02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cihaner hukuk dışı dinlemelerle Türk siyasi hayatının yeniden şekillendirildiğini söyledi 5 Telekulakla dizayn HAKAN DİRİK İZMİR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ofisinde dinleme cihazı bulunduğunu açıklamasının ardından Meclis’te oluşturulan Yasadışı Dinleme Araştırma Komisyonu, çalışmalara başlamak için gün sayarken, komisyonda görev alması beklenen CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, “Hukuk dışı dinlemelerle Türkiye’nin siyasi hayatı dizayn edildi” dedi. Özellikle Türkiye’nin son 10 yılındaki hukuksuz dinlemelerin kay ? CHP milletvekili Cihaner, Türkiye’nin son 10 yılındaki hukuksuz dinlemelerin kaynağının belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması açısından Yasadışı Dinleme Araştırma Komisyonu kurulmasının önemli olduğunu belirterek, “Umuyorum ki darbeleri araştırma komisyonu ya da Uludere komisyonu gibi olmaz” dedi. nağının belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması açısından komisyonun kurulmasının önemli olduğunu belirten Cihaner, “Umuyorum ki darbeleri araştırma komisyonu ya da Uludere komisyonu gibi olmaz ve beklentileri karşılar. Hukuk dışı dinlemeler siyaseti belirleyecek boyutta. Hayatın tüm alanını belirliyor. Birçok insan bu gerekçeyle intihar etti. Yargı bunun üzerinden, siyasi partiler bunun üzerinden dizayn edildi. Bu nedenle komisyonu çok önemsi yorum. Komisyonda yer alsam da almasam da bu konuların takipçisi olacağım” diye konuştu. Daha önce, Telekom’un yabancıların eline geçmesinin ardından Türkiye’deki tüm haberleşmelerin uluslararası risk altında bulunduğunu belirten CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, “Asıl haydut devletin yarattığı durumun ortadan kaldırılması ve bunun için önlem alınması gerekiyor. Fişlemeler ve hak ihlallerine karşı komisyon içinde çaba harcayacağım” diye konuştu. Böcek Komisyonu ‘Böcek Taraması’ İstedi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, çalışma ofisinde dinleme cihazı bulunduğunu açıklamasının ardından Türkiye yaklaşık 10 gün “böcek” tartışmalarıyla meşgul oldu. Sokaktaki vatandaş “Acaba benim telefonum da dinleniyor mu?” endişesi yaşarken devletin en tepesindeki isimlerden “Beni de dinlemişler” diye mağduriyet açıklamaları gelince, TBMM’de tüm siyasi partilerin ortak teklifiyle kurulan araştırma komisyonu çalışma takvimini belirledi.Kâğıt üzerindeki adı “Haberleşme Özgürlüğü ve Özel Hayatın Gizliliğine Yönelik İhlalleri Araştırma Komisyonu” olsa da Başbakan Erdoğan’ın odasından çıkan böcekle birlikte komisyonun adı da “Böcek Komisyonu” olarak kaldı. Böcek Komisyonu telekulak, ortam dinlemesi, böcek, gizli görüntü kaydı gibi son dönemde siyasete de damgasını vuran konuları ele almak için yoğun bir program oluşturdu. Yasal olarak Türkiye’yi dinleyen kurumları dinleyerek işe başlayacak komisyon üyeleri ilginç teklifler de yaptı. Böcek Komisyonu üyesi MHP Elazığ Milletvekili Enver Erdem, çalışmaların yapılacağı salonun böcek taramasından geçirilmesini isteyerek “Milli güvenliğimiz kevgire dönmüş durumda. Herkes dinleniyor. Toplantı salonunun böcek taramasından geçirilmesini talep ediyorum. Bu konuda toplumda bir hassasiyet oluşmasına katkı sağlar” diye konuştu. MHP’li Erdem’e destek veren CHP Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu yeni bir öneride bulunarak, “Komisyon üyelerinin cep telefonlarının da dinlenip dinlenmediğinin kontrol edilmesi gerekiyor” dedi. Kesimoğlu, geçmiş dönemlerde mahkemeler tarafından verilen ucu açık dinleme kararlarından örnek vererek mahkeme kararlarının da incelenmesi gerektiğini söylerken CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner daha radikal bir öneri sundu. CHP’li Cihaner, geçmiş 10 yıl içinde yasal olarak dinlenen bütün telefon numaralarının liste halinde belirlenmesini istedi. CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın “mağdur” olarak dinlenmesini talep etti.Başbakan’ın TBMM’deki makamında haftalarca süren kapsamlı bir böcek taramasına benzer bir incelemenin salonda yapılıp yapılmayacağı bilinmez; ancak milletvekillerinin bile böcek ve telefon dinlemelerinden şüphe ettiği bir ortamda sokaktaki vatandaşın vay haline! THK Başkanı Kanadoğlu İstanbul Barosu yönetimine açılan davayı eleştirdi ‘Hukuk garabeti’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Hukuk Kurumu (THK) Başkanı Sabih Kanadoğlu, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve 9 baro yöneticisi hakkında, yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs suçundan dava açılmasına sert tepki gösterdi. Avukat olan baro yöneticileri hakkında soruşturma izni alınmadan dava açıldığına dikkat çeken Kanadoğlu, hukuk garabeti olarak nitelendirdiği bu durumun “hukukun üstünlüğüne, hukuk devleti ilkesine verilen önem ve değerin bir yeni örneği” olduğunu kaydetti. Cumhuriyet’e konuşan Sabih Kanadoğlu, avukatlığın amacı ve görevinin Avukatlık Yasası’nın 2. maddesinde açıkça gösterildiğine işaret etti. Avukatların hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derece yargı organları nezdinde sağlamakta olduğunu belirten Kanadoğlu şunları dile getirdi: “Barolar da hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. O halde, herhangi bir yargı organı önünde duruşmaya katılan bir avukatın, adil yargılanma hakkının zedelendiği, usul kurallarına uyulmadığı ve avukata saygı gösterilmediği, savunmasının kısıtlandığı yolundaki şikâyetleri o yargı organının önüne götürerek taleplerini iletmesi, her baronun hakkı ve görevidir. Yasal bir talebin, maddi ve manevi unsurları bulunmayan bir suça dönüştürülerek İstanbul Barosu Başkanı ve yöneticileri hakkında dava açılması, ülkemizde hukukun üstünlüğüne, hukuk devleti ilkesine verilen önem ve değerin bir yeni örneğidir.” BAŞBAKAN MİDYAT VE KIZILTEPE’DE TOPLU AÇILIŞ TÖRENİNDE KONUŞTU Fotoğraf: AA Erdoğan: Milliyetçilik ayaklarımızın altında MİDYAT (AA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde işsizliğin de yoksulluğun da acının, kanın, gözyaşının da yegâne sebebi terördür, terör” dedi. Erdoğan, Mardin’in Midyat ilçesinde Köşk Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, “Başı kuru üzüm tanesi gibi incik böncük de olsa biz insanları severiz” dedi. Bir çözüm sürecinde olunduğunu anlatan Erdoğan, “Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle çıkmasın, kimse bizim karşımıza Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız. Kuru milliyetçilik yok. Bizim milliyetçilik anlayışımızda ne var biliyor musun? Vatanseverlik var. İnsan severlik var. Silahların susması, silahların artık gömülmesi, kendi ayaklarının üzerinde duran, kendi iradesi ile hareket edebilen siyasete fırsat tanınması için bir çözüm süreci başlattık” diye konuştu. Yeni anayasa çalışmalarını da anlatan Erdoğan, CHP, MHP ve BDP’ye yüklenerek muhalefetin anayasa çalışmalarını “sulandırdığını” söyledi. Erdoğan, “Bugün Arap Baharı’nda bile 6 ayda anayasa yapıyorlar. Türkiye hâlâ darbe anayasalarıyla mı yönetilecek?” dedi. Alana asılan “2023’e kadar değil, 3023’e kadar seninle beraberiz” pankartı asıldı. Daha sonra Kızıltepe ilçe meydanında düzenlenen toplu açılış töreninde halka hitap eden Erodoğan, çok büyük bir umut atmosferi oluştuğunu belirterek “Bu umudu heba etmeyelim. Bu süreci heba etmek isteyenlere fırsat tanımayalım. Düşmanı değil, artık anneleri, artık babaları, artık kadınları sevindirelim” dedi. “Etnik milliyetçilik ayaklarımızın altındadır” ifadesini kullanan Erdoğan, “Silahların susması, sıkılı yumrukların açılması, fikirlerin ve siyasetin konuşması için yüreğimizi ortaya koyalım” diye konuştu. Bu arada, alana gelmeden önce Erdoğan’ın TBMM’de yaptığı konuşma ile Ahmet Kaya’nın 1999 yılında yaptığı bir konuşma meydandaki ekrandan yayımlandı. Kürtçe, Türkçe ve Arapça şarkılar çalındı. YÖK, MÖK, Hıyar, Salatalık... Yeni anayasa yazımını sürdüren TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda, 4 siyasi parti arasında görüşmeler çoğu zaman “gerilimli” bir atmosferde geçse de zaman zaman yapılan küçük espriler o “ağır” havayı dağıtmaya yetiyor. Komisyonun renkli isimlerinin başında BDP’li Sırrı Süreyya Önder geliyor. Kimi zaman “sansürsüz” anlattığı fıkraları ile ortamı yumuşatırken espriyle harmanladığı eleştirileriyle rakiplerine hamle şansı bırakmıyor. Geçen hafta komisyonda “üniversiteler” maddesi görüşülürken Önder’in hedefinde YÖK vardı. CHP ve BDP’nin “özerk üniversite” yapılanmasının anayasal güvence altına alınması önerisine karşın AKP’nin birçok kurum gibi üniversiteleri de “yasaya” havale etmesini Önder, “YÖK yerine kurul diyerek sadece adını değiştirmek veya anayasal kurum olmaktan çıkarıp kanuni düzenlemeye bırakmak, YÖK’ün bugünkü işlevinin aynen devam etmesi demektir. Biz bilimsel, akademik ve mali özerklikten yanayız. Sadece koordinasyon anlamında bir eşgüdüm kurulu olabilir” diye eleştirip ekledi: “Salatalığa hıyar derseniz adı değişir ama tadı değişmez...”Bu sözlere AKP’nin YÖK kökenli komisyon uzmanından “Benzetmeyi geri alalım” diye itiraz edecek oldu ama Önder kararlıydı: “Yok almayalım hıyar öylece orta yerde dursun...” Ayşe Sayın, Erdem Gül, Mahmut Lıcalı [email protected] ERDOĞAN, BAŞKANLIK VE YEREL SEÇİM KAMPANYASINI İMRALI SÜRECİYLE PARALEL YÜRÜTÜYOR ‘Hukuksuzluk’ Baro yönetimine açılan dava için Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmamasını da eleştiren Kanadoğlu şöyle konuştu: “İstanbul Barosu Başkan ve yöneticilerine atılı eylemlerin görevlerinden doğduğu ve görev sırasında işlendiği göz ardı edilerek Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmadan, dava açılmış olmasına rağmen Avukatlık Yasası’nın 90/son maddesi uyarınca görevlerinin sona erdiğinin ileri sürülmesi ayrı bir hukuk garabetidir. Avukatlık Yasası’nın 58. maddesi uyarınca son soruşturma açılmasına karar verilmesi bir hukuk usulüdür. Demokratik ve hukuki olup olmadığı bir tarafa bırakılsa dahi, 90. madde ile bağlantısı ancak bu şekilde kurulabilir. Kişisel suçlarda ise aynı yasanın mesleğe kabulünü düzenleyen 5. maddesi bağlantılıdır. Türk Hukuk Kurumu olarak hukukun üstünlüğü, savunmanın kutsallığı adına yasal hak ve görevlerini yürekli bir şekilde yerine getiren İstanbul Barosu Başkan ve yönetim kurulunu kutluyor ve destekliyoruz.” Plan içinde plan ERDEM GÜL 4 milyar dolarlık savunma İzmir’den Konya’ya BARKIN ŞIK ihalesinde karar zamanı ‘şikâyet’ mektubu OZAN YAYMAN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Şanlıurfa ve Gaziantep’in ardından Mardin’e yaptığı ziyaretler ve verdiği mesajlar, partide, “İmralı süreciyle başkanlık ve yerel seçim kampanyasını birlikte yürütüyor” şeklinde değerlendirildi. Erdoğan’ın, 13 ille birlikte büyükşehir olan Mardin’e yaptığı iki günlük çakırma, partisinde İmralı süreciyle birlikte Güneydoğu’ya yönelik başlattığı “özel çalışmanın” önemli bir adımı olarak görülüyor. AKP’de Erdoğan’ın İmralı sürecinin ardından Şanlıurfa ve Gaziantep’e Mardin’deki gibi iki günlük ziyaretler gerçekleştirdiğine dikkat çekiliyor. Erdoğan’ın, bu ziyaretlerde başta İmralı süreci olmak üzere yeni anayasa ve özellikle Güneydoğu’ya yönelik ekonomik adımlar çerçevesinde teşvik paketiyle ilgili de önemli vaatlerde bulunduğu belirtiliyor. Partide, Erdoğan’ın Güneydoğu’ya yönelik adımları şöyle saralanıyor: Revizyonda Güneydoğu HAKKÂRİ’YE PARTİNİN TABELASI Erdoğan, 11 Haziran seçimlerinde Güneydoğu’da “düşük profilli adaylar” gösterdiği eleştirisiyle karşılaşmış ve Hakkâri, AKP’nin Türkiye çapında milletvekili çıkaramadığı üç ilden biri olmuştu. Daha sonra Hakkâri’de partinin il başkanı ve bazı yöneticileri kaçırılmış, parti teşkilatı da il binası bulamadığı için AKP tabelasını asamamıştı. AKP’nin Hakkâri il teşkilatı da istifalar nedeniyle kâğıt üzerinde kalmıştı. Erdoğan, geçen dönem AKP Hakkâri Milletvekili Abdulmuttalip Özbek’i, Hakkâri’de teşkilatı kurması için il başkanı olarak görevlendirdi ve “Hakkâri’ye partinin tabelasını as” talimatını verdi. Erdoğan, Diyarbakır teşkilatını da yeniledi. mesajı: Erdoğan, İmralı sürecine en büyük desteği kabine revizyonuyla verdi. Bu destek özellikle BDP’lilerin büyük tepkisini çeken İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in kabine dışı bırakılmasıyla sınırlı görülmemeli. Erdoğan, Şahin’in yerine Mardin’den Muammer Güler’i atayarak, İmralı sürecini ne kadar önemli gördüğünün işaretini verdi. Güneydoğulu bakan arttı: Ayrıca yine İmralı süreci ve Güneydoğu’daki desteğin azalmaması için kabinedeki Güneydoğulu bakanların hiçbirine dokunmadı. Halen kabinede Güneydoğu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve İçişleri Bakanı Muammer Güler’le temsil ediliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gaziantep Milletvekili, yeni Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de Adana Milletvekili olmaları nedeniyle partinin Güneydoğu’ya mesaj vereceği isimler olarak görülüyor. AB Bakanı Egemen Bağış’ın Siirtli olmasına da dikkat çekiliyor. İZMİR İzmir Barosu avukatlarından Noyan Özkan, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında iddianame hazırlaması sürecini şikâyetiyle başlatan Konya Barosu’nu eleştirdi. Özkan mektubunda şu görüşlere yer verdi: “Bu durum üzücü ve düşündürücüdür. Bir baronun başka bir baro hakkında suç duyurusunda bulunmasını son derece garip ve talihsiz bir girişim olarak görüyorum. Türkiye’de hukuksuzluk ve insan hakları ihlalleri artarak devam ederken, sayın baronuzun, İstanbul Barosu Başkan ve yönetim kurulu üyelerini hedef alması ve suç duyurusunda bulunması Konya Barosu’nun kurumsal kimliğine yakışmamıştır.” ANKARA Mart ayında toplanacak Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) toplantısında, 4 milyar dolarlık “Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi” ihalesinde karar çıkacağı öğrenildi. Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanacak SSİK’te, “Patriot mu yoksa başka bir sistem mi alınacağı” netlik kazanacak. Çin’in ihalede teklifini 3 milyar doların altına düşürmesi üzerine, ABD’lilerin de fiyat kırma yoluna gittikleri öğrenildi. İhale için Ankara’dan şartname alan ülkeler ve füze savunma sistemleri şöyle: Rusya (ANTEY 2500) ABD (PAC 3), ÇİN (FD 2000) Fransa İtalya konsorsiyumu (SAMP/T) Rusya’nın teklif verdiği ANTEY 2500 adlı sistem, ihaledeki en güçlü füze sistemi olarak ön plana çıkıyor. Rus füzesi, 2500 kilometre menzilli füzeleri durdurabilme yeteneğine sahip.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear