17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT 2013 PAZAR 2 Şubattayız. İlkyazın habercisidir bu ay.. Bir yaz daha yaşamak bizi bekliyor. Sizi bizi hepimizi, daha da çok çocuklarımızı... Zamanın geçmesiyle sevinenler var mıdır? Oh bir ay daha çekip gitti diye!.. Aylar yıllar gelir gider, kiminde seviniriz, kiminde üzülürüz. Sevinç duyacak olduk mu keyfimize diyecek yoktur. Hele pazar günlerindeysek... İşte bugün pazar!.. Benim ilk çocukluğumda resmi tatil günü cuma idi. Ben yabancı bir okul öğrencisiydim. Onların tatil günü ise pazardı. Sanırım 1935’te çıkarılan bir yasa ile günler değişti. Bizler için de pazardı artık. Ne varki benim okulum cumartesi de yarım gündü. Böylece biz yabancı okul öğrencileri, hem cuma hem cumartesi hem de pazarın keyfini çıkarırdık. Ama OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Bugün pazar diye mi geçmişe döndüm? Anılar bir gün için midir? Oysa anısız bir yaşam olamaz. Her an bir anıdır, sevilen ya da nefretle hatırlanıp unutulmak istenen... Bak bu pazar şubatın apaydınlık bir sabahı... Pencereden bak, uzaktan Marmara’yı gör. Okullar bitmiş, dersler bitmemiş. Yalnız okul değildir ki yaşam dediğimiz. Kaç kez birkaç arkadaşla okuldan kaçmışızdır. Hiç ders çalışmamak! Ama olası mı, annen baban yakana yapışır; kitaplarını topla getir, defterine bakayım diyen bir ağabey bir anda keyfimizi kaçırır. Hep böyle oldu ama keşke yeni baştan o anları yaşayabilsem diyorum... Çocukluk, ilk gençlik bir insanın yaşamının en unutulmaz günleridir. Ama nedense sonradan duygularımız değişir. Sen ne yaparsan yap yaşam sürüp gider, hep de böyle gidecektir... Bugün Pazar sonra her şey değişti. Ben yazmışımdır ya pazar günlerini hiç sevmem diye. Ardından pazartesi geliyor diye mi? Okul başlayacak, dersler, sınavlar. Zorla sevdim ben okulu, sınıfları, öğretmenleri! Kaç kez okulun ön kapısından annemin ya da ağabeyimin zoruyla itilmişimdir. Ama ilk fırsatta okulu, dersleri, hocaları bir yana itip özgür bir çocukluk yaşamak istemişimdir. Bir kez yakalandım. Okul kaçağını yakalayan, beni okul müdürüne götürdü. Sakallı müdür bir şeyler söyleyip bir de tokat atmaz mı? Okul süresince yediğim ilk ve son tokat!.. Lisedeyken daha başka türlü. Tarih hocası sert bir adamdı. Tarih olaylarını öyle güzel anlatırdı ki... Kanuni dönemini bir de ondan dinle, filmler senaryolar nerde, bizim hocamızın anlattıkları masal gibi ölümsüz tarih yaprakları nerde! Vebal... Şu elinizde tuttuğunuz gazete; Cumhuriyet... Katırların sırtında makinelerini Ankara’ya taşıyıp büyük kurtuluşla filizlenen genç Türkiye’nin kuruluşundan bu yanadır... Yani tarihimizdir... H Ülkenin en zor günlerinde her çarşıda, her sokakta, her kahvehanede, her evde, her köşe başında toplumunu aydınlatıp... Ulusumuzun mutlu günlerinde en uzaktaki insanlara ortak sevinçleri taşıdı durdu Cumhuriyet... Yani ortak yazgımızdır... H Cumhuriyet devrimlerini, demokrasiyi, hukuku, laikliği, çağdaşlığı... Modern bir toplum olmanın değerlerini savunup durdu, bir gün dahi ara vermeden.... Aydınlıktır... H Doğal olarak her zaman karanlığın ilk hedefi oldu... Yeryüzünün en çok yazarı öldürülmüş gazetelerinden birisidir şu elinizde tuttuğunuz... Duvarları şehitlerinin resimleri ile doludur... Dullar, yetimler, sevgililer, acılar, gözyaşları vardır arkasında... Ama bir tek gün olsun inançlarından ödün vermedi Cumhuriyet... Cumhuriyet; yürektir... H Patronu yoktur... Çalışanlarının ve okurlarının ortak malıdır... İktidarlara yanaşma, yamanma derdi olmadı, olmaz da... Yani özgür medyadır... H Okurları kar kış demeden bayilerine kadar gidip her gün alırlar... Cumhuriyet’i evlerinin vazgeçilmezi saydılar... Bir asırdır... Cumhuriyet vefadır... H Veeee... Yine zor günler... İktidarın medyayı itibarsızlaştırma çabası, mesleki yalakalıklar, internetin rekabeti, tüm medyayı tehdit eden tiraj ve gelir krizine soktu... Gazetelerin okuduğunuz o tiraj rakamlarından bir teki bile doğru değil, en iyisi siz yarısını alın... Cumhuriyet ise ekstra bir tehdit, sindirme, baskı altında... Arkasında patron yok, holding yok, sermaye yok... Tek gücü; işte şu an gazeteyi tutan sizin onurlu, tertemiz elleriniz... H Ayrıca adını taşıdığı cumhuriyetin, duvarlardaki şehitlerinin, okurlarına verdiği bin yıllık güvenin sorumluluğu vardır Cumhuriyet’in omuzlarında... H Hadi o zaman... Kıpırdama, silkinme zamanıdır... Özveriyle, akılla, heyecanla... Şevkle... Aşkla... H Bizler olmasak da olur... Tükenişe razı olmayız... Ama Cumhuriyet yolda olmalı... Çocuklarımıza sözümüz vardı... Vebaldir Cumhuriyet...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear