29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 2013 PAZAR 14 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL müdahaleye yeni hazırlıklar, ne de demokratik laik rejimden din devletine sapmaları içeren sorunlarımızın biriyle ilgilidir. Sayfalar, hükümetin kapatmaya karar verdiği dershanelerle ilgili haberlere, yorumlara ayrılmış. Ne var ki dershaneler gençlerin eğitimine ne ölçüde katkı sağlıyor: Yararlı mı değil mi sorularına yanıt aranmıyor. AKP hükümetlerinde eğitim bir türlü rayına oturtulamadı. Gelen gideni arattı; her Milli Eğitim bakanı, kafasına göre yeni bir eğitim sistemi getirdi, uyguladı... Okullarda genç insanların üniversiteye girecek kıvamda eğitilmediği ve bu nedenle üniversite sınavlarına dershanelerde hazırlanmak zorunda kaldıkları belli başlı bir sorun. Üzerinde durulmuyor. Medya rant kavgasının içyüzünü sergileme telaşı içinde. Nihayet özel dershanelerin sağladığı gelirden Gülen cemaatinin nemalandığı gündeme düştü ve… hükümetle cemaat arasında rant savaşı başladı. Tabii hükümet, kapatma kararına şiddet ve hatta hiddetle karşı çıkan Gülen cemaatini karşısına almış görünmek istemiyor. HHH Gülen’e her daim saygılar, sevgiler gönderen Başbakan RTE şu ara susuyor. O konuşmuyor ama eksikliğini giderecek sözcüler var. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, karara, dershaneleri özel okullara dönüştürme projesi adını takıverdi. Tabii Bozdağ’ın cemaatin bile yalanlamadığı rant gerçeğinden haberi yok!.. Ya, her soruna maydanoz parti sözcüsü Hüseyin Çelik; “yapılmış net bir düzenleme olmadığı için şu anda yorum yapmak istemediğini” beyan buyurdu. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya gelince... Telaşa, kavgaya neden yok; cemaatle oturup konuşur, bir hal çaresi buluruz demeye getirdiği yumuşatıcı bir üslupla konuşuyor. Bakan, böyle bir açıklama yaptıysa cemaatin dershanelerle ilgili rant kaybını kabul ediyor ve hükümetin bu kaybı telafi etmeye hazır olduğunu cemaate duyurmuş olmuyor mu? Fethullah Gülen de isim vermiyor ama kimi kastettiğinin adını artık dağdaki çobanın bile şıp diye söyleyebileceği kişiden, elbette RTE’den adını söylemeden, “firavun” diye söz ediyor: “Aleyhinizde ise isabetli bir yolda yürüyorsunuz demektir” diye cemaate hükümete direnmelerini salık veriyor. “Her yer Taksim/ Her yer direniş” ile baş edemeyen hükümetin karşısına, üstelik iki seçim arifesinde şimdi bir yenisi, “direnen cemaat” çıkıyor! HHH Ama AKP bu. Oy bazında Gülen ve cemaatinin etkisini hissettiği gün, bir de bakarsınız çıkmış ekranlara; “Biz cemaatle dava kardeşiyiz. Aramızdaki sorunları kapalı kapılar arkasında bir araya gelir, çözümleriz” ve... ... “biz de cemaatteniz” diyebilir. Gülen cemaatinin dershanelerden kaybını telafi edecek bir formül bulabilir. Rant kavgasının üstünü böylesi bir kapakla örtebilir. HHH Evet, AKP bu. İcraatlarının bazıları da değil, pek çoğu toplumda eylemsel eleştirilere dönüşüyor. Eleştirilerin yer ettiğinin farkına vardı mı; sanki eleştirilerin kaynağında hükümet yokmuş gibi, o konuya benzer, hatta o eleştirilerin tıpa tıp aynısı uygulamalar başlatıyor. Hükümetin himayesinde ODTÜ’de binlerce ağaç katledildi. RTE, “Yol yapmak uygarlığa ulaşmaktır”, dedi. Binlerce ağacın katline fetva verdi, nutuklar söyledi ve ODTÜ’deki ağaç katliamı eleştirilerinin yayıldığını görünce... ... Orman Bakanlığı’na bir emir çaktı. “Üniversitelerimizi ağaçlandırıyoruz” diye alelacele hazırlanan bir projeyi geçen gün yaşama geçirdi. HHH İlk olarak saptadığı alan; tabii, tapulu topraklarında ağaçları katledilen ODTÜ’ye karşı Gölbaşı’nda Gazi Üniversitesi kampusu! Katledildikleri sıradaki boya ancak 2025 yılda gelen ağaçlara karşı, ancak 2025 yılda aynı boya gelmesi olası yarım metre boyunda fidanlarla yeşile düşmanlığını örtmeye çalıştı. Siyasal bir ayıbı örtmek için eylem yapıldığı o denli aşikârdı ki; Gazi Üniversitesi’nden tedarik edilen AKP’li gençler RTE’nin konuşacağı salonda, “ODTÜ’ye aldırma / AKP’li gençlik burada/. Partililer burada/ Çapulcular nerede” diye durmadan bağırarak RTE’yi ve ağaç katliamını örtme projesini desteklediler. Başbakan da bu kışkırtıcı eylemlerden aldığı hızla muhaliflerini ağzı bozuk diye suçladığını unutuverdi. Çevre konusunda AKP ile kimsenin aşık atamayacağını ifade ederken birden: “Çevreciyiz beee!” diye sesini yükseltiverdi. HHH Lider bu işte: Ele veriyor talkını kendi yutuyor salkımı!.. Kanıt mı?: Yandaşlara elli santim fidan. Fidan diye diktiği boyu kadar çama can suyu döküveren fotoğraflar! Suriye füzeleri Türk F 16’lara kilitlendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hatay üzerinde Suriye sınırını kontrol eden Türk F16 savaş uçaklarına Suriye’de bulunan füzeler kilitlendi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İncirlik Üssü’nden kalkan ve Türk Hava Kuvvetleri’ne ait iki adet F16 savaş uçağına Hatay üzerinde, Suriye’de konuşlu bir SA2 füze sistemi tarafından, 08.40’ta 10 saniye süre ile; Merzifon meydanından kalkan bir adet F16 uçağına, Hatay üzerinde, Suriye’de konuşlu bir SA2 füze sistemi tarafından, 12.51’de 10 saniye süre ile; Merzifon meydanından kalkan iki adet F16 uçağımıza, Dörtyol/Hatay üzerinde, Suriye’de konuşlu bir SA2 füze sistemi tarafından, 16.10’da 10 saniye olmak üzere toplam 30 saniye süre ile radar kilidini muhafaza etmek suretiyle üç kez tacizde bulunuldu. 22 Haziran 2012’de Suriye, Türk savaş uçağını düşürmüş, Türkiye, 15 Eylül 2013’te bir Suriye helikopterini, “Hava sahası ihlali” gerekçesiyle vurmuştu. n Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Kılıçdaroğlu yurttaşa ‘gavat’ diyen Adana Valisi’ne sert çıktı: Yurt Haberleri Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 10 Kasım töreninde kendisini protesto eden bir yurttaşa “gavat” diyen Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’un istifa etmek zorunda olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Vali asla kendi yurttaşına, kimse kusura bakmasın, ‘gavat’ diyemez. Bunu diyen valiyi, o koltukta biri oturtuyorsa aynı lafı milletine ediyor demektir. O koltuktan gidecek o. Gitmek zorundadır” dedi. Düzce’de çeşitli etkinliklere katılan Kılıçdaroğlu, Kaynaşlı ilçesinde yurttaşlarla kahvaltı yaptı. Yığılca Belediyesi tarafından yaptırılan Yığılca Anıt Meydanı, Yığılca Çay Bahçesi ve Yığılca Arısı’nı simgeleyen heykelin açılışına katılan Kılıçdaroğlu, törende vatandaşların hoşlanacağı bir konuşma yapmayacağını, vatandaşlarla dertleşmeye geldiğini söyledi. Anıtta, “Türkiye, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” yazıldığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, milleti millet yapan şeyin kültür ve insanlar arasındaki bağ olduğunu aktardı. CHP’ye yönelik eleştirilere açık olduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, “Birlik mesajı konusunda hiç kimse CHP kadar azimli ve kararlı mesajlar vermemiştir. Birliğimizin simgesi bayraktır. 76 milyon vatandaşın namusudur bu bayrak” dedi. Adana Valisi Coş’u eleştiren Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: “Vali asla kendi Önce kendine bak CHP lideri, “Vali asla kendi yurttaşına ‘gavat’ diyemez. Bunu diyen valiyi, o koltukta biri oturtuyorsa aynı lafı milletine söylüyor demektir” şeklinde konuştu. Birliğin simgesi bayraktır yurttaşına, kimse kusura bakmasın, ‘gavat’ diyemez. Önce kendine baksın. Bunu diyen valiyi, o koltukta biri oturtuyorsa aynı lafı milletine ediyor demektir. Ben bunu hazmedemiyorum. Açıkça söylüyorum, kendi vatandaşına ‘gavat’ diyen bir valiyi ‘ben yedirmem diyorsa’ bir başbakan, aynı suçlamayı kabul ediyor demektir. Kimse kusura bakmasın. Benim ülkemde, bana oy versin vermesin, kimliği ne olursa olsun vatandaşa ‘gavat’ diyemez bir vali. O koltuktan gidecek o. Gitmek zorundadır.” Kılıçdaroğlu, çocuklarını ve geleceği düşünen bütün yurttaşları, CHP şemsiyesi altında beklediğini anlatarak CHP’nin, “kardeşliğin adresi” olduğunu söyledi. ‘Sistem dershaneleri zorunlu kılıyor’ Akçakoca’da dershanelerin kapatılmasına ilişkin tasarıyla ilgili soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Dershanelerle ilgili, eğitim sistemiyle ilgili sorun varsa ilgili kişiler oturur tartışır. Dershaneler kapatılacaksa da akılla, mantıkla kapatılır ya da önlem alınır ama bugün dershanelerin kapatılması pek akıllı bir politika değil. Bu eğitim sistemi, dershaneleri zorunlu olarak ortaya çıkarıyor. Ayrıca, bugün dershanelerde öğretmen veya öğretmen olmayan binlerce kişi çalışıyor” karşılığını verdi. GÜL’DEN SALDIRI YORUMU ‘Altında kalamayız’ Yurt Haberleri Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terör örgütü üyelerince Nusaybin’de askeri konvoya saldırı düzenlenmesine “müsamaha gösterilmeyeceğini, altında kalınmayacağını” açıkladı. Ziyaret ettiği Gümüşhane’de valiliği ziyaret eden Gül gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Nusaybin’de önceki gün askeri konvoya yönelik saldırıyı değerlendiren Gül, “Bu sürecin tek taraflı bir şekilde işlemesi söz konusu olmaz. Birisi silaha tekrar sarılırsa ondan daha güçlü silahı olan devlettir, Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bunun bilinmesini isterim. Ümit ederim ki bu fevri, bilinçsiz ve plansız bir hareket olmuştur” dedi. kadar güncel. Daha 12 gün önce 29 Ekim’de 438 bin 451 kişinin Anıtkabir’e çıkması, “bütün zamanların rekoru” olarak açıklanmıştı. 10 Kasım’da bunun iki katı da aşıldı, 1 milyon 89 bin 615 kişiyle 7 haneli rakamlara ulaşıldı. Zaman zaman, dünyanın ya da tek tek ülkelerin en etkili kişileri sıralaması yapılır. Listeye doğal olarak yaşayan kişiler alınır. Hiç kuşku yok ki; Atatürk bugün Türkiye’nin en etkili kişisi. HHH Atatürk’ün hâlâ yaşayan bir lider olmasının pek çok nedeni var. Bunlardan ikisini paylaşmak isterim. Atatürk devrimleri kimilerinin iddia ettiği gibi Ankara’da kapalı kapılar ardında hazırlanıp bir gecede uygulamaya konmamıştır. Sadece devrimler değil, hemen hemen bütün önemli kararlar öncesinde Anadolu gezisine çıkan Atatürk halkla doğrudan temas kurmuş, pek çok fotoğrafta görüldüğü gibi onları dikkatle dinlemiştir. Günümüzde devlet yöneticilerinin bir kente gitmesi açılış, temel atma ya da benzer nedenlerle olur. Atatürk’ün kimi Anadolu gezileri devrimleri başlatmak içindir. Örneğin Latin harfleri temelli yeni alfabeyi anlatmak, tanıtmak için 23 Ağustos 1928’de bir haftadan fazla süren uzun bir geziye çıkmıştır. Gezi güzergâhı şöyledir: Tekirdağ, Çanakkale, Gelibolu, Sinop, Samsun, Amasya, Tokat, Sivas, Kayseri, İstanbul. 29 Eylül’de Zeki Üngör tarafından bestelenen yeni Türk harfleri marşı gazetelerde yayımlanmıştır. 1 Ekim’de yeni harflerle basılan ilk dergi piyasaya çıkmıştır. Uzun yıllar alır denilen yeni alfabeye geçiş Atatürk’ün Anadolu’yu da kapsayan bu birkaç aylık girişimleriyle 1 Kasım’da tamamlanmıştır. Atatürk’ün özellikle genç kuşaklarca iyi özümsenmesini dilediğimiz bir başka özelliği, çok okumasıydı. Resmi ziyarete gelen büyükelçilerden röportaj için gelen gazetecilere kadar pek çok kişi, Atatürk’ün çalışma ortamında mutlaka okumakta olduğu kitaptan söz ederler. Çanakkale savaşlarının en şiddetli günlerinde Atatürk’ün karargâhına gelen gazeteci Ruşen Eşref Ünaydın, o ortamda bile dikkatini ilk önce üç kitabın çektiğini söyler. 23 Nisan 1920’de Meclis açılmadan önce açılan bir bölümü vardı; kütüphanesi. Atatürk, Yunus Nadi, Ziya Gökalp ve Veled Çelebi’den bu bölümü kurup zenginleştirmelerini istedi. Atatürk’ün halen kayıt altında bulunan, okuduğu saptanmış kitap sayısı 3997’dir. Altı çizilmiş, yanlarına notlar düşülmüş bu kitapların 1745’i Çankaya Köşkü’nde, 215’i Anıtkabir’de, 102’si İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde, 3’ü Samsun Gazi İl Halk Kütüphanesi’nde bulunuyor. Atatürk’ün Sofya Ataşeliği sırasında da çok kitap okuduğu biliniyor. Ancak bunlara ulaşılamadı. Aydınlanma çağına damgasını vuran söz şuydu: Timeo Hominem Unius Libri. Türkçesi şöyle: Tek Kitaplı İnsandan Sakınınız. Atatürk, bunun da bilincine varmış bir aydınlanma önderiydi. HHH İşte Atatürk bütün bu yönleriyle birlikte yaşıyor, Anıtkabir her önemli günde dolup taşıyor. Atatürk’ün 21. yüzyılın da lideri olduğu milyonlarca kişi tarafından bir kez daha ilan edildi. Şimdi sıra Atatürk sevgisini Türkiye enerjisine çevirmekte. Bu sevgiyi bilinçle donatıp Türkiye’yi her şeyiyle Atatürk’e yakışır bir düzeye getirmekte. ‘İkinci Habur’ MHP lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın Barzani ile bir araya gelmesini sert eleştirdi Dış Haberler Servisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani ile bir araya gelmesine sert tepki gösterdi. Bahçeli, “Bu bize göre ikinci Habur rezaletidir. Ha PKK’lıların girişi, ha Barzani’nin gelişi arasında hiçbir fark yoktur” sözleriyle eleştirdi. Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu’nun 28. Büyük Kurultayı’na katılan Bahçeli burada yaptığı konuşmada Erdoğan ve Barzani’yi hedef aldı. Bahçeli, “Sizler burada Türk olmaktan gurur duyuyorsunuz ancak ana vatanda Türklüğü silmeye ve sindirmeye çalışan bir hükümet işbaşındadır. Sizler burada bayrağınızdan iftihar ediyorsunuz ancak Türkiye’de bayrağı indirmek için küresel projelerden, Sevr artıklarından, hainlerden, işbirlikçilerden destek ve himaye uman bir yönetim görevdedir” dedi. n KOCAELİ (AA) İzmit’te kendilerini JİTEM görevlisi olarak tanıtıp silahlarla araçları durdurdukları iddiasıyla gözaltına alınan 5 kişi serbest bırakıldı. Şüphelilere ait araçta yapılan aramada, M16 av tüfeği, 1 tabanca, 4 kar maskesi, 1 el feneri, halat ve göz bağı ele geçirilmişti. Emniyet’teki işlemleri tamamlanarak Kocaeli Adliyesi’ne sevkedilen M.K. (23), V.Ö. (23), F.D. (23), A.A.D. (33) ve Ö.Ş., ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. n SİİRT (AA) Polisin kent merkezindeki bazı ev ve işyerlerine eş zamanlı düzenlenen operasyonda, tefecilik yaptığı ve borcunu ödemeyen kişilerin mal varlıklarına el koyduğu gerekçesiyle bir kişi daha gözaltına alındı. Böylece gözaltı sayısı 7 oldu. Operasyonun yaklaşık 6 aydır sürdürülen bir çalışma sonucu gerçekleştirildiği belirlendi. n TBMM (AA) BDP ve bazı bağımsız milletvekilleri, bazı illerin ve ilçelerin isim değişiklik tekliflerini art arda TBMM Başkanlığı’na sunuyor. Buna göre teklif edilen değişiklikler şöyle: “Ağrı Agiri, Diyarbakır Amed, Bingöl Çewlig, BatmanElih, VartoGımgım, HasköyDerxas, MalazgirtMalazgir, KorkutTil, BulanıkKop, AdilcevazElcewaz, GüroymakNorşin, MutkiMotki, TatvanTetwan, AhlatXelat, ErganiErgene, KulpPasur, DiclePiran, YüksekovaGever, ŞemdinliŞemzinan, ÇukurcaÇele, HasankeyfHeskif, SasonQabilcews, DoğubeyazıtBazid, PatnosPanos, ÇatOxle, GençDara Heni. ErzurumErzerom, VanWan, HakkâriColemerg, NusaybinNsibin, BitlisBedlis. Sahte JİTEM’ciler serbest Siirt’te gözaltı sayısı 7 oldu ‘Cemaati anlamıyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı gündemdeki “dershanelerin kapatılması” tartışmasında kendilerine yönelik eleştirilere yanıt verdi. Avcı, Gülen cemaatinin niye bu kadar tepki gösterdiğini anlamadığını kendilerine de defalarca izah ettiklerini söyledi. Hürriyet’e konuşan Avcı, şunları söyledi: “Bu krizde oturup konuşulup ara yol bulunur. Ancak bu süreçte hükümetimize yönelik eleştirilerde ve haberlerdeki üslup, tavır bizi çok üzdü ve kırdı. Bu tür ağır ve haksız eleştirilere bakınca insanın aklına, ‘mesele dershane kapatmaya tepki değil de acaba başka bir şey mi’ demek geliyor.” Muhalifleri susturuyor Bahçeli, hükümetin Türklükle savaştığını, özel hayatı terörize ettiğini, muhalif fikirleri susturduğunu belirtti. Bahçeli, şunları söyledi: “Başbakan şimdi de kardeşi Barzani’yle Diyarbakır’da buluşmuştur. Türkiye, tarihi olarak yutturulmaya çalışılan kara bir günü yaşamaktadır. Peşmerge başı, yanına aldığı, bölücülükten sabıkalı sözde bir sanatçıyla Habur’dan Türkiye’ye giriş yapmıştır.” Bahçeli, Erdoğan ile Barzani buluşmasını “Sözde Kuzey Kürdistan’ın provası” olarak niteledi. ‘Bingöl’ün adı Çewlig olsun’ Seyit Rıza’yı andılar İstanbul Haber Servisi İstanbul’da yaşayan Dersimliler, Dersim isyanı sırasında idam edilen Seyit Rıza’yı 76’ıncı yıldönümünde Galatasaray lisesi önünde dün andı. “Toprağa kefensiz düşenlerimiz karanlığı aydınlatan ışığımızdır” pankartının açıldığı anmada idam canlandırılırken Dersimliler gözyaşı döktü. Dersim Pertekliler Derneği Başkanı Nihat Öz “Dersim 38’in devamı niteliğindeki tüm uygulamalardan vazgeçilmeli, Dersim adı iade edilmelidir” dedi. CEMAATAKP ÇEKİŞMESİ YORUMU: Kavga çok daha derin İran’ın yoğun faaliyetleri var. Bu faaliyetleri durduracak bir ılımlı İslam projesine ihtiyaç var. Bunu da bölgesel ve tarihsel potansiyel olarak ancak siz yapabilirsiniz. Örneğin Gülen hareketini Türki cumhuriyetlerde okul açmasını teşvik edin. Bu tavsiyelere askeri çevreler mesafeli davrandı. Ancak Necmettin Erbakan hariç, sivil iktidarlar hep yardımcı oldular.” Artık bölgede yeni bir tablonun ortaya çıktığını, Suriye ve Mısır’daki gelişmelerin AKP’yi hayal kırıklığına uğrattığını belirten Nacar, şöyle konuştu: “Özellikle Neocon’ları ve İsrail’i rahatsız edecek politikalar geliştirmeye başladı AKP. ABD ve İsrail’in bu gelişmelerden rahatsız olduğu artık apaçık biliniyor. Anlaşılıyor ki siyasi iktidar, bugün firavundan söz eden, tutuklu olan yaşlı generaller için dizini döven zat ve ekibinin gerçek niyetinin üzümü yemek değil, bağcıyı dövmek olduğunu artık anlamıştır.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İslamcı yazar İsmail Nacar, gündemi meşgul eden iktidarcemaat çekişmesinin dershanelerin tasfiye edilmesinden değil, “Baş senaristi Graham Fuller’in olduğu Büyük Ortadoğu Projesi’nin umulduğu gibi gitmemesinden” olduğunu söyledi. Nacar, Fuller’in “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” adlı kitabında yeni bir proje olarak “Gülen hareketi”nin takdim edildiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Özellikle Türki cumhuriyetlerde ‘Bir arada yaşamı savunuyoruz’ n İstanbul Haber Servisi AntiKapitalist Müslümanlar ve Yeşil ve Sol Gelecek Partisi üyeleri birlikte “Bir arada yaşamı savunuyoruz” sloganıyla dün Taksim’deki Galatasaray Lisesi önünde yurttaşlara aşure dağıttı. Üyeler “Bir arada yaşamı savunuyoruz” ve “Aşureyle buluşuyoruz” yazılı dövizleri taşıdı. Hz. Hüseyin Ataşehir’deki Mimar Sinan Camisi’ndeki aşure etkinliğiyle de anıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear