25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 8 HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çin seyahati sırasında temaslarından daha fazla, partide çıkan Hüseyin Aygün tartışmasına ilişkin sorulara muhatap oldu. Altı gün boyunca Kılıçdaroğlu ve kurmaylarının bu konudaki tepkilerini dinledikten sonra Ankara’ya dönünce Aygün’ün de bu konuya bakışını dinleme ihtiyacı duyduk. Dünkü görüşmemizde tepkilere yanıt vererek kendini savunurken önemli ‘özeleştiri’ ifadeleri de kullandı. Sorularımıza yanıtları şöyle: CUMHURİYET 22 OCAK 2013 SALI GÜNCEL na çok üzülürüm. ? Baştarafı 1. Sayfada Kimilerinde bir kardeş yitirmenin tarifsiz kederi, kimilerinde Burhan’la 1950’lerde başlayan, menfaate dayanmayan dostluğun güzelliği sardı içimi. Burhan’ın Kızılay Hatay Sokak’taki baba evi, benim de evimdi. İki kız kardeşi, Tülin’le Ayten benim de kız kardeşlerimdi. Babası, subaylıktan emekli, ressam; güler yüzlü, cana yakın insan, Adil Amca’mdı. Burhan da resim yapıyor. Evde ve dışarıda resim tutkusundan hiç söz etmezdi. Adil Amcam, Burhan’ın ressamlığı meslek edinmesine pek yatkın değildi galiba... Hukuk okumuş, Fransa’da eğitimini tamamlamış bu insanın tutkusu turizm. O zamanlar turizm, Basın Yayın’da bir müdürlüğün görevi. Burhan o dairede. O bekâr kaldı. Ben 1960’larda evlendim. Eşim Esin, Burhan’a üçüncü kız kardeş oldu. 1960’ın ilk yıllarında, Burhan, New York Turizm Bürosu’na müdür atandı. Ankara Garı’ndan Amerika’ya götürecek uçağa bineceği İstanbul’a uğurladık Burhan’ı… ??? Öldüğü gün; Amerika’dan gönderdiği mektupları sakladığım zarfı açtım. Örneğin birinde yılını yazmamış11/12 Mart: “Sevgili Cüneyt, bunu kapı arkasından değil, yatakta kitap arkasında yazıyorum. Zira evde masa yok. Sanki iskemle var mı, diyeceksin. Şimdi o da yok. Ev döşemek ve ben... Gerisini sen düşün” diyor. Bir diğerinde 400 dolar maaş ve ev kirası 250 dolarla Amerika’da Türkiye’yi temsil etmekteki yılgınlığı ve bin bir zorluğa göğüs gerdiği işsiz günleri içeren başka mektupları ve ama, öncelikle her alanda yaşamına yeni yön veren kırılma noktası niteliğindeki, ressamlar tarihine adını yazdırmaya karar verdiği günü ve nedenleri anlatan 14 Nisan 1963 tarihli uzun mektubu… ??? “...Cüneyt şimdi söyleyeceklerimi eve, Hadi’ye, bir de sana yazıyorum. Başka kime yazacağım ” diye başlıyor: “Bu satırları büyük ve belki de hayatımı değiştirecek bir karar aldıktan ve bu kararı alışımın vermiş olduğu rahatlık içinde yazıyorum. Bunu sen çok iyi anlarsın. Onun için uzun uzun yazmayacağım. Paris’e (atandığı turizm bürosu müdürlüğüne ) gitmemeye karar vermiş bulunuyorum. Bir sene burada sanat sahasında şansımı deneyeceğim. Bugün benim New York’u ve Amerika’yı terk etmem tek kelime ile delilik olur. Bunda herkes müttefik. Esasen Paris’e gittiğin takdirde orada resim yaparsın, Paris Paris’tir diyen pek az bugün. İlk sergimi açalı tam tamına iki sene oluyor. İki sene, bir ressam hayatında nedir? Fakat bu iki sene içinde yaptıklarım bana inanılmayacak rüya gibi geliyor. Geçen gün Galeri’min sahibi Eggleston, ‘35 senedir bu işin içindeyim. Bu kadar kısa zamanda bu kadar hızlı ilerleyen ressam görmedim. Dali bile bu kadar hızlı gelişmemişti’ dedi. Son olarak Amerika’nın ve dünyanın en büyük televizyon istasyonu CBS saat 19 haberlerinde benim resimlerimi gösterdi, benden bahsetti. Televizyonda 200300 bin dolar verip saat alınabilir ama haberler bültenine milyonlar verilse dahi girmek kimsenin haddi değil. Eve gelen kameramanlar ses mütehassısları vs. ceplerinde taşıdıkları imza defterine imza attırıp ‘Bir gün bundan para kazanacağız’ dediler…” “…New York’ta 250 bin ressam ve 500’e yakın galeri var. Avrupa, Asya, Afrika buraya çalışıyor. Mecmuanın birisi New York resimlerimi Japon ressamlar arasından en iyisinden bir tanesi diye bahsediyor. Şimdi bunun meyvesini toplamak zamanı geldi. Kalk (Paris’e) git. Yok. Yazık olur bütün emellere…” ??? Yıllar akıp geçti. Burhan’dan övünmekten uzak mektuplar geliyor. Kent duvarları resimlerinden, başta ünlü Guggenheim Müzesi, dünyanın büyük kentlerinde müzelerde sergilenen tablolarından söz eden kısa haberlerle adı bizim gazetelerde. Oysa Burhan yıldızlaşıyor. 1963’teki mektubunun üzerinden 32 yıl geçti. 1995 yılının bir günü Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel; yasa gereği bu yıl ilk kez Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nin verileceği üç isim saptamamı istedi benden. Resimde Burhan Doğançay’ın, romanda Adalet Ağaoğlu’nun ve musiki alanında Şefika Kutluer’in isimlerini yazıp verdim ve Cumhurbaşkanlığı üç ismi ödüle layık gördüğünü açıkladı. ??? Dünyanın en büyük 250 sanatçısı arasına girmesini sağlayan, “Mavi Senfoni” adını verdiği tablosunun 2.2 milyona satılmasından sonra, bir röportajında en pahalı ressam olmasını; “50 sene aç kaldım. Ekmek alamadım. Metroya binemedim. Kira ödeyemedim. Kimse bilmedi. Geç kaldılar” diye değerlendirdi. Yaşamını ve yıllarca yoksun kaldığı ilgiyi özetledi bu sözleriyle… Işıklar üzerinden eksik olmasın Burhan; dostum, kardeşim! ‘Eskisi kadar sosyal olmayıveririm’ CHP’de tartışılan isimden savunma ve özeleştiri Aygün: CHP’den Ayrılmam, Biraz Sessiz Kalmalıyım dece yıldız var arkamda. Yoksa o mekânda bayraklar da vardı. Onların önünde çektirmedim. CHP’ye zarar verdiğiniz düşüncesine katılıyor musunuz? Hayır katılmıyorum. Taziye evine gitmek insani bir olay. Ayrıca Türkiye’nin büyük çoğunluğunun desteklediği bir barış süreci yaşanıyor. CHP de bu sürece kredi vermiş durumda. Sakine Cansız’ın Tunceli’deki ailesi seçimlerde CHP’ye oy verdi. Tunceli’de onun cenazesine katılan binlerce kişi hep CHP’ye oy verdi. Oy vermemiş olsalar ne fark eder, onlar da insan. Yazar da kitabının sonunda söylüyor zaten “Biz de Türklere acı çektirdik” diye. Ama kitabın genelindeki hava o dönem Rumlara yapılanları anlatıyor. Diyelim ki ben yanlış düşünüyorum, bunun bedeli partiden ihraç mıdır? Bence tüm bu eleştiriler maksatlı. Bana yapılan saldırılar ile başka bir şeyi hedef alıyorlar aslında. ziyaret’ denirdi’ ‘Duyurmasam ‘gizli CHP içinde son dönemde size yönelik büyük tepki var. Üslubunuzda bir eksik ya da hata görüyor musunuz? Hayır görmüyorum. Ben insani bir duruşla Sakine Cansız’ın cenaze evine taziyeye gittim. Paris’e Alevi dernekleri davetlisi olarak gittim ve programım iki ay önce yapılmıştı. Sakine Cansız da ailesini tanıdığım bir insandı. Tamamen insani bir ziyaret. Tepkiler karşısında “Ben de buna dikkat edeyim” dediğiniz hiçbir şey yok mu? Belki de biraz daha sessiz kalmam gerekecek. Zaten arkadaşlarım “Bu kadar aktif olma, maraz çıkarıyorsun” diyorlardı. Ben de artık kitaplarla ilgili twit atmayıveririm. Sosyal etkinliklerin hepsine katılmayıveririm. Genel Başkan ile bu konuların üzerine konuştunuz mu? Çin dönüşünde kendisinden randevu talep ettim. Bu konuda bir de beni dinlemesini istiyorum. ‘Kendimi CHP dışında düşünemem’ Nasıl bir gelişme bekliyorsunuz? Disipline verebilirler belki. Ama aynı size söylediğim gibi gider anlatırım onlara da. Eğer bu yöne gidilirse çok üzülürüm. Ben parti adına çalışıyorum. Disipline verilirseniz partiden ayrılır mısınız? Başka bir partide siyaset düşünür müsünüz? Hayır ayrılmam. CHP dışında bir yerde kendimi düşünemiyorum. Ya ihraç ederlerse? Hiç temenni etmem ama o zaman yapacak bir şey yok. Kaderimiz neyse onu yaşarız. ??? Aygün’ün görüşleri böyle. CHP teşkilatlarından ise genel merkeze tepki mesajları gelmeye devam ediyor. Bakalım yarın yapılacak CHP parti yönetimi toplantısından nasıl bir karar çıkacak? CHP’li vekillerin Silivri hatırası HP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, milletvekilleri, Hülya Güven, C Veli Ağbaba, Hüseyin Aygün’ün de aralarında bulunduğu 15 kişilik CHP heyetinin Silivri Cezaevi’nde tutuklu CHP milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’a daha önceden yaptıkları ziyarete ilişkin fotoğraflar Twitter’dan yayımlandı. Öte yandan Balbay’a Özgürlük Girişimiİzmir üyeleri de Balbay ve eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Hilmioğlu’nun tahliye edilmesi istemiyle topladıkları imzaları, yarın ilgililere gönderecek. Girişim sözcüsü Gürol Saygı, Ergenekon ve Balyoz sanıklarının özgürlüğü için yılmadan çabaladıklarını, geçen hafta Balbay’ın anne ve babasını Nazilli’de ziyaret ettiklerini söyledi. ‘Tepkilerin hedefi yeni CHP’ Neyi hedef alıyorlar? CHP içinde dengeleri değiştirmek istiyorlar. Parti içinde yeni bir anlayış var. Yeni dönemde Kürtlere, kadınlara, cezaevindekilere, yoksullara, ezilen tüm kesimlere açıldık. Muş’tan Denizli’ye kadar her yerde varız. Demokratik bir dünya görüşümüz var. Beni eleştirenlerin amaçları bu anlayışı eskiye döndürmek. İhraç bekliyor musunuz? Hayır beklemiyorum. Bir insanın sadece insani bir ziyaret yaptığı için partiden ihracı CHP’ye yakışmaz. Eğer böyle bir karar çıkarsa partim adı ‘Cansız’ın ailesi CHP’ye oy verdi’ Ziyaretten çok, gönderdiğiniz Twitter mesajına tepki duyuluyor. Örgüt bayrağı önünde fotoğraf çektirmeniz ve bunu duyurmanıza... Ben o ziyareti duyurmasam gizli mi kalacaktı sanılıyor? Roj TV ve birçok Kürt yayın organı oradaydı. Sonradan duyulsa daha mı iyi olurdu? Bu sefer gizli ziyaret denir, partiye daha fazla zararı olurdu. Resim seçimine gelince, özellikle bayrak olmayan resim seçtim. Sa ‘Rumlarla ilgili madalyonun bir de öbür yüzü var’ Bir de Ege Bölgesi’ndeki Rumlara etnik temizlik yapıldığına ilişkin mesajınız örgütlerden çok tepki alıyor. Ben de hata ettim dediğiniz bir nokta yok mu? Kabul ediyorum, orada madalyonun bir de diğer yüzü var. Yani Rumların yaptıkları. EMEKLİ ORG. İLKER BAŞBUĞ Anne cezaevinde, çocuklardan biri epilepsi, diğeri kan kanseri Başbakan annesini özlemiyor mu? ESRA AÇIKGÖZ ‘İmralı süreci kaygı verici’ MAHMUT LICALI ? İstanbul Haber Servisi Gazetemizin eski müessese müdürü ve yazarlarından Sadun Tanju (89) bugün törenle son yolculuğuna uğurlanacak. Sadun Tanju’nun naaşı Zincirlikuyu Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. ? İstanbul Haber Servisi Yunus Tim Amirliği’nde görev yapan polis memuru Orhun Söyler (22), Avcılar’daki evinde beylik tabancasıyla başına ateş etti. Ağır yaralanan Söyler, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Söyler’in intihar nedeni araştırılıyor. ? ANKARA (AA) On Numara’da 10 bilen çıkmayınca 262 bin 645 TL devretti. Numaraların 2, 3, 9, 15, 16, 18, 19, 23, 27, 33, 38, 42, 46, 50, 55, 57, 61, 62, 66, 68, 75, 77 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler 1668’er TL, 8 bilenler 91’er TL, 7 bilenler 17’şer TL, 6 bilenler 3’er TL ve hiç numara bilemeyenler 2’şer TL alacak. Sadun Tanju toprağa veriliyor “Ben sadece annemi istiyorum. O kötü yerde kalmasın annem.” Derin sessizliği yine dört yaşındaki Solin’in sözleri dolduruyor, çınlaya çınlaya, çoğalarak: “Annem gelsin, ne olur!” Susuyorum. O sürekli aynı kelimelerde gidip geliyor, çünkü sadece annesini istiyor. Sonra elinden başka biri alıyor telefonu, başka bir çocuk: “Nasılsınız” diye soruyor. “İyiyim” demeye dilim varmıyor. İşin aslı o da yanıt beklemiyor, “Ben” diyor, “anneme buradan bir şarkı söylersem onu da yazar mısınız?” Yarı Türkçe yarı Kürtçe tutturduğu şarkıyı çınlayan kulaklarımın anlayabildiği kadarıyla yazıyorum: “Yalan her şey yalan, / bir sen varsın, canım anam. / Senden sonrası yalan... / Yoruldum artık dayanamıyorum. / Eriyorum rabbim, bizi gör. / Ne yapacağım artık bilemiyorum...” Onlarla ilk bu telefon görüşmesiyle tanıştım, iki hafta önce. Onlar kim mi? Cizre Belediye başkan yardımcısıyken KCK operasyonları kapsamında tutuklanıp cezaevine konan Hanım Onur’un çocukları. Solin, dört yaşında, kan kanseri tedavisi görüyor. Mirhat yedi yaşında, epilepsi hastası. Babaları yurtdışında, aranıyor. Anneleriyse bir buçuk yıldır cezaevinde, davasının sonuçlanmasını bekliyor. Ancak Kürtçe savunma krizi nedeniyle bir türlü olmadı bu. O da, 4 Aralık’taki son duruşmasında “Çocuklarım hasta, 7 yaşındaki oğlum Mirhat epilepsi, 4 yaşındaki kızım Solin ise ben tutuklandıktan sonra kan kanseri oldu. Tedavi edilmeleri gerekiyor. Doktorlar kan kanseri olan kızımın psikolojisi için benim yanında olmamı istiyor. Bu nedenle tahliyemi istiyorum” dedi, ama sonuç değişmedi. Onur’un annesi Ayşe Yural, torunu Solin’in bir hafta Diyarbakır Cezaevi’nde annesinin yanında kaldıktan sonra rahatsızlandığını anlatıyor. Ağzından burnundan kan gelince hastaneye götürmüşler, Adana’ya, onkolojiye sevk etmişler. Kan kanseri olduğu orada ortaya çıkmış. Şimdi torunlarına o bakıyor, ama hep tedirgin, “Anneleri yokken onlara bir şey olsa kızıma nasıl hesap veririm? Ya bana bir şey olsa, onlara kim bakacak? Kızımın tutuklu yargılanması için hiçbir neden yok, iki hasta çocukla, nasıl, nereye kaçacak ki? Bıraksınlar, çocuklarıyla olsun” diyor. 80 kiloyken, şimdi 42’ye düşmüş Onur. “Solin ne yaşadıysa artık ceza Solin ve Mirhat anneleri ile birlikte. evine ziyarete bile gitmiyor” diyor Yural iyice düşen sesiyle, “Mirhat, çok başarılı bir öğrenciydi. Şimdi okula gitmek istemiyor çünkü çocuklar annen niye cezaevinde deyince çok üzülüyor”. Onur’u çocuklarından ayıran deliller mi? BDP ilçe teşkilatında yapılan toplantılar, Öcalan posterinin de açıldığı kimi eylemlerde bulunması, Newroz, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü gibi eylemlerdeki Kürtçe afişler, ev aramasında çıkan isim listesi... Avukatı Canan Atabay, müvekkilinin aramada çıkanların kendisine ait olmadığını söylediğini anlatıyor ve ekliyor: “Hakkında üç de gizli tanık ifadesi vardı. Biri ifadesini değiştirdi, Onur’u tanımadığını söyledi. Her şeyi bir yana bırakalım; hukuk fakültesinden ilk içeri girdiğimizde bize şu öğretildi: ‘Hâkimler kanunlar çerçevesinde ama vicdanlarına göre karar verirler.’ Hanım Onur’un durumu tam böyle bir karar; hasta iki çocuğu var.” Atabay, “Onur’un durumu göz önünde bulundurulduğunda tutuksuz yargılanmasında hukuken hiçbir engel yok. Kaçmasının önüne geçilmek isteniyorsa, ilerde verilecek ceza varsa, CMK 109’da bunun için öngörülen hükümler var. Tahliye etmiyoruz demelerinin bir mantalitesi yok” diyor. Öyle olup olmadığını 23 Ocak’ta göreceğiz, çünkü bir sonraki duruşması çarşamba günü Onur’un. Son sözü Mirhat söylesin: “Kardeşim gece uyumadan önce hep teyzemlere sarılıyor, ben de yastığa sarılıyorum. Başbakan’a seslendik, sesimizi duymadı. Başbakan gece nasıl uyuyabiliyor, annesini özlemiyor mu?” ANKARA MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan İnternet Andıcı davasında tutuklu bulunan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u ziyaret ederken Başbuğ, Türkkan’a kaygıyla izlediğini ifade ettiği İmralı ile başlatılan müzakere sürecine ilişkin, “Teröristler belki bundan sonra Moda çay bahçesinde oturacaklar” diye konuştu. Gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ise Türkkan’a, “En çok kızımı özledim” dedi. Türkkan dün Silivri’de tutuklu bulunan İlker Başbuğ’u ziyaret etti. MHP’li Türkkan ziyaretinde, Korgeneral Korkut Özarslan, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ile Balbay’ı da ziyaret etti. Edinilen bilgiye göre Başbuğ “Daha önce Kuzey Irak’tan değil de Moda çay bahçesinden mi geliyorlardı?” sorusuna “İmralı’daki bebek katili ile yapılan görüşmelerin, Kandil’deki terörist örgüt liderlerince ne kadar tasvip gördüğü tartışılır. Teröristler zaten oradan geliyorlar, artık ne fark eder. Belki bundan sonra Moda çay bahçesinde oturacaklar” dedi. AKP, CHP ve MHP genel başkanlarının genelkurmay başkanı olması için fikir birliğine vardığı tek isim olduğunu söyleyen Başbuğ, “O zaman ben niye buradayım?” diye konuştu. Bütün karargâhın Silivri Cezaevi’nde olduğunu kaydeden Başbuğ, dışarıda olmanın kendisini vicdanen rahatsız hissettireceğini belirterek, “Burada bulunmam daha hayırlı oldu” dedi. 12 yaşındaki kızı Yağmur’u çok özlediğini dile getiren Balbay, Ergenekon davasının bir garebet olduğunu ifade etti. Balbay, Türkkan’a “Ben duruşmada önde otururken, iki sıra arkamda da Cumhuriyet gazetesini bombalayanlar oturuyor” dedi. ÖĞRETİM ÜYELERİ DERNEKLERİ Hilmioğlu için tek ses oldular SELAHATTİN GÖKATALAY Polis memuru intihar etti AKP’nin listesine yer açtılar! VAN (Cumhuriyet) Van’ın Erciş ilçesinde Elektrik Üretim Anonim Şirketi’ne (EÜAŞ) bağlı baraj ve hidroelektrik santrallarında çalıştırılmak üzere ihaleyle işe alınan taşeron şirkete bağlı 43 güvenlik görevlisi, bir gün sonra işten çıkarıldı. İhaleyi alan özel güvenlik şirketi sahibi Şahin Yağar, AKP İlçe Başkanı’nın hazırladığı listeyi işe almak için çalışanlarının işine son verildiğini söyledi. İşçiler de bugün AKP İlçe Başkanlığı önünde açıklama yaptı. Basın açıklamasına işçilerle birlikte katılan Şahin Yağar, AKP İlçe Başkanı Mürsel Göral’ın kendi adamlarından oluşan bir liste hazırladığını ve o kişilerin işe alınmasını istediğini iddia etti. Şirket sahibi Yağar, “Biz bu durumu EÜAŞ Müdür Vekili Abdurrahman Cacim’e anlatıp itiraz ettik. Ancak Cacim de ihaleyi iptal etmekle bizi tehdit etti. AKP İlçe Başkanı tarafından hazırlanan isim listesi de elimizde” dedi. Basın açıklamasını yapan işçiler ve şirket yetkilisi, AKP İlçe Başkanı Mürsel Göral ile görüşerek haklarını arayacaklarını belirtip binadan ayrıldı. AKP İlçe Başkanı Mürsel Göral ise bu olayla herhangi bir ilgilerini olmadığını, iddiaların asılsız olduğunu savundu. Göral, “Benim ya da AKP’nin bu olayla hiçbir ilgisi ve ilişkisi yoktur. Bizi bu olayın içine çekmek isteyenler var. Ama biz bu oyuna gelmeyeceğiz. İddia ettikleri listenin altında adım var. Ama dikkat edilirse imzam yok” dedi. VAN EÜAŞ’TA İHALEYLE İŞE ALINAN 43 GÜVENLİK GÖREVLİSİ 1 GÜN SONRA İŞTEN ÇIKARILDI On Numara devretti MALATYA 11 ayrı öğretim elemanları derneği yayımladıkları ortak deklarasyonla 4 yıldır Ergenekon davasından tutuklu bulunan eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu’nun ağır sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesini istedi. Akdeniz, Ege, Gazi , İnönü , İstanbul Ortadoğu Teknik, Uludağ üniversiteleri öğretim elemanları dernekleri ile Samsun Akademik Elemanlar Derneği, Üniversite Konseyleri Derneği, Üniversite Öğretim Elemanları Derneği, Tüm Öğretim Elemanları Derneği tarafından yapılan ortak açıklamada, birçok öğretim elemanının her türlü usule aykırı olarak tutuklu bulunduğu ve bu tutukluluğun yargısız infaza dönüştüğü belirtildi ve şöyle denildi: “Özellikle Prof. Hilmioğlu, içinde bulunduğu ağır sağlık koşulları nedeniyle yaşamını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bir an önce özgürlüğünün sağlanması, yalnızca yaşama kavuşması açısından değil, ülkemizin alnına sürülmüş bir kara lekenin silinmesi bakımından da önemli bir adım oluşturacaktır.”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear