14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 OCAK 2013 CUMARTESİ DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr 13 Cezayir’de İslamcı militanlar ellerindeki Amerikalı rehinelerle Ömer Abdülrahman’ın takasını teklif etti ‘Kör İmam’ı istediler (AFP) Cezayir birlikleri, doğalgaz tesisini kuşattı. Rehinelere karşılık serbest bırakılması istenen‘Kör İmam’ lakaplı Ömer Abdurrahman (üstte) 1993’te New York’taki Dünya Ticaret Örgütü’nün bombalanmasına karışmaktan müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Mehmet Ali Birand Mehmet Ali Birand’ın ölümünü duyunca son yıllarda ne çok gazeteci dostu/tanıdığı uğurladığım aklıma geldi. İlhan Selçuk, Turhan Selçuk, Deniz Som, Mehmet Sucu, Türkel Minibaş. Ufuk Güldemir, Hikmet Bila, Turhan Yavuz, Gülçin Telci, Mehmet Ali Birand… Ne uzun bir liste oldu bu böyle diye düşündüm… Yıllanmış gazetecilerden kimileri nicedir Silivri’de, kimini yitirdik, kimi ana akım medya dışına ötelendi, kimi kovuldu… Gazetecilik ortamı ve ekranların yüzü tümden değişti… Hemen ardından düşündüğüm ikinci konu, dış muhabirliğin bu ülkede ne büyük rötarla başlamış olduğu oldu. Batı’da dış muhabirlik müessesesi, telgrafın keşfiyle 19. yüzyıl ortasında gelişmiş... Bizim “dış muhabirliği” keşfetmemiz için, yüz yılı aşkın bir süre sonra, Birand’ın 1960’lar ortasında gazeteciliğe adım atmasını beklememiz gerekti. Gazete haberlerinde Birand’dan önce de gerçi adı “dış muhabir” olarak anılan bazı kimseler vardı. Ama çoğu defa bunlar, bulundukları ülkede gazetecilikten başka işleri olan, patronun dış dünyada bağlantılarını kovalayan kişilerdi… Haber niyetine yabancı kaynaklardan birkaç cümle çevirirler, üstüne de isimlerini yazarlardı ya da bir ünlü yanında fotoğraf çektirir, “Ben oradaydım!” kabili içi boş bir “resim altı” koyarlardı… Dış muhabirliğin büyük emek isteyen bir “dünya ve Türkiye tanıklığı” olduğunu, bir sonraki kuşağın dış muhabirleri olan bizler, Mehmet Ali Birand’dan öğrendik. Birand’ı “Brüksel’den bildirmeye” başladığı ilk döneminden tanıyan ve Avrupa Ekonomik TopluluğuAET adıyla bilinen Avrupa bürosunu Türkiye’de açan ilk Avrupa Birliği temsilcisi olan Gian Paolo Papa, “o yılların Türkiyesi’ni” ve “o yılların heyecanlı, genç dış muhabirini” şu sözlerle anlatıyor: “Türkiye, o vakitler Brüksel’e çok uzak bir ülkeydi. Öyle ki Brüksel (AB) komisyonu içinde Türkiye’de temsilcilik açmanın yararlı olacağını düşünen sadece bir avuç insan vardı. Bu insanların sayısının rakamla ‘10’ ‘on’u geçmediğini söyleyebilirim. Türkiye’nin böyle dünyanın başka ucu gibi algılandığı bir dönemde, Mehmet Ali Birand; Brüksel’de kast gibi kapalı devre yaşayan Avrupa yüksek bürokratları ile gazetecileri arasına girmeyi başardı. Brüksel’de kararları alan ve kamuoyu önderliği yapan insanlardan oluşan bu dar çevreye, dışardan gelen birisinin adım atması kolay değildi. Birand bunu yabancı dil hâkimiyeti, bilgisi, entelektüel donanımı ve kişisel diyalog yeteneği ile becerdi. O, Avrupa kültürü almış ve Avrupa’ya inanan bir kişiydi. Bunlar Birand’ın o çevrelerde kulaç atmasını kolaylaştırdı. Birand bu bağlamda önemli bir işlev yaptı. Karmaşık Avrupa realitesini, o dönemde bu realiteye hiç de hazır olmayan Türkiye’ye damla damla zikrederek yansıtmayı ve aktarmayı başardı. Türkiye’de Avrupa’yı tanıyanların ve zaman içinde Avrupa olgusunu izleyenlerin çıkması, Birand’la beraber oldu. Ülkesine döndükten sonra da bu defa bizler Türkiye’yi, Birand’ın kaleminden izler olduk. Ben örneğin, Türkiye’deki gelişmeleri sürekli olark Birand’ın ‘Hürriyet Daily News’taki köşesinden izleyenlerden biriydim.” Mehmet Ali Birand’la en son bir davette geçen kış karşılaştım. “Geçmiş olsun, bu uğursuz hastalık da arkanda kaldı!” dediğimde; beklemediğim bir hüzünle “Hiçbir şey artık eskisi gibi değil” karşılığı verdi. Birand’ın o an, dışa yansıttığı her zamanki yüksek dozlu iyimserlikle “Her şey yolunda!” imajının arkasında, çok güçlü bir irade ve mücadele azmi olduğunu anladım. Birand’ın küçük yaşta bacağının sakatlanmasıyla başlayan hayat öyküsüne baktığımızda, bu “irade” ve “mücadele gücü”nün yaşam serüveninde hâkim yer tuttuğunu görüyoruz. Sanki hep sıra dışı bir tutunma ve mücadele arzusuyla sorunlarının üstüne çıkmış biri o. Hastalığıyla ilgili verdiği son söyleşilerden birinde “dibe vurmamak” adına giriştiği çabayı anlatırken bu bağlamda söyledikleri çarpıcı: “(Hastalık boyunca) işe tutundum. Bütün gün yatıp, iki saatliğine kalkıp habere gittim. 28 Şubat belgeselini inatla yazdım. Kafam düştü gene yazdım. Bu, insanı hastalıktan uzaklaştırıyor. (Hastalık fikrinden) uzaklaştıkça vücut daha kolay mücadele etmeye başlıyor. Ama o metinleri yazarken, bunun son çalışmam olacağını biliyordum.” Mehmet Ali Birand’ın öldüğü gün bile son yazısı yayımlandı. Son ana dek böylesine yaşama ve aşkla sevdiği bir işe asılmak, her babayiğidin harcı değil. Yiğidi öldür, hakkını yeme demişler. Mehmet Ali Birand, doğrudur evet tabii bir “kurulu düzen gazetecisi” idi… Başbakan’ından, Bülent Arınç’ına, Fethulah Gülen’ine dek, arkasından taziye sırasına dizilenlerin kimliklerinden.. yaşam duruşu hakkında fikir edinmek zor değil! Ancak bunların hiçbirisi, Birand’ın “iz bırakan” önemli bir gazeteci olduğu gerçeğini gizlemiyor. Sevdiklerinin başı sağ olsun. Dış Haberler Servisi Cezayir’de İslamcı militanların rehin tuttuğu kişileri kurtarma operasyonu sürüyor. Militanlar dün, Fransa’nın Mali’ye askeri müdahalesine son verilmesi konusunda görüşme yapmak istediklerini bildirdi ve ellerindeki 2 Amerikalı rehine ile terör suçundan ABD’de hapiste olan 2 kişiyi takas etme teklifinde bulundu. Moritanya haber ajansı ANI’nın, militanların lideri Moktar Belmoktar’a yakın kaynaklara dayandırdığı habere göre, militanlar “Kör İmam” lakaplı Mısırlı Ömer Abdülrahman ve Pakistanlı Afiah Sıddıki’nin serbest bırakılmasını istiyor. Ömer Abdülrahman, 1993’te New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin bombalanması eylemine karıştığı gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Saldırıda 6 kişi ölmüş, binden fazla kişi yaralanmıştı. Ülkenin güneydoğusundaki “In Amenas” doğalgaz tesisinde fiyaskoyla başlayan ve 49 kişinin ölümüne yol açan kurtarma operasyonunda dün Cezayir özel kuvvetlerinin 18 militanı öldürdüğü bildirildi. Tesiste yaklaşık 30 militanın bulunduğu ve etraflarının Cezayir askerleri tarafından kuşatıldığı da gelen haberler arasında. Cezayir haber ajansı APS, bugüne kadar ngiltere Başbakanı David Cameron, uzun zamandır beklenen ve İngiltere’nin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerine değineceği konuşmasını Cezayir’deki rehine krizi nedeniyle erteledi. İngiltere Başbakanı’nın önceki gün yapacağı konuşmada İngiltere’nin AB’deki rolünden, hatta referandum olasılığından söz etmesi bekleniyordu. Cezayir’deki rehine krizinin devam ettiğini söyleyen Cameron, kurtarma operasyonu sırasında ölenlerden birinin İngiliz olduğunu duyurdu. Cameron, Cezayirli yetkililerin operasyon başlatılacağı konusunda kendisine bilgi vermemesinden hayal kırıklığına uğradığını da vurguladı. ? Cameron konuşmasını erteledi İ 70’i yabancı toplam 650 rehinenin kurtarıldığını, 60 rehinenin ise ölü ya da kayıp olduğunu duyurdu. İngiltere Dışişleri Bakanlığı da kurtarma operasyonunun bitmediğini duyururken Japonya Dışişleri Bakanlığı, operasyonla ilgili ülkesinin duyduğu rahatsızlığı dile getirmek için Cezayir büyükelçisini bakanlığa çağırdı. Rehineler arasında Japonlar da bulunuyor. İslamcı militanlar ve bölgede yaşayanlar, Cezayir helikopter ve uçaklarının doğalgaz tesisine önceki gün ateş açtığını, 34 rehine ve 15 militanın öldüğünü duyurmuş. Tesiste rehin tutulanlardan çok sayıda kişinin kaçtığı da bildirilmiş, kaçanların sayısı hakkında çelişkili bilgiler alınmıştı. Militanların elinde hâlâ 10 ülkeden yabancı ve Cezayirli rehineler bulunuyor. Doğalgaz tesisinde çalışan 3 Türk’ün durumunun ise iyi olduğu öğrenildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, rehine kurtarma operasyonu sırasında ölenler arasında Türk vatandaşı bu BM’de Sırp marşı krizi Dış Haberler Servisi Ortodoks yeni yılı dolayısıyla 14 Ocak’ta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda düzenlenen konserde Bosna Savaşı sırasında Boşnakları katleden Çetniklerin söylediği “Drina Marşı”nın seslendirilmesi üzerine gelen tepkiler nedeniyle BM özür diledi. BM Genel Sekreteri Ban Kimun’un sözcüsü Martin Nesirky yaptığı açıklamada, BM’nin “Drina Marşı”nın söylenmesiyle bazı insanları incittiğinin farkında olduğunu söyledi Ban Kimun, marşın çalınmasının ardından BM Genel Kurul Başkanı Vuk Jeremiç ile birlikte eseri seslendiren Viva Vox Korosu ile fotoğraf çektirmişti. Nesirky açıklamasında daha sonra, “Genel Sekreter, ne tür bir marşın söz konusu olduğu ve geçmişte ne amaçla kullanıldığı konusunda bilgi sahibi değildi” diye konuştu. Konuyla ilgili olarak BM Genel Kurul Başkanı ve eski Sırbistan BM Genel Sekreteri, katıldığı 14 Ocak’taki bir konserde, Sırpların “Drina Marşı”nın söylenmesinden ötürü özür diledi. “Drina Marşı”, Boşnakları katleden Çetnikler tarafından söyleniyordu. (Fotoğraf: AP) lunmadığını açıkladı. ABD Savunma Bakanı Leon Panetta ise rehine kriziyle ilgili olarak Cezayir ve İngiltere hükümetleriyle birlikte çalıştıklarını, rehinelerin akıbetinin hâlâ belirsiz olduğunu söyledi. Panetta, aralarında Amerikalıların da bulunduğu rehinelerin kurtarılması için zamana karşı yarıştıklarını ve “ABD’ye ve Amerikalılara saldırmaya kalkacak hiç kimsenin kaçacak yeri olmadığını” vurguladı. İrlanda Dışişleri Bakanı Eamon Gilmore da Cezayir ordusunun, militanların rehineleri başka bir bölgeye nakletmek üzere bindirdikleri araçlara ateş açtığı yolundaki haberleri doğruladı. Doğalgaz tesisinden kaçmayı başaran ve İrlanda pasaportu taşıyan Kuzey İrlandalı Stephen McFaul’un eşiyle konuştuğunu bildiren Gilmore, edindiği bilgiye göre, İslamcı militanların araçlara bindirdikleri rehinelerin üzerine zorla patlayıcılar yerleştirdiklerini duyurdu. Gilmore, Cezayir kuvvetlerinin saldırısı sırasında rehinelerin bindirildiği 5 araçtan 4’ünün vurulduğunu, McFaul’un bulunduğu aracın vurulmadığını ve kargaşadan yararlanarak kaçabildiğini söyledi. Kimliğini saklı tutan bir Fransız rehine de kendilerine zorla patlayıcı yüklü yelek giydirildiğini ve militanların elinde ağır silahlar bulunduğunu anlattı. Fransız rehine, militanların Cezayir güçlerinin içeriye girmeye kalkışması durumunda tesisi havaya uçurma tehdidinde bulunduklarını da belirtti. ‘Brüksel kastına giren Türk’ Dışişleri Bakanı Jeremiç de bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Eski Yugoslavya topraklarında yaşanan trajik savaşların kurbanlarına samimi bir şekilde saygı duyuyorum ancak bizim müzik kültürümüzü aşağılamak için yapılan girişimler son derece üzücüdür. Bu şarkı ile son derece gurur duyuyoruz, bu nedenle onu dünya ile paylaşmak istedik” denildi. MALİ Ordu, militanları Konna’dan çıkardı Dış Haberler Servisi Fransa’nın askeri müdahalede bulunduğu Mali’de ordu birliklerinin, İslamcı militanların elindeki Konna bölgesini yeniden kontrol altına aldığı bildiriliyor. Ordudan yapılan açıklamada, ülkenin küzeyindeki Konna bölgesinde İslamcı militanlara ağır kayıp verdirildiği ve bölgenin tamamen ele geçirildiği duyuruldu. Açıklama, güvenlik kaynakları ve bölge sakinleri tarafından da doğrulandı. Geçen nisan ayından beri ülkenin kuzeyini denetim altında tutan İslamcı gruplar, 10 Ocak’ta Konna’yı ele geçirmişlerdi. “Kadın”ların “Ölüm”ü ve Dayağı “HAK” Ettiğini Açıklayan Söylemi ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz Üyesi, Sürekli Basın Kartı Sahibi, Televizyon Haberciliğinin Ustalarından, Değerli Arkadaşımız VEFAT Baromuzun 3634 sicil sayısında kayıtlı İrade gücünün zaferi AVUKAT KINIYORUZ! kadın”ın “d dövülmesi”ni, onca “k • Hergün öldürülmesi”ni; “ö çalışması”na gibi dışarda “ç • Erkekler bağlayan; İlkel Zihniyeti”i ve sahibini bütün “İ • varlığımızla KINADIĞIMIZI”; “K Kamuoyu”na duyuruyoruz! • “K MEHMET ALİ BİRAND 17 Ocak 2013 Perşembe günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Birand’ın cenazesi 19 Ocak 2013 Cumartesi günü (bugün), saat 10.00’da Kanal D önünde yapılacak törenden sonra öğle namazının ardından Teşvikiye Camii’nden alınarak Anadolu Hisarı Mezarlığı’nda kılınacak toprağa verilecektir Mehmet Ali Birand’ı sevgi ve saygıyla anarken, ailesine, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. KEMAL SÖNMEZ 18.01.2013 tarihinde vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 20.01.2013 Pazar günü (yarın), Şakirin Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecektir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI T.C. SAMANDAĞ/HATAY İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI BAŞSAĞLIĞI Vakfımızın kurucu ve danışma kurulu üyelerinden Mustafa İlker Gürkan’ın sevgili babası MEHMET GÜRKAN yaşama veda etmiştir. Ailesine, dostlarına, eş ve akrabaları ile 68’liler topluluğuna başsağlığı dileriz. 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI YÖNETİM KURULU 2012/77 TLMT. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın 1. sıradaki mahcuz için 15/02/2013 tarih Cuma günü saat 10:30 10:40, 2. Sıradaki satış için 15/02/2013 tarih Cuma günü saat 10:50 1l:00’da; her iki mahcuzun Sutaşı Beldesi Uğur Mumcu Caddesi Samandağ/HATAY adresinde bulunan Asi Otopakt’da satışlarının yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 20/02/2013 tarih Çarşamba günü aynı yer ve saatlerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzların satış bedeli üzerinden %18 KDV ve damga vergisinin alıcıya ait olacağı, tellaliye resmi ile aynından doğan vergi borcunun ihale bedelinden ödeneceği, artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi (Memleket parası cinsinden) veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmaları, ayrıca İ.İ.K 127 md. uyarınca işbu ilanın adli tebligatı iade olan diğer ilgililer hakkında da tebligat yerine kaim olmak üzerer ilan olunur. 03/01/2013 Takdir Edilen Değeri SIRA TL. Adedi Cinsi 135.000,00 1 Adet 31 SU 485 Plakalı, 2011 Model , Hyundai Marka , VTT Sac Kasa Tipli, D4GAA053074 Motor no’lu, KMFGA17HDB0000473 şasi no’lu , Beyaz Renkli, Dizel Yakıt Cinsi, Kullanım Amacı Yük Nakli, Lastikleri yeni, CD Çalar Mevcut olup, Araçta Herhangi bir Hasar Mevcut Olmayıp Çalışır durumdaki araç. 240.000,00 1 Adet 31 SU 463 Plakalı, 2011 Model , HYUNDAI Marka , VTT Kapalı Sac Kasa Tipli, D4GAA046160 Motor No’lu, KMFGA17HDB0000280 Şasi No’lu, Beyaz Renkli Araçta Herhangi bir Hasar Mevcut Olmayıp 6 Tekerli Açıklamalı Araç. (İİKm. l 14/1,114/3) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 3337) Bir çocuk daha okusun diye 21.YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel: 0212 274 15 02 0212 213 74 02 Fax: 0212 275 52 44 ‘Tek bir yerleşim yıkılmayacak’ www.yekuv.org yekuv@yekuv.org Vakıflar Bankası Osmanbey Şubesi 00158007287986476 ? Dış Haberler Servisi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, gelecek hafta yapılacak genel seçimleri kazanması halinde Batı Şeria’daki tek bir Yahudi yerleşim biriminin bile yıkılmayacağını söyledi. İsrail’de yayımlanan Maariv gazetesine konuşan Netanyahu, Yahudi yerleşim birimlerinin yıkıldığı günlerin geride kaldığını belirtti. İktidarları döneminde yerleşim birimlerinin aksine genişletildiğini söyleyen Netanyahu, “Kimsenin Siyonizm, yerleşimlere bağlılık ve İsrail sevgisi konusunda bana vereceği ders yok” diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear