Catalog

C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Yazıişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş Miyase İlknur (Ek Yayınlar) Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dış Haberler: Özgür Ulusoy Kültür: Celâl Üster Spor: Arif Kızılyalın Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıldız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 ? Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Tunca Çinkaya ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 5.48 Güneş: 7.20 Öğle: 12.20 İkindi: 14.44 Akşam: 17.08 Yatsı: 18.32 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 14 OCAK 2013 Acının Dünyanın en yaşlı kadınıydı ? TOKYO (AA) Japonya’da yaşayan ve dünyanın en yaşlı kadını unvanına sahip olduğu belirtilen kadın, 115 yaşında öldü. Belediye yetkilisi Mitsuhiro Kozuka yaptığı açıklamada, başkent Tokyo’ya yakın Kawasaki’deki bir huzur evinde oğluyla birlikte kalan Koto Okubo’nun hayatını kaybettiğini açıkladı. Okubo’nun ölüm nedeniyle ilgili detaylar verilmedi. Okubo, 24 Aralık 1897’de dünyaya gelmişti. Costa Concordia’da yaşamını yitiren 32 kişi törenlerle anılıyor yıldönümü ? Costa Concordia kruvaziyerinin, İtalya’nın batısındaki Giglio Adası açıklarında kayalıklara çarparak yan yatmasının birinci yıldönümünde, hayatını kaybeden 32 kişiyi anma töreni düzenlendi. Anma töreni, 112 bin tonluk dev kruvaziyer gemisinin gövdesinde 70 metrelik bir yarık açarak kazaya yol açan ve kazadan sonra geminin gövdesinden çıkarılan kaya parçasının, sirenler eşliğinde denize bırakılmasıyla başladı. Etkinlikler kapsamında, Giglio Kilisesi’nde ayin yapılırken, buradaki törene kazadan kurtulan çok sayıda yolcu ve yakınlarını kaybedenlerin aileleri katıldı. Anma töreni için adaya gelen Sivil Savunma Genel Müdürü Franco Gabrielli yaptığı açıklamada, “Kazada hayatını kaybeden 32 kişiden 2’sinin cesetlerinin halen çıkarılamamış ve ailelerine teslim edilememesi büyük bir acı” diyerek duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Gabrielli, bir senedir adanın birkaç metre açığında yan yatık halde bulunan geminin enkazının da eylüle kadar yerinden kaldırılacağını açıkladı. Geminin enkazını kaldırma işleminin 400 milyon dolara mal olacağı ifade ediliyor. (AA) Ege’de deprem Amerika’nın ? ANKARA (ANKA) Ege Denizi’nde 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) yapılan yazılı açıklamada, depremin saat 22.50’de Ege Denizi’nde, 25.69 kilometre derinlikte meydana geldiği ve büyüklüğünün 4.1 olduğu açıklandı. İtalya’da geçen yıl 13 Ocak Cuma günü Civitavecchia kentinden 4 bin 200 kişiyle, Savona kentine gitmek üzere yerel saatle 19.00 sularında ayrılan, 21.42’de Giglio Adası açıklarında kayalıklara çarparak yan yatan ve 32 kişiye mezar olan Costa Concordia kazasının birinci yıldönümünde adada anma etkinlikleri düzenleniyor. Fotoğraf: REUTERS, AFP Dansözler yarışacak ? TEL AVİV (ANKA) İsrail’de bu hafta düzenlenecek dünyanın en büyük göbek dansı festivaline aralarında Türkiye ve Mısır’ın da bulunduğu çok sayda ülkeden 950 dansçının katılacağı bildirildi. Yedioth Ahronot gazetesine göre, Eilat’taki Club Hotel’de gerçekleşecek Uluslararası Göbek Dansı Festivali’ne İsrail ve 30 ülkeden toplam 950 dansöz katılacak. Tek arzum şarkılarımı İran’da söyleyebilmek İnternet dünyasını sarsan ölüm Dış Haberler Servisi Sosyal paylaşım sitesi Reddit’in kurucusu Aaron Swartz intihar etti. İnternet özgürlüğü konusunda verdiği mücadeleyle tanınan 26 yaşındaki genç dâhi, bilgisayar korsanlığı yaptığı gerekçesiyle yargılanmayla karşı karşıyaydı. Polis, henüz çocuk yaşlarda bilgisayar programı yapmaya başlayan Swartz’ın New York’ta yaşadığı dairede kendini astığını ve naaşının cuma günü bulunduğunu belirtti. İnternet sansürüne karşı lobi faaliyetleri yürüten Demand Progress adlı kampanya grubunun da kurucularından olan Swartz, JSTOR adlı online arşiv sisteminden milyonlarca akademik makaleyi indirip bedava dağıtmak suçlamasıyla karşı karşıya kalmış ancak suçlamaları reddetmişti. Müvekkilinin ölümünü doğrulayan avukatı Elliot R. Peters MIT Üniversitesi gazetesi The Tech’e gönderdiği mailde durumu “trajik ve üzücü” olarak yorumladı. Omid Soltani, bugün ABD’de yaşıyor. Türkiye’ye ilk kez 1985 yılında, Marmara Üniversitesi’nde el sanatları üzerine eğitim görmek üzere gelmiş. Türkiye’deyken yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle sanatla, müzikle ilgilenmiş. “Türkiye bana sanat yolunu açtı” diyen ve Ankara’ya konser için gelen Soltani ile sanata ve sanatçıya yapılan baskı ve sansür girişimlerini konuştuk: 1985’ten bu yana sizce Türkiye’de ne değişti? Bugün Türkiye’de de sanatçılar sansürden ve türlü yasaklamalardan şikâyetçi... Türkiye benim için inanılmaz bir ülke. Dünyanın tek demokratik İslam ülkesi. Türkiye’de yaşadığım süre içerisinde, yani 1985 1990 yılları arasında sanata ve sanatçıya herhangi bir sansür ya da baskıyla karşılaşmadım. Bu nedenle Türkiye’de sanat konusunda ne değişti, açıkçası çok iyi bilmiyorum. Ancak şunu çok iyi biliyorum. Türkiye beni ailemle buluşturan bir yuva. Çünkü benim birinci derece akrabalarım, annem, babam, kardeşlerim İran’da yaşıyor. Onlarla Türkiye’de bir araya geliyoruz. İran’a gidemiyorum ne yazık ki, çünkü yasaklıyım. Yasaklı olmamın tek nedeni ise müzik... Ama keşke, keşke ülkeme gidebilsem, şarkılarımı orada söyleyebilsem... İran’da hayat nasıldı? Ben de her İran vatandaşı gibi askere gittim. Irakİran savaşında bulundum. Askerliğimi bitirdikten sonra oradaki şartlara baktım ki, hiç rahat değil. Yani kendimi artık ülkemde rahat hissedemiyordum. Daha güzel bir ortamda yaşamak arzum vardı. O nedenle İran’dan çıktım, daha güzel yerlere kanat açmak istedim. Özgürlüğe kanat açmak... Hayattaki en büyük arzunuz nedir? Keşke İran’a gidebilsem. Oradan çıktığımdan itibaren gidemedim, yasaklıyım. En büyük arzum şarkılarımı İran’da söyleyebilmek. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Sanatçılar bıçağın altında ? Las Vegas’ta düzenlenen Miss Amerika 2013 güzellik yarışmasında güzellik kraliçesi unvanı Mallory Hytes Hagan’ın oldu. Yarışmaya New York’tan katılan 23 yaşındaki Hagan, 50 bin dolarlık eğitim bursunun da sahibi oldu. Yarışmada Ali Rogers (South California) ikinci, Alicia Clifton (Oklahoma) ise üçüncü seçildi. (AP) Erkeği Moda devi Versace’nin dünyanın moda başkentlerinden Milano’da sunduğu Sonbahar Kış erkek koleksiyonu kışkırtıcıydı. Erkek içgiyimine dantelli tasarımlarla giren modaevinin tasarımları tutucu erkeklerin ilgisini çekeceğe pe k benzemiyor. Versace’nin koleksiyonundaki bir başka kışkırtıcı unsur ise hayvanseverlerin şiddetle karşı çıktığı kürklerdi. (AFP) bozar mı? ‘Sansürsüz yaşam için tek koşul laiklik’ Vatanında yasaklanan İranlı sanatçı Soltani’nin tek isteği şarkılarını orada söyleyebilmek SELDA GÜNEYSU güzeli ANKARA Müzikleri tüm dünya ülkelerinde dinleniyor. Yaptığı albümler tüm dünya ülkelerinde satış rekorları kırıyor. Dünyanın her ülkesinde konserler veriyor, bir tek yer hariç. Kendi vatanı İran... Çünkü tüm dünyanın yakından tanıdığı müzisyen Omid Soltani, kendi ülkesinde “yasaklı.” Müzikleri “İran’ın örf, âdet ve geleneklerine uygun kabul edilmiyor...” 1985 yılından bu yana da İran’a hiç gidememiş. Omid Soltani, yaşadığı bu durum karşısında hayli öfkeli ve üzgün. Tüm dünyada sanata uygulanan baskı ve sansüre de tepkili. Soltani’ye göre bir yerde sanatın ve sanatçıların özgür olabilmesinin tek koşulu var; o da laiklik. “Sanatçılar bugün sansür bıçağının altında yatıyorlar” diyen Soltani, Türkiye’yi de “laik ve demokratik bir devlet” olduğu için çok seviyor. Hatta Türkiye Soltani için “onu ailesiyle buluşturan bir yuva...” Birleşmiş Milletler (BM) tarafından da “Barış Elçisi” seçilen Soltani’nin tek arzusu ise şarkılarını İran’da söyleyebilmek... Bugün İran’da yalnızca siz değil pek çok sanatçı çeşitli şekillerde yasaklanıyor, cezalar alıyor... Dışarıdan baktığınızda ülkenizi nasıl tanımlıyorsunuz? İran’da pek çok kişi baskı altında. Oradaki sanatçıların en büyük problemi sansür. Sanatçılar sansür bıçağının altında duruyorlar. Her şeyi çok dikkatli yapmaları gerek. Bizim gibilerin avantajı ise sansürsüz bir yaşam. Ümit ediyorum ki, kendi ülkemdeki insanların esareti de bir gün son bulur. İnsanlar her istediğini yapabilirler. ‘İnsanların siyasi ilmi yok’ İran’da Rıza Şah Pehlevi döneminde hayat çok farklıydı... Bir anda bir devrim yaşandı ve insanların yaşamı değişti... Sizce İran’daki sanatçılar ve yaşayanlar böyle bir devrimi neden kabul etti? Hiç karşı koyan olmadı mı? Devrimin olduğu zamanlarda gençtim. Her şeyden önce İran’da böyle bir devrimin gerçekleşmesinin en büyük nedeni onların siyasi bilgilerinin ve kültürlerinin azlığı. İnsanların siyasi ilmi yok. İnsanların siyasi ilmi olmadığı için bir gün bir uyandık ki devrim olmuş. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar kolay devrim olmaz. Her devrimin bir süresi vardır aslında. Ama biz bir baktık ki bir anda her şey değişmiş. Bu nedenle sansürsüz ve özgür bir yaşam için insanların siyasi ilmiyle birlikte tek koşul var; laiklik.