25 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 AĞUSTOS 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 ‘Gölgenin bilgeliğine çağıran’ Sinopale, kentin ve sakinlerinin de dahil olduğu bir işbirliği Sinop’un koridorlarında ? Sinop’ta yaşamış düşünür Diyojen’e gönderme yapan bienalin teması “Gölgenin Bilgeliği: Bozulmuş bilgi çağında sanat” başlığını taşıyor. Bienalin kurucusu Prof. Melih Görgün, 40’a yakın sanatçının dahil olduğu bienali Sinop’a sahip çıkarak ve bunu yaparken de yapıyı bozmadan, eklektik olmadan yürüttüklerini söylüyor. AYŞEGÜL ÖZBEK SİNOP Özellikle Sinopluların dahil olduğu bir bienal Sinopale. Türkiye’nin İstanbul’dan sonra ikinci bienali, yerel halkın sanat üretimine aktif olarak katılmasıyla da ön plana çıkıyor. 1 Ağustos’ta başlayan atölye çalışmaları, çalıştaylar, seminerler ve gençlik ve çocuk etkinlikleri sonrasında, önceki gün Sinopale 4’ün ana sergisi “Gölgenin Bilgeliği”nin Sinop Tarihi Cezaevi Çocuk Islahevi’ndeki açılışında yapılan konuşmalarda da hep bu konuya vurgu yapıldı. Sinopale’nin kurucusu ve bir Sinoplu olan Prof. Melih Görgün, Sinopale’de 2006’dan bu yana uluslararası etkinlikler içinde kente ait kent üzerinden çalışmalar yürüttüklerini söylüyor. Ulusal ve uluslararası 40’a yakın sanatçının bu yıl dahil olduğu bienali Sinop’a sahip çıkarak ve buGeçen yıl bienalin bir uzantısı olan “Geleceği Biriktirmek” projesi kapsamında düzenlenen kent forumunda cezaevinin dönüştürülmesi ve bir kültür merkezi olması yönünde tartışmalar olmuştu. 2009’da Turizm ve Kültür Müdürlüğü’nce yapılan başvuruda, Avrupa Birliği ile Kültür ve Turizm İnsel İnal’ın çalışması nu yaparken de yapıyı bozmadan, eklektik olmadan yürüttüklerini ekliyor. “Sinopale yerel, ulusal ve uluslararası işbirliğini hedefliyor. Bugüne kadar tüm sanatçılar burada üretmiş oldukları çalışmalarında Sinop’a ait olan bilgileri kullandı. İşlerinde Sinoplularla buluşup etkileşim ve diyalog içine girerek üretti Cezaevinde dönüşüm ler” diyor. Küratörlerden Beral Madra da Sinopale’nin kavramsal çerçevesi, demokratik işleyişi, çoklu işbirlikleriyle büyük kentlerde gerçekleşen bienaller karşısında bir alternatif Bakanlığı’ndan alıolduğunu belirtiyor. Madra ve nan toplam 9.2 milGörgün ayrıca bienal sonrası yon Avro’luk hibe bienalin bütçesinin açıklanacağını ile cezaevinin restovurguluyor. Bunu sürecin bir rasyonu için ihale sügerekliliği olarak görüyorlar. reci başladı. İhale bu yıl Sinopale’nin kavramsal çeraralık ayında sonuçlanacak. Restoçevesi bu yıl da Avusturya’da yarasyonun ise dört yılda bitmesi planşayan sanatçı, küratör Işın Önol lıyor. Bu konu da bienalin yan ettarafından yazıldı. Sinop’ta yakinlikleri kapsamında yurtdışından şamış düşünür Diyojen’e gönkatılımcılarla tartışılıyor. derme yapan “Gölgenin Bilgeliği: Bozulmuş bilgi çağında sa nat” bienalin teması. Bienalin diğer küratörleri ise Aslı Çetinkaya, Elke Falat, Dimitrina Sevova, Janet Kaplan, Sean Kelly, Associazione E, Jacqueline Heerema ve Ana Riaboshenko. Gölge üzerine 2002’den beri çalışan Önol, “Bir yandan Sinop’taki enerji projeleri ve politikalar... İnsanın aşırı üretme ve tüketim hırsı... Diyojenin antik çağdaki duruşu ise kendi hayatında her şeyi azaltmaya yönelik” diyor. Önol ile 12 Eylül’e kadar sürecek sergiyi geziyoruz. Karanlık, aydınlık, ışık, bilgi gibi kavramlarla ön plana çıkan, cezaevinin dokusu ve kullanılan ışığın da etkisiyle etkileyici bir hal alan mekândaki çalışmalar da bienalin kenti nasıl sarıp sarmaladığının göstergesi. Örneğin Evelina Domnitch ve Dmitry Gelfand, çalışmalarında sizi karanlık bir oda içinde 5 dakika bekletiyor. Çünkü ancak gözleriniz karanlığa alışınca işi görebiliyorsunuz. Cezaevleri üzerine çalışan Ashley Hunt ise video çalışmasında Sinop Cezaevi’nde 12 Eylül döneminde yatmış mahkumların belleklerindekini cezaevinin koridorlarına yansıtmış, Monica Drozynka şehri gezerek insanların nefret ettikleri şeyleri Sinoplu kadınlarla birlikte bir kumaş üzerine nakış olarak işlemiş... Aynı zamanda müzisyen olan Vietnamlı sanatçı Quynh Dong Sinop’un tanınmış simalarına şarkı söyleterek her biri için klip çekmiş, 400 seramik silahtan oluşan çalışmasında ise İnsel İnal seramikleri Sinoplu çocuklara boyatarak ıslahevinin duvarlarına asmış. Altay’dan ‘Faili Dewlet’ Kültür Servisi Fotoğraf sanatçısı ve yönetmen Veysi Altay, geçen yıl açtığı kayıp yakınlarının ve Cumartesi Anneleri’nin mücadelesini konu alan fotoğraf sergisinin ardından şimdi de 199096 yıllarında, katliamların en acımasız şekilde yaşandığı Cizre’de devlet tarafından kaybedilip infaz edilen insanların hikâyesini yeni belgeseli “Faili Dewlet”le aktarıyor. Kayıp ailelerinin ve katliamlarda yer almış bazı itirafçıların anlatımını ve Cemal Temizöz ile ekibinin yargılanmakta olduğu “JİTEM davası”nı konu alan belgeselin galası, 7 Eylül günü saat 19.00’da Atlas Sineması’nda gerçekleştirilecek. Scorsese’nin ‘sessiz’ isyanı Kültür Servisi Shusaku Endo’nun romanı “Silence/ Sessizlik”i beyazperdeye uyarlaması için 15 yıldır bekleyen İtalyan film şirketi Cecchi Gori Pictures, sonunda Martin Scorsese’ye dava açtı. Davayı “absürd” bulan yönetmene, “Silence” adlı film yerine “The Wolf of Wall Street / Wall Street’in Kurdu” adlı filmi hayata geçirdiği için açılan davayı Cecchi Gori Pictures kazanırsa, Scorsese yapım şirketine yaklaşık 1 milyon dolar ödeyecek. Leonardo di Caprio’nun rol aldığı “The Wolf of Wall Street”te 1998’de dolandırıcılıktan 22 ay hapis yatan uyuşturucu bağımlısı borsacı Jordan Belfort’un hikâyesi anlatılıyor. Filmin 2013’te gösterime girmesi bekleniyor. Galliano ‘nişan’sız kaldı Kültür Servisi Söylediği Yahudi karşıtı sözler nedeniyle Dior’daki işinden olan ünlü İngiliz modacı John Galliano, şimdi de Fransa’nın saygın ödülü Legion d’Honneur / Liyakat Nişanı’ndan oldu. Fransız resmi gazetesinde Fransa Başkanı François Hollande’ın imzasıyla yayımlanan karar sonucu, Galliano’ya 1 Ocak 2009’da verilen ödül geri alındı. Galliano, Yahudi karşıtı açıklamalarından dolayı Fransa’da yargılandığı iki ayrı davada 6 bin Avro para cezasına çarptırılmıştı. Galliano, geçen yıl Paris’te bir barda Yahudi karşıtı açıklamalarda bulunmuş, olayı gösteren videonun internette yayımlanmasının ardından Dior’daki işini ve kendi adını taşıyan markadaki hisselerini kaybetmişti. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear