26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2012 ÇARŞAMBA [email protected] 10 EKONOMİ Geçen yedi ayda altının yükseleceği spekülasyonlarına inanan yatırımcı zarar etti. Altının geleceği de belirsiz Yatırımcı altına kandı ? Son 12 aylık süreçte onsu 1.900 doları aşarak rekor kıran altın fiyatları, ikinci çeyrekte yüzde 5 oranında gerileyerek 2008 Eylülün’den bu yana en sert düşüşünü yaşadı. ŞEHRİBAN KIRAÇ Ralli yapacak diyenler de var Ünlü yatırımcılar George Soros ve John Paulson, vadeli piyasada altın varlıklarını artırmasının ardından yükselişe geçen altın fiyatlarının üçüncü çeyrekte yükselişine devam edeceğini öngörürken altının ralli yapacağını savunuyorlar. Bu yıl ağırlıklı olarak 1.600 dolar1.700 dolar bandında sıkışan altın fiyatlarının tarihsel olarak bakıldığında üçüncü çeyrekte yükselişe geçtiği kaydedilirken Avrupa ve ABD’den gelebilecek parasal genişleme beklentileriyle birlikte altının yükselişini sürdüreceği tahmin ediliyor. Dünya Altın Konseyi Yatırımlar Bölümü Genel Müdürü Marcus Grubb, yılın ikinci yarısında altının yükselişine hız kazandıracak, fiyat seviyelerine geleABD ve Avrupa’dan gelecek olası bilir. Bunu becerebiparasal genişleme beklentilerinin lerlerin oranı yüzde 1 arttığını belirtti. Yunanistan’ın Avro bile değil” diye konuştu. bölgesinden çıkma olasılığına Geçen yıl eylülde 110 değinen Grubb, aralık ayından önce Yunanistan’ın büyük TL’den altın alan bir dizi küihtimalle birlikten çıkacağını ve çük yatırımcı olduğunu ve sasöz konusu çıkışın altına tış için yine 110 TL seviyesiyarayacağını belirtti. nin beklendiğini ifade eden YılYatırımcı talebinde artış dırımtürk, “Bu mümkün değil. görüleceğini ifade eden Her ne kadar yatırım bankaları, Grubb, altın fiyatlarında ‘altın 2 bin dolar olacak’ deseler biyükseliş le, buna katılmak mükün değil. Çünbelirttiklerinin kü şu konjonktürde likidite ihtiyacı altını çizdi. Akıl Tutulmasından Bizi Koru!.. Şemdinli Bağlar dolaylarında, PKK militanlarıyla BDP milletvekillerinin kucaklaşmaları RTE’ye, “Bu ne muhabbet?” sorusunu sordurturken Cumhurbaşkanı’nı, AKP’li bakanları üzmüş görünüyor. Bekleneceği gibi, MHP’sinden bir dizi CHP’lisine, geniş bir kesim pek içerledi bu görüntüye. Oysa, olağanüstü, umulmadık bir fotoğraf yok ortada. Kürt siyasetinin legal partilerinin hiçbiri PKK ile aralarında mesafe olduğunu, ayrı düşünüp ayrı davrandıklarını söylemediler ki... Bundan dolayı milletvekillikleri düşürülüp içeri atılanlar olmadı mı? Oldu. Ardı ardına kurulan ve artık bir çırpıda isimlerini hatırlamadığımız Kürt siyaseti partisinin hangisi PKK’den ayrı, onun yaklaşım ve yöntemlerini eleştirdiğini söyledi ki? Hiçbiri. “Siz başkasınız, sivil siyaset yapıyorsunuz, PKK silahlı terörist, onlarla aranıza mesafe koyun, onları kınayın, onlardan uzak durun” diyenler ve böyle olmasını isteyenler, hep ağaçla uğraşırken ormanı gözden kaçıranlar oldu. Bu devekuşu tutumu sağdan sola, tüm ana akım siyasete hâkim olurken, Kürt siyaseti de bildiği yoldan şaşmadı. Hem dağda silahlı külahlı kadrolarını korudu hem de “ovada siyaset”te yol aldı. Yapılan yerel ve genel seçimlerde ağırlığını duyurdu. Kürt siyaseti, bugün, irili ufaklı 100 dolayında belediyeyi yönetir vaziyette ve 2007, 2011 genel seçimlerinde artan oy oranları ile yüzde 10 barajlarına rağmen TBMM’de grup oluşturacak kadar milletvekili ile temsil edilir durumda. 2009’da Habur’da silah bırakmış üniformalı PKK’lileri karşılayan AKP iktidarı, yönetemediği bu açılım sürecinin ardından ‘güvenlikçi politikalara’ dönüş yaptı. KCK operasyonları altında 78 bin Kürt siyasetçi kadrosu gözaltına alındı, tutuklandı. Bunların aralarında milletvekilleri, belediye başkanları da var. Kürtlerin önder gördükleri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit politikası ile de “güvenlikçi politikalar” koyultuldu. Mesele, “Kürt sorunu yoktur, Kürtlerin sorunları vardır” çizgisine kadar geriletildi. ??? Suriye sorunu ile birlikte Ortadoğu’da yeniden dizilen taşlar, Irak, İran ile Türkiye’nin şeker renk hali, Kürt siyasetine, hele ki PKK’ye yeni ufuklar açtı. Suriye Kürt özerk bölge girişimi ile yeni bir mevzi kazanan örgüt, artan özgüven ve dönemin sunduğu fırsatlarla vurkaç taktiğinden, vurkal taktiğiyle topluma AKP rejiminin “güvenlikçi” politikalarının kofluğuna dair mesajlar vermeye başladı. Kılıçdaroğlu, Bağlar buluşması için, “PKK orada, BDP orada, medya orada, devlet nerede?” derken durumu özetliyordu. PKK, tam da bunu söyletmek istiyordu. Hakkâri de gövde gösterisine yeltenen İçişleri Bakanı’nın başına gelenler ise bozgunun özetiydi zaten... Doğrusunu söylemek gerekirse, PKK, bu “alan hâkimiyeti” taktiğiyle AKP rejimini sarsmıştır, karizmasını çizmiş, kimyasını bozmuştur. Ancak bu görünümün tüm toplumda PKK ve Kürt siyasetine sempatiyi artırdığını sananlar yanılırlar. Bu görünüm, PKK sempazitanı Kürtleri, onlarla dayanışanları sevindirebilir ama MHP’lisinden CHP’lisine büyük bir kesimde, AKP’nin düştüğü acizliğe sevinmekten çok, bir kızgınlık, öfke duygusu hâkimdir. Çünkü öteden beri vatan toprağı bildikleri köşelerde, alıştıkları devlet gücünü görememekten dolayı kızgın ve kırgındırlar. Bu duygunun da etkisiyle, zaten malumun ilanı olan BDPPKK kucaklaşmasını da hazmedememekte, barışa, kardeşliğe, sağduyuya hiç de hizmet etmeyen duygu seli topluma hâkim olmakta, BDP’yi kapatmaya, milletvekilli dokunulmazlıklarının kaldırılmasına heves ve niyetin iklimi, kamuoyu, kolayca oluşturulmaktadır. ??? PKK, BDP, KCK, gibi kısaltmaları olan oluşumlar, Kürt siyaseti ile ilgili bir bütünün parçalarıdır. Bu yeni bir şey değil; herkes bilir. Bilir de kabul etmek istemez. Olmayacak duaya aminle, günün birinde BDP’nin PKK’den ayrı duracağını, PKK’nin her nasılsa, durduk yerde, beklentileri yerine getirilmeden silah bırakacağını, bunların dışında başka uysal Kürt siyasetlerinin inisiyatif alacağını umarak geçti on yıllar. Öyle olmadı, olacağa da benzememektedir. Artık her kesime giderek hâkim olan akıl tutulmasından sıyrılıp yeniden barışçı çözüme odaklanmak şart. “Büyük Kürdistan, kurtarılmış bölgeler” gibi toplumu kutuplaştıran umacılara sarılıp kardeşliği dinamitleyen söylemlerden uzak durup, empati, sağduyu, akıl hâkim kılınmalıdır. Her tür şiddet kınanmalı, ülke bütünlüğü içinde bir arada yaşamak ve eşit yurttaşlar olarak kabul görmek istiyoruz, diyenleri bir kez daha anlama ve ne isteyip ne istemediklerini, isteklerinin ne kadarının makul, karşılanabilir şeyler olduğunu tartışmak için elimizde hâlâ fırsat var, zaman var. Çok şey kaybedildi, daha fazlasını kaybetmeden yeni bir şey yapılmalı. Silahla, zindanla, parti kapatmalarla bir şey elde edilmiyor. Müzakere ile, konuşarak sorunları çözme yolundan yana, hep barıştan yana olmalı gayretlerimiz. Küresel durgunluk likitide ihtiyacını hat safhaya ulaştırırken emtia fiyatlarında durgunluk yaşanıyor. Emtia fiyatlarındaki durgunluktan ise en fazla altın yatırımcısı zarar etti. Son 12 aylık süreçte onsu 1.900 doları aşarak rekor kıran altın fiyatları, ikinci çeyrekte yüzde 5 oranında gerileyerek 2008 Eylül’den bu yana en sert düşüşünü yaşadı. Eylül ayı başına kadar altın fiyatlarının aşağı yönlü dalgalı seyir izleyeceğini, altının ons fiyatının 1650 doları geçmesi pek mümkün görünmüyor. Bu ayın sonunda merkez bankası başkanlarının toplantısı olacak. Bundan önceki toplantılarda merkez bankalarının başkanları likiditede artış sinyali vermişti. Piyasalar şu anda buna kilitlenmiş durumda. Ayrıca eylül ayında yapılacak olan ABD merkez bankasının toplantısı da altın yatırımcıları için kritik öneme sahip. Uzmanlara göre elinde büyük miktarda altın fonu bulunduran yatırımcılar bu süreci koz olarak kullanacak. Bu yatırımcılar, likitide artışı olacak, altın şöyle artacak, böyle artacak spekülasyonları yapacak ve bu nedenle eylül ekim aylarında altın fiyatlarının bir miktar artması, ancak sonraki süreçte altın fiyatlarının tekrar aşağı inmesi bekleniyor. İstanbul Mücevherciler, Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkanı Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, “Ağustos ayında altının ons fiyatı 1500 dolar ile 1650 dolar arasında dalgalanabilir. Altının ons fiyatı 1530 dolar ve doların da 1.775 TL seviyelerine geri çekilmesi halinde, altının gramı 88 TL’ye kadar gerileyebilir. Gerçekleşmemesi halinde, o zaman da seyir aralığı 90 ile 94 TL aralığında olur” diye konuştu. Büyük artış beklemeyin Elinde çok yüksek fiyatlarda altın olanların söz konusu olduğunu anlatan Mehmet Ali Yıldırımtürk geçen yıl eylül ayında altının ons fiyatının tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 1.922 dolara çıktığını hatırlattı. Yıldırımtürk, “Bankalar mevduat sahiplerini arayarak altın çok yükselecek benim de mevduatım var diyerek kimine fon sattılar kimine altın sattılar. Dolaysıyla bu etik olmayan bir davranıştı. İnsanlar elindeki paraları altına yatırdılar ve sonra da altın fiyatları düşmeye başladı. Aslında bankalar dışarıdan aldıkları raporlardan altın fiyatının düşeceğini biliyorlardı. Ama insanları küçük yatırımcıları bir noktada kandırdılar” dedi. Altın yatırımcılarına da tavsiyelerde bulunan Yıldırımtürk, “Yükselişleri satış fırsatı, düşüşleri onu tekrar yerine almak suretiyle alım fırsatı olarak değerlendirin. O elde edeceğiniz kazanç, sizin kayıplarınızdan düşüldüğünde belki maliyetleriniz bugünkü varken, o likiditeyi altına yatırma ihtimalinin çok mümkün olduğunu düşünmüyorum” açıklamasını yaptı. ŞİRKETLERDEN Vodafone, Çiftçi Kulübü üyelerine traktör kazandırmaya devam ediyor. Vodafone Çiftçi Kulübü’ne üye olan ve çiftçi tarifelerinden birini seçenler arasında ücretsiz düzenlenen 5. traktör çekilişinin talihlisi, İzmirli çiftçi Süha Bilge oldu. Uni Baby, bebekler için pamuk sütü içeren ve petek dokusu ile etkin temizlik sağlayan Uni Baby Lotion’ı piyasaya sürdü. Boya maddesi içermeyen ve hipoallerjik olan Uni Baby Lotion 5 liradan satışa sunuldu. Pelikan , yeni Pelikano serisi dolmakalemlerini tanıttı. Gençlere dolmakalem kullanma alışkanlığı kazandırmayı hedefleyen Pelikano özel serisinin satış fiyatı ise 36 liradan başlıyor. Restorex Şampuanları, yeni reklam filminde, Anzer Yaylası’nın şifalı bitki özleri kullanılarak B’iota Laboratuvarları’nda geliştirdiği Restorex’i tanıtıyor. Restorex, marketlerde de satışa sunuldu. Çilek Mobilya, Panama ve Venezüella’dan sonra yeni mağazasını Kolombiya’da açtı. Böylece Kolombiya’da mağazası bulunan ilk Türk şirketi olan Çilek Mobilya’nın yeni satış noktası Başkent Bogota’da yer alıyor. Emsan, yeni ürünü Emsan Fine Bone serisini tanıttı. Kemik tozundan üretilen, ince, saydam ve dayanaklı emsan Fine Bone yemek takımı 84 parçadan oluşuyor. Karamehmet’ten Kuzey Irak’a yeni yatırım ? Çukurova’nın patronu Mehmet Emin Karamehmet’in çoğunluğuna sahip olduğu Genel Energy, Miran petrol ve gaz sahasındaki hissesini yüzde 51’e yükseltti. Genel Energy, böylece Irak genelindeki en büyük doğalgaz yataklarından birinin çoğunluk hissesine sahip oldu. Ekonomi Servisi Çukurova Holding’in patronu Mehmet Emin Karamehmet’in çoğunluk hissesine sahip olduğu Genel Energy, Kuzey Irak’taki varlığını güçlendirdi. Şirket, yüzde 25 hissesine sahip olduğu Miran petrol ve gaz sahasının yüzGenel Energy Plc İcra Kurulu Başkanı de 26 hissesini daha saMehmet Sepil: “Miran’ın rezervlerin Türtın almak için Heritage kiye’nin asgari altı yedi yıllık tüm gaz ihtiOil ile anlaşmaya vardıyacını karşılaması mümkün. Son yıllarda ğını, kote olduğu Londra keşfedilen en önemli gaz sahalarından Borsası’na açıkladı. Buna biri olan Miran sahasında hissesini göre, Genel Energy, Heriyüzde 51’e çıkarması, ticari stratejitage Oil’e yüzde 26’lık pamize uygun ve çok büyük önem tayı karşılığında 156 milyon şıyor. Türkiye’nin artan enerji ihtidolar ödeyecek. yacına katkıda bulunma hedefiGenel Energy ayrıca Herimiz doğrultusunda, Mitage’in Heritage Energy Middran’dan yıllar boyu yetele East Limited (HEME) firmabilecek gazı sağlayasındaki hisseleri ile HEME’nin Miran sahasındaki bakiye hisselerini teminat olarak alıp, Heritage şirketine 294 milyon dolar tutarında kredi açtı. Kredi, karşılıklı olarak tercih edilmek ve Heritage şirketi hissedarlarının onayına bağlı olmak kaydıyla para ile değil, Heritage firmasının HEME’deki tüm hisselerinin Genel Energy’e transfer edilmesi suretiyle ödenecek. 415 milyon dolarlık 2 satın almayla yüzde 44 hisseye ulaşarak sahanın en büyük ortağı olmuştu. Şirket Doğu Akdeniz ve Afrika’da da petrol ve gaz arayacak. Genel Energy Plc İcra Kurulu Başkanı Mehmet Sepil; satın almanın hızla büyüyen Türkiye’nin aynı oranda artan enerji ihtiyacına katkıda bulunma hedefinin önemli bir mihenk taşı olduğunu belirtti. Sepil: Türkiye’yi rahatlatır 50 milyon dolar ödeyecek Energy, yüzde 26’lık satın alma ve Heritage’e açtığı 294 milyon krediyle birlikte sahaya toplam 450 milyon dolarlık yatırım yaptı. Genel Energy, daha önce de Bina Bawi sahasında son üç ay içinde peş peşe yaptığı toplam 4 bileceğiz.” 2012’de 959 milyon dolarlık yatırım yaptı CMC’den Urfa’da 1500 kişiye iş Halihazırda Kuzey Irak’ın en büyük petrol şirketi olan Genel Energy Plc, bölgedeki varlığını güçlendirmek için peşpeşe satın almalar yaptı. Geçen yıl 2 milyar dolar nakit pozisyonu ile Londra Borsası’na kote olan Genel Energy, bu yıl sadece Kuzey Irak’ta yeni Miran satın almasıyla birlikte toplam 665 milyon dolarlık satın alma gerçekleştirmiş oldu. Genel Energy, ilk olarak ocakta Kuzey Irak’ta yer alan Chia Surkh arama sahasın daki hissesini 94 milyon dolar karşılığında yüzde 20’den yüzde 80’e çıkardı. Mayısta Bina Bawi sahasının yüzde 23’lük hissesini 175 milyon dolar karşılığında A&T petrol firmasından satın alan şirket, daha sonra da ABD’li Hawler Energy ile sahanın yüzde 21’ini 240 milyon dolar karşılığında satın almak için anlaştı. Genel Energy son olarak Kuzey Irak’ta Otomotiv ihracatını fuar desteği a 75 Cumhuriyetin 100. yılınd yen fle de he milyar dolar ihracat t hacmini otomotiv sektörü ticare 0609 genişletmek hedefiyle slararası, Aralık 2012’de ‘18. Ulu Yedek yi, na Sa n Ya v Otomoti rvis Parça, Aksesuvar ve Sea ’nd arı Fu ı lar Ekipman ılık ve buluşuyor. Sine Fuarc ndan afı tar İstanbul Fuarcılık a l’d bu an İst PO CNR EX aşkın 0’ü 30 ra fua k ce ne nle düze a ve an v oti om Ot firma katılıyor . iye kiş bin 0 25 e yid na yan sa istihdam sağlıyor. yüzde 25 hissesine sahip olduğu Miran petrol ve gaz sahasının yüzde 26 hissesini daha 156 milyon dolara satın alarak ve Heritage şirketine 294 milyon dolar kredi açarak bu yıl bölgede toplam 959 milyon dolarlık yatırım yapmış oldu. Ayakkabı markalaşırsa ihracatı patlar Ekonomi Servisi Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı İslam Şeker, ayakkabı sektörünün ocaktemmuz döneminde bir önceki yıla göre ülke bazında yüzde 90, toplamda ise yüzde 20’leri aşan ihracat artış trendi yakaladığını söyledi. Şeker, tasarım ve markalaşmada elde edilen başarılarla 2015 sonunda 1 milyar dolarlık ihracat hedefini aşacaklarını kaydetti. Şeker, ayakkabı ve ayakkabı aksamı ürünlerinde, yılın ilk 7 ayında 334.3 milyon dolarlık ihracat yapıldığını; ayakkabı ürün grubunun toplam deri ve deri ürünleri ihracatındaki payının ise yüzde 37.2’ye yükseldiğini aktardı. Geçen yıl 450 milyon dolarlık ayakkabı ihracatı yapıldığına dikkati çeken Şeker, “198 milyar dolarlık dünya deri ürünleri pazarının yüzde 52’sini ayakkabı oluşturuyor. Bu perspektiften bakınca Türk ayakkabı sanayinin önünde geniş bir ihracat alanı bulunuyor. Türk ayakkabısı imajı her geçen gün yükseliyor ve güç kazanıyor. Üretilen her beş çift ayakkabıdan biri Rusya’ya ihraç edildi” bilgisini verdi. Çağrı merkezi CMC, 15 milyon TL yatırımla Şanlıurfa’da açacağı çağrı merkezinde 1.500 kişilik istihdam sağlamayı hedefliyor. 3 bin 200’den fazla çalışanı bulunan CMC’nin Genel Müdürü Metin Tarakçı, “Şanlıurfa’daki yatırımımız hem bölgeye hem de sektörümüze yeni bir soluk getirecek. İlk Anadolu yatırımımız olan Malatya’da, 2009’da 250 kişilik bir ekiple hizmet sunmaya başlamıştık, bugün Malatya’da 1500 kişiyi istihdam ediyoruz. Çağrı merkezimiz, bölgede ekonomik değer yaratacak” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear