15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR Mimarlık dergisi XXI, düzenlediği Alternatif Çamlıca Camii Yarışması’yla absürd fikirlere çağrıda bulunuyor 15 Çamlıca’dan atış serbest ? Son dönemde gündemin en çok konuşulan konularından Çamlıca’ya cami projesine bir tepki de mimarlık dergisi XXI’in kara mizah örneği yarışmasıyla kondu. Dergi, “Serbest Atış Absürd Fikirlere Çağrı” başlığı altında düzenlediği yarışma ile kentsel müdahalelere karşı yürütülen muhalif girişimlere bir alternatif sunmayı amaçlıyor. CEREN ÇIPLAK Tek Yol: Zorbalığa Karşı Susmamak! Çatalhöyük’ün keşfini sağlayan ünlü İngiliz arkeolog James Mellaart yaşamını yitirdi Toplum daralmış durumda. Toplum bunalımda. Toplum depresyonda. Toplum, gerilimlerin en keskin ucunda. Toplumu germek için bir değil, binlerce neden var, kışkırtma var, tehdit var, ikiyüzlülük var, baskı var, adaletsizlik var, hainlik var, kin ve nefret var! Birkaç gün uzaklaşmıştım ülkemden, kentimden, haberlerden... Döndüğümde patlamaya hazır ve yer yer patlayan toplumla karşılaştım. ??? Malatya’nın sürgü beldesinde yaşananlar... Hükümet açıklaması: Efendim, münferit bir olaydır, davulcu tartışmasıdır. Sünniler Aleviler kardeş kardeş yaşarız. Medya işi büyütüyor. Oha yani! Kimi kandırıyorlar! “Kardeş kardeş geçinirken”, 34 aydının yakıldığı bir ülkede yaşadığımızı, yakılanları anmanın bile neredeyse “suç” sayıldığını; onları ateşe veren canileri, bu hükümet üyelerinin savunduğunu; suçluların nasıl kollanıp korunduğunu bilmediğimizi mi sanıyorlar?! ??? Dünkü gazetemizde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiyeyi mahkum ettiği kararın gerekçesi manşetteydi: “İşkenceye ceza ertelenemez!” AIHM, işkence yapan polislerin cezası ertelendi, hükmün açıklanması geri bırakıldı diye Türkiye’yi 45 bin 500 Avro cezaya çarptırıyor; ama daha bir hafta önce Türkiye hükümeti, işkenceciliği ve tecavüzcülüğü saptanmış, kanıtlanmış; kitaplarla, tanıklıklarla, yazılı belgelerle ortaya konmuş birini ödüllendiriyor, yüceltiyor, terfi ettiriyor! Adı: Sedat Selim Ay. Önceki gün Işıl Özgentürk, gazeteci Asiye Zeybek Güzel’in 1999’da yayımlanan, kendi başından geçenleri anlattığı “İşkencede Bir Tecavüz Öyküsü” kitabını sizlerle paylaştı. “Münferit” bir olay değildi. Ülkemizde uygulanan sistematik işkencenin uygulayıcılarından sadece biriydi. Girin internete bakın, o ve ekibinin yaptığı işkenceler sayfa sayfa tüm ayrıntılarıyla okuyabilirsiniz! İşkenceci olarak yargılanmış, bir yıl ceza almış, o da paraya çevrilmiş; sonra AİHM, Türkiye’yi yine cezalandırmış! Ve şimdi Sedat Selim Ay İstanbul’da terörle mücadeleden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcılığı’na atandı. Oha! Yuh olsun! Toplum nasıl güvensin böyle bir Emniyet’e! Kadın örgütleri “Biz bu katili, işkenceciyi tanıyoruz” pankartları taşıyarak Emniyet önünde gösteri yaptı. Görevden alınıp yargılansın diye kampanya açtı. Ancak İçişleri Bakanı’na sorulduğunda, hiçbir şeyden haberi yok “İncelemedim” diyebiliyor! Bir kez daha Oha! (Kampanyaya şu adresten katılabilirsiniz: http://imza.la/tecavuzveiskencehukumlusuistanbul) ??? Bu hükümet de diğerleri gibi işkenceyi seviyor, işkenceciyi kolluyor, koruyor. Bunların ötekilerden farkı, “ileri demokrasi” safsatasını, “dini bütünlüğü”, “vicdan sahipliğini” işe katmaları… O nedenle ikiyüzlülük, riyakârlık daha da korkunç boyutlara ulaşıyor… Leman dergisinin son sayısının kapağı harikaydı: Polisler, apoletler sökük, sıraya dizilmişler, sırayla konuşuyorlar: “Bir genci öldüresiye dövdüm” diyor biri, “biber gazı sıktım, öldürdüm”, “ikisini astım” diyor ötekiler. Amir haykırıyor: “Susun Lan! AKP’li vekilin oğluyla hanginiz tartıştı?” İşte aziz memleketimin hali. Silivri’den Soner Yalçın’ın “Kimse var mı orada” sorusunu duydunuz değil mi. Şükran Soner de, Hikmet Çetinkaya da haykırışı duyurdular. İşkenceyi, işkenceye dönüşen tutukluluğu yok sayanlara lanet olsun! Zorbalığa karşı her sessiz kalışta biraz daha öldüklerini fark etmiyorlar mı?.. Oysa çıkış yolu tek: O da, zorbalığa karşı susmamak! Not: Biliyorum, söz vermiştim size, AixenProvence Festivali’ni yazacaktım. Ama gelin görün ki, bunları söylemeden başka hiçbir şey söyleyemezdim… Bir Anadolu âşığıydı Kültür Servisi Anadolu neolitiğinin (cilalı taş dönemi) öncüsü, 1957’de Burdur Hacılar, ardından Konya Çatalhöyük’ün keşfini sağlayan ünlü İngiliz arkeolog James Mellaart 29 Temmuz Pazar günü Londra’da yaşamını yitirdi. Kendisini “bir Anadolu âşığı” olarak tanımlayan Mellaart, çeşitli yayınlarla da arkeoloji dünyasının en ünlü bilim insanları arasında anılıyordu. 1925’te Londra’da doğan James Mellaart, Anadolu arkeolojisi ve neolitik dönemle ilgili önemli bilgiler elde edilmesini sağladı. Bilim hayatının tamamına yakınını, önce Beycesultan’da asistan olarak daha sonra da Hacılar ve Çatalhöyük’te kazı başkanı olarak geçiren Mellaart, Anadolu uygarlığının aydınlatılmasına önemli katkılar sundu. 1951’de Ankara’daki İngiliz Arkeoloji Enstitüsü’nde çalışmaya başlayan Mellaart, Anadolu’da çeşitli yüzey araştırmalarına katıldı. 19541959 yılları arasında Beycesultan kazılarına da katılan Mellaart, bu dönemde gerçekleştirdiği yüzey araştırmalarıyla Hacılar ve Çatalhöyük yerleşimlerini saptadı. 1957’de Hacılar’da, arkasından 1961’de kendisi ve arkeoloji dünyası için çok ? Mellaart eski Anadolu uygarlıklarının aydınlatılması önemli katkılarda bulunmuş, Çatalhöyük’te ortaya çıkardığı neolitik yerleşimi dünyaya tanıtmıştı. önemli bir yerleşim olan Çatalhöyük kazısına başladı. Çatalhöyük’te Anadolu’nun ilk yerleşik yaşama geçen topluluklar üzerine önemli bilgilere ulaşan Mellaart, 1963’te İngiltere’de yayımladığı makalesinde “Anadolu’da gördüğü Dorak hazinesini” anlattı. Ancak hazinenin varlığını Türk hükümetine söylemediği gerekçesiyle Çatalhöyük’teki kazı iznine son verildi. Bu nedenle dünyaya tanıttığı Çatalhöyük neolitik yerleşiminde sadece 4 mevsim çalışabildi. Aynı dönemde 19611963 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya ve Arkeoloji Bölümü’nde Anadolu ve Yakındoğu arkeolojisi konusunda dersler de verdi. James Mellaart’ın Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları’ndan çıkan “Çatalhöyük: Anadolu’da Bir Neolitik Kent” adlı bir kitabı da bulunuyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın isteğiyle İstanbul’un her yerinden görülmesi amacıyla Çamlıca Tepesi’ne yapılması planlanan camiye “rakip” çıktı. Son günlerde gündemin en çok konuşulan konularından Çamlıca Camii projesine bir tepki de mimarlık dergisi XXI’in bir kara mizah örneği yarışması. Dergi, “XXI Serbest Atış Absürd Fikirlere Çağrı” başlığıyla düzenlediği “Alternatif Çamlıca Cami Yarışması” ile absürd fikirlere, projelere çağrıda bulunuyor. Melis Çankara Kazanandan 300 bin TL talep edilecek yarışmanın esprili katılım çağrısında amaç şu sözlerle özetleniyor: “İstanbul’un siluetine ve kent dokusuna aykırı, Osmanlı Türk mimari üslubunu yok sayan, gelenekle geleceği birbirine karıştırmayan, İstanbul’a değer kaybettirecek ve İstanbul’un sembollerinden birine dönüşmeyecek bir cami projesi tasarlamak.” Dergini Yazıişleri Müdürü Hülya Ertaş, yarışmayı, kentsel muhalefet için yeni bir yöntem önermek amacıyla yaptıklarını vurguluyor. Kentsel müdahalelere tepki gösterenleri de mizahi bir Gülcan Kocaman yöntemle harekete geçirmek istediklerini söylüyor: diren bir camii ve devasa projeye gön“İstanbul’da kentsel müdahale çok dermede bulunarak olimpiyat halkalafazla. Kentsel müdahalelere karşı rını taşıyan mahya... yürütülen muhalefet, kısırdöngüye ırada 3. köprü var girmiş durumda. Farklı bir yöntemSerbest teknikle hazırlanan “çılgın le tepki vermek isteyenleri harekete proje”lerin başvurabileceği yarışmaya geçirmek istedik. Kullandığımız son katılım tarihi ise 15 Ağustos. Katıyöntemin kara mizah içerdiği söylelımcılar Facebook üzerinden düzenlenebilir. Bu bir cami tartışması ya da nen yarışmaya tek ya da ekip olarak din tartışması değil. Kentsel müdabaşvurabiliyor. Projeler de XXI’in Fahale tartışması. Bu yarışmayı sancebook sayfasındaki (http://www.facesasyon yaratmak için çıkarmadık.” book.com/xxidergisi) duvarda görüleŞimdiye kadar yarışmaya sunulan biliyor. En çok beğenilen üç proje ise projeler Ertaş’ın da söylediği gibi irobir sonraki ayın XXI dergisinde yanik ve esprili. Elbette eleştiriyi de gözardı etmeden... Örnek mi? TOKİ refe yımlanacak. Ayrıca, yarışmalar devam edecek. Sırada da “Üçüncü Köprü ranslı çok katlı bir camii, Çamlıca’yı malum gazozu simge seçerek projelen Yarışması” var. Gerçekliği unutun! Yarışmaya hazırlanacak projelerde aranan özellikler: ? Fikirlerin serbest teknikle (ister plan, kesit, perspektif, ister kolaj, üçboyutlu çizim vs.) anlatılması, bu görselleştirmeye mutlaka metinlerin de eşlik ederek projeyi anlaşılır kılması. ? XXI dergisinin boyutları olan 26.5x30.5 cm’lik paftalarda 300 dpi olarak sunulması. ? Zihinlerde birikmiş muhalif duygu ve düşüncelerin mimari dille ifade edilmesi. ? Gerçeklikle bağlarının zayıf olması. İSTANBUL TASARIM BİENALİ ‘NEW CITY READER’ GAZETESİ İLE SOKAKLARDA İsmail Efe Tasarımı sokaklardan öğrenin Kültür Servisi İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından 13 Ekim–12 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek İstanbul’un ilk tasarım bienalinin ön etkinlikleri sürüyor. Bunlardan biri de “New City Reader” gazetesi. Bienalin sonuna kadar, düzenli aralıklarla yayımlanarak şehrin farklı noktalarına asılan ya da dağıtılan “New City Reader” gazetesinin farklı başlıklarla hazırlanan her sayısında, kent, mimari ve kamusal S alana dair makaleler yer alıyor. Gazetenin 30 Temmuz tarihli “Yıldız Falı / Horoscope” başlıklı son sayısının konuk editörlüğünü ise İstanbul Tasarım Bienali küratörlerinden Emre Arolat üstlendi. Mimar ve yazar Levent Şentürk, kent sosyoloğu Murat Güvenç, mimarlık tarihçisi ve eleştirmen Uğur Tanyeli ile mimar ve kent aktivisti Korhan Gümüş’ün yazılarının yer aldığı “Yıldız Falı / Horoscope” sayısında, yazarlar burçlardan da ilham alarak, “musibet, koreoskop, mükemmellik, mükemmelliyetsizlik” gibi kavramlar üzerinden kentleşme ve metropolleşmenin geleceğini tartışıyor. İstanbul Tasarım Bienali küratörlerinden tasarımcı Joseph Grima tarafından ilk defa 2011’de New Museum for Contemporary Art’ta (New York) gerçekleşen “The Last Newspaper” sergisi kapsamında yayımlanan “New City Reader”, Grima’nın küratöryel yaklaşımının bir parçası olarak bienalin sonuna kadar İstanbul’da da yer alacak. Çeşitli kamusal alanlarda ücretsiz olarak dağıtılan gazetenin içeriğine İstanbul Tasarım Bienali web sitesinden de ulaşılabilir. (istanbultasarimbienali.iksv.org) Bir çocuk daha okusun diye ANMA 21.YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Semra Şıvgın 02.08.2011 Bir yıl geçti bile… Özlemle anıyoruz C MY B Avukat Tel: 0212 274 15 02 0212 213 74 02 Fax: 0212 275 52 44 www.yekuv.org [email protected] Vakıflar Bankası Osmanbey Şubesi 00158007287986476 AİLESİ C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear