23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2012 PAZAR 4 Sevgili, Eugene İonesco’nun özellikle Nazizmden esinlenerek yazdığı “Gergedan” oyununu, kaleme alındığından ve Düsseldorf’ta ilk kez sahnelendiğinden birkaç ay sonra, 1960 yılı yaz başında Devlet Tiyatrosu’nun İstanbul turnesinde izledim. Aradan çeyrek yüzyıl geçecek, bu kez, İstanbul’da da yerleşik sahne sahibi olan Devlet Tiyatrosu aynı oyunu bir daha sergileyecekti. Ama bu kez ilk oynanışında, genç bir aktör olarak Beranger’yi canlandıran aziz dostum Kerim Afşar, artık yönetmen koltuğunda olacaktı. Oyun 20. yüzyılın en önemli yapıtlarından biridir. Çünkü, yalnız Nazizme veya fazişmin herhangi bir versiyonuna değil, totalitarizmin her türüne uygun düşer. Ve yapıtlarını Fransız dilinde vermiş, ömrünün çok büyük bölümünü Paris’te geçirmiş olan Romanyalı yazar, ustası olduğu absürdün diliyle anlatır, bu çok abes ve de fevkalade reel insanlık macerasını. Oyunun konusu kısaca şöyledir: Bir Fransız kasabasında, piyesin kahramanları kahvede otururken, sokaktan, birden bir gergedan geçiverir. Yadırgarlar, sonra onu bir başkası, ertesi gün de diğerleri izlerler. Önceleri ihtimal veremez insanlar, bunun gerçek olmadığını düşünürler. Ama gerçekte olmaktadır bütün bunlar ve herkesin, önceden yavaşça sonra da “yetmez ama evet” hızıyla gergedanlaştığı bir süreç başlar. ??? İnsanlar alışmaya başlarlar: “Biri buraya gelirken, yanlarından geçmiştir. Üzerlerine HABERLER düşünüp fırsatı değerlendirdim. ??? Burada cuma geceki olağanüstü performansa değinmeden, asıl üzerinde durmak istediğim husus, gergedanlaşmayan Beranger’nin durumu. Herkesin heyecanla hevesle gergedanlaşıp sürüye katıldığı bir ortamda Beranger, gergedanlaşamadığından mı, yoksa insan kalma azminden mi değişmemektedir? Herkes gergedanlaşırken insan kalmak çağdışılık değil midir? Herkesin gergedanlaştığı bir ortamda, insan kalma kahramanlık olsa bile bu kahramanlık sahibine mutsuzluktan başka ne sağlayacaktır? “Mutsuz bir Sokrat, mutlu şapşallara evladır” görüşü ne denli doğrudur? Herkes gergedanlaşınca, insanlığı kim değerlendirecektir ki? Herkes gergedanlaştığına göre, insan kalmak, herkese karşı tek olmak, gerçeğin tek temsilcisi olduğunu düşünmek, kendini Tanrı saymakla eşanlamlı olmuyor mu? Bir de başka türlü düşünelim: İnsanlık çağdışılık, gergedanlık çağdaşlık olursa, çağdaşlık mı çağdışılık mı iyidir? Doğru ve iyi, ne taraftadır, gergedanın yanında mı insanın yanında mı? Kısacası, Beranger bir kahraman mıdır, yoksa bir biçare mi? Gerçekten ne yapsak acaba, gergedanlaşsak mı, gergedanlaşmasak mı? Al sana başka bir “to be, or not to be?” daha. Gergedanlaşsak mı, Gergedanlaşmasak mı? varmazsanız size bir şey yapmıyorlardır, zararsızdırlar.” Süreç gelişir, artık aslolan insan değil, gergedan olmaktır. “Muhalif!” Botard bile “çağa ayak uydurmak gerek, çoğunluk haklıdır” der ve demokratik biçimde saf değiştirmiştir. Öyle bir an gelir ki, gergedanlaşmayanın vay haline! Herkes, ama herkes akıma ayak uydurur, oyunun kahramanı Beranger’nin sevgilisi Daisy bile. Ve oyun gergedanlaşma sürecinin herkesi kapsadığı, gergedanların her yanı kapladığı bir anda, tek insan olarak kalan Beranger’nin, şu haykırışı ile son bulur: İnsanım ben, insan! Tek bile kalsam, direneceğim, vay direnen insanın haline! Son yıllarda Sevgili, aklıma sık sık absürd tiyatronun büyük ustası İonesco’nun bu ünlü başyapıtı geliyor. Bu yüzden, İstanbul Tiyatro Şenliği bünyesinde cuma akşamı, Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde, “Gergedan”ın yazıldığı dilde sahneleneceğini öğrenince, “Gergedanlaşma sürecini tamamlamakta olan bir diyarda bir daha böyle bir imkân bulabilir miyim, belli mi olur?” diye ‘CHP ve BDP farksız’ MAHMUT ORAL Başbakan Erdoğan, Diyarbakır’da kapalı kepenklerle karşılandı DİYARBAKIR Başbakan Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da kapalı kepenklerle karşılandı. İl kongresinde konuşan Erdoğan, 2005’te Diyarbakır’da söylediklerinin arkasında olduğunu belirtti. Konuşmasında Diyarbakır’ın dini mirasını öne çıkaran Erdoğan “Ben ne kadar Kasımpaşalıysam, o kadar da Benusenliyim. Hamdolsun Türkiye’yi özgürleştirdik” dedi. Diyarbakır’da yaklaşık üç yıldır faaliyette olan birçok köprü, hastane, yol, okul ve değişik kamu yatırımlarının toplu açılışı ve partisinin il kongresine katılmak üzere Diyarbakır’a gelen Erdoğan, yol güzergâhı boyunca kapalı kepenklerle karşılandı. Kabinenin birçok üyesi ve çok sayıda milletvekili ile kente gelen Erdoğan için çok yoğun güvenlik önlemleri alındı. Helikopterler erken saatlerden itibaren havadan kenti gözetledi. Erdoğan’ın programının detayları uçağı inene kadar güvenlik gerekçesiyle açıklanmadı. Erdoğan’ın geçiş güzergâhında bulunan üstgeçit ve çevre binalara keskin nişancılar konuldu. Bazı noktalara “Sayın Başbakanımız Tı heyrumey Tı bi xer Hati (Hoş geldiniz)” yazılı pankartlar konulduğu da görüldü. toprakların diliyle, hak diliyle konuşuyoruz” diye konuştu. asımpaşa ne ise Benusen de odur’ Ziyareti öncesinde BDP’liler tarafından yapılan açıklamalarda, kongrenin protesto edilmesinin istendiğini hatırlatan Erdoğan “Ne demek, sen kimsin, ben buraya kardeşlerimi kucaklamaya, milletimle aracısız konuşmaya geldim. İstanbul’da Kasımpaşa ne ise Diyarbakır’da Benusen de odur. Ben ne kadar Kasımpaşalı isem o kadar da Benusenliyim” dedi. Konuşmasında BDP ve CHP’yi eleştiren Erdoğan şunları söyledi: “Bunlar dürüst değil, samimi değil. CHP’nin BDP’den farkı var mı? Onlar da aynı şekilde adımların atılmaması için aynı oyunu oynadılar. Terör örgütü bu mesele çözülmesin diye şiddeti nasıl tırmandırdığını en çok siz bilirsiniz. Bu kanlı meselenin içinde sadece terör örgütü yok, kandan siyaset devşirenler de var.” BDP’yi terör örgütünün uzantısı olarak niteleyen Erdoğan, “BDP bu coğrafyanın CHP’si olmak için elinden geleni yapıyor” dedi. ‘K (Fotoğraf: AAMEHMET KAMAN) ‘Kürt Raporu’ görüşmesi çarşamba günü Haber Merkezi Partisinin Diyarbakır il kongresinde CHP’nin hazırladığı Kürt raporu ile ilgili görüşme talebine olumlu yanıt verdiklerini açıklayan Başbakan Erdoğan, “CHP’ye randevu verdim, gelsinler görüşelim” dedi. Başbakanlık’tan akşam saatlerinde yapılan açıklamada da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Erdoğan’ın “Kürt sorunu”na ilişkin 6 Haziran Çarşamba günü saat 15.30’da görüşeceği bildirildi. Kılıçdaroğlu ise dün partisinin Uşak İl Gençlik Kongresi’nde şunları söyledi: “Artık analar ağlamasın’ diye bir cümleyi bizim siyaset gündemimizden kaldırmanın yolu, terörü sonlandırmaktan geçer. Başbakan’a gidiyoruz, yol haritamızı sunacağız. Niçin yol haritasına gerek olduğunu açıklayacağız. Terör konusunda bütün siyasi partilerin ortak çaba harcamaları gerekiyor. Son 3035 yıldır Türkiye’nin gündeminden düşmeyen sorunu gündemden düşürürüz. Bunun yol yöntemini bulduk. Başbakan’a sunacağız. unların derdi money money’ ‘B ayrı güvenlik noktası 7 Erdoğan’ın ziyareti sırasında halka açık tek etkinlik olan kongrenin düzenleneceği salona girmek isteyenler, 7 ayrı güvenlik noktasından geçtikten sonra içeri alındı. Abartılı güvenlik önlemlerinden basın mensupları da nasibini aldı. Salona erken saatte giren gazetecilerin kalemleri bile alındı. Ancak bu durumun görüntülenmesi üzerine daha sonra girenlerin kalemlerine dokunulmadı. Açılışı da yapılan Seyrantepe Kapalı Spor Salonu’nda da talep ve isteklerden çok AKP ve Erdoğan’ı öven pankartların asılı olduğu görüldü. İl merkezi ve spor salonunun dışında Kürtçe pankart asılırken salon içerisinde herhangi bir Kürtçe pankarta rastlanmadı. Erdoğan, AKP’nin kuruluş aşamasında en büyük desteği aldıkları kentlerin başında Diyarbakır’ın geldiğini savundu. Erdoğan, başbakan olarak kente 12 ziyaret gerçekleştirdiğini, Türkiye’de en çok gittiği illerden birinin Diyarbakır olduğunu kaydetti. Erdoğan “Çünkü biz Diyarbakır âşığıyız. Diyarbakır’ın efendisi değil, hizmetkârıyız. Türkçe de Kürtçe de Zazaca da konuşsak aynı Kürtaj ve sezaryen tartışmalarında feministleri eleştiren Erdoğan “Diyorlar ki vücut benimdir, ben tercih hakkımı kullanırım. Bunun yanında yaşam hakkı var. Bir vücutta cenin öldürüldüğünde, ha yaşam halinde, ha orada öldürülen bizim için aynıdır. Bunun öldürme hakkına kimse sahip değildir. Bu oyuna gelmeyelim. Bu oyunu da bozacağız” diye konuştu. Sezaryenin de nüfusu dondurmaya yönelik bir adım olduğunu savunan Erdoğan, şunları söyledi: “Sezaryenin amacı başka. Dert Money money. Dert bu. Oralardan gayet iyi para götürüyorlar ondan sezaryen diyorlar. Biz bu yolları çok iyi biliyoruz.” DOKUNULMAZLIK Tuncel ve Kışanak’a fezleke MALATYA (AA) BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve milletvekili Sebahat Tuncel hakkında, “terör örgütünün propagandasını yapmak” ile “suçu ve suçluyu övmek” suçlarından dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke hazırlandı. Malatya Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği, yaptığı incelemenin ar dından hazırladığı fezlekeyi TBMM’ye gönderdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca daha önce de BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile Kışanak ve Tuncel’in de arasında olduğu 6’sı BDP’li, 2’si bağımsız 8 milletvekili hakkında, “terör örgütü KCK üyesi olmak” suçlamasıyla dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke hazırlamıştı. YENİ BAŞBAKANLIK BİNASI İÇİN YIKILACAK TESİSLERE 2 MİLYON LİRA HARCANMIŞ Yatırım buhar oldu FIRAT KOZOK ANKARA Yeni Başbakanlık binasının inşa edileceği ve sit derecesi 1’den 3’e çıkarılan Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na ait Gazi Tesisleri’ne 2007 yılından bu yana 2 milyon 30 bin TL’lik harcama yapıldığı ortaya çıktı. Genel müdürlüğe ait 20 hektarlık alanı devralan Başbakanlık, Atatürk Orman Çiftliği’nden de 7 hektar alan talep etti. Cumhuriyet’in haberleriyle gündeme gelen Başbakanlık’ın Ankara Söğütözü’nde yapılacak yeni binasıyla ilgili tartışmalara her gün bir yenisi ekleniyor. Bu kez, yeni bina için 1. derece sit alanından, 3. derece sit alanına dönüştürülen Orman Genel Müdürlüğü Gazi Tesisleri’ne 5 yıl boyunca boşu boşuna 2 milyon TL harcama yapıldığı ortaya çıktı.TMMOB Orman Mühendisleri Odası, bilgi edinme yasası kap ? Başbakanlık yeni binasının inşa edileceği Orman Genel Müdürlüğü Gazi Tesisleri’ne 5 yıl boyunca boşu boşuna 2 milyon TL harcama yapıldığı ortaya çıktı. samında Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan, Gazi Tesisleri’ne 2007’den bu yanaki harcamaların tutarı hakkında bilgi istedi. OÇ’den 7 hektar koparılacak Bakanlık, gönderdiği yanıta göre, idare binalarının onarımı için 229 bin 562 TL, 2008’de 327 bin 334 TL; 2009’da 1 milyon 57 bin 886 TL, 2010’da interaktif eğitim ve toplantı salonu yapımı için 71 bin TL, 2011’de ise idari binalar için 345 bin TL harcandı. 5 yılda yapılan toplam yatırım 2 milyon 30 bin 82 TL’ye ulaştı. A Yaklaşık 25 hektarlık bir alanı kaplayacak olan yeni Başbakanlık binası için Gazi Tesisleri tamamen boşaltılacak. İlk etapta idari binaların bulunduğu yaklaşık 20 hektarlık alanın tapusu Başbakanlık’a devredildi. Başbakanlık, kampus için AOÇ’den de 7 hektar arazi alacak. Orman Genel Müdürlüğü’nün lojmanlarının bulunduğu 26 hektar civarındaki bölüm ise genel müdürlüğe yeni lojmanlar yapıldığında Başbakanlık’a devredilecek. ‘Genel hastalığımız’ Orman Mühendisleri Odası Başkanı Ali Küçükaydın, 2007’den bu yana bölgeye Başbakanlık binasının yapılacağının bilindiğini ancak buna rağmen her yıl çeşitli kalemlerde harcamalar yapıldığını söyledi. Küçükaydın “Şimdi binalar yıkılacak, yapılan yatırımlar da boşa gitmiş olacak. Bu Türkiye’nin genel hastalığı” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear