02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR Güngör Dilmen yoğun bakımda ? Kültür Servisi “Ben Anadolu”, “Midas’ın Kulakları”, “Canlı Maymun Lokantası” ve “Kurban” gibi oyunların yazarı, dramaturg Güngör Dilmen yoğun bakıma alındı. PEN Onur Üyesi olan Dilmen’in solunum cihazına bağlı olduğu bildirildi. 19 Buena Vista ve Omara Portuondo 11 Temmuz’da Küçükçiftlik Park’ta İstanbul’da bir Latin karnavalı Kültür Servisi Küçükçiftlik Park bu yazın en hareketli ve eğlenceli festivallerinden birine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Kübalı grup Buena Vista Social Club ve Omara Portuondo, Bebe, Luis Ernesto Gomez & La Descarga’nın yer alacağı Latin Festivali “Carnaval Latino” 11 Temmuz’da gerçekleşecek. Sanat hayatının 60. yılını kutlayan Latin müziğinin kraliçesi Omara Portuondo, geride bıraktığı hatıralarını ve müzik deneyimini İstanbul’da hayranlarıyla paylaşacak. Dünyanın dört bir yanında verdikleri konserleriyle Latin müziği dünyaya sevdiren, birden çok Grammy ödülü bulunan Buena Vista Social Club da Portuondo’ya eşlik edecek. Latin festivalinin bir diğer konuğu, Türkiye’de geniş bir hayran kitlesine sahip, güçlü yorumuyla BEBE. “Malo”, “Simpre Me Quadara” gibi şarkılarıyla tanınan Valencia doğumlu Bebe, Türkiye’ye ilk kez geliyor. La Descarga ve renkli ön grupların da yer alacağı festival, saat 18.00’de kapılarını açacak. Dali’nin yapıtı çalındı ? Kültür Servisi Salvador Dali’nin 150 bin dolar (yaklaşık 290 bin TL) değerindeki “Cartel des Don Juan Tenorio” adlı yapıtı, The Venus Over Manhattan Galeri’den çalındı. Polis tarafından yapılan açıklamada ise kimliği henüz belirlenemeyen bir kişinin, tabloyu duvardan alıp çantasına yerleştirerek olay yerinden uzaklaştığı belirtildi. Tiyatroculuğu Hemen Öğrenenler 2 Geçen haftaki yazım hiç ummadığım bir ilgiyle karşılandı. Birçok okurum devlettiyatro ilişkisini örnekleyen başka anılar olup olmadığını sordu. Var elbet... Hepsini yayımlamaya kalksam yıl sonuna kadar başka konuda yazamam. En iyisi bugün de dört ustadan birer örnek verip bu konuyu kapatalım. ??? Mehmet Karaca: Eskiden bir şehre gittiğimiz zaman oranın emniyet amirini ziyaret eder, oynayacağımız oyunların, topluluğumuzdaki sanatçıların adlarını verirdik. Liste dikkatle incelenir, sakıncalı bir ad olup olmadığı araştırılırdı. Adana’da oynayacağız. Listemizi hazırladık, emniyet amirine gittik. Oyunlar ve yazarları: Bay/Bayan, Mahmut Yesari... Emir, Yusuf Sururi... Çardaş, Emmerich Kallman... Şen Dul, Franz Lehar... Emniyet amiri listeye baktı. Sonra, “Sizin kanunlardan haberiniz yok mu?” dedi. “Yabancı çalıştırıyorsunuz.” “Aman, efendim,” dedik, “aramızda hiç yabancı yok.” “Olmaz olur mu? Baksanıza, kendiniz yazmışsınız. Hadi, Mahmut Yesari’yle Yusuf Sururi’ye bir diyeceğim yok. Türk oldukları belli. Ama bu Kallman’la Lehar ne oluyor? Üstelik itiraf bile etmişsiniz. Fransız Lehar diye.” Ne kadar anlatmaya çalıştıysak olmadı. Emniyet amiri Çardaş ile Şen Dul’a izin vermedi. Biz de sadece Bay/Bayan’la Emir’i oynamakla yetindik. ??? Muzaffer Hepgüler: İstanbul Tiyatrosu’yla İzmir turnesindeyiz. Fuar bahçesinde oynuyoruz. Bir gece “Vali oyunu seyredecek” dediler. Hoşumuza gitti tabii. İlk sırayı valiye, ailesine ve maiyetine ayırdık. Oyun saati geldi çattı. Vali yok. Beş dakika, on dakika bekledik. Seyirci başladı alkışlamaya, tempo tutmaya. Neden sonra, yirmi dakika gecikmeyle vali ve yanındakiler teşrif ettiler. Perdeyi açtık. Oyundan sonra vali kulise geldi. Geciktiği, bizi de, seyircileri de beklettiği için özür dilemeye bile gerek görmedi. Gülerek, “Hani siz tiyatrocular Atatürk’ü bile beklemeden perdenizi açmışsınız” dedi. “Beni niye beklediniz?” Celal Bey dayanamadı, “Beyefendi,” diye gürledi, “O Atatürk’tü. Sanata da, sanatkâra da hürmeti vardı. Kendisinin beklenmemesini, perdenin tam zamanında açılmasını anlardı. Bunun için tiyatrocuları bir de tebrik ederdi. Şimdi onun gibi devlet adamları nerede? Kim bilir ne kompleksler içindedirler. Hürmet, tebrik bir yana, bir de başımıza çorap örerler.” ??? Aziz Basmacı: Konya Ereğlisi’nde oynuyoruz. Ben baba rolündeyim. Bir ara cinnet getiriyorum. Tabancamı çekip karımla kızımı vurmaya kalkıyorum. O sahne geldi. Ben tam tabancamı çekip kızıma doğrultmuştum ki, salondan “Hooop!” diye bir ses yükseldi. “Çabuk! Engel olun!” Ne olduğumu anlamadan üç polisle bir bekçi üşüştü tepeme. İkisi ellerimi tutuyor, biri boğazımı sıkıyor, fedakâr bekçi de kızımın önüne geçmiş, ona siper oluyor. Polislerden biri, “Tesirsiz hale getirdik, amirim” diye bağırdı. Gayretle kendimi biraz toparladım. “Ne oluyor?” diye bağırdım. “Biz burada temsil veriyoruz.” Sonradan emniyet müdürü olduğunu öğrendiğim zat, salondan, “Bırakalım da katil ol, öyle mi?” diye seslendi. Sonra ekledi: “Siz sanatkârlar belli olmazsınız... Kendini kaptırıp tabancayı ateşlersen ne olacak? Ben Ankara’ya nasıl hesap veririm? ‘Temsil bahanesiyle gözümün önünde adam vurdular” mı diyeceğim?” Kaymakamın araya girmesiyle iş tatlıya bağlandı. Biz de oyuna devam ettik. ??? Ulvi Uraz: Sansür dönemiydi. Oynanacak oyunların her sayfasında cumhuriyet başsavcılığının damgası bulunurdu. Karl Ebert’in Ankara Radyosu’nda “mikrofona koyacağı” bir oyunun, Shakespeare’in Othello’sunun sansür iznini almak için BasınYayın Genel Müdürlüğü’ne gittim. Bir yetkili izin verilmediğini söyledi. Nedenini sordum. Oyun müstehcenmiş! Karl Ebert, böyle bir şeyin olabileceğine inanamadı tabii. Oyunun sansürden geçmesi de yetmezdi. Devlet Tiyatrosu’nda Oktay Rifat’ın Kadınlar Arasında’sını oynamak için gerekli izinleri almıştık. Ama oyun, dönemin Milli Eğitim Bakanı’nın hoşuna gitmemiş. Sansürden geçmiş oyunu sahneden kaldırttı. Yine aynı Bakan, Amphitrion’un sahnelenmesine de izin vermedi. Moliere sol propaganda yapıyormuş meğer! Rocka Juniors Kadıköy Shaft’ta ? Kültür Servisi Üç yılı aşkın bir süredir bir arada olan Rocka Juniors bu akşam Kadıköy Shaft Club’da sahne alacak. Konser saat 20.30’da başlayacak. Bugüne kadar farklı mekanlarda birçok performans sergileyen Rocka Juniors başta klasik rock ve blues türü olmak üzere pek çok yerli ve yabancı şarkıyı yorumluyor. (Shaft Club Serasker Cad. Osmancık Sk. No 13 Kadıköy. Telefon: 0216 349 99 56) Portekizli sanatçı Joana Vasconcelos’un yapıtları ünlü sarayda sergileniyor ‘Olimpiyatların büyülü fırçası’ ? Kültür Servisi “Olimpiyatların büyülü fırçası” LeRoy Neiman, 91 yaşında New York’ta hayata gözlerini yumdu. Renkli, kinetik, parlak ve empresyonist tablolarıyla dünya çapında tanınan Neiman, eserlerinin konularını çoğunlukla dünya ağır boks şampiyonası, Amerikan futbol finali “Super Bowl” ya da olimpiyat oyunlarındaki enstantanelerden seçiyordu. Neiman, çeşitli at yarışları ile Cannes Film Festivali’ni de tuvale aktarmıştı. Versailles Sarayı’nı ‘dişileştiren’ kadın ? Versailles Sarayı’nda daha önce de Jeff Koons ve Takashi Murakami gibi çağdaş sanatçıların yapıtları yer almıştı. UĞUR HÜKÜM Freud’un yumurtadan otoportresi ? Kültür Servisi Lucian Freud’un, 1979 yılında bir yumurta kabuğu üzerine gerçekleştirdiği otoportresi, Langton Galeri’de yapılan bir açık artırmada 27 bin sterline (yaklaşık 65 bin TL) alıcı buldu. Sanatçının, babası Ernst Freud’u resmettiği portre çalışması ise aynı müzayedede 37 bin sterline (yaklaşık 92.5 bin TL) alıcı buldu. PARİS Portekizli kadın sanatçı Joana Vasconcelos’un eserleri Versailles Sarayı’nı “dişileştirdi.” İlk kez bir kadın sanatçının çalışmalarını ağırlayan sarayda bir süreden beri Jeff Koons ve Takashi Murakami gibi çağdaş sanatçıların sergilerine de yer veriliyor. Mekânda sergi açan ilk kadın sanatçı unvanına kavuşan heykeltıraş ve enstalasyon sanatçısı 1971 doğumlu Joana Vasconcelos’un bu sergide 16 devasa heykeli yer alıyor. Sarayın ünlü Savaşlar Galerisi’nde görkemli avizelerin arasından sarkıtılan deniz ya Vasconselos’un yapıtları, sarayın görkemine meydan okuyor. ratıklarını andıran fantastik figürleriyle çarpıcı işlere imza atan sanatçının “Lilikopter” adlı çalışması ise devekuşu tüyleri ve altın yapraklarla kaplanmış gerçek bir helikopter. Vasconcelos gündelik malzemelerle yarattığı eserleriyle bir yandan sarayın ihtişamına meydan okumayı amaçlarken bir yandan da çalışmalarının mekânın doğal parçası olmasına gayret ettiğini söylüyor. Sergide yer alan dev boyutlardaki çelik tencere ve çatalbıçakla yapılmış yüksek ökçeli kadın ayakkabısı da kadının mutfağın bir parçası olduğu kadar baştan çıkarıcı olmasını da eleştirel biçimde vurguluyor. Vasconcelos’a göre ise eserleri geçmişin kadını kadar günümüzün kadınına da bir gönderme, bir saygı. Vasconcelos’un sergisi eylül ayına kadar gezilebilecek. Kahraman kardeşler NHKM’de ? Kültür Servisi Metin ve Kemal Kahraman kardeşler, bugün Nâzım Hikmet Kültür Merkezi Bahçe Sahnesi’nde sevenleriyle buluşacak. “Şahmaran” albümünden parçaların da yer alacağı konser saat 21.00’de başlayacak. İDGSA’dan mübadillere adanan sergi KÜLTÜR OLİMPİYATI’NIN AÇILIŞI YAPILDI Keman ve piyano dinletisi ? Kültür Servisi Keman sanatçısı Elif Yaygıngöl ve piyanist Hale Vural’ın keman ve piyano dinletisi bugün saat 17.00’de Beşiktaş’taki Girgin Piyano ve Sanat Galerisi’nde izlenebilir. Moskova Tchaikosky Devlet Konservatuvarı’nda yüksek lisans sanatçısı Yaygıngöl ve Anadolu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Vural’ın dinletisinin programında G.F. Handel ve H. Vieuxtemps’ın eserleri seslendirilecek. Göç ve anılar Kültür Servisi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin seksenli yıllar mezunlarından oluşan İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin (İDGSA) 80 Grubu ve Derneği 27. sergisini açtı. Zorunlu göç konusunu irdeleyen “Anılarını Peşlerinden Sürükleyenlere…’’ adlı sergi, 25 Haziran’da, Bergama Kermesi kapsamında tarihi Bedesten binasında görülebilecek. Sergi, sanatçıları tarafından, savaş ve politik nedenlerle göçe zorlanan, evini, toprağını, suyunu, işini, aşını ve insanını terk edip yabancı diyarlara göç etmek zorunda kalan mübadillere; Anadolu’dan Yunanistan’a göç etmek zorunda bırakılan Rumlar ve Yunanistan’dan getirilen Türkler, tehcir edilen Ermeniler ve Filistinliler, Kürtler, Çerkesler, Romanlar, Bosnalılar, Tatarlar, Yahudiler ve göç acısını çeken tüm insanlara adanıyor. Resim, heykel, fotoğraf, enstalasyon, grafik, seramik, tekstil ve geleneksel Türk el sanatlarından eserlerin yer aldığı sergi 1 Temmuz’a kadar ziyarete açık. Rüzgâr ve yağmura karşın ‘bir günlük barış’ Kültür Servisi 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’na paralel olarak düzenlenen Kültür Olimpiyatı’nın resmi açılışı, önceki gün yapıldı. Kuzey İrlanda’da Imelda May ve Pixie Lott’un “Peace One Day” başlıklı konseriyle açılan Kültür Olimpiyatı, FranImelda sa’nın ünlü Les Commandos PerMay cu topluluğunun Windermere Gölü kıyısında, ses efektleri eşliğindeki havai fişek gösterisiyle devam etti. Rüzgâr ve yağmur çok sayıda açıkhava gösterisini olumsuz yönde etkilese de, izleyiciler hazırlıklı davranarak, etkinliklere yağmurlukları ve şemsiyeleriyle katıldı. Birmingham’da sahnelenmesi planlanan bir açıkhava gösterisi ise, olumsuz hava koşulları nedeniyle iptal edildi. 900 mekânda 25 binden fazla sanatçının 12 bin performans sunacağı, 137 dünya prömiyerinin gerçekleştirileceği Kültür Olimpiyatı, 9 Eylül’e kadar Britanya’nın dört bir köşesinde sürecek. PEN Türkiye Öykü Ödülü Kebede’nin ? Kültür Servisi PEN Türkiye Merkezi, 2012 PEN Türkiye Uluslararası Öykü Ödülü’nü Etiyopyalı yazar Aschalew Kebede’ye değer gördü. Tarık Günersel ve Halil İbrahim Özcan’ın başkanlığında, Sabri Kuşkonmaz, Ahmet Erözenci, Tülin Dursun, Zeynep Oral ve Mario Levi’den oluşan PEN Türkiye Merkezi Yönetim Kurulu’nun değerlendirmesi sonucunda, 2012 PEN Türkiye Uluslararası Öykü Ödülü’ne öykü, roman ve makale yazarı Aschalew Kebede’nin değer görüldüğü açıklandı. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear