23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 NİSAN 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İstanbul PB Edirne Y Kocaeli PB Çanakkale Y İzmir B Manisa PB Denizli Y Zonguldak PB Sinop PB Samsun PB Trabzon S Giresun S Y Ankara 20 22 23 22 26 26 26 20 18 17 15 16 25 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B B B B B Y PB Y Y Y Y Y 22 25 21 24 28 25 26 29 23 24 19 16 17 Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y AmsterdamPB Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih A Berlin A Budapeşte A Madrid Y Viyana A 12 12 15 16 16 16 14 19 24 23 25 18 23 Belgrad A 24 Sofya Y 22 Roma A 24 Atina A 25 Zürih A 24 Moskova B 18 Aşkabat PB 27 Taşkent Y 27 Baku A 23 Bişkek Y 21 Tiflis Y 24 Kahire A 32 Şam A 31 Ülkemizin batı ve doğusu parçalı bulutlu; Trakya, İç Ege, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu ile İstanbul, Çanakkale, Bilecik, Ankara, Erzurum ve Muş çevreleri kısasüreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığı: Yarın kuzeybatı kesimlerinde 2 ila 4 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik omayacak. 13 TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 27 Nisan GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada On aydır bir sorun, Meclis koridorlarında, parti kulislerinde, genel merkezlerde konuşuluyor. Tutuklu milletvekillerinin tahliyesini sağlayacak bir çözüm aranıyor. Başbakan 10 aydır; “Sorun bizim değil, tutuklu milletvekilleri olan muhalefet partilerinin” diyor. Meclis Başkanı Cemil Çiçek, “Çabalarım sonuç vermiyor. Tutuklu vekillerin tahliye sorunu ilgili mahkemeye kaldı” diye sızlandığı gün; Başbakan’la iki saat beklenmeyen görüşmesinden sonra parti grup başkanvekillerini toplantıya çağırdı. AKP grubu, RTE yörüngesinde toplantıya katılmadı. “Muhalefet öneri getirsin, görelim” dedi. Muhalefet partileri ilk toplantıda çözüm getirecek bir yol, yöntem bulamadı. MHP, BDP’nin KCK’den içeride yatan beş milletvekilinin tahliyesine karşı çıktı. AKP, teröristler de yarın vekil olabilir diye tutukluluk süresinin iki yılla kısıtlanmasını içeren CHP yasa önerisini onaylamadı. ??? İlk toplantıda çözümde anlaşamayan partiler; ikinci toplantıya kadar çözüm konularında açıklama yapmadan aralarında görüşmeyi kararlaştırdılar. Çiçek’in çağrısı üzerine AKP dışında parti grup başkanvekilleri dün tekrar toplandı ve… …nihayet evet nihayet: Üç partinin aylardır tutuklu vekillerin hemen tahliyesi gerektiğini, hatta zorunlu olduğunu 10 aydır savunan beni ve benim gibi düşünen meslektaşlarımızı mutlu edecek, sevindirecek haberi, toplantıdan hemen sonra Çiçek şu cümleyle açıkladı: “ …Yapılan görüşmelerde sorunun siyaset malzemesi yapılmadan 4 partinin mutabık kalacağı bir şekilde yasal zeminde çözümlenmesi hususunda görüş birliğine varıldı…” ??? Açıklamaya göre mutabakat, dördüncü parti, AKP’nin katılmasını öngörüyor. Tabii hemen, çeşitli gerekçeler göstererek AKP yine sorunun çözümüne karşı çıkacak mı sorusu öncelik aldı. Ulusal iradenin seçtiği ama tutuklu vekillerin tahliyesine, parlamentodaki ulusal iradenin yüklediği görevi yerine getirmelerine çeşitli nedenler ileri sürerek AKP yine karşı çıkarsa... ...ulusal irade konusundaki söylemleri inandırıcı olmaktan uzak, demokrasi çığırtkanı çoğunluk partisi konumuna düşecek. Bu konumda olmayı, bakalım sindirecek mi, sindirebilir mi? ??? İlk haberler, Türk Ceza Yasası’nın 100. maddesine bir fıkra ekleneceğini duyurdu. Nasıl bir ek? Bizim Ayşe Sayın’dan aldık sorunun yanıtını. Toplantıda ele alınan olası metni anlattı: Türk Ceza Yasası’nın 4. fıkrasında yapılacak değişiklikle “…milletvekilleri hakkında tutuklanmaya ve tutukluluğun devamına karar verilemeyecek. Tutuklu ise tutukluluk hali derhal kaldırılacak, yargılanma tutuksuz sürdürülecek ve yargılama sonucu verilecek kararın yerine getirilmesi dönem sonuna bırakılacak” ve bu üç satırlık habere göre: Tutuklu 8 vekilin tahliyesini öngören yasa, Meclis’ten çıktıktan ve Çankaya’nın onayından sonraki gün… o gün… …Silivri’de üç yılı aşkın bir süredir tutuklu Mustafa Balbay… dört duvar arasından çıkıp, gökyüzünün ne kadar mavi olduğuna şaşarak… özlemini çektiği özgürlüğe ilk adımını atacak… ??? Tünelin ucundaki ışık göründü; şimdi AKP Grubu ne diyecek derken... Cemil Çiçek Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüştü. Bakanın çıkışta söyledikleri mutabakat diye duyurulan metne, “Böyle bir teklif mi gelmiş?” diye kaygılar çağrıştıran bir karşılık verdi. Son toplantıda metin oluşturulmadığı; Bakanın dediğine göre “formülasyon üzerinde çalışıldığı” olasılığını akla getiriyor. Sayın Ergin; adaleti temsil ediyorsunuz. Makul formülün ortaya çıkmasını sağlamak, en azından yardımcı olmak size düşen bir görev değil mi? ??? Ve AKP: Artık pişmiş çorbaya soğuk su katmanın ne mantığı ne de gereği var! SARAYBOSNA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Bosna Hersek yolunda yaptığımız sohbette, Meclis’teki 23 Nisan resepsiyonunun eşli yapılması ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eşiyle katılmasını “Sorunun çözülmesine memnun oldum” diye değerlendirmişti. Gezisinin ikinci günü kahvaltı masasında, hem ekonomide hem de türban sorununda açılım getirdiğini anımsatan bir meslektaşımızın “CHP yeni bir makas değişiminde mi?” sorusuna da yanıt verdi: “Siyasal partiler kendilerini yenilemeli. Yoksa statükonun tutsağı olursunuz. Ekonomik ve sosyal konularda da yenilenmeli, hatta önüne geçmeliyiz. Geçmişte patron ve sendika vardı. Mesela IMF vardı. Ama şimdi BRIC ülkeleri bir finans gücü olmaya başladı. Çin parasını çekerse ABD ekonomisinin sarsılacağı söyleniyor. O yüzden sosyal demokrasiyi 1970’ler çizgisinde savunamazsınız. Dünya bunların önüne geçti. Artık beyaz yakalılar diye yeni bir oluşum var. Buna uygun dönüşümü yapmalıyız. Ve mutlaka yapacağız.” malzemesi de yapılmamalı.” konu olur’ ‘Silivri filmlere Kılıçdaroğlu: Silivri Filmlere Konu Olur ki?” diye konuştu. Özlük haklarının iadesini isteyen Kavakçı’nın talepleri konusunda ise, “Hukukçulara sorarız” dedi. sıra, Bosna Hersek müftülüğünü, imam hatip lisesi olarak hizmet veren 400 yıllık Hüsrev Begova Medresesi’ni ziyaret etti. Bosna savaşında şehit düşen askerler için orduevinde mevlit okuttu. Akşam yemeğinde ise ‘Genç Müslümanlar’ isimli bir teşkilatın misafiri oldu. Din öğesinin bu kadar ön plana çıkması konusunda bizlere şu izahatta bulundu: “Özel bir çabam yok. Bosna Hersek’in özel koşullarına, özgün sosyolojisine bakmak lazım. Aliya İzzetbegoviç’in savaş sırasında dayandığı güçlere bakın. Burada Türklük ile Müslümanlık eşit sayılıyor. Açık yüreklilikle söyleyeyim: Çanakkaleli Seyit Onbaşı için Türkiye’de nasıl okutuyorsak burada da şehitler için yapmanın uygun olacağını düşündük. Osmanlı’nın Avrupa’da yaptırdığı ilk eğitim kurumu olan imam hatip 400 yıllık. Onu ve Diyanet’i ziyaret etmemiz de doğal. Olması da gerekir. Türkiye’de de Diyanet’i defalarca ziyaret ettim. CHP bu yapılara da uzak değil zaten. Özel olarak eleştirilecek bir olay değil bunlar. Propaganda ok uzun, kim okuyacak?’ CHP’de yapılması gerekli ‘dönüşüm’ çerçevesinde partilerinin programını da değiştireceklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Yeni CHP nasıl olmalı ona bakmalıyız. Kuzey ülkeleri İsveç, Norveç programlarını yeniledi. Bizim programımızın da değişmesi lazım. 350 sayfa çok uzun. Kim okuyacak? Daha kısa ve net yazılması lazım. Program için çok geniş bir tartışma açmayı düşünüyorum. İngiltere, Almanya ve kuzey ülkelerinden parti programı getirttik. Gazeteciler, akademisyenler ve STK’lerle konuşacağız” dedi. ‘Ç eseleler türbana takılmamalı’ CHP lideri, Merve Kavakçı gibi türbanlı bir vekil seçilmesi durumunda Meclis’te eski Başbakan Bülent Ecevit’in takındığı tavrı takınıp takınamayacağı sorulduğunda ise yanıt vermekten kaçınarak “Onu Türkiye’ye dönünce konuşuruz. Şimdi Türkiye’nin tüm meseleleri gelip türban meselesine takılmamalı. Hangi parti inançlara saygı duymaz ‘M ikkat çekici ‘din’ vurgusu İki günlük ziyaret programındaki ‘din’ vurgusu dikkat çekiciydi. Kılıçdaroğlu Bosna Hersek Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı ile görüşmesinin yanı D Meclis’te tutuklu vekillerle ilgili uzlaşı arayışları ve AKP’nin tavrıyla ilgili olarak Kılıçdaroğlu, “Bu Silivri işini taşıyamayacaklar. Artık her yerde karşılarına çıkıyor. Hatta bu nedenle artık Batı’ya gidemiyorlar. Hep bunlar soruluyor diye. Silivri’de çekilenler filmlere bile konu olur. Aynı 2. Dünya Savaşı’ndaki toplama kamplarının filmi gibi” dedi. 4+4+4 yasasıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne şekilden başvuru yapıldığının anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Anayasa Mahkemesi’ne şekilden gitmiştik. Şimdi içeriğini de götüreceğiz. Kanunla müfredat belirlenemez. Ancak çıkarılan kanunla seçimli ders belirlediler. Böyle şey olmaz. Yarın bütçe kanununun içine de ders koyup biz belirleyelim. Peygamberin hayatı, eskiden de din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde öğretiliyordu, şimdi de öğretiliyor” diyerek partisinin tavrını bir kez daha ortaya koydu. Kılıçdaroğlu, imam hatiplerin parlatılmaya çalışıldığını belirtirken, üniversite sınav sonuçlarına dikkat çekti: “Hep imam hatipleri öne çıkarıyorlar. Onları parlatmaya çalışıyorlar, ama üniversite sınav sonuçları ortada. Çocuklar başarılı değiller. Hep yoksul halkın çocuklarını imam hatiplere yönlendiriyorlar. Ama zenginler, çocuklarını özel okullara gönderiyor.” Ümraniye’de patlama: 2 ölü İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de oksijen tüplerinin araca yüklenmesi sırasında yaşanan patlama sonucu 2 işçi öldü, 2 işçi yaralandı. Ümraniye Esenkent Mahallesi, Baturalp Caddesi’ndeki Yalız Sınai Tıbbi Gazlar AŞ’de dün saat 16.45 sıralarında patlamada meydana geldi. Patlamada Hayri Gılgıç (27) ile Muharrem İlhan (45) yaşamını yitirirken Ufuk Bilgiç ile Mevlüt Kılıç isimli işçiler de yaralandı. Ümraniye Kaymakamı Mustafa Çek, “Patlamada çok yakındaki bir kişi parçalanarak hayatını kaybetti” dedi. Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, işyerinin, birinci sınıf gayri sıhhi müessese olarak tabir edildiğini kaydederek, “Sağlık Bakanlığı’ndan, Çalışma Bakanlığı’ndan ruhsatı var. Bilgileri Büyükşehir Belediyesi’nde var” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada ise söz konusu işyerinin, 2009 ve 2010’da ruhsatsız olarak faaliyet göstermesi nedeniyle 3 kez mühürlendiği, firmanın mühürleri bozarak faaliyetine devam ettiği için savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu ifade edildi. Açıklamada, ilk belirlemelere ve görgü tanıklarının ifadesine göre patlamanın, işçilerin tüpleri naklederken ellerinden düşürmesi sonucu 200 bar basınçlı tüpün alt kısmının yere çarpmasıyla meydana geldiğinin tahmin edildiği aktarıldı. ‘Behçet Oktay’ın mezarı açılsın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren eski Özel Harekât Dairesi Başkanı Behçet Oktay’ın eşi, Oktay’ın mezarının açılarak kemiklerinin incelenmesi talebiyle savcılığa başvurdu. Behçet Oktay, 25 Şubat 2009’da, Dikmen’de park halindeki aracında, silahla “intihar” girişiminde bulunmuş, ağır yaralı olarak kaldırıldığı Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmada takipsizlik kararı vermişti. Oktay’ın ailesinin itirazı üzerine dosya Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararı kaldırmıştı. Oktay’ın ailesi, olayın “cinayet” olduğunu ileri sürüyor. Şengül Oktay, başsavcılığa yaptığı başvuruda, Behçet Oktay’ın öldüğü gece, anahtarının alınıp işyerindeki kasasının açıldığını ileri sürerek buna ilişkin tutanak tutulmasını talep etti. Olay yerindeki polislerin de ifadesinin alınmasını isteyen Oktay, “Eşimin cenazesinin mezardan çıkarılıp tekrar incelenmesini talep ediyorum” dedi. Bakan Davutoğlu muhalefeti içeride ‘darbeci’ dışarıda ‘Baasçı’ olmakla suçladı ‘Değişimi biz yöneteceğiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye politikası konusunda TBMM Genel Kurulu’nu bilgilendirirken muhalefeti “İçeride darbeci dışarıda Baasçı” olmakla suçladı. Davutoğlu’nun suçlamaları üzerine Suriye konusundaki görüşmede gerilim yaşandı. Davutoğlu, “Ortadoğu’daki değişimi biz yöneteceğiz” diye konuştu. Davutoğlu, TBMM Genel Kurulu’nu Suriye politikası hakkında bilgilendirirken uluslararası alanda yaptıkları girişimleri anlatarak “Bugüne kadar dış politikada aldığımız kararlar gibi bundan sonra da alacağımız kararların adresi tektir, o da Ankara’dır, AKP iktidarıdır. Menşei Ankara olmayan hiçbir siyasetin ya da gündemin parçası olmadık, olmayacağız. Politikamızı belirlerken pusulamız kendi değer ve çıkarlarımızdır. Rehberimiz ise vicdanımızdır” dedi. “Türkiye olarak tabii ki öne çıkacağız. Suriye ile ilgilenmek bizim için bir tercih meselesi değil, zorunluluktur” diyen Davutoğlu, “Biz Suriye dahil hiçbir ülkenin rejimini zorla değiştirmeye kalkmadık. Bir ülkenin nasıl yönetileceğine, ancak o ülkenin halkı karar verir. Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli demokratikleşme hareketini gerçekleştirmiş Sayın Başbakanımızdan ve AKP iktidarından ağır silahlarla hüküm sürmek isteyen yönetim yanında olmasını beklememelidir” görüşünü dile getirdi. Hükümetin bu konuda hazırlıksız yakalandığı ve savaş çığırtkanlığı yaptığı şeklinde birbiriyle çelişik iki suçlamayla karşı karşıya kaldığını kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi: “Türkiye olarak bundan sonra da Ortadoğu’da değişim Korutürk: Türkiye yalnızlığa itildi CHP adına konuşan İstanbul Milletvekili Osman Korutürk ise Davutoğlu’nun açıklamalarının hiçbir noktasını tatminkâr bulmadığını belirtirken “Türkiye Suriye konusunda önerdiği politikalarla uluslararası camiada yalnızlığa itilmiştir. Türkiye, ortada göç olgusu yokken Suriyeli göçmenlere kapının açık olduğunu söylemiştir. Türkiye, Suriye’ye karşı bir askeri harekât olgusu istediği yönünde bir algı oluşturmuştur. Hükümetin son birkaç yıldır uygulamakta olduğu ayağı yere basmayan dış politikası, çizgisine güvenilen bir ülke konumundan komşularının içişlerine karışan, savaş kışkırtıcılığı yapan, güvenilmez bir ülke haline getirmiştir” diye konuştu. gidin Kahire’nin, Trablus’un, Beyrut’un sokaklarına çıkın. Tunus’un, Kudüs’ün sokaklarına çıkın. ‘Türkiye’nin Suriye politikası hakkında ne düşünüyorsunuz’ diye sorun. Daha siz sormadan, size sarılacaklar Türkiye’nin takip ettiği onurlu politika dolayısıyla takdirlerini ifade edecekler. Ama Ortadoğu’da kardeş halklarla kucaklaşmak yerine dikta rejimleriyle kucaklaşanların yeni anlayışı anlamaları mümkün değil.” Davutoğlu, muhalefeti de sert bir şekilde suçlayarak “Bizi Suriye’de halkın anlamasını önemlidir. Onların bizi anladığından eminiz. Türkiye’de darbeyi savunanlar tabii ki o bölgelerde de azınlık diktalarını savunacak. Bunu normal karşılıyoruz. Ama 74 milyon Türk halkı Suriye halkının yanındadır, yanında olmaya devam edecektir. Hiçbir etnik ve mezhep farkı gözetmeden, bütün Suriye’yi kucakladık, kucaklamaya devam edeceğiz” dedi. ‘Kürt edebiyatı’ kürsüsü kuruluyor MAHMUT ORAL Darbeciler ve diktacılar Küçükkaya’ya beraat İstanbul Haber Servisi Hakkında “20052010 yılları arasında ihaleye fesat karıştırmak ve zincirleme görevi kötüye kullanmak” suçlamasıyla dava açılan ve yargılanması süren AKP’li Elazığ Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu’nun, belediye ile ilgili yolsuzluk iddialarını kamuoyuna duyuran gazetemiz muhabiri Aykut Küçükkaya’ya açtığı dava beraatla sonuçlandı. Selmanoğlu ve Başkan Yardımcısı Şükrü Köse’nin gazetemizde 24 Mart 2011’de “Bilirkişiler de vurgun dedi” başlığıyla yayımlanan haber için “soruşturmanın gizliliğini ihlal” edildiği iddiasıyla yaptıkları başvuru üzerine Küçükkaya’ya açılan dava İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Küçükkaya savunmasında, “Söz konusu haber İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma izni verilmesine ilişkin ve İçişleri Bakanı’nın imzası bulunan 12 Kasım 2010 tarihli karara dayanmaktadır” dedi. Mahkeme hâkimi, Küçükkaya’nın “Üzerine yüklenen eylemin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle CMK 223/2a maddesi uyarınca” beraatına karar verdi. Topu görünce dayanamadı Türkiye’ye gerçekleştirdiği çalışma ziyareti kapsamında Çanakkale Kara Savaşları’nın 97. yılı dolayısıyla düzenlenen anma etkinliklerine katılan Avustralya Başbakanı Julia Gillard, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakanlık Konutu’nda yaklaşık 2 saatlik bir görüşme yaptı. Erdoğan, konuk başbakana “Destan ve Abide: Çanakkale” ile “Osmanlı Uygarlığı” adlı iki kitap hediye etti. Gillard ise, futbolcu geçmişi nedeniyle, Erdoğan’a Avustralyalı futbolcu Harry Kewell’in imzasını taşıyan bir futbol topu hediye etti. Topu elinde tutarak poz veren Erdoğan, sonra topa kafa vurdu. dalgasını yöneteceğiz. Bu değişim dalgasının öncüsü olmaya devam edeceğiz. Bütün Ortadoğu toplumlarında Türkiye sadece dost ve kardeş bir ülke olarak değil, geleceği belirleme fikrine sahip yeni bir fikrin, yeni bir bölgesel düzenin öncüsü bir ülke olarak görülmektedir. Burada biz bu misyonun gereğini yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Bizi eleştirenlere kısa bir tavsiyede bulunmak istiyorum; cizlik tartışması Davutoğlu’nun muhalefeti suçlayan konuşması genel kurulda gerginliğe neden oldu. Davutoğlu laf atmalar altında konuşmasını sürdürdü. Davutoğlu ile MHP arasında “acizlik” tartışması da yaşandı. Davutoğlu, “AKP’nin dış politikasını anlayamayanların acizlik içinde olduğunu” söyledi. MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak Davutoğlu’na, “Asıl sizin acizliğiniz başınızdan akıyor. Başka ülkelerin taşeronluğunu yaparak, Müslüman kanına giriyorsunuz” dedi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da, acizlik ifadesini Davutoğlu’na “iade” etti. A DİYARBAKIR Dicle Üniversitesi (DÜ), Kürt dili ve edebiyatı anabilim dalı açılması için Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) başvurdu. Üniversite senatosu, tıp ve eğitim fakültelerinde de Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulmasına karar verdi. Hakkâri Üniversitesi ile Paris Sorborn Inalco Akademisi’nin “Kürdoloji Akademik” işbirliğiyle düzenlenen Kürt dili ve edebiyatı kursunu tamamlayan öğrencilere, Kürtçe ve Türkçe hazırlanmış takdirnameler verildi. AKP’li milletvekili adayı Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç başkanlığındaki DÜ Senatosu, Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri Edebiyatı bünyesinde Kürt dili ve edebiyatı ana bilim dalı açılması, ayrıca bazı fakültelerde Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulmasını oybirliğiyle kabul etti. Fotoğraf: AA / KAYHAN ÖZER 1 Mayıs afişine 20 bin lira ceza MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’de “1 Mayıs” için afiş ve el ilanı dağıtan DevLis üyesi 4 gence, toplam 20 bin 680 lira para cezası kesildi. Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) İl Başkanı Serkan Kaya, 1 Mayıs nedeniyle parti olarak afişleme yaptıklarını, bunun birer örneğinin de valiliğe teslim edilerek bilgi verildiğini söyledi. Kaya, buna rağmen, afişleme yapan DevLis’li 5 gencin “şikâyet var” gerekçesiyle gözaltına alındığını kaydetti. Gençlerin polis merkezinde tartaklandığını iddia eden Kaya, “4 gencimiz, gerçeğe aykırı tutanak tutularak afiş astıkları için kişi başına 5 bin 170 TL para cezasına çarptırıldı. 2 gencimiz halen gözaltında” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear