25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 NİSAN 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 Toplusözleşme görüşmelerini 20 gün ile sınırlayan yönetmelik, ILO normlarına da aykırı bulundu Memura prangalı takvim OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Yeni İleri... Yeni dünya sömürü düzeni çarklarının işleyişinde olağanüstü anlamlar yüklenen sözcükler; “Yeniİleri”... İnsan hakları, demokrasi, ideolojilere, kurumlara ilişkin kavramların içleri boşaltıldıkça, medya çağında kitleleri güdülemeye, düşler dünyasına sil baştan sürüklemeye yönelik söyleyecek sözünüz olmadığında, herkesin gönlündekilere göre anlamlar yüklenmeye elverişli sözcükler olmalarından olmalı. Yeni lider, yeni yüz, yeni umutlar, yeni ufuklar, yeni sol, yeni sağ... Kazanılmış sendikal, sosyal devlet, sosyal güvenlik, eğitim, sağlık haklarının geriye alınması, gasp edilmesi.. söz konusu olduğunda örneğin, hakları gasp edecek yasa paketlerine “sağlıkta reform, eğitim reformu, sosyal güvenlik reformu..” türünden adlar takılabiliyor... Son sıcak gündemimizden, çok yaşlı, ağır bir hastaya can vermeye çalışan genç doktoru hedef alan, çocuk yaşta hasta yakınıı vahşeti, cinayetinden çıkarılacak derslere gelince... Sorumluluğun odağına, AKP iktidarlarının paralı sağlığa geçişin anahtarı, reform paketini, sonuçlarını anlatmaya yönelik olarak, 19 Nisan tarihli yazımın başlığını boşuna “Sağlıkta Dönüşüm(!)” olarak atmamıştım... Önceki gün sokaklara dökülen tıp dünyasının eylemlerinde, “Artık yeter, hekimler tükendi..” söylemlerinin yanında, afişlerde en öne çıkan vurgulama, saldırıların sağlıkta dönüşüm programı ile tırmanışa geçtiğinin saptanması üzerindendi... Sağlıkçılar iktidar icraatları karşısında sayısız protesto eylemlerinde, sağlık hizmeti verenlerle alanların, doktorlarla hastaların, yakınlarının aralarına, giderek daha etkin para sokularak karşı karşıya getirilmelerinin sakıncalarını anlatmaya çalıştıkça, Başbakan, Sağlık Bakanı, en önde AKP sözcüleri, sağlık hizmeti verenleri paragöz olmakla suçlayıp durmuşlar, giderek bozulan hastadoktor ilişkilerinde yaraya tuz basmışlardı. Yaşam zorlaşıp, toplumda şiddet, düşmanlıklar, cepheleşme de tırmandıkça, işte bu günlere gelmiştik... ??? Dünya nimetlerinden, pastadan en büyük pay alınan ABD’de, özel sağlık sigortalarının en geçerli reklamlarından birkaç cümleyi paylaşalım: “Sizin kamu sigortanız kansere yakalandığınızda bir aylık tedavi harcamalarının ancak birkaç gününü karşılar, bizim sigortamız birkaç katını...” Yani reklamlardan ortaya çıkan sonuç, kansere yakalanmış bir hastanın tedavi olabilmesi için birden fazla özel sigortaya prim ödemiş olması zorunluluğudur. Zaten Dünya Bankası verileri ile çok çıplak olarak görülmektedir ki, ABD’de sağlığa yapılan yatırımlar, harcamaların grafikleri, çok çarpıcı, yıllar içinde hızla yukarı doğru yükselirken, ABD vatandaşlarının sağlık hizmetlerinden yararlanabilme, sağlıklı olma koşulları istatistiklerine göre çıkan grafik çizgileri aynı yıllar için aynı hızla aşağı doğru çekilmektedir... Amerika’da yaşayan yakınları olanlar bilirler. Çok varsılları dışında, diğerleri Türkiye’ye geldiklerinde ameliyat olmaya, diş tedavilerini yaptırmaya çalışıp dururlar. Onlar için hâlâ göreceli ucuz sağlık hizmetleri, bizim gelirlerimizle çoğunluğumuz için artık çok pahalı, katlanılmaz olmuştur. Hele de Erdoğan iktidarlarının çıraklık, yetişme dönemlerinde, seçmen oylarının arttırılmasında en etkili araç da olarak, paralı sağlığa geçişte göz boyama yıllarında, bol yeşil kart, özel sağlık kurumlarını palazlandırma sürecinde kamu sigortalarından, bütçeden kaynak aktarımı ile yaşanan balayı günleri... Ustalık döneminde “Sağlıkta Dönüşüm” paketinin gerçek yüzünün, paralı sağlık hizmeti kimliğinin ortaya çıkması... Özel hastanelerde alınan hizmetlerde büyük farklara, muayene, ilaç katkı paylarının eklenmesi... Öğretmenlere yönelik tırmanan şiddetin kökeni farklı mıki? Sanki eğitimde parasız kitap, süt projeleri ile gözler boyanırken, okullardaki bina onarımından, okul araçlarına, ısınmaya, öğretmen açığının kapanmasına uzanan halkada, ailelerin katkı paylarının büyümesi aynı kapıya çıkmıyor... Varsılların çocuklarının okulları ile yoksulların çocuklarının okullarındaki eğitim koşulları, kalitede uçurum hızla büyümüyor... ??? Yeni sözcüğünü gördüğüm her yerde saklanan bir art niyet, tuzak algılamam boşuna değil. Bir kadın, kadın hakları savunucusu olmaya çalışırken, kadın hakları için kullanılan eşitlik sözcüğünün, kadın vitrinde gerçek eşitlikten, paylaşımdan yana ideolojilerin satılmasına araç olarak kullanıldığını da, hem de sol siyasetlerin özünde, felsefesinde, vitrininde gördük ya... İngiltere’nin İşçi Partisi yeni liberalizmin politikalarında en vahşi uygulamaları seçer, üstüne en ağır savaş suçlarına suç ortaklığı yaparken, hem kadını, hem de yeni sol kavramlarını kullanmadı mı? Erdoğan iktidarları ileri demokrasi adına, askeri darbelerin insan hakları, demokrasi ile çelişen tüm baskı araçlarını, işine gelen aynı yasaklı yasaları, kurumları kullanmıyor mu? Özel yargı askeri yargıç çıkmış olunca sivil demokratik hukukun yargısı mı oluyor? Askeri darbelerin ürünü çok önemli insan hakları, demokrasi, örgütlenme özgürlükleri önündeki yasaklar korunarak ileri demokrasiye mi geçiliyor?.. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nı değiştiren ve memurlara toplusözleşme öngören yasanın yürürlüğe girmesinin ardından uygulama yönetmeliği de dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Böylece memurların toplusözleşme görüşme sürecinin ayrıntıları belli oldu. Kısım kısım kamuoyuna yansıyan ve başta KESK’in itiraz ettiği pek çok noktanın yanı sıra 2 milyondan fazla memurun 2 yıllık toplusözleşmesinin 2 haftaya sıkıştırılmasının hem Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına aykırı olduğu hem de süreci baskı altına aldığı belirtildi. Konuya ilişkin sorularımızı yanıtlayan Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. ? Toplusözleşme serbestisine aykırı bulunan yönetmeliğin, sendika özgürlüğüne müdahale anlamı taşıdığını dile getiren Doç. Dr. Aziz Çelik’e göre, işçi sendikalarının tek bir işyeri için bile 46 ay gibi süreci söz konusu iken 2 milyonu aşan memurun toplusözleşme sürecinin iki haftaya sıkıştırılması, süreci baskı altına alma anlamına geliyor. Aziz Çelik, 20 günlük sürenin, sendikal özgürlüğe müdahale anlamı taşıdığını vurguladı. Çelik’in konuya ilişkin verdiği bilgiler özetle şöyle: Sözleşme hakkı yok: Ne yazık ki memurların toplusözleşme hakkına kavuştuğunu söylemek zor. Çünkü anayasada 2010’da yapılan değişikliğe paralel olarak hazırlanan yasa, özgür bir toplu pazarlık sistemi öngörmüyor. Bütün memurlara grev yasağı getiriyor ve uyuşmazlık halinde toplusözleşme Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından bağıtlanıyor. Bu rejime özgür pazarlık değil zorunlu tahkim, hakem sistemi adı verilir. Yasa ve yönetmelik ILO normlarına tepeden tırnağa aykırıdır. En ciddi sorun grev yasağıdır. Grev hakkı var ama: 87 sayılı ILO sözleşmesi işçiler gibi memurların da grev hakkını güvence altına alıyor. Memurlar prensip olarak grev hakkına sahip. Sadece devlet adına yetki kullanan üst düzey memur grubunun grev hakkı sınırlanabilir. Heyetler arası görüşme: Görüşmeler, Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Sendika Heyeti arasında yürütülecek. Heyet başkanlığı sendikalı memurların çoğunluğunu temsil edip etmediğine bakılmaksızın en çok üyesi olan konfederasyona veriliyor. KESK ve Türkiye KamuSen’in toplam üye sayısı MemurSen’den çok olmasına rağmen heyet başkanı MemurSen’den olacak. Hafta tatilleri ve hakem kurulu süreci çıktığında görüşmeler için 15 gün civarında bir süre kalıyor. Bu süre yetersiz. Dahası, böyle bir sınırlama toplusözleşme hakkının özüne aykırıdır. 2 milyondan fazla memurun 2 yıllık toplusözleşmesinin 2 haftaya sıkıştırılması doğru değil. Anlaşma olmazsa ne olacak?: Toplusözleşme tutanağının imza yetkisi heyet başkanında. Bu durumda MemurSen dışındaki konfederasyonlar fiilen devre dışı kalıyor. Hakem kurul hükümetten: 11 üyeden oluşan heyette hükümetin atadığı veya seçtiği üyeler ağırlıkta. Heyet başkanı Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’ın başkan veya başkanvekilleri arasından hükümetce belirleniyor. Bunun hükümete bırakılması ciddi bir vesayet anlamına geliyor. 11 üyenin dördü ilgili bakan tarafından seçilen bürokratlardan oluşuyor. Bir öğretim üyesi doğrudan hükümet tarafından seçiliyor. Yani 11 üyenin 7’sini hükümet belirliyor. Diğer dört üye sendikalardan gelecek. Böyle bir kurulun özerk olması mümkün değil. Değişim TGS’ye yaradı, üye sayısı artıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), olağanüstü genel kurulun ardından sendika yönetiminde yaşanan değişimin gazeteciler arasında heyacan yarattığına dikkat çekti. TGS, yıllardır örgütsüz biçimde çalışan, ekonomik ve özlük hakları gerileyen, editoryal bağımsızlık, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü konularında ciddi sorunlar yaşayan basın emekçilerinin sendikaya üye olmaya başladıkları vurgulandı. TGS Genel Mali Sekreteri Uğur Güç imzasıyla yapılan açıklamada sendikaya yeni üye olan gazetecilerin çalıştıkları basın kuruluşlarının çeşitliliğinin, son dönemde yaratılan kamplaşmaların da ne kadar yapay olduğunu ortaya koyduğuna dikkat çekildi. Güç, bir süre önce baskılarla sendikalarından kopartılan Anadolu Ajansı (AA) çalışanlarının kendi özgür iradelerini kullanmalarıyla önümüzdeki günlerde AA’da da “sürpriz” gelişmeler olabileceğini belirtti. Öte yandan TGS Yönetim Kurulu, olağanüstü genel kurulun ardından ilk toplantısını dün yaptı. Genel başkanlığa Ercan İpekçi, genel sekreterliğe Göksel Yıldırım, genel mali sekreterliğe Uğur Güç’ün seçildiği olağanüstü genel kurulun ardından yapılan görev dağılımında, genel başkan yardımcılığını Mete Öztürk, genel eğitim sekreterliğini Şehriban Kıraç, genel teşkilatlandırma sekreterliğini Cem Kor, yönetim kurulu üyeliklerini ise İbrahim Koç ve Selahattin Oğuz üstlendi. Alizadeh, teknolojilerini Türkiye’de kullanabilecekleri ilk adımı attıklarını söyledi Nükleer santrala Kanadalı ortak ? Kanadalı Candu şirketi ile Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) arasında Sinop’taki Nükleer Santral Projesi için protokol imzalandı. Enerji Bakanı Yıldız ‘Bu, nükleerde hiçbir teklife tepkisiz kalmadığımızın göstergesi’ dedi. Ekonomi Servisi Türkiye, Kanadalı Candu ile nükleer santral yapımı için mutabakat zaptı imzaladı. Enerji Bakanı Taner Yıldız, anlaşmanın Türkiye’nin nükleer santrallarla ilgili ortaya koymuş olduğu kararlılığın altını “kalın çizgilerle” çizdiğini söyledi. Yıldız, imza töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bu konuda kendisine gelen herhangi bir teklifi, istekli olan bütün firmaları dikkate aldığını belirterek şunları söyledi: “Altı aylık çalışma sonucunda anlaşabileceğiz, belki de anlaşamayacağız. Çalışmadan sonra yine kamuoyu ile bütün sonuçları paylaşacağız. Tabii ki bu bir tekliftir. Esas olacak ciddi bir tekliftir.” Kanadalı şirket Candu’nun Başkan Yardımcısı Ala Alizadeh da şöyle konuştu: “Türk pazarı ile uzun yıllardır ilgileniyorduk. Teknolojimizi Türkiye’de kullanabileceğimiz ilk adımı atıyoruz. İnanıyoruz ki işbirliği için doğru uluslararası partnerlerimiz var. EÜAŞ ve Candu ortak bir ekip oluşturacak ve çalışmaları tamamlayacak. Ardından çalışmalarımızın sonucunu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na ileteceğiz.” Ala Alizadeh Taner Yıldız Başka tekliflere de açığız Enerji Bakanı Yıldız “Ortaya koyduğumuz yapı çerçevesinde başka ülke varsa onlardan da nükleer santral için teklif almaya hazırız” dedi. Yıldız konuşmasını şöyle sürdürdü: “Japonya, Güney Kore ve Çin ile nükleer konusunda müzakereler devam ediyor, Candu ile bu sayı dörde çıkıyor. Candu için altı ay, diğer ülkeler için iki aylık fizibilite çalışma süresi olacak. Görüşmelerde öncelikli hedefimiz Sinop’a kurulacak nükleer santral içindir. Türkiye büyüyen, gelişen yapısı ile nükleer güç santrallarında en az üç ana santralda 12 ünitelik bir yapıyı kurgulamak durumunda. O yüzden ortaya koyduğumuz modele ilgi gösteren bir elin parmaklarından daha az. Bütün yatırımcılarımızı ben tekrar nükleer güç santrallarının yapımı için davet ediyorum.” 3. köprüye 5 teklif geldi, 1’i iade edildi ANKARA (Cumhuriyet Bü Girişim Grubu, China Comrosu) İstanbul Boğazı’na inşa munications Constructionedilecek 3. köprünün yapımını Doğuş İnşaat Ticaret AŞYada içeren “Kuzey Marmara pı MerkeziArkon İnşaat OrOtoyolu Projesi’nin Odayeri tak Girişimi, MAPA İnşaat ve Paşaköy (3. Boğaz Köprüsü Ticaret AŞ ile Cengiz İnşaatDahil) Kesimi”nin ihalesine 5 Kolin İnşaatLimak İnşaatMakyol İnşaatKalyon teklif geldi. China Commuİnşaat olmak üzere 5 nications Constructionteklif gelmiştir.” Doğuş İnşaat Ticaret ? Köprü Akbıyık, önüAŞYapı MerkeziArinşaatı KDV’den müzdeki günlerkon İnşaat firmalarından oluşan ortak muaf tutuldu. Var olan de komisyonun köprülerin daha teknik çalışmalagirişimin teklifleri “uygun doküman kuzeyinden geçecek, rını yapmak üzere yeterlilik zarfçıkmadığı için” iade Garipçe ve Poyrazköy larının açılacağıedildi. Tekliflerin alındığı mevkisi arasına inşa nı kaydetti. Öte yandan DoKarayolları Genel edilecek köprü 1275 ğuş Grubu ihaleye Müdürlüğü toplantı sametre olacak. katılmadığını açıklonunda bir açıklama yaladı. Yapılan açıklapan Karayolları Genel Mümada, “China Commudür Yardımcısı ve nications Construction Comİhale Komisyonu pany Limited Yapı MerkeziBaşkanı İhsan DoğuşArkon Ortak Girişim Akbıyık, ihaleyGrubu, herhangi le ilgili bugüne bir teklif vermekadar yaşanan miş olup, 20 Nigelişmeleri san 2012 tarihli anlattıktan sonra gelen mektubu ile İhateklifleri şöyle açıkladı: “Saat 10.00 itibarıyla le Komisyonu ihaleye, SaliniGülermak OrBaşkanlığı’na tak Girişimi, İçtaş İnşaat Saarzetmiştir” nayi Ticaret AŞAstaldi Ortak denildi. BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’nda Türkiye’yi temsil edecek en iyi uygulamalar açıklandı. Türkiye’nin en yeşil uygulamaları Rio+20 yolunda Ekonomi Servisi Haziran 2012’de Brezilya’da yapılacak olan Rio+20 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’nda (Rio+20) sürdürülebilir kalkınma ve yeşil ekonomi uygulamalarıyla Türkiye’yi temsil edecek en iyi uygulamalar açıklandı. Listeye Anadolu Efes, Arçelik, Coco Cola, Eczacıbaşı gibi şirketlerin yanı sıra; kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen proje ve programlar girebildi. Kalkınma Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliğiyle yürütülen Rio+20 Zirvesi hazırlıkları çerçevesinde Türkiye’nin başarılı uygulamaları İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği desteğiyle seçildi. Rio+20 Türkiye’nin en iyi uygulamaları için toplam 181 başvuru geldi. Bunların 28’i sivil toplum kuruluşu, 69’u özel sektör şirketi, 71’i kamu kurumu, 13’ü ise eğitim kurumu kategorisinde yer aldı. Diyarbakır Rakısı onayı Kara Amid ile alabildi ANKARA (ANKA) “Diyarbakır Rakısı” markasına onay vermeyen Türk Patent Enstitüsü, “Diyar&Bekr” ve Diyarbakır’ın ilk adı olan “Kara Amid Rakısı” markalarına onay verdi. Ankara’da bir girişimci, Türk Patent Enstitüsü’ne, Tekel’in özelleştirilmeden önceki tek rakı üreticisi olduğu dönemde ünlenen Tekirdağ rakısı gibi, Diyarbakır rakısını da “Diyarbakır Rakısı” olarak tescil ettirmek için başvurdu. Ancak Türk Patent Enstitüsü, söz konusu başvuruyu 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 7/1. maddesine aykırı bularak reddetti. Girişimci, bu kez Diyarbakır’ın ilk ismi olan “Kara Amid Rakısı” ile “Diyar&Bekr Rakısı” adıyla iki marka başvurusunda daha bulundu. Türk Patent Enstitüsü her iki rakı markasını da onayladı. Tekel’in tek rakı üreticisi olduğu dönemde, iki rakı kalitesi, üretiminden dolayı öne çıkmıştı. Resmen marka olmasa da Tekirdağ ve Diyarbakır rakısı olarak anılan Yeni Rakı’nın özelleştirilmesinden sonra, Tekirdağ Rakısı yeni bir marka olarak piyasa çıktı. 1932’de ilk üretimin yapıldığı Diyarbakır’daki rakı fabrikası da Tekel’in özelleştirilmesinden sonra kapatıldı. Tescilin ardından, Güneydoğu’da özellikle Mardin bölgesinin ünlü üzümüyle yapılan Diyarbakır’daki rakı üretiminin yeniden faaliyete geçeceği belirtildi. B EN Z İN D E 1 2 K U R U Ş İN D İR İM Petrol ve döviz fiyatları düşüşe bağlı olarak be ndaki nz dün gecede saat 24.00inlere itibaren geçerli olmak ’ten litrede 12 kuruş indirim üzere ya İndirim sonrası İstanbu pıldı. ortalama 4.69 liraya sa l’da oktan benzinin fiyatı 4.5tılan 95 4.76’ya satılan 97 oktan 7 liraya, benz fiyatı da 4.54 liraya ind inin i. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear