23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 NİSAN 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP hükümetleri döneminde iki yıl Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı yapan Ali Tuygan: 5 ABD’ye izin hataydı nusu olmaktadır. Eleştiriye tahammül azalmakta. AB raporlarında, yabancı baANKARA AKP hükümetleri döne sında eleştiri dozu artmakta. Dış basınminde iki yıl Dışişleri Bakanlığı Müs da Türkiye’nin öneminden bahseden teşarlığı görevini yürüten emekli bü yazıların tümünde Türkiye’deki otoriyükelçi Ali Tuygan anılarını yazdığı ki terleşme eğiliminden, basının çekintapta, “Hükümet AB süreci sayesinde genleştirilmesinden de söz ediliyor. Türkiye’nin profilini yükseltmişti. ABD’nin Irak konusundaki talepleri Ama son birkaç yıldır bu profil bu gayri resmi olarak Genelkurmay’a ilelanıklaştı” değerlendirmesini yaptı. tilmişti. Çok sayıda havaalanı, liman, Tuygan, “Tezkerenin akıbeti belli ol destek bölgeleri isteniyordu. 40 bin asmadan Bush yönetimine hazırlık izni kerin ülkemiz üzerinden Irak’a intikali vererek beklenti yaratmak hataydı” bir o kadarının da destek amaçlı Güdedi. neydoğu Anadolu bölgesinde konuşABD’nin Irak operaslandırılması öngörülüyoryonu öncesinde Türkiye du. Müsteşar Uğur Ziyal, Emekli Büyükelçi ile ABD arasında yapılan ABD’den sorumlu müstemüzakerelerde Türk heTuygan, “Hükümet AB şar yardımcısı Baki İlkin yetine başkanlık eden esile birlikte okuduktan sonsüreci sayesinde ki Dışişleri Bakanlığı ra birbirimize baktık. Ben Türkiye’nin profilini şu soruyu sormadan edeMüsteşarı Tuygan, “Gönüllü DiplomatDışişleyükseltmişti. Ama son medim: “Bu Irak’ın mı, rinde 40 yıl” isimli kitabirkaç yıldır bu profil Türkiye’nin mi işgali?” bında o günleri ve TürkiSebebi bölgenin başına bulanıklaştı” ye’de son yıllarda yaşanan açılacak büyük bir sıkıntıdeğerlendirmesini güncel tartışmaları şöyle ya ucu açık biçimde taraf değerlendirdi: haline gelecek olmamızdı. kitabında yaptı. Türkiye’nin son yıl Tezekerenin akıbeti larda profilinin yükselmebelli olmadan Bush yönetiminin Türkisinde AB ile müzakereye başlanmış ol ye’de bazı hazırlıklar yapması için izin ması önemlidir. Bunda hükümetin pa verdik. Bu da tezkerenin sorunsuz geyının teslim edilmesi gerekir. Son birkaç çeceği beklentisi yarattı. Bu hata mıydı? yılda ise Türkiye farklı bir görüntü çiz Herhalde. Belki de en iyisi yapabilecemeye ve profilimiz bulanıklaşmaya baş ğimiz sınırlı katkıyı Bush yönetimine balamıştır. En başta çok boyutlu ayrışma şından bildirmek ve o kadarını TBMM larımız derinleşmektedir. onayına götürmekti. Bugün ülkemizde demokrasinin Tezkere reddedilmeseydi iyimser olözünü teşkil eden kuvvetler ayrılığı, mayı güç kılan Irak tablosunun bir hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı oyuncusu da biz olacaktık. Dünyadaki gibi temel kavramlar dahi tartışma ko algılanış biçimimiz çok farklı olacaktı. UTKU ÇAKIRÖZER Herkes ‘Darbelere’ Karşı, Ama... Zirve’den işbirliği mesajı Marmara Grubu Vakfı ve İzmir Ticaret Odası tarafından düzenlenen 15. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin sonuç bilgidirgesinde tarihi düşmanlıkların, çatışmaların yerini işbirliği ve dostluğun alması istendi. İzmir’de gerçekleştirilen ve Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, Gagavuzya Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal ve Bosna Hersek Federasyonu Başbakanı Nermin Niksic’nin de aralarında bulunduğu üst düzey katılımla yapılan Zirve’nin sonuç bildirgesi Marmara Grubu Vakfı tarafından açıklandı. Sonuç bildirgesinde şu değerlendirmeler yer aldı: “Toplantıya katılan konuşmacılar işbirliği, dayanışma içinde olunmazsa, politikalar koordine edilmezse, yarın değişen güç dengelerinin içinde herkes bir tarafa doğru çekmeye kalkarsa, dünyanın ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalabileceğini gündeme getirdiler.” TBMM’de geçen hafta tüm partiler darbelerle ilgili bir araştırma komisyonu kurulmasında anlaştılar. Arkasından da “ama”, “fakat”, “ancak”lı cümleler ve atışmalar geldi. Bu görüşmelerin tutanaklarından seçtiğimiz bazı bölümler şöyle: Ali Rıza Öztürk (CHP) Hitler Almanyası’na rahmet okutacak faşist uygulama ve yöntemler artık olağan hale gelmiştir. Biz, ister askeri ister sivil her türlü darbeyle, ister sağ anlayışla ister sol anlayışla yapılan her türlü darbeyle hesaplaşacaksak öncelikle AKP’nin kendi düşüncesini sorgulaması gerekiyor; toplumdan intikam alma, toplumu bölme anlayışından vazgeçmesi gerekiyor. Nurettin Canikli (AKP) Evet, bir sivil diktatör, sivil anlayış var; bu, askeri darbelere çanak tutan anlayıştır, çağrı yapan anlayıştır… Ali Rıza Öztürk Ben Almanya’daki uygulamaları örnek verirken, Almanya’da Hitler’in iktidara gelirken askerle işbaşına gelmediğini söyledim. Yani sivil darbeyi örnek verdim. (...) Askeri darbelere karşı çıkmayan şerefsiz; sivil darbelere karşı çıkmayan bir milyon kere şerefsiz! Şuay Alpay (AKP) Hadi oradan! Ali Rıza Öztürk Sen 12 Eylül’den besleniyorsun! Sen 12 Eylül’ün çocuğusun! Nurettin Canikli “Sivil darbe” dediğiniz milletin iradesidir, onu eleştiriyorsunuz siz. Emine Ülker Tarhan (CHP) Darbenin iyi çocuklarının bugün iktidar olmasını sağlayan bir sistemdir darbe aslında. Siyasetin bugüne kadar şekillenmesinde önemli rol oynayan ve halk iradesinin parlamentoya yansımasına engel olan yüzde 10 seçim barajı niye kullanılıyor tarafınızca, bunu soruyorum. Levent Tüzel (Bağımsız) Darbelerin tekrarından ve devamcılarından korunmak ve kurtulmak için yapılması gerekenler var. Bunların öncesinde gelen de, şimdi muhaliflere dönük açılmış iddianameler ve yargılamaların önüne geçmektir. Sırrı Sakık (BDP) Sadece Türkiye coğrafyasında yani Fırat’ın bu tarafında olanlarla yüzleşmek değil; bu coğrafyanın bir bütününde halka karşı işlenen o zulüm politikalarıyla yüzleşeceksek, birlikte, Fırat’ın o tarafını da buraya dahil etmek zorundayız; bunu yapabilirsek başarırız. Mehmet Şandır (MHP) Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Buna bir müdahaleyi, sebebi ne olursa olsun, sahibi de kim olursa olsun tasvip edebilmek, ona sebep geliştirebilmek, mantık geliştirebilmek kendimizin inkârı olur. MHP olarak biz meseleye böyle bakıyoruz. Bunu bugün de söylemiyoruz, bunu kuruluşumuzdan bu yana söylüyoruz. Kurucu genel başkanımız merhum Alparslan Türkeş’in bu yönde, tarih olmuş o kadar önemli değerlendirmeleri, sözleri var ki... İşin vasfı: Cumhurbaşkanı! İş ve İşçi Bulma Kurumu (İŞKUR), işsizlerin iş bulmak için “resmi” olarak başvurdukları kurum. Kurum, herhangi bir mesleği olmayanlara dönük “meslek kursları” düzenleme görevini de üstlenmiş durumda. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in yanıtlaması için verdiği soru önergesinde, İŞKUR’un 20052011 yılları arasında işe yerleştirdiği kişi sayısını sordu. Yeniçeri, önergesinde milyonlarca işsizin umut kapısı olan İŞKUR’un, “meslek kursları” arasında iş bulma şansı hiç olmayan meslekler olduğuna dikkat çekti. İŞKUR’un, meslek tanımları arasında yer alan ve “kurs düzenleme” yükümlülüğü bulunan meslekler arasında “bu kadar da olmaz” dedirten meslekler olduğunu vurgularken, bunları şöyle sıraladı: “Cumhurbaşkanı, karagöz sanatçısı, tefecilik, falcı, medyum, yumurta satış elemanı, tavşan yetiştirme, sihirbazlık...” Çalışma Bakanı Faruk Çelik, İŞKUR’un sitesinde yayımlanan “Türk Meslekler Sözlüğü”nün kurs seçmek için belirtilen mesleklere veri tabanı olarak yayımlandığını ve sözlükte bu şekilde 5 bin 210 meslek tanımı yapıldığı bilgisini verdi. İŞKUR her konuda meslek kursu düzenleyebilir de, dikkatimizi “cumhurbaşkanlığı” konusu çekti elbette. Sahiden de İŞKUR’un internet sitesinde yayımlanan “Türk Meslekler Sözlüğü”nde, “cumhurbaşkanlığı” mesleği “1111.01” koduyla yer alıyor. Meslek tanımı yapılmazken, “meslek birim grubu” ise “kanun yapıcılar” olarak geçiyor. Cumhurbaşkanı için aranan eğitim düzeyi “lisans” olarak belirtiliyor. Meslek ana grubu ise “yöneticiler” olarak ifade ediliyor. Bakan Çelik’in açıklamasına göre İŞKUR, talep olması halinde istenen alanlarda “kurs” düzenliyor. Cumhurbaşkanı olmak isteyenlere duyurulur! BDP’li Kurt’tan bir ‘Polis Günü’ öyküsü TBMM’de “10 Nisan Polis Günü” dolayısıyla pek çok milletvekili polislerin çalışma koşulları ve yaşadıkları sıkıntılarla ilgili açıklamalar yaparken, BDP’li vekiller de konuya girdi. BDP Hakkâri Milletvekili Adil Kurt, bir tatbikat hikâyesi anlattı: “Melikahmet Caddesi’nde polis huzur tatbikatı yapıyor. 2 tane arkadaşlarını hırsız, kapkaççı rolüne soyundurmuşlar ve Melikahmet’te saklanmasını istemişler. Ekiplere de talimat vermişler: Hangi ekip bu polisleri yakalarsa, bu kapkaççıları yakalarsa ödül alacak. Kapkaççılar Melikahmet’teki buldukları ilk sokakta ilk kapıdan içeri girmişler ve kadına demişler: ‘Polis bizi kovalıyor, bizi gösterme.’ Polisler etrafta dolanıyor, arkadaşlarını bulamıyor. En son mecbur kalıyorlar içerden telefon ediyorlar ekipteki arkadaşlarına: ‘Biz falan sokakta kapısı mavi evin içindeyiz. Gelin bizi oradan alın.’ Polis tekrar aynı kapıyı vuruyor; diyor ki: ‘Biz kapkaççı arıyoruz. Sizin evinize girmiş olabilir.’ Kadın ‘Yok burada’ diyor. Polis ısrar ediyor, kadın ‘Yok’ diyor. En son polis içerde arkadaşlarının olduğunu biliyor cebren içeriye giriyor ve arkadaşlarını oradan çıkarırken, kadın içeridekilerin polis olduğunu bilmiyor tabii arkadan onlara Kürtçe şunu söylüyor: ‘Vallahi ben sizi şikâyet etmedim, ha bunu bilin, ben sizi ele vermedim’ diyor. Toplum eğer kapkaççıyı, hırsızı polisten korur duruma gelmişse bunu varın siz düşünün.” Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül, Mahmut Lıcalı parlamentokulisi@gmail.com C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear