01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 ŞUBAT 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Doğalgaz krizinin her yıl tekrarlanmasına karşın Botaş’ın Tuz Gölü’nde planlanan tesisleri tamamlanamadı Bir depo bile yapılamadı MUSTAFA ÇAKIR Irak, Suriye’nin Aynası... Bize söyleyecek söz bile kalmıyor... Dünya medyası, yandaş medyadan kurmaylar, kamuoyunu oluşturmaya yönelik açık açık anlatıyorlar... Amerika’nın ekonomik, sosyal, siyasal koşullarında Irak’ın doğrudan askeri işgalinden günümüze çok şey değişti. Terörle yerinde savaşmak, çıkarların yandaş iktidarlarını ayakta tutmak, yeni sınırlarla dünyayı yeni durumlara göre dizayn etmekte, doğrudan askeri işgal gücü kullanılması yönteminden çok çabuk vazgeçilmek zorunda kalındı... Şimdi bölgesel müttefikleri kullanmak çok moda. Ilımlı İslam cumhuriyeti, rol model olarak kutsanan, AKP iktidarındaki Türkiye’ye biçilen roller çok önemli... Dünün en taze haber ve yorumlarında, çok yalın bir dille, Türkiye’nin Suriye’de iktidarı değiştirmek üzere doğrudan, en önde olması gerektiğinin altı çiziliyordu. Irak’tan çekilmiş, Afganistan, Pakistan’dan olabildiğince hızlı çekilmeye çalışan ABD’nin, aslında BM’de Rusya ve Çin’den gelen vetolara taktik olarak sığındığı bile savlanıyordu. Bir adım ileri, İran’a yeni ambargo çıkışını Obama’nın aslında İsrail’i doğrudan silahlı müdahaleden vazgeçirme hamlesi olarak değerlendirenler var... Suriye’de artık çok uzun, kanlı bir iç savaş niteliğini kazanan gelişmelerde Türkiye, AKP iktidarı cephenin en önünde... Şimdiden yanına partner gibi verilmiş görüntüsü yaratılan, kendileri demokratikleşmenin karşı ekseninde ABD, Batı yandaşı petrol zengini diktatörlüklerin işin içine sokulmadan sıyırtılmalarının gerekçeleri sayılmakta... Türkiye hem Suriye muhalefetini örgütlemede hem de Suriye’de iç savaşta canları yanacakların tümüne insan hakları boyutunda sahip çıkmada baş sorumlu oldu bile... Van’daki depremzedelerimizi kışa teslim etmişken kaçmış, kaçacak Suriyeliler için daha insani koşullarda barınmayı sağlamaya yönelik yeni kampların inşa edilmesi seferberliğindeyiz... Şam’la tarih olan ortak hükümet toplantıları günlerinden, baharından kalmış, Ortadoğu ticari ilişkilerinin dinamitlenmesi ile bölge kentlerimizde yaşanan işsizlik, açlık, mezhepler üzerinden iç savaşın ülkemize sıçraması kaygıları cabası... ??? Başbakan Erdoğan’ın alışkın olduğumuz dozu katlanmış olarak öfkeli çıkışlarını, galiba bu sıkışıklığın, yangın yerinin ortasında kalmanın çaresizliğinde, eleştirileri püskürtme çabası olarak okumak gerek... Suriye’de Müslümanın Müslümanı öldürmesine izin veremeyeceklerini bağırırken, Kılıçdaroğlu’nun Irak’taki ölen yüz binlerle canı anımsatması ile daha çok bağırmak zorunda kalıyor... Irak’ta Amerikan işgalinde, ortaya çıkmış onca ağır savaş suçuna karşın, Müslümanların mezhepler çatışmasında, Irak iç savaşlarında yüz binlerle Iraklının ölümünde sesi soluğu çıkmayan Erdoğan hükümetlerinin elbette bu çelişkiyi açıklayabilecek halleri yok. Aslını ararsak Irak işgaline onay vermediği için erkenden düşürülen Ecevit Hükümeti yerine, işgalin önünün açılmasına onay verme karşılığı gökten zembille inmişçesine Refah içinden yaratılan AKP iktidarlarının ülkemiz açısından şapka çıkarılacak bir tek önemli icraatları oldu. Gerçi hâlâ “Erdoğan hükümetinin ince manevrası mıydı, yoksa Amerika katında iktidarda kalması için ricacı olan danışmanlarının söyledikleri gibi kaza mıydı?..” bilemiyoruz... Yine de ABD’nin Irak’ı doğrudan bizim topraklarımız üzerinden işgalinde başrol oynamaktan son dakikada sıyrıldığımız Meclis’ten dönen tezkere hâlâ can simidi, insan hakları duruşunda tek onurumuz... Erdoğan hükümetleri, ABD müttefiki cemaatler ABD katında önemli müttefik konumlarını korumayı sürdürürlerken sıcak savaşta istenen başrolü oynayamayan TSK’nin çuval geçirmeyle başlayan, Ergenekon, Silivri’ye uzanan bedel ödemelerinde bu tablonun payı olsa gerek diye düşünmemek elde değil... Afganistan, Pakistan da NATO görevlendirilmeleri ile doğrudan sıcak savaşın içinde olmaya o kadar çok zorlandılar ki... Erdoğan hükümetlerinin bugünleri, biçilen rollerin ağırlaşması, işlerin renginin değişmesi ile giderek zorlaşıyor... Yandaş medyadan gelen Suriye’de biçilen rolle İslam dünyasının iç savaşlarının batağında kalma uyarıları, savaş tamtamlarını çaldıranlardan çok daha gerçekçi, çarpıcı... Arap baharları pompalamasında, yeni Osmanlı düşlerinde, Marshall planları özentisi İslam dünyasına yardım eden, kol kanat geren, ılımlı İslamla rol model, büyük Türkiye vitrini çok çabuk darmadağınık oldu... Rolün büyüklüğünün düşünde elini veren iktidar, şimdi kolunu geri alamıyor. Suriye’de biçilen rolün bedelleri, Libya’da aşiretler arası savaşın batağındaki kirli savaşta, Kaddafi’nin İslama aykırı linç edilmesi suç ortaklığından çok daha ağır olabilir... ANKARA Doğalgazda dışa bağımlı olan Türkiye, her yıl mutlaka “tüketim kriziyle” karşı karşıya kalıyor. Yıllardır depolama kapasitesi arttırılamazken, doğalgazın elektrik üretimindeki payı da düşürülemiyor. Makina Mühendisleri Odası Enerji Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, beklenmedik gelişmeler karşısında “donakalmamak” için doğalgaz depolama kapasitesinin mutlaka arttırılması, elektrik üretiminde doğalgazın payının düşürülmesi ve yenilenebilir kaynaklara yönelinmesi gerektiğini vurguladı. Türkyılmaz, Azerbaycan ve İran’dan gelen doğalgazda yaşanan sıkıntıyı değerlendirdi: ? 140 milyon metreküp olması ge ? Türkiye, elektrik ihtiyacının yüzde 45’ini karşıladığı doğalgazı depolamak için bir türlü önlem almadı. Sadece Silivri’de TPAO’nun işlettiği, şebekeye günlük 17 milyon gaz basılabilen depolama tesisi var. BOTAŞ’ın Tuz Gölü’ndeki depolama alanları ise bir türlü yapılamadı. reken günlük tüketim 185 milyon metreküpe ulaştı. Azerbaycan’da arıza meydana geldi, Rusya’dan gelen gaz azaldı, İran’da da kısıntılar var. ? Sadece Silivri’de TPAO’nun işlettiği, şebekeye günlük 17 milyon gaz basılabilen depolama tesisi var. BOTAŞ’ın Tuz Gölü’ndeki depolama alanlarının da hızla bir şekilde sonuçlandırılması gerekir. ? Yeni depolama alanları yapılması lazım. Eskiden doğalgaz üretilen artık kullanılmayan kuyular, eski maden yatakları olabilir. Türkiye’de doğalgaz depolamaya uygun alanların ivedilikle saptanması, uygun alanlarda depolama kapasitesinin yaratılması gerekiyor. ? BOTAŞ’ın satışlarında 8 milyar metreküp artış oldu, toplam tüketim 44 milyar metreküpü geçti. Bu yıl için öngörülen toplam tüketim ise 48.2 milyar metreküp oldu. Bunun asgari 46 milyar metreküpünün depolanması gerekir. Silivri’deki depolama tesisi kapasitesi 2.6 milyar metreküp. Sı vı doğalgaz getirilen tesislerin de geçici depolama alanı olarak kullanılmasında yarar var. ? Bu depolama kapasitesinin mutlaka arttırılması lazım. İkincisi de doğalgazla elektrik üretimindeki aşırı bağımlılığın yüzde 45’tir kademeli olarak önce yüzde 40’lara, sonra yüzde 30’lara, en sonunda da yüzde 25’e düşürülmesi gerekiyor. Aradaki açık da rüzgâr, güneş, su kaynakları bioyakıt potansiyeli kullanılarak yenilenebilir kaynaklarla giderilmelidir. Doğalgazın elektrik üretimindeki payını mutlaka düşürmemiz lazım. Kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapmak gerekli. ENERJİ BAKANI YILDIZ: Kesinti yok, tüketici rahat olsun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, doğalgaz sıkıntıyla ilgili “Şu an itibarıyla meskenlerimizde, Ayşe teyzemize Fatma teyzemize herhangi bir doğalgaz sıkıntısı öngörmüyoruz” dedi. Bakan Yıldız, doğalgaz sıkıntısıyla ilgili Meclis’te basın mensuplarının sorularını yanıtlarken Azerbaycan ve İran’dan gelen gazdaki düşüşle ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Hem Azeri hem İranlı kardeşlerimizi çok yoğun bir çabayla beraber bir iyileşme emaresi görüldü. Beş kuyudan oluşan Şahdeniz 1’de en azından birini devreye aldıklarını bildirdiler. Kademe kademe de diğerlerini almalarını bekliyoruz. Bu şu demek; dün (önceki akşam) akşam sıfırlanan doğalgaz girişi kademe kademe artacak. Yine de ihtiyatlı konuşuyoruz. Çünkü doğalgaz Türkiye’ye girdikten sonra ancak ölçebilir. İran’dan alınan gaz basıncında da hafif bir yükselme var. Bakım tamiratının tamamlanmasıyla akşam saatlarinde akışın normale dönmesini bekliyoruz.” Bakan Yazıcı: Yeni TTK güven getirecek Ekonomi Servisi Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bakanlık ve hükümet olarak Türkiye’yi ticaretin en kolay yapıldığı ama en güvenli şekilde yapıldığı bir ülke haline getirmek istediklerini belirterek, “Bu kanunla da bu hedefi amaçlıyoruz. Hiçbir kaygıya kapılmanıza gerek yok” dedi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği işbirliği ve Turkcell’in katkıları ile düzenlenen Yeni Türk Ticaret Kanunu Tanıtım ve Eğitim Toplantısında konuşan Yazıcı, “Yeni kanun, ticari hayatın aktörlerinin rekabet gücünü arttırmayı, sermaye şikayet yapılarını güçlendirmeyi ve şeffaflığı sağlamayı hedefledi” diye konuştu. Bu kanunun 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe gireceğinden kimsenin kuşkusu olmadığını belirterek, kanun tasarısı çalışmalarında ticari hayatın tüm aktörlerinin katkı sağlayacakları ortamların oluşturulduğu kanısında olduğunu kaydetti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Türkiye’nin iktisadi tarihine altın harflerle yazılacak devrim niteliğinde bir kanun olduğunu belirterek, “Ancak, bazı rötuşlara ihtiyaç var” dedi. Hisarcıklıoğlu, kanunun temmuzda yürürlüğe girmesini umduklarını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, yeni TTK’nin yürürlük tarihi yaklaştıkça ilginin giderek arttığının altını çizdi. Hisarcıklıoğlu, benzeri toplantıları 13 ilde daha yapacaklarını ifade ederek iş dünyasına kanunu anlatacaklarını, onların görüş ve itirazlarını toparlayacaklarını kaydetti. TOBB: Rötuşlara ihtiyaç var Bakan Çağlayan: Merkel’in tutumu Türkleri incitti BERLİN (AA) Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Almanya’nın, özellikle Almanya Başbakanı Angela Merkel’in AB Konusunda Türkiye’ye karşı izlemiş olduğu politikanın Türkleri incittiğini, çok daha dostane ilişkiler beklendiğini söyledi. Bakan Çağlayan, Berlin’de Türk gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında Almanya’yı bir müttefik, bir dost ve 1841’de ticarete başladıkları bir ülke olarak gördüklerini belirtti. Bu kadar Türk vatandaşının da yaşadığı bir ülke olarak çok daha fazla dostane ilişkiler beklendiğini aktaran Çağlayan, şöyle devam etti: “Bunu beklemek de bizim en doğal hakkımız. AB konusunda Almanya’nın, bilhassa Şansölye Sayın Merkel’in bize karşı izlemiş olduğu politika biz Türkleri incitiyor. Birçok ülkenin Türkiye’ye AB konusunda vermiş olduğu desteğin çok daha fazlasını Almanya’dan beklemek bizim en doğal hakkımız.” Bakan Çağlayan, ayrıca, Güney Kore ile Serbest Ticaret Anlaşması konusunda ilerleme sağlandığını söyledi. Güney Kore Devlet Başkanının 3 bakanla birlikte Türkiye’yi ziyaret ettiği sırada mutabık kalındığını aktaran Çağlayan, Başbakan Erdoğan’ın, 26 ve 27 Mart’ta Güney Kore’ye yapacağı resmi ziyaret sırasında anlaşmanın imzalanabileceğini aktardı. Önce 15 bin Akbanklı ile kucaklaştı ? Akbank’ın yeni genel müdürü Hakan Binbaşgil, atanır atanmaz yurdu karış karış gezip tüm personelle yeni hedefi ‘kalıcı liderlik’ için toplantılar yaptı. Banka bu yıl bin yeni personel alıp 70 şube daha açmayı planlıyor. Ekonomi Servisi Bir süre önce Akbank Genel Müdürlüğü’ne getirilen Hakan Binbaşgil, atama kararının hemen ardından ilk iş olarak tüm yurdu dolaşıp yaklaşık 15 bin kişiyi bulan banka personeli ile bir araya geldi. Görevinin ilk bir ayını yurdu bölge bölge gezerek tamamlayan Binbaşgil, “2000’li yıllarda Değişim Programımız Harvard Üniversitesi’nde vaka çalışmasına konu olmuştu. Yine örnek bir başarı hikâyesi yaratmak istiyoruz. 15 bin çalışanımızla tek yürek olduk. Bu kez ‘kalıcı liderlik’ için odaklandık” dedi. Bundan böyle “Kurumsal, ticari, KOBİ, bireysel ve özel olmak üzere bankacılığın 5 temel dalındaki odaklanmalarının Akbank’ın Kalıcı Liderlik’ine katkıda bulunacağını” belirten Binbaşgil, genel müdür olarak yaptığı ilk basın toplantısında şunları vurguladı: ? Bu yıl 70 şube açıp, 1000’e yakın yeni personel alacak, 500’ün üzerinde yeni ATM açacak, toplam 120 milyon dolar teknoloji yatırımı yapacağız. ? Brand Finance tarafından hazırlanan “Dünyanın En Değerli 500 Banka Markası2012” sıralamasında 1 milyar 582 milyon dolarlık değerle “Türkiye’nin En Değerli Banka Markası” olduk. Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin en büyük proje ve girişimlerinin arkasında bizi göreceksiniz. ? 2012’de KOBİ kredilerinde yüzde 20’nin üzerinde büyüme gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. ? Global krizin en şiddetli dönemi 20092011 arasında dışardan sağladığımız kaynaklar her yıl yüzde 35 arttı. 2011’de 1.5 milyar dolar civarında bir kaynak getirdik. Bunu artarak sürdüreceğiz. ? Sektörde 2012’de kredilerde yüzde 15, mevduatta yüzde 12 büyüme öngörüyoruz, Akbank bu oranların birkaç puan üzerinde büyüyecek. Mert Erinç Orhan Korkusuz Exper mantıkla rakipleri sollayacak Ekonomi Servisi Exper, masaüstü, dizüstü, tablet bilgisayar ve server kategorisinde bu yıl yeni ve fark yaratacak ürünler sunacağını duyurdu. Firma yeni dönemde ‘Mantık varsa rakip yok’ sloganıyla özellikle satış sonrası hizmet konusunda pazarda en iyi olmayı hedefliyor. Exper Genel Müdürü Orhan Korkusuz ve Pazarlama Direktörü Mert Erinç düzenledikleri basın toplantısında şirketin hedefleriyle ilgili şu bilgileri verdiler: ? 2011’de 255 bin bilgisayar sattık, bu yıl bunu 300 bin adede çıkarmayı hedefliyoruz. ? Tabletler ve oyun bilgisayarlarında daha ileri gitmek istiyoruz. ? Ultrabook ile ilgili ciddi çalışmalar içindeyiz. 9 firma ile bir araya gelip ortak bir ultrabook üreteceğiz. ? Bu yıl özel sektöre daha fazla gideceğiz. Çalışanlarımızı da o yönde eğitiyoruz. ? Bu yıl bilişim teknolojileri pazarının yüzde 6 büyümesi bekleniyor ancak bizce büyüme yüzde 2’lerde kalacak. ? 2012’de karizma serisinin 17.3 inç’lik modeli NCL1N bilgisayar tutkunlarının yeni iletişim ve eğlence adresi olacak. Milliyet ve Vatan’ın satışına soruşturma Ekonomi Servisi Milliyet ve Vatan gazetelerinin satışına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Karacan Grubu’na düzenlenen operasyonda, aralarında bazı idareci ve yöneticilerin de bulunduğu belirtilen 13 kişi gözaltına alındı. Milliyet ve Vatan’ı 3 Şubat’ta Demirören Grubu’na devreden Ali Karacan, “Mahkeme tasfiye kararı verecekti. Kalbimize taş bastık, devrettik” dedi. Karacan cnbce’ye yaptığı değerlendirmede, ortaklar arasındaki kavganın çalışanlara daha fazla zarar vermesini istemediklerini belirtti. Doğan Yayın Holding bünyesinde bulunan Milliyet ve Vatan, toplam 73 milyon 960 bin dolar karşılığında Demirören ve Karacan Grubu’nun ortak girişim şirketi DK Gazetecilik ve Yayıncılık’a Nisan 2011’de satılmıştı. 45 yeni AVM geliyor ? AYD Başkanı Kodal, yeni alışveriş merkezleri için 5 milyar dolar yatırım yapılacağını ve 67 bin 500 kişiye istihdam sağlanacağını açıkladı. Ekonomi Servisi Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hakan Kodal, bu yıl açılacak 45 yeni alışveriş merkezi (AVM) için yaklaşık 5 milyar dolar yatırım yapılacağını ve 67 bin 500 kişiye yeni istihdam sağlanmasının beklendiğini açıkladı. Kodal, bugüne kadar, alışveriş merkezlerine yapılan yatırım tutarının 35 milyar doları bulduğunu, bu rakamın Hakan Kodal Aralık’ta sanayi üretimi beklenenden yüksek çıktı Ekonomi Servisi Büyümenin öncü göstergelerinden sanayi üretimi, 2011 yılının Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 3.7, (beklenti yüzde 2.3 idi) bir önceki aya göre ise 11.4 oranında arttı. Sanayi üretiminde 2011 yılında yıllık ortalama artış ise yüzde 8.9 oldu. TÜİK 2011 Yılı Aralık ayı Sanayi Üretim Endeksi verilerine göre, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi 2011 Aralık ayında kasım ayına göre yüzde 2.7 artış gösterdi. 12 milyar dolarlık tutarının yabancı sermayeden kaynaklandığını söyledi. Aktif alışveriş merkezi sayısının 295’e ulaştığını açıklayan Kodal, 2011 yılında açılan alışveriş merkezi sayısının 32 olduğunu ve sektöre toplam 1.1 mil C MY B C MY B Ciro yüzde 14 arttı yon metrekare eklenerek toplam kiralanabilir alanın 7.5 milyon metrekareye, istihdam sayısının 350 bine ulaştığını belirterek “2011 yılında, tahminlerimizin ötesinde açılışlarda bir yavaşlama yaşamadık” dedi. Cirolara bakıldığında 2011’in, 2010’a göre yüzde 14 artışla kapatıldığını açıklayan Kodal, özellikle son çeyrekte rekor kırıldığını ve son 23 yılın en yüksek cirolarına ulaşıldığını açıkladı. 2011’de 39.2 milyar TL ciro gerçekleştirildiğini hatırlatan Hakan Kodal, 2012’de 48.5 milyar TL ciro hedeflendiğini dile getirdi. Dolar kuru beklentisi geriledi Merkez Bankası, Beklenti Anketi’nin 2012 Şubat ayı 1. Dönem sonucunu açıkladı. Buna göre, piyasaların 2012 yılı sonu yıllık enflasyon beklentisi yüzde 7.17 oldu. Piyasaların, 2012 Şubat ayı sonu dolar kuru ortalaması beklentisi 1.7690 TL olarak tahmin edilirken, 2012 yılı sonu dolar kuru beklentisi ise 1.8035 TL olarak ifade edildi. Piyasaların yıl sonu cari açık beklentisi bir önceki döneme göre 963 milyon dolar azalışla 62 milyar 10 milyon dolar oldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear