23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 ARALIK 2012 SALI EKONOMİ CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 Hükümet ve sermayenin, emekten rant sağlamadığı sosyal güvenlik sistemi isteniyor Emekçi denetlesin ? DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, halkın gelir kayıplarının arttığını ve kaliteli bir sağlık sisteminden yoksun kaldığını belirtti. Emek örgütleri, bugün SGK Genel Kurulu’nun 3. olağan toplantısını gerçekleştireceğine dikkat çekerek emekçinin söz hakkının olduğu bir kurum istedi. İstanbul Haber Servisi DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB Merkez Konseyi üyesi Osman Öztürk, hükümetlerin ve sermayenin çalışanın birikimi üzerinden rant sağlamadığı bir sosyal güvenlik sistemi ve kurumu istedi. Emek örgütlerinin temsilcileri Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bugünkü toplantısı öncesinde yaptıkları açıklamada, AKP hükümetinin reform adı altında yaptığı düzenlemelerin çalışanın ve halkın aleyhinde sonuçlar doğurduğunu anlattı. Örgütler, şunları vurguladı: Temeli özelleştirme ve piyasalaştırmaya dayanan, AKP hükümetinin iktidara geçiş tarihi ile başlayan sağlıkta dönüşüm, 12 Eylül karanlığında 30 yıldır devam eden neoliberal düzenin sağlık hizmetleri üzerindeki bir yansıması olarak karşımıza çıktı. Sağlık ve eğitimde sorunlar büyüdü. AKP hükümeti sağlık harcamalarındaki artışı bir başarı olarak kamuoyuna sunarken bu harcamaların en büyük kalemlerinin ilaç şirketlerine, özel hastanelere, taşeron şirketlere yönelik yapıldığı ortada. Fatura da yoksullara ve yoksullaİspanya resmen şan emekçilere çıkarılıyor. Sosyal Güvenlik Kuyardım istedi rumu adı altında çatılar birleştirilirken, kazanılmış İspanya Ekonomi haklar bir bir gasp edilBakanlığı, ülkenin bankalarını di. Yüksek katkı payyeniden sermayelendirmek için Ekonomi Servisi Avro Bölgeları, ilave ücretler Avrupa Birliği’nin bankalara mali yardım si, hükümetlerin derinleşen borç de cabası. ödeneğine resmi başvuruda bulunduğunu krizi ortamında daha sıkı bütçe Emekli açıkladı. Açıklamada 39.5 milyar Avro mali kısıntılarına gitmesinin ardınmaaşı bağlama yardımın bankalara 12 Aralık’ta dağıtılmasının dan, bu yıl son 4 yıl içerisinoranları düşeröngörüldüğü ifade edildi. İspanyol de ikinci kez resesyona girekonomisindeki kriz de piyasalara korku salmaya ken yaş yükdi. Avrupa’da krizle bodevam ediyor. IMF’nin ekimde açıkladığı rapora göre seltildi. Oysa ğuşan ülkelerin milli ge20112012 OcakHaziran ayları arasındaki 12 aylık örnek alınan lirlerine oranla kamu dönemde İspanya’dan 260 milyar doların üzerinde ülkeler ile borçları da hızla artmaya T ü r k i sermaye çıkışı yaşandı. Ülkenin kamu borç oranı da hızla devam ediyor, listenin artış kaydetti. Geçen yılın ilk çeyreğinde ülkenin kamu ye’nin kobaşını ise Yunanistan, GSYH’ye oranı yüzde 66.7 oranındayken, bu borcunun şulları İtalya, Portekiz, İrlanda yılın aynı çeyreğinde yüzde 76’ya yükseldi. farklı. ve Belçika çekiyor. Putin İstanbul’da Cihan Haber Ajansı Moskova kaynaklı haberinde PutinErdoğan görüşmesinin İstanbul’da gerçekleşmesinin Erdoğan’ın ricası ile olduğunu duyurmuş. Ankara temsilcimiz Utku Çakırözer’in dünkü “Analiz”inde ekonomik ayağı ağır basan TürkRus UDİK toplantılarında Türkiye tarafını Başbakan’ın, Rusya tarafını Devlet Başkanı’nın temsil etmelerinin protokole bağlı gelenek olsa da, tarafların bugüne kadar Konsey dışında kalan başbakan ya da devlet başkanını ziyaret etme özenini gösterdikleri bilgisi var... Doğal olarak Putin’in Gül ile görüşmemesi sorgulanıyor, dünkü medya görüş bildirimlerinde de son zamanlarda çok temel konularda Gül ile Erdoğan arasında yaşanan görüş ayrılıklarının payı sorgulanıyordu. Bu tartışmaya özel katkı yapabilecek kadar bilgi sahibi olmadığım için bu işin ciddiyeti üzerine söz söylemeyi bilenlere bırakarak Putin’in İstanbul ziyareti üzerinden aylar yıllardır kafamda takılı olan, anlamını, en azından verilmek istenen imajı çok önemsediğim bir başka gerçeği sizlere anımsatmak gereğini duyuyorum... Uysa da uymasa da Başbakanımız yıllardır yabancı konuklarını, hele de etkin ülkelerin etkin liderlerini İstanbul’da ağırlamaya büyük özen gösteriyor. Görüşmelerin kimi zorunlu ayakları Ankara’da yapılsa da en anlamlı dış ziyaretlerin en anlamlı buluşmaları İstanbul’da sarayın bir devamı olan Başbakanlık Çalışma Ofisi ya da Osmanlı kimliğini öne çıkaran otellerde gerçekleştiriliyor. Toplantı etkinlikleri, hele de resepsiyonların aynı ortamlarda yapılmasına gösterilen özen elbet daha da etkin, medyatik bir görsel vitrin oluşturuyor. Laf aramızda Cumhurbaşkanı için de aynı özenin olmadığını söylemek güç. İddia ediyorum bir meraklısı dökümünü çıkarsa, ortaya Türkiye’nin başkenti İstanbul’muş, konuk ağırlanan yerler de Osmanlı’nın eserleri vitrininin, imajının çok ağır bastığı görülecektir. İsterseniz paranoya deyin ama Anadolu’nun Kurtuluş Savaşı ruhu, Cumhuriyet devrimleri algılamasında yeri olan, gerekçeleri açıklanan Ankara’nın başkent olması ile ilgili algılamanın iktidarları tarafından bilinçaltı reddedildiği duygusu var bende. 10 yıllık iktidarlarında zaten çekim gücü olan İstanbul’un merkez kimliğini artırmaya yönelik yatırımlarla, Ankara’yı başkent kimliği ile koruma yatırımları politikalarında İstanbul lehine uçurum torpiller yapılması ortada. Uzmanlar, hatta piyasacıların uyarıları bile göz ardı edilerek piyasaların merkezinin İstanbul’a taşınması kararı ilk çarpıcı adımsa, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın İstanbul’a resmi çalışmalarını taşıyan adımlar ikinci anlamlı sonuçlar. ??? PutinErdoğan görüşmesinde Türkiye’de enerji tekelinde Rusya’nın ağırlığı pekiştirilirken, sağlık nedeni ile başka dış ziyaretlerini iptal eden Putin’in Türkiye’yi seçmesi ve iki ülke arasında köklü çelişki yaşanan Suriye krizi görüşmelerinin ikinci planda tutulması eşyanın tabiatı gibi bir durum. Rusya tarafının bu konuda hırçınlaşmamasında değişen ABD politikalarının payını merak ediyorum. Bizim medyada yer alan haberlerden çok da algılanmıyor olsa da aslında Suriye politikalarında birlikte yola çıkılan ABDBatı dünyası ile Türkiye’nin izlemekte oldukları yolda ayrım çizgisi giderek derinleşmekte. Beraber çıkılan, Türkiye’nin önde yürümesi istenen yolda ABDAB cephesinin çok ciddi bir ayak sürümesi gündemde... Tabii ki bu saatten sonra Esad’ın devrilmesi projesinden vazgeçtikleri gibi bir sonuç çıkarım yapılamaz. Ancak Arap baharları deneyimleri, en sakin gibi görünen Tunus’tan, şu anda en korkutan Mısır’a, El Kaide, radikal, iktidarda vitrinleri yumuşasa da en azından şeriatçı kimlikleri, yönetim anlayışları çok katı, insan hakları demokrasiden kopuk yönetimleri, iktidar icraatları ile... ABD, Batı dünyasını, ittifak çıkarları anlamında da fazlası ile kaygılandırıyor. Libya’da ABD elçisinin ölümü ile ortaya çıkan aşiret savaşları, Irak’ta iç savaşta gelinen yeni boyutlar cabası. Özet sonuç söz konusu tabloda ABD penceresinden, Suriye’de yeni iktidarı oluşturacak güçlerin dağılımı, El Kaide benzeri İslami ittifak kimliği, Esad’ın gidişinden daha önemli sakıncalar taşıyan nitelik kazanmış durumda. Bunun çok açık bir başka okuması da Esad’ı götürmede öncelikle Türkiye’nin öncül görev üstlendiği yola çıkılan günlerden bugüne yürünen yollar nerede ise tersine. Başbakan Erdoğan’ın Esad’ın bir an önce düşürülmesi yolunda BM başta ABD, Batı dünyası, dünyanın gerekenleri yapmadığı uyarı açıklamaları, sık sık yinelenen çıkışları oralarda nasıl okunuyor acaba? Hele de Başbakan Erdoğan’ın demokrasi, insan hakları gelişmesi beklenen Arap Baharı yaşanmış ülkelerde şeriat eksenli, insan hakları, demokrasi ilkelerine sırtını dönmüş iktidar icraatlarını ağzına bile almaması, eleştirmek yerine, yandaşları ile birlikte dolaylı gibi açık destek yanı ağır basan politikaları nerelere konuyor, nasıl değerlendiriyor? Avro Bölgesi kaygılandırıyor Avrupa İstatistik Kurumu’na göre, Avrupa’da birçok ülkenin borçluluğundaki yükseliş, ekonomik büyüme ve işsizlik kaygı verici boyutta. Avro Bölgesi maliye bakanları ve IMF’nin anlaşmaya vararak mali yardım desteği kararı aldığı Yunanistan, krizin en zayıf halkası durumunda. İtalya’nın kamu borcu da artmaya devam ediyor. İtalya’nın kamu borcu, yılın ikinci çeyreğinde GSYH’nin yüzde 126.1’ine ulaştı. Portekiz’in kamu borcunun GSYH’ye oranı da ikinci çeyrekte yüzde 117.5 oldu. Enflasyon verisi de zamanı da kafa karıştırdı Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün enflasyon verilerini piyasanın beklentisinden 17 dakika önce açıklarken rakamlar oldukça aşağıda idi. TÜİK, erken açıklamaya inceleme başlattığını duyurdu. Verilere göre, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) kasımda yüzde 0.38, ÜFE yüzde 1.66 arttı. Beklenti sırasıyla 0.90, 1.7 idi. TÜFE yıllık yüzde 6.37, ÜFE yüzde 3.6 arttı. Yıllık enflasyon Ekim 2011’den bu yana en düşük seviyeye gerilerken enflasyonun yıl sonunda TCMB’nin tahmin aralığının alt sınırı olan yüzde 6.9’un altında gerçekleşme ihtimali arttı. Ekonomistlere göre veri, TCMB’nin büyüme odaklı para politikasını destekledi ve politika faizinde indirim bekleniyor. Enflasyondaki bir başka ilginç gelişme ise kendini sanayi sektöründe gösterdi. İmalat sanayii fiyatlarının yüzde 0.55 gerilediği ayda, sanayide genel fiyatlar yüzde 2.60 yükseldi. Aradaki hiç alışık olunmayan bu makasın temel gerekçesi ise elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yaşanan müthiş yükseliş oldu. Elektrik gaz ve su üretiminde fiyatlar yüzde 30.12 yükseldi. Bu artışın nedeninin üretimde yapılan ancak kamu tarafından yansıtılmayan zamlar olduğu ileri sürülüyor. Şaşırtan artış KISA... KISA... Akfen Holding, toplam 24.5 MW kurulu güç kapasitesine sahip Karasular Enerji’deki yüzde 40 hissesinin 22 milyon 908 bin 113 Avro sermaye satış bedeli ile Aquila’ya satışını tamamladı. Ülker’in talep ettiği 200 milyon dolarlık sendikasyona 400 milyon dolara yakın başvuru geldi. Sendikasyona 14 yabancı banka katıldı. Yapı Kredi, yurtdışı piyasalara 10 yıl vadeli 1 milyar dolarlık “sermaye benzeri tahvil” ihracında rekor kırdı. Bankanın 1 milyar dolarlık ihracına yurtdışından 300’ün üzerinde yatırımcıdan 7 milyar dolarlık talep geldi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear