23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 OCAK 2012 PAZAR Silivri davalarında dikkat çekici savunmalar yapılıyor, mahkeme heyeti ile sanıklar arasında ilginç diyaloglar yaşanıyor… Medyada bunların bir bölümü manşetlere yansıyor, bir bölümü küçük yer alıyor, bir bölümü hiç görülmüyor… Ama davalar, duruşmalar, hukuk tartışmaları, tutukluluk halleri, kişisel trajediler sürüyor! ??? Tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un mahkemede “Ben Genelkurmay Başkanı olarak TSK’nin komutanıyım ki bu TSK, dünyanın sayılı en güçlü ordularından biridir. Böyle bir orduya komuta eden birisinin, silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanmasına gerçekten trajikomik diyebiliriz” dediği savunması medyada yeterince yer buldu… Ama medyaya yeterince yansımayan başka savunmalar da var… Ruşen Çakır cuma günü Vatan’da çıkan yazısında, duruşmalardaki izlenimlerini şöyle anlatmıştı: “Odatv Davası’nı herhalde en iyi özetleyecek sözü dün Nedim Şener, dinleyiciler arasında gördüğü Uğur Dündar’a hitaben söyledi: “Tiyatroya hoşgeldiniz!”… Baştan alalım: Kamuoyunun bu davada belki de en az tanıdığı iki ismin, bir genç akademisyen ile bir Savunmalar… akademisyen adayının, Coşkun Musluk ile Sait Çakır’ın savunmalarını dinledik. Kendilerinin de yer yer esprili bir şekilde vurguladıkları gibi, ikisinin de en büyük kabahatleri Prof. Yalçın Küçük ile ‘hocatalebe’ ilişkisi içinde olmaları…. Ahmet (Şık) tam da kendisinden bekleneni yaptı: Yer yer duygu yüklü, kendi durumunu ikinci plana iten, basın ve ifade özgürlüğünü, demokrasiyi önceleyen siyasi bir savunma yaptı. Diğer bir deyişle, tarihte nice örneğini gördüğümüz gibi yargılanan değil yargılayan kişi oldu. Hanefi Avcı’nın savunmasıysa daha çok teknikti. Yaptığını, Haliç’te Yaşayan Simonlar kitabını, kendi başına, kimsenin telkini ve müdahalesi olmadan yazmış olduğunu kanıtlamaya çalışmak olarak özetleyebiliriz… Nedim’in (Şener) konuşmasının başında KCK tutukluları Ragıp Zarakol ve Büşra Ersanlı ile Hopa Davası’ndan tutuklu gençlere selam yollaması son derece çarpıcıydı… Nedim’in artık yok olmaya yüz tutan mesleğini, gazeteciliği savunmasındaki kararlılık, onun olduğu kadar biz izleyenlerin de gözlerinin dolmasına neden oldu. Ama ne onun, ne Ahmet’in, ne Hanefi Avcı’nın, Coşkun Musluk ve Sait Çakır’ın, ne de onlardan önce savunmalarını yapan sanıkların, zaten ayakları üzerinde duramayan iddianameyi iyice çökertmiş olmaları, en azından şimdilik, bir şey değiştirmedi; mahkeme tahliye taleplerinin tümünü reddetti.” Silivri’de daha önce başka savunmalar da yapılmıştı… Örneğin Doğan Yurdakul, derin kültürel birikimiyle hem esprili hem de hukuken etkili bir savunma yapmış. Brüksel’de resmi çevirmenken yaşadığı bir “Soğanın cücüğü” davasına atıfta bulunarak “Brüksel’deki yargıç Odatv davasını izleseydi ‘Mösyö, sizin ülkenizde terör örgütü böyle mi oluyor? Yani yazıyla, kitapla mı adam öldürülüyor?’ diye sorardı” demesi ve “Bizim davamızla ilgili yabancı basında çıkan haber ve yorumları takip etmeye çalışıyorum. Bu davadaki suçlamaların dışarıdan görünüşü aynen ‘soğanın cücüğüyle adam öldürmeye’ benzemektedir” saptaması ilginç. Barış Pehlivan da savunmasında kendi gazetecilik anlayışını anlatmış ve “Biz asla ellerine bavul tutuşturulan muhabirlerden olmadık. Biat kültüründen gelmiyoruz. Ellerine verilen polis bültenleriyle yazıcılık yapan yeni dönem gazeteciler gibi değiliz” demiş. Barış Terkoğlu ise “Ben savcılığın tarif ettiği biçimde Ergenekon diye bir örgütün var olduğuna inanmıyorum. Balyoz ya da İrticayla Mücadele Eylem Planı bana inandırıcı gelmiyor. Buna ilişkin şüphelerimi delillendirerek açık ve net bir şekilde yazıyorum. Bu tür belgelerin tıpkı Odatv davasında olduğu gibi tasfiye amacıyla üretildiğini düşünüyorum. Buna inanıyorum. Tekrar söylüyorum, açıkça da yazıyorum” diye konuşmuş. ??? Türkiye tarihi günler yaşıyor… Silivri’de, Türkiye’nin ve dünyanın hukuk tarihine geçecek davalar görülüyor… Biz de Çinlilerin ünlü bedduasındaki gibi “İlginç ve hızlı değişim günlerine” tanık oluyoruz! Şiddetli lodos ve fırtına Marmara ve Ege’de etkili oldu Tunca Nehri taştı Yurt Haberleri Servisi Marmara ve Ege’yi etkileyen şiddetli lodos ve fırtına nedeniyle yaşam felç oldu. Tunca Nehri, hem Bulgaristan tarafında hem de Türkiye tarafındaki sağanakların etkisiyle sabah saatlerinde yatağından taşarak, çevreye yayılmaya başladı. Suların nehir yatağından çıkması nedeniyle tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin de yapıldığı Er Meydanı’nın bulunduğu alan, tarihi Adalet Kasrı yer yer sular altında kaldı. Sarayiçi’ne ulaşımı sağlayan Kanuni ve Fatih köprüleri araç ve yaya trafiğine kapadı. Konya’nın Akşehir ilesinde etkili olan şiddetli lodos nedeniyle pek çok ev ve apartmanın çatısı uçtu, ağaçları ve reklam tabelaları yerlerinden söküldü. Yaralanan 15 vatandaş hastanede tedavi oldu. Bodrum’da önceki akşam saatlerinde başlayan, dün etkisini arttıran fırtına nedeniyle karaya oturan yaklaşık 18 metre uzunluğundaki “Marjo” isimli yat karaya oturdu. Fırtına nedeniyle Kumbahçe Mahallesi’nde bulunan Halikarnas İskelesi parçalanırken kıyıda bulunan restoranlar hasar gördü. Bursa’da etkili rüzgâr, Setbaşı Mahallesi’nde bir evin çatısının yıkılmasına neden oldu. Düşen kiremitler 15 otomobile zarar verirken, 3 kişi yaralandı. Merkez Osmangazi ilçesi, Zafer Mahallesi’nde bir evin balkonu çöktü. Uludağ’da, önceki gece yarısından itibaren başlayan yağışın ardından kar kalınlığının 1.1 metreye ulaştığı bildirildi. Antalya’nın Manavgat ilçesi Side beldesinde kuvvetli rüzgâr nedeniyle limandaki balıkçı barınağında bağlı bulunan iki balıkçı teknesi ile bir fiber tekne battı. Side sahilinde dalga yüksekliği 23 metreye ulaşırken, limanda bulunan tekneler fırtınadan olumsuz etkilendi. ilçesinde Muğla’nın Köyceğiz ması nedeKargıcık Çayı’nın taş 0’den faz10 niyle yaşanan selde e bahçeciy ren la evi su bastı, na ldı. ka a ınd alt leri sular Çocuk anne yeniden hastanede ? BOLU (Cumhuriyet) Mudurnu ilçesinde 11 yaşında 8 aylık hamile olduğu ortaya çıkan Z.Ç’nin durumuyla ilgili Sağlık Bakanlığı soruşturma başlattıktan sonra valilik de harekete geçti. Çocuğun imam nikâhıyla birlikte yaşadığı E.D’nin kabul etmemesi sonucu hastaneden ayrılması üzerine valilik, gerekenin yapılması için İl Sağlık Müdürlüğü’ne talimat verdi. Görevlendirilen aile hekimi aileyi Z.Ç’nin hastaneye kaldırılması için ikna etti. Bunun üzerine İl Sağlık Müdürlüğü’nün talimatıyla Z.Ç. yeniden Bolu Devlet Hastanesi’ne yatırıldı. Z.Ç’nin tedavisi sürüyor. Denize atlayan çift kayboldu ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya’da eşiyle tartışınca denize atlayan kadın ile onu kurtarmak için denize giren eşi dalgalara kapılarak kayboldu. Konyaaltı ilçesindeki Akdeniz Bulvarı’nda bir kafede önceki gece eğlenen Sabit (46) ve Deniz Dumlupınar (45) çifti, henüz bilinmeyen bir nedenle tartıştı. Tartışmanın ardından kafeteryadan çıkan çift, 7 No’lu plaja geldi. Burada eşiyle bir süre tartışan Sabit Dumlupınar, denize atlayacağını söyledi. Bu sırada kafeteryanın güvenlik görevlisi sahile koşarak Sabit Dumlupınar’ı engellemeye çalıştı. Eşine sinirlenen Deniz Dumlupınar, fırtına nedeniyle oluşan dalgalara atladı. Eşinin dalgalar arasında kaybolduğunu gören Sabit Dumlupınar da denize girdi. Çift, dalgalar arasında kayboldu. Güvenlik görevlisinin ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, şiddetli fırtına ve yağış nedeniyle arama çalışmaları yapamadı. Gözaltına alınan güvenlik görevlisi ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Dün sabah saatlerinde olay yerine gelen Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı ekipler kıyıdan arama çalışmalarına başladı ancak şiddetli fırtına nedeniyle çalışmalara ara verildiği bildirildi. Meteoroloji’den yağış uyarısı ? Haber Merkezi Tüm Türkiye bu geceden itibaren yağışlı havanın etkisi altına girecek. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce yapılan son değerlendirmelere göre, yağışların Marmara’nın batısı, Kıyı Ege ile, İstanbul, Kocaeli, Yalova, Bursa, Manisa, Kütahya, Uşak, Denizli ve Antalya çevrelerinde kuvvetli olmak üzere yağmur ve sağanak; Erzincan, Erzurum, Tunceli, Bingöl, Muş, Van, Bitlis, Hakkâri ve Şırnak çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. Ermeni yurttaşlar Noel’i kutladı Hatay’da yaşayan Ermeniler, Hz. İsa’nın doğumu ve vaftiz bayramı olarak kabul edilen Noel’i önceki akşam düzenlenen ayinle kutladı. İskenderun Karasun Manuk Ermeni Kilisesi’nde düzenlenen ayini Anadolu Papazı Avadis Tabaşyan yönetti. Tabaşyan, “Noel’in, birlik ve beraberliğimizi arttırmasını, sevgi ve güzelliği çoğaltmasını, esenlik ve bereket ile huzur getirmesini teminni ediyorum” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear