Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 OCAK 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 2. Ergenekon davasında Mustafa Balbay, ‘Herkes korkuyor. Korkuya bu davalar ortam yarattı’ dedi 9 ‘Demokrasi yargılanıyor’ SANIK TÜRKŞEN’DEN HÂKİME SİTEM HATİCE TUNCER Kentler Değişirken İstanbul büyük bir değişim yaşıyor. Sanırım en son Bedrettin Dalan’ın belediye başkanlığı döneminde böyle büyük projeler yapılmıştı. O zaman da birdenbire kentin sahilleri doldurulmuş, yürüme yolları yapılmıştı. Şimdi de kentin her yerine tüneller kazılıyor, yeni yerleşim alanları hatta deyim yerindeyse kentler kuruluyor, metro hatları açılıyor, yeni yollar, otoyollar, geçitler, köprüler yapılıyor. Eski semtler yeniden elden geçiyor. Kimi yerlerde gökdelenler yükseliyor, dev çarşılar, siteler, yerleşim alanları yaratılıyor. Tüp geçit, üçüncü köprü projeleri var. Hatta eğer bir ara fazlasıyla gürültü kopartan ama şimdilerde unutulan “yüzyılın projesi” de düşünülürse kent yeni bir çehreye bürünecek. Evleri, semtleri, arsaları değerlenenler memnun. Ne yapılırsa yapılsın giderek daha da beter hale gelen trafik sorunu nedeniyle kentin üstüne yeni bir kent çıkılsa kimsenin itirazı olmayacak... ??? Ara sıra fazlasıyla göze batan bir durum olunca “kentin silueti bozuluyor,” türünden tartışmalar çıksa da pek bir şey fark etmiyor. İstanbul dünyanın en eski, en önemli tarihi kentlerinden biri. Örneğin Londra, Paris gibi kentler de nüfus olarak çoğalıyor ama buralarda kentin ancak dışına yeni binalar yapılıyor. Bu türden efsanevi kentlerin hangisi böyle birkaç yıl içinde neredeyse tümüyle başka bir çehreye bürünür? Üstelik biz kenti yenilediğimizi, depreme karşı bina stokunu değiştirdiğimizi, sağlıksız yerleşimleri ortadan kaldırdığımızı, yoğun nüfus için zorunlu yerleşim alanları açtığımızı söylerken tümüyle farklı anlayışlarda yapılar oluşturuyoruz. Binaların pek azı dışında karakteri korunmuyor. Yeni yapılanlar çevreye uyumlu mu, değil mi diye sorulmuyor. Bir tarafta eski taş bir bina, bir tarafta cam bir gökdelen, hemen yanında derme çatma bir dükkân... ??? Yalnızca İstanbul değil, dünya coğrafyasının en değerli sahil beldeleri, tatil yöreleri de birkaç yıllığına seçilen belediye başkanları ve meclislerinin kararlarıyla bir anda kendi yapısından çıkıp bambaşka bir çehreye bürünebiliyor. Her gün kalktığımızda yeni bir kazıyla, yeni dev inşaatlarla, birdenbire burnumuzun dibinde açılıveren bir tünelle, oradan buradan bağlanan yollarla, büyük alışveriş merkezleri ya da toplu konutlarla, sitelerle karşılaşıyoruz. İstanbul gibi bir kentin bütün yapısını değiştiren bu projeler hiç tartışılmıyor bile. Oysa benzer Avrupa kentlerinde bir yapının üzerine tabela asılması, bir yolun değiştirilmesi, bir otelin ışıklandırılması bile uzun tartışmalara yol açıyor. ‘Bağırmanız zoruma gitti’ İstanbul Haber Servisi İstanbul’da 1. Ordu Komutanlığı’nda 57 Mart 2003 tarihlerinde gerçekleştirilen seminerin perde arkasında “Balyoz Darbe Planı” yapıldığına ilişkin 365 sanıklı davaya devam edildi. Önceki gün salondan çıkarılan Albay Ali Türkşen, “Bana terörist gibi bağırmanız zoruma gitti. Ben kendim çıkardım. Beni jandarmayla karşı karşıya getirmeyin” diye konuştu. Davanın 59. duruşmasını açan Başkan Ömer Diken, sanık savunmalarının alınacağını belirtti. Söz alan tutuklu sanık Türkşen, önceki günkü duruşmada beyanda bulunmakta ısrar edince salondan çıkarıldığını anımsatarak şöyle konuştu: “Benim dün dediğim bugün yapıldı. Ben de duruşmaya katılan sanıkların isimlerinin tek tek okunmamasını söyleyecektim. Ancak bana söz vermediniz.” Türkşen, davanın 1 No’lu sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın davayla ilgili iki kitap çıkardığını vurgulayarak “O kitaplar okunarak, dosyadaki belge ve dijitallerin sahte olduğunu öğrenebilirler. Bir senedir hapisteyim. Neden hapiste olduğumu hâlâ anlamış değilim. Suçsuz olduğum halde neden buradayım? Sizden cevap bekliyorum. Bu cevabı alana kadar sesim daha çok çıkacak” diye konuştu. Tutuklu sanık Kurmay Albay Alpay Çakarcan ise “Sahte dijital belgelerin tamamının manipülatif olduğu askeri bilirkişi raporunca da kanıtlanmıştır” diye konuştu. Çakarcan, “Benim kuru temizleme fişim dahi gelse onu da iddianameye ekleyecekler” dedi. Olcay’ın avukatı Günizi Dizdar ise darbe teşebbüsü iddialarına ilişkin şöyle konuştu: “Madem bu kadar plan var. Bu kadar insan darbe yapmak istiyor. Olmaz mıydı? Yapamazlar mıydı? Yok öyle bir plan, yok öyle bir teşebbüs. Bu yargılamalar ileride ağır hesaplaşmalara neden olacak. Türk yargısı tarihiyle yüzleşecek.” Tutuklu sanık Albay Mustafa Kayalı, tutuklandıktan üç ay sonra savunma yaptığını belirtti. Hava Kurmay Albay İsmet Çınkı “Bu oyunu kuranları lanetliyorum. Beni mağdur eden bu insanlardan şikâyetçiyim” diye konuştu. Davada tutuklu yargılanan tek astsubay olan Bülent Akalın ise şunları söyledi: “Allah’tan başka hiç kimseden merhamet beklemiyorum. Krediyle aldığım ev 17 Ağustos depreminde yıkıldı. 2001’de otistik bir çocuğum oldu. Tutuklanana kadar çocuğumla uğraşıyordum. Bu hukuksuzluklara, tutuklamalara üzülmüyorum. Çocuğuma yardımcı olamadığım için üzülüyorum.” ‘Yok böyle bir plan’ 2. Ergenekon davasının dün gerçekleştirilen 146. duruşmasında, eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon’un çapraz sorgusuna devam edildi. Tolon’a soru sormak üzere söz alan CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, önceki gün ve dün savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in Tolon’un katıldığı konferanslar, toplantılar, siyasi parti faaliyeti olup olmadığına yönelik sorular sorduğuna dikkat çekti. “Dava başladıktan 4 yıl sonra hâlâ siyaset yapmayı suç sayan sorular soruluyor” diyen Balbay, Tolon’a “Kent Otel toplantılarında benim de adım geçti. Kent Otel toplantılarında ‘Yarın hep beraber şunu yapalım’ denildi mi? Denilebilir de ama siz duydunuz mu” diye sordu. Tolon, Balbay’a yanıt verirken “Size sayın vekilim demek istiyorum müsaadenizle. Kent Otel toplantılarının hiçbirinde ‘şunu yapalım’ şeklinde bir karar alınmadı, konuşma yapılmadı” diye konuştu. Balbay’ın “Kent Otel toplantılarının yapıldığı salonun kapısı hiç kapanır mıydı” sorusu üzerine Tolon, “Kapısı kapanmazdı. 10 kadar garson servis yapıyordu” dedi. Balbay “Sizi de siyasete davet etmek istiyorum ancak suç unsuru olmaması için bu teklifi saklı tutuyorum” diyerek “Kent Otel toplantılarına her meslekten insanlar gelirdi. Koruması olanlar da gelirdi. Korumalar nerede otururdu” diye sordu. Tolon ise “Ben de devletin yasa gereği koruma altına aldığı kişiydim. Subay, astsubay, polis korumalar salonda otururdu. Ama koruma er ise fuayede otururdu” diye konuştu. Balbay, Tolon’a sorusunu şöyle yöneltti: “Ankara’da her 4 metrekareye bu tür toplantılar düşer. Heyet için artık sosyal buluşma ortamlarıyla ilgili soru sormama eğiliminin oluşmasını dilemekteyim. Zamanında valilik, hâkimlik, AKP milletvekilliği yapmış olanlar da bu toplantılara katılırdı. İddia makamı ‘Bir konferansta Balbay da vardı’ diye soru yöneltiyor. Bir konferansa katılmam suç olarak sunulmakta. Bir gazetenin Ankara temsilcisinin klasik gazeteci olarak yaklaşımı dışında bir görüşmemiz oldu mu?” Tolon ise “Bayramlaşmamız bile olmadı sayın vekilim” diye yanıt verirken Balbay, şu açıklamayı yaptı: “Olabilirdi... Cemil Çiçek anayasa değişikliği için sivil toplum kuruluşlarına tekliflerini sunmaları teklifinde bulunuyor. Herkes korkuyor, kimse bir teklif getiremiyor. Bu davalar bu korkuya ortam yarattı. Türkiye’de de İkinci Ergenekon davasında 3 yıldır tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, “Bu davada demokrasi yargılanıyor, demokrasinin kurumları yargılanıyor” dedi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in “anayasa değişikliği için sivil toplum kuruluşlarına teklif getirmeleri çağrısında” bulunduğuna dikkat çeken Balbay, “Herkes korkuyor, bu nedenle kimse teklifte bulunmuyor. Bu davalar bu korkuya ortam yarattı” diye konuştu. Üye hâkim Sedat Sami Haşıloğlu, emekli Orgeneral Hurşit Tolon’a, Akın Birdal’a suikast girişimine azmettirmekten sanık Semih Tufan Gülaltay ile Şener Eruygur’un ilişkisine ilişkin sorular yöneltirken “Sanık Şener Eruygur ile Gülaltay arasında yoğun temas görünüyor. Eruygur geldiğinde kendisine soracağız” dedi. DANIŞTAY’DA DELİL KARARTMA İDDİASINA 8 TUTUKLAMA İSTEMİ İstanbul Haber Servisi Danıştay saldırısındaki delillerin karartıldığı iddiasıyla ilgili yürütülen soruşturmada gözaltına alınan, OYAK genel müdür yardımcıları ile teknisyenlerin de aralarında bulunduğu 9 kişiden 8’i, tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde, özel yetkili savcı Muammer Akkaş tarafından ifadeleri alınan 9 kişiden 8’i, tutuklanmaları talebiyle İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Bir kişi ise savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. ‘Herkes korkuyor’ mokrasinin güçlendirilmesi çerçevesinde toplantılar yapılıyordu. Kent Otel toplantılarına katıldığı için töhmet altında kalan bir kişinin başvurusu üzerine Yargıtay bu toplantıların ‘sosyal faaliyetler’ olduğuna karar verdi. Aradan 4 yıl geçmesine rağmen oraya kimlerin katıldığı sorulmakta. 4 kişi ‘Ben bu toplantılara katıldım’ diye yazı yazdı. Hâlâ sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinde suç unsuru aranıyor. Burada demokrasi yargılanıyor, burada demokrasinin kurumları yargılanmakta.” Üye hâkim Sedat Sami Haşıloğlu ise Tolon’a devlet aleyhine işlenen cürümlerle ilgili suçlandığını anımsatarak “Bunun ilgili kanunlarda terör suçu olarak değerlendirildiğini biliyor musunuz” diye sordu. Tolon “Böyle bir soruya muhatap olmayı zül sayarım” yanıtını verdi. Haşıloğlu, TSK’de Ergenekon yapılanması olduğuna ilişkin iddialarla ilgili Genelkurmay Başkanlığı’nın müzekkereye “Herhangi bir soruşturma başlatılmamıştır” yanıtı ver diğini anımsatarak “Ergenekon ile ilgili Can Dündar, Erol Mütercimler kitap yazdı. Doğu Perinçek, Uğur Mumcu’nun öldürülmesiyle ilgili Ergenekon’un yaptığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bunlarla ilgili arzınız oldu mu” diye sordu. Tolon şu yanıtı verdi: “Mumcu meşum saldırıya uğradığında ben Genel Sekreter idim. Doğan Güreş o dönem Genelkurmay Başkanı idi. Doğan Güreş, Uğur Mumcu için ‘Kucağımda oturmuş insandı’ derdi ve çok severdi. Mumcu suikastı ile Silahlı Kuvvetler arasında bir irtibat bulunduğuna ilişkin basında haber yer almadı.” Haşıloğlu’nun “60 darbesine katılımınız oldu mu” sorusunu Tolon “Ben daha mezun olmamıştım. Kuleli Askeri Lisesi’nde öğrenciydim” diye yanıtladı. Tolon, dün 10.00’da başlayıp saat 18.00’e kadar süren çapraz sorgusu sırasında rahatsızlandı. Tolon’un tansiyonunun yükseldiği belirlenince duruşma 9 Ocak Pazartesi gününe ertelendi. SabahATV satışı yolda ? Haber Merkezi Çalık Holding bünyesindeki Turkuvaz Medya Grubu’nun sahibi olduğu ATV televizyonu ve Sabah gazetesinin satışı için yatırım bankası Goldman Sachs yetkilendirildi. İlk tekliflerin 18 Ocak’a kadar alınacağı belirtilirken, ilgilenenler arasında özel sermaye yatırım fonları Texas Pasific Group, KKR Co ile Time Warner Group ve RTL de yer alıyor. T.C. KIRKLARELİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ MAL AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2010/825 TAL. Satılmasına Karar verilen Taşınmazın Cinsi ve özellikleri. TAPU KAYDI: Kırklareli Merkez İlçe Kavaklı Köyü Merkezaltı mevkii 8283 Parsel (29.650 M2) sayılı Alateks Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait fabrika binası, müştemilatı ve arsası. NİTELİKLERİ: A Fabrika binası: Tek katlı Prefabrik Betonarme bir yapıdır. İçinde üretim alanı, boyahane depolar ve trafo bölümü mevcuttur. Çatısı Trapez kesitlidir. Çatının üzeri galvanizli saç ile kaplıdır, iç zemini betondur. Giriş kapıları demir dış pencereleri doğramadır. Toplam alanı 6.134 M2’dir. B İdare binası: İki katlı betonarme bir yapıdır. Binanın giriş kapısı alüminyum doğramadır. Zemin katta: laboratuvar, planlama, işletme müdür odası, kalite kontrol odası, revir, yemekhane, bay ve bayan tuvaletleri ve oda bölümleri mevcuttur. İkinci katta ise muhasebe, fabrika müdür odası, yönetim kurulu odası, toplantı odası, mescit, bay bayan tuvaletleri ve 4 adet oda bölümleri mevcuttur. İç zeminleri seramik + Laminat parke ile döşelidir. Tavan alçıpan ile kaplıdır. Tavanda elektrik tesisatı mevcuttur, iç kapılar ahşap dış pencereler plastik doğramadır. Isınma şekli kaloriferlidir. Elektrik ve suyu mevcuttur, iki katlı idare binasının toplam alanı 1500 m2’dir C Kazan dairesi: Fabrika binasının dışında arka tarafında kalan tek katlı betonarme bir yapıdır. Çatısı galvaniz saç ile kaplıdır. Dış cephesi kısmen tuğla duvar ile örülü olup sıvalıdır. Kısmen de galvaniz saç ile kaplıdır. Kazan dairesinin toplam alanı 685 m2’dir. (Kazan dairesi Garanti leasing’e lizinglidir) D Fabrika binasının sağ tarafındaki bina: Tek katlı kargir bir binadır. Duvarları tuğla ile örülüdür, iç ve dış cephesi sıvalıdır. Binanın toprak altında kalan kısmına pompa ve 2 adet sarnıç bölümleri toprak bölümünde zemin katta ise mutfak, kiler, kompanzasyon odası ve depo bölümleri mevcuttur. Mutfak bölümlerinin zemini seramik ile döşelidir. Duvarları ise tavana kadar seramik ile kaplıdır. Toprak altında kalan bölümün alanı 225 m2 toprak üzerindeki zemin kattaki bölümün alanı ise 273 m2’dir. E Bekçi Kulübesi: Tek katlı kargir bir yapıdır. Dış cephesi badanalıdır. İç zemini seramik ile döşeledir. Alanı l9 m2’dir. Atık Deposu: Tek katlı bir yapıdır. Bir kısmı kapalı bir kısmı açıktır. Kapalı kısmın arka ve yan duvarları biriket ile örülüdür. Çatısı galvaniz saç ile kaplıdır. Ön tarafı açıktır. Atık deposunun kapalı kısmının alanı 40 m2 açık kısmının alanı ise 65 m2’dir. Atık su arıtma tesisleri: Bekçi kulübesini geçtikten sonra sağ taraftadır. Atık su arıtma tesislerinin içinde 5 Adet havuz (Dengeleme Ph ayar, havalandırma, biyoloji çökeltme ve çamur yoğunlaştırma) ile kontrol ve filtre pres binası mevcuttur. Toplam alanı 644 m2’dir. İMAR DURUMU: Taşınmaz üzerinde fabrika idare bina, kazan dairesi ve trafo için 29.12.1998 tarih 98/C.I S.32 Nolu yapı ruhsatı ve 26.02.1999 tarih 99/C.IS.4 nolu yapı kullanma izni, belgesi verilmiştir. Kalorifer (Kazan) dairesi (bina dışında) için ise 14.05.2009 tarih 2009/02 nolu yapı ruhsatı verilmiştir. KIYMETİ: 4.519.537,00 TL Birinci Satış günü : 17/02/2012 14.00 14.15 Saatleri arasında İkinci Satış günü : 27/02/2012 14.00 14.15 Saatleri arasında Kırklareli Adliyesi Giriş kat zemin salonunda adresinde 1) Açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla Yukarıda yazılı yer ve saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2)Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde nakit veya bu miktar kadar bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Satıştan Mütevellit Binde 4,5 ihale damga resmi, KDV ile 1/2 tapu harç ve masrafları Alıcıya, 100,00 YTL için Yüzde 2 aşan kısım için Yüzde 1 Tellaliye resmi satıcı (borçluya) ait olacaktır. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3)İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır. 4)İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5)Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6)Satışa iştirak edenlerin Şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.21.12.2011 (İc.İfl.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Adlarına tebligat yapılamayan ilgililere gazete ilanı tebligat yerine geçerlidir. (Basın: 843) ‘Behçet Oktay bence öldürüldü’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yaptığı itiraflarla faili meçhul cinayetler soruşturmasının başlamasını sağlayan eski özel harekât polisi Ayhan Çarkın, dönemin Özel Harekât Dairesi Başkanı Behçet Oktay’ın şüpheli intiharına ilişkin “Kendisi Susurluk sürecinden beri tüm özel harekâtçılarda olduğu gibi devletin sırlarına vakıftı. Bu nedenle intihar ettiğine inanmıyorum” dedi. İşkencecilerin listesi savcılıkta ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devrimci 78’liler Federasyonu üyeleri, 12 Eylül darbesi döneminde Mamak Askeri Cezaevi’nde işkence yapan görevlilerin listesini özel yetkili savcılığa verdi. Listede, Cezaevi Müdürü Albay Raci Tetik’in yanı sıra şu anda İnternet Andıcı davasında tutuklu bulunan Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu da bulunuyor. ‘Medeni şekilde gözaltına alının’ ? ADANA ( Cumhuriyet Bürosu) Adana’da “Halk Cephesi Liseli DevGenç” İnönü Parkı’nda füze kalkanı protestosu için çadır kurmak istedi. Eyleme izin vermeyen polis, gruptan 3 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar, serbest bırakıldıktan sonra arkadaşlarıyla yeniden eylem yaptı. Eylemcilerin yanına gelen Güvenlik Şube Müdürü Erhan Yıldırım, “Lütfen debelenmeyin ve medeni şekilde gözaltına alının” dedi. T.C. KIRŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2011/405 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: KIRŞEHİR İLİ MERKEZ İLÇESİ AŞIKPAŞA MAH. MEVKİİ: GÖKÇEBEL ADA NO: 4654 PARSEL NO: 7 YÜZÖLÇÜMÜ: 436,00 M2 MALİKİN ADI VE SOYADI: TAHSİN ÜÇGÜL ŞAHAP İLKER KOCA BURCU KOCA KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: KIRŞEHİR İL ÖZEL İDARESİ DURUŞMA GÜNÜ: 23/02/2012 SAATİ: 09.20 Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2011/405 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 14/12/2011 (Basın: 78671) Gençlerden 24 saat oturma eylemi ? İstanbul Haber Servisi Üniversite öğrencilerinin oluşturduğu “Gençler Meydana İnisiyatifi, işsizliği ve geleceksizliği protesto etmek, tutuklu gazeteciler ve öğrencilere destek vermek amacıyla bugün İstanbul ve Ankara’da 24 saatlik oturma eylemi gerçekleştirecek. Öğrencilere, tutuklu gazeteci ve öğrenci yakınları ile sanatçılar da destek verecek. Eylem İstanbul Taksim Meydanı ve Ankara YKM önünde 15.00’te başlayacak. Tekgıdaİş bir ilke imza atıyor ? İstanbul Haber Servisi Türk İş’e bağlı Tekgıdaİş Sendikası, bir ilki gerçekleştirerek tüm şube başkanlarını Almanya’ya eğitime gönderiyor. İki aşamalı eğitimin birinci bölümü 1014 Ekim tarihleri arasında tamamlandı. İkinci aşama için ise Tekgıdaİş Sendikası’nın 23 şube başkanı 813 Ocak tarihlerinde Almanya’ya eğitime gidecek. C MY B C MY B