23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 OCAK 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yakalama kararı bulunan kişilerin kamera yoluyla sorgulanabilmesinin yolu açıldı 5 Uzaktan yargılama ALİCAN ULUDAĞ Ensarioğlu’na ‘Dobroski!’ ANKARA Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi büyük çaplı soruşturma ve davalarda kamera kullanılarak uzaktan sorgu ve tutuklama işlemi yapılmasının önü açıldı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) adlı bir genelge yayımlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, hakkında yakalama kararı çıkarılan kişinin, yetkili mahkemeye götürülmeden, bu mahkemenin hâkimi tarafından ses ve görüntülü sistem yoluyla ifadesinin alınıp tutuklanabileceğini kaydetti. Van’dan İstanbul’a mahkum götüren cezaevi aracında çıkan yangında 5 mahkum diri diri yanarak can verince, Adalet Bakanlığı mahkumların, bulundukları ? Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi adlı bir genelge yayımlayan Adalet Bakanı Ergin, hakkında yakalama kararı çıkarılan kişinin, yetkili mahkemeye götürülmeden, bu mahkemenin hâkimi tarafından ses ve görüntülü sistem yoluyla ifadesinin alınıp tutuklanabileceğini kaydetti. illerde ifadelerinin alınması için bir yönetmelik hazırlamıştı. “Ceza Muhakemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sisteminin Kullanılması Hakkında Yönetmelik” adını taşıyan yönetmelik 20 Eylül günü Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Yönetmeliğin 17. maddesinde hakkında yakalama kararı bulunan kişinin SEGBİS ile dinlenilebileceğine de yer verilmişti. Ancak Ergin, yayımladığı 14 Aralık 2011 tarihli SEGBİS adlı genelge ile bu yönetmeliği daha da açtı, tutuklama konusunda hâkim ve savcıların yetkilerini genişletti. Ergin şunları kaydetti: “Sanığın sorgusu veya yakalanan kişi hakkında tutuklama kararı verilmesi işlemleri SEGBİS aracılığıyla da bizzat mahkemesince yapılabilecektir. Dolayısıyla, anılan hükümlerle, ilgili şahısların bizzat merciince dinlenilmesi sonucuna, ‘yol tutuklaması’na gidilmeksizin daha kısa sürede ve kişilerin mağduriyetine yol açmadan varılabilmesi mümkündür.” Ergin, uygulamanın alt sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis gerektiren suçlar için de kullanılabileceğini belirtti. Soruşturmada da geçerli Bu sistemin soruşturmalar için de geçerli olduğu yorumunu yapan Ergin, 5 sayfalık genelgede şöyle dedi: “Hakkında yakalama kararı bulunan şüphelinin farklı bir yargı çevresinde yakalanması halinde, soruşturmayı yürüten cumhuriyet başsavcılığında SEGBİS vasıtasıyla ifadesinin alınması...” Başsavcılıklara SEGBİS’in çalışır vaziyette tutulması için tedbirlerin alınması talimatını veren Ergin, sistemin kullanılmasında gereken dikkat ve özenin gösterilmesini istedi. MENTEŞ KAMPI BAKAN BAĞIŞ Afgan subaylara eğitim ? İzmir’deki “Menteş Askeri Kampı” bundan böyle, Taliban militanları ile mücadele edecek Afgan subaylarına eğitim verecek. BARKIN ŞIK ‘Soykırım değil haydi tutuklayın!’ Davutpaşa’da ölenlerin yakınları olay yerine karanfiller bıraktılar. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) Patlamada ölenlerin yakınları: Adalet istiyoruz ANKARA Kara Harp Okulu öğrencilerin verilen eğitimin zorluk derecesi nedeniyle ordudan ayrılmalarına neden olan İzmir’deki “Menteş Askeri Kampı” bundan böyle, Taliban militanları ile mücadele edecek Afgan subaylarına eğitim verecek. Türkiye ve Afganistan arasında imzalanan anlaşma doğrultusunda ilk Afgan askeri kafilesinin önümüzdeki yaz döneminde Menteş Kampı’nda eğitime başlaması bekleniyor. Türkiye, ayrıca Eğirdir’deki Dağ ve Komando Okulu’nda da Afgan askerlerine komando kursu veriyor. Önümüzdeki yıllarda Afgan ordusuna komuta edecek, Afganistan Kara Harp Okulu öğrencileri, Menteş Askeri Kampı’nda zorlu eğitimlere tabi tutulacak. İki ülke arasında imzalanarak yürürlüğe giren anlaşmaya göre, Afgan subay adaylarına, Menteş’te, manga ve takım seviyesinde muharebe düzenleri, mekanik nişancılık ve atış, komando, savaş beden eğitimi ile tatbiki liderlik konularında ileri derecede subay eğitimi verilecek. Bu eğitimler sırasında subay adayları, dayanması oldukça güç psikolojik ve fizyolojik baskı altına alınarak tahammül sınırları da zorlanacak. Menteş Kampı, söz konusu eğitimlere dayanamayarak ordudan ayrılan Türk subay adaylarıyla gündeme gelmişti. ‘Davutpaşa cinayeti’nin sorumluları yargılanmadı’ İstanbul Haber Servisi Zeytinburnu Davutpaşa’da 31 Ocak 2008’de bir maytap fabrikasında meydana gelen patlamada ölen 21 işçi düzenlenen törenle anıldı. Patlamanın ardından 2 yıl sonra dava açıldığını anımsatan aileler, İBB Başkanı Kadir Topbaş başta olmak üzere tüm sorumluların yargı önüne çıkarılması için mücadelelerinin süreceğini belirttiler. İşçileri anmak amacıyla dün işçilerin aileleri ile CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve İstanbul bağımsız Milletvekili Levent Tüzel’in de aralarında olduğu bir grup Davutpaşa’da toplandı. “Patlamada hayatını kaybedenleri unutmadık, unutturmayacağız”,“Sorumlular yargılansın”, “Adalet istiyoruz” yazılı pankart ve dövizler taşıyan gruptakiler, “İş kazası değil bu bir cinayet”, “Susma sustukça sıra sana gelecek” sloganları atarak patlamanın olduğu yere kadar yürüdüler. Burada yapılan saygı duruşunun ardından aileler adına açıklamayı okuyan İdris Çabuk patlamanın ardından 4 yıl geçtiğini anımsatarak, “4 yıldır her gün yüreklerimiz dağlanıyor. Hâlâ sesleri kulaklarımızda ve iş çıkışlarında yollarını gözlüyoruz. 4 yıldır acımız taptaze duruyor”dedi. Çabuk, ilk davanın 2 yıl sonra dava açıldığını ve geçen günlerde Zeytinburnu Belediye Başkanı’nı sanık sandalyesine oturttuklarını kaydetti. Dış Haberler Servisi İsviçre’nin Zürih kentinde Sezen Aksu konserini izleyen Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “1915 olayları soykırım değildir diyorum, gelsinler beni tutuklasınlar” dedi. Bakan Bağış, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu yıllık toplantısının ardından geçtiği Zürih’te Sezen Aksu’nun konserini izledi. Bağış burada yaptığı açıklamada, Fransız senatosunda kabul edilen Ermeni yasa teklifine değindi. BDP geçen hafta, 34 sivilin bombalandığı Uludere olayıyla ilgili Meclis araştırma önergesi verdi. Ardından da bu önergenin “öncelikle” görüşülmesi için grup önerisi getirdi. BDP’nin grup önerisinin görüşmelerinde, iktidarla muhalefet arasında sert tartışmalar yaşandı. Diyarbakır’daki JİTEM merkezinin bahçesinde bulunan kemiklerin “JİTEM öncesi tarihlere dayandığı” savıyla tartışma yaratan AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu da BDP’nin önerisinin “aleyhine” söz aldı. (AKP’nin diğer Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat’ın da kemiklerin “toprak kayması” sonucunda toprak altında kalanlara ait olabileceği ihtimalini ortaya attığını da anımsatalım.) Ensarioğlu, Uludere olayının bütün Türkiye’nin meselesi olduğunu belirtirken, “İktidar olarak hiçbir zaman sorumluluktan kaçmadık. Olayın üstünün örtülmesi bir yana, açığa çıkarılması ve hesabının sorulması için her türlü girişimi yaptık” dedi. Bunun üzerine BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, olayın yaşandığı Uludere’nin Ortasu köyünü kastederek, “Önce Roboski’nin hesabını verin!” diye laf attı. Ensarioğlu ise “Dobroskinin hesabını kimse size vermeyecek, hesabını biz soracağız. İlk günden beri dobroskinin üstünün örtülmeyeceğini, dobroski ile ilgili her türlü hadisenin araştırılacağına dair teminat veren sayın Başbakan’dır” karşılığını verdi. Roboski’ye “dobroski” diyen Ensarioğlu, dil sürçmesi mi, bilerek mi kullandı bilinmez ama hiçbir açıklama ya da düzeltme yapmadan kürsüden indi. (Ensarioğlu’nun Meclis TV kayıtlarında gayet net olarak yer alan “dobroski” ifadesi, Meclis tutanaklarına “düzeltilerek” “Roboski” olarak geçmişti.) Ensarioğlu’ndan sonra söz alan BDP’li Adil Kurt, bu ayrıntıyı “atlamadı”: “… Demin sizin temsilciniz, galiba Roboski katliamı olurken çoğunlukla magazin programlarını izlemekle meşgul olduğu için, Roboski’ye de ‘Roboski’ diyemiyor ‘dobroski’ diyor. Onu da buradan düzelteyim, orası dobroski değil, Roboski’dir. Magazin programlarıyla çok meşgulsünüz bu aralar, onun için ismi bile doğru dürüst telaffuz edemiyorsunuz.” Kurt’un “magazin programı” göndermesi öylesine seçilmiş bir ifade değildi. Çünkü, BDP’lilerin “Roboski” diye andığı, Ortasu köyünün Kürtçe adı. “Dobroski” ise sunucu Mehmet Ali Erbil’in, geçmişte sunduğu yarışma programı Çarkıfelek’te, “pas, iflas” gelmesi durumunda yarışmacılara söylediği tamamen “uydurma” bir sözcüktü... ‘Kâğıt parçası’ “Fransa’da akıl sahiplerinin akıl sahibi olmayanlardan fazla olduğuna inanıyoruz” diyen Bağış, İsviçre’nin soykırımı reddetmenin suç olduğu bir ülke olduğunu hatırlattı. Egemen Bağış, “Biz İsviçre’deyiz ve ben diyorum ki 1915 olayları soykırım değildir, gelsinler beni tutuklasınlar” dedi. Bakan Bağış, bu tür çabaların yaşama şansı olduğuna inanmadığını, bunların bir kâğıt parçasından öteye gitmeyeceğini söyledi. AKP içinden muhalefete Şahin ‘tüyo’su İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 12 Haziran seçimleri sonrası ilk kez bakan koltuğuna oturmasına karşın kısa sürede en çok konuşulan isim olmayı başardı. Şahin’in adı Ankara Kumrular’daki bombalı saldırı sonrası kullandığı “3 adet maalesef vatandaşımız...”, Van’da depremzedelere, “koskocaman sarayda oturuyorsunuz hiç gel dediğiniz yok” ve bir dizi başka sözü nedeniyle “Gafmatik” ya da “Gaf İşleri Bakanı”na çıktı. Şahin’in, “Kürt sorunu diyorlar. Sorun ne? Ben arıyorum sorunu bulamıyorum” açıklaması ve KCK’den tutuklanan Prof. Büşra Ersanlı’ya yönelik, “Bu ülkede bütün profesörler tutuklanmış olsa merak eder sorabiliriz ama binlerce profesörden bir profesör tutuklanmış olabilir. Hangi komünizan faaliyetten mahkum olduğunu, cezaevinde yatıp yatmadığını araştırın” sözleri de “unutulmaz” değerlendirmeleri arasında yerini aldı. Oysa, İdris Naim Şahin, 10 yıl AKP Genel Merkezi’nde bir odada bekletildikten sonra hükümetin yeni çizgisine uygun bir isim olarak İçişleri Bakanlığı’na getirilmişti ve gaf sayılan açıklamaları da bu dönemin çizgisini ifade ediyordu... Şahin’in Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından bakanlıktan alınacağı söylentisi kulislere yayıldı. Ve bu spekülasyon gazeteciler tarafından Erdoğan’a soruldu. Erdoğan, “Benim dünyamda böyle bir şey yok” diyerek, Şahin’e tam destek verdi. Zaten destek Erdoğan’la sınırlı değildi, Şahin’in BDP’lilere yönelik “şahin” tutumu parti içinde de büyük destek görüyordu. Halen AKP kulislerinde Şahin’e parti içi desteğin Bülent Arınç’tan bile fazla olduğu yorumları yapılıyor. AKP içinden CHP ve BDP’ye iletilen Şahin “tüyo”su da şöyle: “Muhalefet Şahin’i hedef haline getirmesin. Hedef haline geldikçe Başbakan daha çok sahip çıkar. Örneğin geçen dönemde Kemal Unakıtan’la ilgili böyle bir durum vardı. Gitmesi söz konusuydu. Ancak muhalefet sürekli hakkında gensoru veriyordu. Muhalefet gensoru verdikçe de Unakıtan’ın yeri sağlamlaşıyordu. Çünkü Erdoğan bunu kelle vermek olarak görür. Şimdi de öyle. Muhalefet gensoru verdikçe Şahin gitmez. Gensoru vermezlerse daha kolay gider.” ‘Gericiler destekleniyor’ Suriyeli komünistlerin sözcüsü Halil, Türk hükümeti ile Suriye’deki gericilerin birbirlerine yakın olduğunu anlattı SERTAÇ EŞ İki komando bölüğü Türkiye, Afgan ordusuna Ekim 2009Kasım 2010 tarihleri arasında Eğirdir’de iki Afgan bölüğüne komando eğitimi verdi. Türk Silahlı Kuvvetleri envanterindeki silah ve mühimmatla verilen eğitimler bu yıl da gerçekleştiriliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ayrıca, ‘Misafir Askeri PersonelMAP’ kapsamında, bugüne kadar 51 dost ve müttefik ülkeye mensup 24 bin 223 personele çeşitli konularda kurs olanağı sağladı. 20102011 döneminde 27 ülkeden 1374 misafir öğrenci ağırlayan Türkiye, 20112012 döneminde ise 24 ülkeden 1237 askeri personele eğitim veriyor. Afganistan, Arnavutluk, Bangladeş, Bosna Hersek, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Makedonya, Moğolistan, Romanya, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Ürdün ve Suriye’nin içinde bulunduğu 15 ülkede ise Türkçe dershane açıldı. yetiştirdik ANKARA Suriye Komünist Partisi (SKP) sözcüsü ve Kürt kökenli Kamışlı Milletvekili Abdullah Halil, Türkiye’nin ülkesindeki Müslüman Kardeşler’i ve isyancıları desteklediğini söyledi. Halil, “Türk hükümeti ile Suriye’deki gericiler birbirlerine yakınlar. Silah ve para yardımlarını Türkiye’den almaktadırlar” dedi. Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) Mustafa Suphi ve arkadaşlarını anmak için Ankara’da gerçekleştirdiği etkinliğe katılan SKP sözcüsü Halil, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Ülkesindeki durumu “eskiye göre iyi değil” diye nitelendiren Halil, bunun nedenini de, “Suriye’deki gericiler ile dünyadaki emperyalist güçlerin işbirliği yapması ve Suriye’nin iç işlerine müdahale etmek istemeleri” olarak açıklıyor. TKP’liler Ankara’da buluştu Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP), Mustafa Suphi ve arkadaşlarını anmak için Ankara’da düzenlediği etkinlik renkli görüntülere sahne oldu. Yunanistan, Portekiz ve Suriye komünist partilerinden temsilcilerin katıldığı etkinliğe, çok sayıda partili ellerinde bayraklarla katıldı. Yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı etkinlikte Ankara Arena’nın tribünlerini dolduran TKP’liler, “Bağımsız Türkiye, Sosyalist Türkiye”, “Fabrikalar, tarlalar, siyasi iktidar her şey emeğin olacak” sloganları attı. Etkinlikte Nihat Behram ve Ataol Behramoğlu şiirler okudu; Emin İgüs, İsmail Hakkı Demircioğlu, Ufuk Karakoç da şarkı ve türküler söyledi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Erkek vekiller ‘bayan’ı unutun! TBMM Genel Kurulu’nda geçtiğimiz hafta BDP’liler KCK operasyonlarını eleştirirken AKP’li Bülen Turan “Ben ümit ediyorum ki Türkiye’nin tüm derdi sizin derdiniz olsun ama böyle bir derdiniz yok, bir derdinizi var, KCK operasyonu dursun, diğer işlemler dursun. Buna hakkınız da yok” dedi. BDP’liler tepki gösterirken, Bülent Turan sözlerini “Eğer, bizler de KCK operasyonlarını başlatmasak, söz konusu rahatsız olduğunuz operasyonları başlatmasaydık aynen sizin gibi bağırmaya başlardık” diye sürdürdü. Tartışmanın devamı tutanaklara şöyle yansıdı: Sebahat Tuncel (BDP): Bakın, işte yargıya nasıl müdahale ettiğinizi itiraf ettiniz. Yargıya müdahalenizi kutluyoruz! Bülent Turan: Ama biz rahatız, bu ülkede yasama, yürütme, yargı görevini yapmaktadır. Pervin Buldan: Biliyoruz yargıya müdahalenizi. Bülent Turan: Bayan olmanız hak ettiğiniz cevabı vermeme engel, lütfen sakin olun, olur mu? Pervin Buldan: Ver cevabını, kimse senden korkmuyor, ver cevabını! Meral Akşener (TBMM Başkanvekili): Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadın veya erkek hepimiz eşit şartlarda mücadele ederek geliyoruz. Dolayısıyla kadın milletvekili veya erkek milletvekilinden ziyade milletvekili var, milletin vekili var bu çatının altında. Dolayısıyla, hepimiz çok ağır mücadeleler içinde geliyoruz. O açıdan, birbirimize, hele ki kadın hakları konusunda çok duyarlı sivil toplum örgütlerimizin, yazarlarımızın, çizerlerimizin ve toplumumuzun olduğu bir dönemde bu konuya dikkat etmemizi rica ediyorum hepinizden. Sebahat Tuncel (BDP): (...) Mümkünse erkeklerin, erkek vekillerin bu kürsüyü kullanırken “bayan” kelimesini artık unutmasını “kadın” kullanmasına da dikkat çekmek istiyorum. Bu da cinsiyetçi yaklaşımın bir ürünüdür. ‘Yurtseverliği hedef alıyor’ “Arap Baharı” olarak adlandırılan sürecin arkasında ABD ve İsrail olduğunu savunan Halil, “Tunus’ta, Mısır’da ve Libya’da isyan eden ve rejimi değiştirmek isteyenlerin siyasi anlamda emperyalist güçlerle işbirliği içinde olduklarını düşünüyoruz” dedi. Halil dünyadaki ikili sistemin değişmesinin ardından ABD’nin kendisiyle sıkı ilişkileri olmayan ülkeleri hedef aldığını anlattı. Suriye’ye yönelik benzer politikaları, partilerinin 11. kongresinde değerlendirdiklerini ve yapılmak istenenlerin “yurtseverliği hedef aldığı” yönünde karar alındığını anlatan Halil, “Buna karşı yurtsever mücadelenin yükseltilmesi ve Suriye’nin bütünlüğünün korunmasını hedef seçtik” değerlendirmesini yaptı. Suriye’nin diğer Ortadoğu ülkelerinden farklı olduğunu, bir müdahale beklentisi içinde olmadıklarını belirten Halil, şöyle konuştu: “Libya’ya destek verecek kimse yoktu. Ancak Suriye’nin Rusya, Çin, Hindistan gibi dostları var. Onun için Arap Baharı, Suriye’de de aynı şekilde de vam edemez.” Türkiye’nin ülkesine yönelik tutumunu da değerlendiren Halil, “Müslüman Kardeşler’in kongrelerini Türkiye’de yaptıklarını biliyoruz. Bu anlamda Türkiye’nin ciddi bir desteği var. Türkiye hükümeti ile Suriye’deki gericiler birbirlerine yakınlar. Silah ve para yardımlarını Türkiye’den almaktadırlar. Türkiye tarafından destekleniyorlar” dedi. Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül parlamentokulisi@gmail.com C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear