23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2012 SALI 12 Afganları öldürmesin. Libya’da KAAÖ uçaklarının hava saldırılarında iki bine yakın “sivili” öldürdüğü haber ajanslarınca bildiriliyor. Uludere olayı da PKK terörünün yoğun yaşandığı bir yöremiz. Elbette, “savaşta bu tür olaylar ve yanlışlıklar olur”, diyemeyiz. Aynı yörede Ağustos’ta Aktütün karakoluna baskın yapan PKK’nin 17 askerimizi öldürmesini de anımsayalım. İstihbaratı ister insansız uçaklar, ister ABD, ister MİT vermiş olsun; neredeyse bir askeri takım büyüklüğünde bir insan grubunun hayvanlar ile sınırdan giriş bildirimi doğrulanmıştır. Ancak, istihbaratı verenlerden, gecenin karanlığında gelenlerin “terörist” mi, “sivil kaçakçı” mı ayrımını yapmaları beklenebilir mi? İnşallah olayın gerçek yüzü kısa sürede aydınlanır. Burada olayın üzerinde durulmayan yönlerine göz atmaya çalışacağız. DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Olay Saptırılıyor! Uludere’de bir “istihbarata” dayalı olarak “PKK teröristi” sanısıyla savaş uçaklarının saldırısı ile 35 “sivil kaçakçı” öldürüldü. Olay hakkında hükümetten doğru dürüst bir açıklama yapılmadı. CHP ise yalnızca “istihbaratı verenin” peşinde! 1974 Temmuzu’nda yanlış istihbarat sonucunda Kıbrıs harekâtı sırasında kendi uçaklarımız Kocatepe savaş gemisini batırdığında 54 askerimiz ölmüştü. Gün geçmiyor ki Afganistan’da Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü’nün (KAAÖ) şemsiyesi altındaki Amerikan uçakları “sivil” eni yıla acı dolu bir yazı ile başlamak gerçekten çok Y üzücü... Geçen hafta Şırnak Ankara’nın Tahran mesajı karışık... Amerikan Yahudi Komitesi Yetkilisi Isaacson’a göre, Ankara’nın zaman zaman İran’a yolladığı sıcak mesajlara karşın füze savunma sisteminin önemli bir unsuruna ev sahipliği yapması olumlu bir adım baskı uygulamak gerekiyor. ÖZGÜR ULUSOY Katır başına 50 TL! lenler Ö arasında 1317 yaşlarında öldürüldü diye haberleri dinliyoruz. Öldürülen çocuklar da var. sivrisinek... Asıl Onlar “terörist” mi bataklık “kaçakçı” mı? Bir kurutulmalı. seçim öncesi Bunun için de nabız yoklaması burada yatırım için Bitlis’te bir yapılıp işsizlik vatandaşla önlenmeli.” konuşuyordum. Uludere Şu yakınmasını olayında öldürülen unutamam: gençler de “sigara “Buralarda kaçakçılığı” için yatırım yok, gönüllü olmuşlar. fabrika yok, işsizlik Irak’a gidilecek, çok… İşsiz oğlum katır başına 50 her gün kahvede Uludere’nin çocukları lira alınacak kâğıt oynuyordu. “para” Bir gün kazanılacaktı. 13 yaşındaki kahvedeyken bir arkadaşı Erkan Encü’nün babası dışarıya çağırdı. Döndüğünde Mehmet’in sözleri Bitlisli ‘Baba ben PKK’ye gidiyorum. babayı anımsattı: “Tek Orada beni pilot yapacaklar!’ çocuğumdu. İki gündür ısrar dedi ve çekti gitti. PKK’nin ediyordu. ‘Baba ben de kandırmacasını yutmuştu. gideyim belki 100 lira Burada bir işi olsaydı gider kazanırım.’ Gitti…” miydi? Şu kadar terörist BD’nin en etkili Yahudi kuruluşlarından Amerikan Yahudi Komitesi’nin (AJC) ABD Hükümetiyle İlişkiler ve Uluslararası İlişkiler Direktörü Jason Isaacson, Türkiye’nin bölgedeki siyasi aktör olarak öne çıktığını ancak İsrail’e karşı söylemde üstlendiği liderliğin kaygı yarattığını söyledi. Ankara’dan zaman zaman Tahran’a giden sıcak mesajların da endişe verici olduğunu belirten AJC yetkilisi, Türkiye’nin füze savunma sisteminde oynadığı rolün ise olumlu bir adım olduğunu belirtti. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da temaslarda bulunan Isaacson; İsrail, Türkiye ilişkileri, Arap dünyasındaki gelişmeler ve İran’ın nükleer programı üzerine sorularımızı yanıtladı. “İsrail’in İran’ın, nükleer tesislerine yakın zamanda operasyon düzenleyebileceği” yolundaki iddialara ilişkin, Isaacson; İran’ın, UAEK tarafından da söylenen, nükleer silah edinme niyetiyle, İsrail’in haritadan silinmesi yönündeki niyeti birleştiğinde, A tutumunda ciddi bir değişiklik sağlamadığı görüşünde. “Ekonomik ve diplomatik yaptırım, Tahran’ı ran bölge tecrit planı işe yaraiçin tehdit’ mazsa, o zaman daha sert önlemler göz Asıl sorunun bu tehönünde bulunduruldidin nasıl ortadan malıdır. İsrail’in kıkaldırılacağı olduğunu sa sürede vuracağını kaydeden Isaacson, düşünüyor muyum? İsrail’in, ABD ile birAJC İsrail’in İran’a yölikte yaptırımların artUluslararası nelik baskının arttırılmasından yana olİlişkiler Direktörü tırılması için çaduğunu, AJC olarak kenJason Isaacson, lışacağını düşüdilerinin de bu yönde Türkiye’den hem olumlu hem nüyorum” diçaba harcadığını söyleolumsuz işaretler geldiği yen Isaacson’a di. İran’ın nükleer silah görüşünde. Türkiye’nin bölgede göre İran’a yalsahibi olmasının yalönemli bir siyasi aktör olduğunu nızca nükleer sinızca İsrail için değil; vurgulayan Isaacson, İsrail lah edinme niTürkiye, Körfez dahil yetinden ötürü muhalefetinde üstlenilen bütün bölge ve ABD değil, bölgede isiçin de tehdit oluşturaliderliğin bölgesel istikrara tikrarı tehdit ettiği cağının altını çizen AJC katkısı olmadığını ve uluslararası alanyetkilisi, uluslararası basdüşünüyor. da son derece pervakıların İran üzerinde kısmi bir sızca davrandığı için de etkisi olduğunu ancak Tahran’ın bunun hiçbir devletin kaldıramayacağı bir tehdit olduğunu vurguluyor. ‘Türkiye ikna edebilir’ ‘İ Haniye, Mavi Marmara’da Dış Haberler Servisi Gazze’deki Filistin hükümetinin Başbakanı İsmail Haniye, İstanbul ziyareti sırasında dün Haliç tersanesinde demirleyen Mavi Marmara gemisini ziyaret etti. Mavi Marmara’da basın toplantısı düzenleyen Haniye, İsrail’e seslenerek, “Siz Mavi Marmara’yı Gazze sahillerine yanaştırmadınız. Ama Gazzeliler Mavi Marmara’ya geldi” dedi. Mavi Marmara’nın 2010’da Gazze’ye yaptığı seferin, Filistin davasının dünyaya duyurulmasında çok önemli bir yeri olduğunu söyleyen Haniye, “Mavi Marmara şehitleri sayesinde amsmail Haniye, Mavi bargoyu kırdık ve İsrail’e karMarmara’da şı zafer kazandık” diye konuşdüzenlediği basın tu. Ellerinde Filistin bayrakları ve posterlerle Haniye’yi dinlemek toplantısında Türkiye’ye için toplananların arasında Ma Filistin davasına verdiği vi Marmara baskınında hayatını destekten ötürü kaybeden ve yaralananların aiteşekkür etti. Haniye, leleri de vardı. İsrail’in Gazze’ye yardım geesir değişimiyle misi Mavi Marmara’ya düzenTürkiye’ye gelen lediği baskında 9 Türk hayatını Filistinlilerle de görüştü. kaybetmişti. Haniye, AA’ya verdiği mülaFotoğraflar: AP/ AA katta da Türkiye hükümetine ve (Ahmet DUMANLI) halkına, Filistin’e verdikleri destekten dolayı teşekkürlerini sunmak için Türkiye’yi ziyaret ettikleri tin davasına büyük katkısının olduğunu bildirdi. ni söyledi. Haniye, bölgenin şu anda yaşadığı Filistin halkının yardım filosu şehitlerine vefa borçlu olduğunu be değişimden çok etkilendiklerini söylirten Haniye, “tarihe adını altın leyerek, “Şartlar daha önce Gazharflerle yazdıran” Mavi Mar ze’den çıkmama imkân tanımadımara gemisinin Gazze’ye ve Filis ğı gibi biz ambargo altındaki halkımızla birlikte dayanışma göstermeyi yeğledik. Yine bu konudaki sebeplerden biri de eski Mısır rejiminin hareket etmemize müsaade etmemesiydi. Arap Baharı ve Mısır Halk Devrimi sonrası bölgede büyük bir değişim yaşandı. Bugün bu ayaklanmalar bizim ülke dışına çıkmamıza imkân sağladı. Ziyaretlerim kapsamında birçok Arap ve İslam ülkesini ziyaret edeceğim” dedi. Arap Baharı’nın ardından devrimi gerçekleştiren halkların Filistin halkının yanında olduğunu belirten Haniye, “Devrim sonrası seçimlerin yapıldığı ülkelerde iktidara gelen İslamcı ve halkçı partiler, yıllardır Filistin davasına sahip çıkan partilerdi. Bu da gösteriyor ki ileriki yıllarda Arap halklarının yanı sıra artık yönetimler de Filistin halkının yanında yer alacak ve onların haklarını müdafaa edecektir. Yine şunu çok açıklıkla ifade edebilirim ki Arap Baharı’ndan en çok istifade eden Filistin sorunudur. Arap Baharı İslam Baharı’na dönüşüyor diyebiliriz. Biz şunu biliyoruz. Filistin sorunu sadece Filistinlilerin sorunu değil bilakis hem Arap hem de İslami bir sorundur” diye konuştu. Kaçak PKK’yi besliyor! igaralar” Irak’tan, İran’dan, “S “afyoneroin” İran’dan getiriliyor. “Mazot” ise kamyonların ek depolarında Irak ve İran’dan yurda sokuluyor. Sigara da, mazot da kaçak olmasına karşın Türkiye’de yasal fiyattan ucuza satılıyor. Erkan ve arkadaşlarına 50 lira ödeyen “patronlar” kimler? Peki, esas parayı kimler kazanıyor? Kazananlar bu parayı kimlerle paylaşıyor? Türkiye, ABD’nin baskısıyla “haşhaş” üretimini sınırladı, “afyon” üretimini devlet denetimine aldı. Türkiye’den artık yurtdışına “afyon” kaçırılmıyor. “Afgan afyonu” İran üzerinden Yüksekova ilçesinden PKK denetiminde girip yörede “eroine” dönüştürülüyor. Gazetelerde polisin eğitilmiş köpeklerince bilmem kaç kilo “eroin” ele geçirildi haberlerini okumadığımız gün geçmiyor. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum! Son aylarda bu köpekler “kaçak sigara” da yakalamaya başladılar! Eroin, sigara, mazot kaçakçılığını yaptıran patronların, kazandıklarından PKK’ye “göz hakkı” ve bazı sınır görevlilerine de “göz yumma” olarak “pay” verdikleri biliniyor. 1 Ocak’ta Hürriyet gazetesi bu işin tarifesi hakkında bazı rakamlar verdi. Gençlere sigara ve mazot kaçakçılığında katır başına 50 lira, PKK’ye tüm yükün değerinin yüzde 10’u ödeniyormuş. Eğer kaçakçılık kamyon ve TIR’la yapılmışsa “çocukların” parası aradan çıktığı için yüzde 20 oluyormuş. Gazeteye göre, PKK bu yolla yılda 70 milyon dolar (yaklaşık 130 milyon lira) gelir sağlıyormuş. Böylece PKK, teröristlerini besliyor son model silahları satın alabiliyor. Sonrasında bu silahlarla Aktütün, Gediktepe, Hantepe saldırılarında “Mehmetçikler” şehit ediliyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmesi yolunda kullanılıyor. Isaacson; NATO üyesi, ABD’nin ortağı, İran’la normal ilişkileri ve bölgesel istikrarda çıkarı olan bir ülke olarak Türkiye’nin, İran’ı bu pervasız yoldan çevirmekte ikna etmek açısından kritik bir rol oynayabileceği kanısında. Türkiye Başbakanı ve Dışişleri Bakanı’nın, ülkeyi güçlü muhafazakâr Müslüman köklerle demokratik sistem için model olarak tanıttığını, bunu kaygı verici bulmadığını ancak İsrail’le ilgili verilen mesajların kaygı uyandırdığını ifade eden Isaacson; Türkiye’nin İsrail’e yönelik eleştiriler, İsrail’e muhalefet ve İsrail’in politikalarına hoşgörüsüzlükte başı çekmesinin bölgede istikrara katkısı olmadığı görüşünde. Akdeniz’in bu iki demokrasisinin ortak çıkarlarının altını çizen Isaacson; Suriye ve İran’da yaşananların bu yüzden daha da önemli olduğunu kaydediyor. AJC’nin ABD’de 1915 olaylarının soykırım olarak tanımlanması yönündeki girişimler karşısında tutumunun ne olduğunu sorduğumuzda Isaacson, kuruluş olarak geçmişte yaşanan trajedilere hassas olduklarını; ancak bu konuya müdahil olmadıklarını belirtiyor. Türkiye’nin engizisyondan kaçan Yahudilere kucak açtığını anımsatan Isaacson, bununla birlikte BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail’e yönelik en ırkçı ifadelerin sahibi Ahmedinejad’a karşı Türkiye’nin ABD yanında yer almamasının kaygı verici olduğunu düşünüyor. Isaacson, Türkiye’nin zaman zaman İran’a yolladığı sıcak mesajlara karşın füze savunma sisteminin temel unsurlarını topraklarına kabul etmesinin ise hem İran’a hem ABD’ye mesaj olduğu görüşünde. iktatörlük özü itibarıyla sürdürülebilir değildir’ Isaacson’ın, “Peki Esad devrilecek mi” sorusuna verdiği yanıt şu: “Bence evet. Ama şimdiden ne olur öngörmek mümkün değil. Aslına bakarsanız, bu yaşananların hiçbirisini kimse öngörmemişti. Bir uluslararası müdahale değil ama Arap devletleri gittikçe dışlıyor. Orduda saf değiştirenlerin sayısı artıyor, uluslararası baskılarla ulusal muhalefet umarız bir sonuç doğuracaktır. Ama yerine kim gelecek bilmiyoruz. Müslüman Kardeşler mi, daha aşırılar mı, kim bilir?” “Diktatörlükler özü itibarıyla sürdürülebilir değildir” diyen Isaacson, yıkılana kadar sürdürülebilir olan diktatörlüklerin dağılmasından sonra ortaya çıkan kurumsal boşluğa dikkat çekiyor. Aynı belirsizliğin bütün bölge ülkeleri için geçerli olduğunu belirten Isaacson, ekonomik durgunluk, bunun yarattığı hayal kırıklığı, ılımlılarla aşırılıkların iktidar mücadelesine sahne olan ve stratejik öneme sahip Mısır’da, ılımlılıktan sapmanın ciddi sonuçları olacağı görüşünde. ‘D İ İnsanın değeri 7 paket sigara! ağlık Bakanlığı’nca başlatılan S “sigara” ve “alkollü içki” kullanımını önleme çalışmalarına Maliye Bakanlığı “vergi zammıyla” destek çıktı. Böylece, sigara ve içki kullanımı azaltılmış olacaktı. Ne oldu? İşini bilenler hemen “sahte içki” ürettiler. Bodrum’da 3 Rus rehberi sahte içkiden öldü, 21 turist de zehirlendi. Bu ölümleri Bursa, Antalya ve İzmir’deki ölümler izledi. 1 Ocak’ta Sözcü gazetesi mali polisin “yılbaşına hazırlanmış 1386 şişe sahte içki ele geçirdiğini” duyurdu. Uludere’deki “sivil kaçakçılar” yerine kim bilir kaç “sivil” ölecekti? Bu ölümlerin sorumluları “sahte içkiyi” yapanlar mı, yoksa Maliye Bakanlığı mı? Türkiye’nin komşularında sigaranın paketi 33.5 lira arasında değişiyor. Türkiye’de “vergi zammından” dolayı fiyatı 7 liraya çıktı. 12 Mayıs’ta Şükrü Kızılot, Hürriyet’teki köşesinde “Sigarada Maliye kaybetti, kaçakçı kazandı” başlığı altında bir yıl önceki iki yazısına, “enflasyonun dört katı oranında yapılan ÖTV zammına” şu başlıklarla gönderme yapmıştı: “Sigarada Dimyat’a giderken evdeki bulgurdan olunacak... Sigara kaçakçılığının dayanılmaz cazibesi...” 21 Ocak 2010’da Akşam gazetesinde şu uyarı vardı: “Son zamla kaçak sigara artar, devletin 1 milyar dolar kaybı olur.” 30 Mart 2010’da Philip Morris Şirketi’nin açıklaması şöyle: “Sigara tüketimi azalmadı, kaçak yüzde 20 arttı!” Bu uyarılar AKP hükümetinin bir kulağından girdi, öteki kulağından çıktı... Depremde yaraları henüz sarılmayan Van’ın Başkale ilçesindeki Gedikbaşı köyünde jandarma 31 Aralık’ta İran’dan getirilen 1 milyon 589 bin paket sigaraya el koydu. 1 Ocak’ta Hürriyet’ten bir başka haber: “Polis ve jandarma, 2011’in ilk on ayında 108 uygulamada 19 milyon paket kaçak sigara, 6.5 ton kaçak mazot ele geçirdi. Sigara ve mazot kaçakçılığı Türk ekonomisine yılda 1 milyar dolar (yaklaşık 1.9 milyar lira) zarar veriyor.” Türkiye, akaryakıt üzerindeki vergilerle litre başına en çok bedel ödeyen ülke... Böyle olunca “mazot” kaçakçılığı da alıp başını gidiyor. Ankara yakınlarında bile kaçak mazot satan benzin istasyonlarına rastlanıyor. Sonuçta Uludere’de 35 “sivil kaçakçının” öldürülmesi büyük olay oluyor! Bir paket sigara 7 lira. 13 yaşındaki “sivil kaçakçı” Erkan Encü bu işten 50 lira kazanacaktı. Türkçesi ile Erkan çocuğun yaşamının değeri 7 paket sigara kadardı! AKP, zammıyla vur deyince 35 kişiyi öldürmedi mi? EKBER KARABAĞ TAHRAN ABD’nin, İran Merkez Bankası ve mali sektörüne yönelik geçen cumartesi yürürlüğe koyduğu yeni yaptırım paketi Tahran piyasasındaki döviz fiyatlarının tavan yapmasına neden olurken İran ordusu; dün, ülkenin güney sularında Hürmüz Boğazı’nı da kapsayan alanda yürüttüğü tatbikatın son gününde 3 füze denemesi yaptığını bildirdi. İran’ın resmi ajansı İRNA’nın haberine göre, Deniz Kuvvetleri komutanlarından Tuğamiral Mahmud Musevi, kıyıdan deniz hedeflerini vurabilen “Kadir” adlı füzenin yanı sıra kısa menzilli “Nasr” ve karadan karaya “Nur” adlı füzelerin tatbikat alanında başarıyla denendiğini belirtti. İRNA’nın İranlı komutana dayandırarak verdiği haberde, Kadir’in uzun menzilli bir füze olduğu kaydedilirken bazı kaynaklar söz konusu füzenin 200 kilometrelik bir menzile sahip olduğunu duyurdu. İran devlet televizyonundan yayımlanan görüntülerde, Kadir’in 200 km uzaktaki deniz hedefini başarıyla vurduğu görünüyor. İran ordusu, önceki gün de “Mihrab” adı verilen orta menzilli karadan havaya antiradar bir füze denemesi yaptığını bildirmişti. Olası petrol yaptırımı ve saldırıya karşı petrol nakliyatı açısından büyük önem taşıyan Hürmüz Boğazı’nı kapatacağı tehdidinde bulunan Tahran’ın yürüttüğü 10 günlük tatbikatın da bu çerçevede olduğu yorumu yapılıyor. Tahran, iki gün arka arkaya denediği füzelerle ABD ve İsrail’in tehditlerine meydan okurken, ülke döviz piyasası; ABD Başkanı Barack Obama’nın geçen cumartesi yürürlüğe koyduğu yeni yaptırım paketi ile sarsıldı. İran döviz piyasasında dün dolar tarihi bir rekora imza atarak yaklaşık 15000 İran riyalinden 18000 riyal sınırına dayandı. Benzer orandaki artış diğer döviz kurlarında da yaşandı. Irak gazisi dehşet saçtı Yaptırımların gölgesinde 3 füze denedi BD’de A polis, bir ulusal parkta görev C MY B C MY B yapan orman muhafızını öldürdüğü düşünülen Irak gazisinin peşine düştü. Washington’da yeni yıl partisinde 4 kişinin silahla yaralanmasıyla sonuçlanan olayın ardından polisin bölgede arama başlattığı ve Rainer Dağı Ulusal Parkı girişinde araçları durdurduğu belirtildi. Barikat kuran ekipte yer alan orman muhafızı şüpheli araçtan açılan ateşte yaşamını yitirdi. Şüpheli olarak, Irak savaşına katılan Kevin Bacher (24) ismi ortaya atılırken bu kişinin 4 kişinin yaralanmasıyla ilgili olayla da ilgili olduğu savunuldu. Bacher’in ormanlık alanda saklandığı tahmin edilirken yetkililer Irak gazisinin aldığı eğitim gereği zor şartlarda hayatta kalma tecrübesi bulunduğuna dikkat çekiyor. Bazı kaynaklar, Bacher’in Irak’a gidişi sonrasında ciddi psikolojik sorunlar yaşadığını duyurdu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear