29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 22 TEMMUZ 2011 CUMA 4 HABERLER Türkiye Değerler Araştırması: 1991 yılında ‘orduya güven’ yüzde 91 iken bu oran 2011’de yüzde 75’e düştü ‘Bunları Onur Öymen Söyleseydi Var Ya...’ Geçen sabah bermutat gazetelere saldırıp bölüştüğümüzde Mine haberlerden başını kaldırmadan konuştu: Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs konusundaki sözlerine bayıldım. Bravo! Ben de gazeteden kafamı kaldırmadan yanıtladım: Aynı fikirdeyim. Kendisine bir teşekkür borçluyuz. Ve aramızda şöyle bir konuşma geçti: Neden? Nedeni var mı? Öncelikle ulusal bir konuda doğru tavır aldığı için. Ardından da ekledim: Ayrıca bize nadiren de olsa kendisini destekleme olanağını verdiği için. Buna biz neden teşekkür ediyoruz ki? Çünkü bizim söylenenleri, söyleyene göre değil, söylenenin içeriğine göre değerlendirdiğimizi ispat fırsatı doğmuş oldu da ondan. Normali bu değil mi? Normali bu tabii ama bizde nedense pek öyle olmuyor. Bir düşün Kıbrıs konusunda bu sözleri Onur Öymen söylediğinde kıyamet koptuydu! Gerçekten de Tayyip Bey, AKP iktidarının dokuzuncu yılında, nihayet Kıbrıs konusunda doğru ve gerçekçi bir çizgiye ulaştı. Nihayet uzlaşmaz tarafın Denktaş değil, Rumlar olduğunun ayırdına varan Başbakan Türklerin kabul ettikleri Annan Planı’nı Rumların reddettiklerini, artık o sayfanın kapandığını koşulların değiştiğini söylüyor, iki eşit toplum esasına dayalı bir çözümün artık temel oluşturabileceğini, Kıbrıs Rum kesiminin AB dönem başkanlığı sırasında onları muhatap olmayacağımızı belirtiyordu. Başbakan’ın bu çizgiye gelmiş olması sevindiricidir ve bu politikanın desteklenmesi gerekir. Daha önce bu gerçekleri dile getirenlerin, örneğin dostum Onur Öymen’in bu yöndeki sözlerinin yandaş liboşlar tarafından nasıl tepkiyle karşılandığını bir hatırlayalım. Ben anımsıyorum da, Onur Öymen’in ne ulusalcılığı kalmıştı ne de AB düşmanlığı! Doğrusu ulusal bir kurtuluş savaşı sonrasında kurulmuş bir ulus devlet olan Türkiye’de ulusalcılığı suç ilan edebilmek için liboş kafasına sahip olmak gerek. AB’nin Kıbrıs konusundaki tutumunu eleştirip, AB’ye ram olmadan üye olmayı istemeyi Avrupa karşıtlığı olarak suçlamak hangi kafanın ürünü olabilir dersiniz? Bütün bunları gördükten sonra, Başbakan’ı bugün gelebildiği yer dolayısıyla gerçekten içtenlikle kutluyorum. Yalnız burada önemli bir nokta Utku Çakırözer’in çarşamba günkü yazısında belirtiliyordu. Utku, çarşamba günkü köşesinde Rauf Denktaş ile yaptığı konuşmayı aktarıyordu. Yazıda Denktaş’ın da bu tavrı desteklediği belirtildikten sonra, Kıbrıs davasının liderinin, bir uyarısına da yer veriliyordu. Denktaş şu tespitte bulunuyordu: Avrupalılar Erdoğan’ın sözlerinin ciddiyetine inanırsa etkisi olur. Rauf Denktaş’ın bu uyarısı yerindedir ve öyle anlaşılıyor ki, Başbakan bu konuda ciddi olduğuna Avrupalıları inandırmak için epeyce zahmet çekebilir. Unutmayalım ki, geçmişte bu politikayı öneren Denktaş’ı kastederek şu sözleri söyleyen bizzat Tayyip Erdoğan’ın kendisiydi: Çözümsüzlük çözüm değildir. Aradan geçen zaman içinde, Tayyip Bey gerçek çözümün, bir zamanlar çözümsüzlük olarak nitelediği politikada olduğunu görmüştür. Dün, bunları düşünürken Onur Öymen’i telefonla aradım ve bir zamanlar onun ağzından çıktığında eleştirilen politikaya sonunda Başbakan’ın da geldiğini söyleyerek kendisini kutladım. Birlikte güldük. Arkadan da, ekledi: “Evet ama yine de, bazı konulardaki uyarılarımıza kulak vermek yerine tepki gösteriyorlar. Örneğin şu noktayı hep vurguluyorum. Bugün Türkiye’deki terör eylemlerinin kökeninde Irak’ın kuzeyindeki terör odağı yatmaktadır. Irak anayasası ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına göre bu karargâhı tasfiye etmek Irak’ın sorumluluğundadır. Bunun sağlanması için Irak hükümetine başvuran var mı? Bunun tersi olsaydı yani Türkiye’de konuşlanan bir terör örgütü komşu ülkelere saldırsaydı ve Türkiye buna karşı önlem almasaydı, neler olurdu, düşünebiliyor musun?” Bu gerçeği söyleyen Onur Öymen’dir, kendisi ulusalcıdır diye yine karşı çıkmayın. Yoksa bu kez de boşu boşuna zaman yitirilmiş, kan akıtılmış olacaktır. Benden söylemesi. ‘Türkiye hızla sağa kayıyor’ İstanbul Haber Servisi “2011 Türkiye Değerler Araştırması”nın sonuçlarına göre, 1991’de “orduya güven” yüzde 91 iken bu oran 2011’de yüzde 75’e düştü. Orduya güvenin en az olduğu bölge ise yüzde 43 ile Güneydoğu Anadolu oldu. Hükümete güvenin de yüzde 61 oranına yükseldiğinin belirlendiği araştırmada, polise güvenin de yüzde 75 oranında olduğu gözlemlendi. Türkiye’nin yüzde 84 oranla eşcinselleri komşu olarak istemediğinin ortaya çıktığı araştır YÜZDE 52 D NLEMEDEN END ŞEL Prof. Esmer, polise güvendiğini söyleyenlerin yüzde 75, telefonlarının dinlenip elektronik postalarının da okunduğundan endişe duyanların oranının da yüzde 52’yi bulduğunu anlattı. sı”nın sonuçları Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Yerleşkesi’nde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Araştırmanın yürütücüsü Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer, “Bilinenin aksine CHP’ye oy verenlerin orduya daha az güvenmeye başladığı belirlendi” diye konuştu. oplu dilekçe imzalamam’ Esmer, siyasal katılımda ise “kesinlikle toplu dilekçe imzalamam” yanıtını verenlerin yüzde 61 olduğunu anlatarak “2011 yılı, sağsol yelpazesinde ortalamanın en sağda ölçüldüğü yıldır” dedi. Esmer, “Komşu olarak hangi grubu istemezsiniz?” sorusuna yüzde 84 oranında “eşcinseller” yanıtının geldiğine dikkat çekti.. Öğrenciler adına yapılan konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı smet Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner tarafından derece ile mezun olan subaylara diplomaları verildi. Ayrıca mezunlar yaş kütüğüne dönem plaketlerini çaktı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ‘T SAVCI NTERNETTEK SES KAYDINI SORDU mada, “bir erkeğin birden fazla eşi olabilir” düşüncesinin yüzde 25’e yükseldiği, üstelik araştırmaya katılan her 5 kadından 1’inin bu fikre katıldığı ortaya çıktı. Türkiye’de 54 il ve 128 ilçeden 18 yaş üzeri 1605 kişinin katılımıyla hazırlanan “2011 Türkiye Değerler Araştırma Yasadışı dinleme ‘delil’oldu AL CAN ULUDAĞ Akademi’de mezuniyet 170 subay ile 29 askeri personel dün Harp Akademileri Komutanlığı Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi’ndeki törenle diplomalarını aldı İstanbul Haber Servisi Harp Akademileri Komutanlığı 20102011 eğitim ve öğretim yılı mezunları, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenle diplomalarını aldı. Maslak’taki Harp Akademileri Komutanlığı Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen mezuniyet töreninde konuşan Harp Akademileri Komutanı Vekili Hava Korgeneral Nejat Bilgin, Türkiye’nin önemli politik, sosyal, ekonomik, kültürel ve askeri gelişmelerin yaşandığı bir coğrafyada bulunduğunu söyledi. eni dengelerin kurulduğu bir süreç’ Bilgin, içinde bulunulan dönemde bölgede ve dünyada ülkemizi de yakından ilgilendiren gelişmelerin yaşandığını belirterek “Belirsizliklerin hâkim olduğu bu ortamda, asimetrik tehditlerin, güvenlik risklerinin, küresel ve bölgesel sorunların ağırlık kazandığı, yeni dengelerin kurulduğu bir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Almanya’daki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmada tutuklanan eski RTÜK Başkanı Zahid Akman ve Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ın da aralarında bulunduğu 5 kişinin tutukluluğuna itiraz reddedildi. Mahkeme, şüphelilerin “delil kararttıklarına” vurgu yaptı. Soruşturma kapsamında 137 klasör delil, itiraz kararını değerlendirecek Ankara 6. ‘Y süreçten geçmekte olduğumuz gerçeği, dikkate almamız gereken diğer önemli olgular olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarihi tecrübemiz bize, bu coğrafyada ülkemizin bütünlüğü ve milletimizin birliğini muhafaza ederek, devletimizin çatısı altında, bayrağımızın gölgesinde hür ve bağımsız yaşamanın temel şartının güçlü olmak ile sağlanabileceğini gösterdi” dedi. Bilgin, 170 subay ile 29 misafir askeri personelin diplomalarını alacağını kaydetti. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme, Akman, Karaman, Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik ve Yönetim Kurulu Üyesi smail Karahan ile e.V’nin yardımlarını dağıttığı ileri sürülen Ali Solak’ın tutukluluğuna, Kanal 7 Finans Müdürü Erdoğan Kara’nın ise serbest bırakılmasına ilişkin itirazları reddetti. Mahkeme zanlıların “delilleri kararttıkları ve karartacakları şüphesi bulunmasını” gerekçe gösterdi. DEN Z FENER ’NDE TAHL YE YOK ‘Deliller karartıldı’ ANKARA “İnternet andıcı” soruşturması kapsamında Kurmay Albay Dursun Çiçek’in ifadesine başvuran özel yetkili savcının, internete düşen bir yasadışı dinleme kaydını da soru olarak yönelttiği öğrenildi. Ayrıca soruşturma Genelkurmay Başkanlığı’nın hazırladığı öne sürülen internet andıcına yönelik olmasına karşın soruların birçoğu “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”na ilişkin yöneltildi. Bu durum da savcının iki konuyu birleştirmek için delil aradığı yorumlarına neden oldu. “Islak imza” davasında tutuklu bulunan Çiçek, önceki gün “internet andıcı” soruşturmasını yürüten özel yetkili İstanbul Savcısı Cihan Kansız’a ifade vermişti. Kansız’ın 19 Temmuz’da Hasdal Cezaevi’ne faks çekerek ifadeye çağırdığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, sorgunun önemli kısmı “andıç”tan çok “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”na yönelik oldu. Savcı, haberin TaNTERNET ANDICI raf’ta yayımlanmasıDD ANAMES MAHKEMEDE nın ardından Genelkurmay’da kâğıt stanbul Haber Servisi kırpma iddiasıyla ilnternet andıcı ile ilgili gili ihbar mail’inde yürütülen soruşturma taadı geçen subay ve mamlandı. ddianame sgenerallerin ifadeletanb rini de Çiçek’e oku Mah ul 13. Ağır Ceza kemesi’ne teslim edildu. Dönemin Bilgi di. Mahkeme Savcı Cihan Destek Daire BaşKansız tarafından hazırlakanvekili Mustafa nan iddianameyi kabul Bakıcı bu konuda ederse sanıkların yargıHarekât Daire Başlanmasına başlanacak. kanı Korgeneral Mehmet Eröz’ün yazılı emri bulunduğunu savunurken, Eröz ise Bakıcı’yı suçladı. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız ise Genelkurmay Başkanlığı’nı adres gösterdi. Savcı da bu ifadeleri “çelişkili” bularak, internete düşen yasadışı dinleme kaydını okudu. Bu ses kaydının tutanağa, “Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı İKK (İstihbarata Karşı Koyma) Başkanı Tümg. MMA’ya ait ses kaydı” olarak geçmesi dikkat çekti. Ses kaydında, “O belge, yakalanan belge, fotokopi ve imza aynen duruyor. Bizde, bilgisayarda hazırlanmış. Tam bir rezalet.” deniliyor. Çiçek’in avukatı ve kızı İrem Çiçek ise soruşturmasında babasının 12 isim verdiği iddiasını yalanlarken “Müvekkilim İlker Başbuğ dahil hiçbir komutanın ismini zikretmemiştir. Başbuğ’un soruşturma sırasında ismi hiç geçmemiştir” dedi. Çiçek, “Başbuğ’u ifadeye çağırmak için zemin hazırlıyorlar. Islak imza davası da lehimize gidiyor. O yüzden bu davayla birleştirmek istiyorlar. Çünkü Çiçek’le tek başına gitmeyeceğini anladılar. Başka isim arıyorlar” dedi. YARGITAY 4. HUKUK DA RES DAVACILARA TAZM NAT ÖDENMES NE HÜKMETT Özel konuşmayı yayımlayana ceza ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, iddianamede yer alan, dava konusu dışındaki, özel telefon konuşmalarının haber olarak yayımlanmasını hukuka uygun bulmayarak haberin yayınlandığı gazetenin, özel telefon konuşmaları yayımlanan davacılara tazminat ödemesine hükmetti. Ergenekon davasının iddianame eklerinde yer alan ve davanın konusu dışındaki özel telefon konuşmalarının haberlerde yer aldığını savunan davacı, haberin yer aldığı gazete aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açmıştı. Davanın görüşüldüğü Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi, “resmi belge niteliğindeki iddianame ekinden alınıp yayımlanan haberin görünür gerçekliğe uygun bulunduğu” gerekçesiyle tazminat taleplerini reddetmişti. Davacının kararı temyiz etmesi üzerine dosya, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce görüşüldü. Yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmayan daire, kararı oy çokluğuyla bozdu. Davacının suç unsuru içermeyen dava dışı kişi ile yaptığı özel telefon konuşmalarının kimliği açıklanmak suretiyle yayımlandığına işaret eden daire, iddianame ekinde yer alan konuşmaların yayımlanmasının gerekmeyeceğine hükmetti. “Kişinin gizli alanını oluşturan özel yaşamının gizliliğine dokunulamayacağından sıfatı ve konumu ne olursa olsun, kişinin oluru bulunmadan, özel yaşam alanına ilişkin olan haberleşme bilgileri kamuoyuna açıklanmaz” değerlendirmesinde bulunan daire, özel yaşam alanına ilişkin telefon görüşmelerinin yayımlanmasında kamu yararı bulunmadığından, haberin davacının özel yaşamının gizliliğine, haberleşme özgürlüğüne ve kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığını belirtti. Dairenin kararına muhalif olan bir üye de özel konuşmaların da yer aldığı iddianamenin, Türkiye’nin gündemini sarsan ve halen meşgul eden olaylara ilişkin açılan davanın iddianamesi olduğuna işaret etti. Söz konusu davaya ve iddianamesinde yer alan bilgilere kamuoyunun büyük ilgi gösterdiğini savunan daire üyesi, karşı oy yazısında şunları kaydetti: “Davalı gazete iddianame ve eklerini, hiçbir ekleme ve yorum yapmadan aynen yayımlamıştır. Bilindiği üzere, soruşturma sırasında ve özellikle iddianamenin kabulünün ardından yazılı ve görsel medyada bu konularda yazılar çıkmış, haberler yapılmış, açık oturumlar düzenlenmiştir. Bunların Anayasa ile güvence altına alınan basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Kişilik haklarına saldırının kabulü için aranan şartlar oluşmamıştır. Haber doğru ve gerçektir, yayımlanmasında kamu yararı bulunmaktadır, güncel olup, özle biçim arasındaki denge bozulmamıştır. O halde yayın hukuka uygundur.” Çiçek’in eşine sürgün TBMM’de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı, Bursa Milletvekili Sena Kaleli, tutuklu Albay Dursun Çiçek’in eşi Gülşen Çiçek’in Ankara’da çalıştığı Ümitköy’deki Ziraat Bankası Şube Müdürlüğü’nden Ardahan’ın Hanak ilçesine atanmasını TBMM gündemine taşıdı. Maden ocağında kaza: 1 ölü HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Hakkâri kent merkezinden yaklaşık 55 kilometre uzaklıktaki Kavaklı ile Kaval köyleri arasında bulunan çinko madeninde çalışan iş makinesi arızalandı. Başka bir aracın yardımıyla taşınmaya çalışılan iş makinesi bu esnada devrildi. İşçilerden Mehmet Balıkçı öldü, Mehmet Adıgüzel ise yaralandı. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear