23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 HAZ RAN 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER ÖSYM, YGS cevap kâğıtlarını kaybettiği dört öğrenciye yeniden sınav yaptı, böylece hatasını ‘telafi etti’ 7 13 kardeşiz, sınav kötüydü, okuyamayacağım ÖSYM Başkanı dört yıl daha görevinin başında kalabilir Öğrencilere müjde! MAHMUT LICALI ANKARA Yasal değişiklikle mali ve idari açıdan özerk bir kurum haline gelen ÖSYM toplam 5 farklı skandala imza atarken asaleten atandığı başkanlık görevinde henüz 3 ayını doldurmayan Prof. Dr. Ali Demir, 2015 yılına kadar merkezin başında kalabilir. KPSS’deki kopya skandalının ardından istifa eden eski Başkan Prof. Dr. Ünal Yarımağan’ın yerine Eylül 2010’da merkezi sınav ve yerleştirme sistemleriyle ilgili hiçbir deneyimi ve uzmanlığı olmayan, “Türbana Özgürlük Bildirisi”ne destek veren Prof. Demir vekâletten getirilmişti. Demir’in vekâlaten göreve gelmesinden sonra ÖSYM’nin yapısının silbaştan değiştiren yasa da Şubat 2011’de TBMM’de kabul edildi. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın ortak imzasıyla atanan Prof. Demir’in 4 yıllık görev süresi Mart 2015’te sona erecek. Prof. Demir’in görevine yeni düzenlemeye göre görev süresi dolmadan son verilemiyor. YGS’deki şifre skandalıyla ilgili olarak Prof. Demir hakkında soruşturma açılıp açılmayacağına ilişkin karar da yaklaşık 2 aydır YÖK’te bekletiliyor. Demir’in bu hafta sonu ve gelecek hafta sonu düzenlenecek LYS’nin ardından istifa edip etmeyeceğine ilişkin bir açıklama yapması bekleniyor. AKP’nin seçim öncesi dilinden düşürmediği 15 bin öğretmen ataması yarı yarıya azaltıldı Vaatti, hayal oldu Karne günü geldi çattı slam Yalçın D YARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) YGS’de cevap kâğıtları ÖSYM tarafından kaybedilen dört öğrenci yeniden sınava girdi. Öğrenciler büyük stres yaşadıklarını, sınava konsantre olamadıklarını anlattı. Üç öğrencinin sınava girdiği Dicle Üniversitesi’nde final sınavları da bu nedenle ileriki saatlere ertelendi. slam Yalçın, Ferhat Bingöl, Aydın Gürkan Dicle Üniversitesi (DÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde (İİBF), Sinan Adem ise tatil için gittiği İzmir’de sınava girdi. ÖSYM İl Koordinatörü ve İİBF Dekanı brahim Yıldırım’ın gözetiminde aynı salonda sınava alınan öğrenciler 180 dakika süren sınavın ardından gazetecilere açıklama yaptı. Adaylardan Ferhat Bingöl sınava konsantre olmakta zorlandıklarını söyledi. Geçersiz sayılan sınavın ardından yaklaşık 2.5 ay süre geçtiğini, bilgilerinin ilk sınavdaki gibi taze olmadığını ifade eden Bingöl, ÖSYM’den de sı navın geçersiz sayılması konusunda sağlıklı bir bilgi alamamanın moralini bozduğunu belirtti. Kendimden şüphe eder hale geldim Bingöl, aynı sınav için 2. kez stres yaşadıklarını anlatarak “Kendimden şüphe eder hale geldim. ‘Ne yaptık da sınavımız geçersiz oldu’ diye çok düşündük. Daha sonra sebep olarak bize optik formunuz kaybolmuş denildi. Nasıl oldu da kayboldu, hâlâ merak ediyoruz. Diğer 3 arkadaşımla birlikte hukuk fakültesinde sınava girmiştim. Galiba gözetmenlerin hatasından dolayı mağdur olduk” dedi. Adaylardan Silvan ilçesinin Güçlü köyünde yaşayan İslam Yalçın da “13 kardeşiz. Hem çalışıp hem okulumu bitirdim. Güçlükle hazırlandığım ve umutla sonuç beklediğim ilk sınavım iptal edildiğini öğrendiğimde şok yaşadım. ÖSYM’ye dilekçe yazdım. Bu sınav diğeri kadar iyi geçmedi. Sınava adapte olamadım. Mühendislik okumak istiyordum ama bu talihsizlikle çok zor gibi geliyor” diye konuştu. Bir Gazetecinin Programdan Beklentileri TGRT Haber’de “Ekonomi Kulisi” adlı bir programın yapımcısı, Sayın Başbakan’ın seçim zaferinden kendisine de pay çıkarmaya kalkmış olmalı ki, şöyle söylemiş: “Bakanlar Kurulu kurulsun. Gidip Başbakan’a hayırlı olsun diyeyim. Ondan sonra bu beyefendi ile hesaplaşacağız. Arkadaşın iki çocuğu var. Babalarından uzun süre uzakta kalmasalar iyi olur!” Bu çift yönlü meydan okumayı dünkü gazetelerde okuyunca, ünlü sanatçımız Şener Şen’in yıllar önce TV’de izlediğim bir filmi aklıma geldi. Neşeli Günler adlı o filmde sevdiği kızla evlenmek için müstakbel kayınbabasına yüksekten atıyor ve o arada da “İçişleri Bakanı yakinimdir” diyordu. Bizim TV programcısı ise adını vermediği bir kişiye Silivri Zulümhanesini ima ederek, çocuklarının uzun süre babalarından ayrı kalmak için hazır olmalarını anımsatarak, o filimdeki başrolü oynamaya soyunmuş olmalıydı... Oysa yine dünkü gazetelerde AKP sözcüsü Hüseyin Çelik’in, Başbakan Erdoğan’ın önümüzdeki döneme beyaz bir sayfa açarak başlamak için, kendisine ağır eleştiriler yapan yazarlar hakkında açtığı davalardan vazgeçtiğini belirten açıklaması da yer almıştı. Partisini üçüncü kez ve yine tek başına iktidara taşıyan bir liderin, seçim zaferini ilan ettiği balkon konuşmasından sonra atacağı açıklanan bu adım, söz konusu meslektaşlarım kadar beni de sevindirdi. Mesleğin en kıdemlilerinden birisi olarak, Başbakan’dan, sadece kendisini doğrudan eleştirdikleri için haklarında açtığı ceza ve tazminat davalarından vazgeçmekle yetinmemesini, bu yazı ile istemeyi düşündüm. 67 gazetecinin maruz kaldığı mahut soruşturmalarda, terör şüphelisi olarak suçlandıklarını hepimizden çok daha yakından Başbakan biliyor. Özel yetkili iki ağır ceza mahkemesinin yıllardır sonuçlandıramadığı bu davaların şüphelilerinden Mustafa Balbay, İzmir milletvekili seçildiği için çok büyük olasılıkla dokunulmazlık kazanarak özgür kalırken, Tuncay Özkan bağımsız katıldığı pazar günkü maratonda böyle bir imtiyaza kavuşamamanın bedelini ödemeyi sürdürecek. Bu çarpıklığın herkesten daha çok Başbakan’ın vicdanında yansıyacağından kuşku duymamak mümkün değildir. Hadi sırası gelmişken bir adım daha atarak, pazartesi günü ölümünün birinci yılında kendisini anacağımız Sevgili İlhan Selçuk için de Hükümet Başkanı’na bir hatırlatma yapayım: “O meşum sabah baskını olmasaydı ve İlhan dört günlük gözaltı süresinde bir travma geçirmeseydi, biz Cumhuriyet’çiler ve öteki İlhan dostları, onu yitirmiş olur muyduk?” 60’ıncı hükümetin programının, özellikle ifade özgürlüğünü, her türlü bahaneden uzak olarak güvence altına almakla yetinmeyeceğini, düşünce suçluları için bir genel af yasası çıkartılacağını içeren anlatımlar yansıtacağını ummak istiyorum. Bu umudum TGRT Haber’in Ekonomi Kulisçisini kraldan çok kralcı olmaktan vazgeçirmeye yardım eder mi dersiniz? Allah Erdoğan’ı bu tür akıl hocalarından korusun. Onu sakın kıyaslamayın F GEN ATALAY Ayakta alkışlandılar Büyükçekmece Belediyesi Halk Akademisi Barış Manço Kültür Merkezi’nde piyano, keman, Latin dansları, bağlama, gitar kurslarına giden öğrencilerin yıl sonu dinleti ve gösterisi, görkemli bir finalle AKM Bedia Muvahhit salonunda gerçekleşti. Yoğun bir izleyicinin katılımıyla gerçekleşen gösterilerde eğitmenler, Okan Tolga Mertel, Türker Doğan, Volkan Kılıç, Özcan Ateş beraberinde piyano ve gitar, keman, tango ve salsa, bağlama kursu öğrencilerinin dinletileri ve gösterileri salonu dolduran izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. İlk ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 16 milyon öğrenci, bugün karne alıyor. Karnesi iyi olan öğrenciler tatilin keyfini çıkarmaya hazırlanırken okulda başarısız olanlar, korkulu bir bekleyiş içinde. TÖDER rehberlik uzmanı Turgay Polat, annebabalara, başarısız karnesi olan öğrencilere karşı çok dikkatli olmaları uyarısında bulundu, karneyi bir suçlama aracı olarak görmemeleri gerektiği söyledi. Nedenleri araştırın Karnenin, annebabaya değil, çocuğa ait olduğunu vurgulayan Polat, şunları söyledi: “Çocukların sadece akademik başarısını ölçen bir durum olan karne sistemi, çocuğunuzun kişiliğini belirleyemez. Bu yüzden karnesinde zayıf notu olan öğrencinin öncelikle başarısız olmasına neden olan akademik, sosyal ve duygusal nedenler araştırılmalı. Bu araştırma yapılırken ailenin bir bütün olduğu ve çocukların böyle zamanlarda ailenin desteğine ihtiyaç duydukları unutulmamalı. Bu bütünlük çerçevesinde iyi bir karneyle gurur duyan ebeveynlerin, kırık notlarda da sorumluğu paylaşması gerekir. Çocuğun çalışma alışkanlıkları, ders çalışma ortamının uygun olması, sorumluluk duygusunun yerleşmesi, duygusal sorunlarının az olması da akademik başarıyı etkileyen faktörler arasındadır. Çocuğunuzla iyi bir iletişim kurarak başarısız olduğu derslerle ilgili düşüncelerini dinleyin, kendisini ifade etmesine izin verin. Daha sonra uygun bir şekilde kendi fikirlerinizi söyleyin. Çocuğunuzun akademik başarısını asla başka çocuklarla kıyaslamayın.” 20112012 öğretim yılı, 19 Eylül 2011 tarihinde başlayacak Sekiz yılda sekiz kez ismi değiştirildi Okul böyle bir eziyet görmedi stanbul Haber Servisi Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, 5 dönemdir sürdürdüğü belediye başkanlığı süresince ilçeye toplam 28 okul kazandırdığını anımsatarak “Bu okullar içinde en küçük olanına Büyükçekmece Dr. Hasan Akgün lköğretim Okulu adı verildi. Okuldan ismim, 8 yılda 8 kez çıkarıldı. Okulun adı ‘Büyükçekmece İlköğretim Okulu’ oldu. Bu duruma son verilmez, protokole uygun hale getirilmez ise sorumlular hakkında dava açacağım. Kazanacağım para ile Mardin’e okul yaptıracağım” dedi. Belediyecilik hayatına 1974 yılında başlayan ve 1994 yılından bu yana Büyükçekmece Belediye Başkanı olarak görev yapan Dr. Akgün ilçeye 20’nin üzerinde okul, 10’a yakın çok amaçlı çeşitli salonlar yaptırdığını anlattı. Akgün, “Okulları, çevremi devreye sokarak yaptırıyorum. Belediyenin kasasından 5 kuruş çıkmıyor. 6070 trilyonluk yatırımı devlete teslim ediyorum” dedi. 1996’da aile olarak bir okul yaptırdıklarını anlatan Akgün, “Okulu açarken dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz okula benim ismimi verdi” diye konuştu. 2002 genel seçimlerinin ardından okulun isminin sürekli değiştiğini ifade eden Akgün, “Geçen hafta eksikleri tespit etmek için okulları gezerken adımın verildiği okulu ziyaret ettim. Okuldan çıktıktan sonra ilçe kaymakamı, lçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne talimat vererek müdür hakkında ‘Hasan Akgün’ü okula neden sokuyorsunuz’ diye soruşturma açtı. Ertesi gün de okulun tabelası değiştirildi” dedi. Akgün “2008’de stanbul Valiliği’nde bir protokol yaptım. 6. maddesinde okulun adının değiştirilemeyeceği yazıyor” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), daha önce duyurduğu 15 bin kadrolu öğretmen atamasını sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesinin ardından boşalan 6 bin 575 kadroya düşürdü. MEB, başvuruların 27 Haziran4 Temmuz’da atamaların ise 6 Temmuz 2011 tarihlerinde yapılacağını açıkladı. Ataması yapılan öğretmenler, 1 Eylül 2011 tarihinden itibaren göreve başlayabilecek. MEB’den yapılan açıklamada, bakanlıkça 1226 Mayıs 2011 tarihleri arasında başvuruya açılan 30 bin öğretmen kadrosuna sözleşmeli pozisyonda görev yapanlardan, kadroya geçmek üzere başvuran ve KPSS puan üstünlüğüne göre kadrolu öğretmenliğe ataması yapılanlardan boşalacak pozisyonlara daha önceki yıllarda olduğu gibi sözleşmeli öğretmen görevlendirmesi yapılacağının duyurulduğu anımsatıldı. Açıklamada, 4 Haziran 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “632 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname” hükümleri çerçevesinde, resmi eğitim kurumlarında halen görev yapan sözleşmeli öğretmenlerin kadrolu öğretmenliğe geçişlerine imkân sağlandığı belirtilerek bu kapsamda görev yapanların başvuruları doğrultusunda 14 Haziran 2011 tarihinde kadroya geçişlerinin yapıldığı kaydedildi. 1 Haziran 2011 tarihinde yapılan kadrolu öğretmen ataması kapsamında ilk atama çeşidiyle atanan 14 bin 277 sözleşmeli öğretmenden, söz konusu kararname çerçevesinde kadrolu öğretmenliğe geçenlerden boşalan ve boş olan toplam 6 bin 575 kadroya yeniden kadrolu öğretmen ataması yapılacağı bildirildi. Alevilerden hak ihlali raporu AMASYA (Cumhuriyet) Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) bünyesinde Alevilere yönelik hak ihlallerini araştırma kurulu oluşturuldu. Ali Yıldırım, Gülağ Öz, Hasan Harmancı, Kelime Ata, Kemal Bülbül, Necdet Saraç, Önder Aydın, Yüksel Işık’tan oluşturulan araştırma yayın kurulu, Alevilere yönelik hak ihlallerini her ay düzenli olarak araştırıp rapor haline getirerek kamuoyuyla paylaşacak. Kurulda Alevilere yönelik birçok hak ihlalini haberleştiren gazetemizin Amasya muhabiri Mehmet Menekşe de yer alacak. “Alevi Rapor” adıyla yayımlanacak ve basına dağıtılacak olan rapor büyükelçilikler ve Avrupa Parlamentosu başta olmak üzere bütün Avrupa’da ilgili kişi ve kurumlara dağıtılacak. Alevilere yönelik hak ihlalleri ile başvurunun aşağıdaki adreslere yapılacağı belirtildi: alevihakihlali@gmail.com, Telefon: 03124801555, Faks: 0312 4801575. Mektup adresi: Sokullu Mehmet Paşa Cad. İğde Sokak No:24, 06450 Dikmen / Ankara. ‘60 bin atama yapılmalı’ Türk EğitimSen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada MEB’in 2011 yılı için ağustos ayında 55 bin öğretmen ataması yapılacağına ilişkin açıklama yaptığını anımsattı. 1 Haziran’da seçim yatırımı olarak 28 bin 486 öğretmen ataması yapıldığını belirten Koncuk, söz konusu atamaların yaklaşık 15 bininde sözleşmeliler kadroya geçirildiği için yeni atanacak öğretmenlerin mağdur olduğunu kaydetti. Koncuk, “MEB, 6 Temmuz tarihinde 6 bin 575 kadrolu öğretmen ataması yapılacağını açıkladı. Başbakan’ın açıklamasına göre MEB’in ağustos ayında atayacağı öğretmen sayısı ise sadece 10 bin. Bu kadar az sayıda alım ne atama bekleyen öğretmenlerin talebini, ne de öğretmen ihtiyacını karşılayacaktır” diye konuştu. Koncuk, öğretmenlerin yaşadığı belirsizliğe son verilmesi ve ağustos ayında en az 60 bin kadrolu öğretmen ataması yapılmasını istedi. ‘Asteğmenin intiharı araştırılsın’ KÜTAHYA (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde, 8 Haziran’da karakoldaki odasında ölü bulunan Piyade Asteğmen Fikret Kaymak’ın (23) ailesi, oğullarının intihar ettiğine inanmadıklarını belirterek olayın araştırılmasını istedi. Kütahya’da yaşayan baba Yaşar Kaymak, oğlunun intihar ettiği söylenince üzüntüsünün kat kat arttığını belirterek, “Alnımıza sürülen intihar lekesinin silinmesini istiyoruz. Oğlum nerede ölmüşse o mermi de oradadır. Kriminal laboratuvarlarında bu olay incelensin. Gerçekleri söylesinler. Kaza kurşunuysa veya teröristler vurduysa anlatsınlar” dedi. Şemdinli’de, Tekeli 2. Hudut Karakolu’nda görevli Piyade Asteğmen Fikret Kaymak, 8 Haziran’da, karakoldaki odasında vurulmuş halde ölü bulunmuş, olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı. Tatilde ne yapmalı Eğer sınavlara hazırlanıyorsanız öncelikle okuldan dolayı geride kaldığınız konuları tamamlayın. Tatilde mutlaka birinci dönem gördüğünüz konuları kısa bir şekilde gözden geçirin ve her konu ile ilgili 1520 soru çözerek iyi bir tekrar yapın. Kendinize ders dışında zaman ayırın, arkadaşlarınızla birlikte sosyal faaliyetlerde bulunun. Bilgisayar oyunlarına günde iki saatten fazla zaman ayırmayın. Günlük ders programınızı tamamladıktan sonra, mutlaka dışarı çıkın, temiz hava alın. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear