23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 17 HAZ RAN 2011 CUMA 6 Diyarbakır’da C4 ele geçirildi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde terör örgütü PKK’ye ait 900 gram C4 patlayıcı ele geçirildiği bildirildi. Diyarbakır Valiliği’nden yapılan açıklamada, patlayıcının terör örgütü PKK üyeleri tarafından suikast yapmak amacıyla kullanılmak için sokulurken güvenlik güçleri tarafından kontrol arama noktasında ele geçirildiği belirtildi. Patlayıcının etkisiz hale getirildiği belirtilen açıklamada, soruşturmanın sürdüğü kaydedildi. Ele geçirilen patlayıcının tahrip gücünün de oldukça yüksek olduğu vurgulandı. HABERLER TBMM’deki ilk Süryani vekil Dora, sadece bir etnik grubun temsilcisi olmadığını söyledi: Milletin vekiliyim ADNAN AVUKA Doğal Bir Patlama HERKES şaşkın. Başta medya ve ardından bütün toplum. “Ne çabuk birbirine girdi CHP’liler” diye soran sorana. Oysa, bu ilk ve hemen beklenen doğal patlamaydı. Büyük patlama, başka biçimde, daha sonra gelebilir. Şimdiki genel seçim sonucuna ilişkin. Kılıçdaroğlu ve takımı eleştiriliyor. Ama, eğer bir başarısızlık veya yetersizlik varsa ortada, ki var, suç, kabahat, en azından kusur, iki takımdadır. Birinin öbürünü suçlamaya hakkı yok. ıllardır, hatta Baykal öncesinden beri, bir konuyu söylemekten dillerde tüy, yazmaktan kalemlerde mürekkep, bilgisayarlarda pil ve “şarj” bitti, sabırlar tükendi. Neydi bu? Devrimci Cumhuriyete direnip diklenen karşıdevrimciliğin karşısında iyi düşünülen, kademelendirilen, sağlam örülen, yasal koşullara uygun olarak birlikte kadrolaştırılan, yeterli eğitilen bir “cumhuriyetçi birliktelik” çok daha önceden oluşturulmalıydı. Seçim dönemi geldiğinde, son olayda BDP’lilerin başardığı ve İşçi Partisi’nin uygulamaya çalışıp başaramadığı modelin tersine, bireysel adaylıklarla değil, bütün illerde partilerin ortaklaşa tek listeleriyle, yani geçen seçimde CHP ile DSP’nin uyguladıkları modelle seçimlere girme yöntemi izlenebilirdi. Öyle bir girişimi hazırlamaya, gerekli çağrıları yapıp kıdemli sıfatıyla uzlaşmaları sağlayarak ortak adayları içerecek tek listeye öncülük etmek, birlikteliğin en büyük partisine, ana muhalefet partisine düşerdi. Bu model, bir tek kalıbın içine doluşarak itişip kakışmak, sonra da açıkta kalmak ya da aynı kalıbın içinde mumyalaşmak anlamına gelmeyecekti. Ortaklaşa elde edilecek cumhuriyetçi başarı, sonraki ortamı iyi değerlendirmeye ve herkesin kendi cumhuriyetçilik tarzına yeniden dönmesine olanak verecek kadar akılcı ve hakça olacaktı elbette. Uygarca davranışlarla çözülürdü sorunlar. Ama, başarılamadı. CHP, çok yanlış, haksız ve izansız bir tutumla bu düşünceyi bir çeşit bir hazıra konma, kendi oluşturduğu bir siyasal kuvvetin hazırına konma biçiminde neredeyse bir arsızlık olarak yorumladı ve iktidar iddiası taşıyan büyük birlikteliğin etkili propaganda gücünü göremedi. şte şimdi, sayıca neredeyse ikiye katlanmış bir AKP iktidarına muhalefet etme görevini yüklenmiş bir CHP var ortalıkta. Bütün umut, o iktidarın artık karşıdevrimci olmaktan vazgeçip akıllı uslu bir “merkez partisi”ne dönüşmesine bağlanmış gibidir. Yani, Atlantik ötelerinden WashingtonPennsylvania karışımı bir yeşil ışığın yakılmasına. Cumhuriyetçilik, bu olaya seyirci kalmayı ve tutarlı bir demokratik patlama yaratmadan durmayı kendi özündeki devrimciliğe yakıştıramaz. TGRT’den spikere veto Haber Merkezi TGRT Haber’deki Ekonomi Kulisi programında, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ismini kullanarak canlı yayında ismini söylemediği birine tehditler yağdıran Ziya Osman Açıkel’in programı kanal yönetimi tarafından yayından kaldırıldı. Açıkel, ismini vermeden bir kişiyi televizyon karşısından çok ağır ifadelerde tehdit etmişti. MARDİN BDP’nin desteklediği bağımsız Mardin milletvekili ve TBMM’nin ilk Süryani temsilcisi Erol Dora, “Ülkemize, insanlığa, demokrasiye, özgürlükler çerçevesinde neler yapabiliriz, bunu düşünüyorum. Ben bir etnik grubun milletvekili değil, milletin vekiliyim” dedi. Kürt sorununun Türkiye’nin en önemli sorunu olduğunu vurgulayan Dora, Süryanilerin, Alevilerin diğer etnik ve dinsel kimliklerin de sorunlarının takipçisi olacağını söyledi. Gazetemize konuşan Dora, önemli bir sorumluluk yüklendiğini belirterek “Sorumluluk çerçevesinde büyük bir yük görüyorum omuzlarımda. Acaba ülkemize, insanlığa, demokrasiye, özgürlükler çerçevesinde neler yapabiliriz bunu düşünüyorum. Ben bir etnik grubun milletvekili değilim. Milletin vekiliyim. ‘BASININ TAVRI BEN NC TT ’ Bazı basın yayın organlarında adaylığı süresince yalan yanlış birçok haber çıktığını belirten Dora, “Benim söylemediğim sözler bazı ajanslarda ben söylemişim gibi yayımlandı. Daha evvel düşüncem ve tavrım neyse yine böyleyim” ifadesini kullandı. dır burası. Manastırın başkalarının gayrimenkullerini alması, işgal etmesi mümkün değildir. Yargıtay aşamasındadır. Ben umuyorum ki bunlar iç hukukumuzda çözülsün, Avrupa’ya taşınmasın. Bir an önce bu sorunun da çözülmesi gerekir” diye konuştu. Bana göre milletvekili seçilen bir insan 74 milyonun vekili olmak zorundadır” dedi. Kürt sorunu çözülmeli Türkiye’nin en önemli sorununun Kürt sorunu olduğunu vurgulayan Dora, “Türkiye’de bütün farklılıkların inançların kendilerine has sorunları var. Alevilerin, Süryanilerin de kendilerine has sorunları var. Kürt sorunu önemli çünkü çatışmalar olmakta, insanlar ölmektedir. Dolayısıyla bu sorun diğer sorunlardan daha da önemsenmesi ve çözülmesi gereken bir sorundur. Diyalogla, barışçıl bir şekilde insanlarımızı kazanarak ve yapılacak bir sivil demokratik çağdaş bir anayasa çerçevesinde bu sorunun çözümlenmesi gerekir” dedi. Süryanilerin sorunlarını da Meclis gündemine taşıyacağını anlatan Dora, “Türkiye’de gayrimüslimlerin hakları uluslararası anlaşma ile garanti altına alınmıştır. Fakat bundan Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler yararlanmaktadır. Ki Süryaniler en eski Hıristiyan olan halktır. Onların yaralandırılmamış olması, anadilde eğitim görememe durumunu ortaya getirmiştir. Kendilerini dışlanmış, ötekileşmiş olarak hissetmelerine vesile olmuştur. Ve büyük ölçüde de göçlere neden olmuştur. Belki haklar tanınmış olsaydı bu göçler de olmayacaktı. İnsanlar anadillerini öğrenme, yazma fırsatını bulabilecekti” dedi. Süryanilerin kutsal mekânlarından Mor Gabriel Süryani Kilisesi’nin tapu sorununu anımsatan Dora, “1600 yıllık bir manastır ihtiyacı huzur Türkiye’nin en önemli Y Türkiye’nin seçim döneminde çok gerildiğini, artık huzura gereksinim olduğunu belirten Dora, bölgede halk arasında ayrışma yaratıldığını, bunu seçim gezilerinde gözlemlediğini ifade ederek, “Halklar arasında bir ayrışma yaratılmıştır. Bunun fazla yoğunlaşmaması gerekir. İnsanlarımızı birbirinden uzaklaştırmamamız, küstürmememiz gerekir. Biliyorsunuz aynı zamanda AB müzakereleri sürüyor. Biz tam üye olmak istiyoruz. İmtiyazlı bir ortaklığı Türkiye reddediyor. Biz de vatandaş olarak bunu reddediyoruz. İmzalanmış sözleşmeler var. Bu sözleşmelerde neler varsa iki taraf bunun şartlarını yerine getirmesi gerekir” diye konuştu. Dicle ve Türk yargılanıyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’dan milletvekili seçilen bağımsız aday Hatip Dicle’nin 10 yıl, Mardin’den milletvekili seçilen Ahmet Türk’ün ise 45 yıla kadar hapis istemiyle yargılandıkları davalara devam edildi. Terör örgütü propagandası yapmak iddiasıyla yargılanan ve duruşmaya katılmayan Dicle’nin davasının KCK dosyası ile birleştirilmesi istemini reddedilerek savunmasının alınması için bir sonraki oturumda hazır bulunmasına karar verildi. Türk’ün ise toplam 45 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Eski A HM yargıcı CHP zmir Milletvekili Rıza Türmen AKP’nin icraatını değerlendirdi: Hak ve özgürlük notu zayıf LHAN TAŞCI İ GRUP OLARAK GEZ LEB L YOR ‘Etek boyu’ tepkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen Merkez Kadın Sekreteri Sakine Esen Yılmaz, Giresun Valisi Dursun Ali Şahin tarafından yayımlanan mezuniyet törenlerine ilişkin genelgeyi kaygı verici bulduklarını belirterek “Kız öğrencilerin etek boylarından sonra sırada ne var çarşaf mı” tepkisini gösterdi. Yılmaz, Şahin’in valilik makamının yetkilerine dayanarak, üzerine vazife olmayan konulara karışmaya başladığını, kendi muhafazakâr dünya görüşünü empoze etmeye ve dayatmaya çalıştığını öne sürerek, valiliğin yayınladığı genelgeyi geri çekmesini istedi. ANKARA Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, AKP yönetimindeki Türkiye’nin insan hakları ve özgürlükler konusunda sicilinin çok kötü olduğunu vurguladı. Yeniden AİHM yargıçlığı AKP döneminde engellenen Türmen, Başbakan’ın seçim gecesi “Bugün hesaplaşma değil, helalleşme günüdür” sözlerini anımsatarak kendisinin helallik verip vermediği sorusuna, “Bu dünyadan çok öbür dünyayı ilgilendiren bir şey. Henüz gitmedim. Gitmeden bir şey söylemek de istemem” karşılığını verdi. Türkiye’de daha çok özgürlükler olması, hukuk devletinin yerleştirilmesi için çalışmalar yürüteceğini anlatan Türmen, AKP’nin iki dönemlik iktidarı süresince AİHM ve sözleşmesi yönünden nasıl bir not aldığını ise şöyle irdeledi: “O notu ben değil AİHM veriyor. AİHM’den en fazla hak ihlali kararı çıkan ülke Türkiye! En fazla davası bekleyen ülke de Türkiye. AİHM geçen yıl 47 ülke hakkında 64 milyon Avro cezaya hükmetmiş. Bunun 24 milyon Avro’su Türkiye’ye ait. Görülüyor ki Türkiye’nin AİHM’deki sicili çok kötü. (...) Devletin yargıyla ilgili sorunları düzeltmesi yükümlülüğü vardır. Bozukluk, aksaklık yasadan ya da uygulamadan kaynaklıysa onları düzeltmek lazım. Alınacak önlemler devletin yükümlülüğünde.” Ulucanlar Cezaevi’nde ziyaret günü ANKARA (AA) Adalet Bakanlığı, Altındağ Belediyesi, Ankara Barosu ve Mimarlar Odası arasında imzalanan protokol çerçevesinde restorasyonu yapılarak müze haline getirilen “Ulucanlar Cezaevi” ziyarete açıldı. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, ziyaretçileri özellikle idamların, işkencelerin yaşandığı dönemlere götüren türkülerin yankılandığı müzede, Muhsin Yazıcıoğlu’nun seccadesi ve süveteri, Hüseyin İnan’ın idamdan sonra üzerinden çıkarılan fanilası, Deniz Gezmiş’in sigarası, kibriti, madeni paraları, ders notları gibi kişisel eşyalarına ilgi gösterdiklerini kaydetti. Müzenin koridorlardaki hoparlörlerinden işkenceleri yansıtan çığlık sesleri yankılanıyor. Müzeyi görmek isteyenler, 10’ar kişilik gruplar halinde sabah 09.0017.00 saatleri arasında birer saatlik turlarla gezebilecekler. ‘SINIR TANIMAYAN GAZETEC LER’ RAPORU şçilerden 41. yıl yürüyüşü ÖDP, Halkevleri ve KESK’in de aralarında bulunduğu çok sayıda parti ve demokratik kitle örgütü, 1516 Haziran Direnişi’nin 41. yıldönümünde Galatasaray’dan Taksim Meydanı’na yürüyüş düzenledi. Galatasaray Meydanı’nda toplanan kalabalık grup, “Güvencesizleştirmeye, taşeronlaştırmaya, işten atılmalara karşı, 1516 Haziran ruhuyla direniyoruz” pankartı taşıyıp, “Genel grev, genel direniş”, “Yaşasın işçilerin mücadele birliği” sloganları attı. Taksim Meydanı’na kadar yürüyen grup adına burada açıklama yapan Hasan Gülüm, işçilerin kazanılmaş haklarına 41 yıldır aralıksız saldırıların sürdüğünü söyledi. Gülüm, “Artan saldırılara karşı 1516 Haziran ruhuyla karşı koyuyoruz. Direnişteki işçilerle dayanışmayı büyütüyoruz” dedi. Direnişin 41. yılı kutlamaları kapsamında, cumartesi saat 19.30’da Göztepe Özgürlük Parkı Açıkhava Tiyatrosu’nda Ali Asker, Grup Munzur ve Marsis grubu işçilerle buluşacak. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU) ‘Kitaptan bomba olmaz’ PARİS (AA) Merkezi Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün “Türkiye’de Medya ve Yargı: Güvensizlik ve Güvenlik Refleksi arasında” adını taşıyan raporu, “Kitaptan bomba olmaz” başlığıyla kamuoyuna açıklandı. Raporda, Türkiye’deki basın özgürlüğü konusunda yaşanan sıkıntılar dile getirilerek, Ahmet Şık, Nedim Şener gibi gazetecilerin derhal ve şart ileri sürülmeden tahliye edilmeleri çağrısı yapıldı. Johann Bihr ve JeanFrancois Julliard imzalı yayımlanan raporun sonuç kısmında, “Son 10 yılda reformlar gerçekleştirildiyse ve medya üzerinde askeri etki hissedilir derecede azalma gösterdiyse de birçok temel yasa gazetecileri sınırlandırmayı sürdürüyor” yorumuna yer verildi. Raporda, Terörle Mücadele Kanunu, Türk Ceza Kanunu’nun 20’nin üzerinde maddesi, Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlara İlişkin Kanun, İnternet Kanunu’nda yer alan bazı maddelerinde, yargının, haber takibini sistemli şekilde baskı altında tutmaya devam ettiği belirtildi. ÇELENK’ N K TABI DEL L OLDU AL CAN ULUDAĞ ‘GAZ’A EMN YET SAVUNMASI ÖMER ŞAN ‘Pantolon giyebilmeliler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz, Meclis kılık kıyafet yönetmeliği ile ilgili yapılması gerekenler olduğunu belirterek,“Hanımefendilerin pantolonlu bir şekilde girmelerini sağlamak lazım. Meclis başkanvekillerimizin kıyafetleri ağır geliyor kendilerine” dedi. Ancak Öz Meclis’te türban tartışmasını başlatmamak için özen göstererek yönetmelikle fazla oynamamak gerektiğini de sözlerine ekledi. C MY B C MY B ANKARA Emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüyle sonuçlanan Hopa olaylarını başkentte protesto eden gruba yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınanların sayısı 18’e yükseldi. Eylemcilerin evlerinde yapılan aramalarda geçen ay yaşamını yitiren avukat Halit Çelenk’in Deniz’lerin idamını anlattığı “İdam Gecesi Anıları” kitabının da “delil” olarak götürüldüğü öğrenildi. Terörle mücadele ekiplerinin önceki gün yaptığı operasyonda 17 kişi gözaltına alınmıştı. Aranan 14 kişiden ise dün ÖDP PM üyesi Ozan Sürer yakalandı. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Önder İşleyen’in evi de polislerce basıldı. Evde bulunan bazı yayınlara da el konuldu. İşleyen ile Ozan Sürer’in aynı evde kaldığı için konutun arandığı öğrenildi. İşleyen hakkında herhangi bir yakalama kararı bulunmamasına karşın bilgisayarına el konulduğu öğrenildi. Önceki gün yaklaşık 20 evde yapılan aramaların ayrıntıları da netleşti. El konulan bilgisayar ve CD’lerin kopyasının şüphelilerin yakınlarına verilmediği belirtildi. Gerekçe olarak de “yeterli teknik olanakların olmamasının” gösterildiği iddia edildi. Suç delili olarak Halit Çelenk’in Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam sürecini anlattığı “İdam Gecesi Anıları” kitabının yanı sıra Lenin’in kitapları, dergiler ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü afişinin de alındığı öğrenildi. Eylemcilerin “Terör örgütü adına faaliyette bulunmak” iddiasıyla suçlandıkları gerekçesiyle özel yetkili savcılık tarafından soruşturulduğu belirtildi. RİZE Emniyet Genel Müdürlüğü, Hopa’da Metin Lokumcu’nun yaşamını yitirdiği olaylarda, “kalabalığı dağıtacak ve etkisiz hale getirecek kadar” gaz kullanıldığını açıkladı. İHD Karadeniz Bölge Sorumlusu Gençağa Karafazlı, “Hopa halkı bizlere, yaşanan olaylar öncesi polisin elinde gözaltına alınacakların listesinin olduğunu iddia etti. Bu gözaltı listesinde, polisin kullandığı gaz sonucu ölen Metin Lokumcu’nun da adının var olduğu söyleniyor” dedi. Ankara Barosu avukatlarından Emre Baturay Altınok, Emniyet Genel Müdürlüğü ile Ankara ve Hopa Emniyet müdürlüklerine birer yazı göndererek, biber gazı kullanımına ilişkin bazı bilgiler almak istedi. Ankara ve Hopa emniyet mü dürlüklerinden konu hakkında yanıt alamayan avukat Altınok’a Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gönderilen cevabi yazıda emniyetin stoklarında “yeteri kadar” gaz ve mühimmat bulunduğu; emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun hayatını kaybettiği Hopa’daki olaylarda ise “kalabalığı dağıtacak ve etkisiz hale getirecek kadar” gaz kullanıldığı şeklinde yanıt verildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK üyesi ve Karadeniz Sorumlusu Karafazlı, “Polis, Hopa’da adeta insan avında. Hopa halkı bizlere, yaşanan olaylar öncesi polisin elinde gözaltına alınacakların listesinin olduğunu iddia etti. Bu gözaltı listesinde, polisin kullandığı gaz sonucu ölen Metin Lokumcu’nun da adının var olduğu söyleniyor. Eğer iddialar doğru ise ortada ciddi bir skandal var” dedi. ‘Gazeteci kolaylıkla yargılanıyor’ Raporda, “Görevlerini yapan veya düşüncelerini açıklayan gazetecilerin tutuklanması, yargılanması, haber kaynaklarına kadar gidilmesi, haber malzemelerine el konulması bir hayli kolay” ifadesi dikkat çekti. Terörle Mücadele Kanunu’nun, demokratik normlarla uyumlu hale gelmesi için yürürlükten kaldırılması veya esaslı bir şekilde gözden geçirilmesi tavsiye edilen raporda, özellikle, “örgüt propagandası yapma”ya dair düzenleme ve terör faaliyetlerinin haberleştirilmesini cezalandıran maddenin yürürlükten kaldırılması istendi. Raporda “Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) ifade özgürlüğüne zarar veren maddeler ya yürürlükten kaldırılmalı ya da derinlemesine gözden geçirilmeli” denildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear