29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y Y S B S B B Y 26 29 25 25 23 25 23 20 19 20 22 24 24 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y B B PB PB PB B B Y 22 23 23 26 32 29 29 29 26 28 24 21 19 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm B Londra Y AmsterdamY Brüksel B Paris B Bonn Y Münih Y Berlin PB Budapeşte Y Madrid Y Viyana Y 14 13 17 18 16 19 19 20 18 18 26 28 20 Belgrad Y 22 Sofya PB 20 Roma A 25 Atina B 26 Zürih B 20 Moskova PB 23 Aşkabat B 29 Taşkent Y 34 Baku B 22 Bişkek B 34 Tiflis Y 24 Kahire A 33 Şam Y 28 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu, Batı ve Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun kuzeyi, Çorum ve Tokat çevreleri ile Adana’nın iç kesimleri sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yaışların İç Ege, Bursa, Bilecik, Eskişehir, Isparta ve Burdur ile Aydın ve Muğla’nın iç kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor. Sabah saatlerinde Batı ve Orta Karadeniz kıyılarında sis görülecek. 28 MAYIS 2011 CUMARTES TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Mayıs GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Öcalan da cezaevinden örgüte, cinayetlere devam etmesi talimatını veriyor. Örgüt; İstanbul’da masum insanlara bombalı saldırı düzenliyor ve Başbakan, gayet rahat, “Olay PKK imzalı” diyor. Vatandaş bacağını kaybediyor, yaralananlar hastanelerde. Oy yitirmeye asla, ne olursa olsun, dünyalar yıkılsın razı olamayan Başbakan; bomba olayından sonra, çocuklara oyuncak, altın dağıtmaya gidiyor. Hükümet böyle. Medyanın hali malum. Yargının bağımsızlık sürecinden bağımlı düzeye nasıl geldiğini anlatmaya da gerek yok. Bugünlerde kimilerinin de maskeleri düşerek gerçekler ortaya çıkınca; yarabbi, ne büyük günah işledik ki, böylesine demokrasiye aykırı yüzlerin yönetiminde yaşamaya mahkum olduk diye insanın içinden kendini sorgulaması geliyor. Örneğin kimi davalardaki gelişmeler daha az mı şaşırtıcı? Seçim derdine düştük. Dikkat çekmeyen bir haber; gizli tanık gerçeğinin ne olduğunu değil, ne olmadığını kanıtladı. Darbeye katılımcı diye içeri alınan Albay Dursun Çiçek; son duruşmada bir gizli tanıklığın ne denli yalancı, uydurma olduğunu açığa çıkardı. Gizli tanık, “darbeci” Albay Dursun Çiçek’i teşhis etmiş. Albay’ın sorduğu sorulara gizli tanıktan aldığı yanıtlar; inanın Aziz Nesin’in güldürü öykülerini bile solluyor: “Soru Madem beni gördün, söyle bakalım, üstümde nasıl bir elbise vardı? Yanıt Hâki renkli asker üniforması vardı. Ben denizciyim, bizim üniformamızın rengi başka. Tamam şimdi hatırladım, beyaz renkli bir üniforma vardı. Yine yalan söylüyorsun. Çünkü sen beni ocak ayında gördüğünü söylüyorsun. Oysa ocak ayında biz siyah giyeriz.” Bu sorgulamadan sonra gizli tanığın Albay Çiçek’i suçlayıcı açıklamalarının değeri beş para eder mi? Karamsar yorumlara insanı; örneğin Ajda Pekkan gibi neredeyse yarım yüzyıllık bir şarkıcının yaptığı açıklamalar zorluyor. Sayısını herhalde artık kendisinin de anımsamadığı, yeni yüzünü biçimlendiren son estetik ameliyatından sonra; Devlet Bakanı Egemen Bağış’a sesleniyor: “Muhteşem vizyonunuzla ülkemizin önünü açtınız. Her zaman sanat ve sanatçının yanındasınız” dedikten sonra, lakin nedense, ne içinse dili fren tutmuyor. Dualar ediyor: “Allah sizi başımızdan eksik etmesin!” Daha önce Köşk salonlarında zamanın cumhurbaşkanına kıl çeken bir başka alaturka kadın şarkıcı da Emine Hanım’ın önüne diz çöküp, “Beraber yürüdük biz bu yollarda”yı birlikte söylüyor. Bu ülkede onurlu yaşamak bedava! Yalakalık para getiriyor, parrrra! Anketler yine boy göstermeye başladı. İktidar tayfası gazetelerden biri dün yine AKP’nin yüzde 48’lerde durduğunu bir ankete dayanarakaçıklıyordu. Heyecandan yoksun seçimin neler getireceği götüreceği; içeride olduğu kadar dışarıda da merak konusu. Örnek: Yazarımız Leyla Tavşanoğlu’na Washington’da bir ABD yönetim yetkilisi, RTE’nin zaten ayakta olan sinirlerini daha bir bozacak bir iki sonuç açıklamış: AKP’nin 367’ye ulaşması hayal. Oy oranı yüzde 38! MHP de baraja takılmaz! Seçimde heyecandan yoksun diyoruz ama, yalnız partiler değil, bireyler de seçim anketleriyle yakından ilgili. Bu ilgiyi örnekleyeyim: 25 Mayıs Perşembe günü Güncel’de ismini vermediğim bir ünlü işadamımızın güvenilir kaynaklardan aldığı bilgilere dayanarak; CHP’nin 12 Haziran seçiminden birinci parti olarak çıkacağını söylediğini yazdım. Genel yayın müdürümüzle beraberdik. Anketlere göre, kesin saptamayı (iddiayı) kuşkuyla karşıladığımda “Sizinle bu konuda bahse girerim” dediğini, hatta bizim mütevazı önerimize karşılık bahsi kaybederse “ne istersek, ama ne istersek alacağını” altını çizerek söyledi. O kadar emindi CHP’nin birinci parti olacağından. Yazının yayımlandığı 25 Mayıs’ta ve dün sabah; “CHP’nin birinci parti olacağını kesin ifadeyle söyleyen ünlü işadamının kim olduğunu soran” yoğun istekler geldi, okurlardan ve partililerden! CHP’nin bu seçimde AKP’den ülkeyi kurtarmasına o denli gönül bağlandı ki; olası sonucu aldığı bilgilere dayanarak, üstelik bahse girecek kadar kesin bir ifadeyle söyleyen ünlü bir işadamının adını yazmak zorunluluğu doğdu: İnan Kıraç’tı. 25 Mayıs’ta da yazdığımı yineleyeyim: 12 Haziran’da; AKP’den bir an evvel kurtulmayı yıllardır özleyen ben, bahsi kaybetmeyi… Sayın Kıraç da kazanmayı bekliyoruz! Politik aktörlerin, önemli mevkilerdeki insanların geçmişten bugüne özel hayatları da inceleme altında. Kimi zaman özel hayatlarındaki zaafların rakipleri hatta bazen başka ülkelerin gizli servisleri tarafından kullanıldığı bilinmeyen şeyler değil. En ünlü devlet başkanlarının sevgilileri, âşıkları, metresleri dün de bugün de haber olmaya devam ediyor. Aslında bütün hayatı en azından birtakım görevlilerin gözü önünde geçen başkanların bile rahatlıkla istediğini yapması ve sonra yine oy almaya devam etmesi herhalde bu konuların çok büyük bir kamuoyu tepkisi yaratmadığına kanıt sayılabilir. Ne Kennedy daha az sevilen bir başkan oldu örneğin ne de Clinton. Berlusconi ve Sarkozy için de bu konulardan dolayı büyük tepki gördüler demek imkânsız. Sonuçta bu olaylar bir suça bağlanmıyorsa kamuoyu bunu özel hayat olarak görüyor. Clinton’ın savcıya ifade vermesinin nedeni de yapıp ettikleri değil, sorulduğu zaman yalan söylemiş ve kamuoyunu aldatmış olmasıydı. En muhafazakâr yöneticilerin bile örnek Bizdeki kaset skandalı farklı. Bizdeki konu bir suç değil doğrudan özel hayatla ilgili. Burada bir kişisel zaaf, bir hata ya da ahlaksızlık varsa da o kişiler ve çevreleriyle ilgili. Bu kişilerin milletvekili ya da kamu görevlisi olarak yaptıkları yolsuzluklar, aldıkları rüşvetler gibi konular değil de doğrudan seks görüntüleri yayımlanıyor. Kısacası bizdeki durum yurtdışındaki skandallardan çok farklı. Burada suçlu olan, görüntüleri yayımlanan kişiler değil yayımlayanlar. Gerek Baykal’a gerekse MHP’li vekillere kurulan tuzaklar, bu görüntülerin çekilmesi, bunun için yapılan faaliyetler, bunların yayımlanması suç. Sonuçta bu itibar zedelenmesi ya da şantajla istenen elde edilse de kamuoyu yoklamalarında görüldüğü üzere çok büyük bir etki de yaratmıyor. Aksine bir mağduriyet duygusu yarattığı da söylenebilir. Şu anda Kahn’ın başına gelenleri bile henüz dava ilerlemediği ve tam olarak ne olduğu anlaşılmadığı halde komplo olarak görenlerin sayısı oldukça fazla. GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Skandallar İşe Yarar mı? gösterip mirasına konmaya çalıştıkları Menderes’in özel hayatı da mahkemelerde didik didik edilmesine karşın onu itibarsızlaştırmamıştı. Son örnekte, IMF başkanının otel macerası kendisine oldukça pahalıya mal olacak gibi görünüyor. En azından konumunu ve politik geleceğini toparlaması zor gibi bundan sonra. Ama bu olay, herhangi bir gönül macerasından farklı. Çünkü burada başkan, bir çalışan tarafından, tacizle suçlanıyor. Balyoz soruşturması kapsamında 5 general, 1 amiral, 1albay ifade verdi öyle gidiyor... İki yıl kadar kaldığımız 4 No’lu Cezaevi’nde ağırlık uyuşturucu suçlularıydı. İlk günlerde sormuşlardı, “Abi biz uyuşturucudan girdik sen neden” diye. “Uyarıcıdan” diye takılmıştım. Suçlama ağır olunca hapis süreleri de uzundu. Tüm tutuklulular yıllarla ifade ediliyordu. 28 Şubat’ta sürgün edildiğimiz 1 No’lu hapishanede daha çok ekonomik suçlular var. Birinci sırayı çek suçları alıyor. Karşılıksız çek... Hukuki deyimle “karşılıksız çek keşide etme suçu”... Bu yüzden tutukluların hemen tümü piyasada kabul gören mesleklerden. Tekstilci, mobilyacı, kasap, tüccar, toptancı, müteahhit, bakkal... Başlangıçta, avukata gidip gelirken, yemek dağıtımı ve benzer hizmetlerde karşılaşınca yakın bir diyaloğumuz yoktu. Türkçemizin koca uyak kazanından birer kepçe alıp adlarına, memleketlerine dağıttıkça selamlarımız sıcaklaştı. Derken dertlerini anlatmak istediler. Öyle uzun diyalog yasak. Ben de mektup yazın dedim. Karşılaşınca konu başlığını söylüyorlar, ayrıntıları mektupla iletiyorlar. Yan koridordaki koğuşlarda kalanlarla böylece haberleşiyoruz. Mektubun ulaşma süresi bir hafta. İletişim çağına selam olsun. Çek suçlarının çok dramatik boyutları var. Büyük çoğunluğu 2008’de “teğet geçen” ekonomik krizin kurbanı olmuş. “Kayıt dışı çalışanlar, kurallara uymuyorlar. Tabii çekle de çok işleri olmuyor. Yasalara uygun hareket edenler ekonomideki ani dalgalanmalardan çok çabuk etkileniyor. 15 gün alacaklarınızı tahsil edemezseniz borçlarınızı ödeyemez duruma düşüyorsunuz. Hazır parayı acil işlerde kullanınca çekleriniz dönüyor ve suçlu hale geliyorsunuz” diyorlar. Çekin vadeli ödeme aracı olarak kullanılmasının bir sonucu. Çekiniz karşılıksız çıktığı an hem borçlu, hem suçlu hale geliyorsunuz. Alacaklı sizi cumhuriyet savcısına şikâyet ediyor. Adli süreç başlıyor. Bu zaman diliminde borcunuzu ödeyemezseniz hapse. Genel olarak her 100 liralık borç için bir gün hapis yatıyorsunuz. Diyelim ki 10 bin liralık çekiniz karşılıksız çıktı. 100 gün hapis yatıyorsunuz. Sonra? Sonrası yine borcunuz borç. Tabii çek kullanmanız yasaklanıyor. Devletin kestiği adli para cezasını da ödemeniz gerekiyor. Reel sektörün içinde olduğunuz için reel sektörün gerçekleri işliyor. Piyasada tutunmanız zorlaşıyor, işyeriniz batıyor. Böyle bir durumda devlet, elinizden tutup işinizi düzene sokarak hem borcunuzu ödeyip hem vergi vermenizi sağlamak yerine, deyim yerindeyse “bir tekme de benden” diyor. Ağır suçlara göre yıllardan çok aylarla hapiste kalan çek suçluları karşılaşınca sıklıkla, “Falanca gün sürem doluyor. Çıkacağım, görüşemezsek hakkınızı helal edin” diyor. Bakıyorum, yine karşılaşıyoruz, surat asık: “Abi hapisteyken işler iyice bozuldu, bir karşılıksız çek daha çıkmış.” Hapishane hesabına göre devlet bir mahpus için günde ortalama 30 lira harcıyor. Bunu tutuklu sayısıyla ve tutukluluk süresiyle çarptığınızda ortaya hiç de küçümsenmeyecek bir rakam çıkıyor. Hapistekilerin yarısının tutuklu olduğu dikkate alınırsa 50 bin kişiyi 30’la çarptığınızda; suçlu olup olmadığı henüz kesinleşmemiş kişiler için devletin günde 1.5 milyon lira harcadığı gerçeği ortaya çıkıyor. Binlerce çek suçlusunun önerisi şu: Bize öncelikle suçlu değil, borçlu muamelesi yapılsın. İşimizi sürdürmemiz sağlansın, istihdama katkıda bulunalım, borcumuzu ödeyelim, vergimizi verelim. Bu konuda AB ülkelerindeki standart ne ise o uygulansın. Mobilyacı Sait, toptancı Ufuk, müteahhit Soner, kasap Tarık, tüccar Özgür bunu öneriyor. Hükümetin elinde kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi de var. Bu sorunu hemen çözebilir. Konu dışarıda farklı şekillerde tartışılıyor olabilir ama, içeride ciddi bir yara var. Komutanlar adliyede İstanbul Haber Servisi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) en büyük tatbikatları “Denizkurdu” ve “Efes”in iptaline neden olduğu ileri sürülen “Balyoz Planı” soruşturması kapsamında, 5 general, bir amiral ve bir kurmay albay şüpheli olarak ifade verdi. “Balyoz Planı” soruşturmasında emekli Albay Hakan Büyük’ün Eskişehir’deki evinde yapılan aramada ele geçirilen yeni belgelere ilişkin ifade vermek üzere 7 muvazzaf asker İstanbul Adliyesi’ne gelirken avukatı aracılığı ile sağlık raporu sunan Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı ise gelmedi. Balanlı’nın önümüzdeki günlerde adliyeye gelerek ifade vermesi bekleniyor. Soruşturma kapsamında Turgut Atman, tümgeneraller Beyazıt Karataş, Nedim Güngör Kurutaş, Bülent Kocapabuç, Tuğgeneral Erhan Pamuk, Kurmay Albay Mehmet Örgen özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar’a ifade verdi. “Balyoz Planı” soruşturmasında emekli Albay Hakan Büyük’ün Eskişehir’deki evinde yapılan aramada ele geçirilen yeni belgelere ilişkin, aralarında emekli Albay Hakan Büyük ile Hava Kuvvetleri’nde görevli Hâkim Albay Bülent Güncal ile 6 asker tutuklanmıştı Erikli Baba Cemevi’ne giden Diyanet şleri Başkanı Görmez, “Dostlara, canlara lokma yemeye geldim. Bu konuda gecikme olduysa üzgünüm” dedi. Görmez “Alevilerin pişirdiği yenmez” inancının kabul edilmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Cemevine ilk ziyaret İstanbul Haber Servisi muzun, hem tarihimizin, Diyanet İşleri Başkanı hem kültürümüzün hem Prof. Dr. Mehmet Görde inancımızın çok büyük mez, Cumhuriyet tarihinde bir zenginliğidir. Yaldün ilk kez Zeytinburnu’nda nızca canlara lokma yestanbul’da cemevi ziyareticuma namazının ardından meğe geldim. Ancak siz, nin ardından Ankara’ya dönen Erikli Baba Kültür Derneği gerçekten çok aşırı bir ilDiyanet şleri Başkanı Mehmet ve Cemevi’ni ziyaret etti. gi gösterdiniz. Bu aşırı ilGörmez, cemevlerinin, arsa Diyanet İşleri Başkanı ginin şahsen mahcubitahsisinden içindeki etkinlikleGörmez, ziyaretinde Erikli yetini yaşıyorum. Çünkü an rin yapılmasına, su parasınd Baba Kültür Derneği ve her zaman olması gereelektrik parasına kadar idameCemevi Başkanı Metin Tarkiyor. Eğer bu konuda siyle ilgili her türlü sorunun orhan ile görüştü, Alevi dedebir gecikme yaşanmışsa, ktiğine tadan kaldırılması gere si Binali Doğan’dan bilgi bu gecikme nedeniyle Görmez, ancak ceişaret etti. aldı. Derneğin bahçesinde şahsen üzgün olduğuedi, mevlerinin bir dinin mab bulunan Erikli Baba Türbemu ifade etmek istiyoifi gibi gösterilcaminin alternat si’ni ziyaret eden Görmez, rum” dedi. inin bilimsel, tarihi dayames Tarhan’a hattat bir imam taGörmez’in ziyareti önnağı olmadığını belirtti. rafından yapılan Hacı Bekcesi basın mensuplarına taşı Veli’nin “İncinsen de inaçıklama yapan Metin Tarcitme” sözünün kaleme alındığı han ise “Ziyaret, Devlet Bakanlığı nezdinde Albir tablo ve Diyanet’in hazırladığı Alevi Bekta eviler ve devletin ilişkileri açısından, çok şi kitaplarından oluşan bir set hediye etti. önemli bir hafıza ve arşiv oluşturdu” dedi. AlZiyaretin ardından açıklama yapan Görmez, evilerin taleplerinden birinin cemevlerinin ibabin yıldır bu topraklarda birlikte yaşandığını be dethane olarak yasal statüye kavuşturulması lirterek “Bizim Allahımız bir, peygamberimiz olduğunu anımsatan Tarhan, “Bu talebin karbir, dinimiz bir, kitabımız bir. Bütün inanç şılanması için de Diyanet’in görüşüne mutlaka esaslarımız bir. Elbette farklılıklar olacaktır ihtiyaç var. Ziyaret talebi doğrudan Diyanet ancak bunlar da hem bizim, hem toplumu İşleri Başkanımızdan geldi” diye konuştu. Görmez: Caminin alternatifi değil Kurmay Albay Mehmet Erkorkmaz’ın da bulunduğu 6 asker “darbeye teşebbüs” iddiasıyla tutuklanmıştı. Soruşturma kapsamında tutuklanan Hakan Büyük’ün avukatı Hüseyin Ersöz yaptığı yazılı açıklamada Büyük’e ait olmayan 60 metrekare büyüklüğündeki 1+1 bir evde 16 polis tarafından hukuka aykırı arama yapıldığını öne sürdü. Ersöz açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Ele geçtiği iddia olunan dijital dokümanların hiçbirisinde müvekkilimizle doğrudan ilgili olduğunu gösteren somut ve inandırıcı bir bulgu da flashdisk içinde yer almamaktadır. Dokümanlarda birçok tarih çelişkileri bulunmaktadır. Kökleri devlet içindeki illegal yapılanmalar ile yabancı istihbarat kurumlarına kadar uzanan bu yasadışı örgütün manipülatif dokümanlar ile sansasyon yaratma amacı içinde olduğu görülmektedir.” Efes ve Denizkurdu tatbikatlarının iptalinin üzerindeki sır perdesi de aralanmaya başlandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ile görüşen Başbakan Tayyip Erdoğan, gazetecilerin tatbikat iptalleriyle ilgili sorusuna yönelik “Biraz fazla muamma haline getiriliyor. Sordum, Genelkurmay Başkanımız, ‘Gerçekten benim tasarrufum’ dedi. ‘Böyle bir tatbikatta, sizin kanaatleriniz çok önemli, sivil yönetim olarak illa da yap diye dayatmamız olmaz’ dedim. Komutanlar ifadeye çağrılmış diye öğrendim. Nedir, ne var ne yok bilemiyorum” yanıtını verdi. Balyoz davası sürerken polisin Eskişehir’de yaptığı aramada, yeni belgelere ulaşıldığı iddia edilmişti. Balanlı’nın 1’inci Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı yaptığı dönemde keşif uçaklarıyla Menzil tarikatına ait Eskişehir Sivhisar’daki Bilvanis çiftliğinde istihbarat çalışmaları yapıldığı ileri sürülmüştü. Adnan Menderes ve arkadaşları anıldı İstanbul Haber Servisi Eski Başbakan Adnan Menderes ile eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan, idamlarının 51. yılında Topkapı’daki mezarları başında törenle anıldı. Demokrat Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ilk anma törenine, partinin il yöneticileri ve milletvekili adayları katıldı. Partinin İl Başkan Yardımcısı Atilla Zeybek, “Bugün Türkiye’de karşılaştığımız her zorluğun, acının ve sancının temelinde 27 Mayıs darbesi yatmaktadır” dedi. Daha sonra, AKP İstanbul İl Gençlik Kolları da Anıtmezar’da bir anma etkinliği düzenledi. İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MazlumDer) üyeleri ise Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın anıtmezarlarının girişindeki yolda kurdukları darağaçlarına, “seçim sandığı”, “terazi”, “hâkim cübbesi” ve Menderes’in fotoğrafını astıkları bir sergi açtı. ddianame kabul edildi Öte yandan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirilen belgelere ilişkin aralarında Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç’ın da bulunduğu 10 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti. Hakkında ilk kez müebbet hapis cezası istenen Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç, halen “Balyoz Planı” davası kapsamında tutuklu bulunuyor. Kurmay Albay tutuklandı İstanbul Haber Servisi Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada ele geçirilen belgelerden birinde, “Amirallere suikast girişimi” iddiasına ilişkin adı geçtiği öne sürülen Kurmay Albay Ümit Metin Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirilerek Özel Yetkili Savcı Salim Duran tarafından sorgulandı. Metin sevk edildiği mahkemece tutuklandı. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear