25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 MAYIS 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 15 Cari açık, JP Morgan raporu ve para politikasına dönük endişelerle döviz zıpladı, İMKB çöktü Piyasaya not darbesi Ekonomi Servisi Amerikan yatırım bankası JP Morgan, yüksek cari açığa vurgu yaparak, Türkiye hisse senetlerinin portföylerdeki ağırlığının azaltılmasını tavsiye etti. Yatırım bankasının yayınladığı raporda, “Türkiye’de yüksek enflasyon, cari açıkta bozulma ve göreceli gevşek politikalar endişe yaratıyor. Zorunlu karşılık oranlarındaki artırımlar banka kârlarına ilişkin tahminlerde fikir birliğini aşağı çekti. Türkiye’nin portföydeki yerini ‘ağırlığını arttır’dan (overweight), ‘ağırlığını Kasap Mladiç Srebrenitsa katliamında 8 bin Boşnak erkeğin ölüm emrini veren Sırp subay Ratko Mladiç’in Sırbistan’da yakalanması haberi, “Gelişme bölgedeki barışa önemli katkıda bulunacaktır” vurgulaması ile verildi. Eski Yugoslavya doğumlu, oralarda yaşanan kanlı hesaplaşmalara tepkili biri olarak duygularımı yokladım; “Barış için geçmişle hesaplaşmak önemlidir” genel değerlendirmesine karşın, “işlevsiz, kötü bir tiyatro oyunu çerçevesinde herkesin üzerine düşen rolü; duygusuz, kusursuz robotlar gibi oynadıkları” izlenimim ağır bastı. Gerçekten kasap Mladiç olup olmadığından emin olmak için önce DNA testine başvurulan, “yaşlanmış, değişmiş” vurgulaması yapılan bu kişinin yakalanması, insanlık suçları adına yargılanmasının simgesel bir anlamı olsa da, çok yapay, kötü bir tiyatro oyununun sahnelenmesi çok fazla sırıtıyor... Yakalanma haberinin eşliğinde Mladiç’in katliamlara komuta ettiği tarihlerde ellerini kollarını sallayarak yaptığı çalışmaların görselleri veriliyor. Bosna işgali, katliamlar, insanlık suçlarının işlenmesi sürecinde bölgede bulunan NATO güçlerinin, ABABD ülkelerinin her şeyi göz göre göre seyrettikleri böylece kanıtlanmış oluyor... Hemen nedenlerine ilişkin özel ilgim bağlantılı birkaç cümlelik bilgilendirme eklemeliyim... Tito Yugoslavya’sının dünyanın denenmiş en anlamlı çokkültürlü model kimliğine karşın, özünde çokkültürlülükten söz edilirken gelişmiş kültürlerin çıkar ittifakı olan AB merkez ülkelerinin, kendi çıkarlarına uymayanı toptan bağırlarına basmaya karşı çıktıklarını anımsamak gerek... AB’nin merkez ülkeleri kendi çıkarları ile uyumlu olarak Yugoslavya’nın parçalanmasında öncelikli rol oynadılar... AB’nin imparatorluklar tarihleriyle de bağlantılı; önce Hırvatistan, Slovenya’nın Yugoslavya’dan kopmasına katkıda bulundular. Sırbistan doğal kimlik kültürü ile Rusya ile bağlantılı kalacaktı. Müslüman ağırlıklı Bosna ve Kosova’nın kaderleri de Rusya ile var olan başta petrol güçlü ilişkilerin de yönlendirmesinde Sırbistan’a terk edilecekti... AB’nin toprakları içinde, Yugoslavya’nın parçalanması ile travma yaşayan, Sırp ırkçılığının beslendiği Sırbistan odaklı Bosna ve Kosova üzerindeki baskılara, fiili işgal, sonra da çete katliamlarına seyirci kalınması işte bu paylaşım, çıkarlar genel tablosundan... Tabii Bosna ve Kosova, Afrika kıtasında, getirisi olmayan bölgeler, topraklar üzerinde kalmadıklarından, AB, ABD’nin ağırlıklı iç kamuoylarına dönük olarak demokrasi, insan hakları, barış ilkeleri çerçevesinde hesap vermek zorunda kaldıkları bir süreç de yaşanmış oldu. Eski Yugoslavya AB’yi zorlayacak çokkültürlü bütünlük kimliğini yitirdikten sonra 9 devletçik olarak, sindirile sindirile belki bir kısmı, belki zaman içinde tümü, arka bahçeye uygun sıralamada AB içine alınacaklar listesine girdikten sonra işler değişti. AB adaylık listesinde AB merkez ülke çıkarları öncelik sıralamasında Sırbistan’ı öne almak ister. İç kamuoyuna da dönük AB kriterleri, engelleri nasıl aşılacak? Sırbistan kanlı tarihi ile hesaplaşacak, AB kriterlerine bağlılık yemini etmiş yönetimler iktidara gelecek... Başından beri ülkesinde saklanmış, akrabalarının arasında istendiği zaman bulunup çıkarılan Miloşeviç’ten sonra sıra Kasap Mladiç’te. Onun yakalanması, savaş suçluları mahkemesinde yargılanması süreçleri dünya medyasında ana haberlere girdikçe ABD, AB siyasi iktidarlarının, insanlığın vicdanı aklanacak... Dünyalılar insan hakları duyarlılıklarına, suçlulardan hesap sorulduğuna güven tazelemiş olacaklar. Gizli suç ortaklıklarının kanıtlanmamış kuşkuları silinecek, emperyal liberal güç odaklarının her şeye rağmen insan hakları, demokrasi için güvence oldukları algılaması tazelenecek... Eski Yugoslaya’nın 9 devletçiğinin vatandaşları birlikte barış içinde yaşarken yakaladıkları insanca yaşamdan çok uzağa, yoksulluğa, yoksunluğa savrulmuşlar... Müslümanları, Tito sonrası sürekli yoksullaşma, yoksunlaşma, parçalanma, toprak kaybetme travmasında... ayrımcılık tuzaklarında düşman belleyen Sırplar çetelerin cinayetlerinde kurtuluş aradıklarını unutmak isteyecekler... İçlerinden çıkmış çete başlarını teslim ederek, günah keçisi ilan ederek, suç ortaklığından arınma, en azından sessiz kalmanın ayıbından sıyrılma, en çok da bir yerlerden AB’ye yaklaşarak yeni kurtuluş reçeteleri arayacaklar... ABDAB önce dünyanın gözü önünde suçlu ilan edilen siyasi iktidarların devrilmesini istediler. Yüz binler Belgrad meydanlarında toplanarak, Soros destekli fonlar, demokratik sivil toplum örgütlenmeleri eliyle istenen iktidar değişikliklerini gerçekleştirdiler... Yoksulluk, yoksunluk, çaresizlik cenderesini kıramadılar. AB üyeliği arka bahçeden de olsa giderek daha büyük umut haline geldikçe, çete başlarının teslim edilmesi, kanlı yakın tarihle hesaplaşılması dayatması daha güçlü gündeme girdi. Katil lakablı Miloşeviç’i teslim etmek yetmedi, sıra Kasap Mladiç’te... Hepsi çaresiz geriye püskürtülmüş Tito Yugoslavyası’ndan çıkmış 9 devletçiğin vatandaşları, kaçınılmaz biçimde aralarında yürüyen ekonomik, sosyal, siyasal ilişkiler ağında bir araya geldikçe özlemle birlikte paylaştıkları barış içindeki güzel, refah toplumu günlerini anıyorlar... Nasıl olduğunu bile anlayamadan, birbirlerini boğazlayarak bugün geldikleri koşullara hayıflanıyorlar... JP Morgan’ın Türk hisse senetleri için tavsiye notunu negatife çevirmesi piyasaları karıştırdı. Dolar uzun bir aradan sonra ilk kez 1.61 TL’nin üzerine çıkarken, borsa yüzde 2.11 çakıldı. Borsadaki düşüşten en fazla banka hisselerinin etkilendiği görüldü. azalt’a (underweight) düşürüyoruz” denildi. Yüksek cari açık, Merkez Bankası’nın (TCMB) para politikası kararlarında piyasanın gerisinde kaldığına yönelik artan endişelerine JP Morgan’ın Türkiye hisse senetlerinin ağırlığının azaltılmasını tavsiye etmesi de eklenince yabancı çıkışları hızlandı. Bu durum dolar/TL ve gösterge faizin yükselmesine neden oldu. Spot piyasada yüzde 8.89 seviyesinden açılan gösterge faiz, gelen satışlarla yüzde 9.05 seviyesine kadar yükseldi. Faiz yüzde 8.97 seviyesinden kapandı. Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert, “TCMB’nin faiz kararı öncesinde zaten cari açık kaygıları ile çıkış vardı, faiz kararı sonrasında ise yabancılarda TCMB’nin piyasanın gerisinde kaldığı algılaması güçlendi. Öte yandan yabancı bir kurum tarafından çıkarılan rapor da negatif algılamaya katkıda bulundu” dedi. Dolar 1.61’in üstüne fırladı Raporun etkisiyle TL hızla değer kaybetti. İstanbul serbest piyasada dolar 1.6125 liraya çıktı, 1.6060 seviyesinden kapandı. Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Hafta boyunca olduğu gibi dün de piyasada olumsuz hava devam et ti. Amerika’dan gelen özellikle olumsuz büyüme verileri ve Yunanistan krizi yurt dışında havanın düzelmesini engelledi. İçeride de özellikle cari açık sorunu TL satışında etkili oldu. JP Morgan’ın tavsiyesi olumsuz havayı arttırdı” diye konuştu. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda da (İMKB) satışlar arttı. Dışarıdaki olumlu havaya rağmen İMKB ilk seans kapanışında yüzde 2.14 düşüşle 62 bin 389 puan seviyesine geriledi. İMKB günü yüzde 2.11 düşüşle 62 bin 407 puandan tamamladı. Ata Yatırım Fon Yönetim Müdürü Serdar Pazı, endeksteki düşüşte JP Morgan’ın raporunun da etkisinin olduğunu belirterek, “Raporda bankaların kârlarıyla ilgili tahminlerin aşağıya çekilmesi var. Bu etkili oldu. Ayrıca yurtdışından ayrışmayı da koruyamadık” dedi. Bankacılık endeksi yüzde 2.51 düşüşle günü tamamladı. Elektrikte her şirkete ek süre verilecek Ekonomi Servisi Elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirme ihalelerini kazanan şirketlere verilen devralma süresi bu ay sonunda sona ererken, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) tüm şirketler için süreyi uzatması bekleniyor. İhale kazanan şirketlerden bir yetkilinin Reuters’a verdiği bilgiye göre, ÖİB’nin şirketlere devirler için ek süre vereceği görüşü ağırlık kazandı. Ek sürenin ne kadar olacağı konusunun henüz netleşmediğini ifade eden kaynak, “Bu konseptin içine tüm şirketler dahil edilecek. Boğaziçi, AYEDAŞ, Gediz, Toroslar, Trakya, Dicle ve Vangölü EDAŞ’ın bu kapsamda değerlendirilmesi düşünülüyor” dedi. Çağrı merkezleri Anadolu’yu keşfetti Türkiye’de ekonomik büyüklüğü 1.4 milyar liraya ulaşan çağrı merkezleri sektörünün teşvik kapsamına alınması, Pekkan’a göre, Doğu ve Güneydoğu’da istihdam açısından yüzleri güldürecek. OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA ekkan: Bahadır P le Teşvik lda üç yı Anadolu, rk değil yalnız Tü tırımcıyı a yabancı y ecek da çek tihdam rakamı da 85 bine ulaşacak. Yeni yatırımlarla Doğu illerindeki istihdama önemli katkı sağlayan çağrı merkezlerinde ortalama maaşlar da 1250 TL’yi buldu. Malatya, Sivas, Bitlis, Erzurum, Erzincan, Bingöl ve Diyarbakır gibi Doğu illerinin yanı sıra Gümüşhane, Afyon, Kayseri, Düzce, Antalya ve Eskişehir çağrı merkezi yatırımcıları için önemli illerin başında geliyor. Önümüzdeki hafta BSH, Samsun’da kurduğu çağrı merkezini açmayı planlıyor. Emekliye ‘eksik zam’ yok Ekonomi Servisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, “eksik zam” konusunda emeklilere kötü haber verdi. Çalışma Bakanı, “Sosyal Güvenlik Kurumu’nca yapılan işlemler tamamen yasalara uygun olup herhangi bir hata veya eksik ödeme söz konusu değildir” dedi. CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz, SSK ve BağKur emeklilerine 20022006’da eksik zam ödendiği iddiasını Meclis’e taşıyarak konuyu Dinçer’e sordu. Soru önergesini yanıtlayan Dinçer, SSK emeklilerine 75, BağKur emeklilerine de 75 veya 100 TL seyyanen artış yapılarak çok daha yüksek oranda bir artış sağlandığını söyledi. Malatya dahil Doğu illerinde 5 yılda çağrı merkezine 200 milyon lira yatırım yapıldı. Son 5 yılda çağrı merkezlerine 200 milyon liralık yatırım yapılırken, bu alanda Diyarbakır, Bingöl, Sivas, Erzurum, Erzincan ve Malatya gibi Doğu illeri de öne çıkmaya başladı. En büyük yatırımı Erzincan çekerken, Erzurum’da 3 farklı merkez kuruldu. Halen orta ve büyük ölçekli toplam 1300 çağrı merkezinde 40 bin civarında kişi istihdam ediliyor. Yalnız son yıllarda gösterdiği büyümeyle değil, çalışma koşullarının sıkıntılarıyla da gündeme gelen çağrı merkezlerinin, kısa bir süre önce teşvik kapsamına alınarak, devlet tarafından tanımlanan bir sektöre dönüştüğünü dile getiren Çağrı Merkezleri Derneği Başkanı Bahadır Pekkan, zaten Anadolu’nun yatırım çekmeye başladığını, sektörün teşvik kapsamına alınmasıyla yalnız yerli değil, birkaç yıl içinde yabancı yatarımcıyı da Anadolu’ya çekeceğini dile getirdi. Uygulama kapsamında çağrı merkezleri de 4. Bölge’de vergi indiri Standart getiriliyor Derneğin en büyük amaçlarından birinin, çalışanlara rahat bir mesai geçirmeleri için gerekli standartları sağlamak olduğunu belirten Pekkan, yapılan çalışmalar ve verilen eğitimlerle, sektörün artık bu sorunlarla gündeme gelmesinin sağlanacağını dile getirdi. Sektörde çalışanların yaş ortalaması 2628 ve yüzde 70’i kadın. Asgari 1 milyon lira yatırım yapanların teşvikten yararlanabileceği 4. Bölge’de Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane, Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan, Van, Muş, Bitlis, Hakkâri, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt yer alıyor. Bahadır Pekkan mi, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi, faiz desteği gibi teşvik unsurlarından yararlanabilecekler. Buna göre, 31 Aralık 2010’a kadar başlayan yatırımlar için yatırıma katkı oranı yüzde 60 olurken, uygulanacak kurumlar vergisinde yüzde 90 indirim saptanmış bulunuyor. 31 Aralık 2011’e kadar başlayan yatırımlar için ise yatırıma katkı oranı yüzde 55, kurumlar vergisinde yüzde 90 indirim oranı belirlendiği bilgisini veren Pekkan, 4. Bölge’nin oldukça geniş bir alanı kapsadığını da söyledi. Pekkan’ın verdiği bilgiye göre, ekonomik büyüklüğü 1.4 milyar TL’ye ulaşan ve son 5 yılda 200 milyon liralık yatırım yapılan çağrı merkezleri, yatırımlarını Doğu’ya yöneltti. 35 bin çağrı masasında 40 bin kişilik istihdam yaratan çağrı merkezlerinin 2015’e kadar her yıl yüzde 16 büyümesi beklenirken is Çiftçiden Bakan’a tarım dersi Ekonomi Servisi Kısa bir süre önce Tarım ve Köyişleri Bakanı M. Mehdi Eker’in, BARIŞ YAMAN “Çiftçi tarımı ifadesinin bilimsel bir karşılığı yoktur. Bu ifadeye literatürde rastlanmamıştır” açıkKONYA Selçuklu laması, çiftçileri ayağa kaldırdı. “Çiftçilik tarımı” taZiraat Odası (SZO) nımının yasalarda yer aldığının altını çizen ÇiftçiSen GeBaşkanı Faruk Çöknel Başkanı Abdullah Aysu, dünya üzerinde tarımsal ürelü, devletin bankalar timi, çok sayıda köylü ve çiftçi ile az sayıda şirketin yaparacılığıyla kullandırtığını, yapılan tarımsal üretimin mesleki adının da çiftçilik dığı kredilerin; büyük olduğunu dile getirdi. “Türkiye’de hükümetin tarım poişletmeler kurularak litikaları tarımı şirketleştirmeye, yani çiftçiliği ortadan tekelleşmenin önünü kaldırmaya yöneliktir. Her ne kadar hükümet açtığını ve orta ölçekli çiftçiliği yok saysa da, çiftçiler çok zor şartlarda çiftçiyi yok olma noktadahi hâlâ üretime devam etmekte ve varlığını sına getirdiğini söyledi. sürdürmektedir” diyen Aysu, bakanın rastSZO Başkanı Faruk Çöklü, lamadığı tanımların Ziraat Odaları ve ZiAKP’nin seçimler öncesinde raat Odaları Birliği Kanunu’nda; Madreklam kampanyalarında kullande 1/A’da, ayrıntılı bir şekilde dığı “2002’de 269 bin TL olan tayapıldığını belirtti. rımsal destek, 2010 yılı itibarıyla 329 Çiftçi yok olmak üzere milyon TL’ye çıkarıldı” ifadesini değerlendirdi. Devletin bankalar aracılığıyla kullandırdığı kredilerin; büyük işletmeler kurularak tekelleşmenin önünü açtığını ileri süren Çöklü, “Büyük işletmelerin tekelleşmesi, küçük ve orta ölçekli çiftçiyi yok olma noktasına getirdi. Zor şartlarda geçimini sağlamaya çalışan çiftçimiz şu anda zarar ediyor. Sütleri para etmiyor. Hayvanlarını kestiremiyorlar, çünkü büyük işletmeler gıdaya yön verir durumda” dedi. 2002 ve 2003’te mazotun litresinin 1 lira 50 kuruş; bugün 3 lira 50 kuruş civarında olduğunun altını çizen Çöklü, gübre ve enerji başta olmak üzere tarım sektöründe girdi maliyetlerinin ciddi oranda yükseldiğini vurguladı. Çöklü “Konya Ovası’nda çiftçi, 2002’de 1 ton buğdayını 500 TL’den satabilmekteydi. Hükümetin 2010’da açıkladığı taban fiyatı hâlâ bu seviyede” diye konuştu. MARAŞ ASLANI LEE COOPER’I UÇURACAK Kot markası Lee Cooper’ın Türkiye üretim ve perakende lisansını satın alan Kipaş Holding, ilk mağazasını ağustosta açıyor. İstanbul, Ankara, Denizli, Gaziantep, Adana, Bursa olmak üzere 2011 sonuna kadar 15 mağazayı hizmete açacak şirket, 3 yılda 200 mağaza hedefliyor. Bölgede Maraş Aslanı ile tanınan şirket, Lee Cooper’ı da Maraş Aslanı ile uçuracak. THY’DEN SELAN K’E 1881 SAYILI SEFER İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Selanik’e ilk seferi gerçekleştiren “TK 1881” sefer sayılı uçağın aralarında Topçu, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, THY yöneticileri ve gazetecilerin de yer aldığı yolcuları, Selanik Havalimanı’nda çiçeklerle karşılandı. 10 yıl aradan sonra yeniden seferlere başlayan THY, haftada 4 sefer yapacak. THY, bu hatla yılda 10 bin yolcu taşımayı hedefliyor. MASTERCARD: EN DEĞERL F NAL C MY B MasterCard tarafından yaptırılan “Spor Ticaretinin Kalbi” raporuna göre, Avrupa’nın en büyük kulüpler arası finalinin değeri yaklaşık 369 milyon Avro. Bu rakam, geçen yılın finaline göre 17.5 milyon Avro’luk bir artış anlamına geliyor. Araştırmaya göre; Londra, ev sahibi şehir 52 milyon Avro kazanacak. Cumartesi gecesi kazanan kulüp, sahadan tahmini 126 milyon Avro, kaybeden taraf da yaklaşık 73 milyon Avro’luk bir gelirle ayrılacak. Bu da Manchester United FC ile FC Barcelona’nın son 2009 Roma karşılaşmasına kıyasla 16 milyon Avro’luk bir artış. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear