11 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 12 MAYIS 2011 PERŞEMBE 4 yaşam alanları acımasızca yağmalanıyor, İstanbul bir yandan İzmit’e, öbür taraftan Tekirdağ’a dayanan bir ur kente dönüşüyordu. Talan yağma ve avanta ekonomisinin yeni kaynağı İstanbul rantıydı. Sürdürülebilir bir kalkınmayı yurt düzeyine yayıp nimetleri elden geldiğince her yana eşit, her vatandaşa hakça bölüştürülmüş bir gelir dağılımını sağlamak yerine, varsılla yoksul arasında olduğu gibi, bölgeler arasında da büyük eşitsizlikler gösteren bir model benimseniyordu. Tayyip Erdoğan’ın “çılgın” projesi “kanal”ı da bu çerçeve içinde ele almak gerekir. Gerçekleşebilirliği ve faydası çok tartışmalı “çılgınlığın(!)” İstanbul’a odaklandırılmış olması, İstanbul rantını sömürme fikrinin bilinçaltına kadar yansıdığının kanıtıdır. Başbakan’ın dün açıkladığı İstanbul’a biri Asya, öbürü Avrupa yakasında konumlandırılacak, birer milyonluk iki yeni şehir projesi de, Türkiye’nin geri kalan bölgeleri için, hiçbir projesi olmayan, salt İstanbul rantını sömürmeye yönelik AKP ekonomi politikasının yeni bir örneğidir. Ne var ki, artık posası çıkmış olan İstanbul’un yeni yağmalara daha ne kadar dayanabileceğini kestirmek güçtür. Kaldı ki, bu türlü bir ekonomik modelin, bölgesel dengesizlikleri arttıracağı, büyük sakıncalar yaratacağı, İstanbul’u sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan olduğu kadar güvenlik bakımından da yaşanamaz bir yer haline getireceği açıktır. Dikkat edilirse, ülkenin geri kalan bölümü için herhangi bir proje üretmeyen AKP iktidarı, kenti her türlü yağmaya açarken yabancı ortakların imtiyazlı konumlarını sürdüreceğini de, proje bazında açıklamalarında belli etmektedir. Galataport’tan tutunuz, Haydarpaşa’nın yağmasına kadar bütün projeler yerli yerinde durmakta, İstanbul en büyük rant paylaşım odağı olma konumunu sürdürmektedir. Her şey, Ferhan Şensoy’un eserinin başlığını çağırıştırıyor: “İstanbul’u satıyorum...” Bu dönem de bir süre sonra bitecek, yağma altında çöken İstanbul ölecektir. HABERLER Erdoğan, MHP ve CHP’ye yasadışı yollarla elde edilip internette yayımlanan görüntülerle yüklendi stanbul’un Taşı Toprağı “İstanbul’un taşı toprağı altın” deyimi Osmanlı’dan kalma. Osmanlı’da mülk iki bölümden oluşuyordu: Dersaadet ve de gerisi. Osmanlı’da önce, sarayın bulunduğu payitahtın gereksinimleri karşılanırdı. Gerisi daha sonra düşünülürdü. 1453’ten sonra başkent olan İstanbul, bolluğunun simgesiydi ve “İstanbul’un taşı toprağı altın” denir, herkes kapağı buraya atmaya çalışırdı; ama her ipini koparan da İstanbul’a gelemezdi. Bu fikrin günümüze kadar sürdüğünü, Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı sırasında, İstanbul’a pasaportla gelme görüşünü savunduğunu anımsatalım. Demokrasi döneminde ayak kokulu popülizm güya elitizme karşı çıkarak, İstanbul’u küçümsemeye, horlamaya, başladı. “Bizans Dükalığı” teşbihi, sonradan aile boyu liboşluğunu bozkırın emrine sunacak olanlar tarafından icat edilmiş, ne Türkiye gerçeğiyle ne de sol düşünceyle bağdaşan bir saçmalıktır. Ama Türkiye’nin en büyük üretim merkezini horlamak, küçümsemek ve değerlerini yağmalamak artık, makbul davranış olmaya başlamıştı. Zaten İstanbul da fethin 500. yılından başlayarak Anadolu’nun işgaline açık konuma düşmüştü. İnsanların işgali ile birlikte artık sloganları da değişiyordu. Her türlü kalleşliği, namertliği, dönekliği, üçkâğıtçılığı İstanbulluya yüklemekte beis görmeyen saf ve bâkir Anadolu çocukları, artık “İstanbul’un taşı toprağı altın” diyerek kendilerine geçinecek bir iş bulmak yerine, “İstanbul’un taşı toprağı deniz, yağmalamayan domuz” diyerek, büyük açgözlülükle göçtükleri diyarı yağmalamak çabasına girmişlerdi. Zaten, İstanbul’un fethinden beş yüzyıl sonra başlayan İstanbul’un işgaliyle ekonominin yağma ve talana dayandırılması süreçleri at başı birlikte gitmekteydiler. Talana açılmış olan kentin suları, ormanları, kıyıları, yeşili, nefes alma sahaları, Yine ‘kaset’e sarıldı ÇORLU (AA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim mitinglerinde kaset siyasetine dün de devam etti. Erdoğan, dün Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Atatürk Meydanı’nda düzenlenen mitingde partililere seslendi. Erdoğan, “12 Haziran’dan sonra ilk iş, tam manasıyla ileri demokrasinin egemen olduğu ve halkımın ‘benim anayasam’ dediği bir anayasa. Bu hazırlanıyor. Daha anlaşılabilir, daha küçük bir anayasa. Öyle detay falan değil ve bu milletin anayasası olacak, darbecilerin anayasası değil” dedi. “Bu aralar bir şeyler çıkardılar; kaset siyaseti...” diyen Erdoğan, CHP’nin AKP’yi “kaset siyasetiyle suçlama gayreti içinde” olduğunu söyleyerek, “Siz kendi içinize bakın, içinizdeki hesaplaşmalara bakın” dedi. CHP’nin de MHP’nin de kendi içindeki hesaplaşmaların bedelini ödediğini söyleyen Erdoğan, “Eğer böyle bir şeyin gayreti içinde olsak, biz istihbaratımızı da bununla ilgili birimleri de devreye sokmazdık. Devreye girdiler, bu yayınlar durduruldu” diye konuştu. Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Partilerin veya yönetimlerin bu tür yanlış işlemleri yapanlara karşı takınacağı tek tavır var; ihraç ederBunları ‘özelidir’ diye nitelendirmenin çok çirkin olduğunu söyleyen Başbakan, “Gayri meşru bir olaya, ‘özelidir’ denilebilir mi? Özeli olanın bizler de karşısında oluruz ama gayri meşru olana da biz sahip çıkmayız. Çünkü bize güzel ahlak lazım. Güzel ahlak noktasında bu işi başaramayanların, milletin değerlerine sahip olması mümkün mü? Ben inanıyorum ki, benim Tekirdağlı, Kendisine yönelik ‘kaset siyaseti yapmak’ ve ‘özel hayat’ eleştirilerine yanıt veren Başbakan Erdoğan, “Siz kendi içinize bakın, içinizdeki hesaplaşmalara bakın” dedi. 12 Haziran’dan sonra ilk iş olarak yeni anayasa yapacaklarını belirten Erdoğan, “Öyle detay falan değil ve bu milletin anayasası olacak, darbecilerin anayasası değil” dedi. sin, gönderirsin. Bu yanlışları yapanlar varsa gönder gitsin. ‘Bunlar bize yakışmaz’ de, gönder ama Sayın Kılıçdaroğlu gönderebildin mi? Sayın Baykal ile ilgili kaset çıktığı zaman ziyaret etti, kapıdan çıkınca beraber fotoğraf verdin. ‘Ben aday değilim’ dedin. Ertesi gün ne oldu? Adaylığını ilan etti. Eski genel başkanınla o kasette adı geçen bayan niye aday olamadı? Ama zat, aday oldu. O erkek olduğu için ödüllendirildi. Peki bayan, o ne oldu? Kadınları savunan derneklere sesleniyorum, niye sesiniz çıkmıyor?” Çorlulu kardeşim, milletim, 12 Haziran’da bunlara gereken hesabı soracaktır. Ne olacak? Birisi kaset mağduru oldu gitti, öbürü de kaset mamulü genel başkan olarak geldi. Olay bu” dedi. Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de “O da çıkmış diyor ki, ‘gökkubbeyi başına yıkacağım’ diyor. Sayın Bahçeli, gökkubbeyi başa yıkmayı bırak, sen 12 Haziran sandığına bak, o sandığa bak. O sandıkta halkın neyi, kimin başına yıkacak göreceksin, kimi nasıl gömecek göreceksin” diye seslendi. Bağımsızlara destek Mehmet Ali Alabora, Murathan Mungan, Orhan Dink, Pınar Selek, Ragıp Duran, Sevim Belli, Tahsin Yeşildere’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı, yazar ve aydın, 12 Haziran seçimlerinde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku adaylarını destekleyeceklerini açıkladı. Taksim Hill Otel’de gerçekleştirilen toplantıda destekçiler adına hazırlanan metni okuyan Gençay Gürsoy, “Yüzde 10 seçim barajını sandıkta bir kez daha delmek, parlamentoya ülkenin farklı renk ve seslerinin temsilcilerini göndermek için, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun bağımsız adaylarını destekliyoruz.” dedi. İKTİDARIN GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMASINI İSTEDİ Bahçeli’den ‘seçim güvenliği’ uyarısı TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Bisküviye “püskevit” dediği görüntüleri internette tıklanma rekorları kıran MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Biz püskevit demesini de biliriz, bisküvi demesini de biliriz. Ama Allah bize şehide ‘kelle’ dedirttirmesin” dedi. Seçim çalışmalarını Tekirdağ’da sürdüren Devlet Bahçeli, Veliköy Belediyesi’ni ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli, YGS’deki şifre iddialarına ilişkin soruşturmada savcılığın verdiği takipsizlik kararına ilişkin, “Gençlerimiz karamsarlık ve kaygı içinde. Savcının almış olduğu takipsizlik kararı bunu ortadan kaldıracak gibi gözükmüyor. Siyasi iktidar bunu zamana yayarak ve mevcut haksızlığı giderecek yerde kabulünü sağlayarak gençleri kandırmıştır” diye konuştu. Yaklaşan seçimlerde ilgili basında yer alan bazı haberlerin hatırlatılması üzerine de Bahçeli, “Türkiye’nin belli bölgelerinde seçimlerin nasıl zor şartlar altında yapılacağına dair kimileri tarafından tehdit, kimileri tarafından kaygı var. Biz iki alanı uyarmaya çalışıyoruz. Birincisi milletimiz, ikincisi siyasi iktidar. Milletimizin sandığa gitmesini arzuluyoruz. Siyasi iktidar da sağlıklı bir seçim yapılabilmesi için her türlü güvenliği alabilecek durumda olduğunu ve bu görevi yerine getirmesini istiyoruz” dedi. Bahçeli, internette tıklanma rekorları kıran görüntülerinin hatırlatılması üzerine, “Onu yakinen takip ediyorum ve çok da memnun oluyorum. Ben yoksul çocuklarımızın anlayacağı dilden konuşuyorum. Biz püskevit demesini de biliriz, bisküvi demesini de biliriz. Ama Allah bize şehide ‘kelle’ dedirttirmesin” diye konuştu. Eleştiriye gözaltı MUĞLA (Cumhuriyet) Muğla’da Akyaka AKP lçe Başkanı Mehmet Gümüş ile sohbet ederken duble yol çalışmalarının çevreye zarar verdiğini ve ağaç katliamına sebep olduğunu söyleyen işletmeci, seyahat acentesi sahibi Nurcan Dağ ve yanında çalışan Özlem Önem Alınmışel başbakana hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Akyaka’dan Marmaris’e giderken otomobilinin önü polis tarafından kesilen Dağ, avukatının olay yerine gelmesinin ardından savcılık talimatı bulunmadığı için tutanak tutularak serbest bırakıldı. Mehmet Gümüş ile sohbet ederken hiçbir şekilde başbakanın adını anmadığını ve hakaret etmediğini belirten Dağ, sohbetin ardından Gümüş’ün kendisini “Başbakana hakaret etti” diyerek şikâyet ettiğini söyledi. Gümüş ise gazetecilerin konu hakkındaki sorularını yanıtlamadı. Partisince Çorlu ve Tekirdağ’da düzenlenen mitinglerde konuşan Bahçeli, seçim vaatleri arasında yer alan Hilal Kart hakkında bilgi verdi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear