23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 MART 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 CHP’li Hamzaçebi, 2B arazilerinde vatandaşların devletle sorun yaşadığını belirtti Önseçime sadece 6 ‘evet’ CHP 2007 seçimlerinde sadece 6 ilde önseçim yapmıştı. Bu kez 29 ilde önseçim, 12 ilde eğilim yoklaması yapılması kararı alındı. Göreceli olarak bakıldığında bir “değişim” var, ancak parti içi demokrasi açısından yeterli mi, tartışılır. Elbette yığma üyeler, delege sistemindeki “eski hastalıklar” dikkate alınmalı; ancak CHP’de yeni dönemde “daha fazla parti içi demokrasi” bekleyenlerin hayal kırıklığı da görmezden gelinemez. Parti Meclisi toplantısında Ercan Karakaş ile Atilla Sav büyük kentlerde de önseçim yapılması için önerge verdi. Bu önergeye 80 kişilik PM’den sadece 6 üye “evet” dedi. Ercan Karakaş, Atilla Sav, Yaşar Ağyüz, Perihan Sarı, Levent Eyipişiren ve Enver Aysever. PM’nin eski bakanlardan Fikri Sağlar’ın üyeliğine “hayır” demesi de tartışma yarattı. Bazı PM üyeleri Sağlar’ın ihraç edildikten sonra nasıl partiye, o dönemde genel başkan olan Deniz Baykal’a “hakaretler ettiğini” anlatmış. Herhalde partinin kapıları açtığı “sağ” kökenli kişiler hep CHP’ye “iltifatlar yağdırıyordu!” ‘Mülkiyet sorununu çözeceğiz’ İstanbul Haber Servisi CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 2B arazilerindeki mülkiyet sorununu çözeceklerini belirterek “Şehirleşmenin olduğu yerlerdeki arazileri emlak vergisi değeri üzerinden, sahibi olan vatandaşlara devredeceğiz” dedi. Hamzaçebi, CHP Sancaktepe İlçe Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, iktidarda toplumla, sendikalarla, çalışanlarla ve üreticilerle kavgalı bir hükümetin var olduğunu belirtti. AKP’nin statükonun partisi olduğunu söyleyen Hamzaçebi, CHP’nin ‘Aile Sigortası Projesi’nin, bütün vatandaşlarına, “bu ülkenin vatandaşı olması nedeniyle hak ettiği bedeli kendisine ödenmesi olduğunu” anlattı. AKP’nin kaynağı sorduğunu anımsatan Hamzaçebi “Kaynak, onu taahhüt eden siyasi partinin sorunudur” diye konuştu. 2B arazilerinde vatandaşların devletle mülkiyet sorunu yaşadığını anlatan Hamzaçebi şunları söyledi: “CHP olarak 2B arazilerindeki mülkiyet sorununu çözeceğiz. Şehirleşmenin olduğu yerlerdeki arazileri emlak vergisi değeri üzerinden, sahibi olan vatandaşlara devredeceğiz. Orman köylülerinin yaşadığı yerlerdeyse bu arazileri orman köylülerine bedelsiz olarak vereceğiz. Şehirlerde yapıların olduğu 2B arazilerinde ecri misil sorununu da çözeceğiz. Kadastronun yapıldığı ve hak sahibinin belirlendiği bu arazilerde geçmişe yönelik olarak ecri misil alınması uygulamasına son vereceğiz.” AKP’N N MAR FAŞ ZM ‘Bakanlığa sınırsız yetki’ MURAT KIŞLALI Fırat ve Arslan sürprizi AKP’de, kaç milletvekilinin üstünün çizileceği, yeni vitrinde kimler olacağının yanı sıra asıl sürprizler seçim bölgeleri değişikliklerinde yaşanıyor. “Taban ve örgüt tepkileri” nedeniyle bakanların seçim bölgelerinde sürpriz değişiklikler beklenirken partinin Kürt politikalarında etkili olan 2 ismin de seçim bölgelerini değiştirme talebinde bulundukları öğrenildi. Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, bu kez İstanbul’dan adaylık istedi. Genel başkan yardımcılığından ayrıldıktan sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’ın etrafında çok görünmeyen ve hatta bu kez listeye konmayacağı bile konuşulan Fırat’ın İstanbul’u istemesi sürpriz olarak değerlendirildi. Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan da seçim bölgesinin değiştirilmesini istedi, Ankara’dan adaylık için başvurdu... Akif Hamzaçebi. Erdoğan, 2 yılda 76 soruşturma talebinden yalnızca 1 tanesine onay verdi Bürokratını soruşturtmuyor! FIRAT KOZOK AKP Artık ‘Devlet Partisi’ ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 20072010 yılları arasında bürokratlar hakkında adli ve idari makamlardan kendisine gelen 76 soruşturma izni talebinden yalnızca 1 tanesine onay verdi. CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in yanıtlaması istemiyle verdiği iki ayrı soru önergesinde AKP iktidarı süresince devlet kadrolarındaki trafiği gündeme getirdi. Çöllü’nün sorularını yanıtlayan iki bakanın verdiği rakamlar, AKP’nin 8 yıllık kadrolaşmasını da net bir şekilde ortaya koydu. Buna göre, 3 Kasım 2002’den Ağustos 2007’ye kadar, yani 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde Çankaya Köşkü’ne toplam 4 bin 212 atama kararı gönderildi. Ancak Sezer bu kararların 562’sini geri çevirdi. Sezer’in ardından Köşk’e gönderilen atama kararları ise bir bir onaylanmaya başlandı. 60. hükümetin kurulmasının ardından Köşk’e gönderilen 146 atama kararının yalnızca 1 tanesi geri çevrildi. CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün “Başbakanlığa aynı dönemde kaç bürokrat hakkında adli ve idari makamlardan soruşturma izni verilmesi için yazı gelmiştir? Kaç dosya için izin verilmiştir? İzin verilmeyen dosyalardan kaçı yargıya gitmiştir? Soruşturma izni vermeme kararlarının kaçı yargı tarafından iptal edilmiştir?” sorusunu da yanıtlayan Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Ağustos 20072010 yılları arasında adli ve idari makamlardan Başbakanlık’a 76 ön inceleme talepli dosya geldiğini bildirdi. ANKARA AKP’nin İmar Yasası’nda değişiklik yapan yasa önerisiyle Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın kentsel alan ve kentsel alan dışındaki yetkilerinin sınırsız biçimde arttırıldığı ortaya çıktı. AKP İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar ve arkadaşları tarafından Meclis’e sunulan kanun teklifi ile bakanlığın gerekli gördüğü hallerde plan değişikliği yetkisini alabileceği alanlara “kamu yatırımları, milli güvenliğe dair tesisler, askeri yasak bölgeler, genel sığınak alanları, özel güvenlik bölgeleri, telekomünikasyon tesisleri, büyükşehir belediyesi sınırları dışındaki yanıcı, parlayıcı, patlayıcı madde üretim tesisleri ve depoları, elektronik haberleşme tesisleri ve Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın uygunluk görüşü verdiği yatırımlar” eklendi. CHP Ankara İl Başkanı Doç. Dr. Tarık Şengül “Böylece daha önceleri itiraz edilebilen birçok yatırım hızla uygulamaya sokulacaktır. Ne yazık ki hükümet, iktidar gücünü insafsızca kullanıyor. Bunun adı imar faşizmidir” dedi. 12 Haziran seçimlerinde milletvekili olmak isteyen kamu görevlilerinin “istifa” furyası tamamlandı. Kamu görevlilerinin, özellikle “üst düzeyde” yer alanların ezici çoğunluğunun tercihi AKP oldu ve tam bir “aday adayı” patlaması yaşandı. MHP’nin seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, kamudan AKP’ye yönelik “hücum”un birkaç anlamı olduğu görüşünde: “Demek ki kamuda, farklı siyasi görüşteki devlet görevlileri AKP iktidarları döneminde temizlenmiş. Bu da AKP’nin devlette nasıl kadrolaştığını net olarak ortaya koyuyor. AKP’den milletvekili aday adayı olan isimlerin büyük bölümünün kamu görevlisi olarak elde ettiği gücünü, AKP yararına hem seçim sürecinde hem de sonrasında kullanacaklarını gösteriyor. Bu iki husus AKP’nin artık devlet, statüko partisi haline gelmesinin en somut göstergesidir. Üçüncüsü; bazı kamu görevlileri aday gösterilme şansları olmamasına karşın, ‘AKP’liliklerini tescil ettirmek’ için istifa etmişlerdir.” Anayasa gereği seçim döneminde görevlerinden ayrılarak, yerlerine “bağımsız” isimler atanması gereken Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları da koltuklarını müsteşarlarına devretti. Kılıçdaroğlu’ndan Temel fıkrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında Mardin izlenimlerini anlatırken “‘78 tesis açtım’ diyorsunuz, 78 kişinin istihdamı bile yok orada. Hangi tesisler bunlar? Okulun bacası aktarılmış, çatısı aktarılmış, 2 tane yere badana boya yapılmış, beyefendi tesis açıyor” diye Başbakan Tayyip Erdoğan’a çattı. Kılıçdaroğlu, sözlerini bir “Temel” fıkrasıyla sürdürdü: “Temel yaralanmış, cam silerken elini kesmiş, demiş ki bir aile hekimine gideyim. Kapıyı açmış içeri girmiş, önüne iki kapı çıkmış, birisinde ‘hastalıklar’ yazıyor, diğerinde de ‘yaralanmalar’. ‘Yaralanmalar’ kapısını açmış girmiş içeriye, bakmış orada da iki kapı, üzerinde ‘kanamalı’, ‘kanamasız’. Demiş ben kanamalıya gideyim, parmağımda yara var diye. Kanamalı kapıyı açmış içeriye girmiş, yine önüne iki kapı çıkmış, ‘hayati önemi olan’ ‘hayati önemi olmayan’. ‘Hayati önemi olmayan’ kapıyı açmış, kendisini sokakta bulmuş. Akşam Temel eve gelmiş Fadime sormuş: ‘Nasıl, iyi baktılar mı?’ ‘Vallahi hiç bakmadılar ama organizasyon müthişti’ demiş.” Denizli’nin ‘Horoz’u ötecek mi? DSP Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, genel kurulda yerel basının sorunlarından söz ederken sözü 6 yıldır yayımlanan “Horoz” gazetesine getirdi: “Şubat ayında Denizli’de ilginç bir olay oldu. Denizli Belediye Başkanımız milletvekili adayı olmak için şehirde reklam kampanyasına giriyor ve şehrin değişik yerlerine astırdığı afişlerin kimisinde ‘Beş tane yaya üstgeçidi yaptık’, kimisinde de ‘Yedi tane yaya üstgeçidi yaptık’ diyor. Horoz gazetesi de bunu manşetine taşıyor, ‘Yok mu artıran?’ diye bir manşet atıyor. Denizli’deki bütün yerel gazetelere belediye reklam veriyor ama sadece Horoz gazetesini bundan muaf tutuyor, yani bir anlamda cezalandırıyor ve 25 Şubat günü de Horoz gazetesi, siyah bir sayfayla ‘Taraf olmadık, bertaraf mı edilecektik?’ şeklinde bir manşet atıyor.” Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Burada, belediye mutlaka vermesi gereken bir ilanı vermemişse bunun soruşturulması mümkündür” demekle yetindi. CHP’li Mevlüt Aslanoğlu, “Sayın bakanım, horoz ötecek mi?” diye laf atınca da Arınç şu karşılığı verdi: “Denizli’nin horozu her zaman ötüyor, şehrin simgesi. Yerel gazeteyi bilmem...” Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül parlamentokulisi@gmail.com C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear