29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 MART 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 13 Türkiye’nin dış ticaret açığı ocak ayında yüzde 90 büyüdü Dış ticaret dengesindeki bozulma ocak ayında da devam etti. Yılın ilk ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 67’den 56.7’ye geriledi. Ekonomi Servisi 2011 yılı Ocak ayında, geçen yılın aynı ayına göre Türkiye’nin ihracatı yüzde 22.1 oranında artarak 9 milyar 561 milyon dolara, ithalatı yüzde 44.3 artışla 16 milyar 873 milyon dolara çıktı. Bu durumda ocak ayında dış ticaret açığı bir yıl öncesine göre yüzde 89.4 artışla 7 milyar 312 milyon dolara ulaştı. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 67’den 56.7’ye geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Gümrük Müsteşarlığı işbirliğiyle oluşturulan 2011 yılı Ocak ayına ilişkin “geçici dış ticaret verileri” dün açıklandı. Açıklanan veriler dış ticaretin yapısal özelliklerini bir kez daha ortaya koydu. Buna göre, yüzde 42.8 artış göstererek 12 milyar 505 milyon 927 bin doları bulan ara malı ithalatı, Türkiye ithalatının yüzde 70’ten fazlasını oluşturmaya devam ediyor. Bir ayda 2 milyar 870 bin dolarlık tüketim, 2 milyar 265 milyon 252 bin dolarlık yatırım malı ithal etmiş durumdayız. Petrol için tüm yatırım mallarından daha fazla para ödüyoruz. “Mineral yakıtlar ve yağlar” faslından ithalatımız 3 milyar 734 milyon dolar. Aynı ay “motorlu kara taşıtları” için harcadığımız para da 1 milyar 18 milyon dolar. İhracatın yüzde 91.9’u imalat sanayisi ürünlerinden oluşuyor. En büyük ihracat kalemi 1 milyar 101 milyon dolarla motorlu kara taşıtları ve aksamında. AB’ye yapılan ihracatın payı da yüzde 50.3’ten yüzde 47.3’e gerilemiş durumda. Libya’dan Tahliyeler? Libya’da Kaddafi diktatörlüğünün sona erdirilmesine yönelik başkaldırı, aşiret çatışmalarının da payı olduğu bildirilen kanlı çatışmalar kadar medyatik tartışılan vatandaşlarımızın tahliyesi operasyonları... Kesin rakamı bilemiyoruz, resmi dillendirmelerde 30 bin can, fazlası var eksiği yok.. Libya’da çalışan işçilerimiz, mühendislerimizin can güvenliği, yaşamsal tehdit olanların Türkiye’ye dönüşlerinin sağlanması, tahliye operasyonları, yakınlarının kurtulması için ağlayan yüz binlerce insanımızın gözyaşlarını durduracak. Seçimlere yakın tarihte iktidarın öncelik gündeminde olmaları, medyanın tahliyelere ilişkin haberleri büyütmeleri çok doğal. Propaganda fırsatlarını kaçırmamakta usta iktidarımız, Başbakan Erdoğan başta iktidar sözcüleri, bu fırsatı hiç kaçırırlar mı? Türkiye’nin Libya’dan tahliye operasyonları üzerinden medyatik propaganda dört dörtlük. Yaratılan medyatik havayı değerlendiren bir seçim analizcisi dost, olayı AKP’nin yeni bir seçim şansı ve başarısı olarak değerlendirdi.. Medyatik propagandada kullanma başarısı için tamam da, seçim getirisi olacağı sonucuna varmaya kafam çok basmadı. İngiliz basınının Türkiye’nin tahliye operasyonlarını örnek göstererek kendi iktidarlarını eleştirdiği türden haberler, kısa dönemde getirisi olan propaganda başarısı sayılabilir, doğru. Çin’in bizim ruhumuz duymadan yüz binin üstünde vatandaşı işçiyi geri çektiği internet haberlerinin doğruluk derecesi hakkında da hiçbir fikrim yok. Avustralya’nın çok az sayıda vatandaşı olduğu halde olaylar patlak vermeden günler önce harekete geçip vatandaşlarının geri dönüşü için gerekenleri yapmış olması da bir kıyaslama olamaz. Ben bu bizim için en büyük ölçekli, en hızlı tahliye operasyonu ile nasıl, neden övünebildiğimizi, seçim propagandası getirisi olarak kullanılabileceğini anlayabilmiş değilim... ABD, AB, zengin Kuzey dünyasının başka ülkelerinin yaşamları tehdit altında olan binlerle, on binlerle sayılacak Libya’da çalışan vatandaşları vardı da, tahliye edilemediler mi ki... biz en büyük, en başarılı tahliyeleri yapan ülke olmakla övünüyoruz?.. Hani Erdoğan hükümetleri iktidarlarında Türkiye ekonomisi çok büyümüş, Türkiye en zengin dünya ülkeleri arasında yerini almıştı? Kıbrıs’ta Kıbrıs kökenli soydaşlarımızdan çok daha yüksek sayılarda, çoğunluğu kaçak olarak ve Kıbrıslılara göre kölelik ücretlerinde, koşullarında çalışmak zorunda kalan işçimizin olmasının anlamı ne? Kuzey Irak’ta TalabaniBarzani aşiretlerinin denetiminde yeni zenginler türer, ağırlıklı kara ekonomide gerçekleştirilen çok hızlı yatırımlarda Türk mühendisliği, teknoloji uzmanlıkları, yine ağırlıklı kayıt dışı emekçilerin katkıları hakkında bir fikrimiz var mı? Hem de ulufe gibi paylaşılan ihalelerde öne çıkan şirketlerin teknolojisi, uzmanlığı yetmediği için ikinciüçüncü elden daha ucuza taşeron hizmet niteliğinde... Kaddafi diktatörlüğünden günümüze Libya’da üretim karşılığını alamayarak batan işletmelerimizin trajik öyküleri, çaresizlikler içinde hep unutulmuş, sil baştan Libya yatırımlarında Türk müteahhitlik firmaları başı çekmemiş midir? Riskkazanç ilişkisi içinde firmaların göze alışları üzerinde söylenecek fazla söz olmasa da, on binlerce çalışanımızın olaylar patlak verdiğinde orada olmalarını nasıl yorumlayacağız? Ekonomisi büyüyen Türkiye’nin sayısını bilemediği kadar çok işçisi mühendisinin hem ucuz hem de güvenliksiz koşullarda, ağırlıklı kayıt dışı orada olmaları ne anlama geliyor? Medyatik pazarlama başarılı tahliye operasyonları olunca, medyamız tahliye edilen mühendislerimiz, işçilerimizin gerçek yaşamöyküleri ile doğrudan ilgilenemiyor.. Tabii kaçınılmaz ekmek kapısı Libya’da işlerin bıçak gibi kesilmesi ile ekonomik zarar üzerinden kimi dudak uçurtucu maliyet, zarar hesapları da yapılıyor.. Zaten aylar, aslını arasanız yıllar rötarlı Libya şirketlerinin ödemelerinin durması bağlantılı yeni iflaslar dudak uçurtacak.. Bağlantılı tahliye edilenler, edilmeyenler binlerce mühendis, on binlerce işçi çalışanın hak edilmiş birikmiş alacaklarının uçup gitmesi, uzun süreli yeni işsizler ordusunun ortaya çıkması gerçeği eklenecek... Kameralara takılan, kimi aylardır ücret alamamış işçilerin firma yöneticileri ile kavgaları sadece bir enstantane.. Libya’da çok uzun yıllardır, Kaddafi diktatörlüğü dimdik ayakta iken bile yılların emeğinin karşılığını alamamışlar ortalıkta; bugünün tarihi ile on binler, gözlerini karartmış, emeklerinin karşılığını riske ederek, gerçekten olumsuz koşullarda neden Libya’ya çalışmaya gitmişler ki? Mühendisi, işçisi ile Türkiye’deki işsizlik, çaresizlikten olmasın sakın... İktidara geldikleri günden bugüne Türkiye’yi nasıl kalkındırdıkları, dünyanın en başarılı ekonomileri arasında büyüttüklerinin propagandasını yapan Erdoğan hükümetleri, Libya gibi bir korsan diktatörlük elinde sayısını tam bilemediği, 30 binin üzerinde vatandaşını, çoğunluğu kural dışı düzende işçi olarak çalışmaya mahkum etmiş olmanın hesabını, siyasi bedelini ödemeyecekse... Yoksul daha yoksul... Fark 8.5 kata çıktı Yüzde 20’lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 47.6, en yoksulların aldığı pay ise yüzde 5.6. Buna göre, en zenginlerin toplam gelirden aldığı pay, en fakir yüzde 20’lik gruba göre 8.5 kat fazla. Yoksulluk arttı 2009’da gelirdeki eşitsizlik 0.01 puan yükselerek 8.5 kata çıkarken yoksulluk da arttı. Hesaplamaya göre, nüfusun yüzde 17.1’i yoksulluk sınırının altında. Bu oran, bir önceki yıl, yüzde 16.7 düzeyindeydi. TÜİK’e göre, 10 kişiden 6’sı yoksulluk riski altında yaşıyor. Giysi bile alamıyor Nüfusun yüzde 59.3’ünün hanesinin taksit ödemeleri ve konut alımı dışında borçları var. Yüzde 87.4’ü tatil, eskimiş mobilyayı yenileme gibi ihtiyaçları karşılayamazken yüzde 43.9’u yeni giysi alamıyor. Ekonomi Servisi Türkiye’de 2009’da, önceki yıla göre, yoksulluk arttı ve gelir dağılımındaki eşitsizlik yükselerek 8.5 kata çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “2009 Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması” sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın sonuçları özetle şöyle: Uçurum büyüdü: Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinden gini katsayısı bir önceki yıla göre 0.01 puan artışla 0.415 olarak tahmin edildi. Katsayı, kentsel yerleşim yerleri için 0.405, kırsal yerleşim yerleri için ise 0.380 olarak hesaplandı. Gini katsayısı sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımda bozulmayı ifade ediyor. Araştırma verilerine göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirlere göre oluşturulan yüzde 20’lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 47.6, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay ise yüzde 5.6 oldu. Buna göre, son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20’lik gruba göre 8.5 kat fazla oldu. 2008 yılında bu oran 8.1 kat civarındaydı. 10 kişiden 6’sı yoksul: Eşdeğer hanenalkı kullanılabilir gelirleri üzerinden çeşitli göreli yoksulluk sınırları belirlendi. Hesaplama, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 40, yüzde 50, yüzde 60 veya yüzde 70’ine yapıldı. Gelirler küçükten büyüğe sıralandığında ortaya düşen değer, medyan geliri gösteriyor. Medyan gelirin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre nüfusun yüzde 17.1’i yoksulluk sınırının altında. Bu oran, bir önceki yıl, yüzde 16.7 düzeyindeydi. En düşük gelir Güneydoğu’da: Türkiye’de hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir, 2009’da 21 bin 293 YTL (o tarihte YTL kullanımda bulunuyordu) olarak hesaplandı. Ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirse 9 bin 396 YTL oldu. İstanbul Bölgesi 12 bin 795 YTL ile ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge durumunda. Bunu, 11 bin 501 YTL ortalama gelirle Batı Anadolu Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölgeyse 4 bin 655 YTL ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu. TÜİK araştırmasına göre, kurumsal olmayan nüfusun yaşam koşullarına ilişkin bazı göstergeler şöyle: Yüzde 60.8’i kendilerine ait konutta oturuyor. Yüzde 22.4’ü kiracı. Yüzde 42.2’sinin konutunda “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve benzeri” sorunlar söz konusu. Yüzde 42.9’unun oturduğu konutta “izolasyondan dolayı ısınma sorunu” yaşanıyor. Yüzde 59.3’ünün hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) bulunmakta, bu borç ödemeleri yüzde 29.3’ünün hanesine “çok yük” getiriyor. Yüzde 87.4’ü “evden uzakta bir haftalık tatili”, yüzde 62.5’i “beklenmedik harcamalarını” ve yüzde 82.1’i “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını” ekonomik nedenlerle karşılayamıyor. Yüzde 60.5’i “iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek” yiyemiyor. Yüzde 37.8’i evin ısınma ihtiyacını “yeterince” karşılayamıyor. Yüzde 43.9’u “yeni giysiler” alamıyor. ...Zengin daha zengin Ekonomi Servisi Forbes Türkiye’nin ‘En Zengin 100 Türk’ listesinde bir numaraya 4 milyar dolarlık servetiyle Mehmet Emin Karamehmet oturdu. Semahat Arsel ve listenin geçen yıl birincisi olan Hüsnü Özyeğin, 2011’de 3 milyar dolarlık servetleri ile ikinciliği paylaştılar. Rahmi Koç, 2.9 milyar dolarlık servetiyle dördüncü, Murat Ülker 2.8 milyar dolarlık servetiyle beşinci oldu. Limak’ın sahipleri Nihat Özdemir ve Sezai Bacaksız ile Hema’nın sahibi Mehmet Hattat, geçen yıl milyoner olarak yer buldukları listede bu yıl milyarderler olarak yer aldı. Listeye ayrıca Genel Enerji’nin kurucusu Mehmet Sepil ile Kazancı Holding’in sahibi Ali Metin Kazancı ilk kez milyarder olarak girdi. Forbes 100’ün 2010’da 87 milyar dolar olan toplam serveti 104 milyar dolara çıktı. Forbes 100’de bu yıl 39 dolar milyarderi Türk yer alıyor. GÜNÜN İÇİNDEN 8 banka savunma verecek Rekabet Kurulu Akbank, Denizbank, Finansbank, Garanti, Halkbank, İş Bankası, Vakıflar Bankası ve Yapı Kredi Bankası’ndan bugün sözlü savunma alacak. Kurul, maaş ödemelerine yönelik teklif ettikleri promosyonlar konusunda aralarında anlaştıkları iddiası ile bankalar hakkında soruşturma açılmasına karar vermişti. KEY listesi Resmi Gazete’de Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesaplarının tasfiyesine ilişkin yeni liste, dünkü Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı. Liste uyarınca, 133 bin 903 kişiye, faiz dahil toplam 43 milyon 926,4 bin lira ödenecek. KEY hak sahiplerinin, ‘www.keyodemeleri.com’ adresinden sorgulama yaptıktan sonra Ziraat Bankası’na başvurmaları gerekiyor. Aygaz, bağlı ortaklığı Entek Elektrik Üretim’deki (Entek) yüzde 49.62 hissesinin AES Mont Blanc Holdings’e devir sürecinin tamamlandığını ve karşılığında 136.5 milyon doların peşin ödendiğini açıkladı. Entek sermayesinde Aygaz’ın payı yüzde 36.47 oldu. C MY B C MY B Aygaz Entek hisselerini sattı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear