23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 ŞUBAT 2011 PAZAR kultur@cumhuriyet.com.tr 20 KÜLTÜR Bestelediği eserle Stanford Üniversitesi’ne kabul edilen Turgut Erçetin’in müziği politik eylemlerinden türüyor Bir ‘hayalperestin’ Hrant’a ağıtı AYŞEGÜL ÖZBEK rant Dink 19 Ocak 2007’de öldürüldüğünde, vicdanını dinleyen herkes gibi Agos gazetesinin önünü dolduran kalabalığın içinden biriydi Turgut Erçetin. O gece Agos’un önündeki kalabalık grubun sesini kaydetti. Bir çağdaş müzik bestecisi ve devrimci olarak amacı o kayıtları bir parçada kullanmak değil, “parçası olduğu kolektif anı belgelemekti”. Müziğinin politik eylemlerinden, politik her türlü eyleminin de yazdığı müziklerden türediğini söyleyen Erçetin, o kayıtları kullanmasa da Hrant için ona pek çok kapı açacak “Unseen Unspoken Unheard” (Görülmemiş, Söylenmemiş, Duyulmamış) isimli bir beste yaptı. Erçetin için eylem alanı sahne olduğu kadar, sokaklar da aynı zamanda. “Ne var ki bizler gülümseyen leşlerin, hatıra artıklarının, kulakları ile konuşan ve ağızları ile duyan körlerin oluşturduğu bir toplumuz. On yıllardır ülkeyi demir parmaklıklarla örmüşüz. Acılarımız, sevinçlerimiz veya duyarlılığımız sadece dokunmamıza izin verilen bazı takvim yapraklarına verdiğimiz adaklar, o kadar...” Müzik yazmaktaki amacı tam da bunlar Erçetin’in. “Sınıf öğretmeninden tutun da polis kurumuna, aile kurumundan ordusuna bütün altyapıları ile her yanımızı saran devletleşmiş irrasyonalitenin on yıllardır ‘ötekileri’ değil aslında ‘bizleri’ nasıl katlettiğini ve bizim bunu kendi ellerimizle nasıl kutsadığımızı ifade etmek istedim. Bırakın faşist saldırıları veya dev H belgeleyen’ bir besteci Turgut Erçetin. Hrant Dink’ten ‘maskeli özgürlük savaşçıları’ Zapatistalara adadığı besteleri, sahne için olduğu kadar sokaklar için de. Yarın Hrant Dink cinayeti davasının 4. yılında bir araya gelecek ‘Hrant’ın Dostları’ da yine adalet için yürüyecek. letin bunlara nasıl açık ve net bir şekilde taraf olduğunu, birtakım solcular, işçiler, emekçiler olarak nasıl bir iki yüzlülükle Hrant’ın öldürülüşüne hem tanık olduğumuzu hem de buna izin verdiğimizi ifade etmek istedim.” Geçen yaz Orta Amerika’ya yaptığı yolculukta da federal devletin yetki alanı dışındaki EZLN komününde deneyimledikleri de bu tanıklığın ve sorumluluğun parçası Erçetin için. Gustavo Aguilar için yazdığı “Ovenic” adlı parçayı komünde kendisiyle olan hesaplaşma sürecinde yazmış, “Benimle kendi onurlu mücadelelerini kısa bir süre de olsa dürüstçe paylaşan ve benim yolculuğumu bir anlamda benimle paylaşan Zapatistalara karşı gönül borcum sonsuz. Bu yüzden bu müzik, benim özelimde var ettiği ve yok ettiği her şeyiyle yüzlerini hiç göremediğim bu maskeli özgürlük savaşçılarına adandı” diyor. İTÜ Müzik İleri Araştırma Merkezi’ndeki (MİAM) eğitimi sırasında Dink için yaptığı besteyle, 20. yüzyılın büyük bestecilerinden Brian Ferneyhoung ve elektronik müziğin iki efsane ismi John Chowning ve Max Matthews ile  ‘Parçası olduğu kolektif anı çalışma fırsatı yakalıyor Erçetin. Hem de kendi deyimiyle “birçok ‘hayalperestin’ verimli ‘oyun’ alanı” olan Amerika’nın en iyi müzik okullarından Stanford Üniversitesi’nde doktora bursu kazanarak. Hâlâ doktorasına devam eden Erçetin, The Jack Quartet, Seda Röder ve Gustavo Aguilar gibi Türkiye, ABD ve Avrupalı çağdaş müzik sanatçılarından parça siparişi almaya da devam ediyor. MİAM’dayken yazdığı çağdaş müzik eserlerinde okulunun kendisine katkısını da her fırsatta yineliyor. En büyük katkı ise Pieter Snapper, Robert Reigle, Michael Ellison ve Kamran İnce gibi hocaların yanı sıra performansçı arkadaşlarının yeni bir şeyler keşfetme heyecanı ve bunu paylaşma arzusu olmuş. Çağdaş müziğin kavramsal olarak Türkiye’deki tanımı üzerine de eleştirileri var, bu tanımın hem müzisyenler hem de dinleyiciler için verimli olacak kadar açık olmadığını söylüyor: “Bunda kültür ve turizmin aynı çatıda ele alınmasının payı olduğu kadar cumhuriyet ile beraber gelen irrasyonel ve romantik bir sürecin kafa karışıklığı da büyük rol oynuyor sanırım. Bu yüzden bu müziği icra edebilecek bir müzisyen veya takip edecek bir kitle var olamıyor. Yine aynı sebeplerden bu müziği eleştirirken kavramın bağlamdan kopuk kullanıldığı yazılara, eleştirilere rastlamak mümkün oluyor. Dolayısıyla doğru bir eleştirinin, özeleştirinin olmadığı yerde, sağlıklı bir üretim de meydana gelemiyor .” www.myspace.com/turgutercetin İsveçli oyuncu Lena Nyman öldü Kültür Servisi Ingmar Bergman’ın 78 yapımı “Güz Sonatı” filminde de rol alan İsveçli aktrist Lena Nyman, 66 yaşında yaşamını yitirdi. 1968’de Vilgot Sjoeman’ın “Sarı” ve “Mavi” filmlerindeki başrol oyunculuğunu üstlenen Nyman, özgürlük arayışı içindeki genç bir kadının cinselliği keşfedişinin de ele alındığı filmle adından söz ettirmeye başladı. Aynı yıl, bu iki filmle İsveç Film Akademisi tarafından “En İyi Kadın Oyuncu” ödülüne de değer görülen Nyman, birçok tiyatro oyununda ve TV yapımında da rol aldı. Kıbrıs sorunu beyazperdede Kültür Servisi Yıllardır dünya gündeminden düşmeyen ve bir türlü çözülemeyen “Kıbrıs Sorunu”, beyazperdeye taşınıyor. Metin Gönen ve Friends Prodüksiyon ortak yapımcılığıyla martta çekimlerine başlanacak olan “Ölü Bölgeden Fısıltılar” isimli sinema filminin yönetmenliği Kıbrıs asıllı Çağrı Beyaz, başrolünü ise Kıbrıslı oyuncu Leman Yavaş üstleniyor. Sinemasal yapıda kurmaca ve belgeseli iç içe geçiren film, iki halkın bir arada yaşayabilme ihtimalini sorgulayacak. Alain de Botton Salon’un konuğu Kültür Servisi Londra’da yaşayan Yahudi asıllı yazar Alain de Botton okurlarıyla buluşmak için İstanbul’a geliyor. 15 Şubat günü saat 20.00’de İKSV Salon’da “Alain de Botton: Aşk, iş, felsefe, seyahat” adlı söyleşiye katılacak olan Botton’ın Türkçeye çevrilen kitapları arasında “Öp ve Anlat”, “Aşk Üzerine”, “Romantik Hareket Seks, Alışveriş ve Roman”, “Felsefenin Tesellisi” bulunuyor. İskenderiye Kütüphanesi Gevende / Sen Balık Değilsin ki / Baykuş Müzik) Eskişehir’den gelmiş, İstanbul’un alternatif sahnelerinin gediklisi olmuş; tüm geliri Pakistan depremzedelerine bağışlanan Cive Pakistan konserinde ismini duyurmuştu Gevende. Beş yıl önce çıkan Balkan müziğinin eğlence ve hüznünü iç içe geçiren ilk albümleri “Ev”, şarkılarının dramatik yapısına göre hiçbir dile ait olmayan uydurulmuş sözcükleriyle dikkat çekiyordu. İkinci albüm “Sen Balık Değilsin ki”, ilkinin ayak izlerine basarak yol almış olsa da taklidi değil. İsmini insan hafızasının vefasızlığına istinaden bir Oktay Rıfat şiirinden esinlenen albüm, topluluğun beş yıl içinde geçirdiği evrimi ve değişimi yansıtıyor. Yeni çalışmanın en önemli özelliği, tarz yelpazesinin genişlemiş ve müzikal dilinin daha gelişmiş olması. Folklorik öğeler bir nebze pasif bir çizgiye çekilmiş, saykodelikprogresif soundların, postrock etkilerin altı belirgince çizilmiş; hepsinden öte kuzey cazının soğuk ve karamsar havası albümün eksenine yerleştirilmiş. Bu coğrafi yakınlaşmanın tescili, “Beboyi Yerkı” adlı parçada Norveçli cazrock fusion gitarcısı Eivind Aarset’in konuk edilmiş olması. İnsan ve tarih ilişkilerine ilişkin zihinsel bir atmosferde örülmüş parçalar, mistik bir sükunet içinde dinleniyor. “Sanki”nin nakaratında ise ilk defa Türkçe sözlere yer verilmiş. Beş yıl iki albüm arasında uzun bir zaman olsa da “Sen Balık Değilsin ki”, ticari emelleri olmayan, piyasa karşısında eğilip bükülmeyen bir topluluğun yaşadığının, geliştiğinin ve ürettiğinin görülmesi açısından sevindirici. muratbeser@muratbeser.com Joe Lovano / Us Five Bird Songs (Blue Note Records) Charlie Parker ya da bilinen takma adıyla “Bird”, caz müziğinde büyük izler bırakmış, kendisinden sonra gelen kuşakları derinden etkilemiş gerçek bir efsane. Onu anmak için bugüne kadar sayısız albüm yapıldı, eserleri tekrar tekrar çalındı. Bilinen sorudur; “Kendi türünün en iyisi bir müzisyen varken, neden onun eserlerini onun gibi çalmaya çalışanları dinleyeyim?” Bana göre önyargılı bir şekilde yaratıcılığa, yeni yorumlara kapıyı kapayan bir bakış açısını yansıtır ama soranlar vardır... Günümüzün müthiş saksofonisti, alto klarnetçi ve davulcu Joe Lovano’nun yeni albümü “Bird Songs” da Charlie Parker’ın eserlerinden oluşuyor. Bu albümü dinlemeden, sadece adını duyarak o soruyu sormuş olan varsa hemen geri alsın derim. Çünkü bu bir müzisyene saygı sunmak için yapılan klasik anma albümlerinden değil. Lovano, tarzından çok etkilendiği idolü Bird’ün şarkılarını, bu kez kendisine ait düzenlemelerle çalmış. Örneğin “Yardbird Suite”, olağanüstü bir piyano soloyla 12 dakikalık bir balada dönüşürken Parker’ın orijinal versiyonundan oldukça farklı. Lovano’nun ünlü ikili saksofonu aulochrome ile yorumladığı “Birdyard”da farklı motifler bir araya getirilirken “Blues Collage”da üç Bird parçası birleştirilmiş. Bu albümde Bird şarkıları, Charlie Parker gibi değil, başka bir boyut katılarak yorumlanmış. Lovano’nun Us Five adlı grubunda basta yer alan Esperanza Spalding ile perküsyon ikilisi Otis Brown III ve Francisco Mella’nın etkileyici performanslarına da ayrıca dikkat çekmek isterim. www.zulalkalkandelen.com Ustalar aynı ‘ritim’de buluşuyor Kültür Servisi 2002 yılından beri her yıl usta müzisyen Okay Temiz’in doğum gününde gerçekleşen “Ritmin Günü” konseri, bu yıl dokuzuncu yılını dünyaca tanınmış ritim ustalarıyla kutluyor. 10 Şubat saat 20.00’de, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda, Okay Temiz (perküsyon), Giovanni Hidalgo (conga), Yamar Thiam (Talking Drum), Andres Macias (bas), Ayzan Teztel (trombon), Şenova Ülker (trompet), Çağdaş Oruç (T. Saksofon), Emir Ersoy (piyano), Ebru Ayarcı (Djembe), Tom Camidge (Djembe) ve 80 kişilik “Okay Temiz Ritim Atölyesi” ve birçok usta müzisyen aynı sahnede olacak. Mısır’daki kültürel mirasa gençlerden kalkan Kültür Servisi Mısır’ın en önemli kültürel sembollerinden iki yapı; Kahire Müzesi ve İskenderiye Kütüphanesi Mısır’daki ayaklanmanın 2. haftasında bir miktar hasar görse de ayakta ve halk tarafından korunuyor. İskenderiye Kütüphanesi Genel Müdürü İsmail Serageldin, İskenderiye Kütüphanesi’nin, onu koruyan gençler sayesinde Mısır’daki “yağmacıların” saldırısının engellendiğini söyledi. Öte yandan direnişin merkezi Tahrir Meydanı’ndaki dünyaca ünlü Kahire Müzesi ve paha biçilmez hazinesinin, Mısır silahlı kuvvetlerinin koruması altında bulunduğu bildirildi. İskenderiye Kütüphanesi’nin resmi sitesinden yaptığı yazılı açıklamada Serageldin, Mısırlı gençlerin liderliğinde daha çok özgürlük, daha çok demokrasi ve ihtiyaçlar için daha az maliyet, daha çok iş fırsatı taleplerine yönelik haklarını aradıklarını belirtti: “Genç insanlar gruplar halinde organize olarak Mısır Müzesi ve İskenderiye Kütüphanesi gibi değerli kamusal yapıları muhafaza ettiler. Onlar ordu ile işbirliği yapan, potansiyel eylem ve yağmalardan binayı koruyacak olan yönetici ya da göstericilerin temsilcileri. Kütüphane, gelecek günlerde yasak bitene ve göstericiler tarafından tetiklenen politik konulara yönelik çözüm üretilene dek kamuya kapalı olacak.” Kahire Müzesi önünde ise konuşlanmış bir Abrams tankının yanı sıra itfaiyecilerin beklediği belirtildi. Mısır Eski Eserler Bakanı Zahi Hawass, şu anda müzenin çok iyi korunduğu ve herhangi bir zarara uğrayacağı endişesi taşımadıklarını belirterek zarar gören tüm tarihi eserlerin onarılabileceğini ve hiçbir tarihi eserin çalınmadığını söyledi. Gösterilerin ilk başladığı günlerde müzeye girmeyi başaran kimliği belirsiz kişiler, 70 kadar tarihi esere zarar vermişlerdi. Mübarek yanlısı olduğu düşünülen yağmacıların amacı kaos ortamı yaratarak isyancıların evlerine kapanmasını sağlamak olsa da Kahire Müzesi önünde insan zinciri oluşturan halk, yaklaşık 100 bin tarihi eserin sergilendiği müzeye girişleri engellemeye çalışmıştı. MÖ 3. yüzyılda İskenderiye’de Ptolemaios hanedanı tarafından büyük bir araştırma kurumu olarak kurulan İskenderiye Kütüphanesi’yle ilgili eski kaynaklar 900 bin cilt el yazması eserin yer aldığını rivayet eder. Zamanının kültür hayatında önemli bir yer işgal eden ve devrinin en önemli ilim merkezlerinden biri olan kütüphane, yakılışına, yani 4. yüzyıla kadar varlığını korudu. Yeni İskenderiye Kütüphanesi ise eskisinin yer aldığı varsayılan alana 19952002 yılları arasında inşa edildi. Dünyanın pek çok yerinden eserlerin bağışlandığı ve raflarının 8 milyon kitabı alacak büyüklükte olduğu kütüphane, 70 bin metrekarelik alanı kaplıyor. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear