01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 ŞUBAT 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER İrsen Küçük’e ‘ekonomik paketi uygularsanız Türkiye’nin yardımlarında aksama olmaz’ mesajı verildi 9 HAYAL ve GERÇEK KÜRŞAT BAŞAR AKP’den KKTC’ye tehdit BAHADIR SELİM DİLEK Zeytin Dalı, Barış Güvercini Kıbrıs’ta, Türk ordusunun işgalci olduğunu, harekât sonrası adaya giden Türkiyelilerin adayı batırdığı, Türkiye’nin çıkarları yüzünden oradaki insanların mağdur olduğu, Rumlarla anlaşmanın çok daha iyi bir sonuç getireceğini savunanlar yeni değil. Bu görüşler adada ve burada yıllardan beri dile getiriliyor, bu görüşleri savunan medya da var, kitaplar da yazılıyor, basılıyor. Özellikle gençler arasında pek çok kişi, Rum tarafının Avrupa Birliği’ne girmesi, buna karşılık kendilerinin neredeyse tüm dünyada vatansız gibi görülmesine öfkeli. Hükümeti ve Başbakan’ı çok kızdıran pankartları açanlar yıllardan beri bu görüşlerini açıkça söylüyorlar. Aslına bakılırsa, bu görüşleri savunanlarla hükümetin Kıbrıs politikası başlangıçta neredeyse aynı havadaydı. Her ikisi de geçmiş hükümetlerin ve politikaların Kıbrıs Türk tarafını yalnızlaştırdığını, çözümsüzlük ürettiğini savunuyordu. Hükümetin bütün çabasına karşın, Rum tarafı hiç de sanıldığı gibi davranmadı. Yani bizim, zeytin dalı, barış güvercini, “insanlar el ele tutuşsa, hayat bayram olsa” söylemlerimiz pek karşılık bulmadı. Çözümsüzlükte direnenin de sanıldığı gibi Türk tarafı olmadığı açığa çıktı. Papandreu, misafir olarak geldiği Türkiye’de, “Siz Kıbrıs’ta işgalcisiniz” deyiverdi. Kapıların açılmasıyla Türk tarafına geçenler rahat rahat gezip kumar oynarken Rum tarafına geçen Türklere saldırılar giderek arttı. Üstelik bunlarla ilgili fazla bir işlem yapılmadığı da ortaya çıktı. Her şey bir yana, “Biz üstümüze düşeni yapalım, kendi uzlaşmacı yanımızı gösterelim, Yunan anlamasa da Avrupalı anlar” düşüncesi de pek işe yaramış görünmüyor. Kıbrıs Rum Kesimi, bütün dünyaca tanınmış, Avrupa Birliği’ne üye olmuş, milli gelirde dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyken hâlâ mağdur edebiyatında direniyor. Yıllardan beri tek adım geri atmadığı ulusal tezlerinde ısrar ediyor. Her nasılsa onu mağdur etmiş olan Türk tarafıysa yıllardan beri ambargoları kaldıramıyor, tanınmıyor, ne yaparsa yapsın tezlerinde haklı çıkamıyor. Kıbrıs’ta bütün bunların ötesinde kendi sıkıntıları yüzünden artık bunalmış olanların tepkilerini dile getirmesi şaşırtıcı değil. Kaldı ki, siz beğenin veya beğenmeyin, birileri, Türkiye yerine Rum yönetimiyle yaşamayı, gerekirse orada azınlık olmayı da isteyebilir. Türkiye, Kıbrıs’la ilgili politikasında da başka konulardaki gibi atak bir politika yürütüyor mu, bundan pek emin değilim. Onun için de Kıbrıslıları fırçalamak yerine ilgimiz olmayan konularda bile yaptığımız gibi başkalarını fırçalamak belki daha çok işe yarayabilir. [email protected] ‘ LG VE DESTEK H Ç AZALMAMIŞ’ Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, dün KKTC Başbakanı İrsen Küçük ile Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’ndeki makamında bir araya geldi. Bağış, KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkilerin “Anavatan yavruvatan ilişkisi olduğunu” söyledi. KKTC Başbakanı Küçük de, “Bir kez daha gördük ki anavatanın Kıbrıs’a olan ilgisi ve desteği hiç azalmamıştır” dedi. Küçük, Kıbrıs’a katkıların AKP döneminde yükseldiğini ileri sürdü. Halkevleri 79. yılını kutluyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkevleri, 79. kuruluş yılı kutlamaları kapsamında herkesi organ bağışına çağırdı. Halkevleri’nin 79. kuruluş yıldönümü, 1920 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek bir dizi etkinlikle kutlanacak. Yayımlanan programa göre, bugün saat 17.00’de kutlama yürüyüşü yapılacak. Toplanma yeri Halkevleri Genel Merkezi. Saat 18.00’de ise İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Salonu’nda sergi açılışı yapılacak. Hedefteki asker konuştu Haber Merkezi Yüzbaşı Metin Gürcan’ın Şırnak’ın Seslice Taburu’nda 2006 yılında askerleri hedef tahtasının yanına koyarak ateş ettiği yerde bulunan asker Mustafa Tunay, komutanın eğitim gereği böyle bir şey yaptığını belirtti. Tunay, “Hiç korkmadım arkadaşların da korktuğunu sanmıyorum. Yarım dakikalık görüntüyle yargılanacak bir insan değil” dedi. ANKARA Hükümet, KKTC’den 2 Mart’ta yapılacak mitingin Türkiye aleyhtarı bir gösteriye dönüşmesine izin vermemesini istedi. Hükümet bunun yanı sıra Türkiye’nin yardımlarının sürekliliğine ilişkin olarak “ekonomik paketin tam olarak ve tavizsiz uygulanması” koşulunu getirdi. Başbakan İrsen Küçük başkanlığındaki KKTC heyetinin Ankara temaslarında ağırlıklı olarak ekonomik paketin uygulanması ve KKTC’de yapılması planlanan 2 Mart mitingi öne çıktı. Edinilen bilgilere göre Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “izahat istemek” için yaptığı davetin Lefkoşa’ya ulaşmasının ardından KKTC hükümetini oluşturan siyasal partiler Ankara’daki görüşmeye ilişkin ayrıntılı bir çalışma yaptılar. KKTC hükümet yetkilileri, Türkiye’nin uygulanmasında ısrarcı olduğu ekonomik pakete ilişkin bir revizyona gidilmesinin talep edilmesini kararlaştırdılar. Özellikle sosyal haklarda gidilecek kısıtlamaların çok ciddi sorunları beraberinde getireceği görüşüyle, ekonomik paketin bu noktada revize edilmesi önerisinin getirilmesi yönünde görüş birliğine de varıldı. KKTC heyeti bu noktalarda ki kararlılıkla Ankara’ya geldi. Ancak daha ilk görüşmelerinde, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ekonomik paketin revizyona tabi tutulmadan ve acil bir şekilde yaşama geçirilmesi konusunda açık mesaj verince KKTC heyeti buna “tamam” demek zorunda kaldı. Çünkü Çiçek, Türkiye’nin yardımlarının sürekliliğine ve miktarına ilişkin olarak “ekonomik paketin tam olarak uygulanması” koşulunu getirdi. Bunun üzerine KKTC heyeti ekonomik paketin uygulanması konusunda garanti verdi. Daha sonra heyet Başbakan Erdoğan ile bir araya geldi. Erdoğan da ekonomik paketin tam olarak uygulanması konusunda hükümetin taviz vermemesini istedi. Kıbrıs müzakerelerine ilişkin olarak gelinen son aşamaya ilişkin bilgi de alan Erdoğan KKTC heyetinden, 2 Mart’ta yapılacak mitingin Türkiye aleyhtarı bir gösteriye dönüşmemesi için gerekli önemleri almasını da istedi. KKTC yetkilileri bu konuda da gerekli güvenceleri verdiler. Öte yandan, mitingi düzenleyen partiler ve sivil toplum örgütleri arasında 2 Mart’taki gösteride pankart açılmaması, sadece Türkiye ve KKTC bayraklarının taşınması konusunda tartışmaların sürdüğü öğrenildi. Bakanlık, eğitim fakültelerinin iki yıldır arttırılan kontenjanlarını azaltmak için çalışma başlattı Eğitimde hesap tutmadı KIVANÇ EL Vural Savaş, tepki için yazarlığı bıraktı Haber Merkezi Sözcü gazetesinde yazan Yargıtay Onursal Başkanı Vural Savaş, yazarlığı bıraktığını açıkladı. “Yazarak hiçbir şeyin düzelmediğini anladım” diyen Savaş, son yazısında “Düzmece belgelerle Balyoz davasının son duruşmasında 311 general 163 askerimizin tutuklanması ve karardan sonra sanıkların Harbiye Marşı’nı söylemeleri içimi kanattı. Olan bitenler karşısında ruh sağlığımın tehlikeye girdiğini görüyorum. Ben de bu satırları bitirdiğim an kalemimi kıracağım” dedi. ‘Açılım hüsranla bitti’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Masum Türker, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız ile görüştü. Balkız, AKP’nin Alevi açılımını eleştirerek, “O, 1.5 yılı aşkın bir süre devam etti ve bizim açımızdan hüsranla sonuçlandı. Sadece konu kamuoyuyla tartışılmış oldu, somut bir sonuç elde edemedik ne yazık ki” dedi. Balkız, 6 Mart’ta İzmir’de büyük bir miting düzenleyeceklerini belirtti. Öğrenciler boykot yaptı, derslere girmedi İTÜ Maçka Kampusu’nda okuyan üniversite öğrencileri, parasız eğitim istemiyle 1 günlük boykot gerçekleştirerek derslere girmediler. “Boykot var” yazılı pankart açan öğrenciler “Eğitim haktır satılamaz”,“Müşteri değil, öğrenciyiz” sloganları atarak fakülte içerisinde dolaştılar. Burada öğrenciler adına bir açıklama yapan Eda Taş, öğrenci kolektifleri olarak kayıt paraları ve harçlara karşı bir kampanya başlattıklarını ve buna okuldaki tüm öğrenci gruplarının destek verdiğini söyledi. 1 hafta boyunca imzaladıkları dilekçeleri yetkililere vermek istediklerini belirten Taş, “Başbakan sürekli sosyal devletin gereklerini yerine getirdiklerinden bahsediyor. Gerçekten bu ülkede sosyal devletten bahsedilecekse ilköğretimden üniversiteye kadar tüm öğrencilerin eğitim hakkından parasız yararlanması gerekir” dedi. Terör operasyonu İstanbul Haber Servisi İstanbul polisi, Maltepe ve Kartal’da terör örgütü DHKPC üyesi oldukları iddia edilen şüphelilere yönelik operasyon düzenledi. Gözaltına alınan 11 kişi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine götürüldü. Basın lan Kurumu’na 4 yeni isim Haber Merkezi Basın İlan Kurumu’nun yeni yönetim kurulu üyeleri ve denetçileri belirlendi. Listede iktidara yakın olan isimlerin fazlalığı dikkat çekerken Erzincan’daki İsmailağa cemaati soruşturmasında, kurumdaki kadrolaşma iddiası telefon dinlemelerine takılan Yeni Şafak gazetesinin sahibi Ahmet Albayrak yeni yönetime girmedi. Basın İlan Kurumu’nun 26. dönem ilk genel kurul toplantısı dün gerçekleştirildi.Yönetim kurulu üyeliği için yapılan seçimlerde; Hükümet Grubu’ndan Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan Ertem, Maliye Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Seyit Ahmet Baş; Basın Grubu’ndan Belde Gazetesi Sahibi Alaeddin Kaya, Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan; Tarafsızlar Grubu’ndan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Göle, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Karakoç yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Böylece Dr. Adnan Ertem, Prof. Dr. Celal Göle’nin yeniden seçildiği yönetime dört yeni isim girmiş oldu. Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay’ın doğal üyesi olduğu yönetim kurulunun aynı gün yapılan ilk toplantısında Dr. Adnan Ertem yeniden Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi. Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hilmi Bengi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Faruk Şahin ile Milli Gazete Sahibi Ömer Yüksel Özek denetçi olarak seçildi. Polislere soruşturma SAKARYA (Cumhuriyet) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Sakarya ziyareti esnasında bölgede görev yapan SEDA’ya ait araçta yer alan A.T, S.Ç. ve A.C’yi yere yatırarak arayan 5 polis hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. Savcılık, polislerin belirlenmesi için emniyet müdürlüğüne yazı gönderdi. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK’ün aldığı kararla eğitim fakültelerinin kontenjanları düşürülecek ve bazı bölümler kapatılacak. YÖK ve MEB’in bu kararıyla eğitim politikalarındaki plansızlık da ortaya çıkmış oldu. Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK Başkanı olmasının ardından eğitim fakültelerinin bölümleri ve kontenjanları 2 kat arttırıldı. Şimdi 2 yıldır arttırılan kontenjanların düşürülmesi için çalışma başlatıldı. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun önceki gün bir ilki gerçekleştirerek başkanlık ettiği YÖK Genel Kurulu toplantısından eğitim fakültelerinin kontenjanlarının ve bölümlerinin azaltılması kararı aldı. Çubukçu, konuyla ilgili olarak “Önceki dönemde alınan yanlış kararlar” ifadesini kullandı. Oysa, Özcan’dan önce, Prof. Dr. Erdoğan Teziç başkanlığındaki YÖK, Prof. İsa Eşme başkanlığından bir komisyon kurmuş ve eğitim fakültelerinin durumuyla ilgili çalışmalar yapmıştı. 2005 yılında 42 bin olan eğitim fakültelerinin kontenjanları, 2006 yılında 34 bin, 2007 yılında da 32 bin seviyesine çekildi. Özcan’ın 2007 yılı Aralık ayında göreve gelmesinin ardından hemen 4 ay sonra eğitim fakültelerinin kontenjanları 32 binden 44 bine çekildi. Özcan, 2009 yılında kontenjanları 53 bin, 2010 yılında da 62 bine yükseltti. Böylece eğitim fakülteleri tarihinde en yüksek seviyeye ulaştı. Ayrıca yeni eğitim fakülteleri ve bölümler de açıldı. Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Prof. Eşme, “2008 sonrası izlenen politikalarla, eğitim fakültesi kontenjanları, yüzde 79 arttırılarak 62 binlere çıkarılmış. Eğitim fakültesi dışındaki fakülte çıkışlılara formasyon eğitimi yoluyla öğretmen olma yolu açılmış ve 7 yeni eğitim fakültesi açılmıştır. MEB ve YÖK ikilisinin 2008 sonrası izlediği politikalar, atanamayan öğretmen sorununu azaltmamış tam tersine arttırmıştır. Öğretmen istihdamında izlenen yanlış politikada Sayın Çubukçu’nun da sorumluluğu vardır” dedi. YSK VEKİL SAYILARINI BELİRLEYECEK ‘Her oy eşit değerdedir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin, nüfusu iki milletvekili çıkarmak için yeterli olmayan illere iki milletvekili çıkarma hakkı tanıyan yasa hükmünün iptaline ilişkin gerekçeli kararı yayımlandı. Hem yeni nüfus sonuçları hem de mahkemenin gerekçeli kararından hareketle gelecek günlerde, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) illerin çıkaracağı milletvekili sayısını açıklayacak. CHP’nin, Milletvekili Seçimi Yasası’nda değişiklik öngören yasanın 2 maddesinin iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtığı dava sonucunda alınan karar, Resmi Gazete’de yayımlandı. Yüksek Mahkeme’nin gerekçeli kararında şu değerlendirme yapıldı: “Oyların eşit ağırlıklı olması ve temsilde adalet ilkesinden uzaklaşılması sonucunu doğuran ve haklı sebeplere dayanmayan düzenlemelerin anayasaya uygun olmayacağı açıktır. Anayasa Mahkemesi’nin önceki kararlarında da belirtildiği gibi, seçmen iradesinin yasama organına tam olarak yansımasını sağlayacak yöntemleri içeren sistemlerin en uygununu, başka bir anlatımla hiçbir yakınmaya yol açmayanını sağlayabilmek olanaksız ise de olabildiğince yakınmalara en az neden olanı benimsemek temsilde adalet ilkesinin gereğidir. Anayasanın 67. maddesinin ikinci fıkrasında vurgulanan eşit oy ilkesi, her oyun eşit değerde kabul edilmesi anlamını taşıdığı gibi seçim çevrelerinde kullanılan oylarla seçilecek milletvekili sayısı arasında adil bir dengenin kurulmasını da zorunlu kılar.” Gazeteci haklarına tırpan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayına sunulan yeni RTÜK Yasası ile radyotelevizyonlarda “yabancı sermaye” payı yüzde 25’ten yüzde 50’ye çıkarılarak, sektörde “yabancılaşma”nın yolu açıldı. Yasa ile getirilen düzenlemeler şöyle: Başbakan’ın yetkisi korundu: Halen yürlükte olan yasada olduğu gibi yeni düzenlemede de başbakana “yayın durdurma yasağı” getirme yetkisi korundu. Sermaye yabancılaşıyor: Mevcut yasada yüzde 25 olan yabancı sermaye payı yüzde 50’ye çıkıyor. Buna göre, bir medya hizmet sağlayıcının bir kuruluşta doğrudan toplam yabancı sermaye payı, ödenmiş ser Cumhurbaşkanı Gül’e sunulan yeni RTÜK Yasası başbakana yayın durdurma yetkisi getiriyor ‘ED TORYAL BAĞIMSIZLIK GÜVENCE ALTINA ALINMALI’ RTÜK Üyesi Hülya Alp, yeni yasada, reklam gelirlerinden RTÜK payının yüzde 5’ten 3’e düşürülmesi, TRT’nin de RTÜK denetimine girmesi gibi bazı olumlu yanlar olmasına karşın, birçok sakıncalı yönler bulunduğuna dikkat çekti. Alp “Editöryal bağımsızlık kavramları RTÜK’te hazırlanan taslakta vardı ancak sonra çıkartıldı. İsteğe bağlı yayıncılıkta bu çok karşımıza çıkacak. Editöryal bağımsızlığın güvence altına alınması çok önemli” dedi. Başbakan’ın “yayın durdurma” yetkisinin yeni yasada da kurulmasının özgürlükler açısından sıkıntı yaratacağına dikkat çeken Alp, bunun Avrupa ülkelerinde olmayan bir düzenleme olduğuna dikkat çekti. Savcıya suç duyurusu İstanbul Haber Servisi İstanbul Feminist Kolektif üyesi bir grup kadın, Ümraniye’de birlikte yaşadığı Metin Çilingir tarafından öldürülen Arzu Yıldırım’ın öldürülmeden 2 gün önce yaptığı şikâyet konusunda gerekli işlemleri yapmadığı iddiasıyla Cumhuriyet Savcısı hakkında suç duyurusunda bulundu. Yapılan açıklamada, bu olayda Ümraniye Savcılığı’nın sorumluluğunun göz ardı edilemeyeceğini söyledi. mayesinin yüzde 50’sine ulaşabilecek. Ayrıca bir yabancı, 2 yayın kuruluşunda birden ortak olabilecek. “Gizli ortaklıklar” yolu ile yabancı payının yüzde 50’nin üzerine çıkabilecek. Basın ş Yasası’na tabi gazeteci sayısı: Medya hizmet sağ layıcıların haber birimlerinde çalıştırılacak basın kartlı personelin asgari sayısı RTÜK tarafından belirlenecek ve bu gazeteciler 5953 sayılı Basınİş Yasası’na tabi olacaklar. Siyasi reklam yolu açıldı: Yasaya “siyasi reklam” başlığıyla ek lenen maddeyle, “medya hizmet sağlayıcılar”, YSK tarafından ilan edilen seçim döneminde, yayın yasağının başlayacağı saate kadar parti ve aday reklamı yayımlayacak. Meclis yolu, maddi gücü fazla olan aday ve partileri için daha fazla “açık” olacak. Seçim döneminde destek serbest: Yasanın geçici 5. maddesinde “Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Üst Kurul tarafından yayıncı kuruluşlara uygulanan müeyyideler tekerrüre esas alınmaz” denilerek, seçimler öncesinde yayın kuruluşlarına diledikleri biçimde aday ve partiyi destekleyecek yayın yapma yolu açık tutuluyor. Kürtçe serbestisi: Türkçe dışındaki dil ve lehçelerde yayın yapmasının yolu açıldı. Ara seçim anımsatması Her ilin en az iki vekille temsili konusunda bir vekil ile temsil edilmesi durumunda, bu kişinin milletvekilliğinin sona ermesiyle o ilin temsilcisiz kalacağı gerekçesini de yerinde bulmayan mahkeme, anayasanın 78. maddesine 27 Aralık 2002 günlü, 4777 sayılı yasayla eklenen son fıkra uyarınca “... bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk pazar günü ara seçim yapılacağından söz konusu ilin, o yasama döneminin sonuna kadar temsilcisiz kalması söz konusu olmayacaktır” yorumunu yaptı. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear