23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 ARALIK 2011 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’li Öztürk’ten, Adalet Bakanı Ergin’in ‘tecavüzcüler de çıkar’ sözlerine sert tepki 5 geleni ardına koymuyordu. Teröre karşı mücadele sürecekti. Dünyanın hiçbir ülkesinde devletin silahlı güçleri silah bırakmazdı. ??? Son 30 yıla baktığımızda, demokrasimizin ve insan haklarının “topal ördek” gibi olması PKK’nin işine yaramıştı. Onun için aklı başında herkes aynı şeyi söylüyordu: “Çağdaş ileri demokrasi...” CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla yemekteydik Cumhuriyet yönetici ve yazarlarıyla. Kılıçdaroğlu “Kürt sorunu”nun PKK’nin silah bırakmasıyla çözümleneceğinin altını çizip şöyle demişti: “Güneydoğu’da PKK’nin yanı sıra köktendinci terör örgütleri de cirit atıyor.” Doğru söylüyordu Kılıçdaroğlu... ??? Gelin görün ki AKP iktidarı “çağdaş demokrasi” yerine “imamların gücü”nü kullanıyor. Van’da deprem yardımlarını muhtarlar değil imamlar dağıtıyor... Laik demokratik cumhuriyetin seçilmiş muhtarlarının yerine imamlar! Bu arada Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Doğu ve Güneydoğu kentlerinde, din konusunda görüşlerine başvurduğu “melelerin” yani “mollaların” Diyanet kadrosuna alınacağını açıklıyor. Neden acaba? Çünkü Hizbullah camilerde örgütleniyor 90’lı yıllardan beri... Hizbullah’a karşı mollalar! Olacak iş mi bu? Galiba çağdaş ve ileri demokrasiye böyle geçiliyor. Din eğitimi almayanlar kadrolu imam oluyor... ??? Türkiye’de sekiz milletvekili hâlâ tutuklu ama “Şike Yasası” gece yarısı Meclis’ten geçiyor... İnsan Hakları Günü’nde “Bölgede örnek ülkeyiz” diyenlere bir çift sözüm var... 64 gazeteci tutuklu... 15 bin 506 web sitesi engellendi... 35 kişi cezaevinde öldü... 9 faili meçhul cinayet işlendi... 7 gazete ve dergi yasaklandı... 418 üniversiteli genç ve emekçi gösterilere katıldığı için tutuklandı. Daha ne yazayım? Hukukçuya yakışmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu üyesi CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in tutukluluk sürelerinin kısaltılmasıyla ilgili önerilerine “tecavüzcüler de çıkar” diye karşı çıkmasına tepki gösterdi. Öztürk, “Sayın Bakan, yargıyı militanlaştıracağına hızlandırsın. 3 yıl içinde bir kişinin suç işleyip işlemediğini belirleyemiyorsa koltuğu bıraksın” dedi. CHP’nin önerisinde tutuklu milletvekillerinin milletvekili seçildiğini gösteren belgenin ilgili mahkemeye ibrazı üzerine, tutukluluk haline derhal son verilmesi için ve ağır ceza mahkemelerinin görevine giren işlerde tutukluluk süresinin en çok 2 yıl olması ve bu sürenin GÜLER: AKP, TUTUKLU VEKİLLERLE İLGİLİ TASARIYA DESTEK VERMELİ CHP MYK toplantısında tutuklu milletvekillerinin durumları gündeme geldi. Toplantının ardından CHP’nin 5 Aralık 2011’de tutukluluk süreleri ve tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmasıyla ilgili hazırladığı yasa teklifini parlamentoya sunduğunu anımsatan CHP Genel Başkan Yardımzorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek en çok 1 yıl daha uzatılabilmesi öngörülüyor. Öneride imzası bulunan Öztürk, Bakan Ergin’in üslubunun “bir hukukçuya, bir bakana hiç yakışmadığını, toplumda infial uyandıracak şekilde demagoji yaptığını” söyledi. Öztürk, “Bir bakan, ‘cezaevleri boşalacak’ demez. Bu sözler; insanların tecavüzcü, hırsız olup olmadığı, suç işleyip iş cısı Birgül Ayman Güler, AKP’yi bu teklife destek vermeye ve sözünü tutmaya çağırdı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in teklife ilişkin sözlerinin ürkütücü olduğunu ifade eden Güler, “Tutuklu milletvekilleriyle tecavüz suçlularını aynı kefeye koyma sorumsuzluğunu göstermiştir” diye konuştu. geçici bir müessesedir, aslolan tutuksuz yargılamadır, diyeceksiniz. Öbür taraftan insanların suç işleyip işlemediği, mahkeme kararıyla sabit olmadan uzun süre hapishanelerde tutulmasına karşı çıkılınca da, tecavüzcüler dışarı çıkacak, diyeceksiniz. Nereden biliyor tecavüz suçunu işlediğini? Başında mıymış? Mahkeme kararıyla sabitse, zaten öngö lemediği mahkeme kararıyla sabit olmadan ömür boyu hapiste yatsın demektir. Tutukluluk müessesesinin mahiyetini anlamamak demektir” görüşünü dile getirdi. AİHM’nin yargılama sırasında suç ve faillere göre bir ayrıma gitmediğini vurgulayan Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “AİHM, suçun niteliği tutuklama nedeni değildir, diyor. Bir yandan, tutuklama rülen cezayı çekecek. Sayın Bakan hukukçu falan değil, dünyanın hiçbir yerinde hukukçu bu lafı konuşmaz. Bir kişi, bir suçu işlediği şüphesiyle gözaltına alındığı zaman aslolan tutuksuz yargılamadır. 3 sene içerisinde Sayın Bakan bir kişinin suçu işleyip işlemediğini belirleyemiyorsa o bakanlık koltuğundan derhal gitsin. Sayın Bakan yan gelip yatacak, adaletin dışında her şeyle ilgilenecek... Yargıyı militanlaştırmaya çalışacağına, yargıyı hızlandırsın. Adamı attın içeri, 3 senede mahkeme karar vermiyorsa ayıp değil mi? Mahkemeler başka şeyle uğraşacağına yargılama yapsın, 4 ay sonrasına gün vereceklerine çalışsınlar, yargılamayı bitirsinler.” Hizbullah’a Karşı Mollalar... Sabahın saati vurduğunda bir sis bulutu iniyordu kentin üzerine... Aç martılar çığlık çığlığaydı... Moda’da hareketli bir sabah... Kadıköy iskelesine Eminönü vapuru yanaşıyordu... Moda ve Kadıköy birbirinin ayrılmaz parçalarıdır. Birbirlerini tamamlar sosyal ve kültürel yaşam olarak. Bağdat Caddesi, Çiftehavuzlar, Göztepe ve Bostancı... Maltepe ve Kartal da CHP’li belediyelerin katkılarıyla son üç yıldır bu değişime ayak uydurmuştur. İstanbul içine çeker kenti. ??? Acı tutkular, hüzünler o yaz aylarının yeşilliğini, ağaçların sararan yapraklarında çıplak unutkanlıklarını anlatır insana. Bir sıcak kahve, günlük gazeteler, kendi hayatımızda eski bir fotoğraf albümünden siyahbeyaz fotoğrafları karşımıza koyar. Her pazartesi sabahı erkenden Moda’ya giderim. Kahvemi içerken gazetelere bakarım. Günün ilk haberlerini dinlemişimdir evden çıkmadan önce... Üç aşağı beş yukarı Türkiye’de ve dünyada neler olup bittiğini öğrenmişimdir. ??? Geçelim... Önceki akşam Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün Van’da 75 odalı öğretmenevi (depremde 75 öğretmenimizi yitirmiştik) yaptıracağını öğrendiğimde duygulanmıştım. Bir süre önce eski Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan’ın 20 konut inşa ettireceğini açıklaması, CHP’nin bölgeye yardımlarını sürdürmesi çok mutlu etmişti beni. Güneydoğu’da yaşayanların etnik, mezhep kimliği ne olursa olsun tümlük önemliydi. Elbet terör örgütü elinden ŞİKÂYET SUMEN ALTI EDİLDİ CHP SEÇİM İSTEDİ HSYK’nin tebligat skandalı ? Amirallere suikast soruşturmasında ikinci kez gözaltına alınmak istendiği sırada intihar eden Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, savcılar hakkında HSYK’ye şikâyet başvurusu yaptı. HSYK’nin yanıtı, 3.5 ay sonra Tatar, Adalet Bakanlığı‘na başvuru yapınca gönderildi. AYKUT KÜÇÜKKAYA Gül’ün görev süresi sona eriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, CHP Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) 2012 yılında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresinin dolduğunu ve yeni hükümlere göre Cumhurbaşkanlığı için seçim yapılması gerektiği kanısında olduğunu açıkladı. CHP MYK, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında dün toplandı. Güler, toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı’nın görev süresine ilişkin yapılan yasal düzenlemeleri ve süreci anımsatan Güler, şunları dile getirdi: “Bizim görüşümüz çelişkinin giderilmesi yönündedir. TBMM eğer 5 yıl için göreve gelmişken görev süresini 4 yıla kısaltmışsa aynı şekilde bu düzenleme ile görev süresi yedi yıldan beş yıla inen Cumhurbaşkanı’nın da yeni hükümlere tabi tutulması gerekir... Tutarlılık arıyorsak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine az zaman kaldı, hazırlanmak için adaylara fırsat vermemiz gerekiyor.” TESEV’in Van’daki toplantısına CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun katıldığı ve toplantıda genel af konularının görüşüldüğü yönündeki iddialar üzerine Güler, bu toplantıların arama konferansı niteliğinde olduğunu, çok çeşitli görüşlerden kanaat önderlerinin katılarak düşüncelerini aktardıklarını belirtti. Gül, Romanya Cumhurbaşkanı Basescu ile görüştü. (NECATİ SAVAŞ) Eski Deniz Kuvvetleri komutanlarına suikast girişiminde bulunduğu iddiasıyla ikinci kez gözaltına alınmak istendiği sırada 19 Aralık 2009 günü intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar’ın amirallere suikast soruşturmasını yürüten savcılar hakkındaki şikâyet başvurusu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca (HSYK) reddedildi. Ağabey Tatar’ın başvurusunu reddeden HSYK bu süreçte tebligat skandalına imza attı. HSYK’nin ret kararı Tatar’ın geçen ay Adalet Bakanlığı’na şikâyet başvurusunun akıbetini sormasıyla ortaya çıktı. Tatar bakanlığa başvurunca uzun süre önce HSYK’de yazıldığı anlaşılan başvurunun reddedildiğini bildiren resmi yanıt gönderildi. Tatar’a hitaben yazılan ve üzerinde 26 Ağustos 2011 tarihi yer alan HSYK’nin yazısı 5 Aralık 2011 tarihinde ancak Tatar’ın eline geçti. Ağabey Ahmet Tatar, Ankara’da bulunan HSYK’nin resmi yazısının yaklaşık 3.5 ay sonra 5 Aralık 2011 tarihinde Ankara’daki ikamet adresinde eline geçmesine tepki gösterdi. Bu olayı gazetemize değerlendiren Ağabey Tatar, “Bakanlığa başvurmasaydım belki de HSYK’de bekletilen ya da unutturulmak istenen ret yanıtı bana gönderilmeyecekti. Anlaşılan o ki geçen ay bakanlığa yapmış olduğum başvuru kurumlar arasında bir trafiğe yol açmış” yorumunu yaptı. Tatar’ın ölümünün ardından “19 gün sonra” savcılık kayıtlarına şu not düşülmüştü: “Dosyada mevcut Emniyet Genel Müdürlüğü İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 07/01/2010 tarihli raporunda şüpheliler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan’ın kullandıkları ikametgâhta ele geçirilen üzerinde ‘Alb. Tayfun Duman’dan gelecek fizibiliteye göre Uğur ve Metin Paşa’ya yapılacak operasyonun detay ve tarihlerini Levent Bektaş, Orhan Yücel Albay üzerinden iletecek. Size teslim edilen malzemeleri korunaklı bir yerde tutunuz’ şeklinde yazı bulunan notun şüpheli Ali Tatar’ın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. Tatar’ın muvazzaf teğmenler ve askeri öğrencilerin uyuşturucu satışına göz yumduğu, bu suretle uyuşturucu satışını kolaylaştırdığı iddiasını teyit eden delil ve emare bulunmadığı, bu suçla ilgili olarak hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.” ‘Yapacağım belli’ Cumhurbaşkanı Gül ikinci kez gelen ‘Şike Yasası’nı onaylayacağının mesajını verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu ile düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasada Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa’nın Meclis’te aynen kabul edildiğini anımsatarak “Bu yasaya ilişkin tavrınız önceki gibi mi olacak” şeklindeki sorusu üzerine Gül, Basescu’nun konu hakkında fikir sahibi olması için, tercümandan kısa bir özet yapmasını istedi. Gül, yasanın sadece şikeyi değil, sporda şiddetin önlenmesi ve bahis konularında yeni düzenlemeleri kapsayan bir yasa olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, “Ben veto gerekçemde söylemiştim, ceza siyasetini Meclis belirler. Geri gönderirken ‘Bir daha gözden geçirin’ demiştim, ama Meclis buna ihtiyaç duymadı, ceza siyasetini bu şekilde belirlemiş oldu ve bana geri gönderdi. Benim de artık anayasaya göre yapacağım bellidir. Bir anayasal konu değil, Meclis’in ceza siyasetini takdir etmesiyle ilgili bir konu” dedi. ANAYASA KOMİSYONU GAZETECİ ÖRGÜTLERİNİ DİNLEDİ ‘Araştırmacı gazetecilik tehlikeli gazetecilik oldu’ AYŞE SAYIN ‘Unutturulmak istendi’ Kıbrıs Barış Harekâtı’na yönelik sözleri Meclis’te tansiyonu yükseltti Kürkçü’ye ‘işgal’ tepkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’deki bütçe görüşmelerinde BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün Kıbrıs Barış Harekâtı’nı “işgal” olarak nitelendirmesi tepki çekti. CHP’li Akif Hamzaçebi, harekâtın Türklere karşı yapılan zulüm, haksızlık, ölüm ve cinayetleri önlemek amacıyla yapıldığını belirtti. TBMM Genel Kurulu’nda Sağlık Bakanlığı, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Kalkınma Bakanlığı, DPT, TÜİK, GAP, DAP ve KOP, Doğu Karadeniz Projesi bölge kalkınma idaresi başkanlıkları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Rekabet Kurumu’nun bütçeleri görüşülerek kabul edildi. Görüşmelerde söz alan CHP’li Volkan Canalioğlu, ekonomi anlayışını eleştirdiği AKP hükümetinin “din soslu vahşi kapitalizm” uyguladığını belirterek, “Yani güçlünün zayıfı; zenginin fakiri; polisin öğrenciyi; savcının gazeteciyi, Deniz Feneri’nin dindarı ezdiği ve bu sömürünün inançlarımız kullanılarak gizlendiği ‘KOLON KESİLDİĞİ İDDİALARINI BEN DE DUYDUM’ Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz TBMM’de soruları yanıtlarken makam odasının genişletilmesi için taşıyıcı kolonların kesildiği iddialarını, “Bir, makam odası değil makam katı. Burada çeşitli iddiaları ben de duydum ve gereğini yaptım. Deprem açısından yapılan işi incelemek üzere Bayındırlık’a yazı yazdım ve incelemeler yapılıyor. Gereği neyse yapacağım” diye yanıtladı. vahşi kapitalizm. Bu vahşi kapitalizm öyle bir uyuşturucudur ki katı olan her şeyi buharlaştırır, kutsal olanı her şeyi dünyevileştirir. Mücahitleri, müteahhit yapar” diye konuştu. CHP’li Aytun Çıray, Ankara’nın, Kızılırmak suyunu kullanmasıyla arsenik tartışmasının gündeme geldiğini belirterek sularda arsenik miktarının, olması gereken değerin üzerine çıktığı, sağlığı tehdit ettiğini söyledi. TBMM’de daha sonra Avrupa Birliği Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında BDP’li Kürkçü’nün Kıbrıs Barış Harekâtı’nı işgal olarak nitelendirmesi tansiyonu yükseltti. Kıbrıs Barış Harekâtı’nın işgal olduğunu ifade eden Kürkçü, “Şimdi oradan askerimizi nasıl çıkaracağımızı bilemiyoruz. Kıbrıs halkı istemiyor bunları, bırakın bunları” diye konuştu. Bunun üzerine yerinden söz alan CHP’li Hamzaçebi, “O dönemdeki Cumhuriyet Hükümeti, KKTC’de yaşayan Türklerin haklarını korumak amacıyla, orada devam eden zulüm ve haksızlıkları, ölümleri, cinayetleri önlemek amacıyla gitmiştir oraya” dedi. Hamzaçebi’nin sözlerini AKP’li milletvekilleri de alkışladı. tuklu olduğu” yönündeki raporunu anımsatarak bu rakamın neye dayanANKARA TBMM Anayasa Uz dığını sorması üzerine Erinç, Türkilaşma Komisyonu’nun görüşlerine ye’de şu anda 64 gazetecinin tutuklu başvurduğu Basın Konseyi Temsilci olduğunu, bu komitenin “8 gazeteci si avukat Turgut Kazan özel yetkili tutuklu” açıklamasını hangi bilgilere mahkemelerin derhal kaldırılmasını is göre yaptığını bilmediklerini ifade etteyerek komisyon üyelerine “Yarat ti. Türkiye’de gazetecileri “terör örtığınız Frankeştayn, yasamayla bi gütü” üyeliğiyle suçlamanın en kolay lek güreşi yapıyor” uyarısında bu yöntem haline geldiğini belirten Erinç, lundu. “Türkiye’de araştırmacı ga “Eskiden bir gazeteci transfer edizetecilik tehlikeli gazeteciliğe leceği zaman sorulan iki önemli sodönüştü” eleştirisi yönelten TGC ru vardı; biri özel arşiBaşkanı Orhan Erinç, vinin zenginliği, ikincisi ifade özgürlüğünün ? TGC Başkanı Orhan telefon rehberinde buönündeki engellerin lunan kişi sayısı. ŞimErinç, Türkiye’de kaldırılmasını istedi. di ikisi de en önemli TBMM Anayasa Uz gazetecileri “terör örgütü” suç kanıtı haline dönlaşma Komisyonu için üyeliğiyle suçlamanın en üştü. Araştırmacı gadeki “cemaat ve sivil zetecilik tehlikeli bir kolay yöntem haline toplum örgütleri” ile ilgazetecilik haline geldiğini belirterek, gili alt komiyon dün yedönüştü” dedi. “Eskiden bir gazeteci ni anayasa konusunda Basın Konseyi YükTEPAV Türkiye Eko transfer edileceği zaman sek Kurul Üyesi avukat nomi Politikaları Araşsorulan iki önemli soru Turgut Kazan ise, 12 tırma Vakfı (TEPAV), Eylül 2010’daki refeTürkiye Gazeteciler Ce vardı; biri özel arşivinin randumda kabul edilen miyeti (TGC), Basın zenginliği, ikincisi telefon yargıya ilişkin anayasa Konseyi, 500. Yıl Vak rehberinde bulunan kişi maddelerine mutlaka fı, TUSCON Türkiye “dokunulması” gesayısı. Şimdi ikisi de en İşadamları ve Sanayicirektiğini belirterek, şu ler Konfederasyonu, önemli suç kanıtı haline görüşleri dile getirdi: Türk Dünyası İktisadi “Siz Meclis olarak dönüştü” dedi. ve Sosyal Araştırmalar “özel yetkili mahkeVakfı (TİSAV) temsilme” adı altında bir cilerini dinledi. Frankeştayn yarattınız. Şu anda Edinilen bilgiye göre TGC Başkanı hepiniz için tehlike var, onun için Orhan Erinç, yeni anayasada basın ve anayasaya şöyle bir madde koymaifade özgürlüğünün önündeki engel lıyız, ‘istisnai yetkili, özel yetkili, gelerin kaldırılması ve sendikal örgüt niş yetkili mahkeme kurulamaz’. Çünlenmenin anayasal güvence altına alın kü, sınırsız yetki kötüye kullanılır, masını istedi. Meslek grupları içinde şu anda bunu yaşıyoruz ve iktidar en fazla yargılananların gazeteciler ol partisi bile yaşıyor.” duğuna dikkat çeken Erinç, o neden500. Yıl Vakfı Başkanı Avıdur Nale yargı bağımsızlığının büyük önem im Güleryüz, anayasada “nefret suçkazandığına işaret etti. CHP’li Ko ları”na karşı yaptırımların açıkça tamisyon Üyesi Atilla Kart, Uluslararası nımlanmasını ve “resen takibi geGazetecileri Koruma Örgütü’nün Tür rektirecek suç tanımı” içine alınmakiye’de sadece “8 gazetecinin tu sını istedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear