23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 ARALIK 2011 SALI 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Türkan Saylan’ın Doğumu Türkiye İçin Bir Armağandır Bir Mustafa Kemalci Bekleniyor! Kaç CHP var? Mustafa Kemal’in, İsmet İnönü’nün, Bülent Ecevit’in, Deniz Baykal’ın... Şimdilerde de!.. Şimdilerde, yani birkaç yıldan bu yana, değerli bir hesap uzmanı Kemal Kılıçdaroğlu... Bu arada Hikmet Çetin, Altan Öymen gibi başkanlar da geldi geçti. Seksen yıllık bir yaşam!.. Ama 1950’den bu yana tek başına bir iktidar yaşamadan!.. Hep muhalif, hep karşıt, ama seçmenden yeterli oy yok! DP’ler, AP’ler, Özal’lar, Erbakan’lar, DYP’ler... Cumhuriyet Halk Partisi hep bir kenarda! Unutulmuş mu? Hayır, milyonlarca yandaşı var, Altı Ok’a bağlı, Mustafa Kemal’in yolunda... Ama yönetim kadrosu, nedense arada bir başka havalarda! Oy alırım diye, belki biraz başka türlü olursam beni beğenir diye... Yanlış üstüne yanlış!.. CHP bir devrim partisidir. Bu gerçeği bilmiyorsa, bilmezlikten geliyorsa!.. Öyle günler oldu ki, partiye yeni giren kimileri, Altı Ok’un üçünü atalım, bile dediler! Hangi oklardı onlar? Başta laiklik, devrimcilik, devletçilik!.. Çağdaş dünya değişmiş, eski devrimcilikler ortadan kaybolmuş, dediler. Döneme uyum sağlamak için, sandılar ki daha başarılı olacaklar... Evren Paşa partileri kapattı. Tarihsel CHP’yi, Ecevit’in partisini de! Hatta onu hapse bile attı. Derken dönem değişti, ama eski partiler yok, en iyisi yeni bir parti, dediler. Erdal İnönü’nün liderliğinde SHP’yi, yani Sosyal Demokrat Halk Partisi’ni oluşturdular. SHP, Atatürk’ün çizgisindeydi. Olabildiğince o karmaşık dönemde etkili oldu. Derken, CHP yeniden ortaya çıktı. Bu kez Deniz Baykal’ın elinde... Döndük dolaştık bugünlere geldik! Yenilikler, değişiklikler arayan birtakım partililer CHP’yi yenileştirmeye kalktı. Oldu mu sana yeni CHP!.. Gerçek CHP’den çok farklı bir parti! On yıldır iktidardaki AKP’nin ve onun tek adamının düşüncelerini ezberledik. Yeni bir ılımlı Müslüman, Cumhuriyet kurmak, ama ABD’ci... Buna karşı CHP ne yapıyor? Gerektiği gibi savaşıyor mu? O zaman, yeni bir güç, yeni bir lider, yeni bir canlılık, yeni bir atılım... Bir öncü gerekiyor. Bir gerçek halk lideri! Sevilen sayılan bir Mustafa Kemalci... Öncelikle lepra, sonra da ÇYDD çalışmaları için yaklaşık yirmi yıl Anadolu’yu dolaştık, bizlere yönder oldunuz, buna sahip olduğumuz için çok şanslıyız, keşke herkes sizin okulunuzda öğrenci olabilseydi. Ama merak etmeyin, bizler de sizden öğrendiklerimizi “Biz Türkan Hoca’dan böyle öğrendik” ya da “Türkan Hoca böyle yapardı” diyerek başkalarına yol gösteriyor ve öğretiyoruz. Prof. Dr. Ayşe YÜKSEL ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı muzda, aslında sizin hep bizimle olduğunuza, yaşadığımız sıkıntıların çözümünde rol aldığınıza öylesine inanıyoruz ki; “Sevgili Hocamız yine imdadımıza yetişti” diyoruz. Olumlu gelişen her şeyin nedeni sanki hep sizmişsiniz gibi... Sonun Başındasın... Herkes senin sürekli kazandığını sandı... Oysa hep inişteydin: 2002: 365 milletvekili... 2007: 341 milletvekili... 2011: 326 milletvekili... Eminim son seçimde aslında kaybettiğini bilen tek kişi de zaten sensin... ? Bir hikâye vardı: Mahkumun birisini hastaneye gönderiyorlar, böbreğini alıyorlar... Bir dahaki sefere safrakesesini çıkartıyorlar... Bir daha gitti, bademciğini... Son seferinde apandisitini aldıklarında, hapishaneye dönünce baş gardiyan kafasını hücreye uzatıp uyarıyor: “Anladım ulan, sen parça parça kaçıyorsun...” ? AB’nin desteği artık yok; bu yapılanların “ileri demokrasi” değil ileri derecede soytarılık olduğunu anladılar nihayet... Bütün komşuları kaybettin; Suriye, Rusya, İran, Irak, Yunanistan, İsrail... Sıfır komşu yani... ABD’nin desteği Obama ile sınırlı... Araplar dahi ne mal olduğunu anladılar... ? İçeride ekonomi çatırdıyor... 74 milyar dolar cari açık, 300 milyar dolar borç, iki rakamlıya çıkan enflasyon, dolar oturdu 1.8’e... Yani “istikrar” da terk etti seni... Patlıcan bile aldı başını gitti; kilosu 4 lira... ? Cumhurbaşkanı yan çiziyor... Yalaka medya dönmekte... Zaman gazetesinin Fethullahçı yazarı “Bir başbakan vardı diye üzüleceğiz” diye bitiriyor yazısını... Cemaatin türbanlı yazarı “Cemaat ile AKP’nin çatışması şayiadan hakikate dönüştü” diyor... Kesin talimatına rağmen 74 AKP milletvekili şike yasasına katılmadı, 6’sı “ret” verdi... Takmadılar... Bülent Arınç bile “biat etmem” diyor, dokuz yıl sonra aklına geldi... Amerika’nın önemli gazetesi Wall Street Journal, iktidardaki çözülmeyi uzun uzun yazıyordu önceki gün... Sokaklar kalabalıklaştı... Sesler çoğalıyor... ? Parça parça gidiyorsun usta... Sonun başındasın... ? Niçin?.. Birçok neden olsa bile ben bir tekini bilirim: “Alma mazlumun ahını...” üzzamla Savaş Derneği (CSD) ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) çok sevgili, bir önceki genel başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan; 13 Aralık 1935 yılında doğumunuzla, ülkemiz ve dünyamız için armağan oldunuz. Bugün 76 yaşındasınız, biliyoruz yaşamınız boyunca doğum günlerinizi hiç önemsemediniz, bizler saklı gizli, size doğum günü kutlamaları hazırlayarak hep emrivaki yaptık. Siz gerçekten bizlere armağansınız, bu nedenle sizin doğduğunuz gün hepimiz için çok önemli. Bugün yine doğum gününüz, sizi çok özleyerek anıyoruz. Siz gideli, hepimiz, hayallerinizi gerçekleştirmek için, el ele, omuz omuza, yürek birliği içinde çalışıyoruz. Cüzzamla Savaş Derneği, tedavileri tamamlanmış ama sakatlıkları ve ileri yaşları nedeni ile tıbbi, sosyal ve ekonomik anlamda desteklenmesi gereken “Lepradan Etkilenmiş Kişiler” ve aileleri için çalışıyor. C Aydın olmak Üyesi olmaktan gurur duyduğumuz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde Atatürk’ün devrim ve ilkeleri ışığında, onun açtığı aydınlık yolda yürümeyi, başarmayı bize hep siz öğrettiniz. Sizden aldığımız bilgi, deneyim ve güçle bizler de, ülkemizin çağdaşlaşması için, gönüllü görev yapıyoruz. Aydın olmak, aynı zamanda etrafını aydınlatmak demektir, bunu en çok sizde gördük, bıkmadan, yorulmadan ülkemizin her yöresinde hep öğretiyor, hep öğretiyordunuz. Keşke bütün aydınlar sizin gibi olsaydı, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği bu güzel ülkenin her yöresi çağdaşlaşmış olurdu. Sağlık hizmeti götürdüğümüz her lepra hastasının ailesini, eğitim ve sosyal yapı içinde de değerlendirerek, çocuklarının okuması için başlattığınız eğitim bursu projesi, yıllar sonra bu çalışmadan edindiğimiz deneyim, “Çağdaş Türkiye’nin Çağdaş Kızları” projesine temel oldu.1997 1998 öğretim yılında, Siirt’in Pervari ilçesinde, 17 kız öğrencinin ortaöğretime devam edebilmesini sağlayan bu proje, her yıl artan sayıda kız öğrencimize ulaştı. 2000 2001 öğretim yılında 5 bin kız öğrenciye, 2011 2012 öğretim yılında da 50 bin 596 kız öğrenciye ulaştı. Hayaliniz yüz bin kız öğrenci okutabilmekti. Bugün hem ortaöğretimde hem de yükseköğretimde öğrenim gören öğrencilerimiz yüz bini aştı. Her birinde izler bıraktınız, geçen gün bu bursla öğrenim gören, bugün öğretmen olan kızımız bana şöyle diyordu: “Türkan Hocamın toplantısına yetişememiştim, sonra onu dinleyen arkadaşlarıma sordum, bana onu anlattılar: Üç kuruş da kazansanız, bir kuruşu ile mutlaka gazete alın okuyun ve okutun, dediğini hâlâ çok önemseyerek anımsıyorum. Gerçekten siz binlerce kız çocuğunun umudu oldunuz, okumak isteyen kız çocukları, onları okutmak isteyen anne ya da babalar hep size ulaştılar. Çünkü siz ‘Ben çok okumak istedim, ama ekonomik koşullarım buna yetmedi’ diyen hiçbir kız çocuğu kalmasın diye hep çalıştınız, çabaladınız.” Ortaöğretime devam edebilmenin en önemli unsuru, ilçelerde kız öğrenci yurtlarının olması idi. Bu nedenle her ilçeye, yüzer kişilik kız öğrenci yurtlarının yapılması da sizin gerçekleşmesini istediğiniz hayallerinizdendi. İşte bu hayal gerçek olunca, ülkemizin her yöresi aydınlık, eğitimli kadınlar ve onların kurduğu ailelerle dolacaktı. ÇYDD, bu hayalinizi tamamlamak için de duyarlı kişi ve kurumların desteği ile epey yol aldı. Otuz altı kız öğrenci yurdu ile eğitime katkı sundu, sunmaya devam ediyor. Öncelikle lepra, sonra da ÇYDD çalışmaları için yaklaşık yirmi yıl Anadolu’yu dolaştık, bizlere yönder oldunuz, buna sahip olduğumuz için çok şanslıyız, keşke herkes sizin okulunuzda öğrenci olabilseydi. Ama merak etmeyin, bizler de sizden öğrendiklerimizi “Biz Türkan Hoca’dan böyle öğrendik” ya da “Türkan Hoca böyle yapardı” diyerek başkalarına yol gösteriyor ve öğretiyoruz. Bize öğrettiklerinize, yol göstericiliğinize, öğretmenliğinize, dostluğunuza, arkadaşlığınıza, anneliğinize çok ama çok teşekkür ederiz. Işıklar içinde uyuyun... se yeniden kuruldu, sizin yetiştirdiğiniz sağlıkçıların mücadeleleri ve çalışmaları ile yine yararlı bir kurum oldu. Bugün cildiye, dahiliye ve diş hekimleri, hemşire ve diğer sağlık çalışanları hep birlikte hizmet üretiyorlar. Lepradan etkilenmiş Gülizar Hanım, Kamile Hanım, Recep Bey, hepsi size dua ediyorlar. Siz onlar için anne oldunuz, doktor oldunuz, öğretmen oldunuz, hak ettikleri dünyada yaşamalarını sağladınız. Bizler de sizden öğrendiklerimizle yolumuza devam ediyoruz. Örnek çalışma Lepranın yaygın olduğu başka ülkelere de örnek olan bu çalışmayı, siz yıllar önce başlattınız, bugüne kadar bine yakın çocuğumuz bu destekle okudu, meslek sahibi oldu. Böylece eskiden lepra hastasının çocuğu diye anılırken; bugün onların anne ya da babaları, öğretmenin annesi, doktorun babası diye tanınıyorlar. Ne büyük bir gelişme, bunu başaran sizsiniz. Bizim sizin gibi yönderimiz, öğretmenimiz oldu, ama sevgili hocam, siz bunları nasıl akıl ettiniz, nasıl hayata geçirdiniz? İşte bu nedenle ÇYDD’nin şimdiki genel başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, sizin doğumunuzun ülkemize bir armağan olduğunu ifade ediyor, bizler de bu düşünceye yürekten katılıyoruz. Bizler, Lepra Hastanesi’nde buluştuğu Hastane kimliğini hazırla Geçen yıl İstanbul Lepra Hastanesi kapatılmış, cildiye kliniği haline dönüştürülmüştü, sizin de çok güvendiğiniz Avukat Hüseyin Karataş’ın gayreti ve anlamlı savunmaları ile yeniden hastane kimliğini kazandı. Hastane neredey C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear