Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 KASIM 2011 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Dersim cayır cayır yansa yüreğin sızlamaz 5 yıllar... Haftanın konuğunu hazırlar, dizi röportajlar yapardı. ??? Akdeniz güneşi tepemizde, yemeklerimizi yedikten sonra, Gencay’ın oturum başkanlığını yapmasının ardından hazırladığı notlara baktım. Eh, yazıyı ‘Böyle özür olmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ ın “Dersim açıklamalarına” ve “özür dilemesine”, “Başbakan özür dilemiş değildir. Devlet böyle özür dilemez, devlet yaraları sararak, eski hataları tekrarlamayarak özür diler” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında yaptığı konuşmasında Erdoğan’ın “Dersim açıklamalarına” yanıt verdi ve gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: Soy sop siyaseti: Devlet Dersim’den özür dileyecekse, buyursun dilesin. Fakat Başbakan’ın yaptığı bu değildir, özür dilemiş değildir. Bakmayın yalaka medyanın, özür dilediği lafına. Geçen hafta Başbakan bana “Hangi aşirete, hangi inanç grubuna ait olduğunu açıkla” dedi. Ben de “Sen kin ve nefret tohumları ekiyorsun” dedim. Kimse görmedi bunu, “Sen bunu nasıl söylersin” diye beni eleştirdiler. İnsanların soyuyla sopuyla, inancıyla meşgul olmayı siyaset aleti edenler kendi soyuyla sopuyla sorunu olanlardır. Özür dileme yok: Devlet böyle özür dilemez, devlet yaraları sararak, eski hataları tekrarlamayarak özür diler. Okuduklarını anlamayan yalaka korosuna şunu da söylemek isterim; devlet hukuki Başbakan: Böyle bir ulusun çocukları arasına kin tohumları eken ilk Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır. İnşallah sonuncusu olacaktır. Unutmasın ben sadece Dersimli değilim, Konyalıyım, Hakkâriliyim, Trabzonluyum, Edirneliyim, ben Türkiyeliyim. Kurtuluş savaşında Meclis’in taşınması gündeme gelince, Meclis’te “Biz buraya kaçmaya değil savaşmaya geldik” diyen Dersim milletvekili Diyap Ağa’ydı. Sen de diyorsun ki “Benim dedem, babam tavuk kümeslerinde nasıl saklandıklarını anlatıyordu.” Ben sana daha ne diyeyim. Bedelli: Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşanıyor. 30 bin liran varsa bastır parayı al tezkereyi. 30 bin liran yoksa doğru askere. Burdurlu kardeşlerim “21 günü geri istiyoruz” diyor. Buradan onlara sesleniyorum, ilk seçimde gereğini yapın. Başbakan daha önce “Ben böyle bir şey yapmam. Yaparsam da referanduma giderim” dedi. Kimlerle görüştüysem, izbe yerlerdeki kimse buna sıcak bakmıyor. Ben “İzbe yer” demiyorum da fakir fukara vatandaşa diyorum ki, senin çocuğun askere gidecek. Brüksel de bunları biliyor: Eskiden biz batıya gittiğimizde “CHP statükocu partidir, AKP değişim dönüşümden yanadır” diyorlardı. Geçen hafta BrükCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısına grup başkan sel’deydim. Daha biz konuvekilleri Akif Hamzaçebi, Muharrem İnce ve Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin yu açmadan Türkiye’de huile birlikte geldi. Kılıçdaroğlu, ameliyat haberini almasının hemen ardından Başba kuk ve demokrasi zaafını kan Erdoğan’ı telefonla aradığını, ancak görüşemediğini belirterek “Başbakan’a geç onlar anlatıyor. Artık bütün miş olsun. Umarım en kısa zamanda görevinin başına döner” dedi. (Fotoğraf: AA) dünya bunu biliyor. prosedür içinde özür diler, böyle özür dilemez. Eğer siz özür dileyecekseniz, adam gibi dileyin. İnsanları devletine karşı kışkırtarak, toplumun bağrında yeni yaralar açarak, kardeşi kardeşe düşman ilan ederek özür dilenmez. Diyor ki, “Bu CHP’nin tarihidir...” Peki kardeşim, senin tarihin hangisi, sen ağaç kovuğundan mı çıktın? Senin bir geçmişin yok mu? Gerçi sen kendi geçmişinden utanan birisin. Cumhuriyet’in sorumluluğunu taşımak zaten sana ağır gelir, sen onu taşıyamazsın. Dersim yansa yüreğin sızlamaz: Başta Dersimliler olmak üzere, AKP’ye oy vermeyen herkes ötekileştirildi. Bırakın onları üçüncü sınıf vatandaş, beşinci sınıf vatandaş yerine bile koymadılar. Sayın Erdoğan, 73 yıl önce Dersim’de yapılan bir başka zulmü, bugün kendisine siper ediyor, bu hepimizin görüp göreceği en büyük siyasi ahlaksızlıktır. Sayın Başbakan, sen kimi kandırıyorsun? Dersim cayır cayır yansa senin yüreğin sızlamaz. Dersimlilerin asıl korkusu: Dersimliye birinci sınıf yurttaş kimliği kazandıran Cumhuriyet’tir. Eğer bugün Dersimlilerin korkusu varsa o da sahip oldukları kazanımlarının bu hükümet tarafından ellerinden alınmak istenmesidir. Senin bu özür zincirinin nereye vardığını biz çok iyi biliyoruz. Kin tohumları eken ilk Kıbrıs Sorunu ve Türkiye’ye Ders... Öğle saatlerinde Lefke’de Prof. Dr. Gencay Şaylan’la sohbet ediyoruz. Pırıl pırıl, insanın içini ısıtan bir Akdeniz güneşi ve 2 bin 500 nüfuslu Lefke. 1923’te çalışmaya başlayan ve uzun yıllar süren bakır madenciliği Lefke’nin hemen girişinde. O görüntüyü beş yıl önce görmüş, şöyle bir yazı yazmıştım: “Türkiye’de Eşme Kışladağı’nı, Menemen Ovacık’ı savunanlar, siyanürlü havuzun Kütahya’da çökmesini göz ardı edenler, Balya’da Fransızların neler yaptığına kulak tıkayanlar, gelip Lefke’yi görsünler.” Gözle görünen gerçeği çevreciler topluma bir türlü anlatamadılar... Tüm hükümetler “çokuluslu altın avcıları”na kucak açtılar, onları koruyup kolladılar. ??? Denizin kıyısında bir bakır madeni işletmesi Lefke’nin girişini yok etmiş yok... Belediye Başkanı Mehmet Zafer bu gerçeği biliyor ve çevre duyarlılığını yüreğinde taşıyor. Lefke Avrupa Üniversitesi’ni, Rektör Prof. Dr. Ahmet Bülent Göksel’in çabalarıyla büyüyen devlet destekli bir öğretim kurumunu da anlatacağım. 30 yıllık arkadaşımı Kıbrıs sorununa ilişkin yapılan toplantıda görünce ona şaka yollu takılmıştım: “Oturumu sen yönetiyorsun, ben kaytarayım, bana not çıkar...” Lefke Avrupa Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Gencay, Kıbrıs sorununu iyi bilir... İyi gazeteciydi... 67 yıl Ankara Bürosu’nda görev yaptı, sıkı haberciydi o CHP’Lİ AYGÜN ‘Zaman sözlerimi çarpıttı’ Haber Merkezi Dersim açıklamalarıyla Türkiye’nin gündemini değiştiren CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Zaman gazetesinin açıklamalarını çarpıtarak yayımladığını ve söylemediği cümlelerin röportajın içerisine yerleştirdiğini savundu. Aygün, Zaman gazetesinin açıklamalarını röportajın yapılmasından 10 gün sonra 10 Kasım’da yayımlamasını manidar bulduğunu belirterek Zaman gazetesine röportaj vermesinin de kendisi için bir hata olduğunu söyledi. Aygün, Atatürk’ü hedef alan açıklamalar yapmadığını belirtti. CNN TÜRK televizyonunda soruları yanıtlayan Aygün, röportajında Dersim katliamının sorumlusu olarak CHP’yi söylemediğini, o dönemlerde topyekun katliama destek verildiğini ifade etti. Aygün, “Dönemin Başbakanı, Genelkurmay Başkanı da sorumludur. Fevzi Çakmak, Kâzım Karabekir, Celal Bayar gibi dönemin bütün önemli isimlerinin işin içinde olduğunu görüyoruz” dedi. Dersim katliamı üzerinden CHP’yi eleştiren Başbakan Tayyip Erdoğan’a da tepki gösteren Aygün, “9 yıldır iktidarda. Arşivler elinin altında, belgeler kontrolünde. Hiçbirini açıklamıyor” dedi. Erdoğan’ın özrünü olayların üstünü kapatmak amacıyla yapılmış bir açıklama olarak nitelendiren Aygün, Meclis’ten tüm partilerin katılımıyla bir özür istedi. Söyleşiyi gerçekleştiren Zaman gazetesi muhabiri Habib Güler, yaptığı açıklamada haberinin arkasında olduğunu belirtti. Güler, “Kamuoyu Atatürk ile ilgili sözlerin tamamını duymuş olsaydı Hüseyin Aygün’ün parti içinde, başı çok daha fazla ağrıyacaktı” iddiasında bulundu. kurtarmıştık. Gencay Şaylan’ın saptaması şöyleydi: “KKTC’ye uygulanan ambargo, Batı’nın, özellikle büyük güçlerin, nasıl çifte standart uyguladıklarını ortaya koyuyor.” Ambargoya yasal kılıf bulmak kolay... Bazen Irak’a, bazen Libya’ya, bazen Güney Afrika’ya, Kuzey Kore’ye, Sudan’a, soykırım yapılıyor, nükleer silah üretiyor, uçak düşürüyor gerekçesiyle ambargo konulmadı mı? Bunlar BM kararlarıyla, AB gibi kurumların aracılığıyla gerçekleşti. KKTC, ırkçılık mı, soykırım mı yapıyor? Demokratik hak ve özgürlüklerle bir sorunu var mı? KKTC evrensel yasalara ve hukuka uyuyor, 1974’te Kuzey’de yaşayan Rumların konutlarının, arazilerinin ödemesini yapıyor ama ambargo tüm hızıyla sürüyor. ??? ABD ve AB her yerde bölünmeyi destekledi... Yeni kurulan devletleri hemen tanıdı ve tanıttırdı. En son örneği ise Kosova. İki büyük güç, kanlı geçmişi (19631974 arası iç savaş) olmasına karşın “bölünmeyin birleşin” diyor. Kıbrıslı Türkleri soykırımdan kurtaran Türkiye’dir. Dünyanın en stratejik bölgesine müdahale edip soykırımı durdurmuştur. Prof. Dr. Gencay Şaylan’a göre Batılı güçler Türkiye’ye ders vermek istiyor: “Kendi gücünü kendi kararınla gösteremezsin!” Amaç Türkiye’yi hizaya getirmek, başka bir şey değil... Erdoğan taburcu oldu Geçirdiği operasyonun ardından alınan parçanın temiz çıktığı belirtilen Başbakan dün akşam saatlerinde hastaneden ayrıldı FIRAT KOZOK SİBEL BAHÇETEPE CHP’Lİ VEKİLLERDEN İZMİR OPERASYONUNA TEPKİ ‘Savcı Durdu Kavak’ın özel yetkileri alınmalı’ HAKAN DİRİK ANKARA/İSTANBUL İstanbul’da cumartesi günü gizlice sindirim sistemi operasyonu geçiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam saatlerinde Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi’nden taburcu edildi. Başbakanlık kaynakları Erdoğan’dan alınan parçanın patoloji sonucunun temiz çıktığını belirtirken, Başbakan’ın en erken cuma günü çalışmalarına dönebileceği öğrenildi. Erdoğan’ın ameliyatının Medipol Hastanesi’nden gelen, rektum ve kolon kanseri ala nında uzman isimlerden Prof. Dr. Dursun Buğra ve ekibinin gerçekleştirdiği, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da tedaviyle bizzat ilgilendiği belirtildi. Operasyonun ardından Erdoğan’ın sağlık durumuyla ilgili kısa bir açıklama yapan ancak hiçbir ayrıntı vermeyen Başbakanlık’taki sır perdesi dün de sürdü. Başbakanlık Basın Merkezi, konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmadı. Ancak Başbakanlık kaynakları, Erdoğan’dan alınan parçanın temiz çıktığını, kendisinin kolon kanseri olduğu yönündeki iddiaların gerçekdışı olduğunu bildirdi. Akşam saatlerinde de Erdoğan’ın taburcu edildiği öğrenildi. Erdoğan’ın tedavi gördüğü hastanedeki üst düzey güvenlik önlemleri dün de sürdü. Erdoğan’ın kaldığı 6. ve 7. katların tamamen boşaltıldığı ve diğer katlarda da Başbakanlık korumalarının kuş uçurtmadığı ifade edildi. Başbakanlık kaynakları, Erdoğan’ın cuma günü Ankara’da programının bulunduğunu, en erken o tarihe kadar istirahat edeceğini bildirdi. Öte yandan Erdoğan’ın operasyonundan haberdar olan AKP’li milletvekilleri ve bakanlar ile işadaları dün hastaneye koştu ve telefonla bilgi almak istedi. Ancak, hiçbir isim Erdoğan’ı ziyaret edemediği gibi telefonla da konuşamadı. İZMİR CHP, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon sonrası basına açıklama yaparak gözaltındakileri “suçlu” ilan eden ve “Daha alınacak çok kişi var” diyerek operasyonların süreceği mesajı veren İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak’ı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na şikâyet edecek. Savcı Kavak’ın açıklamalarına tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, “Suçu kesinleşmeyen herkes yargı önünde masum sayılmaktadır” ilkesini anımsatarak “Savcı Kavak, yaptığı açıklamalarda, masumiyet karinesini ihlal etmiştir. Söylenen sözler kabul edilemez. Bir savcı, kişilerin suçları kanıtlanmadan, kamuoyu önünde sanki suçlularmış gibi bir algı yaratamaz. Savcının görevi, kamuoyunu etkilemek değildir. Hazırladığımız metni, arkadaşlarımızla da tartışıp son halini vereceğiz. Bize kalmadan, HSYK bu duruma müdahale etmeli ve savcının yetkilerini almalıdır. Olması gereken budur” dedi. Öte yandan operasyon özelyetkili mahkemelerin de bir kez daha tartışılmasına yol açtı. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, anayasa değişiklikleriyle özel yetkili mahkemelerin yasal dayanağının da ortadan kalktığını vurgulayarak, sorunun temelinde bu mahkemelerin olduğunu kaydetti. Yüksel, “Kendi bakanları bile bu mahkemelerin yarattığı sorunların farkına varmaya başladı. Özel yetkili mahkemeler mutlaka kaldırılmalıdır. Asıl bunun mücadelesini vereceğiz” diye konuştu. MHP LİDERİ BAHÇELİ Demirtaş, Erdoğan’ın Meclis kürsüsünden özür dilemesi gerektiğini söyledi ATALAY HAKKINDAKİ GENSORU YARIN GÖRÜŞÜLECEK ‘Katliam değil, isyan’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP lideri Devlet Bahçeli, “Dersim” için CHP’yle “özür koalisyonu” kurmakla suçladığı Başbakan Tayyip Erdoğan’a PKK’ye karşı yapılan operasyonlar ve Abdullah Öcalan’dan da “özür dileyip dilemeyeceğini” sordu. Erdoğan’a önce “kendi karanlık mazisine, çarpık ilişkilerine, girdiği hıyanet patikasına odaklanması” tavsiyesinde bulunan Bahçeli, Erdoğan’ın “kendi tarihimizdeki bir isyana katliam” dediğini belirterek “Eğer biraz onurun, merhametin ve şerefin varsa bu iftirandan dolayı özür dilersin ve sözünü geri alırsın” diye konuştu. Dersim olaylarının “katliam” değil, “ayaklanma” olduğunun üstü örtülemeyecek kadar bariz bir gerçek olduğunu ileri süren Bahçeli, “Bugünün PKK’si, KCK’si neyse, Dersim kalkışmasına tevessül edenler de aynısıdır” dedi. ‘Dersim’le KCK aynı’ ? Erdoğan’ın tek başına özür dilemesinin yeterli olmadığını belirten Selahattin Demirtaş, parlamentonun “hakikatleri araştırma komisyonu kurması” ve parlamento kararıyla “özür dilenmesini” istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Dersim özrünü, “önemsediklerini”, ancak yeterli bulmadıklarını belirterek tarihle ve gerçeklerle yüzleşmek isteniyorsa Şeyh Sait isyanı, 1990’lardaki köy yakmalar ve KCK operasyonlarıyla ilgili de özür dilenmesini istedi. Partisinin grup toplantısında Dersim tartışmalarını değerlendiren Demirtaş, Erdoğan’ın tek başına özür dilemesinin yeterli olmadığını belirterek parlamentonun “hakikatleri araştırma komisyonu kurması” ve parlamento kararıyla “özür dilenmesini” istedi. Demirtaş, parlamentonun Dersim’den başlayarak Şeyh Sait’ten köy yakmalara, faili meçhullere, Çorum, Maraş, Sivas, Gazi olaylarına kadar ülke tarihindeki “karanlıkta” bırakılmış olaylar nedeniyle Başbakan’ın Meclis kürsüsünden özür dilemesini isteyen Demirtaş, bu gerçekleşmedikçe “kardeşleşmenin” kalıcı hale gelmeyeceğini savundu. Dersim olayıyla KCK operasyonlarının “aynı şey” olduğunu kaydeden Demirtaş, “Aradaki tek fark, mağaralara değil dağlara, şehirlere bomba atılıyor. Dersim için özür dileyen Başbakan’ın KCK operasyonları nedeniyle de özür dilemesi gerekir” dedi. KCK operasyonlarında KCK’li değil, BDP’lilerin tutuklandığını kaydeden Demirtaş, 50 kişilik İstanbul il örgütünden 48 kişinin “KCK’li” diye tutuklandığını belirtti. Tutuklananların yüzde 99’unun KCK ile hiçbir ilgisinin olmadığını belirten Demirtaş, “Bunu Başbakan da, savcılar da, bakanlar da biliyor. Çünkü KCK’yi kendileri biliyor, tanıyorlar, görüşme yapıyorlar, sözcüleri kimdir, görüşüyorlar. Ankara’da, Oslo’da Kandil’de görüştüler, tutuklananların KCK’li olmadığını biliyorlar” diyerek ilk kez Ankara’da da KCK ile görüşmeler yapıldığını açıkladı. Demirtaş, sorumuz üzerine de görüşmeleri hükümetin açıklamasını istedi. Tutuklananların arasında “bir tane bile KCK’li olmadığını” savunan Demirtaş, “Ama dışarıda milyonlarca KCK’li var şu anda, çünkü gençlerimiz kadınlarımız öfke nedeniyle KCK’li değilse bile şu anda KCK’li oldular” dedi. MHP ince taktik izledi AKP halktan kaçıramadı AYŞE SAYIN ANKARA MHP, hükümet üyeleri hakkında muhalefet partilerinin verdiği gensoru önergelerini halktan kaçırmak için Meclis TV’nin yayında olmadığı “cuma günü” taktiği izleyen AKP’yi uyguladığı “ince taktik”le pes ettirdi. Bunun üzerine AKP, MHP’nin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay için verdiği gensoru önergesini cuma yerine yarın görüşülmesini kabul etmek zorunda kaldı. CHP’nin Başbakan Tayyip Erdoğan hakkındaki gensoru önergesini Meclis TV’nin yayında olmadığı cuma günü görüştüren AKP, aynı gün MHP’nin Beşir Atalay, hakkındaki gensoru önergesini de görüştürmek isteyince MHP, “cuma günleri Meclis TV yayını olmadığı” gerekçesiyle geri çekmişti. MHP, önergesini dün yeniden Meclis Başkanlığı’na sundu. AKP, TBMM Danışma Kurulu’nda MHP’nin gensoru önergesi için yine “cuma günü”nü önerince MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bu kez önergeyi çekmek yerine farklı bir taktik geliştirdi. Edinilen bilgiye göre Vural, AKP’nin gensoru önergesinin “cuma” günü görüşülmesini içeren grup önerisinin, “görüşme günü” hariç satır satır aynısını hazırladı. Vural, sadece görüşme günü olarak “perşembe” diye yazarak, Danışma Kurulu’na getirdi. AKP grup yöneticileri, MHP’nin grup önerisinin, görüşme günü hariç, kendilerininkiyle aynı olduğunu görünce, geri adım atıp perşembe gününe vize vermek zorunda kaldı. AKP grup önerisinde gensoru gününü “perşembe” olarak düzeltti. MHP’nin gensoru önergesinin yarın görüşülmesi kesinleşti. C MY B C MY B