22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 KASIM 2011 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Vicdani ret konusundaki düzenlemede CHP ve BDP olumlu, bakanlar topu birbirine atıyor 5 “Türkiye bir deprem coğrafyasında yaşamıyor mu?” Hepimiz biliyoruz bu sorunun yanıtını... Önlem alıyor muyuz? Hayır! Alsaydık bu denli can kaybımız olmazdı bizim... Bile bile zehirli mantar yiyen bir aileden yedi kişi öldüğü gün açıklama yapan ak sakallı aile büyüğü şöyle demişti yıllar önce: “Allah verdi, Allah aldı!” ??? Van ve Erciş... Kürsüden seslenen Başbakan: “Sıkın dişinizi...” Van ve Erciş’te geceleri eksi 15 derece... İnsanlar çadırda yaşıyor... İnsanlar hastalanıyor... Sık dişini, az kaldı... Konutlar 2012 Ağustos ayının sonunda, yani eylül başında teslim. Varsıllar çoktan terk etmişler Van’ı ve Erciş’i... Yoksullar orada... Çoğu işsiz... İş yok, aş yok... Benim ülkemde yolsuzluk ve yoksulluk bir yaşam biçimi olmuş. Benim ülkemde parasız eğitim isteyen üniversiteli gençlere pranga vurulmuş... Benim ülkemde tutukluluk süresi hükümlülüğe dönüşmüş... Ağıtların, türkülerin birbirine karıştığı, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmadığı, basın özgürlüğünün olmadığı benim ülkemin insanı bir gün gelir uyanır mı? Gerçekler ortada... Adam oteli 50 yıl önce yapmış, dış yüzünü gösterişli hale getirmiş, Japon deprem ekibini bile kandırmış. Adam ne yapsın! Yapılanı yapmış, o kadar!.. ??? Kavrulan bir göğün altında yaşıyor orada insanlar... Soğuğa, kara karşın ayakta kalmaya çalışıyorlar. Dayanacaklar 1011 ay... Yaşamın en duru saatlerinde, karanlık basınca içlerine bir hüzün çökecek. Umut ve umutsuzluk... Üşüyen ve hastalanan çocuklar, yaşlılar, gençler... Sahi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde okuyan çocuklar, öğretim üyeleri, memurlar, Vanlılar ve Ercişliler aylarca nerede yatıp kalkacaklar? Çadırlarda mı? ‘Vicdan’ ortada kaldı ? Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, vicdani ret konusundaki çalışmaların Adalet Bakanlığı‘nda yürütüldüğünü söylerken Adalet Bakanı Ergin, konunun Milli Savunma Bakanlığı tarafından ele alınacağını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “vicdani ret” konusunda Milli Savunma Bakanlığı’nda çalışma yapıldığını söylerken Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, çalışmaların Adalet Bakanlığı’nda olduğunu bildirdi. Yılmaz, TBMM’de gazetecilerin vicdani ret konusundaki sorularını yanıtladı. Adalet Bakanlığı’nın vicdani ret konusundaki çalışmalarının devam ettiğini belirten Yılmaz, “Daha önümüze gelmedi, geldiği zaman bakacağız” dedi. Adalet Bakanı Ergin ise vicdani ret konusunun Milli Savunma Bakanlığı tarafından ele ele alınacağını belirterek, “Değerlendirilecek, masaya konulacak, uygun görülmesi halinde Meclis’e getirilecektir. Düzenlemenin içini görmeden yapılacak yorumlar yanlış olur” dedi. Ergin, bir soru üzerine, bedelli askerlik ve vicdani ret ile yapılması planlanan düzenlemelerin aynı zamana denk gelmesinin tesadüf olduğunu, özel bir gayret içinde bulunmadıklarını söyledi. Ergin, Avrupa insan Hakları Mahkemesi’nin konu ile ilgili ihlal kararını anımsatarak şunları söyledi: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diyor ki siz aynı konuda vicdani ret nedeniyle askere gitmediğiniz için hürriyeti bağlayıcı bir ceza verdiniz. Cezasını infaz ettiniz. Sonra ceza bittikten sonra tekrar aynı fiilden yargılıyorsunuz, tekrar ceza veriyorsunuz. Aynı eylemden dolayı birden çok ceza verilmesini adil yargılama hakkına aykırı bulduğu için Türkiye’yi mahkum etmiştir. Dolayısıyla biz buradaki ihlali baz alıyoruz.” Ölümcül Düş... Bir sabah uyandığınızda eski zamanlardan kalan bir acı sarar içinizi... Gözleriniz kapanır... Simsiyah bir bulut, asık suratlı bir gölgede büyür. Çaresizsinizdir! Bir şeyler yapmak istersiniz, yapamazsınız... Elli yıl önce yapılan, depremde yıkılan bir otelin enkazı altında ölen meslektaşlarınızı düşünürsünüz... DHA muhabirleri Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir... Cem Tunceli’de, Sebahattin Erzurum’da toprağa verilirken o çığlıklar kor gibi düşer yüreğinize. Aldatıcı ve erdemli düşler, yaşam, acı ve hüzün... Parlak günlerin ölgün tortusu içinizde gizlenmiştir. Uzun uzun düşünmeye gerek yoktur. 5.6 büyüklüğündeki depremle yıkılan otelin dış görüntüsü, insanları kandırma içgüdüsünden kaynaklandığı gerçeği yadsınamaz. Birden 70’li yıllara düşsel bir yolculuk yapıyorum... Müteahhitlerin çıkarları uğruna temeli atılmadan yapılan Lice’deki deprem evlerini anımsıyorum. Kar altındaki Lice’yi... Ayakları çıplak, soğuktan tir tir titreyen çocukları... Yoksulluğu... ??? Karanlık sularda bir pırıltı aradığınızda, o yalnızlık içinizi kemirir. Bir annenin çığlığıdır o: “Çocuğum hasta, ilaç yok!” Van ve Erciş boşalmıştır... Van’ın en işlek caddesi bomboştur... Gelen haberlere bakılırsa 350 bin kişi kenti terk etmiştir. Rüzgâr insanı kahreden bir ıslık çalar, çadırlarda insanlar soğuktan uyuyamaz. Van’a yardıma gelen Japon ekibinin şefi Miyazaki, o otelin yıkıntısı altında kalıp can vermeseydi çadırlarda yaşayanların ısınma sorunlarını çözecekti. Yapamadı... Bayram Oteli Miyazaki’yi alıp götürdü... Sabahın ayazında televizyonlarda yayımlanan görüntüleri izlerken düşünüyorum: ‘AKP KÖSTEBEK İLE ZORBAYI KKTC’YE GÖNDERDİ‘ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, “AKP içeride de dışarıda da Cumhuriyete saygısız. Türkiye’de Cumhuriyet törenlerini yasaklayan AKP hükümeti, KKTC’deki Cumhuriyet törenlerine de ‘Köstebek’ ile ‘Zorbayı’ göndererek, AKP zihniyetini tartışılmaz olarak gözler önüne serdi” dedi. Tamaylıgil, yazılı açıklamasında, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile AKP Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu’nun KKTC’deki Cumhuriyet törenlerine gönderilmesini kınadığını belirtti. Tamaylıgil, şunları kaydetti: “AKP içeride de dışarıda da Cumhuriyete saygısız. Türkiye’de Cumhuriyet törenlerini yasaklayan AKP hükümeti, KKTC’deki Cumhuriyet törenlerine de ‘Köstebek’ ile ‘Zorba’yı göndererek, AKP zihniyetini tartışılmaz olarak gözler önüne serdi. AKP’nin bu zihniyeti de AKP milletvekillerinden oluşan hükümet ve Meclis temsilcileri de hem Cumhuriyete hem de Türkiye’ye yakışmamaktadır.” Bahçeli karşı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise tartışmalara TBMM’den katılarak, tepki gösterdi. Bahçeli, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üniter yapı, milli devlet, toprak bütünlüğünü koruma yolunda terörle mücadelesinin sürdürdüğü bir ortamda bir bakanın vicdani ret konusunu gündeme getirmesi kadar yakışıksız, densiz bir teklif olamaz” diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, vicdani ret düzenlemesi konusunda hazırladıkları yasa önerisini TBMM Başkanlığı’na sunacaklarını bildirdi. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, zorunlu askerliğin kaldırılmasını, bedelli uygulamasının son kez getirilmesini ve “vicdani ret” hakkı tanınmasını önerdi. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Tharbjorz Jagland da Ergin ile düzenlediği basın toplantısında, Avrupa’da vicdani ret hakkının bulunduğunu belirterek “Bu hakkın tanınması askeri gücü tehdit etmiyor, askeri güce zarar vermiyor” dedi. TBMM Araştırma Merkezi’nin ‘Zorunlu Askerlik Hizmeti’ çalışması AB’de 6 ülkede ‘zorunlu’ sürüyor TÜREY KÖSE ANKARA Hükümet vicdani ret düzenlemesini gündemine alırken TBMM Araştırma Merkezi de geçtiğimiz aylarda dünya ülkelerindeki zorunlu askerlik uygulamasıyla ilgili bir çalışma yaptı. Çalışmada yer alan bazı bilgi ve değerlendirmeler şöyle: 27 üyeli Avrupa Birliği içinde sadece 6 (Avusturya, Güney Kıbrıs, Danimarka, Estonya, Finlandiya ve Yunanistan), 28 üyeli NATO’da sadece 5 ülkede (Danimarka, Estonya, Norveç, Türkiye ve Yunanistan) zorunlu askerlik uygulamasına devam edilmektedir. AB üyesi ülkelerden 17’si 1990 sonrası dönemde zorunlu askerlik uygulamasına son vermiş ve tamamen gönüllü profesyonel askerlerden oluşan ordular kurmuşlardır. AB üyeliğine aday ülkeler içinde zorunlu askerlik uygulaması devam eden tek ülke Türkiye’dir. İç hukukunda vicdani retle ilgili düzenleme olmadığı için 2006 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından mahkum edilen Türkiye’ye, Avrupa Konseyi tarafından eylülde üç aylık süre tanınmıştı. Ülkemizde zorunlu askerlik hizmeti farklı statülerde 6, 12 ve 15 ay olarak ifa edilmektedir. Askerlik hizmetinin bedelli olarak yerine getirilmesi uygulaması, son dönemde 1987, 1992 ve 1999 yıllarında üç defa uygulanmış ve bu uygulamadan 1987 yılında 18 bin 433, 1992 yılında 35 bin 111 ve 1999 yılında 72 bin 290 kişi olmak üzere toplam 125 bin 834 kişi istifade etmiştir. Soğuk savaş sonrası dönemde görülen en belirgin değişim, orduların boyutlarındaki küçülmedir. Yehova Şahitleri’ne muafiyet Zorunlu askerlik uygulamasının devam ettiği ülkelerde, Türkiye hariç, tamamında vicdani nedenlerle silahlı askerlik hizmeti yapmak istemeyenler için alternatif sivil hizmet seçeneği bulunmaktadır. Yehova Şahitleri, cemaatin aktif bir üyesi olduklarını belgelemeleri durumunda 3 yıllık tecil hakkı elde etmekte ve 28 yaşından sonra ise askerlikten muaf tutulmaktadırlar. Rusya Federasyonu’nda vicdani retçiler için alternatif hizmet süresi zorunlu askerlik süresinin 1.75 katıdır. Yunanistan’da 23 ay alternatif sivil hizmet veya 18 ay silahsız askeri hizmet seçenekleri bulunmaktadır. Athos Dağı’ndaki Manastır Topluluğu’na dahil olanlar askerlik hizmetinden muaf tutulmuşlardır. statüsünü tanımalarını istemiş, Türkiye’yi de bu konuda uyarmıştı. Ermenistan ve Azerbaycan’ın yanı sıra vicdani ret statüsünü kabul etmeyen Avrupa Konseyi üye ülkeleri arasında Türkiye de bulunuyor. AİHM üç ay süre tanımıştı Birleşmiş Milletler’in yaptığı “vicdani retçi” tanımı üzerine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yeniden yorumlanmasının ardından Avrupa Konseyi tüm üyelerinden vicdani ret SERTER’DEN AYGÜN’E TEPKİ ‘Dersim’ tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP grup toplantısında Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün “Dersim katliamının sorumlusu CHP ve devlettir” içerikli açıklamaları tartışma yarattı. Aygün, Zaman gazetesine verdiği demeçte “Dersim katliamının sorumlusunun devlet ve o dönemin CHP iktidarı olduğunu” vurgularken, “Ancak CHP de bu konuda kendi tarihiyle yüzleşme ve uygulanan politikaların toplumun önünde saydam bir şekilde tartışılması yönünde bir tavır alındığını Kılıçdaroğlu döneminde görüyoruz. Tabii ‘Bunu CHP yaptı’ deyip, bunun üzerinden bir politika üretmek de doğru değil, çünkü o dönem başka parti yoktu zaten” benzeri değerlendirmeleri de yer aldı. Aydınlık gazetesinde de “CHP’li vekil Atatürk’ü katliamcı ilan etti” başlığıyla bir haber yayımlandı. CHP’nin dünkü basına kapalı grup toplantısında Aygün’ün sözleri tartışıldı. Edinilen bilgiye göre Aygün, Zaman’daki demecin görüşlerini yansıttığını bildirdi. Bunun üzerine bazı milletvekilleri “O zaman partiden ayrılın” derken, İstanbul Milletvekili Nur Serter “Bu açıklamanın her satırına karşıyım. Burası düşünce kuruluşu, vakıf, dernek değil. CHP, çok sağlam ideolojisi olan bir parti. Partinin ideolojisi dışında konuşanların niye bu partide olduğunu düşünmesi gerekir. Aylardır sustum, parti zarar görmesin diye. Ama artık bu susma kararımı kaldırıyorum” dedi. Samsun Milletvekili Haluk Koç, genel merkezden yarın (bugün) saat 12.00’ye dek açıklama beklediklerini, bu açıklamanın gelmemesi durumunda bir basın toplantısı düzenleyeceğini bildirdi. Mersin Milletvekili İsa Gök de genel merkeze Aygün’ün açıklamalarına ilişkin bir düzeltme yapması için süre verdiklerini, düzeltme gelmezse basın toplantısı yapacaklarını söyledi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear