23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 EK M 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER 3 Çıldırtan suskunluk Hem fiziksel ve hem de cinsel şiddeti yaşayan kadınların yüzde 92’si susuyor. Susmayıp hakkını arayan kadın ise mücadelesinde tamamen yalnız bırakılıyor AHMET ŞEF K Hapisle Terbiye… Hapiste Terbiye! Bence en ağır hakaretlerden biri “Terbiyesiz!” sözcüğüdür. O nedenle televizyonda veya kalabalık bir izleyici önünde konuşurken, terbiyesiz biri veya terbiyesiz bir hareket ya da bir söz için, “Terbiyesiz!” diyemem, “En hafif deyimiyle nezaketsiz!” derim… Çünkü “Terbiyesiz demeye terbiyem müsaade etmez”. Biliyorsunuz, Arapça kökenli “terbiye” sözcüğünün Türkçesi “eğitim”. Eğitim ise en kısa ve etkin tanımı ile “İnsanın yeniden üretimi” anlamına geliyor. Eğitim ve eğitimle ilgili ilkeler kültürümüzün önemli bir parçasıdır. “Ağaç yaşken eğilir…” “Açlıkla terbiye etmek…” Bu konuda hemen aklıma gelen özdeyişler… Ve elbette erkek egemen şiddete dayalı eğitime ilişkin sözler: “Kızını dövmeyen dizini döver”… “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.” “Dayak cennetten çıkmadır.” “Kocanın (hocanın) vurduğu yerde gül biter.” Eğitim bir iktidarın en önemli işlevidir… Tüm toplumun, özellikle bütün çocuklarımız ve gençlerimizin dünyayla rekabet edebilecek bilgilerle ve çağdaş demokratik değerlerle donatılmış olarak yetiştirilmesi geleceğimiz için yaşamsal önem taşır. Eğitimin içeriği kadar yöntemi de önemlidir… Çünkü terbiye edilen kişi, içerik kadar yöntemi de öğrenir, tutum ve davranışlarını ona göre biçimlendirir. Ne yazık ki AKP iktidarı, toplumu ve gençleri hapisle terbiye etme yöntemini seçmiştir. Eğitimin yukardaki anlamını düşünürsek, AKP, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını “hapisle terbiye ederek, yeniden üretmektedir.” Yazarlar, gazeteciler, siviller, askerler, öğretim üyeleri, iktidarın hoşuna gitmeyecek şeyler yaptıkları ve söyledikleri zaman kendilerini hapiste bulmaktadır… İşin daha da vahimi aynı “hapisle terbiye” gençlere de uygulanmaktadır. İki üniversite öğrencisi gencimiz, Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer, Başbakan Erdoğan’ın önünde parasız eğitim istediklerini belirten bir pankart açtıkları için, yargılanmaları sonuçlanmadan önce, bir buçuk yıl hapisle cezalandırıldılar. Sevgili Ali Sirmen’in dün, çocukların tahliyesinden sonra yazdığı yazıda belirttiği gibi bu süre 3 yıllık bir cezanın infaz süresine eşit. Üstelik bu trajedinin iki de komik tarafı var: 1) Anayasaya göre vatandaşlarına eğitim vermek devletin görevi; yani çocuklar bir anayasal hak istiyorlar. 2) Bu pankart, AKP iktidarının “Demokratik Açılım” politikası çerçevesinde düzenlenen “Roman Açılımı” toplantısında, yani “güya bir demokratik adım atılırken” açılıyor. AKP iktidarı tüm toplumu “hapisle terbiye ediyor”! Ne yazık ki bu “terbiye etme” sürecinde, yazarlar, gazeteciler, politikacılar ve öğretim üyeleriyle birlikte gençler de ilk hedef alınan kitlelerden biri… Eh, mademki bütün toplum eğitiliyor, gençlerin de hedef alınması zaten eğitimin temel ilkelerine uygun değil mi! Eğitimciler bilir ki, baskı altında, şiddete dayalı olarak yapılan ve bir korku ile desteklenen eğitim, kimi zaman tam ters sonuçlar verir… AKP iktidarının “Hapisle Terbiye” projesi o kadar yaygınlaştı ve toplumu o denli sarıp sarmaladı ki, bu proje artık “Hapiste Eğitime” dönüşüyor galiba... Onun da nasıl sonuç vereceğini bugünden kimse kestiremez! TRABZON Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sabahat Tezcan, 1559 yaş evli kadınların yüzde 39’unun yaşamlarının herhangi bir döneminde eşleri veya birlikte oldukları kişiler tarafından fiziksel şiddete, yüzde 15’inin de cinsel şiddete maruz kaldığını açıkladı. Birçok intihar olayının altında ise aslında töre cinayeti olduğunu belirten Tezcan, kadınların yüzde 92’sinin uğradığı şiddeti sineye çekerek hiçbir yere başvurmadığını vurguladı. Şiddetin temel nedeninin erkeğin ailesiyle ilgili sorunlar olduğunu vurgulayan Prof. Sabahat Tezcan, “Şiddet gören kadınların yüzde 92’si hiçbir yere başvurmuyor. Yüzde 8’i bir yerlere çabalamış başvurmak için. Gitmişler de ne olmuş? lgilenmemiş kimse, bir hizmet almışlar belki ama hiç de memnun değiller. Bu mücadelede kadınlar yalnız kalıyor. Türkiye’de kadına yönelik aile içi şiddet çok yaygın bir sorun, ciddi bir halk sağlığı sorunu. Bunun çözümü için topyekun bir mücadele gerekiyor” dedi. Habertürk’ün kullandığı şiddet fotoğrafına tepki Kırkent farkı yok Bölgelere göre verileri de açıklayan Tezcan, Batı Marmara bölgesinde yaşayan kadınların yüzde 25’inin, Orta Anadolu’da yüzde 49’unun, Doğu Karadeniz’de yüzde 38’inin, Kuzeydoğu Anadolu’da yüzde 53’ünün ve Güneydoğu’da yüzde 47.7’sinin yaşamlarının belli bir bölümünde fiziksel şiddete maruz kaldığını açıkladı. Şiddetin kırkent ayrımı yapmadığını, fiziksel şiddetin yaşla arttığını ifade eden Tezcan, lise ve üzerinde de kadınların yüzde 25’inin, üniversite mezunlarının yüzde 17’sinin şiddete maruz kaldığını bildirdi. Ölüm bile yetmedi Haber Merkezi Manisa’da eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Şefika Etik’in (33) yaşadıkları, kamuoyunun dikkatlerini bir kez daha kadına yönelik şiddet olaylarına çevirdi. Etik’in sırtına bıçak saplanmış vaziyette çekilen fotoğrafının bir Habertürk gazetesinde yayımlanması da eleştirileri beraberinde getirdi. Basın Konseyi, bu konuda resen işlem başlattığını bildirirken Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, “Olasıdır ki habercilik adına yapılan tercih, hem şiddete uğramış bir kadının özel yaşamına özensiz bir yaklaşım hem de şiddetin yansıtılması olarak gündeme gelmiştir” dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Fotoğrafın, şiddete karşı duyarlılık yaratmanın ötesinde, eşi tarafından öldürülen bir kadının ölü bedenini sergileyerek, hayatını kaybetmiş de olsa en başta bir kadının kişilik haklarını zedelediğini düşünüyorum. Yaşamını yitirenin, çocuklarının durumunu göz önünde bulundurmadan bu fotoğrafı sergileyen profesyonellik anlayışının, bugün hazırladıkları gazeteyi evlerine götürüp çocuklarına gösterip gösteremeyecekleri konusunu da değerlendirmelerini diliyorum.” Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ise, o fotoğarfın sanal ortamda yıllarca kalacağına dikkat çekerek, “Etik’in çocuklarına, yakınlarına nasıl hesap verilecek” diye konuştu. tiraftan korkuyorlar Trabzon’da Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) rektörlüğü ve KTÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından 14. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi düzenlendi. Kongrede, “Kadına Yönelik Şiddet” konulu panelde konuşan Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tezcan, “Kadınlar büyük ihtimalle fiziksel ve cinsel şiddeti bir arada görüyorlar. Kadınlardan yüzde 11’i istemediği halde, eşinden korktuğu için cinsel ilişki yaşadığını belirtmiş. Yüzde 9’u zorla cinsel ilişkiye girdiğini ifade etmiş. Duygusal şiddet yüzde 44’lerde” dedi. Kadınların yüzde 10’unun hamileyken fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade eden Tezcan, “Çizik, sıyrık, yara ve bere sonucu yaralananların oranı yüzde 66. Yüzde 60’ının ise kulak zarı patlamış ve gözleri morarmış” diye konuştu. Töreye intihar süsü Şi dde t gören kadınların yüzde 33’ünün intiharı düşündüğünü belirten Tezcan, töre cinayetlerine intihar süsü verildiğini vurguladı. Tezcan, “Biz bunu anne ölümleri çalışmasında gördük. Kadın bir şekilde evlilik dışı ilişki yaşadığı ya da kaçarak evlendiği için yakalandığı zaman önüne koyuyorlar ipi ‘Git kendini as’ diyorlar ya da fare zehrini koyuyor ‘Bunu iç’ diyorlar. Bu tür olaylar da istatistiklere intihar olarak geçiyor. Oysa bunlar cinayet” dedi. Gazeteyi eve götürebilecekler mi? Hamilelikte şiddet yüzde 10 A LE, CENAZEYE SAH P ÇIKMADI Travesti kardeşe kurşun Fevzi Çetin, hastane odasında çevredekilerin dehşet dolu bakışları arasında silahını doğrulttuğu kardeşine kurşun yağdırdı. Ağabey Çetin’in, “Kardeşim travestiydi. Onu öldürdüm. Namusumu temizledim” dediği öğrenildi. BEK R ŞAH N GAZİANTEP Fevzi Çetin (27), travesti olan ve 2 yıldır evden ayrı yaşayan kardeşi Ramazan Çetin’i (24), yüksekten düştüğü için tedavi gördüğü hastane odasında 3 kurşunla öldürdü. Cinayet sonrasında soğukkanlılıkla hastane polisine teslim olan ağabeyin, “namusumu temizledim” dediği belirtildi. Aile cenazeye sahip çıkmayınca Ramazan Çetin, Kimsesizler Mezarlığı’na gömüldü. Köpeğe ‘pasaport’ için mola verdi MERSİN (AA) Yürüyerek 15 bin kilometrelik bir seyahate çıkan Hollandalı marangoz, Türkiye’de bulduğu sokak köpeğini de yanında götürebilmek amacıyla “pasaport” çıkarttı. Bu yüzden Erdemli ilçesinde zorunlu mola verdi. Marangoz işlemler tamamlanınca yolculuğuna devam edeceğini söyledi. Vücudunda kırıklar oluşan Ramazan Çetin, Gaziantep Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Önce hastanenin ortopedi servisindeki kadınlar bölümüne alınan Çetin’in tedavisine, daha sonra erkek hastaların bulunduğu bölümde devam edildi. Cinsel tercihi nedeniyle tepki gösteren ailesinden uzak durmaya özen gösteren Çetin’in hastanede olduğunu öğrenen ağabeyi Fevzi Çetin, önceki akşam elinde tabanca ile kardeşinin tedavi gördüğü servisi bastı. Görgü tanıklarının ifadesine göre silahını çeken Fevzi Çetin, odadaki diğer hasta ve hasta yakınlarından dışarı çıkmalarını istedi. Ağabeyini silahla karşısında görünce şok geçiren Ramazan Çetin ise hasta ve hasta yakınlarından çıkmamalarını isteyerek Fevzi Çetin’e yalvarmaya başladı. Ancak ağabey, kardeşini üzerine doğrulttuğu silahıyla öldürdü. adınlar bölümünden erkekler bölümüne alındı K En iyi 400’de 4 Türk üniversitesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dünyanın En İyi 400 Üniversitesi 20112012 sıralamasında, Türkiye’den 4 üniversite yer alıyor. İngiliz Times Higher Education (THE) tarafından belirlenen sıralamada, Türkiye’den Bilkent 221, ODTÜ 279, İTÜ 298 ve Boğaziçi Üniversitesi 310. sırada yer aldı. ‘Satıcı değil, içiciyiz’ ADANA(AA) Yüreğir’de polis ihbar üzerine Mehmet K’ye ait olduğu belirlenen eve baskın yaptı. Yapılan aramada 127 şişe sahte rakı ile 60 şişe gümrük kaçağı rakı ve viski ele geçirildi. Polis ekipleri, Mehmet K’yi evde bulamazken, eşi Gülcan K’yi gözaltına aldı. Gözaltına alınan Gülcan K’nin evde ele geçirilen rakı ve viskilerin satışını yapmadığını, eşinin içtiğini söylediği öğrenildi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear