25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 EK M 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER ÖTV’de ‘Fiat’a bin’ tartışması 5 “Sınırını korursan operasyon yapmam!” Bağdat hükümeti bunca yıl topraklarını koruyamamış... Bundan sonra korur mu yoksa Türkiye’yi oyalar mı? Türkiye’nin Kandil’e kara operasyonu yapacağı gündeme gelince Başbakan Maliki’nin paniklediği izlenimini edindim. Soğuk bir Münih sabahında yazımı yazarken, Almanya’daki kimlik tartışması ve göçün 50. yıldönümü geliyor aklıma... Özgür Ulusoy, “Almanya’daki kimlik tartışması”nı derinliğine yazmıştı. Türkler Almanya’ya uyum sağladı mı, sağlamadı mı? Bu konu benim bildiğim yıllardır tartışılıyor. Bir ara din dersleri ve “Alman İslamı”yla birlikte “uyum”, “eğitim” ve “ayrımcılık” tartışılıyordu... Türkler Almanları, Almanlar Türkleri suçluyor... Türklerin Almanya’da asıl sorunu eğitim, ayrımcılık, işsizlik değil mi? Aynı sorun öteki Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkler için de geçerli. Ben Almanya, Belçika, Hollanda, Avusturya’da üçüncü kuşağın büyük bölümünün “kayıp kuşak” olduğuna inananlardanım. Almanya’da yükseköğrenim gören gençlerin sayısı çok az... İşsiz Türkler azımsanmayacak kadar çok... Konuştuğum Türklerden bazıları şöyle diyor: “Elbet Almanya’da işadamı, sanayici olan Türkler var... Devlet memuru, doktor, mühendis, öğretmen, polis olanlar da var... Ama işsizler çok... Türkiye’ye dönmek istiyorlar sonradan vazgeçiyorlar. Emekli olanların büyük bölümü altı ay Türkiye’de altı ay Almanya’da yaşıyor...” Sadece Ecevit yerli otomobil kullanırdı BARKIN ŞIK ANKARA Partisinin Kızılcahamam kampında ÖTV zammıyla ilgili eleştirilere “Kardeşim sigarayı içmezsin, olur biter. Alkolü daha az tüketirsin olur biter. Kalkıp da Porsche kullanacağına Fiat’a bin” yanıtını veren, ancak kendisi makam aracı olarak 500 bin TL’lik BMW kullanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “tasarruf” önerisinin uygulamasını, başbakanlar arasında bir tek merhum DSP lideri Bülent Ecevit yapmıştı. Ecevit’in yakın koruması ve eski DSP Milletvekili Recai Birgün, Ecevit’in lüks yaşam düşkünü olmadığını ve hep yerli otomobil kullandığını vurgularken “Erdoğan’ın en lüks makam araçlarına binerken halka ‘Fiat’a bin’ çağrısında bulunması ahlaki ve gerçekçi değil” dedi. AKP’nin, zamları güncelleme olarak yutturmaya çalıştığını da kaydeden Birgün, “Ancak halk, bu kadar cahil değil” diye konuştu. Ecevit, 1997 yılında iktidara geldiğinde Mercedes marka makam otomobilini reddederek önce partisine ait Kartal’a, daha sonra zırhlı Tempra’ya, en son olarak ise Renault Safrane marka yerli otomobillere binmişti. Ecevit, yerli otomobil tercihiyle ilgili olarak şunları söylemişti: “Biliyorsun, hiçbir zaman yabancı araba kullanmadım. Bundan sonra da kullanmayacağımı herkes bilir. Vaktiyle Meclis, parti başkanlığı için Mercedes bir araba vermişti. Reddetmiştim. Sonra Başbakan olunca yine bir Mercedes tahsis ettiler. O zaman da reddedince bir Renault Safrane verdiler. Pekâlâ rahat ve güvenli. Güvenlik açısından zırhlı olması istenince Odalar Birliği Başkanı Fuat Miras’la görüştüm. Sadece yabancı bir arabanın ön camının yenisinin milyarlarca lira olduğunu ve Türkiye’de zırhlı araba yapımının çok daha ucuza çıkarabildiklerini söyledi.” Almanya’dan Bakınca... Zamanın buluştuğu bir dönemeçte, sivrilen doruğunu görür gibiyim dağın... Sabahın ilk saatleri ve Münih’in ayazında biraz dolaşıp otele döndüm yazımı yazmak için... Alpler’den esen bir rüzgâr, içimi üşüttü... Bir gece önce, uzaklarda görünmeyen bir ayın aydınlığında, Türkiye’nin dününü, bugününü düşünüyordum. İskenderun’da “Yıldırım2011” tatbikatının yapıldığı kışlaya 700 metre uzaklıktaki polis karakoluna bomba düzeneğiyle girmek isteyen bir kişi vurularak öldürülmüştü birkaç gün önce... Canlı bomba PKK’nin Amanos grubundandı büyük olasılıkla... Üç kişiydiler... İkisi uzun namlulu silahlarıyla polislere ateş açtı... Bir polis memurumuz şehit düştü, ikisi yaralandı... Kanla beslenen terör örgütü, onun içeride ve dışarıdaki destekçileri ve yandaşları... Başta Almanya olmak üzere Belçika, Hollanda, İsveç, İsviçre gibi ülkeler yıllardır PKK’yi “özgürlük savaşçısı” olarak görüp destek veriyorlar... Bu bir gerçek değil mi? Ya işgal altındaki Irak? Irak Dışişleri Bakanı Zebari Türkiye’ye geldi, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’yla görüştü... Zebari’yle Başbakan Maliki’nin PKK ve PJAK teröristleriyle mücadele yöntemi çok farklı... PKK’nin Kuzey Irak’ta yuvalandığını sağır sultan biliyor... Türkiye Kuzey Irak’a bir harekât yaparsa Bağdat yönetiminin tutumu ne olacak, ABD bu konuda ne söyleyecek? Türkiye’nin tavrı çok açık: Erdoğan, ‘Referandumda kabul edilen maddeler halkın iradesidir’ dedi 24 ‘kırmızı’ madde Erdoğan, yeni anayasaya çalışmalarında partisinin kırmızı çizgilerine dair Kızılcahamam’da mesajlar verdi. Erdoğan, ilk üç maddeye ilişkin “Türkçe bozukluklarından kaynaklı sıkıntılar var” diye konuştu. ERDEM GÜL ‘A n a y a s a l kurumlar’ vurgusu Erdoğan, Türkiye’nin tüm sorunlarının yeni nanayasa konusu üzeri lirde düğümlendiğini be illetimiz her türterek “M bir lü vesayetten arınmış si ile yönetimi demokra elinde tutmak istiyor. Bakınız, mevcut anayasaya göre devletimizin kurumları var, bir de anayasal kurumlar var. Anayasal kurumların devletin üzerinde birer edevlet görüntüsü verm yıllarca bu ülkeye, büsi, ir” yük bedeller ödetmişt k yeni anayasada diyere iktidarın beklentisine ilişkin mesaj verdi. KIZILCAHAMAM Yeni anayasa konusunda bugüne kadar “önşartsız oturacağız” açıklaması yapan AKP’nin kırmızı çizgileri Kızılcahamam kampında ortaya çıktı. Başbakan Tayyip Erdoğan, 12 Eylül referandumuyla anayasada değişen 24 maddenin partisi için “kırmızı çizgi” olduğunun mesajını verdi. Erdoğan, “Referandumda kabul edilen maddeler halkın iradesidir” dedi. Kampta milletvekillerine, anayasanın değiştirilemez maddeleriyle bir sorunlarının olmadığı, ancak bu üç maddenin, “Türkçe bozukluklarından kaynaklanan sıkıntılar içerdiği, bu sorunların giderilmesi gerektiği” vurgulandı ve “masadan kalkan milletin tokadını yer” ifadesiyle AKP’nin masadan kalkan taraf olmayacağı belirtildi. Kampta ağırlıklı gündemi çarşamba günü ilk toplantısını yapacak olan uzlaşma komisyonu çalışmaları çerçevesinde yeni anayasa süreci ve partinin yaklaşımları oluşturdu. Edinilen bilgilere göre Erdoğan, milletvekillerinin soruları üzerine yeni anayasa konusunda açıklamalar yaparken ilk kez AKP’nin de sürece “kırmızı çizgilerle” girdiğinin işaretini verdi. Erdoğan, MHP’nin “Değiştirilemez maddeler kırmızı çizgilerimiz” açıklamasını eleştirirken, “Hem önşartsız, dayatmasız anayasa yapılsın diyorlar hem de kırmızı çizgilerle geliyorlar” dedi. Erdoğan, AKP’nin bakış açısını anlatırken de, “Ancak yanlış anlaşılmasın. Bu bizim de bazı kırmızı çizgilerimiz olmadığı anlamına gelmez. Bizim kırmızı çizgilerimiz milletin arzularıdır” dedi. Erdoğan, partisinin Kızılcahamam kampının kapanış konuşmasını yaptı. (Fotoğraf: AAEVRİM AYDIN) Münih’te hava buz kesiyor... İstanbul’a dönme zamanı geldi... Atalay’a sahip çıktı Kılıçdaroğlu’nun ‘köstebek’ iddiasına karşılık Erdoğan ‘Attıkları çamur yine kendi duvarlarına yapışacak’ dedi ERDEM GÜL Diyarbakır çalıştayından devlete çağrı ‘Masadan kalkmayacağız’ Yeni anayasa konusunda milletvekilleri “değiştirilemez ilk üç madde konusunda tavrın ne olacağı” sorusunu yöneltti. Bu soruyu AKP’nin yeni anayasa komisyonunun başkanlığını yürüten genel başkan yardımcısı Ömer Çelik, “Bizim değiştirilemez maddelerle bir sorunumuz yok. Biz bu maddelerdeki bayrakla, cumhuriyetle başkentin Ankara oluşuyla ilgili bizim bir değiştirme talebimiz yok” dedi. Çelik, her şeyi dinlemeye ve tartışmaya açık olduklarını belirterek, “Masadan kalkan tokadı yer. Masadan kalkan taraf biz olmayacağız” diye konuştu. Çelik, değiştirilemez ilk üç maddede asıl sorunun “Türkçe bozuklukları” olduğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a ise terörle mücadele hakkında sunum yaparken “90’lı yıllara mı dönülüyor” sorusu yöneltildi. Atalay bu soruyu, “90’lı yıllara asla geri dönülmeyecek, PKK dönse bile biz dönmeyeceğiz. 90’lı yıllardaki gibi işkence olmayacak, faili meçhul olmayacak. Terörle kararlılıkla mücadele edeceğiz. Bunu hukuk içinde demokrasi içinde yapacağız” diye yanıtladı. Atalay, PKK’nin yalnızlaştırılmasında ABD desteğine vurgu yaparak, “ABD ile ilişkilerimiz çok iyi, bize fevkalade desteği var” ifadesini kullandı. Toplantıda İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in KCK tutuklamalarına yönelik anlatımları sırasında AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner muhalif sorular yöneltti ve eleştirilerde bulundu. Metiner’in eleştirileri üzerine havanın gerginleştiği haberleri yayıldı. Ancak, Cumhuriyet’in sorusu üzerine Metiner, bir gerginliğin yaşanmadığını, görüş ve düşüncelerin özgürce ifade edildiğini söyledi. KIZILCAHAMAM Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a “köstebek” suçlaması yöneltilen Deniz Feneri e.V. iddialarıyla ilgili ilk kez konuştu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu suçladı. Erdoğan, “Kendi üstlerini başlarını temizlemeden sağa sola attıkları çamur yine kendi duvarlarına yapışacak. Defalarca başvurduğun bu yöntemden vazgeç ya da kılavuzunu değiştir, yanlış kılavuz seçiyorsun” dedi. Erdoğan, AKP kampının kapanış konuşmasında Atalay’a yönelik suçlamalara ilk kez yanıt verdi. Erdoğan, “Bu ülkenin altına senelerdir korku tünelleri kazan köstebek zihniyetlere avukatlık yapanlar dosya işportacılığı yaparak siyasi ikballerini teminat altına alamayacaklarının farkında olsunlar. Allah’a şükür ki attıkları her defasında kendi başlarına düşüyor, yine düşecek. Kendi üstlerini başlarını temizlemeden sağa sola attıkları çamur yine kendi duvarlarına yapışacak” ifadelerini kullandı. CHP için “Bizim ana muhalefet, partimizin halini gördükçe çılgına dönüyor. Ben de onların ruh haline acıyorum. Zaman zaman ‘böyle muhalefete can feda’ diye düşündüğüm oluyor, ama çoğunlukla üzülüyorum” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Son günlerde muhalefet kara propaganda peşinde. Siz robot resmini tanıyacaksınız. Biri siyasetin kirlendiğini söylüyor. Bi raz hayâ eden insan bütün Türkiye’nin duyduğu kendi partisinin belediye başkanının kasetteki ifadesiyle ‘yamyamları doyuramıyorum’ diyen kendi belediye başkanının itirafını duyar da ses verir yahu, ses verir. Hani senaristin biri sana, ‘hafiye rolünü oynarsan başaktör olursun’ dedi de çok benimsedin ya, daha evvel karanlıkta kaç defa ıslık çaldın, boş dosyaları salladın. Sayın Yazıcı için de sallamıştın. Saçma sapan bir elektronik mailden hareketle ‘istifa, istifa’ diye meydan meydan dolaşmıştın. Gerçek ortaya çıktığı zaman ise ne oldu? Ne ‘Bir köstebek beni aldattı’ dedin ne de özür diledin. Hiçbirini yapmadın. Defalarca mahcup olduğun bu yöntemden artık vazgeç.” ‘Müzakereye devam edin’ kuruluşlarının “Kürt sorununun demokratik çözümü için söyleyecek DİYARBAKIR Bölgedeki tüm sözümüz var” adıyla düzenlediği çakesimleri içine alan sivil toplum ku lıştay, dün açıklanan sonuç bildirgeruluşlarının Diyarbakır’da gerçekleş siyle tamamlandı. 21 ilden 714 sivil tirdiği “Kürt meselesinin demokra toplum kuruluşunun imzaladığı ortak tik çözümü için sözümüz var” adlı metini GÜNSİAD Başkanı Şahismail Bedirhanoğçalıştaydan devlete 714 sivil toplum kuruluşunca lu, okudu. Bedirhaçağrı çıktı. Ortak noğlu, şunları söymetinde, PKK adı imzalanan metinde KCK açıkça telaffuz ediloperasyonlarına son verilmesi ledi: “Başta DTK ve BDP ve sivil topmezken devletin gerektiği belirtildi. Metinde, lum örgütleri olaskeri ve siyasi Öcalan’ın tüm süreçlerde rol mak üzere, devlet operasyonlara son vermesi istendi. almasının sağlanması istendi. askeri ve siyasi operasyonlara son Diyarbakır Barosu, İHD, MazlumDer, TİHV, Ti vermelidir.” Bedirhanoğlu, “Devlet, caret ve Sanayi Odası, Güneydoğu görüşme ve müzakerelere kesildiği Sanayici ve İş Adamları Derneği yerden devam etmelidir. Bunun için (GÜNSİAD), KESK, Tabip Odası, de vakit yitirilmeksizin Sayın ÖcaSarmaşık Derneği, Mali Müşavirler lan üzerindeki tecrite son verilmeli, Odası, Türk İş, TMMOB, Barış bütün süreçlerde etkin rol alabilmesi Meclisi, DİSK ve Eczacılar Odası’nın için gerekli koşullar oluşturulmalıda aralarında bulunduğu sivil toplum dır” dedi. MAHMUT ORAL ABD vurgusu CHP lideri, İsveçli bakan ve ABD Kongre üyeleriyle görüştü ‘AKP uzlaşmacı değil’ Kılıçdaroğlu, yeni anayasa konusunda AKP’nin, sundukları önerileri dikkate almadığını söyledi. CHP lideri, srail ile krizde AKP’nin de payı olduğunu ifade etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD Kongresi’nin 3 üyesini kabul eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kongre üyelerinin “İsrail Türkiye’den özür dilemeli mi” sorusuna “Tereddütsüz evet. Aynı zamanda tazminat da vermelidir. Ancak tabii ki Türk hükümetinin de bu krizde payı var” yanıtını verdi. CHP lideri dün önce İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ile görüştü. Görüşmede yeni anayasa, tutuklu vekillerin durumu, basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı başta olmak üzere Türkiye’nin gündemindeki önemli konular gündeme geldi. Türkiye’nin demokratik, özgürlükçü ve hukukun üstünlüğünü esas alan bir anayasaya gereksinim duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, buna karşın iktidarın uzlaşma yanlısı bir tutum sergilemediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, buna örnek olarak seçim barajı, siyasi partiler yasası, basın özgürlüğünün genişletilmesi gibi konularda sundukları önerilerin dikkate alınmamasını gösterdi. Bildt, bazı sıkıntıların mevcut olduğunun bilindiğini, bunlar hakkında gerek AB ülkeleri arasında gerek Türkiye ile AB arasında istişarelerin yapıldığını söyleyerek sürece olumlu ivme kazandırmak için farklı konu başlıkları üzerinde çalışmaların sürdüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu daha sonra ABD Kongresi’nden 3 kişilik heyeti kabul etti. Bu görüşmede de ağırlıklı olarak İsrail ve Suriye konuları gündeme geldi. ‘Taş atan çocuklar’ın simge ismi olmuştu Metiner’den muhalefet Berivan kayıp BATMAN (Cumhuriyet) Polise taş attığı gerekçesiyle 10 ay tutuklu kalan Berivan Sayaca (16) özgürlüğüne kavuştuktan bir yıl sonra kayboldu. Berivan Sayaca, 10 ay tutuklu kaldığı Diyarbakır Cezaevi’nden, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanlığı’na yazdığı mektupta “özgürlüğüme kavuşacağım günleri iple çekiyorum” demesiyle kamuoyunun gündemine gelmişti. “Taş Atan ‘2 aydır ortada yok’ Sayaca’nın ailesi kızlarının 2 aydır kayıp olduğunu belirterek, “Gören ya da yerini bilenler insanlık namına bize haber versin” dedi. C MY B C MY B Çocuklar” yasası olarak da bilinen Terörle Mücadele Yasası’nda yapılan değişiklikle 23 Ağustos 2010 tarihinde serbest bırakılan Sayaca, Batman Aydınkonak’taki ailesinin yanına döndü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear