Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y Y Y B B B B Y 21 13 23 13 19 20 21 24 23 23 25 24 21 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y B Y PB PB PB PB PB PB PB 21 20 24 22 31 30 29 25 26 28 22 20 21 Oslo B Y Helsinki Stockholm PB Londra PB AmsterdamY Brüksel Y Paris B Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte Y Madrid A Viyana Y 9 10 8 19 18 19 20 18 15 16 13 29 17 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam B B A B Y Y A A A A A A A 17 13 24 22 17 10 24 24 23 20 25 35 33 Ülkemizin orta ve batı kesimlerinin parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu, Orta Karadeniz’in iç kesimleri ile Mersin, Bolu, Düzce, Zonguldak, Bartın, Karabük ve Kastamonu çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü, sağanak diğer yerlerin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. CUMHURİYET 10 EKİM 2011 PAZARTESİ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Ekim Kabak Tadı! Fransa ve Birleşik Devletler’in değişmeyen politikaları arasında Osmanlı dönemiye ilgili 19151916 tarihlerinde gerçekleştiği savlanan sözde Ermeni kıyımını ‘soykırıma’ dönüştürerek genç Türkiye Cumhuriyeti’ni baskı altında tutmaya yönelik çabaları apayrı bir yere sahiptir. O kadar ki; bu iki ülke özellikle seçim önceleri, büyük çoğunluğu anılan olayların ardından ABD ve Fransa’ya göç eden, küçümsenmeyecek sayıdaki Ermeni diyasporasının oylarına tamah ederek... Türkiye’nin söz konusu olayları uluslararası yetkin tarihçilerden oluşacak bir komisyonun, konuyla ilgili belgelerin tümünü inceleyerek gerçeğin ortaya çıkarılması önerisini, tarihi tarihçilere bırakmayı, baskı olanağını tehlikeye atmamak kaygısı ile sürekli reddetmekte ve tarihi yazmayı tarihçilere değil, ‘siyasetçilere’ bırakmayı yeğlemektedir. Şu sıralarda iki hafta önce uzun yıllardan bu yana ilk kez sağın kalesi olarak bilinen senato seçimlerini açık ara Sol İttifak’a kaptıran Sarkozy ve partisinin, altı ay sonra yapılması beklenen yasama ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanma şansı sıfıra doğru yol almaktadır. Bu yüzden çok sayıda güvenilir yorumcuya göre Sarkozy, artık günleri sayılı bir ‘Topal Ördek’ konumundadır. Ama o son bir çırpınışla ‘eski defterleri’ karıştırarak sosyalist adaylardan François Hollande’ın da Ermeni diyasporasına şirin görünmek için daha önce iktidar partisinin oylarıyla reddedilen, ne ki Hollande gibi bir Sol İttifak adayına yakışmayan Ermeni soykırımının inkârını cezalandıran, bütünüyle saçma yasa tasarısını yeniden gündeme getirmeye hazırlanmasına bakılırsa Ermeni oylarının önemi ortaya çıkmaktadır. Ermenistan ve Azerbaycan ziyaretleri öncesinde artık kabak tadı veren ve Türkiye’yi geçmişiyle yüzleşmeye çağıran “eski aş”ı yeniden gündeme getirmiştir. Ayrıca Türkiye’nin bunu yapmadığı durumda, ‘yeniden seçilirse’ ilk işlerinden birinin Ermeni soykırımının inkârını cezalandıran özel bir yasayı ivedilikle meclisten geçireceği sözünü vermeyi de ihmal etmemiştir. Oysa 2005 yılının son aylarında Fransızların sömürge döneminin bazı ‘iyi ve olumlu’ yanlarının okul kitaplarında yer almasıyla ilgili yasa önerisi, ‘tarihi siyasetçilerin değil tarihçilerin yazması’ gerektiğini savunan ve önde gelen çok sayıda tarihçi, öğretim üyesinin yanı sıra bizzat o zamanki Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından da desteklenen yaklaşımın ağır basmasıyla rafa kaldırılmıştır. Ne ki bu aklı başında karşı çıkışa rağmen tasarı daha sonra az katılımla da olsa yasalaşmıştır. Ardından soykırımın inkârını yasaklayan türde yasalar Fransa’dan sonra Hollanda ve İsviçre’de de kabul edilmiştir. ABD ise aynı yönde bir yasayı devreye sokmak için uygun zamanı bekliyor. Ancak Sarkozy’nin son Erivan ve Azerbaycan gezisi salt Ermenileri Türkiye’nin eninde sonunda ‘soykırımı kabul edeceği’ masalıyla avutarak, özellikle de başkanlık seçimlerine altı ay kala, 500 bine yakın nüfusa sahip Ermeni diyasporasından oy almayı amaçlamaktadır. Ne denli ‘topal ördek’ olarak günleri sayılı olsa da bu kez tüm Kafkasya’da söz sahibi olmayı gözüne kestirerek özellikle de Azerbaycan’da son keşfedilen zengin doğalgazpetrol rezervlerinin işletilmesi ve pazarlanmasına Fransız petrol devi Total’in yüzde 40 gibi yüksek bir oranla katıldığı ortaklığın ayaklarını sağlam yere basması için bu ülkenin Ermenistan tarafından işgali altında bulunan Dağlık Karabağ bölgesi sorununun barışçı çözümü için Erivan’ı ikna etmeyi düşlemektedir, Heves bu. Ama zor. Sarkozy’nin ikide bir Türkiye’yi Ermeni soykırımıyla suçlaması aslında yavuz hırsızın ev sahibini bastırması öyküsüne benzemektedir. Aydınlanmanın, kültür ve sanatın en önemli kaynaklarından biri olan Fransa’nın geçmişi ne yazık ki başka ülkeleri ‘soykırım’ yapmakla suçlamasına izin vermemektedir. Zira bu ülke Batı’nın yüz karası sömürgecilikten sabıkalı ükelerinden biridir. Örneğin bu ülke, tarihte ilk kez Paris’te ‘Kolonyalizm Fuarı’ düzenleyerek sömürgeciliğin uygarlıktan nasipsiz yoksul ülkelere uygar ülkelerin armağanı olduğunu ileri sürecek ölçüde ipin ucunu kaçıran ülkelerden biridir. Cezayir’den, Çinhindi’ne, Madagaskar’a toplu kıyımlardan, dolayısıyla da köle ticareti başta olmak üzere sayısız soykırımdan sabıkalıdır. Son marifeti 1994’te 800 bin Tutsinin katlindeki sorumluluğudur. Oysa Türkiye Ermeni olayında varsa Osmanlı’nın hatasını geçiştirmeye kalkmadığı gibi, bunun katliam boyutlarına ulaştığını savunan yurttaşlarını cezalandıran yasalar da çıkartmamıştır. Tek istediği, olayın tarihçilerin katılacakları uluslararası bir komisyon tarafından ortaya çıkarılmasıdır. Soykırım tanımı, Nazi Almanyası’nın Yahudi ırkına karşı, baskı ve işkencelerin ardından kadın, çoluk çocuk demeden gaz odalarında bir ırkı ortadan kaldırmayı hedefleyen, tarihin en büyük, sistematik, kendine özgü acımasız ırkçı felsefeye dayanan insan kıyımını ifade etmektedir. Soykırım tanımı rakip görülen ülkeleri suçlamak için genişletmeye kalkılırsa binlerce savaşta milyonlarca insanın kaybının sorumluğunu kim, nasıl üstlenecektir? Tarihi siyasetçilere değil, tarihçilere bırakmak, bugün de en salim yol olarak görünmektedir. Özür: Geçen hafta yayımlanan 147 milyon ağacın ‘Annesi’ Kenyalı Wangari Maathai’nin ölüm tarihi yanlışlıkla 2011 yerine 2001 yazılmıştır. Düzeltir, özür dilerim. Kadın algısı değişmeli İSTANBUL/ANKARA CHP’nin Abant’taki kampına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, kadına yönelik şiddet konusunda artık bir şey söylenemeyeceğine işaret ederek “Artık isyan ediyorum. Her gün yeni bir olay, gazetelerin sayfaları şiddete uğrayan kadınlarla dolu” dedi. Şiddetin önlenmesine yönelik kanunların uygulamaya geçirilmesi noktasında yaşanan sorunlara dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Kanunlar var ama o kanunların uygulaması var mı? Burada asıl önemli olan zihniyettir, kadına yönelik algıdır. Zihniyet değişmedikçe ne kadar tedbir alırsanız alın bir anlam ifade etmez. Toplumun kadınlara yönelik bakışını, algısını değiştirmek gerekiyor” dedi. Geçtiğimiz cuma günü Habertürk gazetesinin sürmanşetten “Kadına şiddette son nokta” başlığıyla verdiği, kocası tarafından sırtından bıçaklanarak öldürülen Şefika Etik’in fotoğrafının ve haberinin kullanmasını, gazetenin önünde düzenledikle(Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) CHP Genel Başkanı’nın eşi Selvi Kılıçdaroğlu kadına yönelik şiddete tepki gösterdi: GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY bulunuyoruz. 1808’de Senedi İttifak, 1839’da Tanzimat Fermanı, 1856’da Islahat Fermanı, 1876’da Kanuni Esasi, 1908’de Kanuni Esasi’nin yenilenmesi, 1921’de Teşkilatı Esasiye, 1924’te Teşkilatı Esasiye’nin yenilenmesi, 1961 Anayasası ve 1982 Anayasası. Tarihsel dizine göre her 23 yılda bir yeni anayasa yapmışız. Buna içinde bulunduğumuz anayasa tartışması dahil değil. Son anayasa yapımının üzerinden 29 yıl geçtiği dikkate alınırsa, bugün ortaya yeni bir gereksinimin çıkması da tarihsel akışa uygun, ama... Yürürlükte bulunan 1982 Anayasası zaman içinde çok önemli değişikliklere uğradı. Yazıyı rakamlara boğmak istemem ama, ciddi bir dönemin öncesinde olduğumuz için 1982 Anayasası neye dönmüş; dökümünü yapmakta fayda var. 177 maddelik 1982 Anayasası’nın 113 maddesi değiştirildi. İlki 1987, sonuncusu Mart 2011 olmak üzere, tam 17 kez küçük ya da büyük anayasa değişikliği yapıldı. 1987’de siyasi yasaklar, ağırlıklı olarak 67, 75, 175. maddeler ve geçici 4. madde değişti. 12 Eylül’ün siyasi yasak koyduğu politikacılara hakları bu değişikliklerin ardından halkoylamasıyla geri verildi. 1993’te özel televizyonların yayına başlamasıyla birlikte anayasanın 133. maddesi değiştirildi. 1995’te dönemin Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un birleştiriciliğinde, tüm partilerin eşit katılımıyla meslek odalarından sendikalara kadar siyasi haklarda önemli genişleme sağlayan değişiklikler yapıldı. Bu anayasa paketinde, 33, 52, 53, 67, 68, 69, 75, 84, 85, 93, 127, 135, 149, 171. maddeler ve Başlangıç değişikliği vardı. 1999’da Devlet Güvenlik Mahkemeleri’yle ilgili 143. madde değişti. Bu yıl ayrıca 47, 125, 155. madde değişti. Anayasadaki tek pakette değişiklik rekoru Ecevit’in başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin. Özünde “AB’ye uyum” paketi olarak yapılan bu değişikliklerle ölüm cezası da kaldırılmıştı. 3 Ekim 2001’teki bu pakette Başlangıç, 13, 14, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46, 49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 74, 87, 89, 94, 100, 118, 149 ve geçici 15. madde vardı. Aynı yıl 21 Kasım’da da 86. madde değişti. 3 Kasım 2002 seçimlerini AKP’nin kazanması, partinin genel başkanı Erdoğan’ın ise yasaklı olmasının getirdiği tablonun ardından anayasada 8. kez değişikliğe gidildi. 76 ve 78. maddeler değişti. AKP iktidarı döneminde, anayasa ile iktidar karşı karşıya gelince, anayasada oynama yapıldı. 2004’te 10, 15, 17, 30, 38, 87, 90, 131, 143, 160. maddeler, 2005’te 133, 130, 160, 161, 162, 163. maddeler, 2006’da 76. madde, 2007’de yeni geçici 17. madde, 77, 79, 96, 101, 102. maddeler, 2008’de 10. ve 42. maddeler değişti. 12 Eylül 2010’da halkoyuna sunulan 16. değişiklikte 10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 74, 84, 96, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 156, 157, 159, 166, geçici 15, yeni geçici 18, 19. maddeler vardı. Bu paketin sonuçları hâlâ tartışılıyor. Son olarak da 17 Mart 2011’de sporun geliştirilmesi başlıklı 59. madde değişti. Yukarıdaki tablo 1982 Anayasası’nın gerek toplumsal gelişimin gerekse iktidar arzularının ışığında büyük bir anlam ve içerik değiştirdiğini ortaya koyuyor. Öyle ki kimi maddelerde birden fazla oynama yapıldı. Tarihteki en uzun ömürlü anayasamız 37 yılla 1924 Teşkilatı Esasiye. Gelinen noktada, çağın gereklerine göre bütünlüğü olan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş değerlerini pekiştiren ve 21. yüzyıla taşıyan bir anayasa güzel olur. Olur da, bu iş bugünkü iktidar bencilliğiyle olur mu? AKP önce değişikliğin kaçınılmazlığını topluma ve bir ölçüde öteki partilere kabul ettiriyor... Sonra da mevcuttan daha kötü bir iş yapıyor. Ancak bu kez söz konusu olan anayasa. Bu, salt siyasi iktidara bırakılamayacak kadar önemli bir konu. Yenilenmeye evet ama, başkalaşmaya hayır. Kadın örgütleri, Taksim’deki Habertürk binasının önünde toplanarak protesto gösterisi yaptı. ri eylemlerle kadın örgütleri protesto etti. Taksim ’deki Habertürk binası önünde dün bir araya gelen İstanbul Feminist Kollektif üyesi bir grup kadın “Kadın düşmanı medya istemiyoruz”, “Kadın cinayetlerine isyandayız kampanyası”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Kadını değil katili teşhir et” yazılı pankart ve dövizleri açtı. “Cinsiyetçi medya istemiyoruz” sloganları atan kadınlar, İstifa çağrısı alkışlar eşliğinde Habertürk yönetimini protesto ettiler. İstanbul Feminist Kollektif adına yapılan açıklamada, “Habertürk ve Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı’nın kadın düşmanlığı konusunda sicili kabarık. Katil erkekleri cesaretlendiren yayınlar yapmak gazetecilik olabilir mi? Fatih Altaylı’ya ve onun gibilere de ‘özür dile, istifa et ve ortalıktan yok ol’ diyoruz” denildi. Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) üyesi bir grup kadın da gazete önünde yaptıkları eylemde, Etik’in fotoğraflarını taşıdı ve “Kadına şiddete son nokta Habertürk’tür”, “Fatih Altaylı Şefika Etik’i sırtından bıçakladı o fotoğrafı yayımlayarak” dövizleri açtı. Grup adına açıklama yapan ESP SKM sözcüsü Birsen Kaya, “Habertürk’ün manşeti de basındaki cinsiyetçi yaklaşımın, şiddet pornografisinin açık fotoğrafıdır” dedi. İmralı gerginliği tırmanıyor Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmemesini protesto için Gemlik’te yapılması planlanan yürüyüş öncesi Bursa ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı MAHMUT ORAL LEVENT GENCELLİ DİYARBAKIR/ BURSA Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 2 aydır avukatlarıyla görüşememesini protesto amacıyla TUHADFED, DTK ve BDP tarafından Bursa’nın Gemlik ilçesine yapılması planlanan yürüyüş valilikçe yasaklanırken dün Bursa ve çevre illerde geniş güvenlik önlemleri alındı. İstanbul, Yalova, İzmir ve Ankara girişlerinde önlem alan polis ve jandarma ekipleri önceki geceden beri araçları kontrolden geçirdi. Gemlik’te birçok ev ve işyerine Türk bayrakları asıldı. Gemlik’te öğle saatlerinde kısa yürüyüş yapıp İstiklal Marşı okuyan Ülkücü gençlerden oluşan 30 kişilik grup, İskele Meydanı’nda polis engeliyle karşılaştı. BDP Yalova il binası önünde bir basın açıklaması yapan BDP İl Başkan Yardımcısı Evrim Öztürk, “Hiçbir şeyden korkmadan onurluca demokratik Polis Gemlik ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alırken BDP’liler, yürüyüşe izin verilmediği için oturma eylemi başlattı. ‘Barış yolu İmralı’da’ direniş hakkımızı kullanacağız” dedi. Yürüyüşe izin verilmemesi nedeniyle BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak ile 15 milletvekili Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda oturma eylemi başlattı. Demirtaş, “Partililerimiz ve halkımız üzerinde, 12 Eylül faşizmini aratmayacak bir baskı yaşıyoruz. AKP gibi düşünmeyen herkese düşman muamelesi yapılıyor” dedi. Barış için mücadele ettiklerini ifade eden Demirtaş, “Bugün artık barışa giden en önemli yol İmralı’dan geçiyor. Öcalan’ın özgürlüğünün tartışılmasının önünün açılmasının günü gelmiştir” diye konuştu. Hakkâri’deki basın açıklamasında konuşan Hakkâri BDP Milletvekili Esat Canan da “Sayın Öcalan’nın üzerindeki bu baskının, bu tecritin kaldırılması tüm halkımızın talebidir. Barışın yoludur” dedi. Açıklamanın ardından kalabalık arasından ayrılan yaklaşık 100 kişilik bir grup yürüyü şe geçmek istedi. Polis, yürüyüşe izin vermeyince gösterciler polisi taşladı. Polis ise göstercileri dağıtmak için gaz bombası kullandı. Şırnak’ın Cizre ilçesinde yapılan protesto gösterisinde de olaylar çıktı. Olaylarda 13 kişi yaralandı, gaz bombası isabet eden bir evde yangın çıktı. İstanbul’da da bir grup BDP’li AKP Fatih İlçe Başkanlığı’na siyah çelenk bırakmak istedi ancak izin verilmedi. BDP İstanbul İl Başkanı Hüseyin Çalışçı, amaçlarının kardeşlik ve barış olduğunu, polisin tutumunun hukuk devletine yakışmadığını söyledi. BDP Van BDP Milletvekili Özdal Üçer ise Diyarbakır’da polis ile BDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken arasında geçen tartışmayı eleştirdi. Türkiye’de artık faşist bir polis devletinin yapılandığını öne süren Üçer, “Kim olduğu belli olmayan soytarı kılıklı biri, bir milletvekilinin yakasına yapışarak ‘devlet benim’ diyor. Eğer devlet senin gibi soytarılarsa yerin dibine batsın bu devlet” dedi. ‘Soytarı kılıklı’ PKK’ye yönelik tutuklamalar sürüyor DİYARBAKIR/ MERSİN (Cumhuriyet) Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde çıkan çatışmada öldürülen terör örgütü PKK üyesi Sadık Kaya’nın Mersin’deki cenazesinde çıkan olaylar nedeniyle gözaltına alınan BDP Mersin İl Başkanı Cihan Yılmaz ile BDP’li yöneticilerin de aralarında bulunduğu 28 kişi mahkemeye sevk edildi. 28 kişi, “Örgüt propagandası yapmak”, “Örgüt adına suç işlemek”, “Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet” iddialarıyla tutuklandı. Cenazede çıkan olaylar nedeniyle önceki gün de 15 kişi tutuklanmıştı. Hakkâri’de önceki akşam saatlerinde terör örgütü PKK’ye yönelik operesyonda 20 kişi gözaltına alındı. Batman’da, PKK’nin gençlik yapılanmasına yönelik gerçekleştirildiği belirtilen operasyonda 11 kişi gözaltına alındı. Hakkâri’de de terör örgütü PKK’ye yönelik operasyonda gözaltına alınan 5 kişiden 4’ü tutuklandı. ‘Biat etmeyene ceza’ Baydemir, KCK operasyonları ile birlikte bazı gazetelerde kendisinin aleyhinde çıkan haberleri değerlendirdi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, AKP’ye yakın bazı gazetelerde önceki gün kendi alehinde çıkan haberler üzerine, “Benim üzerimden KCK operasyonları meşru ve haklı gösterilmeye çalışıyor. Toplumdaki itibarımız zayıflatılarak tutuklamanın psikolojik altyapısı hazırlanıyor” dedi. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin ödül töreninde konuşan Baydemir, “Hükümet kendine biat etmeyeni bir şekilde cezalandırıyor. Bu cezalandırma; kolluğuyla, yargısıyla, medyasıyla eş güdümle yapılıyor” dedi. Baydemir, “Benim üzerimden KCK operasyonları meşru ve haklı gösterilmeye çalışıyor. Cumhuriyet savcıları tarafından bugüne kadar belki bin tane soruşturma açıldı. Mahkemelerde yüzlerce kez yargılandım. Birçok belediye başkanı arkadaşım, meclis üyesi arkadaşım tutuklu bulunuyor. Yaptığınız iki yüzlü politikadır.” diye konuştu. Servis edilen bu haberlerle kendisine yönelik tutuklamanın alt yapısının oluşturulduğunu ifade eden Baydemir, “Şahsıma yönelik tehdit; tutuklama ve görevden almayla da sınırlı değildir. İki yılda 6 kez şahsıma suikast yapılacağına dair resmi tebligatlar aldım.” dedi. Cemil Kırbayır anıldı ARDAHAN (Cumhuriyet) 12 Eylül askeri darbesinin ardından gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır, doğup büyüdüğü Ardahan’ın Okçular köyünde anıldı. Kırbayır’ı anmak için düzenlenen törene birçok siyasi ismin yanı sıra sivil toplum örgütleri temsilcileri ile köylüler katıldı. Halen oğlunun yolunu gözlediğini söyleyen 104 yaşındaki anne Berfo Kırbayır, “31 yıldır evimin kapısını açık tutuyorum” diye konuştu. HAKKÂRİ (AA) Hakkâri Valiliği’nden yapılan açıklamada, PKK terör örgütünün kış hazırlıklarını boşa çıkarmak maksadıyla, Kavaklı, Yoncalı, Armutlu, Çeltik ve Beytüşşebap doğusu bölgesinde, güvenlik güçlerinin ‘Şehit Jandarma Binbaşı Yavuz Başayar’ operasyonu yaptığı belirtildi. Yedi gün süren operasyonda çok sayıda silah ve malzeme ele geçirildiği ve Armutlu köyü kırsalında 2 terörist cesedi bulunduğu kaydedildi. 2 teröristin cesedi bulundu C MY B C MY B