23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2011 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir partilinin tarikatlar konusundaki eleştirel tavrına müdahale etti ‘İnançlar sorgulanamaz’ UTKU ÇAKIRÖZER Matematik Bilmesek Ne Olur? (Bu yazımı sevgili Uğur Mumcu’ya adıyorum.) Öğrenciler bu soruyu sık sık sorarlar: Matematik bilmesek ne olur? Nasılsa hesap makinesi var. Toplama, çıkarma, çarpma, bölme yapar. Prof. Betül Tanbay ise böyle düşünmüyor: “Eğer matematik bilen gençler yetiştiremezseniz ve matematiği öğretemezseniz, analitik düşünme, sorgulama, eleştiri yapma kabiliyetine sahip gençleri de yetiştiremezsiniz.” (HaberTürk gazetesi. Prof. Betül Tanbay röportajı. 16 Ocak 2011.) İyi de değerli öğretmenim, böyle gençleri yetiştirip de geleceklerini tehlikeye atmayacak mıyız? Analitik düşünen gençler? Neyin neden olduğunu, neden olmadığını düşünecekler. Olan bitenin nedenlerini, sonuçlarını araştıracaklar. Bununla da kalmayacaklar. Sorgulamaya kalkacaklar. Bu ülkede kimin nasıl zengin olduğunu sorgulayacaklar. Bu ülkede kimin ikbal koltuklarında, kimin hapishanelerde olduğunu sorgulayacaklar. Bu ülkedeki eğitimi sorgulayacaklar. Bu ülkedeki ekonomiyi sorgulayacaklar. Bu ülkedeki politikayı sorgulayacaklar. Bu ülkede Başbakan’a neden soru sorulamadığını sorgulayacaklar. Medyayı sorgulayacaklar. Basını sorgulayacaklar. Reklamları sorgulayacaklar. Ticareti sorgulayacaklar. Ülkenin nerelere götürüldüğünü sorgulayacaklar. Sonra ne olacak? Prof. Betül Tanbay bununla da kalmıyor: “Eleştiri yapma kabiliyetine sahip gençler” diyor. Ama değerli öğretmenim, siz Boğaziçi Üniversitesi’ndeki kürsünüzden konuşuyorsunuz, gençler ‘eleştiri yaparsa’ neler olacak dersiniz? Eleştiri? Özgürce düşünce açıklamak? Özgürce hareket etmek? Örneğin, üniversitelerine gelen bir konuşmacıyı protesto etmek? O konuşmacıyı orada görmek istememek? Çok tehlikeli işler olmaz mı bunlar? Çok tehlikeli işler olmuyor mu bunlar? Ama eleştiri yapıp susmak! Ama düşünüp konuşmamak! Ama sorgulayıp sorgulayıp içinden yanıtlamak! İşte bunlara kimse bir şey diyemez. Sonra Prof. Betül Tanbay şunları da söylüyor: “Matematik şüpheyi öğretir, kendi düşüncenizden bile devamlı şüphe edersiniz. Hiçbir dogma size dayatılamaz. Dogmaları yutmayan, soru soran, ezberden hoşlanmayan gençler yetiştirmek istiyor musunuz? Cevap ancak ‘evet’ ise matematik eğitimini yeniden tasarlamaya başlayabiliriz.” Sağ olun değerli öğretmenim, siz Türk Matematik Derneği’nin ilk kadın başkanı da olmuşsunuz. Kutlarım. Ama bu önerileriniz bizim ‘ülke gerçekleri’ne uymuyor. Ne yazık ki bunu söylemek zorundayım. Benim ülkem, hiçbir zaman soru sormayan, öyle ince eleyip sık dokuyarak düşünen, hele de eleştiri yapmaya kalkan insanlar istemiyor. Böyle insanların başı beladan kurtulmuyor. Böyle insanlar ‘olağan şüpheliler’ listesine giriyor. Oradan da ‘olağan suçlular’ listesine terfi ediyor. Hayatları kararıyor. Sonra onların bir bölümü bakıyor ki bu işin sonu yok, onlar da yola gelip ‘eyyamcı’ oluyorlar. İktidarda kim varsa onun arabasına binip, onun düdüğünü çalıyorlar. Onlara göre ‘gelen ağam, giden paşam’. Siz uygar bir toplum için haklı olabilirsiniz Sayın Profesör. Ben de sizin söylediklerinize yıllardır katılıyor, yıllardır benzer sözler söylüyorum, yazıyorum. Ama belki de bizim de durup düşünmemizin zamanı geldi değerli öğretmenim. Sizin söyledikleriniz, bizim söylediklerimiz Atatürk Türkiyesi için doğruydu. Ama artık bugünün Türkiye’sinde yaşıyoruz ve bu Türkiye artık Atatürk Cumhuriyeti olmaktan uzaklaştırılıyor. Şimdi ne yapalım dersiniz? Matematiğe devam mı, yoksa tamam mı? Yanıtınızı duyuyor gibiyim, ben de katılıyorum: Evet, matematiğe devam. Matematik Kulübünüze saygılarımı sunuyorum. Sizi daha çok duyalım, daha çok duyuralım. Analitik düşünceyi, soru sormayı, eleştiriyi, daha çok söyleyelim, daha çok yazalım. Matematiği daha çok anlatalım. Geleceğimiz buna bağlı... erdalatak@gmail.com DENİZLİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP dahil hiçbir partinin tarikatların inançlarını sorgulama hakkı bulunmadığını belirterek “Belli inanç gruplarına mensup insanlar bir araya gelip ortak manevi dünya yaratabiliyor. Buna saygı duymalıyız. Hassas olduğumuz konu bunun siyasete taşınmamasıdır. Siyasallaşmayan tarikatlara saygılıyız” dedi. Önceki gün Denizli Ticaret Odası’nda kendisine soru sormak isteyen bir partilinin tarikatlar konusunda eleştirel tavrına müdahale eden Kılıçdaroğlu, bu tavrının gerekçesini uçakta beraber seyahat ettiği gazete CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Denizli dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken, “Belli inanç gruplarına mensup insanlar bir araya gelip ortak manevi dünya yaratabiliyor. Buna saygı duymalıyız. Siyasallaşmayan tarikatlara saygılıyız” dedi. cilere şöyle açıkladı: İnançları sorgulamamalıyız: Arkadaşımız orada tarikat üzerinden laf attı. Ben de “tarikat konusuna girmeyin, herkesin inancına saygılıyız” dedim. Bize göre siyasetin konusu inançları sorgulamak değil. O nedenle onları siyaset dışı tutmalıyız. Siyasallaşmayan tarikata saygılıyız: Belli inanç gruplarına men sup insanlar bir araya gelip ortak manevi dünya yaratabiliyor. Buna saygı duymalıyız. Bizim hassas olduğumuz konu bunun siyasete taşın mamasıdır. Allah ile kul arasına kimsenin girmesi söz konusu değildir. Siyasallaşmayan tarikatlara saygılıyız. CHP’ye zarar verir: Bu tür söylemleri her yerde olur olmaz kullanmanın CHP’ye de diğer siyasi partilere de zarar getireceğine inanıyorum. Tarik yol demek. İnsanlar kendi manevi dünyalarında bir yol benimsemişlerse buna hepimiz saygı duyacağız. AKP bunu bu zamana kadar hep CHP’nin aleyhinde kullandı. Bu tuzağa bizim düşmememiz lazım. Kimsenin düşmemesi lazım. Tarikatlar da siyaset dışı kalmalı: Tabii tarikatların siyasallaş ması da demokrasinin önündeki en ciddi engel. Çünkü mensuplarını sandığa başka güdüyle gönderiyorlar. Oysa insanların işsizlik için, demokrasi için, özgürlükler için sandığa gitmesi gerekir. İç dünyanızda paylaştığınız bir duyguyu iktidara getirme çabasına girerseniz onun adı demokrasi olmaz. Tarikatlar da siyaset dışına çıkmalı. Siyasete bulaşmayan tarikatlara saygılıyız. İstismarı görmeliler: Geldiğimiz noktada tarikat mensuplarının şunu bilmesi lazım. Tarikat, kendileri ve inançları bazı partilerce istismar edilmektedir. Geçmişte de böyle yapıldı ve holdingler kuruldu. Vatandaşımızın alın terini çaldılar. Bunlardan ders çıkarmak lazım. İnançlarımızı sömürenler o inançlara da en büyük kötülüğü yapanlardır. ‘Devrim kanunlarını kimse değiştiremez’ Devlet Bakanı Faruk Çelik’in “Cemevlerinin açılması için devrim kanunlarının değiştirilmesi gerekli” şeklindeki açıklamalarının Denizli’deki Alevi örgütleri tarafından gündeme getirilmesi üzerine CHP lideri şu yanıtı verdi: “Faruk Çelik söyleyebilir; ama devrim kanunlarının değiştirilmesi söz konusu değil, devrim kanunları Türkiye Cumhuriyeti’nin ruhu demektir, bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Cemevleri açılması için devrim kanunlarının değiştirilmesine gerek yok. Cemevi tekke ya da zaviye değil ki. İbadet mekânı. Yasadaki tanımda ibadethane dediğiniz zaman çözülür. CHP’nin zaten bu yöndeki yasa değişiklikleri Meclis’te bekliyor. AKP kabul ederse sorun çözülür. Devrim kanunlarıyla ilgisi yok yani. Sadece gerekçe gösterilerek Alevilerin cemevi talebinin önüne geçilmek isteniyor.” TARIK ŞENGÜL ‘Ankara sahipsiz değil’ CHP Ankara İl Başkanı Tarık Şengül, “Bu seçim süreci Türkiye açısından hayati” dedi. TÜREY KÖSE Önder Büyükerman tarafından yapılan Özhan Canaydın’ın heykeli Levent’teki Özhan Canaydın Parkı’nda düzenlenen törenle doğum gününde açıldı. Açılışa Kemal Kılıçdaroğlu, Bihlun Tamaylıgil, Gürsel Tekin, Hurşit Güneş, Umut Oran ve Nebil İlseven katıldı. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR) ‘İşçiler de düşünmeli’ Kahvaltıya katılan işçi sendikalarının temsilcilerinin sorunlarını da dinleyen Kılıçdaroğlu, sendikalara şu tavsiyede bulundu: “İşçi ve işverenler birbirine karşı kuruluşlar değil. Geçmişte ücret sendikacılığının faturası ağır oldu. Halbuki aynı alanda işçi ve işverenin üretimi maksimize etme, yaratılan değeri hakça bölüşme ve işletmeyi yaşatma görev ve sorumlulukları var. O işyerinin, yaşaması, rekabet edebilmesine olanak sağlayacak bir anlayış içinde hareket edilmesi gerekir. Bunu da en az işveren kadar işçiler de düşünmelidir. Bu güvence sağlanırsa örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller de kaldırılmış olur.” ANKARA CHP Ankara İl Başkanı Tarık Şengül, seçimlere giderken “Bu seçim süreci Türkiye açısından hayati. Ankara açısından hayati. Ankara sahipsiz değil” mesajı verdi. Şengül, “Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e danışmanlık yaptığı” eleştirilerine “Nazım planını yaptık. Planlama dışında herhangi bir siyasal çalışmam olmadı” karşılığını verdi. Doç. Dr. Tarık Şengül, ODTÜ’de “şehir planlama” bölümünden mezun olduktan sonra aynı üniversite “siyaset bilimi”nde yüksek lisans yapmış, İngiltere’de “Hegemonya ve kent mekânı: Ankara örneği” başlıklı teziyle de doktorasını almış. ODTÜ’de siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümünde dersler veren Şengül, “Şehir Plancıları Odası Genel Başkanlığı” yaptı. Birgün gazetesinin yazarları arasında yer alan Şengül, GAP İdaresi’nde “köye dönüş projesini” yürüttü ve Diyarbakır kenti nazım plan çalışmasının da koordinatörlüğünü yaptı. Şengül, CHP il başkanlığına atandıktan sonra odadaki görevini bıraktı ve Birgün gazetesindeki yazılarına da son verdi. İl başkanlığına atanmadan kısa bir süre önce CHP’ye üye olan Şengül, “Kemal Bey’in çağrısı üzerine CHP’ye girdim. Daha önce herhangi bir parti üyesi olmadım. Ama 13 yaşımdan beri aktif siyasetin içindeyim” dedi. Şengül, “Ankara’ya Marksist il başkanı” başlıklı haberleri anımsattığımızda “Marx da, ben Marksist değilim, der. Aynı anlamda ben de Marksist değilim. Toplumları bölen en büyük çizginin sınıfsal çizgi olduğuna inanıyorum. Öbür yaftalamaları önemsemiyorum, ama sınıfsal ayrışma çok önemli” açıklamasını yaptı.“Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e danışmanlık yaptı” sözleriyle ilgili soruya Şengül, “Diyarbakır belediyesinden teklif geldi. Siyasal süreçlere taraf olmam, yaptığım işe karışılmasından memnun olmam, dedim. Nazım planını yaptık. Rant süreçlerinin dışında sonuçlandırdık. Planlama dışında herhangi bir siyasal çalışmam olmadı. Ben oraya teknisyen olarak gittim. Elbette Kürt sorunu konusunda fikirlerim var. Ama orada çalışmam planla sınırlı kaldı” yanıtını verdi. Şengül, “Yerel seçimlerde Ankara büyükşehir belediye başkan adayı gösterileceğine” ilişkin söylentilerle ilgili olarak da şunları söyledi: “Önümüzde 3 yıldan fazla zaman var. Belediye başkanları dahil, herkes bu süreçte performansını gösterecek. Tek aday diye bir şey söz konusu olmaz. En iyi performansı kim gösterirse o olur. Seçim performanslarını değerlendireceğiz.” Galatasaray Başkanı Adnan Polat törende konuşma yapmadı Canaydın’ın heykeli açıldı İstanbul Haber Servisi Galatasaray’ın geçen mart ayında yaşamını yitiren eski başkanı Özhan Canaydın’ın heykeli dün törenle açıldı. Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıyla Yrd. Doç. Önder Büyükerman tarafından yapılan Canaydın’ın heykeli dün Levent’teki Özhan Canaydın Parkı’nda düzenlenen törenle doğum gününde açıldı. Açılışa Canaydın’ın eşi Asuman ve oğlu Murat Canaydın’ın yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil, genel başkan yardımcıları Gürsel Tekin, Hurşit Güneş, Umut Oran, İstanbul İl Başkanı Nebil İlseven, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Galatasaray Başkanı Adnan Polat, eski yönetim kurulu üyesi Haldun Üstünel, teknik direktör Fatih Terim ile spor camiasından çok sayıda isim katıldı. Törende Kılıçdaroğlu, “Spor hayatın vazgeçilmez alanıdır. Gün gelir hüzünleniriz. Takımımız yenilir, eyvah deriz, dertleniriz. Spor siyaset üstü, yaşamımızın bir parçası. İnsan olmanın bir karşılığı. Sporu her zaman büyütmemiz ve yüceltmemiz gerekiyor. Bu toplantıda bulunmaktan mutlu olduğumu söylemiştim. Onu ölümsüzlüğe uğurladık. Burada olmaktan, size saygılar sunmaktan mutluyum” dedi. Daha önce CHP’den İstanbul Belediye Başkan adayı olan Polat’ın Kılıçdaroğlu’nun konuşma için kürsüye gittiği sırada ayağa kalkmaması dikkat çekti. ‘Maliyet halka yansıdı’ Sağlık sektörü temsilcilerinin “Sağlık alanındaki icraatler AKP’ye 7 puan kazandırdı” şeklindeki değerlendirmelerine de Kılıçdaroğlu, “Sağlık politikalarının AKP’ye ciddi oy getirdiğinin biz de farkındayız. AKP önce ücretsiz politika izledi, sonra ücret koydu, maliyeti halka yansıtmaya başladı. Ancak hâlâ sektörde ciddi sorunlar var. Ciddi savurganlık var. Hasta avına çıkmış doktorlarla doldu Türkiye” dedi. Erdoğan’dan, AKP’nin seçimlerde Hizbullah ile işbirliği yaptığı iddiasına ağır yanıt ‘Bu densizliktir, namertliktir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin seçimlerde Hizbullah’la işbirliği yaptığını söyleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sert yanıt verdi. Erdoğan, “AK Parti’yi Hizbullah’la, herhangi bir terör örgütüyle ilişkilendirme gayreti içerisine girmek bir densizliktir, namertliktir. Benim partimi kimse bu tür örgütlerle ilişkilendiremez” dedi. Başbakan Erdoğan, Ankara Spor Salonu’ndaki “Türkiye 2023’e yürüyor, Ankara AK Parti’de Buluşuyor” programının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘AK Parti Hizbullah ile işbirliği yapıyor’ şeklinde bir açıklaması oldu. Buna ilişkin değerlendirmeniz nedir” sorusu üzerine, Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: “Kendine göre bu tespiti ana muhalefet partisinin genel başkanı eğer kullanmışsa, bu bir defa genel başkanlığın ötesinde bir yaklaşım tarzıdır ve en azından bir terbi ‘Hastaneye başvursun’ ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine “densiz” nitelendirmesinde bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan’a “En kısa zamanda bir hastaneye başvursun. Mutlaka hekimlerin tavsiyeleri olacaktır” dedi. Kılıçdaroğlu konuşması sırasında AKP demokrasisinde ıslık çalmanın suç olduğunu belirterek tepki göstermesi üzerine salondakiler AKP’yi ıslıkladı. Kılıçdaroğlu, Eskişehir’de Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından organize edilen “Uğur Mumcu’yu anma” etkinliğine katıldı. Programda, ÇGD’nin ödül töreni de düzenlendi. Törenin ardından konuşma yapan Kılıçdaroğlu, televizyonda haberleri izlerken Başbakan Erdoğan’ın ruh halinden bir hayli endişe ettiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Tabii iki tarafında camlar yok. Camlar olmadığı için öyle anlaşılıyor ki ne konuşacağını bilmiyor. Benim için kullandığı ifade, ‘densiz’. Ben Sayın Başbakan için bu ifadeyi kullanmayacağım. Başbakan’a bir önerim var: En kısa zamanda bir hastaneye başvursun. Mutlaka hekimlerin tavsiyeleri olacaktır. Çünkü ezberinin bozulduğu belli. Önümüzdeki günlerde meraklanmasın onun kimyasını da bozacağım.” Islıklı protesto Kılıçdaroğlu, AKP demokrasisinde ıslık çalmanın suç olduğunu belirterek, “Malı götürmek serbest, bu AKP demokrasisi. Yolsuzluk yapabilirsiniz. Arkanızda kapı gibi iktidar var hiçbir şey olmaz size ama siz ıslık mı çaldınız gel bakayım buraya. Nasıl ıslık çalarsın? Bundan sonra hep beraber ıslık çalacağız arkadaşlar. Hiç endişe etmeyin. Korkmayacağız” dedi. Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri üzerine salondakiler toplu halde ıslık çalarak AKP hükümetini protesto etti. Erdoğan, Ankara’da partisinin etkinliğine katıldı. (AA) Kılıçdaroğlu deve güreşi izledi DENİZLİ (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Denizli’de sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldi. Ardından Sarayköy’de yurttaşlarla birlikte deve güreşi izledi. Galatarasay seyircisine yönelik soruşturmaların ve ortak tepkinin anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Futbola siyaseti katmak doğru değil. Sayın Başbakan bu konuda bir adım attı, tepki gördü. Bu, tüm takım taraftarlarının hep birlikte ortaya koyduğu örnek bir tepkidir. Herkesin ders alması gerekmektedir” diye konuştu. yesizliktir. Çünkü bir iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. AK Parti’yi Hizbullah ile, herhangi bir terör örgütüyle ilişkilendirme gayreti içerisine girmek bir densizliktir, namertliktir. Benim partimi kimse bu tür örgütlerle ilişkilendiremez. Bunu açıklamadığı sürece bu densizlik, bu namertlik onun üzerinde ve camiasında kala caktır. Bunu bu kadar açık söylüyorum. Bu kadar ağır kullanıyorum.” “Bazı Ergenekon sanıklarının CHP ve MHP’den milletvekili adayı olacağı söyleniyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Erdoğan, her siyasi partinin bu tür tasarruflarda yasaların elverdiği ölçüde istediği şekilde hareket edebileceğini belirtti. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear