13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 OCAK 2011 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu AKP’li belediyelerin yolsuzluklarını kürsüye taşıdı, İçişleri Bakanı’nı hedef aldı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Elazığ’ı kapatamadılar’ AKP hükümetinin Kayseri’deki yolsuzluk iddialarını kapattığını fakat Elazığ’da bunu başaramadığını belirten Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Atalay’ı hedef alarak, “Bunlar namaza nasıl duruyorlar, merak ediyorum” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri ve Elazığ’daki yolsuzluk savlarını kürsüye taşırken “Kayseri’deki olayı kapattılar. Orada şeytan üçgeni vardı. Ama Elazığ’da o şeytan üçgenini kuramadılar” dedi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Kars’taki insanlık anıtına “ucube” demesini de “aymazlık” olarak nitelendirdi. Kılıçdaroğlu gündemdeki konularla ilgili olarak şu değerlendirmeleri yaptı: 3 Y karnesi: İktidara gelirken “3 Y” konusunda mücadele edeceklerini söylüyorlardı. Bunlardan biri yoksulluktu, yoksulluk artık kurumsallaştı. En son TÜİK’in bir araştırması yayımlandı. 2008’den 2009’a yoksul sayısı 818 bin arttı. Siz hiçbir AKP yöneticisinin, ben yoksullaştım diye bir lafını duydunuz mu? Hepsi köşeyi döndüler. Elazığ’daki dolaplar: İkinci Y, “yolsuzluklar”. Yolsuzluklar sıradanlaştı. Elazığ’da dönen dolapları gazetelerden okuyoruz. Yolsuzluk var bura Nereden Nereye Geldik?.. 90’lı yıllarda Ankara’da bir yontuya yönelik “böyle sanatın içine tüküreyim” deyip yerinden söküp atan belediye başkanını anımsıyor musunuz? O hâlâ koltuğunda oturuyor! Şimdilerde ise Kars’taki otuz metrelik “İnsanlık Anıtı”na ne diyorlar: “Türbe yanındaki ucube.” İkinci yontuyu yapan uluslararası öneme sahip heykeltıraş Mehmet Aksoy... Soyut yontu sanatını bilmeyenler, bu ülkede belediye başkanı, başbakan olabilir... 30 yıl önce Kenan Evren de Picasso’nun yaptığı tabloya bakıp “ne var bunda” deyip eklemişti: “Ben de yapabilirim!” Benim ülkemde Mustafa Kemal Atatürk de tabulaştırıldı. Mustafa Kemal’in bir insan olduğu, onun da duyguları, aşkları, tutkuları olduğu unutuldu. Kenan Evren, 12 Eylül darbesinden sonra ne denli büyük Atatürkçü(!) olduğunu kanıtlamak için, en kötü Atatürk heykellerini Türkiye’nin dört bir yanına diktirdi. Son günlerde bir dizi film üzerinden yoğun bir bombardıman başladı, özellikle “sanatın içine tükürenler”in bahçesinde yetişenler Kanuni Sultan Süleyman dizisi üzerine ahkâm kesmeye başladılar. Bugünün modası Osmanlı’yı ve tarihini tabulaştırmak. Sinemacılar, senaristler, edebiyatçılar, müzisyenler düşleriyle yaşarlar. İnsanlar düşlerini çoğaltmakta ve onları yazmakta özgürdürler. Burası İran değil Türkiye... Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik demokratik cumhuriyet... Son dönemlerde kimi konuların üzerine el atıldığında bir tepki yumağı oluşuyor... Bir Atatürk filmi çevrildiğinde; “Atatürk kadınlara düşkün” biri olarak gösteriliyor, toplumda itibarı sarsılıyor gibi eleştiriler başlıyor. Eleştiri olsa neyse... Hakaret, küfür, ne ararsanız bulursunuz... Atatürk’ün rakısını, kadınlarla olan ilişkisini, Kanuni Sultan Süleyman’ın haremini, içkisini dizi filmde göstermek neden böylesine tepki çekiyor? Her ikisi de tarihimizin önde gelen adlarıdır... Tabular üretilerek ne uygarlık olur, ne demokrasi ne de özgürlükler... Sanatçı engel tanımaz, kendi düş dünyasında üretir. Bu konuda herkes konuşuyor... Siyasetçiler başrolde! Magazinciler “etik dersi” veriyor! Gazeteciler “özel hayat” diye tutturuyor... Türkiye yasaklar cenneti olmaktan ne yazık ki bir türlü kurtulamadı... Zamanında tiyatro oyunları yasaklanırdı, hatta tiyatrolara baskınlar yapılır, yakılırdı. “Muhteşem Yüzyıl” dizisini içine sindiremeyen Saadet Partisi Gençlik Kolları üyeleri, Show TV’nin önünde gösteri yapmışlar, filmin afişlerini yırtmışlar. Amaçları diziyi durdurmak... Dizinin ilk bölümünde başlayan yaygara giderek büyüyecek... Bakalım dizi yayından kaldırılacak mı yoksa sürecek mi? Yakın tarihle hesaplaşmaktan korkan bir toplumuz. O nedenle Kars’taki “İnsanlık Anıtı”na “ucube” diyebiliyoruz. Kimi filmlerdeki öpüşme, sevişme sahnelerini “Türk gelenek ve göreneklerine aykırı” diyerek sansürleyebiliyoruz. Parti kapatıldığı için “demokrasi ve özgürlük” diye ayağa kalkanlar, “müstehcen film” diyerek RTÜK’e mesaj verenler var: “Kapatma cezası verin şu televizyona...” Demokrasilerde her türlü baskılara karşı dirençle karşı koymak gerekir. Bir erkeğin içkiyi ve kadını sevmesi suç mudur? Kadınları sevmek şiirsel bir duyarlıkla olur, tacizle değil! Ne var bunda? İkinci ve Dördüncü Murat, Yıldırım Beyazıt da içkiyi seviyorlardı, haremleri vardı... Var olan şeyler inkâr edilebilir mi? Bunu söylemek, düşlerinden yola çıkarak roman, hikâye, senaryo yazmak suç mu? İtalyan, Amerikan, Fransız sinemalarında bunun örnekleri çoktur. Bu tür uygulamalar gelişmiş demokrasilerde değil baskıcı rejimlerde, üçüncü dünya ülkelerinde olur. Ben diziyi izlemedim... İzlemediğim halde Meral Okay’ı kutluyorum ve ona destek veriyorum... Atatürk’ü “din düşmanı” olarak görenler, soyut yontulardaki kadın figürlerini “erkekleri kışkırtıyor” diye yerinden kaldıranlar şimdi ne diyor: “Padişahlar içki içmez, kadın sevmez, harem kurmaz!” Bu tabuları yıkalım... Atatürk de insandı Osmanlı padişahları da... İnsan sevgiyi, aşkı, çiçeklenmiş sevdaları büyütür yüreğinde... Kadın için de erkek için de böyledir... Bırakın tabularla ve yasaklarla yaşamayı, insan gibi yaşayın, insan gibi! Bakın Mersin Nevit Kodallı Güzel Sanatlar Meslek Lisesi’nde yaşananlara. Okul müdürü fetva vermiş: “Kız ve erkek öğrenciler birbirlerine 45 santimden daha yakın mesafede duramaz!” O müdür Afganistan’da yaşadığını mı sanıyor acaba? Yobazlığın böylesi 2011 Türkiyesi’nde oluyor... Düşünün nereden nereye geldi Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet! OKTAY EKŞİ CHP’YE KATILDI Hürriyet gazetesi eski başyazarı Oktay Ekşi dünkü grup toplantısında CHP’ye katıldı. Toplantı başlamadan önce salona gelen Ekşi’yi eski genel başkan Deniz Baykal da kutladı. Ekşi “CHP’ye üyeliğim en büyük şeref payesidir” dedi. Ekşi’ye parti rozetini takan Kemal Kılıçdaroğlu da “kalem ustası, medya duayeni” diye andığı Ekşi’yi “Hoş geldiniz” diye selamlarken “Kalemini satmadı, kalemini bağımsız kullandı. Ama AKP iktidarıyla beraber kalemi askıya alındı” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) da, diyorlar. İçişleri Bakanı, hayır yok, soruşturmaya da gerek yok, diyor. Yürekli bir savcı “var” deyip Danıştay’a başvuruyor. Danıştay, araştırabilirsin, diyor. Bu Bakan acaba hiç utanıyor mu, sıkılmıyor mu acaba? Kayseri’deki olayı kapattılar. Orada şeytan üçgeni vardı. Ama Elazığ’ı kapatamadılar; orada şeytan üçgenini kuramadılar. Savcı çıktı, soruşturacağım, dedi; herkes itiraf ediyor, dönen dolapları anlatıyor. KayseriAnkara hattı: İçişleri Bakanı’na sormak istiyorum: Ayın 4’ünde, aynı gün, sabah dosyayı onaylayan, dosyayı kapatan vali, öğleden sonra müsteşar koltuğuna oturdu ya... Bu dosya aynı gün Ankara’ya nasıl geldi? Hadi Ulaştırma bakanı olsa deriz ki, torpille getirdi. Bu dosyayı Ankara’ya kim getirdi. Birisi koltuğuna mı alıp geldi? Bir yolsuzluk dosyasını kapatmak için bu acele niye? 4. Murat’ta bile bu yetki yok: Üçüncü Y, “yasaklarla” mücadeleydi. Geçen hafta RTÜK yasası görüşüldü. Başbakan artık istediği televizyon kanalındaki programı yasaklatabilecek. Padişah mısın sen kardeşim? Bu yetkiyi nasıl alıyorsun sen? 4. Murat’ta bile böyle yetki yoktu. Yargının sorunları: Bilirkişilik kurumu, bilmez kişilik kurumuna dönüştü. Adli Tıp Kurumu’nu kendilerine benzettiler. Hizbullah davası dosyası 5 yıl adli tıpta bekledi. Danıştay’a, Yargıtay’a yüklendiler, Adli Tıp Kurumu’nu es geçtiler. Yargıtay’ın iş yükü malum. 30’u aşkın üye boşaldı. HYSK’yi engellediler, kendi adamlarını atamak için. Yargıtay’la ilgili yasa getirdiler, 2007’den beri bekliyor. 2005’te bölge adliye mahkemeleri yasası çıktı. Bugüne kadar kurulmadı, ellerinden tutan mı var? Hizbullah tahliyelerinden toplum vicdanı rahatsız. Rahatsız olmayan AKP. Yargıtay’ı, Danıştay’ı suçluyorlar. Siz iktidar değil misiniz? natçı olmayan birisinin hele bir politikacının ‘ucube’ olarak nitelemesi doğru değil, en hafif deyimiyle aymazlıktır” dedi. Kılıçdaroğlu, Elazığ yolsuzluğuyla ilgili olarak da “İnsanda biraz vicdan olur. Ben merak ediyorum. Gerçekten bunlar namaza nasıl duruyorlar? Yani bu adam namaza nasıl duruyor ben merak ediyorum, insanda biraz vicdan olur, ahlak olur, ahlakın kırıntısı olur” açıklamasını yaptı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisini hedef olan “Dış politikayı zamanla öğrenir” sözleri anımsatıldığında da Kılıçdaroğlu, “Papendreu’nun gösterdiği tepkiye Sayın Başbakan bir şey söylemedi. Çünkü promter’da olması lazım. Orada yoksa yanıt veremiyor” dedi. ‘Başbakan’ın aymazlığı’ Kılıçdaroğlu gruptan sonra odasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken “ucube heykel” tartışmasıyla ilgili olarak “Başbakan hangi gerekçeyle ‘ucube’ dedi, doğrusunu isterseniz ben merak ediyorum. Olabilir, belki güzel sanatlar mezunudur da biz farkında değiliz! Bir sanatçının eserini, sa DEVLET BAHÇELİ: Tahliyelerin sorumlusu hükümet AKP’nin yüksek yargıya operasyon hazırlığında olduğunu söyleyen Bahçeli, cezaevindeki Hizbullahçılara internetli bilgisayar verilmesi nedeniyle Adalet Bakanı Ergin’in istifasını istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başta Hizbullahçılar olmak üzere CMY’nin 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle başlayan tahliyelerden AKP hükümetinin sorumlu olduğunu belirtti. Bahçeli, cezaevindeki Hizbullah militanlarına “internetli bilgisayar” verilmesi skandalı nedeniyle de Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in istifasını istedi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında, helikopter kazasında 5 subayın yaşamını yitirmesi nedeniyle başsağlığı dileğinde bulunurken 11 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü de kutladı. Bahçeli, AKP hükümeti döneminde hukukun üstünlüğü anlayışında büyük gedikler açıldığını, adalet kurumuna darbe üstüne darbe vurulduğunu belirterek adalet kurumunun çözme aşamasına gelmesinin tek sorumlusunun AKP hükümeti olduğunu söyledi. PKK ve Hizbullah teröristlerinin tahliye edilmesi ve davulzurnalı törenlerle karşılanmasının vicdanları yaraladığına dikkat çeken Bahçeli, hükümetin bu tahliyeleri önlemek için hâkimsavcı ataması ya da CMY 102’nin yürürlüğe girmesinin ertelenmesi gibi olanakları varken buna yanaşmayıp, şikâyet etme taktiği izlediğine işaret etti. Bahçeli, şöyle konuştu: “Yargının ağır işleyişi, Adli Tıp Kurumu’nun bu konuda takoz gibi çalışması, Yargıtay’ın iş yükünün altından kalkamaması nedeniyle dava dosyalarının sürüncemede kalmasında adalet mekanizmasının kusuru ve ihmali varsa, bunu giderecek tedbirlerin süratle alınması en başta hükümetin sorumluluğundadır. Bu sorumluluğu da yerine getirmeyen hükümet hâlâ laf yarışı ile temize çıkacağı hesabını yapmakta ve bugün gelinen yargı çıkmazını kullanarak Yüksek Yargı üzerinden operasyon yapmaya hazırlanmaktadır.” Yemen Türküsü Gül’ü ağlattı Yemen’e resmi ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Şehitliği’nin açılışını yaparken iki Yemenli genç kızın seslendirdiği Yemen Türküsü’nü dinlerken gözyaşlarını tutamadı. Gül’ün Şehitlik açılışına aralarında BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın da bulunduğu TürkiyeYemen Parlamentolar Arası Dostluk Grubu üyesi milletvekilleri katıldı. Törende İstiklal Marşı’nın ardından Kuranıkerim okundu daha sonra 2 Yemenli genç kız da Yemen Türküsü’nü söyledi. Türkünün okunması sırasında Gül ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın duygulanarak gözyaşı döktükleri görüldü. Daha sonra bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, sözlerine, “Aslında söylenecek her şeyi burada iki Yemenli genç kız söyledi. Bütün Türklerin, Anadolu’da herkesin bam teline basan Yemen Türküsü’nü...” dedi. Ziyaret kapsamında Gül katıldığı TürkiyeYemen İş Forumu’nun ardından iki ülke arasında vizelerin kaldırılmasına ilişkin anlaşmaya imza konuldu. (Fotoğraf: AA) hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 BDP’DEN ERDOĞAN’IN HARİTALARINA HARİTALI YANIT ‘Ucubeleştiniz’ güvencesinden adalet güANKARA (Cumhurivencesinden söz edemez. yet Bürosu) BDP Genel Ama bunlar AKP iktidaBaşkanı Selahattin Derından kurtulana kadar, BDP mirtaş, Kars’taki “insanlık iktidarına kadar sürecek. anıtı”nı “ucube” olarak nitelendiren Başbakan Tayyip Yeşil kart haritası: Erdoğan’a “Bu ucube dü13 milyon senin ülkende şüncelerden kurtulmak yoksul, aç ve sen çıkıp, üliçin inzivaya çekilin” çağkede güllük gülistanlık pemrısı yaptı. be tablo çiziyorsan, bu inDemirtaş, partisinin grup sanlara, 13 milyona hakatoplantısında helikopter ka Selahattin Demirtaş rettir. Gerçekler halktan ıszasında şehit olan 5 subayın rarla saklanmak isteniyor. Kimse ve trafik kazasında da türkücü “Kıyanlış anlamasın bu Kürdistan haritası vırcık Ali”nin yaşamını yitirmesinden değil, bu yeşilkart haritası (Doğuduyduğu üzüntüyü dile getirerek, Güneydoğu’daki yeşilkart sayısını başsağlığı dileğinde bulundu. Deiçeren haritayı ve yoksulluk haritasımirtaş özetle şu görüşlere yer verdi: nı gösterdi) . Kim ülkeyi bölmüş bakın. Doktor başına düşen hasta sayıOrtak imalat: Yüzlerce insanı sı işte. Ülke hükümetler tarafından zaöldürdüğü suçlamasıyla yargılanan inten bölünmüştür. Her rakam her istasanların serbest bırakılması haklı tistik için harita yapsan ülke böeleştiridir. Kamu vicdanı ve toplumun lünmüştür. vicdanı yaralanmıştır. Ama acil yargılama hakkı mağdurlar için olduğu Ucubeleştin: Bakın ülkenin sekadar, sanıklar için de gerekli. 10 yıl çimle işbaşına gelen Başbakan’ı davayı bitiremeyen yargının da bunun Kars’ı ziyaret ediyor. Bir anıt gözüaltyapısını hazırlamayan hükümetin ne çarpıyor, ne diyor: Tez yıkıla bu: ortak eseridir bu tablo. Yargı hükümet Bu zihniyetteki bir insan padişah el ele verdiler, ortaya bu imalatı çızihniyetinde olabilir... kardılar. Çağrı yapıyorum sayın Başbakan’a; inzivaya çekilin kafanızı dinleyin, yaBDP iktidarında...: KCK danınızda danışman olmadan bir kez vasında tutuklu olan arkadaşlarımız, daha geçmişinizi ve geleceğinizi dügazeteciler Mustafa Balbay, Tuncay şünün. Yanlış yapıyorsunuz, İçinde buÖzkan’a kadar tutuklu bulunanlar tahlunduğunuz koşullar, atmosfer sizi liye olsun, tutuksuz yargılansın. Hertanınmaz hale getirmiş. Ucubeleştirikesin hakkıdır. Ama ona yok, buna yor maalesef. Bu ucube düşüncelerden var. Bu nedenle yargı sistemi Türkikurtulmak için inzivaya çekilin. ye’de artık çökmüştür. Kimse yargı AKP, Alevi aday peşinde Genel seçimlerde parti vitrinini yenilemeye hazırlanan partide, ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliği Alevileri CHP’ye kilitledi’ tedirginliği yaşanıyor ERDEM GÜL ANKARA Seçimde milletvekili listelerinde yeni yüzlere yer vererek vitrin yenilemeye hazırlanan AKP, Alevi aday arayışına girdi. Haziran seçimleri için çalışmaları başlatan AKP, partinin yıldızının en az barıştığı kesim olan Alevilerle ilgili özel bir çalışma yürütecek. AKP’nin halen 336 kişilik grubu içinde yalnızca 3 Alevi milletvekili bulunuyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Alevi açılımının başlangıcından bugüne danışmanlığını yürüten Alevi milletvekili Reha Çamuroğlu, daha sonra “kendisine verilen sözlerin yerine getirilmediğini” belirterek, Alevilere yönelik çalışmaların dışında kaldı. Alevi açılımını ise Devlet Bakanı Faruk Çelik ile yine Alevi milletvekili İbrahim Yiğit yürüttü. AKP’nin üçüncü Alevi milletvekili Hüseyin Tuğcu ise açılım çalışmalarında hiç yer almadı. AKP yönetimi, bu seçimlerde milletvekili listelerinde Alevi sayısını arttırmayı amaçlıyor. Başka toplum kesimlerine göre Alevilerden partiye adaylık için başvurular olmaması, adaylık ko nusunda sıkıntı yaratıyor. Partide, “Kılıçdaroğlu’nun liderliği sonrası Aleviler daha çok CHP’ye kilitlenme eğilimine girdi” değerlendirmesi çerçevesinde de seçimlerde Alevi adayların büyük önem taşıdığı belirtiliyor. AKP, aday sıkıntısını aşmak için Alevi açılımı çerçevesinde yapılan çalıştaylara katılan isimler üzerinde duruyor. Çalıştaylara katılan ve hükümet politikalarına sert muhalefet etmeyen Alevi isimlerin aday olup olmayacakları değerlendiriliyor. Alevi örgütlerinin AKP’ye karşı tavırları da dikkate alınarak, bağımsız hareket eden bazı isimlerin aday yapılıp yapı lamayacağı tartışılıyor. Alevi adaylarda sıkıntı yaşanması halinde İzmir ve Ankara’da partiye katılan Bektaşilerin adaylığı da bir seçenek olarak düşünülüyor. Parti yönetimi 1015 Aleviyi listelere koyarak, seçimde Alevi toplumuna mesaj vermeyi planlıyor. Alevi adaylarla birlikte seçim kampanyasında “Alevilere yönelik açılım yapan tek iktidar biziz. Madımak sorununu hallettik. Din dersi sorununu da çözüyoruz” mesajlarıyla Alevilerden oy istenecek. AKP, milletvekili çıkaramadığı tek il olan Tunceli’de de Alevi adaylarla seçime girmeyi planlıyor. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear