23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 OCAK 2011 PAZARTESİ KÜLTÜR CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 17 ARI DÜŞÜNCE HULKİ AKTUNÇ Yazarımızın yazısını rahatsızlığından dolayı yayımlayamıyoruz. Aysun Berktay Özmen’in yazdığı ve resimlediği kitabı 2010’da İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı Nâzım Hikmet ‘Ustalara Saygı’da anılıyor Kültür Servisi Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen Faruk Şüyün’ün hazırladığı “Ustalara Saygı” programı, altıncı kez gerçekleştirilen geleneksel Nâzım Hikmet gecesiyle devam ediyor. Düzenlenen özel gece, şairi 15 Ocak’ta kutlanacak doğum günü dolayısıyla bir kez daha anmayı hedefliyor. Özel bir rejiyle hazırlanan ve adını Nâzım Hikmet’in sevilen dizesinden alan “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni” etkinliği, bu akşam saat 20.00’den itibaren Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde (Akatlar Kültür Merkezi) gerçekleştirilecek. Etkinlikte, sanatseverler Nâzım Hikmet’in hem en sevilen dizelerini hem de daha son dönemine ait daha az bilinen şiirlerini özel olarak hazırlanan bir dekorda, mizansenler eşliğinde dinleme olanağı bulacak. “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni” etkinliğinde Metin Belgin ve Hümay Belgin izleyicilere şiirsel bir gösteri sunacak. Tren yolculuğu mizanseniyle başlayacak olan gösteride; Saki Çimen, piyanosuyla duygularını notalara döküp seyircilerle paylaşacak. “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni” etkinliğinde, Nâzım Hikmet’in, dünyanın farklı ülkelerinden sanatçılar tarafından bestelenen şiirlerinden örnekler de şairin yaşadığı dönemi özetleyen görüntüler eşliğinde sanatseverlere sunuluyor.“Ustalara Saygı” etkinlikleri, 17 Ocak’ta Selmi Andak gecesiyle sürecek. Bir ressamın bahçe güncesi “Bir Ressamın Bahçe Güncesi”, “doğanın senfonisini dinlemeyi” bilen ve bundan zevk alan, bahçesinde kurduğu mikrokozmosu paylaşmak isteyen, duyarlı ve çok başarılı bir sanatçının kaleminden ve fırçasından çıkmış eşsiz bir kitap. ezopotamya’dan Mısır’a, Anadolu’dan Uzakdoğu’ya kadar yeni yıl törenleri, tüm çeşitlilikleri içinde çok temel bir ortak mantığa dayanırdı: Evrendoğum mitosunu hem sözel hem de ritüel anlamda yineleyerek, yaşanan tarihsel zamanın kozmik zaman döngüsü içine oturmasını, böylelikle yaşlanmış dünyanın yeniden doğmasını, gençleşmesini sağlamak. Doğadan ve evrenden böylesine kopmuş günümüz insanlığı dünyaya böyle gençleştirici bir soluk üfleme gücüne hâlâ sahip midir derseniz, o konuda epey şüpheliyim. Ama yeni yıla hiç değilse umutla girmek istiyorum. Doğa ile bir olmayı, şu betonlaşan, camlaşan, asfaltlaşan dünyada taze bir yaşam alanı açmayı, inanılmaz çizgileri ve renkleriyle olduğu kadar satırlarındaki insan sıcaklığıyla da okuyucusuna gençleştirici bir soluk üflemeyi bilen bir kitaptan söz etmek istiyorum size. Aysun Berktay Özmen’in yazdığı ve resimlediği, İş Bankası Kültür Yayınları’ndan kor olmaktan çıkıp kişileştirilmiş, ailenin bir parçası olmuş “Bahçe”ye ait. DİNLEMEK Aysun Berktay Özmen’in güncenin içine yaptığı okumalardan, şairlerden, yazarlardan kattığı bölümler, şiirler, alıntılar, resim sanatı ve ressamlarla ilgili verdiği bilgiler, yaptığı yorumlar kitabın okunmasını iyice zevkli bir hale getiriyor. Yılların tecrübesinden edinilmiş bahçecilik konusundaki pratik bilgiler de benim gibi bitki, çiçek, saksı amatörlerini mutlu edecek türden. “Bir Ressamın Bahçe Güncesi”, “doğanın senfonisini dinlemeyi” bilen ve bundan zevk alan, bahçesinde kurduğu mikrokozmosu paylaşmak isteyen, duyarlı ve çok başarılı bir sanatçının kaleminden ve fırçasından çıkmış eşsiz bir kitap. Yazar güncede yeni yılı şu sözlerle karşılıyor: “Yeni bir senenin bizlere ne getireceğini bilmeden, onu yeni umutlarla karşılamak. Umutlu olmak güzel. Umut olmasa yaşam olur muydu? Sanmıyorum. İnsanların bir gün daha sevgi dolu, doğaya, varlıklara daha duyarlı, daha çevreci olacaklarına inanıyorum. Umutla bekliyorum.” Aysun Berktay Özmen ve bu güzel kitap sayesinde ben de yeni yıla biraz daha umutlu giriyorum, kendisine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum. aemelmesci@yahoo.fr DOĞANIN SENFONİSİNİ M 2010’DA OKUDUĞUM EN İYİ KİTAP çıkan “Bir Ressamın Bahçe Güncesi”nin 2010 yılında okuduğum en iyi, en yenileyici, en özenli kitap olduğunu hiç tereddütsüz söyleyebilirim. Aysun Berktay Özmen bir sanatçı, bir ressam... Kendi ifadesiyle “çocukluğunun uzak bahçesinden” çıkıp geldikten yıllar sonra, İznik gölü kıyısındaki bahçesiyle 1992’de “tanışmış”. Bahçe günlüğünü tutmaya ise 1997 yılında başlamış. Günlüğün kitaplaştırılan bölümü Ekim 2007Eylül 2008 arasındaki dönemi kapsıyor. Yani geride on yıllık bir birikim, on yıllık bir çalışma ve gözlem var. Kitabı elinize alıp sayfalarını karıştırmaya başladığınızda bu zaman boyutunu duyumsuyorsunuz zaten. O fındık faresini, o kızılgerdanı öyle canlı, sanki sayfalardan dışarı fırlayıp koşmaya, uçmaya başlayacakmış gibi çizebilmek için, sadece eşsiz bir fırça de ğil, büyük bir sabır da gerekiyor mutlaka, onları saatlerce izlemiş olmak gerekiyor. Özmen, resimlerini zamanla, sabırla, sevgiyle damıtmış. Bahçesinin renklerini gönlündekilerle karıştırıp armağan etmiş bize. Bu kitap, dünyaya asla insanmerkezci bir açıdan bakmayan, yaşamın anlamı üzerinde çokça düşünmüş duyarlı bir sanatçının kendine İznik Gölü kıyısında yarattığı mikrokozmosu herkesle paylaşmak istemesinin bir ürünü... Son derece samimi ve sahici bir paylaşım bu... Sevinciyle, hüznüyle, yazıyla, kışıyla, doğumuyla, ölümüyle bir seneye sığdırılmış bütün bir hayatın öyküsü... Ve bu öykünün tüm kahramanları, Aysun Hanım, eşi, çocukları, kaybettikleri köpekleri Tiger, sardunyalar, kardelenler, fareler, sincaplar, kaplumbağalar eşit düzeyde yer alıyorlar sahnede. Mutlaka bir başrolden bahsedilecekse, o da de Erdoğan’ın ‘ucube’ sözüne bir destek sayısız tepki... Başbakan’ın eski Kars Belediye Başkanı’nın yaptırdığı İnsanlık Anıtı’na yönelik sözlerine Dışişleri Bakanı Davutoğlu’ndan destek gelirken tepkiler giderek artıyor SİBEL ÇORBACIOĞLU Arşivlik bir yapıt Yahşi Baraz’ın 150 sanat müzesini tanıttığı “Sanat Müzeleri” kitabı çıktı Kültür Servisi Galericilikte bu yıl 35. yılını dolduran Yahşi Baraz’ın dünyanın en seçkin 150 sanat müzesini tanıttığı “Sanat Müzeleri” isimli kitabı çıktı. Baraz’ın 19 yaşından beri dünyanın birçok önemli müzesini gezerken yaptığı araştırmalar ve aldığı notlarla oluşturduğu arşiv titiz uğraşlar sonucu kitaplaştı. Hanedan Müzeleri, Devlet Müzeleri, Özel Müzeler, Çağdaş Müzeler olma üzere dört ana bölümden oluşan kitap Galeri Baraz Yayınları’nın ilk kitabı. “Hanedan Müzeleri”, dünyanın ilk müze oluşumlarından müze kavramını bugünkü anlamına kavuşması aşamasına kadar geçen süreçte hanedanlar eliyle kurulan müzeleri konu alırken “Devlet Müzeleri” ise ülke yönetimlerinin artık hanedanların ellerinden çıkıp halkın eline geçtiği bir dönemin müzelerini okuyucu ile buluşturuyor. Üçüncü bölüm ise son yıllarda ülkemizde de oldukça hız kazanan “Özel Müzeler”e ayrılırken “Çağdaş Müzeler” bölümü 20 ve 21. yüzyılın sanat müzelerinde mimarinin artık neredeyse müze koleksiyonlarıyla yarışır hale gelmesi bu bölümü ayrıca değerli kılıyor. Kitap, Sabancı Müzesi, İstanbul Modern, Pera Müzesi, Remzi Kitabevi, Patika Kitabevi, Robinson&Crusoe Kitabevi, Ankara Palme Kitabevi, Antik AŞ ve Galeri Baraz’dan temin edilebilir. ski Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu’nun girişimleriyle ünlü heykeltraş Mehmet Aksoy’a yaptırılan “İnsanlık Anıtı”nın “ucube” olduğu için yıktırılmasını isteyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ndan da destek geldi. Anıtın bölgeye yakışmadığını ve yıkılması gerektiğini belirten Davutoğlu, tavsiyenin dozunu bir kat arttırarak kentteki Grand Castle Oteli’nin de adının ivedilikle “Büyük Kale” olarak değiştirilmesini istedi. Sanat ve siyaset dünyası ise Erdoğan’ın sözlerine tepki göstererek yıkım kararının geri çekilmesini ve Erdoğan’ın Aksoy’dan özür dilemesi gerektiğini ifade etti. Başbakan’ın Kars ziyaretinde sarf ettiği sözlerin ardından kentin yeni Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş anıtı yıkmak girişimler başlattı. Bozkuş, anıtın SİT alanına yapıldığı ve ruhsatı bulunmadığını savundu. YENİ TAVSİYE E ‘Garip bir şey, yıkalım’ Önceki gün, Kars’ta açılış töreninde konuşan Erdoğan, “Hasan Harakani’nin türbesinin yanına bir ucube koymuşlar, garip bir şey dikmişler. Oradaki tüm vakıf eserlerinin, o sanatkârane eserlerin olduğu yerde böyle bir şey olması düşünülemez. Konuyla ilgili belediye başkanımız görevini süratle yerine getirecektir. Bunu süratle bekliyoruz. İnşallah ilk gelişimizde bunu da göreceğiz” demişti. bu parseli tescilledi, SİT alanı ilan etmedi ama anıtın yapılmasına da karar verdi. Geçtiğimiz yıl anıtın yapımını durduran da yine Erzurum’daki Anıtlar Kurulu’dur. Ama Anıtlar Yüksek Kurulu, anıtın son durumu ile ilgili kararını henüz vermemiştir. Başbakan’ın kararı beklemeden, anıt henüz bitmeden yıkılacağını açıklaması ne kadar doğrudur, tartışılır. Biz dünyaya Türk insanının soykırım yapmadığının da anıtını yaptırmak istedik. Yıkılacaksa da saygı duyarım” dedi. ABUL EDİLEMEZ’ CHP Parti Meclis Üyesi ve eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş yaptığı yazılı açıklamada ise “Başbakan, sözünü geri almalıdır” dedi. Erdoğan’ın ifadelerinin kabul edilemez olduğunu belirten Karakaş, “Ucubenin sözlük anlamı, ‘çok acayip, şaşılacak kadar çirkin olun şey’ demektir. Aksoy’un heykeli ise ne acayip ne de çirkindir. Tam aksine son derece anlamlı ve estetik olan bir yapıttır” ifadelerini kullandı. Karakaş, Erdoğan’ı Aksoy’dan özür dilemeye davet etti. ‘K BAKAN’DAN Kars’ta temaslarda bulunan Bakan Davutoğlu, Grand Castle Oteli’nin 6. katına çıkarak Kars Kalesi ve Evliya Camisi’ni izledi. Otelin isminin ‘Büyük Kale’ olarak değiştirilmesi tavsiyesinde bulunan Davutoğlu, anıtın da Kars’a yakışmadığını belirterek yıkılmasının uygun olacağını söyledi. Eski Kars Belediye Başkanı Alibeyoğlu ise Başbakan’ın ‘ucube’ yorumunun toplum tarafından değerlendirileceğini söyledi. NIT HENÜZ TAMAMLANMADI’ Alibeyoğlu, “Burayı kentsel dönüşüm çerçevesinde yaptırdık. Burada bir insanlık anıtı olsun. Gerek Ermenistan’daki, gerekse ‘A Iğdır’daki gibi soykırım anıtlarına karşı, alternatif bir anıtımız olsun istedik. Soykırım anıtları bize göre halklar arasında kan davasını pompalıyor. ‘Ucube’ deniyor ama anıt daha tamamlanmadı. Yapımına başlanmasından 3 yıl geçtikten sonra birileri politik müdahale ettiler. Anıtlar Kurulu sadece ‘Taliban’a dönerler’ MEHMET AKSOY Mehmet Aksoy, konuyla ilgili yaptığı açıklama, “Başbakan’ın anıt için söylediği ‘ucube’ lafı, gerçekten kötü bir açıklama, aslında bir hakaret ve küfür. Bu şekildeki açıklamalar ve bu tavır çok çirkin ve demokrasiye yakışmayan yaklaşımlar. Ben bu memleketin bir sanatçısıyım ve heykel sanatını tanıtmaya, sevdirmeye ve anlatmaya çalışıyorum. Heykel sanatının bir alfabesi, bir dili vardır ve bu bilinmediğinde ortaya bu tarz yorumlar çıkar. Başbakanlık lütfen bu anıtın neden, niçin ve nasıl yapıldığını öğrensin. Sanat ve heykel politik malzemelere dönüştürülmesin. Karsta yaşanan tüm sorunlar bir kenara atılıp anıt üzerinden politika yapmak doğru değil. Heykeli yıkamazlar, yıkmamaları gerekir. Bunu parçalayarak yıkacaklar ya da altına dinamit koyacaklar. Taliban’a dönerler. Taliban gibi bir görüntü olur. Türkiye bu duruma düşmek istemez” dedi. Heykelin henüz tamamlanmadığını söyleyen Aksoy sözlerine şöye devam etti: “Anıtta yer alacak, vicdanı temsil eden göz ve savaşların acısını temsil eden gözyaşları henüz yapılmadı. Belediye Başkanı’nın değişmesinin ardından Koruma Kurulu heykelin çalışmalarını durdurdu, biz de bunun üzerine Anıtlar Yüksek Kurulu’nca başvurduk. Bıraksınlar bu anıtı bitirelim, sanata ve sanatçıya sahip çıkılsın. Anıt yıkılırsa, dünyaya rezil olacağız.” ‘Bu zihniyet değişmeli’ TARIK AKAN “Işık Yontucu: Mehmet Aksoy” belgeselinin yönetmeni, oyuncu Tarık Akan yaşanan ‘ucube’ tartışmasıyla ilgili şöyle konuştu: “Biz sanatçı olarak Türkiye’de muhafazakâr ve tutucu düşünceyle mücadele eden insanlarız. Muhafazakârların görevi, çağdaş, modern, ilerici olan sanatlara karşı gelmektir. Ama biz savaşımızı vereceğiz. Türkiye’de heykel nedir, heykeltıraş nedir, sanatçı nedir bunun bile farkında olmayan bir idarenin altındayız yıllardır. Bu son örnektir, daha önce de örnekleri olmuştur; Ankara Belediye Başkanı’nın “ben böyle sanatın içine tükürürüm” demesi gibi, Anadolu’daki pek çok şehirde yaşanan örnekler gibi. Bu zihniyet değişmediği sürece bu örnekler bitmeyecektir. Eğer bu heykel yıkılırsa, dünyada büyük bir tepki alacaktır”. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear