23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2010 CUMARTESİ 14 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B ‘Emek’ eylemi iptal edildi Kültür Servisi - Sivil İnisiyatif “İstanbul Kültür Sanat Varyetesi”, dün Emek Sinemasõ için gerçekleştireceği eylemi iptal etti. İnisiyatif, eylemi erteleme nedenini Emek Sinemasõ için mahkemece yürütmeyi durdurma kararõnõn ardõndan yapõlacak bilirkişilerin keşif gezilerinin iptal edilmesi olarak gösterdi. Grup, yaptõğõ açõklamada “Bilirkişi incelemesi henüz sebebini öğrenemediğimiz bir şekilde ve henüz bilmediğimiz bir tarihe ertelendi. Bildiğimiz, Kültür Bakanlõğõ’nõn tam da bilirkişi incelemesine sayõlõ saatler kala heyetten birini görevden aldõğõdõr. Ancak bu ertelemenin sõradan bir bürokrasi işleyişi olup olmadõğõna dair şüphelerimiz, Emek Sinemasõ’nõn yõkõmõnõ durdurma kararõ sonrasõnda, incelemeye bir gün kala gerçekleşmesi nedeniyle güçleniyor, aklõmõz bulanõyor” dedi. ‘Borat’, Freddie Mercury rolünde Kültür Servisi - İngiliz rock grubu Queen’in efsanevi kurucusu ve solisti Freddie Mercury’nin hayatõ beyazperdeye aktarõlõyor. Filmde Mercury’yi, “Borat” tiplemesiyle tanõnan Sacha Baron Cohen canlandõracak. Senaristliğini “Kraliçe” ve “İskoçya’nõn Son Kralõ” adlõ filmlerin senaryo yazarõ Peter Morgan üstlenecek. Filmi kimin yöneteceği henüz belirlenmese de filmin, 2011’de gösterime girmesi planlanõyor. Sevgi Gönül anısına konser Kültür Servisi - Vehbi Koç’un kõzõ, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Vehbi Koç Vakfõ-Sadberk Hanõm Müzesi İcra Kurulu Başkanõ Sevgi Gönül, ölümünün 7’nci yõlõnda özel bir konserle anõldõ. Dün akşam Aya İrini’de yeğeni Ömer Koç tarafõndan düzenlenen “4. Sevgi Gönül Anõsõna Konser”in solisti ise dünyaca ünlü Amerikalõ lirik mezzo soprano Joyce DiDonato’ydu. Sanatçõya ünlü İngiliz piyanist Julius Drake eşlik etti. Antik aryalarla başlayan konserde Debussy’nin solo piyano için yazdõğõ “Ay Işõğõ”, Rossini’nin Seville Berberi Operasõ’ndan “Bir Ses Henüz Şimdi” eserleri de seslendirildi. Lennon’un katilinden itiraflar Kültür Servisi - John Lennon’un katili Mark David Chapman, 20 yõllõk tutukluluğunun ardõndan, Beatles’õn Lennon’unu öldürerek “önemli biri” olmak istediğini ama bir katil olarak aslõnda “hiç kimse”ye dönüştüğünü belirtti. Şartlõ tahliye kuruluna, Elizabeth Taylor’un da dahil olduğu bir öldürülecekler listesi hazõrladõğõnõ, listenin başõnda da Lennon’un yer aldõğõnõ açõklayan Chapman’õn şartlõ tahliye istemi altõncõ kez reddedilirken, katil, kurul tarafõndan, insan yaşamõnõn kutsallõğõnõ ve toplum kurallarõnõ hiçe saymakla suçlandõ. McCartney yeniden ‘kanatlanıyor’ Kültür Servisi - Paul McCartney, 1973 yõlõnda Wings grubu ile çõkardõğõ “Band on the Run” isimli çok satan albümü tekrar yayõmlamaya hazõrlanõyor. McCartney Beatles’tan ayrõldõktan sonra, 1971’de kurduğu Wings’le, yedi stüdyo albümüne ve birçok önemli şarkõya imza atmõş, müzik listelerinde defalarca liste başõ olmuştu. Yeniden piyasaya sürülecek “Band on the Run” ise büyük ilgi görmüş ve Grammy ile ödüllendirilmişti. Coventry’nin İsa tasvirine ödül Kültür Servisi - İngiliz ressam Keith Coventry, “Spectrum Jesus” adlõ tablosuyla 25 bin sterlin (yaklaşõk 58 bin TL) değerindeki 26. John Moores Resim Ödülü’nün sahibi oldu. Coventry’ye üç bin katõlõmcõ arasõndan birinciliği getiren tablo, İngiliz ulusal sanat fonunun katkõsõyla Walker Sanat Galerisi’nin daimi koleksiyonuna katõldõ. İsa’nõn yüzünü tasvir eden tablo, Vermeer’in eserlerinin, Han van Meegeren tarafõndan yapõlmõş taklitlerinden esinlenilmiş olmasõ ve yoğun mavi tonlarõyla dikkat çekiyor. Wilde’ın mektupları müzayedede Kültür Servisi - Dünyaca ünlü İrlandalõ yazar Oscar Wilde’õn 1887 yõlõnda kaleme aldõğõ özel mektuplar, 24 Eylül’de açõk arttõrma ile satõşa çõkarõlacak. Wilde’õn dergi editörü Alsager Vian’a yazdõğõ mektuplar, Vian’õn ailesi tarafõndan satõşa çõkarõlõyor. Satõşta, Wilde’a ait beş mektubun 10 bin sterline satõlmasõ bekleniyor. Çorum’da Hitit ezgileri ÇORUM (Cumhuriyet) - Hititler döneminde kullanõlan ve uzun uğraşlar sonucu günümüze uyarlanan 11 çalgõ, 3700 yõl aradan sonra uygarlõğõn başkenti Çorum’da yeniden seslendirilecek. Çorum Valiliği, Çorum Belediye Başkanlõğõ ve Çorum Vakfõ Başkanlõğõ işbirliği ve Başbakanlõk Tanõtõm Fonu ile Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn katkõlarõyla yarõn akşam Çorum Müzesi’nde gerçekleşecek ‘Güneşin Bahçesinde Japonya’ başlõklõ etkinlikte özel olarak bestelenmiş senfonik eserler sunulacak. Merak duygusunun peşinde dünyanın çeşitli kentlerinde insan yaşamlarını görüntüleyen Güneş Karabuda, 1956’dan bu yana dostu Yaşar Kemal’in fotoğraflarını çekiyor. Güneş Karabuda’nõn Yaşar Kemal fotoğraflarõ Yapõ Kredi Sermet Çifter Salonu’nda SENEM ÖZCAN “Al Gözüm Seyreyle / Güneş Karabuda’nın Yaşar Kemal Fotoğrafları: 1956-2010” adlõ sergide, 50 yõllõk bir dostluğun izlerine tanõk oluyoruz. Belgeselci, gazeteci ve yazar Güneş Karabuda’nõn 1956’dan başlayarak çektiği Yaşar Kemal fotoğraflarõnda Yaşar Kemal’i İstanbul, Paris, Adana gibi farklõ şehirlerde, kimi zaman tek, kimi zaman Abidin Dino, Sabahattin Eyüboğlu, Cengiz Aytmatov gibi sanatçõlarla bir arada görüyoruz. Yapõ Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Salonu’ndaki sergi, 17 Ekim’e dek ziyaret edilebilecek. - Yaşar Kemal ile 50 yıllık bir geçmişiniz var. Bu süre içinde dostluğunuz birlikte yaptığınız işlerle de pekişti. Bu dostluk nasıl başladı, nasıl sürdü? Yaşar’õn İstanbul’a yeni geldiği dönemdi ve “İnce Memed”i yazmõştõ. Cumhuriyet gazetesinde yazarlõğa başlayacaktõ. Tanõşmamõz bu dönemde ortak dostlarõmõz sayesinde oldu. Daha sonra Türkiye’de, Fransa’da, İsveç’te bulunduk. İlk fotoğraflarõnõ 1956’da Mecidiyeköy’de oturduğu Gül Sokak’taki evinde çekmiştim. Yeni tanõştõğõmõz zamanlardõ. Daha sonra İsveç’te yaşadõğõ yõllarda sürekli görüştük. Kõsacasõ uzun yõllar o gitti ben takip ettim. Çekebildiğim kadar fotoğrafõnõ çektim. Bir gün Stockholm’deyiz. Bir otobüse bindik, pencere kenarõnda oturuyoruz ve durduğumuz bir sõra durakta kitap okuyan bir genci fark ettik. Baktõm ki kitap “Demirciler Çarşısı Cinayeti”. Hemen Yaşar’a gösterdim, senin kitabõnõ okuyor, diye. O sõrada otobüs hareket etti ve Yaşar çocuğa el salladõ. Çocuk da tanõmadõğõ bu adama karşõlõk verdi. Ama o çocuk hiçbir zaman bilemedi ki o adam, okuduğu kitabõn yazarõydõ. - Yaşar Kemal’in fotoğraflarını pek çok savaşa, darbeye tanıklık eden belgeselci kimliğinizden sıyrılıp çektiğinizi söyleyebilir miyiz? Sanki daha çok iki dostun günlük yaşantısının tanıkları bu fotoğraflar. Fransa Cumhurbaşkanõ nişan takarken fotoğrafõnõ çekmedim örneğin, çünkü bu beni hiç ilgilendirmiyor. Onun günlük yaşamõ beni ilgilendiren. Sergideki fotoğraflarõn çoğu da zaten günlük yaşamõndan. Kimsenin çekmediği, kimsenin bilmediği fotoğraflar bunlar. Mesela Yaşar Kemal yarõ çõplak denize girmiş, balõk tutarken; film çekmeye gittiğimizde teknede uyurken... - Yaşar Kemal’in yurtdışında bu kadar tanınıyor olmasını da göz önünde bulundurarak, onun edebiyatı hakkında neler söylersiniz? Dilinin zenginliği ve kendine has kalemi onun en büyük başarõsõ. Herkesin hayranlõkla okumasõnõn en büyük nedeni bu olmakla birlikte, ele aldõğõ konular, olaylar o kadar vurucu ki insanlar büyük bir merakla okuyorlar. Nasõl bazõ filmleri izlerken nefes almadan sonunu beklerseniz, Yaşar Kemal’in öykü ve romanlarõ da aynõ şekilde okuyorsunuz. - Kendi alanlarınızda tanınmış isimler olarak arkadaşlığınızı da göz önünde bulundurduğunuzda dünyaya bakış açılarınızı nasıl yorumlarsınız? Benim yaşamõm yolculuklarla geçti. Sürekli birbirinden uzak ülkelerde bulundum. Benim bu seyahat arzumun altõnda yatan en büyük neden ‘merak’. Hep insanlarõn nasõl yaşadõğõnõ merak ettim. İnsanlarõn birbirlerinden farklõlõklarõ neler? Benim yaşadõğõm yerdeki insanlardan farklõ ne yer, ne içerler, nelere gülerler bunlarõ merak ettim. Yaşar ise kendi toplumunu daha iyi irdeler. Kendi memleketini, Çukurova’yõ, Anadolu’yu, Türkiye’yi anlatõr. Âdetleri, türküleri anlatõr. Ben de onunla dõşarõda görüp yaşadõklarõmõ paylaşõrõm. Böylece birbirimizden beslenmiş de oluruz. 50 yõllõk dostluğumuz bunun gibi güzel paylaşõmlara dayanõr. Böyle bir adamõ merak etmemem tuhaf olurdu açõkçasõ. Ruhi Su’nun dostları sahnede Ruhi Su ölümünün 25. yılında anılıyor. Kültür Servisi - Halk ozanõ Ruhi Su ölümünün 25. yõldönümünde etkinliklerle anõlõyor. Su, yaşamõnõ yitirdiği gün olan 20 Eylül’de önce saat 12.00’de Zincirlikuyu’daki mezarõ başõnda ailesi, sevenleri ve arkadaşlarõ tarafõndan türkülerle anõlacak. Ardõndan Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi’nde “Ruhi Su 25. Yıl Anma Gecesi” düzenlenecek. Ruhi Su Dostlar Korosu’nun çağrõsõyla düzenlenecek anma gecesine koroyu 1975’ten bu yana çeşitli dönemlerde yönetmiş tüm şefler ve koroda görev almõş üyeler katõlacak. Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi’nde 20.00 – 22.00 saatleri arasõnda gerçekleştirilecek etkinlikte, koroya emeği geçen çeşitli kişilere de plaketleri sunulacak. Girişlerin ücretsiz olacağõ gecede 150’nin üzerinde koro üyesi, Ruhi Su Dostlar Korosu’nun unutulmaz türkülerini seslendirecek. Gecede ayrõca barkovizyon gösteriminin yanõ sõra “Fotoğraflarda Ruhi Su” sergisi de düzenlenecek. Kültür Servisi - Perdelerini 1 Ekim’de açacak olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Ti- yatrosu’nun 2010-2011 sezonu- nun yeni yerli eserleri ağõrlõklõ ola- rak Osmanlõ dönemini ele alan oyunlardan oluşuyor. Her yõl or- talama 15 yeni oyunla sezona merhaba diyen İBBŞT, bu se- zonda repertuvarõnda altõ yerli, dört çeviri eser olmak üzere top- lam 10 yeni oyuna yer veriyor. 2010 - 2011 sezonunun yeni yerli eserlerinden Murathan Mungan’õn yazdõğõ Ersin Umu- lu’nun yönettiği “Dört Ki- şilik Bahçe”, Orhan Ase- na’nõn yazdõğõ Engin Al- kan’õn yönettiği “Alem- dar”, Yiğit Sertdemir ile Candan Seda Balaban’õn yazõp yönettiği “Surname 2010”, Tarık Günersel’in yazdõğõ Erol Keskin’in yönettiği “Zırhlı Kurt”, Sema Keçik, Arzu Işıt- man ve Radife Baltaoğlu’nun yazdõğõ Sema Keçik’in yönettiği “Kadın Hayattır, Memattır Ka- dın” Osmanlõ döneminde geçen oyunlar. Sadece Nezihe Meriç’in yazdõğõ, Hülya Karakaş’õn uyar- layõp yönettiği “Aşk Halleri” aşk öykülerinden derlenen bir oyun. Yeni çeviri eserler ise şöyle: Pe- ter Weiss’in yazdõğõ Ragıp Ya- vuz’un yönettiği “Marat- Sade”, Choderlos de Laclos’un yazdõğõ Aleksandar Popovski’nin yö- nettiği “Tehlikeli İlişkiler”, He- ather Raffo’nun yazdõğõ Arif Akkaya’nõn yönettiği “Arzunun Onda Dokuzu”, Neill Simon’un yazdõğõ S. Bora Seçkin’in yö- nettiği “Ben Sinema Artisti Ol- mak İstiyorum”. ŞT’nin yeni mevsim için üze- rinde çalõştõklarõ oyunlar ise şöy- le: Turan Oflazoğlu’nun yazdõ- ğõ “Kösem Sultan”, Aziz Ne- sin’in “Toros Canavarı”, Bil- gesu Erenus’un yazdõğõ “Arka Bahçe”si, Fehime Seven’in “Türkiye Kayası”, Gülsün Si- ren Kınal’õn “Gönlümdeki Os- man Hamdi”, Ziya Osman Sa- ba’dan H. Zafer Şahin’in uyarladõğõ “Mesut İnsanlar Fo- toğrafhanesi”, Ingmar Berg- man’õn “Evlilik Manzaraları”, Duşan Kovaçeviç’in “Buluşma Yeri”, Maksim Gorki’nin “Vas- sa Jeleneznova”, Bertolt Brecht’in “Galilei Galileo”, Wil- liam Shakespeare’in “Hırçın Kız”õ, Harold Pinter’in “Do- ğum Günü Partisi”, Boris Vi- an’õn “Generallerin Beş Çayı”, İsraela Margalit’in “Trio”su ve Dans Tiyatrosu olarak seyir- ciye sunulacak olan Harol Pin- ter’in “Eski Günleri” yer alõyor. Bir yazarın günlük yaşamı Ünlü belgeselci, gazeteci ve yazar Güneş Karabuda, 1956’dan beri Yaşar Kemal’in fotoğraflarõnõ çekiyor. Bun- lar, yarõm yüzyõlõ aşan bir dostluğun fotoğraflarõ. Sergideki fotoğraflarõn çoğu Yaşar Kemal’in günlük yaşamõndan. İ B B Ş T , 1 E K İ M ’ D E P E R D E L E R İ N İ 1 0 Y E N İ O Y U N L A A Ç I Y O R Yerli oyunlarda ‘Osmanlı’ ağırlığı Yiğit Sertdemir ile Candan Seda Bala- ban’ın yazıp yönettiği “Surname 2010” Yaşar Kemal’in ilk şiir kitabõ yayõmlandõ Kültür Servisi - Yaşar Kemal’in ilk şiir kitabõ “Bugünlerde Bahar İndi”, okurlarõyla buluşmaya hazõrlanõyor. Yaşar Kemal’in, ekim başõnda okurlarla buluşacak “Bugünlerde Bahar İndi” adlõ kitabõ; ağõrlõklõ olarak 1940’larda yazõlan, 50’ler ve 60’larda devam eden ve sonuncusu 1973’te yazõlan şiirlerden oluşuyor. Kitapta, ilk kez yayõmlanan şiirlerin yanõ sõra; Kovan, Ülkü, Toprak, Küçük Dergi, Çõğ, Görüşler adlõ dergilerde ve Vatan ve Akşam gazetelerinde yayõmlanan şiirler de yer alõyor. Kitabõ yayõna hazõrlayan Güven Turan, kitabõn önsözünde, “Yaşar Kemal 1945’e kadar yoğunlaşmış şiirde ve çekilmiş... 1950’lerde yayımlanan birkaç şiiri bir yana. Ama burada bitmemiş şiiri Yaşar Kemal’in. ‘Şiir bir çõğlõktõr, bastõrõlamayan bir çõğlõk’ sözünü haklı çıkaran daha önce yayımlanmamış beş yepyeni şiir daha yer alıyor bu kitapta. Yaşar Kemal’in 1940’lardan 1970’lere uzanan bütün yazı hayatı içinde ilkgençlik yıllarının ‘Âşõk’lığını, ‘Âşõk Kemal’liğini, hiç bırakmadığını ortaya koyuyor” diyor büyük usta için. Ustadan şiir sürprizi Fotograf:SERKANYILDIZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear