23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hürriyet gazetesi, dö- nemin Kara Kuvvetleri Kur- may Başkanõ İlker Başbuğ’un Balyoz operasyonu kapsamõnda tutuklanan eski 1. Ordu Komu- tanõ emekli Orgeneral Çetin Doğan’õn 2003’teki seminerini yönetirken yasal çerçevenin dõ- şõna çõktõğõna ilişkin belge ha- zõrladõğõnõ ileri sürdü. Genel- kurmay ise haberin gerçeği yan- sõtmadõğõnõ açõkladõ. Hürriyet gazetesinin haberine göre, Doğan ile eski Genelkur- may Başkanõ emekli Orgeneral Hilmi Özkök’ü karşõ karşõya ge- tiren belge İstanbul’da Balyoz soruşturmasõnõ yürüten savcõlõkta bulunuyor. Dönemin Kara Kuv- vetleri Kurmay Başkanõ, bugü- nün Genelkurmay Başkanõ olan Orgeneral Başbuğ’un imzasõnõ taşõyan belgeye göre, Başbuğ, seminerin özel bölümünde, Do- ğan’õn oturumu yönetirken res- mi ve yasal çerçevenin dõşõna çõktõğõna ilişkin ciddi çekince ve eleştirilerde bulunuyor. Başbuğ bu belgeyi, Aytaç Yalman’õn Kara Kuvvetleri Komutanõ, Öz- kök’ün de Genelkurmay Baş- kanõ olduğu o dönemde “Kara Kuvvetleri Kurmay Başka- nı” sõfatõyla durumla ilgili ya- põlan inceleme, gelen bilgiler õşõ- ğõnda hazõrlõyor. Başbuğ’un değerlendirmesinde, Çetin Do- ğan’õn 4-7 Mart 2003’te Genel- kur- may ka- yõtlarõna göre “Meriç” olarak görünen ve ya- sal sõnõrlar içinde gerçekleşen toplantõnõn devamõnda, mevcut senaryoya gerçek isim ve kişi- lerle devam ettiğine ve yasal ol- mayan bu durumun sakõncala- rõna işaret ediliyor. Zamanõnda ilgili komutan- lõklara da sunulan değerlendir- mede, EMASYA planõ bazlõ oluşturulan senaryoda, gerçek isim ve koşullarla devam edil- mesinin, TSK’nin görev alanõ içinde olmadõğõ gibi seminer yönetmeliklerine de aykõrõ ol- duğu ifade ediliyor. ‘Kastını aşan ifadeler’ Habere göre belgede, ba- zõ askeri personelin, “Ger- çek kişiler ve yerlerle de- vam edelim” emri üzerine bizzat isimler vererek “Ben o zaman hemen filanca bele- diye başkanını, şu ismi he- men görevden alıyorum, şu- nu yapıyorum, bunu ediyo- rum” gibi kastõnõ aşan ifade- leri kullanma durumuna girdi- ği anlatõlõyor. Haberde ayrõca belgenin, üst düzey emekli ve muvazzaf ko- mutanlarõn gözaltõna alõnma- sõnõn ardõndan Cumhurbaşka- nõ, Başbakan ve Genelkurmay Başkanõn’õn Çankaya Köş- kü’nde bir araya geldikleri zir- vede de gündeme geldiği sa- vunuldu. Genelkurmay Başkanlığı ise dün in- ternet sitesinden yaptığı açıklamada söz ko- nusu haberin gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Sitede yer alan bilgi notunda şöyle denildi: “8 Nisan 2010 günü bir gazetede, 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında icra edilen 1’inci Ordu Plan Semineri’nin icra- sını müteakip hazırlandığı id- dia edilen bir belgeye (in- celemeye) ilişkin haber yer almıştır. Söz ko- nusu haber gerçeği yansıtmamak- tadır.” CMYB C M Y B 9 NİSAN 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Burhan Hoca’nın Anayasa Sınavı Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin Anayasa Hukuku Kürsüsü’nde ders verirken Erdoğan’ın davetine uyarak AKP kurucuları arasına giren ve iki dönemdir İstanbul milletvekilliğini sürdüren Prof. Dr. Burhan Kuzu, dün TBMM Anayasa Komisyonu’nun başkanı olarak, partisinin anayasada gerçekleştirilmesini istediği değişikliklerini içeren yasa teklifi için düğmeye bastı. Parlamentoda bir dizi komisyon var. Her birisi, kendi uzmanlık dalları ile ilgili yasa teklif ve tasarıları için ön görüşme yapıp, onları genel kurula indirecek son biçimleri oluşturmakla yükümlü. Ama adı üstünde; aralarında bir de Anayasa Komisyonu var ki.. O komisyon, sadece anayasanın yapılmasında değil, TBMM’ye verilen tüm teklif ve tasarıların anayasaya uygunluğunu da karara bağlamak gibi ağır bir sorumluluk taşıyor. O sorumluluk 23 Nisan 1920’de kurulmuş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Teşkilatı Esasiye Encümeni’nden bu yana sürüyor. O encümenden başlayarak adım adım her dönemin anayasa komisyonlarında görev alan parlamenterlerin özgeçmişlerine bakanlar, 90 yılın tarihine kimlerin adlarını, nasıl yazdırmış olduklarını da öğrenme olanağını bulur. Dün, Anayasa Komisyonu’nda başlamış olan görüşmelerin ilk tartışmalarına bugünkü yazıda yer vermek için bilgisayar başına oturduğum saatlerde, yakından tanımadığım Anayasa Komisyonu’nun Kayseri doğumlu, sevimli, öğretim üyeliği sırasında öğrencilerinin esprili olarak değerlendirdiği Kuzu hakkında ünlü Google sitesinde nelerin yazılmış olduğuna göz atmak istedim. Onun politikaya giriş kararını değerlendiren bir öğrencisi interaktif sitede şunları yazmış: “... yıllarca temel hak ve özgürlükleri, demokrasiyi ve hatta laikliği anlatmış bir kişi. Hayat nelere kadirsin? 31.10.2002 saat 19.00”. Hocalar sınav vermez mi? Üstteki ara başlığın kısa yanıtı “elbette verir”den başka ne olabilir ki? Burhan Hoca’da dünkü görüşmeleri yöneten Komisyon Başkanı olarak, yaşamının en önemli sınavlarından birisini verdiğinin elbette bilincinde olmalıdır. Bakalım, dünkü görüşmelerde CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay’ın gündeme getirmesi beklenilen “kolektif irade” ilkesi, AKP milletvekillerinin iki ayrı değişiklik teklifi olayında nasıl değerlendirilecek? Okay, dünkü görüşmelerde, komisyon tutanaklarına içtüzüğün 36. maddesine göre her iki teklifin de basılmış olarak üyelere dağıtılması koşulunu anımsatacağını söylüyordu. Ankara Barosu’na da başkanlık yapmış olan CHP’nin “hukukçu” milletvekili, AKP milletvekillerinin ilk teklif paketindeki konserve imzaların arasında TBMM Başkanı Şahin’inkinin de bulunduğunun ortaya çıkmasından sonra, Suat Kılıç ve arkadaşları tarafından verilmiş olan ikinci değişiklik teklifinin TBMM Başkanlığı’na teslim tarihinin 5 Nisan Pazartesi saat 14.00 olduğunu, buna karşılık o ilk paketin geri çekilmiş olduğunu bildiren başkanlık sunuşunun 6 Nisan Salı saat 19.00’da okunduğunu da anımsatacaktı. Mahkemeden CHP’ye verilen uyarı Bu önemli saptamaların yanı sıra, iki ayrı imzalı teklifin görüşülmemesi, yani birinci paketteki imzaların bir kısmının geri alınmış olduğu gerekçesi ile hareket edilmesinin istenmesi karşısında CHP Grup Başkanvekili’nin Anayasa Komisyonu Başkanı’nın önüne koyacağı önemli bir belge olacaktı. O belge CHP’nin kendi yakın geçmişi ile ilgili bir Anayasa Mahkemesi ihtarını içeriyor. 2004 yılında olağanüstü kurultay toplanması isteği ile genel başkana yeterli imza toplayarak başvuran delegelerin bir bölümü, imzalarını geri çektiklerini bildirmişler genel merkez de bu durumda tüzüğün aradığı sayının altına düşüldüğü gerekçesi ile kurultay toplanmasından vazgeçmiş. Geçmiş, ama hani şu AKP’li dostların ve yandaş basının her fırsatta CHP’yi koruyup kolladığını gündeme getirdikleri Cumhuriyet Başsavcılığı, ana muhalefet partisinin Siyasal Partiler yasasına aykırı davrandığını söyleyerek Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na suç duyurusunda bulunmuş. Başbakan’ın her ağzını açışında muhalefet partilerini koruduklarını söyleyerek suçladığı ve politika yapacaklarsa cüppelerini çıkartarak alana inmelerini öğütlediği yüksek mahkeme de, “bireysel imzaların geri çekilmiş olması kolektif iradenin oluşmasını engellemez” gerekçesini anımsatarak, CHP’ye ihtar vermekten geri durmamış. Baykal ve arkadaşları da kuzu kuzu o ihtar kararı karşısında başlarını eğmiş, susmuşlar. Mademki “Kuzu” dedim. Burhan Hoca’nın internetteki CV’sinden bir başka anekdotla bitireyim yazıyı. Burhan Hoca, bir dersinin sonunda öğrencilere “Bugünkü dersinde Kuzu size neler anlattı?” sorusunu yöneltmiş. Yanıtını da, öğrencilerden beklemeden “Mee” olarak kendisi vermiş. Anayasa Komisyonu’nun başkanı, bu görüşmeler boyunca sizce ne yapacak dersiniz? İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ Vekili Turan Çolakkadı, Balyoz Güvenlik Harekât Planõ soruşturmasõndan alõnan cum- huriyet savcõlarõnõn yetersiz olduklarõ- nõ söyledi. Çolakkadõ, soruşturmanõn durdurulmadõğõnõ, gözaltõ listesinde adõ geçen generallerin gerekli görülürse ifadelerinin alõnabileceğini kaydetti. Çolakkadõ, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nden ayrõlõrken ga- zetecilerin sorularõnõ yanõt- ladõ. Balyoz operasyonunun durdurulmasõ gibi bir duru- mun söz konusu olmadõğõnõ söyleyen Çolakkadõ, “Ope- rasyonu falan durdurma- dık. Yazdığımız yazıda di- yoruz ki ‘soruşturmayõ şu savcõlar yürütüyordu şu sav- cõlar da eklendi.’ Yani savcı kadro- sunda değişiklik var. Merkez Ko- mutanlığı’na ‘Bundan sonra size bu savcõlar talimat verecek. Bunlarla ir- tibat kurun’ diye yazı yazıyoruz” de- di. Gazetelerde savcõlõğõn mahkeme kararõnõ durdurduğu yönündeki yazõ- larõn yanlõş olduğunu yineleyen Turan Çolakkadõ, “Mahkeme kararı yok ki. Olsa zaten durdurun demeyiz. Ara- ma kararı belki vardır ama bir yakalama kararı olmadığını bili- yorum. Mahkeme kararı ile yaka- lanır insanlar. Savcılar yazı ile de çağırabilir” diye konuştu. Balyoz dosyasõnda kendisinin de so- ruşturma savcõsõ olduğunu, talimat da yazabileceğini vurgulayan Çolakkadõ şöyle konuştu: “General seviyesin- dekilerin soruşturulmasını İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı iki başsav- cı vekiline vermiş. Soruşturma sav- cısıyız biz kaymakam değiliz... Baş- savcı vekilinin diğeri Olcay Seçkin yok. Emekli olacak. Dolayısıyla başsavcı vekili tek başına yürütemeyecekse en kı- demli savcı soruşturmaya dahil edilir. Biz de gerektiği zaman ifade alma işlemine gene katılacağız.” Generallerin ifadeye çağ- rõlma kararõnõ Cumhuriyet Savcõlarõ’nõn kendisi adõna verdiklerini söyleyen Çolak- kadõ’ya iki savcõnõn soruşturmadan alõnma gerekçesi soruldu. Çolakkadõ da “Aldıklarımızdan birisi buradaki en kıdemsiz savcı, verdiğimiz de buradaki en kıdemli savcı” dedi. Çolakkadõ, “İfadesi alınması gerekli görülen muvazzaf generallerin ifa- deleri alınacak. İfadelerin tarihine ise savcılar karar verecek” dedi. 1 asker daha tutuklandı Soruşturma kapsamõnda serbest bõ- rakõldõktan 3 gün sonra tekrar yakala- ma kararõ çõkarõlan askerlerden Astsu- bay Musa Fariz cezaevine gönderildi. ÇOLAKKADI, BALYOZ SORUŞTURMASININ SÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ ‘Görevden alınan savcılar yetersizdi’ Öcalan: Artık yok bilin beni Haber Merkezi - Avrupa’nõn değişik merkezlerinde PKK’nin beyin takõmõna yönelik düzenlenen operasyon- lar sürerken terör örgü- tü PKK lideri Abdullah Öcalan’õn, avukatlarõna “Artõk çekiliyorum, ABD tarafõndan öldürü- leceğimden kendi başõ- nõzõn çaresine bakõn” dediği öne sürüldü. Ak- şam gazetesinde yer alan habere göre Öca- lan, mart ayõ içinde avukatlarõyla yaptõğõ görüşmede “ABD’nin PKK’ye tahammülü kalmadõ. Bu, BDP ile bazõ büyükelçiler ara- sõnda yapõlan görüşme- den de anlaşõlmõştõr. Avrupa’daki operas- yonlar bilinçli yaptõrõl- dõ. Artõk son nokta ko- nuldu. ABD’ye iletin, “Ben ve PKK çözüme hazõrõz” deyin. Avru- pa’dan, Irak’a her an PKK imha planõ devre- de” dediği iddia edildi. Sarızeybek’e Giresun’dan ödül Haber Merkezi - Emekli Albay Erdal Sarõzeybek, Giresun Üniversitesi Kültürel Faaliyetler Topluluğu tarafõndan üniversite öğrencileri arasõnda ya- põlan ankette en iyi si- yasi yazar seçildi. Sarõ- zeybek’e önceki gün Güre Yerleşkesi’nde düzenlenen törende ödülünü öğrenciler adõ- na Giresun Üniversitesi öğretim görevlisi Ka- mil Patan verdi. Sarõ- zeybek ödül töreni ön- cesi kalabalõk bir toplu- luğa konferans verdi. Öz’ü tehdit etti, tutuklandı İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so- ruşturmasõnõ yürüten Cumhuriyet Savcõsõ Ze- keriya Öz’ü faks yoluyla ölümle tehdit ettiği iddia edilen Özkan Kurt tu- tuklandõ. Başlatõlan so- ruşturma kapsamõnda operasyon yapan polis faksõn çekildiği telefon numarasõnõn bir kõrtasi- yeye ait olduğunu tespit etti. Yapõlan inceleme sonucunda şüpheli Öz- kan Kurt gözaltõna alõn- dõ. Kurt, savcõlõk sorgu- sunun ardõndan sevk edildiği nöbetçi mahke- mece tutuklandõ. Özkan Kurt ifadesinde Bay- rampaşa MHP ilçeörgü- tü üyesi olduğunu, Ze- keriya Öz’e faks çeke- rek ölümle tehdit etmek için emri bir astsubay- dan aldõğõnõ, faksõn iç- eriğini kendisinin yaz- madõğõnõ ve zorla çekti- rildiğini söylediği öne sürüldü. Okkan suikastı sanığına müebbet DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakõr Em- niyet Müdürü Gaffar Okkan’õn şehit edildiği suikastõ gerçekleştiren- ler arasõnda yer alan, te- rör örgütü Hizbullah üyesi Bedran Salambo- ğa hakkõnda, 5 kişinin öldürülmesi ve “anaya- sal düzeni zorla değiş- tirmeye teşebbüs” suç- lamasõyla açõlan dava dün Diyarbakõr 5. Ağõr Ceza Mahkemesi tara- fõndan karara bağlandõ. 2’si korucu 5 kişinin öl- dürülmesi olayõyla ilgili delil yetersizliğinden beraatõna karar verilen Salamboğa, “anayasal düzeni zorla değiştirme- ye teşebbüs” suçundan ağõrlaştõrõlmõş müebbet hapse çarptõrõldõ. Genelkurmay yalanladõ Dönemin Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanõ Başbuğ’un ‘Çetin Doğan’õn 2003’teki plan seminerine ilişkin rapor hazõrladõ’ haberinin gerçeği yansõtmadõğõ belirtildi ‘Gerçeği yansıtmıyor’ HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnda tutuklu sanõk Kemal Aydın, avukatõ Yusuf Erikel’in Erge- nekon soruşturmasõ kapsamõn- da tutuklanmasõ nedeniyle sa- vunmasõna devam edemedi. Sõ- rasõ gelmemesine karşõn sa- vunmasõna başlayan eski deniz subayõ Hasan Ataman Yıldı- rım, Alevi Bektaşi Derneği Fe- derasyonu Başkanõ Ali Bal- kız’a müştekiliğini geri çek- mesi çağrõsõnda bulundu. İkinci Ergenekon davasõnõn 52. oturumunda “avukat” so- runu yaşandõ. Savunma sõrasõnõ rahatsõzlõğõ nedeniyle Prof. Dr. Mehmet Haberal’a veren tu- tuklu sanõk Kemal Aydõn’õn sa- vunmasõna devam etmesi gere- kiyordu. Ancak Aydõn’õn yeni avukatõ Tuğba Bilgin Yıldı- rım hazõrlanmak için bir son- raki duruşmaya kadar süre iste- di. İddianamedeki sõraya göre hepsi de Avukat Erikel’in mü- vekkili olan tutuklu sanõklar Neriman Aydın, Mehmet Ali Çelebi, Eren Mumcu ve Ham- za Demir, avukatlarõ olmadan savunma yapmak istemedikle- rini söyledi. Tutuklu sanõk Yõl- dõrõm’õn savunmasõnõn hazõr ol- duğunu heyete bildirmesi üze- rine Yõldõrõm kürsüye çağrõldõ. Trajikomik dava İkinci dava kapsamõna alõnan 3. iddianamede 19. sõrada yer alan ve “askeri şahıslar hak- kında bilgi arşivlemek, kişileri dini inanışlarına, felsefi ve siyasi görüşlerine göre kişisel verilerini hukuka aykırı ola- rak kaydetmek” gibi suçlar yö- neltilen Yõldõrõm, “Trajiko- mik bir Ergenekon davası var. Türkiye ikiye bölündü. Dedikodularla, çıkan cepha- nelerle, yerleştirilen belge- lerle suçlamalar yapılıyor. Bu davanın hedefi çağdaşlık yolunda yürümek isteyen in- sanlar. Atatürk devrimlerini yok etmek için yürütülen sivil bir darbe var ortada” diye ko- nuştu. Kendisinde bulunduğu iddia edilen bir belgede Balyoz ope- rasyonu kapsamõnda hakkõnda yeniden tutuklama kararõ çõka- rõlan emekli Orgeneral Çetin Doğan’õn adõnõn geçtiğine dik- kat çeken Yõldõrõm, “Bana ko- nulan belgelerde adı geçenler sonradan gözaltına alındı. De- mek o zamanlardan Balyoz olayı planlanıyordu” dedi. Acaba var mı? Ergenekon ile ilgili iddialar karşõndan kendisinin de za- man zaman “acaba böyle bir şey var mı yok mu” diye kuş- ku duyduğunu anlatan Yõldõ- rõm, “Bir tertip merkezi var. Bu merkezde hazırlanan bel- geleri savcılar incelemeden imzalıyorlar. Bütün yük mahkeme heyetinin omuzu- na veriliyor. Bu dava tama- men siyasi dava” dedi. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ kap- samõnda Poyrazköy’de ya- põlan kazõlarda ele geçirilen mühimmata ilişkin haklarõn- da dava açõlan 5’i tutuklu 17 kişinin yargõlanmasõna bu- gün İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde başlanõyor. İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülecek davanõn tutuklu sanõklarõ emekli Deniz Binbaşõ Le- vent Bektaş, Deniz Kuvvet- leri Komutanlõğõ’nda görev- li Yarbay Ercan Kireçtepe, Binbaşõ Erme Onat ve Bin- başõ Eren Günay ile tutuksuz sanõk Yar- bay Mus- tafa Tur- han Ec- e v i t ’ i n , “cebir ve şiddet kul- l a n a r a k TBMM’yi ortadan kaldırma- ya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını en- gellemeye teşebbüs etmek”, “cebir ve şiddet kullana- rak yürütme organını or- tadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye te- şebbüs etmek” suçlarõndan 2’şer kez ağõrlaştõrõlmõş mü- ebbet hapis isteniyor. İddia- namede sanõklarõn “Ergene- kon silahlı terör örgütü üyesi olmak”, “patlayıcı madde bulundurmak”, “6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet et- mek” suçlarõndan da 29.5 ile 57’şer yõl arasõnda hapis cezalarõna çarptõrõlmalarõ ta- lep ediliyor. İddianamede tu- tuklu sanõk Ergin Geldika- ya’nõn 17.5 ile 39 yõl arasõn- da hapis cezasõna çarptõrõl- masõ isteniyor. Tutuklu sanõk Yõldõrõm, Atatürk devrimlerine karşõ sivil bir darbe olduğunu söyledi ‘Bir tertip merkezi var’ İçinde bir dönem yer aldõğõ Deniz Kuvvetleri’nde Alevi- Sünni ayrõmõ yapõldõğõnõ görmediğini, söyleyen Yõldõrõm, id- dianamede Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanõ Ali Balkõz’a suikast planlandõğõ iddiasõna dikkat çekti. Yõldõrõm şöyle ko- nuştu: “İddianamede sahte bir suikast planı hazırlamışlar. Acaba Balkız son olayları gördükten sonra hâlâ müşteki olarak devam edecek mi? Balkız’a sesleniyorum... Ülkede Alevi-Sünni ayrımı mı yapılmak isteniyor? Kendisine sui- kast yapılacağı iddia edilen Ali Balkız ne zaman dilekçe verip müştekiliğini geri çekecek?” BALKIZ’A MÜŞTEKİLİKTEN ÇEKİL ÇAĞRISI Poyrazköy davası bugün başlıyor 2009 yılının Nisan ayında Poyrazköy’de yapılan kazılarda 21 lav silahı, 14 el bombası, 24 el bombası fünyesi, 450 gram C3 patlayıcı madde, çok sayıda mühimmat ele geçirilmişti. AYDIN: YENİ DELİL GEREKİR ‘Tutuklama kararõ yok hükmünde’ Levent Bektaş MELTEM YILMAZ İstanbul Barosu Başkanõ Muam- mer Aydın, son dönemlerde siya- silerin hukukla adeta oynadõğõna dikkat çekerek “Türkiye’de yasa uygulayıcıları tarafsız değil, key- fi bir tavır içerisindeler. Hukuk içerisinde de büyük bir ayrışma başladı. Artık bu ülkede huku- kun, hukukçunun özgür olabile- ceğinden, yargının bağımsız ola- bileceğinden bahsetmek müm- kün değil” diye konuştu. Balyoz soruşturmasõ kapsamõnda tahliye edilen 19 kişinin tekrar tu- tuklanmasõnõ “hukukun ayaklar altına alınması” olarak değerlen- diren Aydõn, “Normal bir soruş- turmada, soruşturmayı yürüten savcılar tutuklama talebinde bu- lunabilir, mahkeme de tutuklama yapabilir. Bunlara yapılan iti- razlar doğrultusunda mahkeme tahliye kararı verebilir. Fakat tahliyeden sonra salıverme iş- lemlerine cumhuriyet savcılarının itirazını düzenleyen bir yasa mad- desi yok. Tekrar tutuklama yapı- labilmesi için yeni delillerin olması gerekiyor. Söz konusu karar, bi- ze göre yok hükmündedir” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear