Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 13 NİSAN 2010 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Sarkisyan ile Washington
Görüşmesi Ne Sağlar?
Nükleer Güvenlik Zirvesi görüşmelerine
katılmak üzere, dünden beri Washington’da
bulunan Başbakan Erdoğan burada bir dizi
görüşme yapacak.
Eğer bu toplantı olmamış olsaydı, bir hafta ara
verdiğim yazılarıma mart ayı sonunda ABD
başkentinde yaptığım gezi ve temasların
ışığında Washington ile Erdoğan’ın ilişkilerini
yazarak başlayacaktım. Toplantı, konuyu
önümüzdeki günlere ertelememe yol açtı.
Erdoğan’ın Washington’daki ilk teması
pazartesi yerel saatle sabah erkenden
Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan ile
yaptığı görüşme oldu. Siz bu satırları okurken,
Washington saatiyle sabah 9.30’da (Türkiye
saatiyle,16.30) başlayan görüşme bitmiş, belki
de açıklaması da yapılmış olacak.
Tam böyle bir konumda, görüşmenin
sonuçlarıyla ilgili yorumda bulunmak çok
ihtiyatsızca olsa bile yine de, iki liderin
Washington görüşmesinin ilişkilerde yeni bir
aşamayı sağlayamayacağı veya yeni gelişmelere
yol açamayacağını söylemek yanlış sayılmaz
sanırım.
Her iki ülke de protokollerin arkasında
olduklarını açıklayacaklardır da açıklamasına, bu
tutum önemli bir anlam taşımayacaktır.
Protokolleri Türkiye başka, Ermenistan başka
türlü yorumlamaktadırlar.
Bu farklılık, hem Ermenistan Anayasa
Mahkemesi’nin, hem de Türk tarafının
Azerbaycan yetkililerine yönelik
güvencelerinden anlaşılmaktadır.
Ermenistan Anayasası’nın protokollere yorum
getirirken bunların soykırım iddialarının
sürdürülmesine ve Doğu Anadolu’daki “Batı
Ermenistan” taleplerine engel olamayacağını
belirtmiştir.
Ankara tabii ki, protokolleri böyle
yorumlamamaktadır. Gerçi CHP İstanbul
Milletvekili Şükrü Elekdağ, daha İsviçre’deki
imzanın akabinde, Erivan’daki açıklamalardan
çok önce, iktidarı bu konuda yanıldığı
hususunda uyarmıştır ama, AKP bildiğini
okumayı sürdürmüştür.
Tabii, Ermenistan yetkililerinin açıklamaları,
Elekdağ’ın haklı olduğunu, protokollerin o
haliyle imzalanmasının yanlışlığını açıklıkla
kanıtlamıştır. Ama AKP sanki Erivan’ın
açıklamaları olmamış gibi davranmayı
sürdürmektedir.
Bunun yanı sıra Ankara Bakû’ya, işgal
altındaki Azerbaycan toprakları konusunda
olumlu yönde bir girişim veya işaret olmadan
metinlerin parlamentoda onaylanmayacağı
güvencesini vermiştir ki Erivan, imzalanan
protokollerin onaylanmasıyla Azerbaycan
sorununun bir ilgisi olmadığını ileri sürmektedir.
İşin ilginç yönü, AB gibi ABD de, protokollerle
ilgili olarak her üç konuda da Ermenistan ile aynı
doğrultuda düşündüğünü Ankara’ya belirtmiştir.
Bu durumda, Ermenistan görüşünden
vazgeçmediğine, AKP de protokolleri onay için
TBMM’ye sevk edebilecek durumda olmadığına
göre, Erdoğan-Sarkisyan görüşmelerinden ne
sonuç çıkması beklenebilir ki?
Yapılacak açıklamalar ne olursa olsun,
sonuçta ne değişir?
Tayyip Bey, bu görüşme ile ABD ve AB’nin
Türkiye’ye yönelik baskılarına karşı elinden
geleni yaptığını göstermeye, 24 Nisan’da,
Obama’nın “soykırım” sözcüğünü bu
çıplaklığıyla teleffuz etmesini önlemeye
çalışacaktır.
Sarkisyan da Azerbaycan konusunda
herhangi bir ödün vermeden Türkiye üzerindeki
baskılarını sürdürmek isteyecektir.
Ama sonuçta ne Ermenistan iddialarından
vazgeçecektir ne de Tayyip Bey, Erivan’ın ve
arkasındaki güçlerin istekleri doğrultusunda,
böyle bir ortamda, Türk kamuoyunun gözünün
içine baka baka protokolleri onay için TBMM’nin
önüne getirebilecektir.
Zaten getirse bile onayı alması mümkün
değildir. Hatta kuruluşunun tek adam partisi
olmasına karşın kendi partisine dahi bu koşullar
altında protokolleri kabul ettirmesi imkânı da
yoktur.
Bu durumda, Sarkisyan ile yapılan
Washington görüşmesi belirsizliğin olduğu gibi
devam etmesinin ötesinde somut bir sonuç
vermeyecek, Ankara üzerindeki ABD ile AB
baskıları ise artarak sürecektir.
Bunu başarılı dış politika olarak
yorumlayanlara bir diyeceğimiz yok, yalnızca
onlardan olmadığımızı belirtmekle yetinelim.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Yargõtay Başkanlar Kurulu, AKP’nin değişiklik paketinin toplum vicdanõnda rahatsõzlõk oluşturacağõnõ belirtti
‘Ülkenin kaderini etkiler’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Yargõtay Başkanlar Kurulu, ana-
yasada çok kõsa süre içerisinde ger-
çekleştirilmek istenen temel deği-
şikliklerin toplum vicdanõnda rahat-
sõzlõk yaratacağõnõ ve 1982 Anaya-
sasõ’nda olduğu gibi meşruluk tar-
tõşmasõna neden olacağõnõ vurguladõ.
Yargõtay Başkanlar Kurulu’nun
dün yaklaşõk iki saat süren ve anaya-
sa değişikliği teklifinin değerlendi-
rildiği toplantõsõnõn ardõndan yazõlõ bir
açõklama yapõldõ. Teklif edilen metnin,
anayasanõn temel ve değiştirilemez il-
kelerinden birini oluşturan “Hukuk
Devleti” ile ilgili olduğu kaydedilen
açõklamada, “Yargı bağımsızlığını
sağlayamamış bir toplum, hukuk dı-
şı yönetime boyun eğmek zorun-
dadır. Böyle bir yönetimin adı ise
demokrasi değildir” görüşü ifade
edildi. Açõklamada, şunlar kaydedil-
di: “Anayasada çok kısa süre içeri-
sinde gerçekleştirilmek istenen te-
mel değişikliklerin, haklı nedenle-
ri olsa bile, genel kabul görebilecek
değişiklikler biçiminde olmaması-
nın, kısa sürede toplum vicdanında
rahatsızlık yaratması ve mevcut
anayasada olduğu gibi meşruluk
tartışmasına sebebiyet vermesi ka-
çınılmazdır. Bu nedenle anayasa gi-
bi bir temel yasada yapılan deği-
şikliklerde, en yüksek düzeyde uz-
laşma sağlanmaması/sağlanama-
ması, ilk adımın tartışmalı başla-
ması demektir. Yapılması düşünü-
len değişikliklerde toplumsal uz-
laşmayı sağlayacak bir yöntem ter-
cih edilmediği gibi düzenlemelerden
doğrudan etkilenecek Yargıtay ve
Danıştay’ın görüşü dahi alınmamış,
daha önce bu konuda kurulumuz-
ca hazırlanan yargı reformu strateji
raporu ile ortaya koyduğumuz öne-
riler de gözetilmemiştir.”
‘Eşitsizlik oluşturur’
Anayasa Mahkemesi’ne getiril-
mek istenen üye seçiminin eleşti-
rildiği açõklamada, “Birçok üyenin,
hukuk dalında öğrenim görmemiş
kişiler arasından seçilmeleri ve
buna rağmen bir ceza yargılaması
olan Yüce Divan yargılamasında
görev alabilmeleri, diğer yurt-
taşlara oranla Yüce Divan’da
yargılanacak olanlar açısından
büyük bir güvencesizlik ve eşit-
sizlik oluşturabilecektir” denildi.
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel
başvuru yoluna ilişkin düzenlemenin,
hukukçu yargõçlarca verilen ve ke-
sinleşen kararlarõn bir kõsmõ hukuk-
çu olmayan yargõçlarca denetlen-
mesini öngördüğü ifade edilen açõk-
lamada, bu düzenlemenin kesinleşen
yargõ kararlarõnõn otoritesini sarsõcõ
ve yüksek mahkemeler arasõnda var
olan yetki ve görev ayrõmõ ile den-
kliği bozucu nitelikte olduğu kay-
dedildi. HSYK’de Yargõtay ve Da-
nõştay’dan seçilen üyelerin sayõsõnõn
azaltõlmakta olduğu belirtilen açõk-
lamada, “Böylece Yargıtay ve Da-
nıştay’ın Anayasa Mahkemesi ve
HSYK’deki temsili azaltılırken,
bu kurumlarda görev alacak olan-
lar bakımından gerek Yargıtay
ve Danıştay’la ilgileri, gerekse
meslekle bağlantıları olmayan ve-
ya az olan kimselere ağırlık veril-
mesi nedeniyle bu anayasa deği-
şikliklerine yönelecek eleştiriler,
1982 Anayasası’na yöneltilenler-
den daha az olmayacaktır” denil-
di. Açõklamada, “Yapılması düşü-
nülen değişikliklerin yasal altyapısı
hazırlanmadan geçici hükümlerle,
ülkenin kaderini etkileyebilecek bir
oluşum gerçekleştirilmeye çalışıl-
maktadır” uyarõsõnda bulunuldu.
Anayasa değişiklik teklifi met-
ninde, siyasi partilerin kapatõlma-
Yargõtay Başkanlar Kurulu’nun dünkü toplantõsõnõn ardõndan yapõlan açõklamada,
“Yapõlmasõ düşünülen değişikliklerin yasal altyapõsõ hazõrlanmadan geçici hükümlerle,
ülkenin kaderini etkileyebilecek bir oluşum gerçekleştirilmeye çalõşõlmaktadõr” uyarõsõnda
bulunuldu. Açõklamada, yapõlacak değişikliklerin toplum vicdanõnda rahatsõzlõk yaratacağõ ve
mevcut anayasada olduğu gibi meşruluk tartõşmalarõna neden olacağõ vurgulandõ.
larõ konusunda Yargõtay Cum-
huriyet Başsavcõsõ’nõn dava
açma yetkisinin, Yasama Or-
ganõ bünyesinde oluşturula-
cak bir komisyonun iznine
bağlanmasõnõn, erkler ayrõlõğõ
ilkesi ile bağdaşmadõğõna işa-
ret edilen açõklamada, “Ayrı-
ca, bu düzenleme sonucu
bir siyasi parti hakkında
dava açılması iznini verme
yetkisi o partinin de temsil
edildiği bir komisyona ve-
rildiği için partilerin huku-
ki yönden denetimi ortadan
kaldırılmaktadır” denildi.
Açõklamada, “Bu düzenle-
me sadece iktidar parti-
si/partileri için getirilmiş ol-
maktadır. Çünkü iktidarda
olmayan partilerle ‘idare’
arasında bağlantı olamaya-
cağından, iktidar partisi/par-
tileri ile muhalefet partileri
arasında kapatma kararı ba-
kımından iktidar partisi/par-
tileri lehine eşitlik bozulmuş
olacaktır” görüşü ifade edildi.
AKP’DEN İSTİFA
AKP’nin hazõrladõğõ anayasa paketinin komisyondaki görüşmelerinde ‘diktatörlük’ tartõşmasõ yaşandõ
‘Diktatoryal rejime geçiliyor’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- AKP’nin anayasa değişikliği öneri-
sinin TBMM Anayasa Komisyo-
nu’ndaki görüşmelerinde, CHP’nin
“3 madde ayrılarak, görüşülsün”
önerisi dikkate alõnmadõ. Komisyon-
da, anayasa değişikliği önerisinde,
21 olan Hâkimler ve Savcõlar Yüksek
Kurulu’nun (HSYK) üye sayõsõ, ya-
põlan değişiklikle 22’ye çõkarõlõrken,
Anayasa Mahkemesi’nin yapõsõnõ de-
ğiştiren maddenin görüşmelerinde
“diktatörlük” tartõşmasõ yaşandõ.
TBMM Anayasa Komisyonu’nda
dün görüşmelere, Anayasa Mahke-
mesi’nin yapõsõnõ tümüyle değiştiren
17. maddesinden itibaren başlanõr-
ken, CHP’li Şahin Mengü Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn, CHP li-
deri Deniz Baykal’õn 3 maddenin
referanduma götürülmesi önerisinin
görüşülebileceğini anõmsatarak, grup
başkanvekillerinin görüşmesi bitene
kadar çalõşmalara 2 saat ara verilme-
sini istedi. Ancak Komsiyon Başkanõ
Kuzu, “Başbakan gelmeden bir ka-
rara varamazlar. Siz Baykal’a sor-
madan bir karara varabilir misi-
niz?” diyerek öneriyi geri çevirdi.
Komisyonda Anayasa Mahkeme-
si’nin yapõsõnõ değiştiren 17. madde-
sinin görüşmeleri, muhalefetin yo-
ğun eleştirileri nedeniyle 7.5 saatte ta-
mamlandõ. Maddeye göre Anayasa
Mahkemesi’nin halen 11’i asil, 4’ü ye-
dek 15 üyeli yapõsõ 17 asõl üyeden olu-
şacak şekilde düzenleniyor.
Komisyonda HSYK’nin yapõsõnõ
değiştiren madde üzerinde yapõlan
değişiklikle de Kurul’a Danõştay kon-
tenjanõndan seçilen asil ve yedek üye-
nin sayõsõ birer arttõrõldõ. Öneri met-
ninde, Kurul’a Danõştay kontenja-
nõndan 1 asõl, 1 yedek üye seçilmesi
öngörülürken, yapõlan değişiklikle,
mevcut anayasada olduğu gibi Kurul’a
bu kontenjandan 2 asõl, 2 yedek üye se-
çilmesi hükme bağlandõ. Bu düzenle-
me doğrultusunda, HSYK’nin 22 asõl,
11 yedek üyeden oluşmasõ öngörüldü.
Aynõ madde üzerinde yapõlan bir baş-
ka değişiklikle de mevcut anayasadaki
HSYK’nin “kadro dağıtma” yetki-
sinin korunmasõ benimsendi. Pakette,
Kurul’dan bu yetki alõnõyordu.
Komisyondaki görüşmelerde CHP’li
İsa Gök, Türkiye’de konuşulmasõ
gereken makamõn Cumhurbaşkanlõğõ
makamõ olduğunu, “ancak konuşu-
lacak ve etkili olacak kişinin Ab-
dullah Gül değil, Tayyip Erdoğan
olduğunu” söyledi. Gök, “Olay, dik-
tatoryal zemine geçiştir. Türkiye tek
adam rejimine gidiyor. Bunun ör-
neği Weimar Anayasası ile Alman-
ya’da oldu ve bu yetki tek kişi ta-
rafından kullanıldı, o da Adolf Hit-
ler’dir” dedi. Komisyon Başkanõ
Burhan Kuzu, “Çok kötü benzet-
me” diye müdahale edince Gök, sö-
zünün kesilmemesini istedi. Kuzu ise
Gök’ün üslubunu doğru bulmadõğõnõ
belirterek, “Çok saygısızsın, benim
sabrımı taşırma” diye çõkõştõ. Bunun
üzerine Gök, bu yapõlanma ile Türki-
ye’nin “faşist diktatörlüğe” gidece-
ğini belirterek, “Bu en büyük kuştur.
Bu Türkiye’nin geleceğini karartma
paketidir. Türkiye bir alamete bin-
diriliyor, sonu kıyamet” dedi.
Bu arada AKP’liler, muhalefetten
yoğun tepki gelmesi olasõlõğõnõ dikkate
alarak, TBMM Başkanõ, Genelkurmay
Başkanõ ile kuvvet komutanlarõnõn
da Yüce Divan’da yargõlanmasõnõ ön-
gören 19. maddeden, “kuvvet ko-
mutanları”nõn çõkarõlmasõ için öner-
ge hazõrladõ. Ancak sadece BDP’li Ha-
sip Kaplan’dan eleştiri gelirken, CHP
ve MHP’liler itiraz etmeyince, AKP
önergeyi vermekten vazgeçti.
‘Dindarları
istismar
ediyorlar’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AKP’den istifa eden
Ankara Milletvekili Zekai Öz-
can, Başbakan Tayyip Erdoğan
ve hükümete ağõr eleştiriler yö-
neltti. Özcan’õn istifasõyla birlikte
AKP’nin milletvekili sayõsõ
336’ya düşerken, bağõmsõzla-
rõn sayõsõ 12’ye yükseldi.
AKP Ankara Milletvekili Öz-
can, dün partisinden istifa etti.
“Şerefli bir parti yöneticisinin”
bildiri hazõrladõğõ ileri sürülen
milletvekilleri için “şerefleriy-
le ayrılsınlar” dediğini anõm-
satan Özcan, “Ben şerefimle ay-
rılıyorum” dedi. Özcan, şu gö-
rüşleri dile getirdi:
? Kapatma davasõyla toplu-
mumuzda kutuplaşmanõn gide-
rek artmasõ, AKP’ye siyasi rant
olarak geri dönmüştür. “Biz” ve
“onlar” sözleri daha sõk duyu-
lur olmuştur.
?AKP sorunlara çare aramak,
bulmak ve kimsesizlerin kimsesi
olmak yerine kolay bir yol se-
çerek mazlum, dindar, muhafa-
zakâr ve yoksul Anadolu insa-
nõnõn hislerini istismar edip, bu
derin ekonomik çöküşü örtme-
ye çalõşmaktadõr.
?AKP, toplumda var olan ku-
tuşlaşmayõ giderecek yerde etnik
yaralarõ kaşõyan içi boş projele-
ri ortaya atarak ayrõşmayõ daha
da körükleyecek bir ortamõn
oluşmasõna sebep olmaktadõr.
? Cumhurbaşkanõ ve TBMM
başkanõnõ seçerken uzlaşmaya
çalõşmayacağõz, anayasa deği-
şikliğinde de uzlaşma ortamõ
oluşturmayacağõz, kimi sahte
veya kopyalanmõş imzalardan
oluşturduğumuz özensiz bir ana-
yasa teklifi hazõrlayacağõz ve
tepkiler gelince de ancak o za-
man usulüne uygun hale getire-
ceğiz, tüm bu yapõlanlarõn doğ-
ru olduğunu kim söyleyebilir?
Yargıçlara ‘istifa’ mesajı
Pakistan’da General Ziya ül Hak’õn hazõrlattõğõ anayasaya tepki olarak yargõ mensuplarõnõn istifa
ettiğini anõmsatan HSYK Başkanõ Özbek, ‘Türk hâkim ve savcõlarõ daha duyarsõz değildir’ dedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hâkimler ve Savcõlar
Yüksek Kurulu (HSYK) Baş-
kanvekili Kadir Özbek, yar-
gõçlarõ tamamõyla dosyanõn içi-
ne hapsetmek ve yargõ bağõm-
sõzlõğõnõ yok etmek için anaya-
sa değişikliği hazõrlandõğõnõ
belirterek, “Artık dosyaların
arasından çıkma zamanı gel-
di” dedi. Pakistan’da darbeyle
iktidarõ ele geçiren General Zi-
ya ül Hak’õn hazõrlattõğõ ana-
yasa üzerine yüksek yargõ men-
suplarõnõn istifa ettiğini anõm-
satan Özbek, “Türk hâkim ve
savcıları, Pakistan hâkim ve
savcılarından daha duyarsız
değillerdir” diye konuştu.
Yargõtay Başkanõ Hasan Ger-
çeker, Danõştay Başkanõ Mus-
tafa Birden ile HSYK Başkan-
vekili Kadir Özbek, Ankara Ad-
liyesi’nde görevli hâkim ve sav-
cõlarla bir araya geldi. Yargõtay
Başkanõ Gerçeker, hâkim ve sav-
cõlara yaptõğõ kõsa konuşmada,
yargõ bağõmsõzlõğõ ile ilgili mü-
cadelenin bugün başlamadõğõnõ,
12 Eylül Anayasasõ’ndan bu ya-
na mücadelenin devam ettiğini
kaydetti. Danõştay Başkanõ Bir-
den, yargõnõn sorunlarõna dikkat
çekerek, “Bunları dile getir-
mek Allahaşkına siyaset yap-
mak mıdır?” diye sordu.
‘Dosyaların arasından
çıkma zamanı geldi’
HSYK Başkanõ Özbek de geç-
mişteki konuşmalarõnda, “Yargı
savunma konumuna düşmüş-
tür. Bu, hukuk devleti açısın-
dan son derece sakıncalıdır”
dediğini anõmsattõ. Özbek, “Çok
konuştuk. Yargıçlar sadece
dosyaların arasında kararla-
rıyla konuşan kişiler olarak
değerlendirildi. Artık dosyala-
rın arasından çıkma zamanı
geldi. Yargıçları tamamıyla
dosyanın içine hapsetmek ve
yargı bağımsızlığını yok etmek
için anayasa değişikliği adı al-
tında bir durumla karşı karşı-
yayız” diye konuştu. Özbek,
“HSYK olarak son zamanlar-
da hep hedef haline geldik.
Öyle ki kurulun yapısının de-
ğiştirilmesine yönelik etkin bir
propaganda, devletin özel te-
şebbüsü ve basın kullanılmak
üzere yaygın bir şekilde ivme
kazandı. Zaman zaman da ki-
şisel saldırılara maruz kaldık.
Bizler bunu hak etmedik” de-
ğerlendirmesini yaptõ.
Özbek, Pakistan’da yönetimi
darbeyle ele geçiren General Zi-
ya ül Hak’õn Pakistan darbesinin
ardõndan anayasa hazõrlattõğõnõ ve
yüksek yargõ temsilcilerinin ana-
yasa üzerine yemin etmesi ge-
rektiğini, ancak temsilcilerin bu-
nu reddederek, görevlerinden is-
tifa ettiklerini anlattõ. Özbek,
“Türk hâkim ve savcıları, Pa-
kistan hâkim ve savcılarından
daha duyarsız değillerdir. Bu
bağlamda, üzerlerine düşen-
leri, hukuk kuralları içinde,
yargıyı savunma adına yerine
getireceklerdir” dedi.
‘Her zaman yanındayım’
Yargõtay Tetkik Hâkimi Celal
Çelik ise “Nasıl ki Fransa’da,
yargıya yönelik bir hamle ya-
pılmak istendiğinde, aynı gün
yüzlerce hâkim ve savcı mes-
leğin onuru için çaba sarf etti,
o veya benzer çabaların Tür-
kiye’de olması gerektiğini dü-
şünerek, o çabaların her zaman
yanında olacağımı ifade etmek
istiyorum” diye konuştu.
Konumum tartışmalara
girmeye müsait değil
CUMHURBAŞKANI GÜL:
İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül, CHP’nin tartõşmalõ 3 maddenin ana-
yasa değişiklik paketinden çõkarõlarak halkoyuna
sunulmasõ yönündeki önerisine ilişkin “Cum-
hurbaşkanı olarak konumum bu tip tartışma-
lara girmeye müsait değildir” dedi.
Gül, Umman’a hareketinden önce Atatürk Ha-
valimanõ’nda düzenlediği basõn toplantõsõnda,
“CHP’nin üç maddenin anayasa paketinden
çıkarılarak referanduma götürülmesi önerisi-
ne Başbakan, şartlı da olsa yeşil ışık yaktı. Si-
zin bu öneriye yaklaşımınız nedir” sorusu üze-
rine Gül, “Bu konuyla ilgili daha önce yaptı-
ğım çalışmaları hepiniz takip ettiniz. Tafsilata
girmek istemiyorum, ama şunu hatırlatmak
istiyorum. Cumhurbaşkanı olarak konumum,
bu tip tartışmalara girmeye müsait değildir.
Cumhurbaşkanı olarak ben şu anda konuyu
takip ediyorum. Dolayısıyla, konumumun ge-
reğini yapmaya devam edeceğim” dedi.
HSYK Başkanveki-
li Özbek hâkim ve
savcılara seslendi.
ADLİYEDE ARBEDE
Yüksek yargı temsilcileri-
nin Ankara Adliyesi’nde-
ki hâkim ve savcılarla bir
araya geldiği toplantının
başlangıcında yer azlığı
nedeniyle arbede yaşandı.
Ankara Savcısı Mustafa
Şahin Tanrıöver’in “So-
runlarımızı konuşalım.
Benim adamım anlayışını
konuşalım. Ankara Adli-
yesi hâkimleri kapıda
bekliyor. Burası YAR-
SAV’a destek toplantısı
değil” diye bağırması üze-
rine, salonda bulunan ba-
zı hâkim ve savcılar Tan-
rıöver’e tepki gösterdi.
Tanrıöver’in, bağırma-
masını ve dışarı çıkmasını
isteyen bir kadın polisin
boynuna sarıldığı görüldü
ve kısa süreli bir arbede
yaşandı. (Fotoğraf: AA)
‘Seni kalpten
götürmeden
gitmeyeceğim’
Komisyon görüşmelerine katılan Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Adalet Bakanı Sadullah
Ergin’e yönelerek, “HSYK’yi çıkmaza soktu, Adalet Bakanı ne yüzle burada oturuyor” di-
ye bağırdı. AKP’li Hasan Kara’nın “Ajan provokatör geldi. Sen kimsin öyle konuşuyorsun,
haddini bileceksin” demesi üzerine Genç, “Haddini sen bileceksin” diye bağırdı. Devreye
giren Komisyon Başkanı Burhan Kuzu, söz isteyen Genç’e “sabah 3’e doğru ancak alırsın”
derken, Genç de “Seni kalpten götürmeden buradan ayrılmayacağım” karşılığını verdi.