Catalog

CMYB C M Y B 8 EYLÜL 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bir Yıldız Kaydı... Karanlığın değil aydınlığın, devrimciliğin, çağ- daşlığın simgesiydi Ahmet Yıldız. 27 Mayıs 1960’ın önemli adlarından biriydi... Ben onu 70’li yıllarda Menemen’de, Kubilay’ı anma etkinliklerinde tanıdım. Dönemin CHP mil- letvekili Süleyman Genç, o ve ben konuşma- cıydık. Yıldız o yıllar; tabii senatör ve Halkevleri genel başkanıydı. Tam bağımsızlıktan yana, devrimci mücadele- nin, aydınlamanın anıtıydı. Ahmet Yıldız, papyonuyla, simsiyah saçlarıy- la hep anılarımda kalacak benim. 12 Eylül onu demir parmaklıkların ardına atsa da o hiç yılmadı, usanmadı. Destanlaşan mücadelesiyle, işkencecilere kar- şı çıktı. Ölüm oruçlarında, direnişlerde yüreğini koy- du. Demokrasinin ve özgürlüklerin çoğalmasın- dan yanaydı. Emperyalizme, yobazlığa karşı mü- cadele etti. 12 Eylül askeri faşizmine direndi, cezaevlerin- de yatarken, “Halkevleri’nin bir suçu varsa, o su- çu ben işledim” dedi. Karadeniz’in bıçkın delikanlısıydı... Gözünü budaktan esirgemedi... Gençlere yol gösterdi... 70’li yıllarda Menemen’de masaya yumruğu- nu vurup konuşmasını şöyle bitirmişti: “Tam bağımsız Türkiye!” O, 88 yıllık yaşamında ilkelerinden, devrimcili- ğinden hiç ama hiç ödün vermedi. Cuntanın kurduğu askeri mahkemelerde boyun eğmedi, devrimci ruhunu dönekler pazarında satmadı. Sömürüye karşıydı, ezenden yana değil ezile- nin yanındaydı. Bir ağabeyi, bir dostu yitirmenin acısını duyu- yorum yüreğimde! 12 Eylül’de evinden alınışını, tutuklanışını dün gibi anımsıyorum... Bir yılı aşkın hapislik günlerini, dik duruşunu, devrimci yüreğini. Siyah kaşlarını çatıp “Hayatımda hesap vere- meyeceğim, pişmanlık duyduğum hiçbir şey yok” diye haykırışını. Gericiliğin, tarikatçılığın, ırkçılığın “demokrasi ve özgürlük” olarak yutturulduğu bir dönemden geçerken, Ahmet Yıldız’ların sayısı giderek aza- lıyor Türkiye’de. Türkiye bir yol ayrımına mı gidiyor acaba? Kürt açılımı... Ermeni açılımı... Kıbrıs açılımı... Şimdi de polis açılımı! Başbakan Erdoğan, Ankara Gölbaşı’nda Özel Harekât Daire Başkanlığı’ndaki iftar yemeğinde, CHP ve MHP’ye “üstü örtülü” bindiriyor, polis- lerin alkışları arasında kürsüden iniyor. Polisler alkışlıyor Başbakan’ı! İş çığrından çıkmış, tutabilmek olanaksız. Temel kamu görevi yapan polis örgütü siya- setin içine girmiş. Polis örgütü AKP hükümetinin militanı mıdır? Böyle bir durum baskıcı rejimlerde olur. Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti ol- duğunu, yaşanan bu olaydan sonra söylememiz olanaksız. Başbakan’ın her sözünü alkışlayan polisler, yurt- taşlara nasıl yansız olarak davranacaklar bundan sonra? Bakıyorum, siyasilerin dışında bir tepki yok. Köşe yazılarında olayı gören birkaç gazeteci var sadece... Devlet kavramını elinin tersiyle iten, polisi par- ti militanı olarak gören bir düşünce, adım adım baskıcı bir rejime doğru mu gidiyor? Böyle bir olay bir Avrupa ülkesinde olsaydı yer yerinden oynardı. Türkiye’de ise ne sendikaların ne de demok- ratik kitle örgütlerinin sesi soluğu çıkıyor. Her konuda ahkâm kesen AB, bu yaşananları nedense görmek istemiyor! Din eksenli bir siyaset, bu kez devletin polisini yanına çekmek için önemli bir adım atıyor. Bir zaman tünelinden geçiyoruz... Milli Eğitim’den polis örgütüne değin “tarikat- çı bir kuşatma” altındayız. Bu gerçekleri yazmak gazetecinin görevi. Dinci, tarikatçı ve yandaş medya bu olayları “de- mokrasi ve özgürlük” diye yutturmaya çalışıyor, yeni bir örgütlenmeyi getirecek olan sözde “yar- gı reformu”na alkış tutuyor. ABD ve AB bir “yol haritası” vermiş AKP’nin eline; o da kendi çıkarlarını birincil sıraya koyarak “açılım” adı altında işlerini yürütüyor. Her şey sıradan geliyor insanımıza... Ölümler sı- radan, faili meçhuller sıradan... Ahmet Yıldız’ın ölü- mü sıradan... Yaşamlar bir kuyrukluyıldız gibi kayıp gidiyor... Sömürüye, gericiliğe, ırkçılığa karşı... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 YAZINAL Fiat Kasko FIAT KASKO MEB, tüm okullarõnda 118 bilgisayar bulunan Şemdinli’ye 413 yazõlõm lisansõ almõş KõrsalayazõlõmyõğõnağõYazõlõm ihalesinde okul sayõsõnõ 13 bin fazla gösteren Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn lisans alõmõnda da gariplikler var. Okul ve öğretmen sayõsõ daha az olan kõrsal kesime şehirlerdeki okullara göre daha fazla yazõlõm lisansõ satõn alõnmasõ yolsuzluk iddialarõnõ kuvvetlendiriyor. MAHMUT LICALI ANKARA - Milli Eği- tim Bakanlõğõ’nõn (MEB) “CS4 Yazarlık Yazılım- ları”yla ilgili resmi yazõ- sõnda ilköğretim okulu sayõsõnõn 13 bin daha faz- la gösterilmesinin yanõ sõ- ra kõrsal kesim ilköğretim okullarõna şehirlerdeki ilk- öğretim okullarõna göre daha fazla yazõlõm lisansõ alõndõğõnõn belirtilmesi de akõllarõ karõştõrdõ. MEB’in “CS4 Yazar- lık Yazılımları” konulu yazõlõm ihalesiyle ilgili resmi yazõsõndaki çelişki- ler dikkat çekiyor. Türki- ye genelinde 32 bin olan ilköğretim okulu sayõsõnõn 45 bin olarak belirtilme- sinin yanõ sõra yazõda kõr- sal kesim ilköğretim okul- larõna daha fazla yazõlõm temin edildiğinin belirtil- mesi de dikkat çekti. MEB’in yazõsõnda 2007 yõlõnda ilköğretim okul- larõna toplam 56 bin 630 adet lisans alõndõğõ belir- tilirken 2008 yõlõnda kõr- sal kesim ilköğretim okul- larõna ise toplam 81 bin 269 yazõlõm alõndõğõ ifade edildi. Okul ve öğretmen sayõsõ daha az olan kõrsal kesime şehirlerdeki okul- lara göre daha fazla yazõ- lõm lisansõ satõn alõnmasõ akõllarõ karõştõrdõ. Dikkat çeken çelişki Yazõnõn ekinde yer alan 2007 ve 2008 yõlõnda alõ- nan yazõlõmlarõn illere ve ilçelere göre dağõlõmõnõ gösteren listelerde de ba- zõ çelişkiler yer alõyor. Pek çok il ve ilçenin her iki listede de bulunmasõ- nõn yanõ sõra bazõ taşra il- çelerindeki ilköğretim okullarõ için satõn alõnan li- sans sayõsõnõn yüksekliği dikkat çekiyor. Listelere göre, Hakkâri’nin Şem- dinli ilçesindeki ilköğre- tim okullarõna 2007 yõ- lõnda 50, 2008 yõlõnda 363 olmak üzere toplam 413 adet yazõlõm lisansõ alõndõ. Yüksekova’ya ise 2007 yõlõnda 60, 2008 yõlõnda 410 olmak üzere toplam 460 adet yazõlõm lisansõ te- min edildi. MEB’in Ekim 2007 ta- rihli verilerine göre, Şem- dinli’deki bütün ilköğre- tim ve ortaöğretim okul- larõnda toplam 118 bilgi- sayar bulunuyor. İlçede 193’ü kadrolu ve 64’ü sözleşmeli olmak üzere toplam 257 öğretmen gö- rev yapõyor. Şemdin- li’deki bütün okullarda 118 bilgisayar bulunma- sõna karşõn, ilçede yal- nõzca ilköğretim okulla- rõna 2 yõl içinde toplam 413 lisans alõnmasõ yol- suzluk iddialarõnõ kuv- vetlendirdi. Öğretmenle- rin yararlanmalarõ için ilköğretim okullarõna alõ- nan yazõlõm lisansõ sayõ- sõnõn ilçedeki tüm okul- larda görev yapan öğret- men sayõsõndan da fazla olmasõ dikkat çekti. Güncelleme ücreti 599 dolar! MEB’in CS3 versiyon- dan CS4 versiyona gün- cellemesini yaptõğõ “Ado- be Web Premium” prog- ram paketi içinde “Dre- amweaver CS4, Flash CS4 Professional, Pho- toshop CS4 Extended, Illustrator CS4, Fire- works CS4, Acrobat 9 Pro, Soundbooth CS4, Contribute CS4, Adobe Bridge CS4, Adobe De- vice Central CS4, Ver- sion Cue CS4” adlõ prog- ramlar yer alõyor. Program paketinin üretici firmasõ Adobe’nin resmi internet sitesinde CS4 paketi 1699 dolara satõlõrken, CS3 ver- siyonundan CS4 versiyo- nuna yapõlan güncelle- menin ücreti ise 599 dolar olarak belirtiliyor. ‘YURTKUR uyuma, yurt kur’ Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), üniversitelerde öğretim gören çok sayıda öğrencinin maddi yeter- sizlikler nedeniyle tarikat ve cemaatlerin yurtları- na yönlendirilmesini protesto etti ve toplanan im- zaları YURTKUR Genel Müdürlüğü’ne teslim et- mek üzere Ankara’ya gitti. Taksim Tramvay Du- rağı’nda toplanan HKP üyeleri adına basın açık- lamasını okuyan Selman Taş, 2008’de 2 milyon 497 bin 473 üniversite öğrencisinden 200 bin 942’sinin devlet yurduna yerleştiğini belirterek, “Yeni yurtlar açılmayarak üniversite gençliği, ce- maat yurtlarının, tarikat evlerinin ve pahalı özel yurtların tuzağına düşürülmek istenmektedir” de- di. Herkese eşit, parasız, laik ve anadilde eğitim talepleri için çok sayıda imza topladıklarını kay- deden Taş, “AKP ve Gülen’in ideolojileri olan or- ta çağcı şeriatın biz öğrencileri kıskaç altına alma çabalarını başarısız kılacağız” diye konuştu. Grup açıklamanın ardından Ankara’ya hareket etti. Bo- ğaziçi Köprüsü girişinde otobüsten inen HKP üye- leri, köprüye “Ne cemaat yurdu, ne tarikat evi, YURTKUR uyuma, yurt-kur” yazılı pankart astı. Çelik’in eli MEB’in üzerinde Eski bakanõn kendi döneminde üst düzey görevlere getirdiği isimleri korumak için Nimet Çubukçu’nun yapmak istediği atamalarõ durdurduğu ileri sürüldü ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu’nun eski Bakan Hüseyin Çelik döneminde üst düzey gö- revlere atanan bürokratlarõn gö- revlerinden alõnmasõna ilişkin ka- rarõna Çelik’in müdahale ettiği ile- ri sürüldü. Eski Bakan Çelik’in gö- revden alõnmasõ beklenen bazõ isimlerle bir araya gelerek toplan- tõ yaptõğõ öğrenildi. İlk aşamada 7-8 kişiden oluşmasõ beklenen görevden alma kararla- rõyla ilgili bakanlõk içindeki yazõş- malarõn yaklaşõk 10 gün önce ta- mamlanarak, Başbakanlõk’a gön- derilmesine karşõn yalnõzca Müs- teşar Yardõmcõsõ Abdüssamet Ars- lan görevinden alõndõ. Bunun dõ- şõnda herhangi bir kararõn yayõm- lanmamasõ dikkat çekerken, id- dialara göre eski Bakan Çelik dev- reye girerek kararlarõn yayõmlan- mamasõ için Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan ile görüştü. İddialara göre eski Bakan Çelik kendi döneminde üst düzey görev- lere getirdiği isimleri korumak için atamalarõn yapõlmamasõ ve bekle- tilmesini istedi. Çubukçu’nun gö- revden almasõ beklenen isimler ge- çen cuma günü Çelik’in Ankara’da açtõğõ çalõşma bürosuna gelerek es- ki bakan ile toplantõ yaptõ. Bürok- ratlar Çelik’e duyduklarõ rahatsõz- lõklarõ iletti. Çelik de konu hakkõn- daki görüşleri dinledi. Çelik’in top- lantõnõn ardõndan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşerek ata- malarõn bekletilmesini rica ettiği ileri sürüldü. MEB kaynaklarõ, ata- malarõn engellendiği yönündeki id- dianõn doğru olmadõğõnõ, atama ka- rarlarõyla ilgili yazõlarõn yaklaşõk 10 gün önce Başbakanlõk’a gönde- rildiğini belirtirken eski Bakan Çe- lik ile bürokratlarõn görüşmesini ve yapõlan toplantõyõ ise yalanlamadõ. Bürokratlar Çelik’e yakın Bakanlõkta görev yapan ve gö- revden alõnmasõ beklenen isimlerin tamamõna yakõnõ Çelik döneminde görevlendirilen isimlerden oluşu- yor. Çelik döneminde Müsteşar Yardõmcõlõğõ görevine getirilen Sa- dettin Sabaz, Salih Çelik, Remzi Kaya ile Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Nizami Aktürk ile Çelik’in bakanlõk görevini yürütürken da- nõşmanlõğõnõ yapan Hamza Ay- doğdu’nun Bakan Çubukçu tara- fõndan görevden alõnmasõ bekleniyor. ‘Anayasal suç işleniyor’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Gazeteci Uğur Dündar’õn hazõrlayõp sunduğu ARENA programõna katõlan ve hükümetin “de- mokratik açõlõm” ça- lõşmalarõnõ değerlen- diren CHP lideri De- niz Baykal, açõlõmõn siyasi ve anayasal bir suç olduğunu belirtti. Açõlõmõ, “vahim” olarak nitelendiren Baykal, sürece kesin- likle destek vermeyi düşünmediklerini be- lirtti. Açõlõm yoluyla terörün sona ermeye- ceğini kaydeden Bay- kal, “İktidar bu süre- cin sorumlusudur. İk- tidarõ bu konuda yal- nõz bõrakmak ona ya- põlabilecek en büyük iyiliktir” dedi. Hrant Dink adına ödül İstanbul Haber Servisi - Uluslararasõ Hrant Dink Vakfõ, bu yõldan itibaren her yõl Hrant Dink’in doğum günü olan 15 Ey- lül’de “Uluslararasõ Hrant Dink Ödülü” verecek. Vakõftan ya- põlan açõklamada, “ödülün, ayrõmcõlõk- tan, õrkçõlõktan, şid- detten arõnmõş, daha özgür ve adil bir dün- ya için çalõşan, bu idealler uğruna birey- sel risk alan kişilere verileceği” belirtildi. CHP, iddiaları Meclis’e taşıdı BURSA (Cum- huriyet) - CHP Bur- sa Milletvekili Ab- dullah Özer, Bursa Büyükşehir Beledi- yesi Sanat ve Meslek Eğitim Kurslarõ’na Proje Koordinatörü olarak atanan Yüksel Yeni’nin kadõn gö- revli ile yaptõğõ top- lantõda, “Gelmesey- dim, burasõ geneleve dönecekti. Gidin makyajõnõzõ silin, ab- destinizi alõn, namaz kõlõn” dediği iddialarõ TBMM gündemine taşõdõ. Özer, İçişleri Bakanõ Beşir Ata- lay’a “Yeni’nin gö- revden alõnmasõ için girişimde bulunacak mõsõnõz” diye sordu. Fotoğraf:OZANELYİĞİT