28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL 2009 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN İnönü Haklı mıydı? Kimi kitaplar vardır, yalnız içerikleriyle değil, okun- dukları zaman ve mekândan dolayı da unutulmazlardır. Türk siyaset sahnesinin, temiz, adı yaşadığı yıllara ka- zınmış, iyi isim bırakan kişilerinden Şeref Bakşık’ın “CHP ile Bir Ömür” adlı özyaşamsal yapıtı da benim için öyledir. Kitap mayıs ayında elime geçtiğinde, kararlaştırıl- mış olan Avustralya yolculuğunun net 20 saatlik uçu- şu süresince keyifle okuyacağımı düşünerek, bir ke- nara ayırdım. Gerçekten de bitmek bilmez gibi görünen uçuş sü- resince bu beş yüz küsur sayfalık kitabı büyük bir ke- yifle okudum. Türk siyasetiyle ilgili herkese içtenlikle salık vere- ceğim bir eser. Geçen yüzyılın ellili yıllarında DP döneminde işe ga- zetecilikle başlayan ve uzun, başarılı, üzerine gölge düşmemiş bir siyaset yaşamı olan Bakşık’ın kitabın- dan çok şey öğreniyorsunuz. Şeref Bakşık, İsmet İnönü’nün bir döneminde en yakınında bulunmuş siyasilerden biri, onu çok dikkatle, titizlikle gözlemiş, hem ondan ders almış, hem de yaz- dıklarıyla çıkardığı sonuçları bize aktarmış. İsmet Paşa, Ecevit’in sonradan hem kendisine hem ülkeye pahalıya mal olacak kimi özelliklerini çok ön- ce fark etmiş ve zaman da onu haklı çıkarmış. İsmet Paşa’nın, nasıl bir gözlemci, nasıl iyi bir din- leyici, kararlarını verir, harekete geçerken ne kadar sa- bırlı bir kişi olduğunu Bakşık’ın kitabını okurken gö- rüyorsunuz. Kadim dostum Selçuk, bir anı yazarı olarak Nadir Nadi’yi çok beğenir ve hep şunu söylerdi: - Anı kitaplarının çoğunda, sanki yazar olmasa dün- ya dönmeyecekmiş gibi bir hava var. Hepsi kendini öne çıkarıp çok önemsiyor. N. Nadi’de bu yok, çok hoşuma gidiyor. Şeref Bakşık da öyle, kendini çok ön plana çıkar- mıyor, görüşlerini ve özelliklerini de böbürlenmeden gözler önüne sermeye çalışıyor. Bu kitapta benim en çok dikkatimi çeken kişi ka- çınılmaz olarak İsmet İnönü oldu. Kurtuluş Savaşımızın kahramanlarından İsmet İnö- nü hakkında bir yargıya varılabilmesi için vaktin er- ken olduğunu düşünenlerdenim. Kendisinin “en bü- yük eserim” dediği çok partili sistemin Türkiye’yi ulaş- tırdığı veya ulaştıracağı yerdir, onun başarısını ya da başarısızlığını belirleyecek olan. Bu konuda Sayın Bakşık’ın kitabının 101. sayfa- sındaki bir bölüme birlikte göz atalım: “1960 yılının 9 Eylül’üne gelinmişti... 27 Mayıs 1960’tan bu yana yaklaşık 3.5 ay geçmişti. CHP’nin kuruluş yıldönümü olan 9 Eylül’de bir basın toplan- tısı yapan İsmet Paşa’nın konuşmasından bazı cüm- leler aktarıyorum: ‘1945 devrinde ben söz sahibiydim. Rolüm Ata- türk’ün her iki tecrübedeki rolünden ehemmiyetli şe- kilde farklıdır. Ben demokratik sahayı açtım. Oraya çı- kacak olanları kendim seçmedim. Herkese aynı şansı tanıdım. 25 sene içinde milletimizin demokra- tik rejimin başlangıç hastalıklarına dayanacak bir bün- ye sağlamlığı kazandığına inanıyordum. Kanaatimce cumhuriyet ve inkılapların serbest bir siyasi hayatta millet tarafından korunmasının tecrü- besi zamanı gelmişti. 25 senede yeni kuşaklar ye- tişmişti. Milletin çoğunluğunu teşkil eden 25 yaşını dol- durmuş nesil Latin harflerinden artık geri döndürü- lemezdi. Bu nesil inkılapları, hayatı ve istikbali namı- na mutlaka savunacaktı. Milletin yarısını teşkil eden kadınların ileri zümresi eski hayata dönmeye tahammül edemeyecek kadar yeni hayata girmişti. Demokrasiye girince, geri cereyanların yaygınlık- ları itibarıyla ve kötü siyasetçilerin yardımıyla nihayet memlekete hâkim olacakları ve Türkiye Cumhuriye- ti’nin bütün esaslarıyla tahrip olunarak eski ortaçağ hayatına millet reyi ile döneceğimiz vehimesi boşa çık- tı.’ ” (Şeref Bakşık ,CHP ile Bir Ömür, Cumhuriyet Ki- tapları s.101) Kitabı okuduğum o günden beri hep düşünüyorum, acaba İnönü 9 Eylül 1960’ta söylediklerinde haklı mıy- dı? Sonra bir an fark ettim ki, ben konuyu daha ön- ceden de düşünüyormuşum. asirmen@cumhuriyet.com.tr CHP’li Malik Ecder Özdemir, Cumhurbaşkanõ Gül’e mektup yazarak af yetkisini kullanmasõnõ istedi ‘GülerZeretahliyeedilmeli’AYŞE SAYIN ANKARA - CHP’li TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu Üye- si Malik Ecder Özdemir, Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’den, ce- zaevindeyken kansere yakalanan hükümlü Güler Zere için “af yet- kisini” kullanmasõnõ istedi. CHP Sõvas Milletvekili Özdemir, Cumhurbaşkanõ Gül’e bir mektupla başvurarak halen Balcalõ Araştõrma Hastanesi mahkûm koğuşunda tedavi gören Güler Zere için devreye gir- mesini istedi. Zere’nin avukatlarõnõn yaptõğõ “infazın ertelenmesi”ne ilişkin başvurunun reddedildiğini anõmsatan Özdemir, Çukurova Üni- versitesi Adli Tõp Ana Bilim Dalõ ta- rafõndan hazõrlanan raporun, Zere için infazõn ertelenmesi koşullarõnõn oluştuğunu gösterdiğini kaydetti. Buna karşõn Zere’nin halen tahliye edilmediğine dikkat çeken Özde- mir, “Bu durum özellikle hastalı- ğın türü ile birlikte değerlendiril- diğinde yaşam hakkını açık şekil- de tehdit etmektedir” dedi. Mektubunda, Ergenekon dava- sõndan tutukluyken cezaevinde ya- şamõnõ yitiren Kuddusi Okkır ola- yõna da değinen Özdemir, mektu- bunda şu görüşlere yer verdi: “An- cak TBMM’nin tatilde bulunma- sı, ilgili kişinin de sağlığının acili- yet içermesi nedeniyle size bu mektubu yazmayı uygun gördüm. Türkiye, benzer bir olayı Kuddu- si Okkõr’ın ölümünde yaşamış ve bu konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava konusu ol- muştur. Ülkemizin insan hakları karnesine böylesine bir olayla kı- rık not düşülmemesi ve insan hak- ları kuruluşlarının bu konuda Türkiye’yi hedef alan açıklama- larının engellenmesi gerekmekte- dir. Temel insan hak ve özgür- lüklerinin başında yaşam hakkı gelmektedir. Her ne suç işlemiş olursa olsun, tutuklu ve hüküm- lülerin insanca yaşama hakkı dev- letin güvencesi altındadır. Okkır olayının Zere’de de yaşanmama- sı, toplumun vicdanının daha faz- la kanatılmaması için anayasa- nın 104. maddesinde yer alan af yetkinizi Güler Zere için kullan- manızı beklemekteyiz.” CHP’li TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu üyesi Malik Ecder Özdemir, Cumhurbaşkanõ Gül’e yazdõğõ mektupta, tutuklu ve hükümlülerin insanca yaşama hakkõnõn devletin güvencesi altõnda olduğunu hatõrlattõ. Kuddisi Okkõr’õn cezaevi koşullarõnda tedavi edilememesi nedeniyle yaşamõnõ yitirdiğini anõmsatan Özdemir, “Aynõ olayõn Zere’de de yaşanmamasõ, toplumun vicdanõnõn daha fazla kanatõlmamasõ için af yetkinizi Güler Zere için kullanmanõzõ beklemekteyiz” dedi. AKP MYK KARAR ALDI ‘Kürt açılımı’na kapalı oturum ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt açõlõ- mõyla ilgili olarak “TBMM yeni yasama yılına başladıktan sonra siyasi partilerin kapalı oturumda bilgilendirileceğini” söyledi. Erdoğan’õn şeker bayramõndan sonra siyasi partilerin liderlerinden randevu istemesi de bekleniyor. AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) dün uzun bir aradan sonra Tayyip Erdoğan baş- kanlõğõnda toplandõ. Toplantõda kordinatörlü- ğünü İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn yaptõğõ “Kürt açılımı” ile ilgili gelinen nokta değer- lendirildi. Bazõ MYK üyeleri konuyla ilgili olarak siyasette bir gerilim yaşandõğõna dik- kat çekerek liderlerin doğru bilgilendirilmesi için Erdoğan’õn CHP ve MHP başta olmak üzere siyasi parti liderleriyle görüşmesinin yararlõ olacağõnõ dile getirdiler. Toplantõda, Erdoğan’õn şeker bayramõndan sonra liderler- den randevu talep etmesi eğilimi öne çõktõ. Erdoğan, toplantõda Meclis’in yeni yasama yõlõna başlayacağõ 1 Ekim’den sonra Genel Kurul’da kapalõ oturum yapõlarak “Kürt açı- lımı” sürecinin değerlendirileceğini söyledi. Tüzük komisyonu kuruldu Öte yandan partinin 3 Ekim’de yapacağõ “büyük kongre” için sürdürülen çalõşmalar da toplantõda değerlendirildi. Bu kapsamda parti tüzüğünde yapõlacak değişiklikler için bir “tüzük komisyonu” kuruldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear