28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 EYLÜL 2009 CUMARTESİ 18 SPOR GÖRÜŞ / ERDAL BATMAZ Afrika Açılımı!.. Türkiye dış politikadaki açılımlarına paralel olarak Afrika’da 15 yeni büyükelçilik açtı. Afrika kıtasının ge- lecek yüzyıl için siyasi ve ekonomik açıdan taşıdığı öne- min bunda etkisi hiç şüphesiz ki çok. Bu adımların pe- kiştirilmesi, ülkemizin tanıtımı, Afrika kıtası ulusları ile daha sıcak ilişki kurmak, ekonomik değerlerimizi buraya taşımak ve Türk futbolunun dünya sahnesin- deki hak ettiği yeri koruması açısından Milli Takımı- mızın 2010 Güney Afrika’daki dünya kupasında olması çok önemlidir. Bu, sadece tanıtım değil ekonomik an- lamda da ülkemiz kapasitesinin, yeni sahalara açılması olanağının sağlandığı büyük bir alandır. Olimpiyatlar’dan sonra var olan en önemli ekonomik ve sportif etkinlik olan Dünya Kupası öncesi, kupa dö- nemi ve kupa sonrasında başta turnuvayı düzenleyen ül- ke ekonomisi olmak üzere finalist ülke ekonomileri, bun- dan önemli ölçüde etkilendiği görülmüş. Yarattığı eko- nomik katma değer, tanıtım, ekonomik ve sosyal etki- leri göz önüne alındığında, böyle bir organizasyonda yer almamanın sonuçları açıktır. Ülkemizin Almanya’da ya- pılan 2006 Dünya Kupası’na katılamamasının sırf eko- nomik kaybının 250 milyon dolar seviyesinde olduğu tah- min edilmişti. 2006 Dünya Kupası’nın ekonomik anali- zine ilişkin hem spor ekonomisi yazarı Tuğrul Akşar’ın hem de Dünya Bankası’nın Goldman Sachs’ın araştır- ma grubuna düzenlettiği ve The World Cup And eco- nomics (Dünya Kupası ve Ekonomisi) adlı araştırmasında kupaya katılan 32 takımın çok kapsamlı sosyoekonomik analizleri yapılmıştı. Bu araştırmalara göre, kupayı kazanan ülkenin ekonomisinde bir büyüme yaşandığı, kaybeden ülkenin ekonomisinin daraldığı, özellikle kupada oyna- yan gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri ile futbol ba- şarıları arasında bir ilişki bulunduğu; ekonomik kriz dö- nemlerinde bu ülkelerde futbola daha az kaynak ayrıl- ması, sponsor bulunamaması ve yetenekli futbolcuların gelişmiş ülkelere transfer olması nedeniyle sportif ba- şarının yüksek olmadığı, sonuçlarına varılmış. Almanya 2006’da Dünya Kupası maçlarını tam 3.5 mil- yar kişi televizyonlardan izlemiştir. Yaratılan ekonomik değerin, doğrudan ve dolaylı olarak etkisinin 11 milyar Avro olduğu bunun ağırlıklı olarak, kupayı düzenleyen ül- keye yaradığı bir diğer tespittir. Yaşadığımız küresel kriz nedeni ile 2010 Dünya Kupası’nda, Almanya’daki gibi bir ekonomik etki yaratılması beklenmese de yayın geliri- nin tahmini 1.5 milyar dolar, sponsorluk gelirlerin 1 mil- yar dolar, toplam ekonomik etkinin de 10 ila 12 milyar dolar olması beklenmektedir. Detay ve rakamlar ile akıl karıştırmak istemiyorum, an- cak ülkemiz futbolu açısından Güney Afrika’da olmak çok önemlidir! Hele 2006’yı kaçırdıktan sonra. Bugünün dün- yasında sponsorların, reklamın ve yayın gelirlerinin desteklemediği ya da ilgisinin azaldığı profesyonel fut- bolun uluslararası boyutta rekabet şansı yoktur. Fut- bolumuzun potansiyeli ile FIFA sıralamasındaki 27’nci- liği uyumlu değildir. Türk futbolu 2002 Dünya Kupası 3’ün- cülüğünden sonra üst üste iki Dünya Kupası’na katıla- mamanın yükünü çok zor taşır. Sporun, futbolun sadece kendi alanında değil, siya- set, ekonomi ve diplomasi alanında istemeden de olsa taşıdığı misyon herkesin malumudur. Bütün bunlar göz önüne alındığında Fatih Terim ve Milli Takım’ın önü- müzdeki 4 maçlık süreç ve sonrasındaki eleme turun- da işi kolay değildir. Böylesine geniş sosyal ve ekono- mik etkileri olan bir sorumluluğu da istemeseler de bil- meseler de yüklenmiş durumdadırlar. Ümidimiz ve di- leğimiz onların başarılı olmasıdır. ‘Efes’le zirveye çõkacağõz’ CAN İŞBAKAN Ülkemize gelmiş geçmiş en büyük transferlerden biri Igor Rakocevic... 2006 yõlõndan bu yana formasõnõ giydiği TAU Ceramica’dan ayrõlõp Efes Pilsen’le 3 yõllõk sözleşme imzalayan Sõrp skorerin, Türkiye’ye ayak basmasõyla büyük bir fõrtõna koptu. Geçen sezon Euroleague’de gruplardan çõkamayan Lacivert - Beyazlõlarõn Rakocevic’i almasõyla birlikte tüm Avrupa, Efes Pilsen’i yeniden bir ‘Final-Four’ adayõ olarak gösteriyor. 31 yaşõna yeni basan, 2 kez Avrupa sayõ kralõ olan (bu başarõya sahip tek oyuncu), kariyerinde gittiği her ülkede şampiyonluğa ulaşan, TAU’da oynadõğõ 3 sezonda iki kez Final Four oynayan, kariyerinde NBA dönemi hariç hiç bir zaman 13 sayõ ortalamasõnõn altõna düşmeyen Rakocevic, Efes seçimini yaparken en çok ‘projeden’ etkilendiğini söyledi. Rakocevic, “Efes, Avrupa’da şampiyon olmak istiyor. Bu beni etkiledi. Aynı zamanda değişik bir oluşumda yer almak istiyordum. NBA ve İtalya’dan da teklifler vardı. Ama Türkiye’yi tanımak istemem ve Sırbistan’a 1 saat uzaklıkta olması nedeniyle Efes’i seçtim” dedi. RAKOCEVIC ‘Final Four yapabiliriz’ Efes Pilsen’in bu yõl büyük bir şansõ olduğunu belirten Sõrp süperyõldõz, “Efes’in bu yõl çok iyi bir şansõ var. Ama önce beraber oynamamõz ve başarõyõ hissetmemiz gerekiyor. Sadece iyi oyuncularõ transfer etmek yetmiyor. Oyunu bütünleştirmeniz lazõm. Beraber oynarsak, takõm olabilirsek Avrupa’da TOP 8 ya da Final Four yapabiliriz. Türkiye’de de tabii ki şampiyon olmak istiyoruz. Ama bu kolay olmayacak. Çünkü güçlü rakiplerimiz var. Kariyerimde her zaman yüksek tansiyonlu maçlar yaptõm. Türkiye’de de böyle maçlar olacağõ için heyecanlõyõm. Ateşli maçlarõ iple çekiyorum” diye konuştu. ‘İşin sõrrõ oyun kurucu’ N asõl bu kadar güçlü bir skorer olduğunu sorduğumuzda ise Rakocevic oyun kurucularõn önemini çizdi ve, “Çok iyi bir oyun kurucu ile birlikte olmam gerekiyor. TAU’da Avrupa’nõn en iyi gardlarõndan biriyle oynadõm. Takõmõ çok iyi oynatan bir isimdi. Aynõ zamanda koçun size güvenmesi, uzunlarõn perdeyi iyi yapmasõ hep bunlar çok önemli detaylar. Gerisi size kalmõş. Fizik olarak iyiyseniz, yeteri kadar çalõşmõşsanõz biraz da şansõnõz iyiyse sayõyõ bulursunuz. Ama sadece ben sayõ atacağõm diye bir şey yok. Son yõllarda takõmlar bana yardõm getiriyor. Ben de asist gücümü yükselttim. Yardõm gelince asist yapacağõm” yanõtõnõ verdi. ‘Türkiye madalya şansõ taşõyor’ A vrupa Şampiyonasõ’nda Türkiye’nin madalya şansõnõn olduğunu vurgulayan Rakocevic, “Ben bu yazõ dinlenerek geçirmek istediğim için Sõrbistan takõmõnda yer almadõm. Sakatlõğõm vardõ ve eğer kampta olsaydõm bu beni etkiyecekti. Koçumuz da bana saygõ gösterdi ve gelecek yõl hazõr olmamõ istedi. Türkiye de bizim çapraz grubumuzda. İlk maç olan Litvanya sizin için çok önemli. Biraz şansõ da olursa Türkiye madalya alabilir” ifadelerini kullandõ. Fotoğraf:FATİHERDOĞDU 12 DEV ADAM’DAN UMUDA YOLCULUK Spor Servisi - Avrupa Basketbol Şampiyonasõ’na katõlacak olan A Ulusal Erkek Basketbol takõmõ bugün Polonya’ya gidiyor. Özel bir uçakla D Grubu maçlarõnõn yapõlacağõ Wroclaw’a uçacak olan Ay - Yõldõzlõlarda kaptan Hidayet Türkoğlu hedeflerinin madalya olduğunu söyledi. Hidayet, “Efes Pilsen World Cup’ta istediğimiz sonucu alamadık. Ama yenilgiler bize ders oldu. Eksiklerimizi gördük. Bunların üzerine çalışmalar yaptık. Polonya’ya hazır gidiyoruz. Türk halkının yüzünü güldüreceğiz. Madalya almak istiyoruz” dedi. Polonya’ya 12 oyuncuyla gidecek olan ulusal takõmda Fatih Solak kadrodan çõkarõldõ. Öte yandan ulusal takõm dün son çalõşmasõnõ Ayhan Şahenk Spor Salonu’nda yaparken 12 Dev Adam’da Ersan İlyasova şoku yaşandõ. Kondisyon antrenmanlarõ sonunda aşõrõ yorgunluktan kasõk ağrõsõ yaşayan Ersan idmanõ tamamlayamadõ. Buz tedavisi yapõlan Ersan’õn durumunun ciddi olmadõğõ ancak dinlendirileceği belirtildi. Sõrp basketbolunun en önemli isimlerinden biri olan Igor Rakocevic geçen yõl 1 maç bile kaçõrmadõğõnõn altõnõ çizerek, “Kendime çok iyi bakõyorum. Yüksek seviyede oynamaya devam edeceğim. 31 yaşõmdayõm ve en iyi dönemimdeyim. 5 yõl daha oynarõm” dedi. ‘1 maç bile kaçõrmadõm’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear