24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 25 EYLÜL 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ölüler Altın Takmaz... Başbakan Erdoğan’ın ABD’de 50 Musevi kuru- luşunun liderleriyle konuştuğu gün, ilginç bir haber çıktı gazetelerde: “Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Siirt’te zırhlı bir as- keri araca taş atan çocuklara otomatik silahla kur- şun sıkan, birini öldüren askere, ceza verilmeye- ceğine karar verdi.” Adı üzerinde zırhlı araç... Zırhlı bir araca taş atsanız ne olur? Taşı atanlar çocuk! Askerin kurşun sıktığı da çocuk! Güneydoğu’daki çocuklarımızı taş attıkları için tutuklayıp zindana atan düşünce Türkiye’de bir hu- kuk ve demokrasi ayıbı... Demek ki gösterilerde taş atan çocukları hapse atmak yeterli değil, öldürmek gerekiyor. Sabahleyin kahvaltımı yaparken lokmalar bo- ğazımda düğümlendi. Gözlerimi yumup Malabadi Köprüsü’ne gittim, Si- irt’te dolaştım, Mardin’de, Batman’da, Diyarba- kır’da gençlerle konuştum kendi kendime. Yoksulluğun orta yerinde binlerce tablacı çocuk gördüm... İstanbul’un, İzmir’in varoşlarında yaşayan Türk ve Kürt gençleriyle konuştum. Neden bu denli acımasızdık? Yaşları 12-15 olan çocuklarımızdan ne istiyorduk? Yargıtay Ceza Genel Kurulu üyeleri, yedi kur- şunla taş atan çocuğu öldüren askere “bölgenin özelliği” nedeniyle ceza verilmeyeceği kararını ve- rirken yüreklerinde bir sızı duymadılar mı? Başbakan Erdoğan, New York’ta tarihi Plaza Ote- li’nde 50 Musevi kuruluşu temsilcisiyle konuşuyor. Toplantıdan sonra Yahudi lobisinin etkin kurulu- şu olan ADL’nin yöneticisi Abraham Foxman bir açıklama yapıyor: “Toplantı çok iyi geçti. Davos zirvesinde yaşanan ‘One Minute’ krizi tarihe gömüldü.” Bu açıklamayı okuyunca rahatladım... Ama lokmalar boğazımda düğüm düğüm! Gazze katliamını anımsadım o anda. Ölen çocukları, kadınları, gençleri düşündüm. Cayır cayır yanan evleri... İlaç, su, ekmek bula- mayan yoksul Filistinlileri... Yeniden Batman’ın sokaklarını, Mardin çarşısı- nı, Şanlıurfa’daki yoksulları, ağa, şeyh, devlet baskısını. Okula gönderilmeyen çocukları... Bilge köyü katliamını... Töre adı verilen o çağdışı cinayetleri... Gazze sokaklarında Erdoğan’ın posterleriyle do- laşan, onu “halk kahramanı” gören Filistinliler, aca- ba “one minute”in tarihe gömülmesini nasıl karşı- lamışlardı? Ben bu sorulara yanıt ararken gazeteler geldi... Gö- zucuyla birinci sayfalarına baktım gazetelerin... Bergama’nın Kozak Yaylası’nda üç yerde Koza AŞ’ye altın arama izni verilmişti. Kozak köylüleri eylem yapmışlardı. Bir kız çocuğunun elindeki pankarta baktım uzun uzun: “Unutmayın ölüler altın takmaz!” O kız çocuğunun taşıdığı pankart içimi acıttı... Siirt’te zırhlı araca taş attığı için bedenine yedi kurşun yiyerek ölen çocuğumuz... Demek bölgenin özelliğine göre karar veriyor yar- gı... Yıllardır “Güneydoğu’da akan kan dursun” diyo- ruz. Çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Annelerimiz gözyaşı akıtmasın! Yıllardır dağlarımızın, ovalarımızın “çokuluslu altın avcıları”na satıldığını, koylarımızın, büklerimizin Arap şeyhlerine peşkeş çekildiğini anlatmaya ça- lışıyoruz. Çalışıyoruz da ne değişiyor? Medyamız günlerdir C.G’nin cinayeti nasıl işlediğini yazıyor, televizyonlar birinci haber olarak veriyor. Peki, öteki cinayetler? Aynı duyarlılığı niçin faili meçhul cinayetler ko- nusunda göstermedik? Uğur Mumcu, Hrant Dink, Malatya Zirve Yayınevi katliamı... Ve öteki cinayetler... Tetikçiler bulundu, büyük patron aramızda do- laşıyor! Üç günlük bayram tatilinde 103 kişi ölüyor. İşsizlik ve yoksulluk artıyor. Yolsuzluk, türedi varsılları “medya patronu” ya- pıyor! Ormanlarımız, Hazine alanlarımız talan ediliyor, di- kilen villalar “köy evi” ya da “ahır” gösterilip tapu alınıyor. Tüm bunlar olurken halkımız ne zaman “one mi- nute” diyecek AKP iktidarına... Güneydoğu’daki insanımız ne zaman insanca ya- şayacak? Ne zaman ölmeyecek çocuklarımız, anneler ne za- man ağlamayacak? Ne zaman? hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Rahmi Koç’tan Çapkın’a ziyaret İSTANBUL (AA) - Koç Holding Şeref Başkanõ Rahmi Koç, dün İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkõn’õ ziyaret etti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine gelen Koç, Çapkõn’õn makamõna çõkarak yaklaşõk yarõm saat görüştü. Koç, çõkõşta, “Sayõn müdürümüzü ziyarete geldik. İlk kez tanõşõyoruz. Kendisiyle görüştük, çok mükemmel bir insan” dedi. Halıcı’dan yalanlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rahşan Ecevit’in en yakõn çevresinde yer alan isimlerden olan Ankara Bağõmsõz Milletvekili Emrehan Halõcõ, kurulacak yeni partide yer almayacağõnõ açõkladõ. Halõcõ dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, “Son günlerde gazetelerde yer alan bazõ haberlerde DSP’den ayrõlanlarõn yeni bir parti kuracağõ ve bu partiye benim de katõlacağõm ifade edilmektedir. Bu haberlerin benimle ilgili olan kõsõmlarõ gerçekleri yansõtmamaktadõr” dedi. Tekstilci Ünal’ın ifadesi alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Deniz Feneri e.V. bağlantõlõ soruşturma kapsamõnda, İstanbul’da kurulu bir tekstil şirketinin sahibi Kenan Ünal’õn ifadesi alõndõ. Kenan Ünal’õn ifadesi, Deniz Feneri Derneği soruşturmasõnõ yürüten savcõlar Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz tarafõndan alõndõ. Ünal’õn sorgusu 1 saat 45 dakika sürdü. Ünal’õn yönetim kurulu başkanlõğõ yaptõğõ şirket ile dernek arasõnda, bir sözleşme bulunduğu belirtildi. Orhan Doğan heykeline engel DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şõrnak Cizre Asliye Hukuk Mahkemesi, DTP’li belediyenin üç yõl önce kalp krizi sonucu yaşamõnõ yitiren eski DEP milletvekili Orhan Doğan anõsõna yaptõrdõğõ kabartma heykelin yerinden kaldõrõlmasõna karar verdi. Kaymakamlõk heykelin kaldõrõlmasõ için belediyeye uyarõ yazõsõ gönderdi. Cizre Belediye Başkanõ Aydõn Budak, “Bu karar Orhan Doğan şahsõnda demokrasi ve barõşa karşõ olan bir tahammülsüzlüktür” dedi. Kürtçe fizik dersi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitim-Sen Diyarbakõr Şubesi, anadilde eğitim talebini gündemde tutmak amacõyla, eğitim ve öğretim yõlõnõn ilk dersini Kürtçe yaptõ. Sanat Sokağõ’nda kurulan sembolik derslikte, Kürtçe işlenen “fizik dersi”nde açõklama yapan Şube Başkanõ Abdullah Karahan, Eğitim-Sen’in kuruluşundan bu yana sürekli anadilde eğitim talebini dile getirdiğini ve bunu ifade ettiği için de büyük bedeller ödediğini söyledi. Erdoğan, anlaşmalarõn imza tarihinden önce TBMM’ye getirileceğini açõkladõ Ermenistan çelişkisiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn ABD’de Ermeni açõlõmõna ilişkin yaptõ- ğõ değerlendirmeler soru işa- retlerini de beraberinde getirdi. Erdoğan, önceki gün Prince- ton Üniversitesi’nde yaptõğõ konuşmada Türkiye ile Erme- nistan ilişkilerinde farklõ bir şekilde hassas bir noktaya ge- lindiğini belirterek, “İsviç- re’nin araya girmesiyle attı- ğımız bu adımla şu anda çok önemli bir noktaya gelinmiş vaziyette ve burada önyargı- lar öne çıkmazsa, iç siyaset düşünülerek adım atılmaz- sa, inanıyorum ki parafe edil- miş olan anlaşma zabıtları parlamentoya gönderilecek- tir. Ayın 10 veya 11’i gibi bu adımlar da atılmış olacak- tır” dedi. Oysa, iki ülke ara- sõnda protokollerin 30 Ağus- tos’ta parafe edilmesinden 6 hafta sonra imzalanacağõ yö- nünde mutabakata varõlmõştõ. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da- vutoğlu da konuya ilişkin bil- gilendirdiği muhalefet partile- rine protokollerin 13 Ekim’de imzalanacağõnõ söylemişti. Hükümet, protokollerin im- zalanmasõndan sonra onay sü- reci için TBMM’ye gönder- meden önce, Erivan yönetimi- nin Karabağ ve işgal altõnda tut- tuğu yedi Azeri bölgesine iliş- kin atacağõ adõmlara bakma kararõ almõştõ. Erivan yönetiminin Karabağ konusunda adõm atmasõ duru- munda, hükümet protokolleri Bakanlar Kurulu’nun yasa ta- sarõsõ olarak Meclis’in onayõna sunmayõ kararlaştõrmõştõ. Er- doğan ve Davutoğlu’nun Bakû yönetimine verdiği söz gereği, Ermenistan’õn Karabağ’a ilişkin herhangi bir adõm atmamasõ durumunda ise protokollerin Meclis’e gönderilmemesi ve anlaşmanõn askõda tutulmasõ görüşü öne çõkmõştõ. Genel görüşme mesajı Ancak Erdoğan, anlaşmala- rõn imza tarihinden önce para- fe edilmiş şekliyle TBMM’ye getirileceğini açõklamasõ dikkat çekti. Diplomatik kaynaklar, Erdoğan’õn ABD’deki sözleri ile “Ermenistan ile ilişkiler konusunda TBMM’de genel görüşme isteyeceği” mesajõnõ vermiş olabileceğini dile getir- diler. Çünkü, anayasaya göre imzalanmamõş olan anlaşmalar onay süreci için TBMM’ye sevk edilemiyor. Erdoğan’õn anlaşmalarõn imzalanmasõndan önce konuyu Meclis’e taşõyõp muhalefetin desteğini alma ça- basõ içinde olduğu belirtiliyor. Sadece anayasanõn 90. mad- desinin ikinci fõkrasõ “ekono- mik, ticari veya teknik ilişki- leri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan anlaşmalar, dev- let maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin ya- bancı memleketlerindeki mül- kiyet haklarına dokunma- mak şartıyla yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu tak- dirde bu anlaşmalar, yayım- larından başlayarak 2 ay için- de TBMM’nin bilgisine su- nulur” deniyor. Erdoğan’õn, Ermenistan ile ilişkiler konusunda “iç siyaset düşünülerek adõm atõlmazsa, inanõyorum ki parafe edilmiş olan anlaşma zabõtlarõ parlamentoya gönderilecektir. Ayõn 10 veya 11’i gibi bu adõmlar da atõlmõş olacaktõr” yönündeki sözleri kafalarõ karõştõrdõ. Ermenistan ile parafe edilen protokollerin, 13 Ekim’de imzalanmasõ, Bakanlar Kurulu’nun Erivan’õn Karabağ sorununda atacağõ adõmlara bağlõ olarak protokolleri yasa tasarõsõ olarak Meclis’e göndermesi planlanmõştõ. Muhalefet: Karabağ’sız çözüm olmaz CHP’li Öymen, Erdoğan’õn Ermenistan’la yapõlan anlaşmayõ Meclis’e getireceklerini açõklamasõnõ anlamsõz buldu. Öymen “Artõk parafe etmişler, neyi değiştireceksiniz?” derken MHP’li Vural da Karabağ konusunda verilen sözler tutulmadan protokolün Meclis’e getirilmemesini istedi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Muha- lefet, Ermenistan’la pa- rafe edilen protokolün Karabağ sorunu çözül- meden Meclis’e getiril- mesine karşõ çõktõ. TBMM Dõşişleri Ko- misyonu üyesi, CHP Genel Başkan Yardõm- cõsõ Onur Öymen, Baş- bakan Tayyip Erdo- ğan’õn Ermeni proto- kolü zabõtlarõnõn 10-11 Ekim’de TBMM’ye gönderileceğine ilişkin sözlerini değerlendirdi. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’nun 13 Ekim’de protokolün im- zalanacağõnõ söylediği- ne dikkat çeken Öymen, “Parlamentoya nasıl getirecekler bilmiyo- ruz. Şapkadan her gün bir tavşan çıkarıyor- lar. İstişare için Dışiş- leri Komisyonu’na ge- tirebilirler. Dışişleri Bakanı komisyona bil- gi verir. Ama bir an- lamı olmaz. Artık pa- rafe etmişler, neyi de- ğiştireceksiniz? Gerçi pek tercih etmiyorlar ama Meclis’te genel görüşme de olabilir” görüşünü dile getirdi. ‘Sözünde dursun’ MHP Grup Başkan- vekili Oktay Vural ise usul olarak protokolün ancak imzalandõktan sonra Meclis’e gelebile- ceğini söyledi. MHP ola- rak, bu prokolün Mec- lis’e gönderilmesine kar- şõ olduklarõnõ belirten Vural, Başbakan Erdo- ğan’õn “Dağlık Kara- bağ sorunu çözülme- den, sınır kapılarının açılmayacağı” yönün- deki sözlerini anõmsattõ. Vural, “Onun için biz de Başbakan’ın sözün- de durup, Karabağ so- runu çözülmeden pro- tokolün Meclis’e geti- rilmemesi çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Eğer Meclis’e gelirse de reddedilmelidir. Çünkü bu onursuz bir protokoldür. Bu onur- suz protokolü Meclis, onurlu bir şekilde red- detmelidir” diye ko- nuştu. Başbakan Erdo- ğan’õn konunun “iç si- yasete kurban edilme- mesi” yönündeki söz- lerine de tepki gösteren Vural, sorunun Başba- kan Erdoğan’õn dün söy- lediğini unutup, bugün farklõ bir politika izle- mesinden kaynaklandõ- ğõnõ ifade etti. ‘İfadeleri tutarsız’ Protokolün Meclis’e getirilip Ermenistan üze- rinde baskõ kurabilmek için “bekletmesi”nin de bir anlamõ olmayacağõ- nõ ifade eden Vural, “Başbakan’ın açıkla- masında da zaten böy- le bir niyeti olmadığı görülüyor, süreci ta- mamlayacağını söylü- yor. Ama Meclis ola- rak Başbakan’ın gü- nübirlik değişen ira- desine göre hareket et- meyi doğru bulmayız. Bu protokol kesinlikle reddedilmelidir” diye konuştu. Erdoğan’õn protoko- lün 10 ya da 11 Ekim’de Meclis’e gönderileceği yönündeki sözlerini de eleştiren Vural, “Bu da cuma ve cumartesiye denk geliyor. Başba- kan’ın Meclis’in çalış- ma günlerinden bile haberi yok. Ne yapa- cak, Meclis’i olağan- üstü toplantıya mı ça- ğıracak” diye sordu. İran’ın tercihi Cenevre oldu Türkiye’nin füze alõmõ konusunda rahatsõz olan Tahran yönetimi, nükleer güce ilişkin yapõlacak altõlõ zirvenin İstanbul’da yapõlmasõna karşõ çõktõ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ABD yönetiminin Tür- kiye’ye füze satõşõ için Kon- gre’den izin istemesi, İran’õ ra- hatsõz etti. Tahran yönetiminin, İran’õn nükleer dosyasõna ilişkin 6 büyük ülkenin bir araya gele- ceği toplantõ için İstanbul’u değil, Cenevre’yi istemesinin arkasõn- dan, Türkiye’nin füze savunma sistemi konusunda yaptõğõ giri- şimler çõktõ. Türkiye geçen hafta İran ve Batõ ülkeleri arasõnda Tahran’õn nükleer programõna ilişkin mü- zakerelerin başlayacağõ 1 Ekim’den önce uzlaşõya varõl- masõ çabalarõnõ yoğunlaştõrmõş- tõ. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da- vutoğlu, İran’da yaptõğõ temas- larõn ardõndan, AB Yüksek Tem- silcisi Javier Solana ile görüş- müş, nükleer müzakerelerin Tür- kiye’de yapõlmasõ konusunda mutabakata varõlmõştõ. Yüksek temsilci, 15 Eylül’deki açõkla- masõnda, İran ile Batõlõ ülkeleri 1 Ekim’de bir araya getirmesi ön- görülen görüşmelerin Türkiye’de yapõlacağõnõ belirtmişti. Füze alımı rahatsız etti İran, 5 artõ 1 ülkeleriyle (ABD, Rusya, Çin, Fransa, Büyük Bri- tanya ve Almanya) gelecek ay başlayacak görüşmelerde nük- leer faaliyetleri dõşõnda her ko- nuyu tartõşmaya hazõr olduğunu bildirmişti. Ancak aynõ dönemde, Türkiye’nin füze kalkanõ proje- sine ilişkin yaşanan gelişmeler ve ABD yönetiminin Türkiye’ye Patriot füzesi satmak için Kon- gre’den izin istemesi Tahran yö- netiminde rahatsõzlõk yarattõ. Bu- nun üzerine İran, Solana ile temas kurup, görüşmelerin İstanbul ye- rine Cenevre’de yapõlmasõnõ is- tedi. Solana da bu talebe olumlu yanõt verdi. Sonuçta İran ile 6 büyük ülke- nin bir araya geleceği toplantõnõn yeri İsviçre’nin Cenevre kenti olarak saptandõ. Söz konusu top- lantõda, Uluslararasõ Atom Ener- jisi Kurumu’nun (IAEA) 28 Ağustos’taki son İran raporu- nun da masaya yatõrõlmasõ bek- leniyor. Tahran, Birleşmiş Mil- letler Güvenlik Konseyi 5 daimi üyesi ve Almanya’ya öneri pa- ketini sunmuştu. Ancak paket, Washington başta olmak üzere Batõ’daki başkentleri tatmin et- mekten uzak bulunmuştu. IAEA’nõn raporunda, İran’õn nükleer enerji programõnõn ba- rõşçõl olduğu, müfettişlerin nük- leer tesislerde inceleme ve de- netleme yapmasõna izin verdiği ve kurumla işbirliğini arttõrdõğõ belirtilmişti. BM Güvenlik Konseyi’nde, kitle imha silahına sahip ol- manın hiçbir ülkeye ek bir güvenlik sağlamayacağını söyleyen Erdoğan, toplantı- lar çerçevesinde İran Cum- hurbaşkanı Mahmud Ah- medinejad ile de görüştü. Erdoğan, ekim ayının so- nunda ya da kasım ayında İran’a ziyarette bulunacağı- nı söyledi. (Fotoğraf: AA) Erdoğan tarih verdi BEHZAD BARIŞ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER - 64. Dönem Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantõlarõ kapsamõnda New York’ta bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan, Gü- venlik Konseyi’nde nükleer si- lahsõzlanma konusunun görüşül- düğü liderler zirvesinde, sivil nük- leer teknolojiye erişmenin kõsõtla- namayacağõ mesajõ verirken, kitle imha silahõna sahip olmanõn hiçbir ülkeye ek bir güvenlik sağlama- yacağõnõ söyledi. Genel kurula hi- tap eden Erdoğan, Kõbrõs konu- sunda BM çatõsõ altõnda varõlacak çözümün en geç 2010 yõlõ bahar aylarõnda referanduma götürül- mesi gerektiğini açõkladõ. Rum yönetimi lideri Dimitris Hristof- yas ise çözüm için Maraş’õ istedi. ABD Başkanõ Barack Oba- ma’nõn başkanlõk yaptõğõ Güven- lik Konseyi toplantõsõnda Erdoğan, Kõbrõs için yeni referandum tarihini açõkladõ. Erdoğan, “Bu yıl sonuna kadar kapsamlı çözüme ulaşıl- ması mümkündür. Tarafların uzlaşamadığı noktalarda BM Genel Sekreteri’nin devreye gir- mesi gerek. Hedefimiz; varılacak çözümü en geç 2010 yılı bahar aylarında referanduma götür- mek olmalıdır. Ancak yine Rum uzlaşmazlığı yüzünden çözüm bulunamazsa, KKTC’nin ulus- lararası alandaki statüsünün normalleştirilmesi artık ertele- nemez” dedi. Konuşmasõnda Fi- listin sorunu ve İsrail’in Gazze’ye yönelik kõyõmõna geniş yer ayõran Erdoğan, BM’yi Filistin konu- sunda pasif kalmakla eleştirdi. Er- doğan Güvenlik Konseyi’ndeki üye sayõsõnõn az olduğunu ve bu- nun adil olmadõğõnõ da söyledi. Hristofyas Maraş’ı istedi BM Genel Kurulu’nda konuşan Rum lider Hristofyas da Türki- ye’nin Kõbrõs’ta “iyiniyet” ola- rak, kapalõ Maraş’õ iade etmesi ge- rektiğini ileri sürdü. Türkiye’nin, Rum yönetimiyle ilişkilerini “nor- malleştirmesi”ni isteyen Hristof- yas, Türk askerininin Kõbrõs’taki varlõğõnõ “işgal” olarak niteledi. ‘Hazmettire hazmettire...’ Erdoğan, Princeton Üniversi- tesi’nde yaptõğõ konuşmada Eri- van ve Ankara arasõnda imzala- nan protokolleri anlatarak Er- menistan Devlet Başkanõ Serj Sarkisyan’õn iki ülke arasõnda 14 Ekim’de Bursa’da yapõlacak ma- çõ izlemeye gelmek için şart koş- masõnõ eleştirdi. “Demokratik açılım”a ilişkin soruyu yanõtlayan Erdoğan, “Hepsini bir anda derseniz, bu mümkün değil, hazmede hazmede, hazmettire hazmettire bu süreci devam ettirmemiz lazım” dedi. TEŞEKKÜR Babamız, canımız, en değerli varlığımız İSMAİL AYDOĞAN’ı Işığın sonsuzluğuna uğurlayıp, gönüllerimize sakladığımız 16.09.2009 günü, öncesi ve sonrasında; emekleri, bağışları, mesajları, sözleri ve davranışları ile acımızı paylaşan çok değerli: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabi- limdalı değerli sağlık emekçileri, Sayın; Prof. Dr. Gü- nay Aydın Tosun, Dr. Zeynep Yıldırım, Dr. Handan Ba- şel, Dr. Nihal Bayar, Başhemşire Aysun Öge, tüm di- ğer doktor, hemşire ve personel ile Geropsikiyatri kür- sü başkanı sayın Engin Eker, Hastane Müdürü sayın Sinan Altınok ve Şakir Aybirdi ye, Ruhi Su Dostlar Ko- rosu, Ilgın Ruhi Su, ARKAS Holding ve şirketlerinin her düzeydeki değerli mensupları, Yapı Kredi Bankası Ge- nel Müdürlük Bireysel Bankacılık çalışanları, Bospho- rus Gemi Acenteliği Yönetici ve çalışanları, VOLVO Otomobil Türk, Sivas-Zara-Taşgöze Köyü Derneği, komşular, akraba ve dostlara teşekkür ederiz. Rıza - Karabey - Hasan - Ahmet Aydoğan, Zeynep Ulusoy, Kıymet Kepenek ERMENİSTAN’LA İLİŞKİLER BM Güvenlik Konseyi’nde konuşan Başbakan, ‘Kõbrõs’ta varõlacak çözüm en geç 2010 yõlõ baharõnda referanduma götürülmeli’ dedi İran’agidecek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear