24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 31 AĞUSTOS 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 6 BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Türkiye Bir Mucizedir 30 Ağustos zaferle bitmeseydi, yukarıdaki “Sevr” haritası gerçekleşecekti… Dahası, bu ha- ritanın Kurtuluş Savaşı öncesine ait olduğunu anımsarsak, bu harita bile gerçekleşmeyecekti. Acaba bize ayrılan “beyaz bölge” var olabilecek miydi? “ah benim geçmişteki devinimlerim vay benim yürekli ölülerim kızgınlığım size değil efendim kendime ben bize bizden sonrakilere iletilmek üzre devrettiğiniz bayrağı arıyorum birileri üstüne basıyor çekip alamıyorum ve çok utanıyorum” Şair Selah Özakın “Otuz Ağustos Ağıdı” başlıklı son şiirinde, kısa bir Türkiye manzarası çizdikten sonra böyle diyordu. Başkomutanlık Savaşı ile kuruluşu kesinleşen Türkiye’nin dünya sahnesine çıkışı şunun şura- sında 87 yıllık geçmişe sahip. Gerçi Kurtuluş Sa- vaşı’na katılmış son askeri kaybettik. Zaferle bir- likte yeni bir ülküye ve ülkeye gözünü açan be- beklerden binlercesi henüz aramızda yaşıyor. On- ları birinci nesil kabul edersek, henüz 4-5 nesil bir arada yaşamaktadır. Bugünkü Türkiye bir mucizedir. Böyle bir ülke, bir ulus, bir devlet yaratılama- yabilirdi. Eğer Atatürk adını alacak olan Mustafa Ke- mal ve ona inanan arkadaşları ve kumandanlar, kendilerine bir “vatan” edinme çabasına giriş- meselerdi! Ve bu arayışları sonuçsuz kalsaydı, örneğin 30 Ağustos zafer değil yenilgi olsaydı! O zaman, dün bu köşede Doğan Kuban’ın Türkler üzerine se- naryosu gerçekleşecekti. Türkiye bir mucizedir dedim. Buna rastlantı- lar da diyebilirsiniz. “Eğer”lerle, yol ayırımlarıy- la, doğru kararlarla dolu bir serüven sonucu or- taya çıkan bir ülkeyiz. Özel yeteneklerle donatılmış evrensel bir liderin varlığının, onun büyük iradesinin ve inanılmaz inancının ürünü bir mucize. Bir millet yaratılmaya çalışıldı. Atatürk’ün bü- tün devrimleri buna yöneliktir. Millet kolay, kendiliğinden oluşmuyor. Millet için, dil, tarih, toprak gibi unsurlar yet- mez. Bunlar, ortaçağda ve daha öncesinde de yeryüzünde bulunuyordu. Millet veya ulus, kapitalizmin bir ürünüdür. Sa- nayi devrimi, kentleşme, burjuva demokratik dev- rimleriyle temel hak ve özgürlükleri, cumhuriyet, uluslaşmanın altyapısını oluşturdu. Ama bunlar da yetmedi: Bir ekonomik birlik ve ekonomik zenginlik, yukarıda saydığımız millet olma unsurlarının harcını oluşturdu! Mustafa Kemal bu nedenle ekonomik kuruluş başarılamazsa, Kurtuluş’un tam gerçekleşme- yeceği düşüncesindeydi! Uzun bir süredir yaşadıklarımıza baktığımız- da, aslında uluslaşmanın eksik kaldığını söyle- yebiliriz. Ülkemizde Sevr’in savunucularının varlığına; Kurtuluş Savaşı’na ve kuruluş çalışmalarına saldıranların “fikri çeşitlilik ve demokrasi” gibi zır- va gerekçelerle baş köşelerde ağırlanmalarına; Türkiye üzerine dış hesapların özellikle yaratılan tarihi anlarda ortaya çıkmasına bakılacak olur- sa... ... Türkiye uluslaşmayı ve kuruluş aşamasını başaramamıştır! Şüphesiz, 30 Ağustos zaferi kazanılmış ancak uluslaşma sürecine aykırı düşünceler, gruplar, eylemler, zayıf da olsa hep var olagelmiştir. Bugünse bu düşüncelerin güçlü siyasi söy- lemlere kavuşmasını, dahası iktidar veya yer yer iktidar bile olabilmesini nasıl açıklayabiliriz? Ancak uluslaşmanın kesintiye uğraması ile. Uluslaşma derken, Kürtlerin de bu ulusun bir parçası olarak bu ülkeye, bu devlete, geçmişe sahiplenmesini de katıyorum. Osmanlılık özentili, din devleti özentili, özde Kurtuluş Savaşı ve Atatürk düşmanı, dini refa- ransları çok güçlü siyasal akımın bugün belirle- yici duruma yükselebilmesini nasıl açıklayabili- riz? Uluslaşmada, “ekonomik zafer”in eksik kal- masıyla. Zenginlik yaratılabilseydi, Türkiye için bir ara- da ve çağdaş yaşamanın adı olurdu. Ne etnik ne de dini ayrımcılık, ülkenin kade- rini belirleyebilecek bir güce ulaşabilirdi. Ve büyük güçlerin Türkiye üzerine plan prog- ram ve baskıları bir sonuç vermezdi. Var oluşumuzu Büyük Zafer’e borçluyuz. Hepsine, sonsuz minnet borcumuz var. Türk Silahlı Kuvvetleri “Güçlü Ordu- Güçlü Tür- kiye” sloganıyla Büyük Zaferi kutluyor. Bu genel doğrudur. Bunu mümkün kılacak olansa, sürekli dış kaynak girdilerine muhtaç ol- mayan, kendi yaratıcı gücünü harekete geçire- bilmiş, ekonomide başarmış bir Türkiye olduğunu hepimiz biliyoruz. Buna ne kadar yakınız veya uzağız?.. İşte or- ta vadede bütün mesele de budur. obursali@cumhuriyet.com.tr CHP lideri Baykal törenleri eşiyle izledi, Bakan Özak İstiklal Marşõ’nõ eli cebinde okudu İlklerin Zafer BayramõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 30 Ağustos Zafer Bayramõ ve Türk Silahlõ Kuv- vetleri (TSK) Günü’nün kutlamalarõnda ger- çekleştirilen ilkler ön plana çõktõ. TSK, kut- lamalarda her kademedeki personelinin tem- sil edilmesine ve yalnõzca tören birliklerinin değil, belli başlõ her birlikten temsilcilerin yer almasõna özen gösterdi. Kutlamalarda ön plana çõkan notlar şöyle:  Kutlama ve törenlere pek katõlmama- sõyla bilinen Ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Deniz Baykal, Atatürk Kültür Merke- zi’ndeki (AKM) törenlere, basõnõn önüne çõkmayan eşi Olcay Baykal ile geldi. Bir ara törenlere eşiyle katõlmayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Baykal’õn eşi Olcay Bay- kal ile sohbet etti. TSK’nin kutlamalardaki yeni yaklaşõ- mõnõn ipuçlarõ dün gerçekleştirilen törenlere yansõdõ. Önceki kutlamalara ağõrlõkla tören bir- likleri katõlõrdõ. Bu kutlamalarda TSK’nin gö- rev alanlarõnõ yansõtan birlikler yer aldõ. Kõb- rõs’ta görev yapan Türk birliklerini temsilen bir piyade taburu, bölücü terörle mücadele eden birliklerden temsilci olarak Kayseri Hava İndirme Komando Tugayõ ve Güney- doğu’dan gelen iç güvenlik birlikleri geçit tö- reninde yer aldõ.  Son dönemde TSK’nin başta Afganis- tan olmak üzere yurtdõşõnda aldõğõ görevle- re yoğun olarak katõlan Ankara Mamak’ta ko- nuşlu 28. Mekanize Piyade Tugayõ da tören- lere katõldõ. Geçit töreninde yer alan birlikler hem TSK’nin tarihini vurguluyor hem de fii- li olarak yürüttüğü görev alanlarõnõ temsil edi- yordu.  Törene katõlan personelin kademeleri- ne de özen gösterildi. Her kuvvetten ve Jan- darma Genel Komutanlõğõ’ndan katõlõmlar sağlanõrken, rütbe konusunda da subay, ye- dek subay, astsubay ve uzman erbaşlarõn ka- tõlõmõ sağlandõ. Ayrõca TSK’deki görevleriyle son dönemde ön plana çõkan kadõnlar bu tö- rende farklõ şekilde kendini gösterdi. Törene katõlan Kara Harp Okulu Subay Taburu’nun flamasõnõ, birliğin önünde bir kadõn subay ta- şõdõ.  TSK’de üstün başarõ gösteren birlikle- re verilen sancaklar da bu törenlerde alan- lardaydõ. Bir birliğin “namusu, şan, şeref timsali” olarak bilinen sancaklardan 50’si An- kara’da, 10’u ise yurdun değişik yörelerindeki kutlamalarda halkõn önüne çõktõ. AKM’deki kutlamalarda bir ilk de Ge- nelkurmay Başkanõ Başbuğ’dan geldi. Daha önce Van ve Afyon ziyaretlerinde halkla soh- bet eden, sokağa çõkarak halkõn arasõna karõşan Başbuğ, törenlerin sona ermesinin ardõndan beklenmedik bir şekilde halkõn bulunduğu tri- büne yöneldi. Başbuğ, halktan yoğun ilgi gör- dü, alkõş aldõ. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün gel- mesiyle tören başladõ ve İstiklal Marşõ okun- du. İstiklal Marşõ’na protokol tribünündeki herkes ayakta eşlik etti. Ancak Devlet Bakanõ Faruk Özak’õn İstiklal Marşõ’nõ sağ eli ce- ketinin cebinde söylediği gözlendi. Bu yõlki Zafer Bayramõ kutlamalarõnõn sloganõ “Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye” ya- zõsõ ile büyük kõrmõzõ harflerle yazõlõ olarak tören alanõna yerleştirildi. Davetlilerin tri- bününde ise “Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk va- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 30 Ağustos Zafer Bayramõ ve Türk Silahlõ Kuv- vetler Günü nedeniyle Genelkurmay Başkanõ Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un verdiği re- sepsiyona siyaset, iş dünyasõ ve sanatçõlardan yoğun katõlõm oldu. 30 Ağustos Zafer Bayramõ ve TSK Günü re- sepsiyonu dün Ankara’daki Merkez Ordu- evi’nde gerçekleştirildi. Resepsiyonda verilmesi planlanan konser, 4 askerin şehit olmasõ ne- deniyle iptal edildi. Faruk Saraç’õn Ata- türk’ün giydiği kõyafetlerinden oluşan defile- si ise belgesel eşliğinde sunuldu. Devletin zir- vesinin resepsiyona tam kadro katõldõğõ göz- lendi. Resepsiyona davetiye gönderilen iş dünyasõ, siyaset ve sanat çevresinden de çok sa- yõda kişi katõldõ. Ergenekon kapsamõnda gözal- tõna alõnan emekli generallerden Tuncer Kı- lınç ve ATO Başkanõ Sinan Aygün de resep- siyonda yer aldõ. Sinan Aygün, resepsiyona ka- tõlan Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç’la bir süre sohbet etti. Erdoğan: Ne olmuş gerçekten? Başbakan Erdoğan, resepsiyonda bir gaze- tecinin, “açılım sürecinde 4 tane şehit, ne ya- pılması gerekiyor?” sorusu üzerine Erdoğan, “Ben insan olarak olaya baktığımda demok- ratik açılım sürecini baltalamaya çalışan, en- gellemeye çalışan bir girişim olarak değer- lendiriyorum. Tabii şu anda milli birlik projesi kapsamında demokratik açılım de- vam ediyor. Bunların en önemli yanı olan te- rör sorunu ile mücadele kararlılıkla de- vam ediyor, devam edecek” yanõtõnõ verdi. “Demokratik açılım projesinin bir kardeş- lik projesi” olduğunu öne süren Erdoğan, “Bunu engellemeye çalışan mihraklara kar- şın, bizim durmamız mümkün değil. Bu- günkü olayın nasıl olup olmadığının da bir neticesini de almamız lazım. Bunu da inşal- lah yetkililerden alacağız. Ne olmuş ger- çekten” dedi. New York Times gazetesinin IMF ile ekonomik değerlendirmeleri nedeniyle “dalga geçmeye” başladõğõnõn anõmsatõlmasõ üzerine Erdoğan, “daha çok dalga geçerler” karşõlõğõnõ verdi. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’õ, randevu verme konusunda reddetmek istemediğini ancak Tür- kiye’ye zarar verecek bir konuyu kabul ede- meyeceğini dile getirdi. MHP lideri Devlet Bah- çeli ise Kürt açõlõmõna ilişkin tavõrlarõnõn seçimle ilişkilendirilmesinin “seviyesizlik” olduğunu söyledi. Bahçeli, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn bugün yapacağõ basõn toplantõsõyla ilgili olarak da “Sürecin dışında olduğumuz için yarın (bugün) Atalay’ın söyleyeceklerini merak et- miyorum” diye konuştu. Resepsiyona katõlan Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker, HSYK’nin yapõsõnõ değiştirmeyi ön- gören yargõ reformuna ilişkin sorularõ yanõtla- dõ. Gerçeker, “HSYK’nin yapısının değişti- rilmesi yargı bağımsızlığına aykırıdır” de- ğerlendirmesini yaptõ. Zafer Bayramõ kutlamalarõnda “rutinin dõşõna çõkma, halkõ kutlamalara daha çok katma” çabasõ gözlendi. Bu kapsamda Ankara’da gerçekleştirilen törenlerdeki etkinlikler hem içerik hem de görüntü olarak ilklerle doluydu. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Başbuğ’un verdiği resepsiyona devletin zirvesi tam kadro katõldõ Resepsiyona şehit gölgesi tanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir” yazõlõ pankart asõldõ.  Törenleri TRT adõna izleyen kamera- man Fatma Betül Gürtekin’in sõcağa karşõ saçlarõnõ “bone” benzeri bir bere ile örttüğü gözlendi. Kutlamalar kapsamõnda Cumhurbaşkan- lõğõ Muhafõz Alay Komutanlõğõ’na bağlõ askerler Ankara’da yürüyüş gerçekleştirdi. TRT Anka- ra Radyosu’nun önünde saat 15.00’te başlayan yürüyüşe subay ve astsubay dahil toplam 350 personel katõldõ. Yürüyüş boyunca alay bandosu, 10. Yõl, Muhafõz Alayõ ve Sakarya marşlarõnõ çalarken askerler eşlik etti. Marş aralarõnda as- kerler, “Vatan sana canım feda” ve “Her şey vatan için” diye yürüyüş kararõ saydõlar. Yü- rüyüş sõrasõnda yol kenarlarõndaki yurttaşlar as- kerlere sevgi gösterisinde bulundu. Bir grup yurttaş, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Şe- hitler ölmez vatan bölünmez”, “Bu can senin Türkiye” diye slogan attõ. Yürüyüş güzergâhõ üzerinde çok sayõda çocuk Türk bayrağõ salla- yarak askerleri selamladõ. Bazõ yurttaşlar ise yü- rüyüş yapan askerlere çiçekler attõ. BAKAN ATALAY’IN BASIN TOPLANTISI BUGÜN KURUM KAPATILDI, İŞÇİLER MÜSTAHDEM OLDU Köy Hizmetleri’nde kıyım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn 2002 genel seçimleri öncesi seçim meydanlarõnda “Köy Hizmet- leri’ni kapatacağız” savõnõn yaşama geçirilmesinin ardõndan binlerce işçi mağdur oldu. 2005’te İl Özel İdarele- ri Genel Sekreterliği’ne devredilen Köy Hizmetleri Genel Müdürlü- ğü’nün (KHGM) 29 bin işçisi, köyler yerine ilçelere gönderilerek uzmanlõk alanlarõ dõşõndaki işlerde çalõştõrõlma- ya başlandõ. Bununla da yetinmeyen hükümet, bazõ vasõflõ işçilerin Milli Eğitim Bakanlõğõ’na bağlõ okullarda “müstahdem” olarak görev yapmasõ- na karar verdi. YSE, Toprak-Su ve Toprak-İskân kuruluşlarõnõn birleştirilmesi ile 1984’te kurulan KHGM, 2005 Şu- bat’õnda “Zarar ediyor” gerekçesiy- le tüm personel görev, yetki, makine, teçhizat ile birlikte İl Özel İdareleri Genel Sekreterliği’ne devredildi. Tür- kiye genelinde birçok hizmet sunan yaklaşõk 29 bin vasõflõ işçi, köylerden ilçelere gönderilerek uzmanlõk alanla- rõ dõşõndaki işlerle görevlendirildi. Bunun yanõ sõra bazõ illerde, yõllarca köy yollarõna ve sondaj çalõşmalarõna hizmet vermiş yüzlerce dozer, grey- der ve kepçe operatörü okullarda elle- rine süpürge ve paspas verilerek “müstahdem” olarak görevlendirildi. Köy Hizmetleri araçlarõnõn satõlmasõ ve hizmetlerin taşeronlara devredile- rek satõlan araçlarõn tekrar kiralanma- sõ da uygulamanõn mantõğõnõ ortaya koymaya yetiyor. Yol-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Ramazan Ağar, Köy Hizmetleri’nin geçmişte yanlõş tanõtõldõğõna dikkat çekerek, “Kurum, ‘Gereksiz işçi ça- lõştõrõlarak zarar ediliyor’ ve ‘İşe git- meden para kazanõlõyor’ gerekçele- riyle kapatıldı” dedi. KHGM’nin çalõşma tempolarõnõn gayet iyi gittiği bir dönemde kapatõlmasõna tepki gös- teren Ağar, “Emeklilik yaşını bu ik- tidar 65’e çıkardı ama nedense bi- zim 50 yaşındaki işçimizi emeklili- ğe zorluyor” diye konuştu. Eski KHGM Diyarbakõr çalõşanõ ve 3.5 yõldõr bir ilköğretim okulunda müs- tahdem olarak görev yapan Mehmet Mehdi Güvener, ortada ciddi bir rant olduğunu belirterek “Burada 3 yıl önce aylığı 12 bin TL’ye bir grey- der kiralandı. Yılda 144 bin TL ediyor. Greyderi satın almak ister- seniz fiyatı 60 bin TL” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - İktidar ve muhalefet partileri arasõnda Kürt açõlõmõ nedeniyle kar- şõlõklõ eleştiriler sürerken; Kürt açõ- lõmõnda kritik bir haftaya giriliyor. Dün Başbakan Recep Tayyip Er- doğan ile görüşen İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, bugün bir basõn top- lantõsõ düzenleyerek açõlõmla ilgili olarak yaptõğõ görüşmeler ve bun- dan sonraki süreçle ilgili açõklama- lar yapacak. Demokratik Toplum Partisi (DTP), 1 Eylül Dünya Barõş Günü nedeniyle Diyarbakõr’da mi- ting gerçekleştirecek. Kürt açõlõmõnda kritik bir döne- mece giriliyor. İçişleri Bakanõ Be- şir Atalay, bugüne kadar yapõlan çalõşmalar ve bundan sonra hükü- metin süreci nasõl yöneteceğiyle ilgili bir basõn toplantõsõ düzenle- yecek. Başbakan Erdoğan ile dün Başbakanlõk merkez binada 1 saat 15 dakika süren bir görüşme ya- pan Atalay, bugün de yaptõğõ gö- rüşmelerle ilgili bilgi verecek ve siyasi partilere yeniden “katkıda bulunun” çağrõsõnda bulunacak. Atalay’õn kõsa ve orta vadede bun- dan sonra yapõlacak çalõşmalarla ilgili olarak da bilgi vermesi bek- leniyor. DTP, Diyarbakõr’da 1 Ey- lül Dünya Barõş Gü- nü’nde miting düzen- leyecek. DTP’nin aynõ gün Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’õn yol haritasõnõ açõklayabilece- ği belirtiliyor. DTP, ben- zer bir mitingi de 3 Ey- lül’de Van’da gerçekleşti- recek. DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, “1 Eylül’de meydanlarda olacağız ve taleplerimizi dile getirece- ğiz. 1 Eylül’ü, Dünya Barış Günü’nü çok önemli görü- yoruz. Diyarbakır’daki miting halkımızın barış sesi olacak- tır. Kanın durmasını is- temek için önemli bir gündür. Halkımızın barış çaba- larına des- tek verece- ğine inanı- yorum” diye konuş- tu. ‘Açılımda’ kritik hafta Yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı resepsi- yonda verilmesi planlanan konser, 4 askerin şehit olması nedeniyle iptal edildi. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear