24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Eczacõbaşõ Holding bünyesinde yer alan E- Kart’ta başlayan grev bir yõla yaklaşõrken, çalõşanlarõn büyük bölümünün sendikaya üye olmasõndan rahatsõz olan işveren, sendikalõ işçileri işten çõkarmaya başladõ. Basõn-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Yakup Akkaya, Eczacõbaşõ/E-Kart yönetimini sendikalaşma ve toplu pazarlõk hakkõna saygõ göstermemekle suçladõ. Akkaya, “Tüm yargı kararlarına, sendikanın kesinleşmiş yetkisine, sendikanın ve işçilerin görüşme ve çözüm bulma çağrılarına rağmen E-Kart yönetiminin yaptıkları işçi, sendika, toplusözleşme düşmanlığından başka bir şey değildir. Bugünkü işten çıkarmalarla birlikte E- Kart’ta sendikalaşmanın başladığı Ağustos 2006’dan bugüne işten çıkarılanların sayısı 24’e yükseldi” dedi. E-Kart’ta bu olaylar yaşanõrken geçen hafta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarõ olan Türk İş, Hak-İş, TESK, TİSK, Türkiye Kamu-Sen, TÜSİAD, MÜSİAD ve TİM’in katõlõmõyla “Kimse işini kaybetmesin’ çağrõsõ yapõldõğõnõ hatõrlatan Akkaya, şunlarõ kaydetti: “Bu çağrının bir anlam taşımadığı E-Kart’ın tutumuyla açıkça ortaya çıkmıştır. Bu durumda bağlı olduğumuz konfederasyon Türk-İş gereğini yapmalıdır. Diğer yandan Eczacıbaşı Grubu’na bağlı işyerlerinde örgütlü olan Türk-Metal, Çimse-İş ve Selüloz İş’i mücadelemize aktif destek vermeye ve örgütlü Eczacıbaşı işçilerini E-Kart işçisiyle dayanışmaya çağırıyoruz.” CMYB C M Y B 4 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr HASTANE ÇALIŞANI PAYINI İSTEDİ Kõrõkkale Üniversitesi Süleyman Demirel Araştõrma ve Uygulama Hastanesi çalõşanlarõ, şubat ayõndan bu yana döner sermaye paylarõnõn ödenmemesini protesto etmek amacõyla hastane önünde eylem yaptõ. Hastane önünde toplanan Eğitim Emekçileri Sendi- kasõ (Eğitim-Sen) üyesi hastane çalõşanlarõ ile kendi- lerine destek veren sendika yöneticileri, 4 aydan bu yana döner sermaye paylarõnõ alamayan çalõşanlarõn mağdur olduklarõnõ belirterek ödemelerin bir an ön- ce yapõlmasõnõ istedi. Eğitim-Sen Kõrõkkale Şube Baş- kanõ Yüksel Doğan, döner sermaye payõ konusunda hastane yetkilileriyle görüşme yapõldõğõnõ belirterek yetkililerin kurumsal ihtiyaç dolayõsõyla hastane çalõ- şanlarõnõn payõnõ görmezden geldiğini söyledi. KESK İZMİR’DE TUTUKLANMALARI KINADI KESK’e yönelik operasyon sonu- cunda gözaltõna alõnan 28 sendika üyesinden 14’ünün tutuklanmasõnõ protesto etmek amacõyla önceki gün İzmir’de bir yürüyüş yapõldõ. “Barõş isteyen öğretmenime dokunma, Ya- şasõn örgütlü mücadelemiz, Tutuklu emekçiler serbest bõrakõlsõn, Zam zu- lüm işkence işte AKP” sloganlarõnõn atõldõğõ yürüyüşe 400 kişi katõldõ. Es- ki Sümerbank önünde KESK İzmir Şubeler Platformu adõna açõklama yapan Ergun Demir, baskõ ve linç kültürünün meşru gösterilmeye çalõ- şõldõğõ, halklarõ birbirine ötekileşti- ren politikalara karşõ halklarõn kar- deşçe yaşadõğõ bir ülke istedikleri için tutuklanan arkadaşlarõmõzõn mü- cadelesini sürdüreceklerini ifade etti. KENT İŞÇİSİ HÂLÂ EYLEMDE İzmir’de Bayraklõ’nõn ilçe olarak Karşõyaka’dan ayrõlmasõnõn ardõn- dan, belediye şirketindeki işlerinden çõkarõlan 276 işçi, belediye şantiye- sinde başlattõklarõ oturma eylemini aileleriyle birlikte sürdürüyor. Eylemin sürmesi üzerine devreye giren İzmir Valisi Cahit Kõraç, Kent’ten iş- ten çõkarõldõktan sonra şantiyede ya- põlan eyleme ilişkin Karşõyaka Kayma- kamõ Mehmet Emin Avcõ, Bayraklõ Kaymakamõ Kaan Peker ve Karşõyaka Belediye Başkanõ Cevat Durak ile görüşerek sorunu çözmelerini istedi. GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER (*) Yemek Parası Kadar Kıdem Tazminatı Kıdem tazminatı konusu yine gündeme geldi. İş- veren Konfederasyonu TİSK, nisan ayında yapılan Üçlü Danışma Toplantısı’nda kıdem tazminatı konusunun ele alınmasını istedi. Yeni Çalışma Ba- kanı Ömer Dinçer’in de bakanlığa gelir gelmez bu konuyu gündeme getirmesi sendikaların tepkisi- ne neden oldu. DİSK, genel grev uyarısında bu- lunurken Tek Gıda-İş Sendikası, Bakan Dinçer’in ilk geniş katılımlı toplantıda kıdem tazminatını gün- deme getirmiş olmasına tepki gösterdi. Yeni taslakta, kıdem tazminatının bir fona dev- redilmesi, çalışanların ancak 10 yıllık süreyi dol- durduktan sonra kıdem tazminatına hak kazana- bileceği öngörülüyor. Mevcut uygulamada ise, iş- ten çıkarılma halinde kıdem tazminatı ödeniyor ve bu durum işçi için işsizlik döneminde bir ekonomik güvence oluşturuyor. Aynı zamanda işvereni, işçi çı- karma açısından caydırıcı bir rol üstleniyor. Fon ge- lirse, işten çıkarma kolaylaşacak. Yine mevcut durumda işçinin askere gitmesi ya da kadın işçinin evlenip bir yıl içinde işten ayrılması halinde kıdem tazminatı hakkı söz konusu. Ayrıca emeklilikte yaş şartı hariç diğer koşulları yerine getirenlerin emek- lilik yaşını beklerken işten ayrılmaları durumunda kı- dem tazminatı alabilmeleri mümkün. Fon olursa, bu koşullarda kıdem tazminatı alınmayacak. Sadece emeklilikte ve 10 yıl prim ödeyenlerin istifaları ha- linde kıdem tazminatı hakları olacak. İşverenler, fona sıcak bakmazken kıdem tazmi- natı miktarının her yıla 30 gün değil 15 güne indi- rilmesini istiyor. TİSK, işsizlik sigortası ve iş güvencesi karşısında kıdem tazminatının yeniden düzenlen- mesini ve işletmeler üzerindeki yükünün hafifletil- mesini talep ediyor. Eskiden bu iki kurum olmadı- ğı için kıdem tazminatı aynı zamanda işsizlik sigortası ve iş güvencesi işlevini görüyordu. Her iki konu ya- salaştı ancak kıdem tazminatının yerine geçecek iş- leve sahip değil. Çünkü işsizlik ödeneği son dere- ce sınırlı, en yüksek miktarı brüt asgari ücretin yüz- de 80’i kadar, yani bugün için 532 TL. İş güvencesi hükümleri de 30 ve daha fazla işçi çalıştıran işyer- leri için geçerli, bu durum da tüm işyerlerinin ancak yüzde 10’unu kapsıyor. Kıdem tazminatının maliyet yükü ise o kadar faz- la değil. TİSK’in 15 Kasım 2008 tarihli “2007 Ça- lışma İstatistikleri ve İşgücü Maliyeti” başlıklı ki- tapçığında sosyal ödemeler yer alıyor. Buna gö- re kıdem tazminatının sosyal ödemeler içindeki pa- yı, yüzde 13.9. Yemek masrafının payı da, yüzde 12. Kıdem tazminatının payı nerdeyse yemek pa- rası kadar. En fazla payı, yüzde 45.8 ile SSK işveren primi alıyor. Bilgilerinize sunulur… (*) Dr. Maltepe Üniversitesi atillaozsever@ttmail.com GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Çarpıtmanın Vazgeçilmez Çekiciliği(!) İşin içine siyaset ve ideoloji girince konuların, hatta bulguların ne kadar kolaylıkla çarpıtılabil- diğinin örnekleri git gide artıyor. Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in “Türkiye’de Radi- kalizm ve Aşırılık Araştırması” da aynı yaklaşıma kurban edilmeye çalışılıyor. Çünkü Türkiye’de demokrasinin olmazsa ol- mazları arasında olan ve önde gelen laiklik ilkesi- nin tehlikede olduğuna ilişkin veriler söz konusu. Saman altından su yürütme yöntemini açık se- çik ortaya koyan araştırma sonuçları, bazı çev- relerde rahatsızlık yaratıyor. Araştırma sonuçları, toplumu dinsel kurallara gö- re yönlendirme ve yönetme çabalarının ulaştığı noktayı göstermesi açısından önemli istatistik ve- rilerine işaret ediyor. Ama bu özelliği yansıtan oranların yükselmesiyle ters orantılı olarak yüzdeleri azalanlar da var. Deneklerin yanıtlarına göre “Hepsi çok önem- lidir ama, sizin için hangisi birinci sırada gelir?” so- rusuna birinci sırada “laiklik” seçeneğini işaretle- yenlerin oranı yüzde 16, “demokrasi” seçeneği- ni işaretleyenlerin oranı da yüzde 13’te kalıyor. Laiklik de gerçek bir demokrasinin vazgeçil- mezleri arasında bulunduğuna göre demokrasi- yi önemseyenlerin oranının yüzden 29 olduğu or- taya çıkıyor. İşte size, anayasanın “laik, demokratik, sosyal hukuk devleti” olarak nitelediği Türkiye Cumhu- riyeti’nde, laiklik ve demokratikliğin getirildiği nokta. Sosyal kavramından “sadaka dağıtma” sonu- cunu çıkaran, hukukun da siyasetin emrine so- kulması için çaba harcayan çevrelerin kendi ad- larına sağladıkları başarıların son somut göster- geleri artık elimizde bulunuyor. “Anayasa Tartış- maları” başlıklı dört yazıda, kâğıt üzerinde kaldı- ğı görüşünü savunduğum maddeler arasında 2’nci maddenin de yer almış olmasındaki haklı- lığın yeniden örneklenmiş oluşunu, biraz da üzü- lerek anımsatmak istiyorum. Yine de yanılmış olmayı ümit etmekten kendi- mi alamıyorum. İkinci Babıâli Şenliği geçen pazartesi günü Sultanahmet’teki Mehmet Akif Ersoy Parkı’nda başladı. Bir zamanlar, yani özel radyo ve televizyonla- rın olmadığı, halkın bilgilenme hakkının yalnızca gazeteler aracılığıyla kullanıldığı süreçte “Babıâ- li” basın için de en geçerli tanım olarak kullanıl- mıştı. “Festival” sözcüğünün Türkçe karşılığı olarak kullanılan “şenlik” yayın organlarını, gazetecileri ve onların velinimeti sayılan okur, izleyici ve din- leyicileri bir araya getirmeyi amaçlıyor. Yine bir zamanlar, kültür sanat, edebiyat dün- yamızı okurlara sunan yayınevleri için de aynı du- rum söz konusu. Medyanın eleştirilecek ve övülecek yanları var ama son dönemde kıdemli gazetecileri rahatsız eden en önemli saptama, haberlerde bile çok sa- yıda sıfatın kullanılmakta oluşudur. Siyasetçilerin de verdiği ve özendirdiği bu kö- tü yaklaşım, haberciliğin önüne yeni engeller de koymaya başlıyor. “Haber kutsal, yorum hürdür” sözcükleri ile özet- lenen mesleki özdeyiş de anlamını kaybetmek üzere. oerinc@cumhuriyet.com.tr 40 YAŞINDA DİYE ATILMIŞLARDI Bu kez sağlık emekçisi kazandı MERSİN (CUM- HURİYET) - Mersin Toros Devlet Hastane- si’nde, bizzat hastane yönetimi tarafõndan iha- le sözleşmesine ekle- nen bir madde ile ‘40 yaşını aştıkları için’ işten çõkarõlan 35 işçinin işe iade davasõ işçilerin lehine sonuçlandõ. Mahkemelerin bu yöndeki kararõ, işten çõ- karma işleminin hukuk- suzluğunu tescillemesi dõşõnda, işçilerin uzun yõllar boyunca farklõ şir- ketler adõ altõnda, aslõn- da Sağlõk Bakanlõğõ iş- çisi olarak çalõştõklarõ gerekçesiyle işe iade- nin taşeron şirkete değil, Sağlõk Bakanlõğõ’na ve- rilmesi bakõmõndan da ayrõca önem taşõyor. Dev Sağlõk-İş Çu- kurova Şube Başkanõ Mustafa Hotlar, ka- rarõn Türkiye’nin pek çok yerinde hak müca- delesini arttõracağõnõ, SES ve Dev Sağlõk-İş çatõsõ altõnda örgütlen- meye başlayan sağlõk işçilerine güç verece- ğini belirtti. Sendika reformu krize takıldı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türki- ye’deki işçi haklarõ açõ- sõndan büyük önem ta- şõyan ve AB müzakere sürecinde açõlmasõ ön- görülen “sosyal politi- ka ve istihdam” başlõ- ğõ, küresel ekonomik krize takõldõ. Hükümet, sendika reformu konu- sunda ilgili taraflarõn ekonomik krize bağlõ hassasiyetlerini gerek- çe gösterip çalõşmalarõ beklemeye aldõ. Devlet Bakanõ ve Başmüzakereci Ege- men Bağış, dün AB Genel Sekreterliği’nde (ABGS) basõn-yayõn kuruluşlarõnõn temsil- cileriyle bir araya gele- rek müzakere sürecine ilişkin değerlendirme- lerde bulundu. Bağõş, vergilendirme faslõnõn açõlmasõ için gerekli kriterleri yerine getir- diklerini belirterek, ver- gilendirme faslõnõn bu ayõn sonunda düzenle- necek hükümetlerarasõ konferansta açõlmasõ- nõn önünde bir engel bulunmadõğõnõ söyledi. Milli Savunma Bakanlõğõ, İşçi- leri Bakanlõğõ Jandarma Genel Komutanlõğõ ve Sahil Güvenlik Komutanlõğõ’na bağlõ yaklaşõk 400 işyerinde örgütlü 24 bin civarõnda işçinin toplu iş sözleşmesi görüşme- leri tõkandõ. Biri Milli Savunma Ba- kanlõğõ ve İçişleri Bakanlõğõ (Jan- darma Genel Komutanlõğõ Sahil Gü- venlik Komutanlõğõ) işyerleri için diğeri de Milli Savunma Bakanlõğõ Akaryakõt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlõğõ (ANT) iş- yerleri için olmak üzere iki ayrõ top- lu iş sözleşmesi yürüten sendika, her iki sözleşmede de ilerleme sağlayamõyor. Görüşmelerin 24 Şubat’ta başladõğõ bilgisini veren İstanbul Anadolu Yakasõ Şube Başkanõ Hüseyin Övür, parasal 79 maddede uyuşmazlõk çõktõğõnõ dile getirdi. Anlaşma sağlanamayan mad- deler arasõnda çalõşma süreleri, fazla ça- lõşmalar, çalõşma süresinde sayõlan hal- ler, fazla sürelerde çalõşma koşullarõ, farklõ ücret ve prim ödemeleri konularda tam bir anlaşmazlõğõn hâkim olduğunu dile getirdi. Bir yandan Kamu İşveren Sendika- sõ TÜHİS ve işveren temsilcileri nite- liğindeki Milli Savunma Bakanlõğõ İş- çi Münasebetleri Başkanlõğõ’ndaki ko- mutanlarla görüşen sendika bir yandan da kamuoyunda seslerini duyurmak için kitlesel protesto eylemleri yapõyor. İlkini Ankara’da yaptõklarõ protestonun ardõndan önceki gün Gölcük Tersane- si’nde gösteri yapan Harb-İş üyeleri dün de İstanbul’da iki ayrõ kitlesel basõn açõklamasõ yaptõ. Kartal’daki basõn açõklamasõna katõ- larak bir konuşma yapan Harb-İş Ge- nel Başkanõ Ahmet Kalfa, “Yılların çabası sonucu elde edilen hakların ge- riye götürülmesine izin vermemiz olanaksızdır. Hiçbir güç, bir kişi ya da kurum, yetkisi, sıfatı ve niteliği ne olursa ol- sun bizi kazanılmış haklarımızı terk etmeye zorlayamaz. On binlerce sen- dika üyesini kendi emir ve konut zin- cirini korumak adına, işçilerin temel insan haklarından kaynaklanan sos- yal ve ekonomik haklarını yok saya- rak diz çöktüreceğini sananlar ya- nılıyor” dedi. AHMET KURT GÖLCÜK - Gölcük Tersanesi ve diğer askeri işyerlerinde çalõşan işçileri 2009 yõlõ toplusözleşme görüşmelerinin anlaşmazlõkla sonuçlanmasõ- na tepki gösterisinde bu- lundular. Oldukça çoş- kulu tepkinin sergilen- diği Gölcük’te kent içi trafiği 45 dakika kit- lendi. İşçiler, “Hü- kümet istifa”, “ Es- nek çalışmaya ha- yır”, “Direne direne kazanacağız” şek- linde sloganlar attõlar. İstanbul Şubeler Platformu, işverenlere destek veren Türk-İş ve Hak-İş’i eleştirdi İstanbul Şubeler Platformu, kamuoyunda pek çok işveren ke- siminden destek gören “Eve ka- panma-pazara çõk” kampanya- sõna destek veren işçi örgütleri- ni eleştirdi. Platform tarafõndan yazõlõ bir açõklama yapõlarak işçi örgütle- rinin böylesi bir kampanyaya destek vermesi dalga geçmek olarak nitelendirildi. “İşveren örgütleriyle birlik- te Türk-İş ve Hak-İş konfede- rasyonlarının, yaşanan eko- nomik krizin yarattığı olumsuz koşulları ve durgunluğu aş- manın yolu olarak ‘Eve ka- panma-pazara çõk’ kampanya- sını telaffuz etmesi halkımızla, emekçilerle düpedüz dalga geçmektir, alay etmektir. Kri- zin faturasını çalışanlara yük- lemektir. Eve kapanma-paza- ra çık sloganıyla ifade edilen kampanya, hükümetin kriz sürecinde ardı ardına çıkardığı ve hiçbir işe yaramayan önlem paketlerinin kötü bir kopya- sından başka bir şey değildir. İktidara acil önlemler alma konusunda baskı oluşturması ve mücadele vermesi gereken emek sendikalarının bu kam- panyanın içinde olmalarını anlamamaktayız. Türk-İş bu oluşumun içinde olmasının ne- denlerini üyelerine açıklamak zorundadır” denilen açõklama- da, emekçileri hafife alan işve- ren örgütlerine ve onlara destek veren sendikalara, bu ağõr ko- şullarda neden kamu sözleşme- lerini bitirmediklerini, emekçi- lerin ekonomik ve sosyal hak- larõnõ niçin vermediklerini, mil- yonlarca kişinin açlõk ve yok- sulluk sõnõrlarõnda yaşadõğõ bu ül- kede krizi bahane ederek işten atõlmalarõn neden teşvik edildi- ğini ve pazara hangi parayla çõ- kõlacağõnõ sordu. “Eğer gerçekçi ve kalıcı çö- zümler istiyorsanız halkı ve emekçileri dinleyin. Tüketi- mi, harcamayı arttırarak eko- nomiyi canlandırmak istiyor- sanız emekçilerin alım gücünü arttırın! İşten atılmaları dur- durun! İşsizlik fonunda biri- ken paraları amacına uygun kullanın! İşsizlik ödeneklerini arttırın, daha fazla insanın yararlanmasını sağlayın! Kre- di kartı mağdurlarının borç- larını yeniden yapılandırın! Halkımızı ve emekçileri soka- ğa, pazara, alışveriş yapmaya değil; toplusözleşmelerin pa- zara çıkabilecek ücret ve sos- yal haklar verilerek bitirilme- si için mücadeleye çağırın” ifadeleri kullanõlan açõklamada, sendikalar da eylem yapmaya davet edildi. İstanbul Şubeler Platformu, iki konfederasyonu destek vermek yerine, toplusözleşmeleri bitirmeye, halen süren grevlere destek vermeye, sendikalarõ sokağa çõkmaya çağõrdõ. E-Kart’ta iki sendikalı işçi daha atıldı Eczacõbaşõ/E-Kart yönetimi, geçen hafta işten çõkardõğõ Türk- İş’e bağlõ Basõn- İş Sendikasõ üyesi 4 işçinin ardõndan yine aynõ sendikaya üye işçilerin atõlmasõyla sayõ 24’e ulaştõ. Dalga geçmeyi bõrak eylem yap Büyük çabalar sonucu elde edilen haklarõn geri götürülmesine izin vermeyeceklerini belirten Harb-İş yöneticileri, eylemlerin devam edeceğini söyledi. Sõrada Eskişehir, Kayseri ve Adapazarõ var. Haklar emir komuta zincirine feda edilmeyecek Toplusözleşme görüşmeleri tõkanan Harb-İş, Ankara ve Gölcük’te başlattõğõ protestosuna İstanbul’da devam etti Gölcük Tersanesi’nde eylem GÖLCÜK ANKARA E-Kart’ta devam eden grev 350 aşmasına karşın işveren toplu sözleşme masasına oturmaya yanaşmıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear