26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B OTEL ve APARTSIFIR TURUNÇ - - - Tüm Odalarda Çift Çanak_Dijital Receiver_Uydu TV www.diplomathotel.com.tr 252-476 7145 veya 537-825 7979 - Melih Selçuk’a ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülü Kültür Servisi - İspanya’nõn güneyindeki Endülüs bölgesinde Granada kentinde düzenlenen “3. Güney Sinema Festivali”nde, Semih Kaplanoğlu’nun yönettiği “Süt” filmindeki rolüyle oyuncu Melih Selçuk “En İyi Erkek Oyuncu” ödülüne layõk görüldü. Festivalde, Gürcü yönetmen George Ovashvili’nin “The other bank” adlõ filmi “En İyi Film” seçilirken İranlõ yönetmen Behnam Behzadi’nin “Before the Burial” adlõ filmi ikincilik, Çinli yönetmen Zhao Ye’nin “Jalainur” adlõ filmi ise üçüncülük ödülünü aldõ. Festivalde ayrõca İsrailli yönetmen Tatia Rosenthal’õn “9.99$” adlõ animasyon filmi “Halk Ödülü”ne; Kazakistanlõ yönetmen Murat Sarulu’nun “Songs from the southern seas” adlõ filmindeki rolüyle İrina Agejkina ise “En İyi Kadõn Oyuncu” ödülüne değer görüldü. Sinemamıza uluslararası koruma İSTANBUL (ANKA) - Bundan böyle uluslararasõ CISAC (Uluslararasõ Meslek Birlikleri Federasyonu) üyesi olan Sinema ve Televizyon Eser Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) Genel Kurulu toplandõ. Geniş bir üye katõlõmõ ile gerçekleşen genel kurulda, yeni yönetim belirlendi. Telif haklarõnõn korunmasõnda daha etkin bir yol izlenmesi gerektiğinin vurgulandõğõ Genel Kurulda, önümüzdeki dönemde sektöre gelen yeni üyelerinde katõlacağõ bir dizi etkinliklerin yapõlacağõnõ, başta senarist ve yönetmenler olmak üzere bütün sinema ve televizyon eser sahiplerine çağrõ yapõldõ. Sinema ve televizyon eser sahiplerinin üye olduğu bu meslek birliğinin yönetim kuruluna yönetmenler, Hüseyin Karabey, Selim Evci, Mecit Beştepe, Mehmet Güleryüz ve Aydõn Bağardõ seçildi. Natalie Cole’den yeni albüm Kültür Servisi - Natalie Cole’ün yeni albümü “Still Unforgettable” EMI Müzik’ten çõktõ. Nat King Cole ve Duke Ellington Orkestrasõ solisti Maria Hawkins Ellington Cole’ün kõzõ olan sanatçõ, albümde babasõnõn 1951 tarihli ‘Walkin My Baby Back Home’ şarkõsõnõ yorumluyor. Cole, bu şarkõnõn albümdeki yorumunda babasõyla sanal olarak düet yapõyor. Yõldõz Alpar ve Yõldõz Kenter’in öğrencisi olmak... Ömrümün iki ‘yıldız’ıSesi güzeldi annemin, zama- nõnda konservatuvara gitmeyi çok istemiş, ama olmamõştõ. Ku- lağõndaki bir rahatsõzlõk engel ol- muştu hayalinin peşinden git- mesine. Ama müzik içinden ve dudaklarõndan hiç eksik olmadõ. Hayalini de bana aktardõ. En çok istediği şey, beni Devlet Opera ve Balesi’nin sahnesinde balerin olarak görmekti. Bir gün tuttu elimden, bir bale okuluna götürdü. Daha beş yaşõndaydõm. Güleç, sevecen bir hocaya teslim etti beni. O hoca, Yıldız Al- par’dõ. BALEDEN TİYATROYA Sonra uzun konservatuvar yõl- larõ, mezuniyet, tiyatroya yöne- liş... İstanbul Belediyesi Şehir Ti- yatrolarõ bünyesindeki çocuk ti- yatrosunda çalõşõrken, bir yandan da konservatuvarõn tiyatro bölü- müne devam ettim. Çok değerli hocalarõm oldu. Bunlarõn en önemlilerinden biri de Yıldız Kenter’di. Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahneye koyduğum “Kurban”õn 2008’in Ekim ayõnda yapõlan Almanya turnesinde, Frank- furt’taki oyunu yan yana izledi- ğim Yõldõz Kenter’in oyun so- nunda “Haydi Emel, çık sah- neye, selam ver.. bu senin hak- kın” deyişi, onun elinden diplo- ma alõyormuş gibi heyecanlan- dõrdõ beni. İstanbul’a döndüğümde anne- me anlattõm bu olayõ. “Anne senin hayalini tam gerçekleş- tiremedim ama, sahnede var olmayı bir şekilde başardım yi- ne de. Gördün mü?” dedim. Öptü beni, melek gibi güldü, “Ne zarif kadındır Yıldız Ha- nım. İncecik mi öyle hâlâ, genç kız gibi?” diye sordu. BALEDE İLK ADIMLAR Bale ve genelinde dans benim tiyatro yaşantõmda çok önemli bir yer işgal ediyorsa, bunda hiç kuşkusuz Yõldõz Alpar’õn bü- yük payõ var. Onun dershane- sinde barõ ilk kez tuttuğumda sa- dece beş yaşõndaydõm, ama dan- sõn bir disiplin ve yaşam ritmi ol- duğu duygusunu tüm öğrencile- rine aşõlamaya zaten o yaşlardan başlardõ hocam. “Bebeklerim” dediği öğrencilerine sadece ba- le sevgisini değil, doğanõn insa- na verdiği ritim duygusunu bir yaşam alõşkanlõğõna dönüştür- meyi yõllardõr bõkmadan usan- madan öğreten Yõldõz Hoca’mõn bu çabalarõ bu yõl Kültür ve Tu- rizm Bakanlõğõ tarafõndan da ödüllendirildi: Dünya Dans Gü- nü kapsamõnda İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafõndan dü- zenlenen üç günlük etkinliklerin ikinci günü (30 Nisan 2009) Yõldõz Alpar Bale Okulu’nun ilk sõnõf öğrencilerinin “Balede İlk Adımlar” adõnõ taşõyan gös- terisiyle açõldõ ve Yõldõz Alpar’a “Türk balesine yapmış olduğu katkılardan dolayı” teşekkür plaketi verildi. 1992 yõlõnda İngiliz Kraliyet Dans Akademisi tarafõndan da baleye katkõlarõ ve başarõlarõndan dolayõ Özel Onur Ödülü’ne layõk görülen Yõldõz Alpar Emiroğ- lu’nun Kadõköy’deki okulu 1964’ten bu yana kim bilir kaç kuşağa baleyi, dansõ, aydõnlõk bir yaşam anlayõşõnõ aşõladõ, aşõla- maya devam ediyor. Dansõn sa- dece bir sanat disiplini değil, aynõ zamanda insanõn bedeni, du- yularõ ve çevresiyle barõşmasõ, hayat kalitesini yükseltmesi, kõ- sacasõ bir hayat bilgisi dersi ol- duğunu Yõldõz Alpar’dan ve di- ğer sevgili hocalarõmdan öğren- dim ben. Benden de size ve sizin şahsõnõzda tüm öğretmenlerimi- ze koca bir teşekkür hocam, ku- cak dolusu... İnsan hayallerinin peşinden giderken, hayatõnõn akõşõna ka- rõşan öğretmenler ne kadar be- lirleyici olabiliyorlar. Yapõlan işi ve yaşamõ sevmeyi, saygõ duymayõ, kendine güvenmeyi; dünyaya sanatõnõn, mesleğinin içinden bakabilmeyi onlar öğre- tiyorlar insana. Benim meslek yaşantõmõn şe- killenmesinde de iki Yõldõz öğ- retmenin katkõlarõ unutulmaz. Bu nedenle, ömrümün iki yõldõ- zõ onlar... aemelmesci@yahoo.fr ADA TİYATROSU’NUN OYUNU ‘Edep-siz’ turnede SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA - Ada Tiyatrosu, yeni oyunu, “Edep-siz” ile bir kez da- ha Antalyalõ tiyatroseverlerin karşõsõna çõkõyor. Oyunda, gü- nümüzde yaşanan edepsizlikle- ri, kimlerin, ne için edepsizlikle suçladõğõnõ tiyatral bir dille sun- maya çalõştõklarõnõ belirten Fõrat, oyunun içeriğine ilişkin ipuçla- rõ da verdi: “Oyunun bir bölümünde şöyle bir sahne geçiyor: Sümbülzade Süleyman Efendi’den icazet alan, kim- seyi ‘Üz- mez’ görü- nen bir şa- hıs, 13 ya- şındaki bir kıza taciz- de bulu- nur. Du- rum kadı- ya intikal edince, El Fetva, ‘icazetli olan bir adamõn tacizi olmaz’ der. Bu gibi ikili ve çoklu ilişkilerde yaşanan edepsizlikleri sahneye taşıma- dan, paylaşmadan geçemez- dik” “Edep-siz” 27 Haziran’da saat 15.00 ve 20.00’de Antalya Bü- yükşehir Belediye Tiyatrosu’nda, 8, 9 ve 10 Temmuz tarihlerinde de Didim ve Akbük’te tiyatro- severlerin karşõsõna çõkacak. Akropol Müzesi’nin tek eksiği yıllar önce İngiltere’ye kaçırılan Elgin mermerleri Tanrõlar,tanrõçalaryerinibuldu MURAT İLEM ATİNA - Aslõnda İsviçreli ünlü mimar Bernard Tschumi kendi egosunu biraz daha geri plana ala- bilseydi daha iyi olacaktõ. Aykõrõ bi- nalar yapmasõ ile dünya çapõnda üne kavuşan Tschumi, müzenin çizi- mine başlarken “Öyle bir mimari düşünmeliyim ki, Parthenon Ta- pınağı’ndan daha güzel ve daha estetik olsun” savõndan yola çõk- mõştõ. Zaman içinde etrafõndaki da- nõşmanlar ve tarihçilerin baskõsõ ile müze binasõnõn sadece çatõsõna çarpõk şekilde asma kat oturtmayõ başarabildi. Ünlü mimarõn yapõm aşamasõnda önüne çõkan diğer bir engel, yapõ- lacak yerin altõnda tarih yatõyor olmasõydõ. Parthenon Tapõnağõ’nõn eteklerindeki şehir kalõntõlarõna za- rar vermemek için tüm çalõşmalar yapõldõ. Bu süreçte hakkõnda yüzden fazla dava açõldõ. Yõllar süren mah- kemelerden sonra bina geçen yõl ta- mamlandõ ve “tanrılar, tanrıçalar yerini buldu”. Toplam beş katlõ müzenin hemen her katõ ayrõ bir güzellik ve mima- ri harikalar yaratõlarak inşa edildi. Tarihi şehrin üzerinde kalan bina- nõn orta bölümünün kat aralarõ camdan yapõlmõş. Ve en üst kattan bakõldõğõnda, özel õşõklandõrõlmõş olan, tarihi kalõntõlarõn bulunduğu bina temeli net olarak görülebiliyor. Bu süreçte özel õşõk efektleri de unu- tulmayarak tarihi yapõya ayrõ bir gü- zellik kazandõrõlmõş. TARİH FIŞKIRIYOR Yeni Akropol Müzesi’nin en dik- kat çekici yönü, içinde sergilenen mermer eserlerle uyum sağlayan kaplamalarõ. Hemen aynõ renkte kullanõlan mermerler tanrõlarõn yeni evini ölümsüzleştiriyor. Kon- feranslar dahil her türlü etkinliğe cevap verecek şekilde inşa edilen müzenin açõlõşõna yaklaşõk 34 ül- keden devlet ve hükümet başkan- larõ, bakanlar ile onlarca diplomat, tarihçi ve bilim adamõ katõldõ. Mü- ze içinde yer alan eserlerin tümü ünlü Parthenon Tapõnağõ’ndan ta- şõndõ. Yüzlerce tonluk mermer bloklarõ aşağõdaki müzeye taşõ- yabilmek için özel vinçler kurul- du. Eserlerin hemen her parçasõ tek tek taşõndõ ve müze içinde yeniden birleştirilmesi için onlarca arkeo- log çalõştõ. Yaklaşõk 140 milyon Avro’ya mal olduğu belirtilen ye- ni Akropol Müzesi’nin tek eksiği İngiltere’ye yõllar önce kaçõrõlan ta- rihi eserler. İngiliz yetkililerini Yunan hükümetlerin “Sizin yeri- niz yok, onun için bu eserler biz- de kalmalı” savlarõ ise müzenin açõlõşõ ile sona ermiş görünüyor. Yunanistan’daki hükümetler, yõl- lardan bu yana İngiliz yetkilile- rinden kaçõrõlan eserleri istiyorlar ancak olumlu cevap alamõyorlar. Yeni Akropol müzesinin ünlü Part- henon Tapõnağõ’ndan sonra dün- yanõn yeni ilgi odağõ olmasõ bek- leniyor. İnsan hayallerinin peşinden giderken, hayatõnõn akõşõna karõ- şan öğretmenler ne kadar belirleyici olabiliyorlar. Benim meslek yaşantõmõn şekillenmesinde de iki Yõldõz öğretmenin, Yõldõz Alpar ve Yõldõz Kenter’in katkõlarõ unutulmaz. Yeni Akropol Müzesi’nin al- tõ üstü tarih dolu. Parthenon Ta- põnağõ’nõn eteklerine yapõlan müze, yaklaşõk 140 milyon Av- ro’ya mal oldu. Parthenon’un eteklerine kurulan Akropol Müzesi’nin eserleri özel vinçler kurularak taşındı. Edep-siz Yıldız Alpar. Yıldız Kenter.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear